Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/140 E. 2023/226 K. 24.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR: 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALILAR: 1-
VEKİLLERİ :
: 2-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili 29/07/2022 tarihli dilekçesiyle; 29.07.2020 günü saat 12.40 sıralarında davalı …’in maliki olduğu sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyon ile … Mahallesi istikametinden köy yolu üzerinden … Mahallesi istikametine seyir halinde iken olay mahalli virajlı yol bölümüne geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun solundan yol dışı kalması neticesi davaya konu trafik kazası meydana geldiğini, tek taraftlı trafık kazasına karışan … tescil plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin davalı … Sigorta Şirketi tarafından devralınan … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığı, poliçe numarası …, acente numarası …, poliçe geçerlilik süresi 06/07/2021 tarihli olduğunu, Sürücü …’ın dönemece gelmeden önce aracın frenlerinin tutmadığını ve araçta teknik bir kusurun meydana geldiği fark etmesi halinde elinden gelen bütün tecrübesini kullanmıştır. Kaza aracın frenlerinin patlaması sonucu kazanın meydana geldiğini, Kusurun trafik tutanağında belirtilen maddeye göre olmadığını, Müteveffa …, …’ın eşi, … ve …’ın babası olduğunu, Ölenin desteğine muhtaç olduklarını, . Müteveffa …’ın yövmiye usulü olarak şoförlük yapmadığını, bu nedenle sundukları deliller kapsamında hesaplanacak destekten yoksun kalma tazminatının her davacı için 100,00 TL olmak üzere toplam 300,00 TL tazminat tutarının olay tarihindeki sigorta limitine kadar olan kısmı için davalının tazminat ödemekle yükümlü tutulmasına ve temerrüt faiz işletilmesine karar verilmesini fazlaya ilişkin haklarımız ve diğer taleplerimiz saklı kalmak kaydıyla, kaza tarihinden itibaren işleyecek laiziyle birlikte Destekten yoksun kalan her davacı için şimdilik 300,00-TL destekten yoksun kalma tazminatını temerrüt tarihinden işletilecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, Müvekkillerimden müteveffanın eşi … için 50 000,00-TL, çocukları … ve … her biri için 50 000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte karar verilmesini, Davanın kabulüne, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekilinin davaya cevap dilekçesinde özetle ;Davacının, dava konusu yaptığı taleplerine ilişkin olarak dava açmadan önce Karayolları Trafik Kanunu 97. ve 99. maddeleri gereğince müvekkil şirkete usul ve kanunlara uygun olarak başvuruda bulunmadığını, Davacı, müvekkil sigorta şirketine eksik evrakla başvuru yaptığını, Söz konusu eksiklikler yasal süresi içerisinde tamamlanmamıştır. Bu sebeple, davacının dava şartı niteliğinde olan bu başvuruyu usul ve yasalara aykırı şekilde yapmış olması nedeniyle davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, Kazaya karışan … plakalı … poliçe numaralı ile müvekkil tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalandığını, Bu poliçelerden dolayı sorumluluklarının sigortalı kusuru oranında olmak üzere, ölüm/sakatlık halinde her biri için ayrı ayrı azami 410.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, Teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında gelmemek üzere, manevi tazminat poliçe teminatı kapsamında olmadığını, Sigorta Şirketlerinin sorumluluğu sadece maddi zararlar kapsamında olup manevi zararlardan herhangi bir sorumluluğunun söz konusu bulunmadığını, Sorumluluk hukukunun genel ilkeleri ve kazanın bir haksız fiil olması hasebiyle; Müvekkil sigorta şirketi ancak ve ancak sigortalının kusuruyla sebep olduğu zararlarını karşılamakla yükümlü olduğunu, Kaza tespit tutanağından görüleceği üzere müteveffa %100 kusurlu olup müvekkil şirket sigortalısının bir kusurunun olmadığını, Müteveffanın, trafik kurallarına uymayarak kazanın gerçekleşmesine sebebiyet verdiğini, Bu nedenle müteveffanın kazanın oluşumunda kusuru bulunmasa dahi kaza neticesinde meydana gelen zararının artmasında kendi ağır kusurunun bulunduğunu, Destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilmek için ölen ile destekten yoksun kaldığı iddia edilen davacılar arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerektiği; destekten yoksun kaldığı iddia edilen davacıların devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunması gerektiğinin davacılar tarafından ispatlanması gerektiği ortadadır. Dolayısıyla dava konusu olayda da şayet davacıların müteveffanın ölümü ile sosyo-ekonomik durumlarında değişiklik olmadı ise işbu dava kapsamında talep edebilecekleri maddi zararlarının bulunmadığının tespit edileceğini, dava konusu kazada müteveffanın ölümü nedeniyle davacılara SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının, maaş bağlanıp bağlanmadığının ve maaş bağlama tarihi itibariyle peşin sermaye değerinin ne olduğunun; maaş bağlanmadı ise davacının/davacıların müracaatı halinde maaş almaya hak kazanıp kazanmadıklarının araştırılması gerektiğini, öncelikle hukuki dayanaktan yoksun huzurdaki davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, aksi halde yukarıda açıkladığımız gerekçeler uyarınca hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Vekilinin davaya cevap dilekçesinde özetle; Araç sahibi olan müvekkilin kazayla hiç bir ilgisi ve bilgisi yoktur. Sürücü …, müvekkilden … plakalı aracını herhangi bir karşılık talep etmeden emanet olarak verdiğini, Kazaya karışan aracı müvekkilnin 06/07/2020 tarihinde satın aldığını ve akabinde 10/07/2020 tarihinde, yani kazanın oluşumundan yaklaşık 10 gün öncesinde … Merkez İstasyonunda tüm kontrolleri yapılmış ve araç vizeden geçerek trafiğe çıktığını, Müvekkiline ait araçta herhangi bir kusurun bulunmadığını, Davacının da ikrarı olduğu üzere müvekkilin söz konusu trafik kazasında hiç bir kusurunun bulunmadığını, Taraflarının kusuru bulunmadığı gibi sorumlu da olmadığının izahtan vareste olduğunu, Aksine müvekkilinin de söz konusu kaza sebebiyle ağır derecede mağdur olduğunu, söz konusu olay müvekkilinin de hem maddi zararlar hem de manevi ıstırap yaşadığını, Maddi destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacınların sosyo-ekonomik durumlarının araştırlımasını talep ettiklerini, zira müteveffanın anne ve babasının, hali hazırda müteveffanın maddi desteği olmadan geçimlerini sağlayan kişiler olduğu, müteveffanın maddi destekte bulunmadığı bu kişilerin maddi tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, müteveffanın kardeşlerinin manevi tazminat taleplerinin yersiz olduğunu, bu nedenle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 18/11/2021 tarihli raporuna göre ; Sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğuna oy birliğiyle rapor edilmiştir.
Konya . Ağır Ceza Mahkemesi’nden, Kadınhanı C.Savcılığı’ından, Konya C.Başsavcılığı Hazırlık Bürosu’ndan ilgili dosyalar istenilmiş, Konya Şoförler Nakliyeci ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanlığı’ndan, Konya SGK İl Müdürlüğü’nden, … Sigorta A.Ş’den, Konya Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nden, Ilgın İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden ilgili belgeler istenilmiş ve Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’ndan rapor aldırılmıştır.
Dava, “Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat” davasıdır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; 29.07.2020 günü saat 12.40 sıralarında davalı …’in maliki olduğu sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyon ile … Mahallesi istikametinden köy yolu üzerinden … Mahallesi istikametine seyir halinde iken olay mahalli virajlı yol bölümüne geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun solundan yol dışı kalması neticesi davaya konu trafik kazası meydana geldiğini, tek taraftlı trafık kazasına karışan … tescil plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin davalı … Sigorta Şirketi tarafından devralınan … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığı, poliçe numarası …, acente numarası …, poliçe geçerlilik süresi 06/07/2021 tarihli olduğunu, Sürücü …’ın dönemece gelmeden önce aracın frenlerinin tutmadığını ve araçta teknik bir kusurun meydana geldiği fark etmesi halinde elinden gelen bütün tecrübesini kullanmıştır. Kaza aracın frenlerinin patlaması sonucu kazanın meydana geldiğini, Kusurun trafik tutanağında belirtilen maddeye göre olmadığını, Müteveffa …, …’ın eşi, … ve …’ın babası olduğunu, Ölenin desteğine muhtaç olduklarını, . Müteveffa …’ın yövmiye usulü olarak şoförlük yapmadığını, bu nedenle sundukları deliller kapsamında hesaplanacak destekten yoksun kalma tazminatının her davacı için 100,00 TL olmak üzere toplam 300,00 TL tazminat tutarının olay tarihindeki sigorta limitine kadar olan kısmı için davalının tazminat ödemekle yükümlü tutulmasına ve temerrüt faiz işletilmesine karar verilmesini fazlaya ilişkin haklarımız ve diğer taleplerimiz saklı kalmak kaydıyla, kaza tarihinden itibaren işleyecek laiziyle birlikte Destekten yoksun kalan her davacı için şimdilik 300,00-TL destekten yoksun kalma tazminatını temerrüt tarihinden işletilecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, Müvekkillerimden müteveffanın eşi … için 50 000,00-TL, çocukları … ve … her biri için 50 000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte karar verilmesini, Davanın kabulüne, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmekle, konunun 6098 sayılı TBK.nun 49.ve devam eden maddelerinde ve KTK. 85.vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 49/1. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK’nun 51/1. maddesinde;”Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” şeklinde, KTK.85/1.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, KTK. 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde,KTK.91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK.92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);” Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı görülmüştür.
Dosya incelendiğinde , mahkememizce asıl irdelenmesi gereken konu olarak kaza yapan sürücünün kendi kusurundan kaynaklı tazminat davasında müteveffanın varislerin müteveffanın %100kusurundan dolayı destekten yoksun kalma tazminatını isteyip isteyemeyeceği değerlendirilmesi yapılarak yapılan incelemelerde
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartların C.10. maddesi ile 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni Genel Şartlar’ın C.11. maddesine göre; yeni genel şartlar, genel şartların yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır.
Somut olayda; desteğin sürücüsü olduğu araç ile seyri sırasında 29/07/2020 tarihinde meydana gelen kaza sonucu vefat ettiği ve davaya konu kazayı kapsayan trafik sigorta poliçesinin davalı tarafından düzenlendiği görülmektedir. Müteveffa baba ve koca kazada hayatını kaybederken tam kusurlu olduğu, alınan bilirkişi raporlarından anlaşıldığından davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talebi etmiş oldukları, gerekçe olarak araçtaki teknik kusurlar nedeniyle kazadan meydana geldiği ve müteveffanın kusurlu olmadığını iddia etmişlerdir.
Davalıya husumet yöneltilmesine neden olan kazanın tarihi 29/07/2020 olup, davalının sorumluluğunun kapsamı ise 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları olup, 12/08/2018 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenemeyeceğinden 2015 tarihinde yapılan değişikliklerle daha önce destekten yoksun kalma tazminatına cevaz veren 2013 tarihli genelge ile Yargıtay’ın söz konusu davalara ilişkin Hukuk Genel Kurulu Kararı yani kaza yapan şahsın kusurlu olmasına rağmen müteveffanın destekten yoksun kalma tazminatını talep eden mirasçılarının destekten yoksun tazminatını talep etme imkanını ortadan kaldırmıştır.
01/06/2015 tarihli yeni ZMSS Genel Şartları’nın yürürlüğünden önce meydana gelen trafik kazalarındaki ölümler bakımından, HGK’nın 15/06/2011 gün ve … Esas-… Karar, HGK’nın 22/02/2012 gün … Esas – … Karar, HGK’nın 16/01/2013 gün ve … Esas – … Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, davacının talebinin ve iddia ettiği zararın ölenin mirasçısı sıfatına değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatına dayandığı; davacının ölenin mirasçısı sıfatına dayanmayan ve doğrudan kendisi üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki desteğin kusurunun davacıya yansıtılamayacağı ilkeleri gözetilmelidir. YHGK 2017 yılında destekten yoksun kalma tazminatının yansıma zarar
olduğu yönünde karar vermişse de konuya ilişkin davalara bakan Yargıtay. Hukuk Dairesi destek yoksun kalma zararının doğrudan zarar olduğu yönünde kararlar vermeye devam etmiştir . İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri . Hukuk Dairesi’nin de aynı doğrultuda kararları olduğu
Görülmektedir 43. Daha sonra 2019 yılında YHGK, destekten yoksun kalma zararının doğrudan zarar olduğu yönünde hüküm tesis etmiş ve böylece Yargıtay uygulamaları ile YHGK uygulamaları birbirine uygun hâle gelmiştir. Ancak Yargıtay, 2015 yılındaki “Trafik Sigortası Şartları”na kadar olan olaylar için bu yönde hüküm tesis etmiştir. “Trafik Sigortası Şartları”nın yürürlüğe girmesinden sonra meydana gelen olaylarda poliçenin tanzim tarihi “Trafik Sigortası Şartları”ndan sonra ise destek görenlerin zararının doğrudan zarar olup olmadığı tartışılmamış, bu düzenleme doğrultusunda desteğin tam kusurlu olması halinde destekten yoksun kalma tazminat taleplerine ilişkin davaların reddine dair kararlar verilmiş olmakla beraber 2022 yılındaki Anayasa Mahkemesinin trafik kanunu genel şartlarına ilişkin iptal kararlarının içerisinde söz konusu itilafa ilişkin tam bir iptal kararı olmadığı da dikkate alınarak halen mevcut yargı kararları doğrultusunda söz konusu zararın yansıma zararı olduğu ve yansıma zararlarının da sigorta şirketine itilaf edilemeyeceğinden davacının davasının Sigorta yönünden reddi ile aynı zamanda diğer davalı … yönünden yapılan inceleme ve irdelemede dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları doğrultusunda müteveffa destekçinin dava konusu kazada %100 kusurlu olması, davacı vekilinin dava dilekçesinde ve sonraki celselerde sürekli mevcut kazadan araçtaki teknik arızalar nedeniyle meydana geldiği iddiasının somut deliler ile değerlendirilmemiş olduğu, dosya kapsamında daha önceden alınan bütün raporlarda ölen müteveffanın %100 kusurlu olduğu dosya kapsamı tanıklarından kazaya ilişkin aracın bakımlarının ve muayenesinin tam olduğu, araçta herhangi bir kusura ilişkin dosyada bir delil bulunmadığı gibi davacının yeniden keşif ve inceleme isteminin aracın kazadan sonra perte ayrılarak parçalanmış olduğu dolayısıyla incelemenin imkansızlığı, HMK’nın ilgili maddeleri uyarınca delillerin taraflarca getirilmesi ve herkesin kendi iddiasını ispatlamakla mükellef olması ilkesi de dikkate alındığında davacı iddialarını tam olarak ispatlayamadığından bu yönüyle de davacının davasının reddine karar vermek gererek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-İspatlanamayan Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 513,35 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafından fazladan yatırıldığı anlaşılan 333,45 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili için (dava değerinin 150.300,00 TL olduğunun kabulü ile) 23.545,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı Sedat vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı sigorta vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/04/2023

Katip Hakim