Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/168 E. 2022/575 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :… …
KATİP :… …

DAVACI :… – … …
VEKİLİ :
DAVALI :… – … …

DAVA :Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 07/04/2021 tarihli dilekçesiyle; alacaklının Konya . İcra müdürlüğünde … esas numaralı dosya ile davacıya karşı kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, ancak böyle bir borç ilişkinin mevcut olmadığını, senetler üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunu ancak alacaklı kısmı ve diğer hususların davacı tarafından doldurulmadığını, senet ödemelerinin … isimli şahsa yapıldığını ve ödeme yapıldıktan sonra … isimli şahsın senetleri davacıya geri vermediğini, senetlerin daha sonrasında İndirim … Ticaret Limited Şirketi adına doldurulduğu ve ciro edildiğini, Alacaklı … borcunu tahsil etmek amacıyla senette yalnızca imzası bulunan davacı aleyhine icra takibine başladığını, … ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, davacının bu kişiye herhangi bir borcu olmadığını, dava açılmadan evvel arabuluculuğa gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek taleplerinin kabulü ile davacının davalı ile aralarında alacak borç ilişkisinin bulunmadığının tespitine, teminatlı ya da teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek icra veznesine girecek paranın davalıya ödenmemesine, icra takibinin durdurulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla alacağın %20sinden az olmamak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalıya dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmiş, davalı süresinde davaya cevap vermemiş, kendisini bir vekil ile de temsil ettirmemiştir.
Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası istenmiş, Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … esas ve … esas sayılı dosyaları istenmiş, Aksaray Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığından ilgili belgeler, Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığından ilgili belgeler, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden ilgili belgeler, Aksaray Ticaret Sicil Müdürlüğünden ilgili belgeler, Konya Vergi Dairesi Başkanlığından ilgili belgeler istenmiş, SMMM bilirkişisinden rapor alınmış ve raporun taraflara tebliği sağlanmıştır.
SMMM bilirkişisi …’in 17/06/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı …’ın 14/02/2012 tarihinde ticari faaliyetine başladığı 10/02/2017 tarihinde vergi dairesi tarafından resen terk yapılarak mükellefiyet kaydının son bulduğu, Dava konusu bonoların düzenlenme tarihi 12/12/2018 olduğu dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığının tespit edildiği, rapor edilmiştir.
Dava, “Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)” davasıdır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; alacaklının Konya . İcra müdürlüğünde … esas numaralı dosya ile davacıya karşı kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, ancak böyle bir borç ilişkinin mevcut olmadığını, senetler üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunu ancak alacaklı kısmı ve diğer hususların davacı tarafından doldurulmadığını, senet ödemelerinin … isimli şahsa yapıldığını ve ödeme yapıldıktan sonra … isimli şahsın senetleri davacıya geri vermediğini, senetlerin daha sonrasında İndirim … Ticaret Limited Şirketi adına doldurulduğu ve ciro edildiğini, Alacaklı … borcunu tahsil etmek amacıyla senette yalnızca imzası bulunan davacı aleyhine icra takibine başladığını, … ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, davacının bu kişiye herhangi bir borcu olmadığını, dava açılmadan evvel arabuluculuğa gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek taleplerinin kabulü ile davacının davalı ile aralarında alacak borç ilişkisinin bulunmadığının tespitine, teminatlı ya da teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek icra veznesine girecek paranın davalıya ödenmemesine, icra takibinin durdurulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla alacağın %20sinden az olmamak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği, davanın İİK.72. maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK.72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir….” şeklinde, 6102 sayılı TTK.778/1-d maddesi yollaması ile TTK. 677. Maddesinde; “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.” şeklinde, TTK. 778/1-a maddesi yollaması ile TTK’nun 687.maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. (2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, 6102 sayılı TTK’nun 825.maddesinde;”(1) Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.(2) Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir.
Dosya incelendiğinde davaya konu icra takibinin Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden davalı tarafından davacıya karşı kambiyo senedine dayanan icra takibi yapmış olduğu , söz konusu senedin incelendiğinde davacı … … keşideci olduğu, davalı alacaklı …’ın ise ciranta olduğu, icra takibini başvuran son hamil olarak kabul edildiği, ancak senet üzerindeki asıl 1.lehtarın yani dava dışı İndirim … Tic. Ltd. Şti.’nin icrada herhangi bir taraf olmadığı anlaşıldığı, zaten davacı vekilinin dilekçesinde de imzaya herhangi bir itirazın olmadığı, senetlerin davacı tarafından düzenlendiği ,ancak diğer kısımların başkası tarafından yazıldığını beyan ettiği, bu nedenle senetteki asli unsur olan imzaların kendilerinin olduğunu zımni olarak kabul etmişlerdir.
Davacı her ne kadar davalıyla arasında herhangi bir hukuki bir ilişkisinin olmadığını iddia etse de şekli olarak görünen davalının 3. Bir şahıs olduğu İİK ilgili maddeleri uyarınca kıymetli evrakı elinde bulunduran cirantalara karşı aksi ispat edilinceye kadar haklarından istifade etmelerine engel olunamayacağı, keşidecinin elinden senedin haksız olarak çıkmış olduğu iddiasının ancak kötü niyetinin ispatlanması halinde 3. iyiniyetli cirantalara karşı ileri sürülebileceği, bununla beraber alacağın bir senede bağlı olması halinde aksinin iddia eden borçlunun HMK ilgili hükümleri uyarınca senede karşı senetle ispat zorunluluğu bulunduğundan dosya kapsamında davacının elinde herhangi bir somut yazılı bir delilinin bulunmaması, ayrıca davalının kötü niyetinin ispatlanamaması dikkate alındığında dava konusu senedin de davacı tarafından imzalanmış olduğu, her ne kadar boş olarak imza atıldığı iddia edilse de imzanın sorumluluğu gereği davacının iddia etmiş olduğu hususları geçerli somut vakıa ve delillerle ispatlayamadığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 3.244,73 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafından fazladan yatırıldığı anlaşılan 3.164,03 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazineye İrad KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/10/2022

Katip … Hakim …