Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/100 E. 2023/131 K. 06.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 04/03/2021 tarihli dilekçesiyle; Davacı müvekkil şirket … ile davalı … arasında, 12.02.2018 tarihli beş yıl süreli Sıvılaştırılmış Petrol Gazlan (LPG) Tüplü Bayilik Sözleşmesi ve buna ilişkin aymı tarihli Ek Protokol imzalandığı, davalının sözleşme ve ek protokol hükümlerine göre yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacı şirketten gaz alımını durdurduğunu, bu nedenle davacı müvekkil şirket tarafından, davalı aleyhine keşide edilen Kartal . Noterliğinin 18.03.2020 tarih …numaralı ihtarnamesi tebliğ edilerek, kar mahrumiyeti, cezai şart alacakları ile birlikte, sözleşmeye göre kendisine teslim edilen ve mülkiyeti davacı müvekkile ait LPC tüplerinin iadesi ve muaccel alacaklarının talep edilediği ihtar edildiği, davalının ihtarnameye bir cevap vermediği gibi, LPG tüplerini ve tabelasını iade etmediğini, dava tarihine kadar herhangi bir ödeme de yapmadığını, davalı Bayi, Sözleşme ve Ek protokolün 3. maddesine göre davalı, her ay asgari 5 ton LPG gazı almayı taahhüt ederek, davacıdan özel indirimli fiyatlarla LPG gazı, teşvik, prim ve kredi temin ettiğini, ancak taahhütleri yerine getirmediği gibi, süresinden önce gaz alımını durdurarak, sözleşmenin fiilen feshine neden olan davalı, müvekkil adına tescilli … markalı LPG tüp müşterilerinin de mağduriyetine ve bu şekilde davacı müvekkil şirketin ticari itibarının zedelenmesine, maddi ve manevi zarara uğramasına neden olduğunu, sözleşmenin 23. maddesine göre “Madde 23. …’ın sözleşmenin ihlali sebebiyle anlaşmayı fesih etmesi halinde Bayiden, maruz kalacağı zarar, ziyan ve anlaşma süresinin sonuna kadar hesap edilmek üzere mahrum kalacağı kar karşılığı tazminatı talep edebileceğim Bayi peşinen kabul ve taahhüt eder.Her türlü temerrüdü halinde Bayinin borçlarına sözleşmenin 14-g maddesinde belirlilen temerrüd faizi uygulanır. “Hesaplanacak zarara, sözleşmenin 14/g maddesine göre temerrüt tarihinden itibaren aylık %10’a kadar temerüt faizi uygulanabileceğini, Sözleşmenin 24. maddesine göre “Madde 24: Yine bayinin akde muhalefeti dolayısıyla akdin feshine sebebiyet vermesi halinde 23 .maddeden ayrı olarak, Bayinin son bir. yıl içinde …’dan aldığı LPG’nin en yüksek aya ait ton miktarının, iki kati kadar olan ton miktarı (bu miktar 30 tondan az olduğu takdirde 30 ton baz alınır), sözleşmenin feshi tarihindeki 12 kg’lık tüplü LPG’nin perakende satış fiyatı baz alınarak bulunacak LPG perakende satış fiyatıyla çarpımı sonucu bulunan bedeli, Bayi, …’a cezai şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Bayi iş bu sözleşme ile kabul edilen cezai şart miktarlarının fahiş olduğu gerekçesi ile tenzilat talep etme hakkından peşinen feragat ettiğim kabul ve beyan ettiğini, bu nedenle “bakiye alacak ve tazminat haklarının saklı kalmak üzere şimdilik hesaplanacak olan,Kar mahrumiyeti alacağından 10.000,00 TL, Cezai şart alacağından kaynaklanan 10.000,00 TL olmak üzere şimdilik toplam 20,000,00 TL alacağın sözleşmenin feshi tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 20/10/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; 21.04.2021 tarihli cevap dilekçesinin 2 nolu bendinde davacı şirketin sözleşmeyi fesih tarihinden sonra müvekkilime ürün temin ettiğine devam ettiğini, Sözleşmeyi fesih beyanının Müvekkile tebliğinden sonra ürün temin edilmesi ve fatura kesilmesi feshin geçersizliğini doğurduğunu, davacı şirketin sözleşme gereği müvekkilime sağlayacağı vaad edilen destek ise hiçbir gerekçe gösterilmeden geri alındığıaynı zamanda müvekkilin davacı şirkete cüzi bir borcu olmasına rağmen ve buda sözleşme gereği davacı şirketin desteklerinden biri sayılmasına rağmen davacı şirket bu borç kapanmadan müvekkile ürün vermeyeceklerini, müvekkilimden 150 bin TL ‘lik alınan teminata karşılık 96 70 oranında kredi kullanabileceği yani borçlanabileceği berlirtilmesine rağmen müvekkilime bu kredinin de kullandırılmadığı, yine müvekkilimin davacı şirkete verdiği ve bedelini ödediği halde ödenen senetler Müvekkilime iade edilmediği, davacı şirketin taraf olduğu dosyalar incelendiğinde davacı şirketin satış yapmak için bayilik vermek değil de bayileri borç batağına sürüklemek ve onlardan haksız kazanç elde etme gayesi ile hareket ettiği, önemle belirmek gerekir ki 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmelerinde bayinin yıllık asgari ürün alımı taahhüdü bulunmasına rağmen yıllar itibariyle taahhüde uyulmamış ise tedarikçi firmanın TBK 179/2 gereği hem ifayı,hem de ceza koşulunu ifa edebilmesi için takip eden yılda henüz bayiye mal vermeden önce ceza koşulu ile ilgili çekince/ihtirazi kayıt bildirmesi ya da bu konuda bayiye noter ihtarnamesi göndermesi gerektiği, her yıl sonunda önceki yıla dalir ceza koşulunun islenebilmesi, takip eden yılda henüz ifaya başlamadan önce çekince bildirmesi veya ihtar koşuluna bağlı olduğu, Davacının bu davacının bu yönde bir çekincesinin olmadığını Mahkeme bilgi ve takdirlerine sunar ceza şart talebinin reddine karar verilmesi yönünde beyanda bulunmuştur.
Konya Esnaf ve Sanatlarlar Odası Başkanlığı’ndan, Konya Vergi Dairesi Başkanlığı’dan, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğün’den, Kartal . Noterliği’nden ilgili belgeler istenilmiş ilgili belgeler ve davacı tarafın ticari defterleri üzerinde SMMM bilirkişisince inceleme yapılarak rapor alınmış ve raporun taraflara tebliği sağlanmıştır.
Davacı tarafın ticari defter ve belgelerinde inceleme yapılan S.M.M.M bilirkişisi …26/02/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; 1-Davacı,Davalı tarafın sözleşme hükümlerine uymadığı ve bu gerekçe ile Kartal . Noterliğinin …sayı ve 13 Mart 2020 tarihli ihtarname ile sözleşmenin fesih edildiğini davalıya tebliğ edildiğini, ancak davacı firma sözleşmenin fesih tarihinden sonra davalı tarafa iki adet satış faturası düzenlediği yapılan incelemede tespit edildiğini, söz konusu satış faturaları 31.03.2020 tarih ve …numaralı satış faturası ile 35 adet 12 kg.’lik mutfak tüpü, 29.06.2020 tarih ve …numaralı satış faturası ile 12 adet 12 kg. ve 2 adet 2 kg.’lik piknik tüpü olduğu,bununda sözleşme fesih tarihinden sonra davacının davalı tarafa satış yaptığını, Yıllık bazda davalının taahhüt etmiş olduğu alış miktarı (aylık 5 ton x 12 ay) – 60 ton olarak sözleşmede belirtilmiştir.Bu durumda davacı yanın Kar mahrumiyeti alacağının toplam 241.937,83 TL olabileceğini, Sözleşmenin 24.maddesinde cezai şartın ton miktarının iki katı kadar olan miktarı (bu miktar 30 tondan az olduğu takdirde 30 ton baz alınır.) denilmektedir.Bu durumda cezai şart tutarı aşağıdaki gibi hesaplanmıştır.(30 ton x 2 kat) =60 ton( 60 ton x 7.600,31 TL.) 456.018,60 TL olabileceği, 13.03.2020-04.03.2021 tarihine kadar geçen gün sayısı 356 gün Yıllık temerrüt faizi oranı 365 gün için % 13,25 olduğunda 356 gün için faiz oranı(% 13,25/365 X 356)= % 12,923 faiz oranı üzerinden hesaplanan faiz tutarı : 20.000,00’TL. X % 12,923 = 2.584,60 TL faiz hesaplandığı yönünde rapor bildirmiştir.
Dava, “Ticari Satımdan Kaynaklanan Tazminat” davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı müvekkil şirket … ile davalı … arasında, 12.02.2018 tarihli beş yıl süreli Sıvılaştırılmış Petrol Gazlan (LPG) Tüplü Bayilik Sözleşmesi ve buna ilişkin aymı tarihli Ek Protokol imzalandığı, davalının sözleşme ve ek protokol hükümlerine göre yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacı şirketten gaz alımını durdurduğunu, bu nedenle davacı müvekkil şirket tarafından, davalı aleyhine keşide edilen Kartal . Noterliğinin 18.03.2020 tarih …numaralı ihtarnamesi tebliğ edilerek, kar mahrumiyeti, cezai şart alacakları ile birlikte, sözleşmeye göre kendisine teslim edilen ve mülkiyeti davacı müvekkile ait LPC tüplerinin iadesi ve muaccel alacaklarının talep edilediği ihtar edildiği, davalının ihtarnameye bir cevap vermediği gibi, LPG tüplerini ve tabelasını iade etmediğini, dava tarihine kadar herhangi bir ödeme de yapmadığını, davalı Bayi, Sözleşme ve Ek protokolün 3. maddesine göre davalı, her ay asgari 5 ton LPG gazı almayı taahhüt ederek, davacıdan özel indirimli fiyatlarla LPG gazı, teşvik, prim ve kredi temin ettiğini, ancak taahhütleri yerine getirmediği gibi, süresinden önce gaz alımını durdurarak, sözleşmenin fiilen feshine neden olan davalı, müvekkil adına tescilli … markalı LPG tüp müşterilerinin de mağduriyetine ve bu şekilde davacı müvekkil şirketin ticari itibarının zedelenmesine, maddi ve manevi zarara uğramasına neden olduğunu, sözleşmenin 23. maddesine göre “Madde 23. …’ın sözleşmenin ihlali sebebiyle anlaşmayı fesih etmesi halinde Bayiden, maruz kalacağı zarar, ziyan ve anlaşma süresinin sonuna kadar hesap edilmek üzere mahrum kalacağı kar karşılığı tazminatı talep edebileceğim Bayi peşinen kabul ve taahhüt eder.Her türlü temerrüdü halinde Bayinin borçlarına sözleşmenin 14-g maddesinde belirlilen temerrüd faizi uygulanır. “Hesaplanacak zarara, sözleşmenin 14/g maddesine göre temerrüt tarihinden itibaren aylık %10’a kadar temerüt faizi uygulanabileceğini, Sözleşmenin 24. maddesine göre “Madde 24: Yine bayinin akde muhalefeti dolayısıyla akdin feshine sebebiyet vermesi halinde 23 .maddeden ayrı olarak, Bayinin son bir. yıl içinde …’dan aldığı LPG’nin en yüksek aya ait ton miktarının, iki kati kadar olan ton miktarı (bu miktar 30 tondan az olduğu takdirde 30 ton baz alınır), sözleşmenin feshi tarihindeki 12 kg’lık tüplü LPG’nin perakende satış fiyatı baz alınarak bulunacak LPG perakende satış fiyatıyla çarpımı sonucu bulunan bedeli, Bayi, …’a cezai şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Bayi iş bu sözleşme ile kabul edilen cezai şart miktarlarının fahiş olduğu gerekçesi ile tenzilat talep etme hakkından peşinen feragat ettiğim kabul ve beyan ettiğini, bu nedenle “bakiye alacak ve tazminat haklarının saklı kalmak üzere şimdilik hesaplanacak olan,Kar mahrumiyeti alacağından 10.000,00 TL, Cezai şart alacağından kaynaklanan 10.000,00 TL olmak üzere şimdilik toplam 20.000,00 TL alacağın sözleşmenin feshi tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dosya incelendiğinde; davacının davalı ile imzalamış olduğu bayilik sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin gerçekleştirilmemesinden dolayı oluşacak kar mahrumiyeti ve cezai şarta ilişkin açılmış olan bir ticaret davası olduğu görülmektedir.
Dosya incelendiğinde; taraflar arasında bayilik sözleşmesinin bulunduğu ve bu sözleşmeye istinaden sözleşme içerisinde kar mahrumiyetine ve cezai şartların mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında incelendiğinde Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanunu uyarınca taraflar arasında kanunlara ve ahlaka aykırı olmamak koşuluyla tarafların serbest ve rızalarına dayanan sözleşme imzalayabilecekleri ve bu sözleşmedeki maddeleri serbestçe tayin edebilecekleri aşikardır. Bununla birlikte tarafların karşılıklı tacir olmaları durumunda gerek tacir olmanın verdiği sorumluluk, özen gösterme ve ön görebilme şartları ile yine tacirler arasında taraflarca serbestçe ve belirlenmiş kuralların tarafları aksi yine yazılı belgeler ile ispatlanacak şekilde kaldırılıncaya kadar geçerli olduğu ilgili kanun maddelerinde tespit edilmiştir. Dosya kapsamına göre davacı ve davalı tarafın söz konusu sözleşmeyi zamanında bitirmedikleri gibi davacı taraf tarafından noterlik tarafından gönderilmiş olan ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmenin son bulduğu anlaşılmaktadır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ve itirazları değerlendirildiğinde öncelikli olarak göreve yönelik itirazı yapılan incelemelerde yerinde görülmeyerek reddine karar verilmiş, bununla birlikte esasa ilişkin taraflar arasındaki cari ticari ilişkinin devam ettiğine ilişkin iddiaları İspatlanamadığı için reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir. Davalının yapmış olduğu itirazlar yapılan hesaplamalarda ve iddia ettiği hususları somut olarak ispatlayamaması ve davacı tarafın haklı feshine karşı yapmış olduğu savunmaların geçersiz olması da dikkate alınarak davacı tarafın fesih konusunda itirazları yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce görülen ve davaya konu olan anlaşmazlık artık mevcut taraflar arasında sözleşmenin olup olmamasından ziyade sözleşmenin fesih edilmesinden dolayı kimin sorumlu olduğu ve sözleşmenin fesihin sonuçlarının neler doğuracağı üzerine inceleme yapılmasıdır. Dosya kapsamında taraflar arasına mal alım satımının sona erdiği, taraflar arasında artık bir ticari ilişkinin kalmadığı, ancak sözleşmenin feshi halinde imzalanan sözleşmenin içeriğinde bulunan kar mahrumiyeti ve zarar cezai şartın davalı tarafından sorumlu olup olmadığı, ödemesi gerekip gerekmediği konusunda yapılan incelemelerde bilirkişiler tarafından alınan raporlar da dikkate alındığında ve söz konusu tazminat miktarlarının hesaplanması ve davacının talebi ile sınırlı olmak üzere aşağıdaki gibi hüküm kurularak söz konusu cezai şart ile tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
A)Davacınn kar mahrumiyetinden kaynaklanan 200.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticaret faizi ile davalından alınarak davacıya verilmesine,
B)Davacının talep etmiş olduğu taraflar arasında düzenlenmiş olan sözleşmeden kaynaklanan cezai şart olarak 200.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticaret faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli (400.000,00 TL üzerinden) 27.324,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 341,55 TL ve 6.489,45 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 6.831,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 20.493,00 TL. eksik harcın (dava tarihinden itibaren işleyecek ticaret faizi ile sorumlu olmak kaydıyla) davalıdan alınarak ile Hazine’ye irad KAYDINA,
3- 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 409,35 TL ilk yargılama harcı, 6.489,45 TL ıslah harcı, 152, 20 TL tebligat ve posta gideri ile 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplamı olan 7.651,00 TL’nin (dava tarihinden itibaren işleyecek ticaret faizi ile sorumlu olmak kaydıyla) davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (dava değerinin 400.000,00 TL olduğunun kabulü ile) davalı vekili için 59.000,00 TL vekalet ücretinin(dava tarihinden itibaren işleyecek ticaret faizi ile sorumlu olmak kaydıyla) davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde taraflara iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 06/03/2023

Katip … Hakim …