Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/150 E. 2023/390 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.No:…, …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Ticari Şirket (Fesih ve Tasfiye İstemli)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan “Ticari Şirket (Fesih ve Tasfiye İstemli)” davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 30.03.2023 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile … tarafından kurulan davalı şirketin yönetimi ortaklar arasında zuhur eden anlaşmazlıklar nedeniyle mümkün olmaz bir vaziyet aldığını, müvekkili ile diğer ortak arasında işin genel yürütümü ve şirket işleyişi hakkında derin uyuşmazlıklar bulunduğunu, böyle bir ortamda sağlıklı çalışma ve düzeninin kurulması ve şirketin devam ettirilmesinin imkansız olduğunu, bu vesile ile işbu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, bu davanın açılmasıyla birlikte şirket işlerinin yürütülmesinin imkansız bir hal alacağını, ayrıca şirket ortaklarından her biri münferiden imza yolu ile şirketi temsile yetkili olduklarını, bu vesile ile imkanın kötüye kullanılmasının söz konusu olduğunu, bu nedenlerle şirkete yönetim kayyumu atanmasına, kayyumun mal kaçırılmasına engel olmak üzere derhal kayıtlı olan veya olmayan ve şirket için değer arz eden iç mimari ve reklam çalışmalarını da içerir şirket mal varlıklarının listesini hazırlanmasını ve kıymet takdirleri için bilirkişi tayin edilmesine, yönetim kayyumunun şirketin her türlü iş ve işlemini yapabilir şekilde yetkiyle donatılmasına, dava neticesinde yapılacak inceleme ile davalarının kabulü ile şirketin feshine, şirketin feshi uygun görülmeyecekse müvekkili payının gerçek değeri ödenmek suretiyle ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi … tarafından mahkememiz dosyasına sunulan 29.04.2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın şirketin feshini istemekte haklı bir sebebinin bulunmadığını, dava dilekçesinde belirtilen hususlar gerçeği yansıtmadığını, şirkette çalışan işçilerin ücretlerinin Kanuna uygun olarak ödendiğini, fazla mesai yapıldığı zaman işçilere fazla mesai ücreti ödendiğini, işçilerin ne kadar maaş alacağı ve ne kadar fazla mesai ücreti alacağı işyeri muhasebecisi tarafından tespit edildiğini ve taraflarınca ödendiğini, bu hususun ücret bordrolarında ve banka kayıtlarında gözüktüğünü, davacı tarafın 26 Şubat 2020 tarihinde işyerinde henüz mesaisi dolmayan bir işçinin işten erken ayrılmasını talep ettiğini, bu hususun tarafınca haklı olarak kabul görmediğinden dolayı tarafına fiziksel saldırıda bulunduğunu ve kendisini darp ettiğini, şikayette bulunması sonucunda Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davacı hakkında soruşturmanın başlatıldığını, davacının şirketin feshi davası açmasının asıl sebebinin bu olduğunu, davacı tarafın şirketin feshini istemekte haklı bir sebebinin bulunmadığını, tam aksine olayda kendisi mağdur olduğundan bahisle; Öncelikle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, mahkememizce şirketin feshi yerine TTK.636.maddesinde belirtilen diğer hükümlerin uygulanmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Tarafların bildirmiş oldukları delilleri ilgili yerlerden dosyamız içerisine celbedilmiş, davalı şirketin ticari sicil kayıtları, C.Başsavcılığından müştekisi … olan soruşturma dosyalarının bulunup bulunmadığının sorulduğu, bulunuyor ise örneklerinin UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına gönderilmesinin istenildiği, gelen yazı cevabının dosyamıza eklendiği, Konya C.Başsavcılığı’nın … Soruşturma, … Soruşturma, … Soruşturma ile … Soruşturma, Konya .Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı, Konya .Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı UYAP dosyaları, davalı şirket tarafından çekilen kredi ve davalı şirketin hesaplarına ilişkin, …’a banka yoluyla gönderilen EFT’lere ilişkin banka kayıtları, dosyamız içerisine celbedilmiş, tanık beyanları alınmış, mahallinde keşif yapılmış ve bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Davalı tanığı …’ın mahkememizin 28.09.2021 arihli duruşmasındaki beyanında; Ben diş hekimliği cihazlarını satarım tarafları tanırım, davalı şirketin sahip olduğu diş hekimliği cihazlarını şirkete ben sattım, davalı şirketin diğer ortağı …’ın kendine ait Beyşehir’de muayenehanesi vardır, davalı şirketi kurduklarında bu muayenehaneyi kapattı cihazları şirkete getirdi, kurulumunu ben yaptım, bu cihazların arasında bir adet diş üniti, bir adet periadikal rontgen, bir adet regülatör, bir adet komprasör getirdim, kurulumunu yaptım, bir kaç kolide diğer eşyaları vardı, onlarla benim ilgim yok, bahsetmiş olduğum cihazlar şirketin diş kliniğinde kullanmaktadırlar, ancak regülatör ve komprasör belki yedek olarak kullanılabilir çünkü sonradan tekrar yenisini aldıklarını biliyorum. Bu konuda tam emin değilim, demiştir.
Davalı tanığı …’ın mahkememizin 28.09.2021 arihli duruşmasındaki beyanında; Ben 2019 yılından bu tarafa halen davalı şirkette çalışmaktayım, temizlik, çay ve yemek işi yapıyordum, ancak şuan her işi yapmaktayım, ilk başlarda yaklaşık 6-7 ay hiçbir problem olmadan çalıştılar, ancak daha sonra anlaşamamaya başladılar, her konuda tartışıyorlardı, karakterleri farklıydı, davacı … 2021 yılı Ramazan ayından bu tarafa davalı şirkette çalışmamaktadır, bir kaç hastası vardı bunların işini bitirdi, bir daha gelmedi, diğer ortak … hastanede çalışmaktadır, sadece şirkette ikimiz varız, … hanım Beyşehir’den kendi muayenesinden getirdiği birçok eşyayı oradan getirdi, şuan davalı şirkette bulunan ünitte (hastanın muayene sırasında oturduğu cihaz) vardır, bu da … hanıma aittir, bunun dışında birçok eşyayı getirdi, hala kullanmaktadırlar, farklı cihazlarda alındı ancak neyin alındığını tam olarak bilmiyorum, ben şirkette maaşımı düzenli alıyorum, şirket açıldığında ilk etapta benim dışımda bir bayan asistan olarak çalışıyordu 6-7 ay çalıştı, daha sonra başka bir bayan geldi o da 6-7 ay çalıştı, bence taraflar karakterleri farklıdır, birlikte çalışmaları bu saatten sonra mümkün değildir, tarafların görüştükleri konularda genelde … hep alttan alırdı, davacının da olumlu tarafları vardı, şuan maaşları ve işyeri giderleri … hanım tarafından karşılanmaktadır, çünkü sadece ikimiz çalışmaktayız, demiştir.
Davalı tanığı …’nin mahkememizin 28.09.2021 arihli duruşmasındaki beyanında; Ben 2020’nin Aralığı’nın sonunda davalı şirkette asistan olarak işe başladım 2021 Haziran başına kadar çalıştım, davacıyı tanırım, diğer ortak …’ü de tanırım, her ikisi de diş hekimiydi, birlikte davalı şirkette çalışırlardı, benim çalıştığım dönemde … hanım ve bir başka asistan daha vardı, toplamda davacı ve diğer ortakla birlikte 5 kişiydik, davacı ile diğer ortağın arası soğuktu, çok samimi değillerdi, ben bunu hissederdim, ancak benim yanımda bir tartışma yaşanmadı, benim maaşım düzenli ödenirdi, şirketin mali durumu ile ilgili benim bilgim yoktur, cihazların kim tarafından alınıp alınmadığını bilmiyorum, Cumhuriyet Savcılığında tarafların şikayetiyle ilgili yapılan soruşturmayla konu olayla … hanım hastasıyla ilgileniyordu davacı … hanım yanına geldi konuşmak istedi, itme durumu olmadı, … hanım hastasıyla ilgileniyordu, yüz yüze görüşmek istiyordu ve çevirmek istedi, herhangi bir darp olmadı, benim gördüklerim bu olayda da bundan ibarettir, bu olaydan önce de tarafların arasında çok samimiyet yoktu, ancak bu olaydan sonra davacı … hanım arada gelirdi, bu olay 2021 yılının Mart ayında olmuş olabilir, tam hatırlamıyorum, demiştir.
Mahkememize açılan davanın, 6102 sayılı yasanın 636/3. maddesine dayalı limited şirketin feshi istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, … tarafından kurulan davalı şirketin yönetimi ortaklar arasında zuhur eden anlaşmazlıklar nedeniyle mümkün olmaz bir vaziyet aldığını, davacı ile diğer ortak arasında işin genel yürütümü ve şirket işleyişi hakkında derin uyuşmazlıklar bulunduğunu, böyle bir ortamda sağlıklı çalışma ve düzeninin kurulması ve şirketin devam ettirilmesinin imkansız olduğunu, bu vesile ile işbu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, bu davanın açılmasıyla birlikte şirket işlerinin yürütülmesinin imkansız bir hal alacağını, ayrıca şirket ortaklarından her biri münferiden imza yolu ile şirketi temsile yetkili olduklarını, bu vesile ile imkanın kötüye kullanılmasının söz konusu olduğunu, bu nedenlerle şirkete yönetim kayyumu atanmasına, kayyumun mal kaçırılmasına engel olmak üzere derhal kayıtlı olan veya olmayan ve şirket için değer arz eden iç mimari ve reklam çalışmalarını da içerir şirket mal varlıklarının listesini hazırlanmasını ve kıymet takdirleri için bilirkişi tayin edilmesine, yönetim kayyumunun şirketin her türlü iş ve işlemini yapabilir şekilde yetkiyle donatılmasına, dava neticesinde yapılacak inceleme ile davalarının kabulü ile şirketin feshine, şirketin feshi uygun görülmeyecekse davacının payının gerçek değeri ödenmek suretiyle ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalının davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
6102 sayılı yasanın 636 maddesinde; “(1) Limited şirket aşağıdaki hâllerde sona erer: a) Şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesiyle b) Genel kurul kararı ile c) İflasın açılması ile, d) Kanunda öngörülen diğer sona erme hâllerinde (2) Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir(3) Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.(4) Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.(5) Sona ermenin sonuçlarına anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.”şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
Davacının ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, davacının ihtiyati tedbir talebinin mahkememizce oluşturulan 14.04.2021 tarihli ara kararı ile değerlendirilerek; Davalı …’nin mal varlığının azaltılması ve şirketin borçlandırılmasına yönelik tüm işlemlerinin Kayyum Denetimine Tabi Tutulmasına karar verildiği, mahkememizce SMMM … tarafından dosyamızda kayyım olarak görevlendirildiği, SMMM … tarafından kayyım raporları düzenlenerek mahkememiz dosyasına sunulduğu görülmüştür.
Mahkememiz heyeti ile birlikte refakate davalı şirketin faaliyeti alanında konusunda uzman bir bilirkişi, bir şirketler konusunda uzman ve bir mali müşavir bilirkişisi eşliğinde dava konusu mahalde 15.10.2021 günü saat 14:00’de keşif yapılmış, keşif sonrası diş hekimi … , Mali Müşavir … ve hesap bilirkişisi … tarafından düzenlenen 07.02.2022 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda; Ortaklar arasında güven ilişkisinin sona ermesine daha ziyade kusuruyla sebebiyet veren ortağın kendi kusuruna dayanarak fesih ve tasfiye istemesinin ilke olarak kabul edilemeyeceğini, zira, hiç kimsenin kendi kusurlu davranışlarından kendisi lehine sonuç çıkartamayacağını, aksi düşüncenin kabulünün, daha ziyade kusurlu ortağın kendi kusurundan fayda sağlamasının, başka bir ifade ile kusurunun ödüllendirilmesi anlamına geleceğini, böyle bir kabulün hukukun genel ilkeleri yanında hakkaniyet ilkeleri ile de bağdaştırılamayacağını, davada iki ortaklı davalı şirketin ortakları arasında güven ilişkisinin sona erdiği, bu duruma her iki ortaklı davalı şirketin ortaklar arasında güven ilişkisinin sona erdiğini, bu duruma her iki ortağında bir takım eylemleri ile sebebiyet verdiğini, ortakların karşılıklı ağır hitamlarda bulunarak birbirlerini suçlamaları nedeniyle ortaklar arsında güven ilişkisinin sona erdiğini, bu durumda yasanın aradığı fesh koşullarının gerçekleştiğini, davacının, payı oranına göre davalı şirketin davacıya ait payı iktisap etmek suretiyle davacının şirket ortaklığından çıkartılmasının kanunen mümkün olmadığını, taraflar arasındaki güven ilişkisinin sarsılması nedeniyle tarafları uzlaştırma yönündeki kayyum çabalarının da sona erdiği ve başka bir çözüm yolunun da mümkün görülmediğini, davalı şirketin devamında fayda bulunmadığı hususunun takdir ve tayini ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine dair takdirin heyete ait olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının ek rapor düzenlenmek üzere kök rapor düzenleyen bilirkişi heyetine dosyanın tevdi edildiği, mahkememiz dosyasında bilirkişi olarak görevlendirilen Serbest Muhasebeci Mali Müşavir … tarafından UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına sunulan 23.07.2022 tarihli dilekçesi ile; … Esas nolu davada bilirkişi olarak görevlendirildiklerini, kök raporlarını mahkemeye sunduklarını, dava dosyasının taraflarına ek rapor düzenlenmek için tevdi edildiğini, ancak ek raporda istenen hususların bankacılık bilirkişisi uzmanlık alanı olması nedeni ile dosyanın bankacı bilirkişiye tevdi edilmesi veya bilirkişi heyetine bir bankacı bilirkişi eklenmesini talep ettiği, mahkememizin 25.07.2022 tarihli ara kararı ile bilirkişi heyetine bankacı bilirkişinin eklenmesi yönünde karar verildiği, ara karar evrakının taraflara e-tebliğ yolu ile tebliğ edildiği,bilirkişi heyetinden davacı tarafın itirazlarının da değerlendirilmek suretiyle (kök rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden ek, bankacı bilirkişiden kök raporun heyet şeklinde olacak şekilde) ek rapor düzenlenmesinin istenildiği, diş hekimi … , Mali Müşavir … ve hesap bilirkişisi … ve bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 02.11.2022 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda; Dava dışı banka … Bankası A.Ş. ile davalı … Ltd. Şti arasında 19.06.2020 tarihli 500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinin akdedildiği, davacı … ve dava dışı …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğunu, 26.06.2020 tarihinde … no’lu 100.000,00 TL anapara tutarlı taksitli ticari kredinin ilk 5 ay ödemesiz 36 ay vadeli aylık 3.694,46 TL taksit ödemeli toplam 114.528,27 TL geri ödemeli kredi kullandırıldığını, … no’lu ilk 5 ay ödemesiz 36 ay vadeli aylık 7.388,92 TL taksit ödemeli toplam 229.056,55 TL geri ödemeli, 200.000,00 TL anapara tutarlı taksitli ticari kredi kullandırıldığını, davacı … ile dava dışı şahıslar … ve … Diş Hekimi’nin dava dışı … A.Ş.’de bulunan hesaplarının 2019 yılı Euro ve TL hesap hareketleri incelemesi neticesinde; Dava dışı …’dan davacı … 10.000,00 Euro, davacı …’den dava dışı … Diş Hekimi hesabına 230.603,33 TL, dava dışı … Diş Hekimi hesabından davacı …’e 1.750,00 TL para transferleri yapıldığının, bu işlemlerin ne için yapıldığı ve hukuki değerlendirmesi mahkemenin olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının ek rapor düzenlenmek üzere kök rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevzi edilerek; Tarafların itirazları da değerlendirilmek suretiyle ek rapor düzenlenmesinin istenildiği, diş hekimi … , Mali Müşavir … ve hesap bilirkişisi … ve bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 08.02.2023 havale tarihli bilirkişi heyet ek raporunda; Davacı … ile dava dışı şahıslar … ve … Diş Hekimi’nin dava dışı … A.Ş.’de bulunan hesaplarının 2019 yılı Euro ve TL hesap hareketleri incelemesi neticesinde; Davacı … ile dava dışı şahıslar … ve … Diş Hekimi’nin dava dışı … A.Ş.’de bulunan hesaplarının 2019 yılı Euro ve TL hesap hareketleri incelemesi neticesinde; 02.11.2022 tarihli ek raporda yaptıkları tespitlerde; Dava dışı …’dan davacı …’e 10.000,00 Euro, davacı …’den dava dışı … Diş Hekimi hesabına 230.603,33 TL, dava dışı … Diş Hekimi hesabından davacı …’e 1.750,00 TL para transferlerinin yapıldığının, davacı vekilinin 14.11.2022 tarihinde dilekçe ekinde sunduğu belgelerde yapılan incelemede; Davacı … tarafından dava dışı … hesabına muhtelif tarihlerde aktarılan 230.603,33 TL havaleler öncesi, davacı … hesabından 37.703,46 Euro satış yapıldığı ve bu satışların TL karşılığının 247.281,89 TL olduğunun, dava dışı …’dan davacı …’e 16.05.2019 ve 17.05.2019 tarihlerinde yapılan toplam 10.000,00 Euro havaleye (02.11.2022 tarihli Bilirkişi Heyeti ek rapor) ilave olarak davacı vekilinin 14.11.2022 tarihli dilekçesinde sunduğu belgelerin yukarıda incelenmesi ile dava dışı … tarafından hesabından 27.02.2019-09.04.2019-15.03.2019 tarihlerinde toplam 30.000,00 Euro … Şahsına nakit ödenen açıklaması nakit çekim işlemi yapıldığı ve aynı davacı… hesabına 27.02.2019 – 09.04.2019 – 15.03.2019 – tarihlerinde toplam 30.000,00 Euro … tarafından nakit yatırlan açıklaması ile yatırılan tutarların aynı paralar olduğunun takdirinin mahkemeye ait olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Dosyamız içerisine getirtilen tüm bilgi ve belgelere göre davacı ile dava dışı …’ın …’ni kurdukları, şirketin işleri ve işlemlerinin genel kurul tarafından seçilecek bir veya birkaç müdür tarafından yürütülür …’in şirket yetkilisi ve müdürü, …’ın şirket yetkilisi ve müdür (Müdürler Kurulu Başkanı) olarak münferiden yetkili kılındığı, ortaklığın devam etmesinin, doğruluk ve güven kurallarına göre dava açan ortaktan beklenmiyorsa, haklı sebebin gerçekleştiğinin kabulünün gerektiği, taraflar arasında sık sık tartışma yaşandığı, bir kısım ceza soruşturma ve kovuşturmalarının bulunduğu, birlikte çalışma iradelerinin sona erdiği, taraflar arasındaki güven ilişkisinin sarsılması nedeniyle tarafları uzlaştırma yönündeki kayyum çabalarının da sona erdiği ve başka bir çözüm yolunun da mümkün görülmediği, davalı şirketin devamında fayda bulunmadığı, davacının davalı …’ni dava dışı diğer ortağı … ile devam ettirme imkanının kalmadığı, davacının davalı şirketin feshini istemede TTK’nun 636/3. Maddesi gereğince haklı nedenlerinin bulunduğu, davalı şirketin feshi yerine uygulanması imkanı olan başka bir çözüm yoluyla taraflar arasındaki ihtilafın giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne ve davalı şirketin feshine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Konya Ticaret Sicil Müdürlüğün’ün … sicil numarası ile kayıtlı …’NİN FESİH VE TASFİYESİNE,
2-Şirketin unvanının başına “Tasfiye Halinde” ibaresinin EKLENMESİNE,
3-Tasfiye memuru olarak Mali Müşavir … T.C.Kimlik Numaralı … ATANMASINA,
4-Tasfiye memuruna sarfedeceği emek karşılığında 12.000,00 TL ücret TAKDİRİNE,
5-Tasfiye masraflarının davalı şirketten alınmak kaydıyla davacı tarafça KARŞILANMASINA, şimdilik 3.000,00 TL tasfiye masraf AVANSI’nın davacı tarafça mahkememiz veznesine YATIRILMASINA,
6-Tasfiye memuru görevinin karar kesinleştiğinde ve tasfiye masraf avansının davacı tarafından yatırıldığında BAŞLAMASINA,
7-Mahkememiz ara kararıyla görevlendirilen denetim kayyımı …’in görevininin bu gün itibariyle sona ERMESİNE, bu güne kadarki ücretinin hesaplanarak davacı tarafça depo edilen gider avansından ÖDENMESİNE,
8-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalı …’nden alınarak hazineye irad KAYDINA,
9-Davacı tarafça sarfına mecbur kalınan toplam 127,10 TL ilk yargılama harcı 97,70 TL tedbir harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 13.333,20 TL kayyım ücreti, 210,00 TL taksi ücreti, 419,90 TL keşif harcı, 282,45 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 17.470,35 TL yargılama giderinin davalı …’nden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT.’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’nden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
11-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı bulunması halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı ve davacı vekilinin(e-duruşma) yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/07/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.