Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/159 E. 2023/107 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … – …
4- … – … …
5- … – … …
6- … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … – …
2- … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : RED

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılar, muris …’ın yasal mirasçıları olup külli halefiyet gereğince davalı şirketin % 50 oranında ortağı konumunda olduğunu, davalı … Şirketi 1992 yılında TTK kapsamında iki kardeş tarafından eşit ortaklıkla kurulmuş bir şirket olduğunu, davacıların murisinin vefat etmesi nedeniyle, davalı olan amca, şirketin fiilen tek yöneticisi kalmış bulunduğunu, davacılar, miras yoluyla şirketin yarısına sahip olmalarına rağmen davalırın eylemleri ve geçiştirmeleri sonucunda fiili olarak şirkete ve kayıtlarına ulaşamadıklarını, dava açılmadan önce davalı şirkete ve ortaklar kurulu adına hakim ortak amcaya Konya …. Noterliğinin 12.02.2021 gün … yevmiye no’lu ihtarnamesini muhataplar tarafırdan tebliğ alınmasına rağmen herhangi bir cevap verilmediği, bir aile şirketi olması, davacıların akraba/bayan olmaları ve davalının amca olmasının getirdiği bazı konumlar nedeniyle dava konusu şirket fiilen davalı … yönetiminde olduğunu, taraflar arasında bu şirketle ilgili kar payı istenmesi, yönetimi ve mal varlığının araştırılması vs gibi konulardan dolayı bir takım hukuki ve cezai uyuşmazlıklar baş gösterdiğini, şirketin son on yıl boyunca ne kadar kar elde ettiği, muhasebe kayıtlarına ulaşmamız engellenmesi nedeniyle bilinemediğini, dava konusu şirketin ortaklık yapısının niteliği, ortaklar arasında nizarın bulunması, temsil ve ilzam yetkisine sahip davalının şirketin içini boşaltmaya yönelik tutum ve davranışları hep birlikte değerlendirildiğinde davalılardan …’ın dava konusu olan şirketi tek başına temsil ve ilzam yetkisinin eldeki davarın sonucuna kadar durdurulması ve ayrıca davacının şirketteki mali haklarının korunması için sair tedbirlerin için ihtiyati tedbir kararı yoluyla verilmesini, davanın kabulü ile davacının dava konusu şirketten alması gereken son on yıllık döneme işkin olarak şimdilik 1.000 TL kar payı alacağının muaccel hale geldiği tarihten itibaren başlayacak en yüksek ticari faiz ile birlikte davalıdarı alınarak davacıya verilmesini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 22/04/2021 havale tarihli cevap dilekçesinden özetle; müteveffa … Haziran 2013’te vefat etmiş olup davacıların geriye dönük 10 yıllık kar payının hesaplanarak tahsili talepleri usul ve yasaya aykırı olduğunu, nüfus kayıtları incelendiğinde de görüleceği üzere davacılar şirket üzerinde 7 yıldır hak sahibi olduklarını, davacılar müteveffa …’ın mirasçıları olup, dava dilekçesinde İddia edilen hususların tamamı mesnetsizdir. Şirketin müstakil bir mali müşaviri olup, şirket ticari defterleri mali müşavir tarafından takip ve kontrol edildiğini, davacıların iddiaları mağduriyet algısı yaratmaya yönelik olduğunu, dava dilekçesinde de eşit ortaklıktan bahsedilmiş olmasına rağmen sonrasında müvekkili …’tan hakim ortak olarak bahsedilmesi hususu davacıların beyanları arasında çelişki ortaya çıkardığını, müvekkili …’ın hakim ortaklığı da söz konusu olmadığını, dava dilekçesinde davacıların şirketin muhasebe kayıtlarına ulaşmasının engellendiği iddia edildiğini, şirket kayıtları ortaklarının talepleri üzerine incelenebilecek aleni olduğunu, usul ve yasaya aykırı kötü niyetle, mesnetsiz olarak açılmış olan işbu haksız davanın reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Bilirkişi SMMM … Mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu 08/06/2022 havale tarihli bilirkişi raporundan özetle; Raporumda davalıya ait ticari defter ve belgeleri inceledim. Her türlü hukuki yorum ve nihai takdirin mahkemenize ait olduğu işaret edilerek, varılan sonuçlar şu şekildedir. Davalı … Ltd. Şti’ne ait incelenen 2021 yılı yevmiye defterinin açılış tasdikinin süresinde yapıldığı, 2021 yılı ticari defterlerini kendi lehine delil olarak kullanabileceği, bunun dışında ticari defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu ve ticari defterlerin kendi içerisinde birbirini teyit eder nitelikte olduğu tespit edilmiştir. Davalıya ait incelenen ticari defterlerde, şirketin yıllar itibariyle sürekli zarar ettiği, davacı yan tarafın talep ettiği kar paylarının hesaplanması talebi ile ilgili, kar payı ancak net dönem karından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabilir. Şirket zarar ettiği için hesaplama yapılamayacağı tespit edilmiştir.” şeklinde rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizin 08/04/2021 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Dava; Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davası açmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın 608. Maddesi; “(1) Kâr payı, sadece net dönem kârından ve bunun için ayrılmış yedek akçelerden dağıtılabilir. Kâr payı dağıtımına ancak, kanun ve şirket sözleşmesi uyarınca ayrılması gereken kanuni yedek akçelerle, şirket sözleşmesinde öngörülmüş yedek akçeler ayrıldığı takdirde karar verilebilir.
(2) Şirket sözleşmesi ile aksi öngörülmedikçe, kâr payı, esas sermaye payının itibarî değerine oranla hesaplanır; ayrıca
yerine getirilen ek ödeme yükümlülüklerinin tutarı da kâr payının hesaplanmasında itibarî değere eklenir.
(3) Şirket genel kurulu, kanun ya da şirket sözleşmesinde öngörülmeyen veya öngörüleni aşan tutarlarda yedek
akçelerin ayrılmalarına sadece;
a) Zararların karşılanması için gerekliyse,
b) Şirketin gelişimi için yatırım yapılması ihtiyacı ciddi bir şekilde ortaya konulmuşsa, bütün ortakların menfaati
böyle bir yedek akçe ayrılmasını haklı gösteriyorsa ve bu hususlar şirket sözleşmesinde açıkça belirtilmişse,”

6102 Sayılı TTK 452. Maddesi; “(1) Genel kurul, aksine esas sözleşmede hüküm bulunmadığı takdirde, kanunda öngörülen şartlara uyarak, esas sözleşmenin bütün hükümlerini değiştirebilir; müktesep ve vazgeçilmez haklar saklıdır. “
6102 Sayılı TTK’nın 616/1. Maddesi; “(1) Genel kurulun devredilemez yetkileri şunlardır:
a) Şirket sözleşmesinin değiştirilmesi.
b) Müdürlerin atanmaları ve görevden alınmaları.
c) Topluluk denetçisi ile (…) (1) denetçilerin atanmaları ve görevden alınmaları. (1)
d) Topluluk yılsonu finansal tabloları ile yıllık faaliyet raporunun onaylanması.
e) Yılsonu finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun onaylanması, kâr payı hakkında karar verilmesi, kazanç
paylarının belirlenmesi.
f) Müdürlerin ücretlerinin belirlenmesi ve ibraları.
g) Esas sermaye paylarının devirlerinin onaylanması.
h) Bir ortağın şirketten çıkarılması için mahkemeden istemde bulunulması.
ı) Müdürün, şirketin kendi paylarını iktisabı konusunda yetkilendirilmesi veya böyle bir iktisabın onaylanması.
i) Şirketin feshi.
j) Genel kurulun kanun veya şirket sözleşmesi ile yetkilendirildiği ya da müdürlerin genel kurula sunduğu konularda karar verilmesi.
” gereğince,
TBK’nın 147/4. Maddesinde; “Bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı,
Dava, şirket kar payının istemine ilişkindir. Somut olayımızda; sözleşmede aksine bir hüküm yoksa ortaklar yıllık bilançoya göre net kardan pay alır ve kar payı da esas sermaye payının itibari değerine oranla hesaplanır ve müktesep haklardan şeklin düzenleme var ise de kar payının dağıtılabilmesi için yıllık bilançonun çıkarılması ve bu bilançonun kesinleşmesi gerekir. Yıllık bilançonun kesinleşmesi ise genel kurulun onayı ile olur. Bu bilgilerden hareketle KAR TALEP edilebilmesi için genel kurulda bu yönde bir karar alınmış olması gerekir. Bu halde ortakların kar payı hakkı alacak hakkına dönüşür.
TBK hükümlerine 5 yıllık zamanaşımına tabidir.
Husumet Taraf Sıfatı: Bir usul hukuku sorunu olmayıp, davaya konu edilen subjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunudur. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında karar verilemeyeceğinden dava sıfat yokluğundan (husumetten) red edilir.Taraf sıfatı bir dava şartı değildir. Taraf sıfatı, davada taraf olarak görünen kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için def’i değil, yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu olan bir olgudur.(… .: Medeni Usul Hukuku el kitabı, Ankara 2020, C.I s.331 vd).(19) Eş söyleyiş ile taraf sıfatının araştırılması, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Dava konusu şey üzerinde kim yada kimler hak sahibi ise davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayinin de olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir.Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise def’i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olmasa bile mahkemece re’sen nazara alınmasıdır.(Yargıtay HGK 22/06/2021 T.2021-(… E… K.) (… ,B.: Medeni Usul Hukuku El Kitabı,Cilt I Yetkin Yayınları,Mart2020,s.390).
Tüm dosya kasamı, tüm bilgi – belgeler, bilirkişi raporu, yasal düzenlemeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde davacıların, davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın reddine, davacıların davalı … yönünden davasının pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine dair Mahkememizce oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacıların, davalı … San. Ve Tic. LTD. ŞTİ. yönünden davanın REDDİNE,
2-Davacıların davalı … yönünden davasının pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 120,60-TL eksik harcın davacılardan müştereken müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davalı … San. Ve Tic. LTD. ŞTİ. kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken müteselsilen alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken müteselsilen alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.400,00-TL arabulucu ücretinin 6325 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
9-Davacı tarafça depo edilip kullanılmayan gider avansının bulunması halinde karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, bağımsız ve tarafsız Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından KESİN olmak üzere karar verildi. 22/02/2023

Katip … Hakim …