Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/169 E. 2022/147 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Menfi Tespit ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Niğde . Asliye Hukuk Mahkemesi’ne davacı vekilinin ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle; mahkememizde derdest yukarıda numarası zikredilen dosya davalısı … arasında organik bağ olduğu gibi şirketin aile şirketi olduğunu, ortakları ve çocukları bizzat kendisinin olduğunu,bonoların mahkemenizde süren davadaki bonolarla tıpa tıp aynı bonolar olduğunu, kim tarafından atıldığı bilinmeyen imzaları içeren senetleri davalı taraf gerek kendi adına gerekse resmi yada gayri resmi yetkilisi olduğu şirket aracılığı ile piyasaya sürdüğünü, aynı yol izlenerek icra takibinde bulunulduğunu, bunun üzerine sahtecilik nedeniyle menfi tespit davası açıldığını, davalı ile tarafları aynı olması nedeniyle öncelikle birleştirme taleblerinin kabulüne, davalı ile müvekkil arasında davalı arasında hiç bir zaman ticari bağ söz konusu olmadığını, icra takibine senetlerin müvekkilinin eli ürünü olmadığını, sahte bono ile takip yapılmasının mesleki itibarına zarar olduğunu belirterek birleştirme taleplerinin kabulü ile Mahkememizi … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, takibin durdurulmasına karar verilmesine, davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, bonoların iptaline, %20’den aşşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ve SAVUNMA:
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş davalı vekili cevap dilekçesinde, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesinin olduğunu, ayrıca bu tür davaların ya davalının yerleşim yeri mahkemesinde veya icra dosyasının açıldığı mahkemede açılabileceğini, mahkemenin yetkisiz olduğunu, Niğde . Asliye Hukuk Mahkemesindeki dosyasıyla iş bu dosyanın birleştirme taleplerine itiraz ettiklerini,zira bonoların her iki dava konusunda da farklı olduğunu, bu nedenle birleştirme taleplerinin yersiz olduğunu, davacı taraf müvekkilinden eşinin üzerinden yürüttüğü çiftlikden nakten paralar aldığını, davacı tarafın eşi ile aralarında ticari ilişki söz konusu olduğunu, nakten alınan paranın da çekin de ödenmediğini, farklı farklı yerlere farklı imzalar attığını, karşı tarafın avukat olduğunu, uygulamaları çok iyi bildiğini, kendi imzası ile alakasız olan imzalara atarak müvekkili dolandırma cihedine gittiğini, davacının senetleri imzalayarak müvekkile verdiğini, kasıtlı olarak farklı imzalar attığını,davacının kötü niyetli olduğunu, eşine ait çeklere de kendisinin imza attığını, polis jandarma ve kriminalden raporlar alınmasını,%20 icra inkar , %10 para cezasına mahkym edilmesini, haksız ve hukuksuz davanın reddini talep etmiştir.
Niğde Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkisizlik kararı üzerine mahkememize gönderildiği, dosyanın mahkememizin … Esas sırasına kaydının yapıldığı görüldü.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca davaya konu senetlerin davacının el ürünü olup olmadığının tespit edilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği görüldü.
Adli Tıp Kurumu’nun raporunda özetle; söz konusu imzaların …’in eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyası arasına kazandırılan Adli Tıp Kurumu raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğe çıkarıldığı görüldü.
Mahkememizin 11/03/2020 tarihli duruşmasında davacı vekilinin ve davacı asilin duruşmaya katılmadığı, mazeret de göndermediği görüldü.
Mahkememizin aynı duruşmasında beyanda bulunan davalı vekilinin; ” Mazereti kabul etmiyorum, geçen celse de mazeret vardı, ayrıca iki haftalık kesin süre içerisinde karşı tarafın beyanda bulunmadığından dolayı davanın reddini talep ederiz, eğer mazeret reddedilecekse de davayı takip etmeyeceğiz” dediği görülmüştür.
Mahkememizce verilen 06/07/2020 tarihli … Karar sayılı ilam ile; Davacı tarafından davalı aleyhine açılan ve basit yargılama usulüne tabi olan davanın 6100 sayılı HMK’nın 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına kararı verilmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize ibraz ettiği istinaf dilekçesi üzerine dosyanın Konya BAM . HD’ye gönderildiği, HD’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile; mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememize gönderilen dosyanın … Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davası açmıştır.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan ATK raporunda söz konusu imzaların …’in eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin bildirildiği görülmüştür.
Konu ile alakalı olarak;
Kötü Niyet Tazminatının Şartları;
A)Dava, davalı-borçlu lehine sonuçlanmalıdır;
B) Davacı, takibinde haksız ve kötü niyetli olmalıdır; ( İtirazın iptali davasının reddi halinde, talep eden borçlu lehine tazminata hüküm verilebilmesi için, icra takibinin haksızlığı yanında, ayrıca kötü niyetli olduğunun da kanıtlanması gerekir… (. HD. 21/06/2006 T. … /… )) Borçlu lehine tazminata hükmedebilmek için alacaklının takibinin haksız olması yeterli değildir. Davacı- alacaklının takibe geçmede ve itirazın iptali davası açıp yürütmekte kötü niyetli olduğunun kanıtlanması gerekir.
Alacaklının kötü niyetli olduğunu davalı borçlu ispat etmelidir. Davalı, davacı/alacaklının, takip ve dava konusu alacağın hiç doğmadığını veya sona erdiğini bilmesine ya da bilebilecek durumda olmasına rağmen takip başlatıldığı ve dava açtığını ispatlamalıdır.
C) Davalı-Borçlu, talepte bulunmalıdır; borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için borçlunun tazminat talebinde bulunması gerekir. Davalı- borçlu bu talebini cevap veya cevaba cevap dilekçesinde ileri sürmek zorundadır. (HMK. M. 141) ( Yargıtay Üyesi … ; İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları, Genişletilmiş 4. Baskı).)
Dosyanın ayrıntılı incelenmesi neticesinde davalı yan süresi içerisinde yenileme dilekçesi verilmediğinden davanın açılmamış sayılması savunmasında bulunmuşsa da, Konya BAM kararı incelendiğinde bu savunmaya itibar etmek mümkün olmamıştır.
Davalı-alacaklı yan, alacağını ispat edememiştir. Zira Adli Tıp Kurumu raporunda borçlu-davacı adına imza (bonolara ilişkin) tespit edilemediğini bildirir kanaat raporu verilmiştir. Dava kambiyo yolu ile icra takibine konulan bonodaki imzanın sahte atıldığı iddiasına dayalı olup, ispat külfeti davalı alacaklı yandadır. İmzanın aidiyetinin tespiti yönünden ATK raporunda imzanın davacıya ait olup olmadığı tespit edilemediği bildirilmiş olduğundan davalı, bonodaki imzanın davacıya ait olduğunu ispatlayamamıştır. Bu durumda davacının davasının kabulü gerekmiştir. (Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar sayılı 12/04/2017 tarihli ilamı da somut olayımıza emsal teşkil etmektedir)
Rapor içeriği değerlendirilme yapıldığında ve davacı-borçlunun imza örneklerinin çıplak gözle açık farklılıkları dikkate alındığında, davalı-alacaklının haksız ve kötüniyetli olduğu yönünde mahkememizce kanaat oluşmadığından ( Yargıtay . HD’nin 17/01/2013 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı ) davacının davasının kısmen kabulü ile; Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından (icra takibine konu 01/02/2017 tanzim tarihli 01/07/2017 vadeli, 40.000,00 TL lik ve 02/02/2017 tanzim tarihli 01/08/2017 vadeli 40.000,00 TL meblağlı 2 adet bonodan kaynaklı) borçlu olmadığının tespitine, Davacının kötüniyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından (icra takibine konu 01/02/2017 tanzim tarihli 01/07/2017 vadeli, 40.000,00 TL lik ve 02/02/2017 tanzim tarihli 01/08/2017 vadeli 40.000,00 TL meblağlı 2 adet bonodan kaynaklı) BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davacının kötüniyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Karar kesinleştiğinde evrak asıllarının ilgili kişilere/birimlere İADESİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 5.464,81 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile geriye kalan 5.433,40 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
5- Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 67,40 TL ilk yargılama harcının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6- Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 895,25 TL yargılama giderinden 447,62 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7- Davalı tarafından sarfına mecbur kalınan 211,20 TL yargılama giderinden 105,60 TL nin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE, geri kalan yargılama giderinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
8- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 11.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9- Davacı tarafından dava başında depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/03/2022

Katip … Hakim …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.