Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/229 E. 2022/472 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA ….. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: ….. Esas -…..
T.C.
KONYA
…..ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : ….. Esas
KARAR NO : …..

HAKİM : …..
KATİP : …..

DAVACI : …..
VEKİLİ : Av. ….. UETS
DAVALI : …..UETS
VEKİLİ : Av. …..UETS
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …..
KARAR TARİHİ : …..
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : …..
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Alacak ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirketin davalı ile arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan; -24/12/2020 tarih, ….. fatura nolu 101.000,92 TL bedelli faturadan doğan alacağımızın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Başlatılan takip, davalının borca itiraz etmesi neticesinde durmuştur. Kanaatimizce davalının borca ve feriilerine olan itirazı haksız olup, itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına karar verilmelidir. Şöyle ki; Öncelikle müvekkil şirket adına arabulucuya başvurulmuş ancak görüşmelerde bir sonuç alınamamıştır. Arabuluculuk dosya numarası ise 2021/2803’dir. Gerekli görülmesi halinde celbini talep ederiz. Tutanak aslı gibidir sureti dilekçemiz ekindedir. Davalı borca itiraz etmiş, müvekkil şirkete böyle bir borcu olmadığını iddia etmiştir. Bu iddia hukuki mesnetten yoksun salt alacaklıyı zarara uğratma kastıyla dayanaksız olarak ortaya atılmıştır. Şöyle ki; Müvekkil şirket, davalı şirket ile arasındaki ticari faaliyete ilişkin e-arşiv fatura düzenlemiş, takibe konu faturaya davalı şirket tarafından süresi içerisinde herhangi bir itiraz yapılmamıştır. Konuya ilişkin olarak Türk Ticaret Kanunu Madde 21/2 ‘ e göre “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmüne havidir. Buna göre ticari faturalara gerek e-fatura uygulaması üzerinden red yanıtı dönülmesi gerekse Türk Ticaret Kanununun 18’nci maddesinde belirtilen usuller ile faturaya itiraz edilmesine ilişkin olarak belirtilen 8 (sekiz) günlük itiraz süresine uymak tacir olmanın hukuki sonuçlarındandır. Bu süre geçtikten sonra yapılan itirazlar geçersiz olup, fatura içeriğinin kabulü anlamına gelmektedir. Somut olayda müvekkile herhangi bir itiraz yapılmamış, red yanıtı alınmamıştır. Bu hususlar dahi davaya konu itirazın süreci uzatma ve olağan borcu ödememe kastıyla yapılan mesnetsiz, matbu bir itiraz olduğu hususunun her türlü izahtan vareste olduğunu kanıtlar niteliktedir. Davalı borçlu şirket, bahse konu icara takibinde işlemiş ve işleyecek faize, faiz miktarına itiraz etmiştir. Şöyle ki; Müvekkil şirket ile davalı borçlu şirket arasında yapılan sözleşme ticari niteliktedir. Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili maddeleri göz önüne alındığında ticari işlerden kaynaklı temerrüt halinde uygulanacak faiz oranı avans faizidir. Bu oranda % 16,75 olarak belirlenmiştir. Somut olayda tarafımızca faiz oranı % 16,75 olarak takibe başlanmış ve işletilmiştir. Bu nedenle davalı borçlunun faiz yönünden itirazı geçersiz olup, söz konusu itirazın iptal edilmesi gerektiği kanaati tarafımızca hasıl olmuştur. İcra ve İflas Kanunu ilgili maddeleri gereğince zaman aşımı süresi bakımından 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 146. Maddesine atıf yapılmıştır. İlgili Borçlar Kanunu maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda ilgili icra takibine konu faturaların düzenleme tarihleri göz önüne alındığında davalının zaman aşımı iddiasının gerçeklikten uzak ve hukuka aykırı olduğu her türlü izahtan vareste durumdadır. Yukarıda kısaca arz ve izah olunan nedenlerle, davalının haksız itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesi için sayın mahkemenize başvurmak zarureti hasıl olmuştur. ” şeklinde dava açmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; ” Davacının iddiaları hukuki mesnetten yoksun olup işbu hukuka ve kanuna aykırı davanın reddi gerekmektedir. Şöyle ki; davacı şirket ile müvekkilim arasında herhangi bir alım satım sözleşmesi yoktur. yalnızca ihrac edilecek malların nakliyesi için anlaşılmıştır. Müvekkil …… ithalat- ihracat nakliyatı alanında hizmet vermektedir. Davacı …… , Irak’ da bulunan Dheyaa Fanoos Derbash Baghdat Nıl Municipality’e bir adet hidrolik paketleme presi ihracatı yapacağını söyleyerek makinenin nakliyesi için davalı müvekkil …… ile anlaşmıştır. Iraklı firma ve davacı şirket arasında alım satım sözleşmesi mevcutken, davacı şirket ve davalı müvekkil şirket arasında bir alım satım sözleşmesi yoktur. Davacı ve davalı şirket yalnızca nakliyat için anlaşmıştır. Konuya ilişkin delil teşkil edebilecek davacı şirket yetkilileri ve müvekkil şirket yetkilisi arasında geçen whatsapp konuşmaları ekte sunulmuştur. (EK-1) Davalı şirket yetkilisi Yunus SUCU söz konusu yazışmalarda arada bir alım satım ilişkisi olmadığını nakliye işleminin yapılması için tarafımızla anlaşıldığını kabul etmektedir. Nitekim söz konusu yazışmalarda davalı müvekkil şirket yetkilisi ….. tarafından : “Konya’dan Bağdat için 9850 usd…. Zahodan sonra dorsemizi Irak çekiciyle göndereceğiz Bağdat’a.. Fiyatımıza karayolu izin belgesi öncu ve cmr sigortası dahildir.” denilerek nakliye işleminin şartları hakkında bilgi verilmiştir. Buna karşılık davacı şirket yetkilisi Yunus Sucu’nun: “Abi yükleme hemen olur mu.. Aracı gönderebilir misin yükleme yapsa…” şeklinde beyanda bulunmuştur. Daha sonra davalı müvekkil şirket yetkilisi …..: “Araç gümrükte gümrük işlemleri devam ediyor… Alıcının gümrükçü bilgileri lazım. Nakliye ödemesini nasıl yapalım..” ifadesine karşılık davacı şirket yetkilisi Yunus Sucu: “Abi paran hazır bende” şeklindeki beyanı nakliye işlemi için tarafımızla anlaşıldığını doğrular niteliktedir. Ayrıca davalı şirket yetkilisi Yunus Sucu’nun : “Murat abi faturayı karşıya kesince iade alıyor muyuz peki 100 bin TL nin” ifadesine karşılık davalı müvekkil şirket yetkilisi: “Biz iade alamayız nakliye firmasıyız iade alabilecek biri varsa o yapsın ihracatı sonra sorun olmasın” şeklindeki beyanı davacı ve davalı müvekkil şirket arasında nakliye işlemi dışında herhangi bir alım satım ilişkisinin olmadığını kanıtlar niteliktedir. Davacı şirket, ihracat- ithalat yapabilmek için ticaret bakanlığı’nın belirlediği şartları sağlamadığından nakliyesi yapılacak makinenin faturasını müvekkil şirkete kesmiştir. Davacı şirket, ticari hayatında ilk defa ihracat yapacak olup ihracat için belirlenen şartları taşımadığından nakliyesi yapılacak makinenin faturasını müvekkil şirkete kesmiştir. Faturayı alan davalı müvekkil malları teslim alan Iraklı firmaya fatura kesmiştir. Davalı müvekkilin Iraklı firmaya kestiği 24/12/2020 tarihli, ….. numaralı fatura ve diğer belgeler ekte sunulmuştur. (EK-2) Müvekkil şirket iyiniyetli olarak davacının ticaretini yapabilmesi için yardımcı olmaya çalışmıştır. Fakat davacı şirket kötüniyetli olarak bu işlemi kendi lehine kullanmaya çalışmaktadır. Ekte sunduğumuz 31/12/2020 tarihli dekontta da görüleceği üzere davacı firmanın yetkilisi …, davalı müvekkil şirketin yetkilisi …..’ a, kesilen fatura bedelinin KDV tutarını göndermiştir. (EK-3) Söz konusu dekont iddiamızı ispatlar niteliktedir. İhracatı yapılan makine, davalı müvekkile değil davacı şirket ile alım-satım sözleşmesi yapan ıraklı firmaya teslim edilmiştir. Iraklı firma makinelerin bedelini davacı şirkete elden ödemiş olup söz konusu makine Iraklı firmaya teslim edilmiştir. Bu hususta tarafımıza firma tarafından yapılan bir ödeme olmamıştır. Ticari defterlerimizin de incelenmesini talep ederiz. Iraklı firma ile davacı şirket arasındaki alım satım sözleşmesinde tüm yetki sahibi davacı ……’ nin dir. Müvekkil şirket söz konusu makinenin yalnızca nakliyesini yapmıştır. Nitekim ekte sunulan Konya Gümrük Müdürlüğü’nün 24.12.2020 tarihli söz konusu malın Iraklı firmaya ihraç edildiğine dair beyanname iddiamızı ispatlar niteliktedir. Nakliye sürecinde davacı ve müvekkil arasında bazı anlaşmazlıklar yaşanması nedeniyle ….., davalı müvekkil ile aralarında bir satış sözleşmesi varmış gibi kötüniyetli olarak faturadan dolayı icra takibi başlatmıştır. Açıklanan nedenlerle davacının takibi ve takibe ilişkin itirazın kaldırılması talebi haksız ve açıkça hukuka aykırıdır. Kabul anlamına gelmemek ile birlikte; bilindiği üzere fatura, malın teslim edildiğini göstermez. makinenin teslim edildiğini iddia eden davacı ispat yükü altındadır. nitekim böyle bir makine tarafımıza teslim edilmemiştir. Bilindiği üzere faturanın hüküm doğurabilmesi için taraflar arasında önceden yapılmış ve geçerli bir sözleşme ilişkisine dayanması şarttır. Fatura, sözleşmenin kuruluş safhasıyla ilgili değildir. Bu nedenle TTK m.21’de yer alan karine faturanın içeriğine dair olup sözleşmenin kurulmasıyla ilgisi bulunmamaktadır. Faturaya itiraz edilmemesi de sözleşme ilişkisinin varlığını göstermez. İtiraza uğramayan fatura malın teslim edildiğini göstermez. Aralarında faturanın dayandığı geçerli bir sözleşme ilişkisinin bulunduğunu ispat yükü, faturayı düzenleyip gönderen tarafın üzerindedir. Faturaya konu alacağın dayandığı sözleşme, HMK m.200 uyarınca senetle/ kesin delille ispatlanmak zorundadır. Yukarıda ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere; davacı ile davalı müvekkil arasında herhangi bir alım- satım sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı, ihracatı yapılacak makinenin nakliyesi için davalı müvekkil ile anlaşmıştır. Kabul anlamına gelmemek ile birlikte, davacı tarafından düzenlenen fatura söz konusu makinenin davalı müvekkile teslim edildiğini ve aralarında geçerli bir alım- satım sözleşmesinin olduğunu kanıtlamaz. Nitekim söz konusu mal tarafımıza teslim edilmemiştir. Malın teslim edildiğini iddia eden davacı, bu iddiasını ispatla mükelleftir. Davacı …… ile Irak’ da bulunan ….. arasındaki söz konusu malın satışı sözleşmesi gereğince Iraklı firma makinelerin bedelini davacı şirkete elden ödemiş olup söz konusu makine Iraklı firmaya teslim edilmiştir. Söz konusu nedenlerle davacı ….. tarafından kötüniyetli olarak başlatılan icra takibine tarafımızca itiraz edilmesi nedeniyle ikame edilen işbu itirazın iptali davası hukuki dayanak ve mesnetten yoksun olup davanın reddi gerekmektedir. Açıklanan sebepler ile müvekkil hakkında açılmış hukuka ve kanuna aykırı huzurdaki davanın reddi için işbu cevap dilekçesini sunma zarureti tarafımızda hasıl olmuştur. Davacı tarafın iddiasının aksine %20’ı oranında icra inkar tazminatı şartları oluşmamıştır. Davacı kötüniyetle işbu davasını açmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere gerçekte taraflar arasında alım-satım ilişkisi bulunmamaktadır. Davacı taraf müvekkilin iyiniyetini kullanarak haksız kazanç elde etme amacıyla bu davayı açmıştır. Dava konusu edilen bedel davacının gerçekte muhattabı olan alıcı tarafından kendisine ödenmiştir. Kaldı ki alacak likit ve belirlenebilir değildir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için alacağın gerçek miktarının bedeli ve sabit olması veya borçlu tarafından alacağın tüm unsurlarıyla tespitinin mümkün olması, alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmektedir. Böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması/borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez. Alacağın tayini taraf defterleri üzerinde yapılacak inceleme ve alınacak uzman bilirkişi raporu doğrultusunda mahkemenin takdirinde bulunmakta olup dava konusu alacak bu itibarla likit ve belirlenebilir değildir. Davacı tarafça müvekkil şirket aleyhine müvekkil ile hiçbir ilgisi olmayan bir konu hakkında kötüniyetli olarak icra takibi başlatılmıştır. Bu takibe tarafımızca süresi içerisinde itiraz edilmiştir. Müvekkil şirketin davacı tarafa takibe konu herhangi bir borcu yoktur. Ayrıca müvekkil şirket ile davacı taraf arasında, davacının dava dilekçesi ekinde ve icra takibinde dayanak yapılarak ibraz edilen belgenin konusu oluşturacak herhangi bir ilişki bulunmamaktadır. ” şeklinde cevap verilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın SMMM bilirkişi …..’e tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; Raporumda, davacı ve davalıya ait ticari defter ve belgeleri inceledim. Her türlü hukuki yorum ve nihai takdirin mahkemenize ait olduğu işaret edilerek, varılan sonuçlar şu şekildedir. Davacı …..’ne ait incelenen 2020 ve 2021 yılları yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, 2020 ve 2021 yılları ticari defterlerini kendi lehine delil olarak kullanabileceği, bunun dışında ticari defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu ve ticari defterlerin kendi içerisinde birbirini teyit eder nitelikte olduğu tespit edilmiştir, Davalı ….. “ne ait incelenen 2020 yılı yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, 2020 yılı ticari defterlerini kendi lehine delil olarak kullanabileceği, bunun dışında ticari defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu ve ticari defterlerin kendi içerisinde birbirini teyit eder nitelikte olduğu tespit edilmiştir, Davalı ….. ‘ne ait incelenen 2021 yılı ticari defterlerinin E-Defter olduğu, defterlerin GİB onaylı beratlarının usulüne uygun olarak alındığı şematron kontrolünden geçtiği bu durumun açılış ve kapanış tasdiki anlamına geldiği, ticari defterlerin birbirini teyit ettiği, TTK ve VUK hükümlerine uygun tutulduğu kendi lehine delil olarak kullanabileceği, davacıya ait incelenen ticari defterlerde, Konya ……İcra Müdürlüğü ….. E. Sayılı dosyasında takip konusu olan faturanın yer aldığı, davalının cari hesap borcuna istinaden davacıya ödeme yapmadığı, takip tarihi itibariyle ticari defter ve kayıtlara göre davalının davacıya takip konusu faturalardan kaynaklanan 101.000,92 TL tutarında borcu bulunduğu (Talep 101.000,92 TL) tespit edilmiştir. Davalıya ait incelenen ticari defterlerde, Konya ……İcra Müdürlüğü ….. E. Sayılı dosyasında takip konusu olan faturanın yer aldığı, davalının cari hesap borcuna istinaden davacıya ödeme yapmadığı, takip tarihi itibariyle ticari defter ve kayıtlara göre davalının davacıya takip konusu faturalardan kaynaklanan 101.000,92 TL tutarında borcu bulunduğu (Talep 101.000,92 TL) tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin öninceleme duruşmasında davacı vekilinin ;”……. takip öncesinde borçluyu temerrüte düşüren herhangi bir hukuksal işlemimiz yoktur.” dediği görülmüştür.
Mahkememizin 14/09/2022 tarihli duruşmasında davalı vekilinin;” …müvekkilimin ödemeye ilişkin yazılı bir belgesi de yoktur ” dediği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davası açmış, davalı yan yasal süresi geçtikten sonra cevap dilekçesini ibraz etmiştir.
Davalı vekilinin usule ilişkin itirazı yönünden (Yüksek Yargıtay 11. HD’nin 2020/3479 Esas, 2020/5077 Karar sayılı ilamı) emsal Yargıtay kararı da dikkate alındığında dava dilekçesinin asile gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığından iş bu itiraza itibar edilmemiştir.
Mahkememiz dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporunda özetle; Konya ……İcra Müdürlüğü 2021/1054 E. Sayılı dosyasında takip konusu olan faturanın yer aldığı, davalının cari hesap borcuna istinaden davacıya ödeme yapmadığı, takip tarihi itibariyle ticari defter ve kayıtlara göre davalının davacıya takip konusu faturalardan kaynaklanan 101.000,92 TL tutarında borcu bulunduğu (Talep 101.000,92 TL) tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının ayrıntılı incelenmesi neticesinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin ticari defterler ile teyit edildiği, her ne kadar davalı yanın ticari defterlerinde ödeme kaydı varsa da ödemenin belgesi olmadığından ödeme kaydına itibar edilmemiştir.
Faturaya ilişkin bir alacak olduğundan ve fatura likit olduğundan Yüksek Yargıtay 19. H.D’nin 16/01/2017 tarih, 2016/11472; 185 sayılı kararı da dikkate alındığında davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile; Konya ……İcra Müdürlüğü’nün 2021/1054 Esas sayılı dosyasından yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile 101.000,92 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek AVANS faizi ile birlikte TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, hükmedilen 101.000,92 TL nin %20’si olan 20.200,184 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
2-Konya ……İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasından yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile 101.000,92 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek AVANS faizi ile birlikte TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3- Hükmedilen 101.000,92 TL nin %20’si olan 20.200,184 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 6.899,37 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.245,59 TL harcın mahsubu ile eksik 5.653,78 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
5- Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 1.094,35 TL yargılama gideri ile 1.313,39 TL ilk yargılama gideri toplamı olan 2.407,74 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6- Davalının yaptığı yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
7- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 16.150,14 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 2.132,09 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
9- Davacı tarafından dava başında depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
10- 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 1.292,71 TL sinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalıdan geri kalan kısmının ise davacıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip …..
e-imzalı

Hakim …..
e-imzalı

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.