Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/63 E. 2022/35 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR
1-
2-
3-
4-
6-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA :Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılmış bulunan “Menfi Tespit”davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili 05.02.2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekillerinin …’ın yasal mirasçıları olduğunu, muris … tarafından … bankasından … hesap nolu hesabı ile ticari kredi çektiğini, bu krediye istinaden murise … poliçe nolu hayat sigortası yapıldığını, bu sigortanın uzatılmasına ilişkin olarak ödendiğini tahmin ettikleri 6.000,00 TL’nin 01.04.2019 tarihinde yatırıldığını, ancak poliçenin buna rağmen sigorta yenilemediğini, şayet bankanın iddia ettiği gibi bu para sigorta poliçesinin uzatılması ile alakası yok ise bankanın asgari özen yükümlülüğünü yerine getirmeyerek müvekkillerini haksız bir borç altına soktuğunu, …’ın vefatından sonra, mirasçılarının, bahsi geçen ticari krediye ilişkin davalı banka tarafından birçok kez aranarak borcu ödemelerinin istendiğini, buna ilişkin olarak müvekkillerince Konya .Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı bankadan “dönemsel hizmet komisyonunun ne demek olduğu ve ne için alındığı, ayrıca … ile banka arasında bu zamana kadar ki yapılan sigorta poliçesi, ayrı ayrı kredi vadeli, vadesiz ve maaş hesaplarına ait dökümlerin” istenildiğini, ancak banka tarafından gizlilik ilkesi gereği taleplerine olumlu cevap verilmediğini, 26.11.2019 tarihli cevabi yazıları ile de; dönemsel hizmet komisyonunun 3’er aylık dönem sonunda tahsil edilen tutar olduğunu, muristen de bu dönemlerde tahsil edildiğinin bildirildiğini, müvekkillerinin bahse konu ticari krediden kaynaklı borçlu olmadıklarını, muris …’ın davalı bankadan ticari kredi çekerken davalı banka tarafından da hayat sigortası yapıldığını, murisin tüm ödemelerini ona göre yaptığını, davalı bankanın her ne kadar muristen üçer aylık dönemlerde hizmet komisyonu alındığını iddia etmiş ise de, 6.000,00 TL sigorta bedelinin ödendiğini, davalı bankanın sonra eren muris …’a ait kredili sigortasının yenilenmesi için muhatap mirasçı müvekkillerine bildirim, bilgilendirme yapılmayarak asgari özen yükümlülüğünün yerine getirmediği ve müvekkillerinin zarara uğratıldığından bahisle; Müvekkillerinin muris …’a ait … hesap nolu hesabı ile ticari krediden kaynaklı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu 18.03.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili banka tarafından 27.04.2016 tarihinde …’a genel kredi sözleşmesi kapsamında ticari kredi kullandırıldığını, bu krediye istinaden borçlunun talebi üzerine … Sigorta Şirketi tarafından Yıllık Güvenli Hayat Kredi Koruma Grup Poliçesi ile kendisine 26.03.2018 tarihli hayat sigortası yapıldığını, hayat sigortasının süresinin 12 ay olduğunu ve sigorta bitiş tarihinin 26.03.2019 olduğunu, davaya konu kullandırılan ticari krediye ilişkin yapılan hayat sigortası poliçesinin muris … hakkında yapıldığını, müvekkili bankanın bu poliçeyi kredi kullanana zorunlu kılma veya kredi kullananın bilgi ve talimatı olmaksızın yenileme yetkisinin olmadığını, zira müvekkili bankanın kredi kullananı ekstra prim ödeme yükümlülüğüne sokacak bir işlemi kendi inisiyatifi ile gerçekleştiremeyeceğini, kredi kullanan borçlu murisin sigorta poliçesinin yenilenmemesini talep ettiğine ilişkin yazılı beyanda bulunarak bu hususu imza altına aldığını, borçlunun yazılı beyanına rağmen müvekkili bankanın hayat sigortası poliçesini re’sen yenileme yetkisinin bulunmadığını, davacıların dava dilekçesinde iddia ettiği vakıaların tamamen gerçek dışı olduğunu, dava dilekçesinde ileri sürülen 01.04.2019 tarihinde davacının ödemiş olduğu 6.000,00 TL’lik ödemenin müvekkili bankanın Ticari Müşteriler İçin Uygulanacak Masraf ve Komisyon Listeleri kapsamında düzenlendiğini ve muris …’ın kullanmış olduğu ticari kredi nedeniyle tahsil edilen Dönemsel Hizmet Komisyonu olup bu ödemenin yapılan hayat sigortası ile bir bağlantısı bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği hususların somut olarak gerekçelendirilebilir olmaktan uzak, haksız ve mesnetsiz iddia ve talepler olduğunu, davacı mirasçıların miras bırakanın hayatta iken kullandığı kredi borcunu haklı bir neden olmaksızın geri ödemekten imtina etmesi sebebiyle müvekkili bankayı zarara uğratma niyetiyle açmış olduğu işbu davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Tarafların bildirmiş oldukları deliller, noterlik evrakları, tapu kayıtları, banka kayıtları ilgili yerlerden dosyamız içerisine getirtilerek dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bankacı bilirkişi Emekli Banka Yönt…. tarafından düzenlenen 01.03.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davalı banka tarafından tahsis edilen kredi limiti için gayrimenkul ipotekleri tesis edildiğinin, Hayat Sigortası kredi için teminat koşulu sağlamakla birlikte ihtiyari bir sigorta olduğunun, …’a düzenlenen Yıllık Güvenli Hayat Kredi Koruma Grup Poliçelerinde, Genel Bilgiler ve Uyarılar başlığı altında “Yenileme olarak düzenlenen sigortalarda, kredi vadesi boyunca, yenileme sorumluluğu kredi kullanana, sigorta sözleşmesinin yenilenmesine ilişkin bildirim yapma sorumluluğunun ise kredi kuruluşuna ait olduğunun” belirtildiğinin, … nolu sigorta poliçesinde, el yazısı ile “sigorta poliçemin yenilenmemesini talep ediyorum” şeklinde müşteri beyanının yer aldığının, sigorta poliçesinin müşteri beyanına göre ilgili şirketten yenilenmediği görülmekle birlikte, konu sigortanın … Banka gösterilmek üzere müşteri tarafından farklı bir şirket aracılığıyla da yaptırabileceği ancak dosya kapsamında farklı bir şirket aracılığıyla yenilenen bir sigorta poliçesinin bulunmadığının, güncel durumda açıkta olan riskler için banka nezdinde sigorta teminatı olmadığının, … nolu hesabına yatırılan 6.000,00 TL tutardan, dosya kapsamına sunulan Masraf ve Komisyon listelerinde dönemsel hizmet komisyonu adı altında yer alan komisyon tahsilatının yapılmış olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili 30.12.2020 tarihinde sistem üzerinden mahkememize göndermiş olduğu dilekçesi ile; Her ne kadar dava dilekçesinde dava değerinin 100.000,00 TL olarak belirtilmiş ise de muris … ile davalı banka arasında imzalanan sözleşme miktarının 2.200.000,00 TL olduğundan dava değerinin 2.200.000,00 TL olarak belirttikleri ve eksik harcı tamamladıklarına ilişkin 30.12.2020 tarihli sayman mutemet alındısını dosyaya sundukları görülmüştür.
Dava; Genel Kredi Sözleşmesine dayanan ve Hayat sigortası teminat altına alınan kredi borcundan kaynaklı menfi tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacıların, muris …’ın yasal mirasçıları olduğunu, muris … tarafından … bankasından … hesap nolu hesabı ile ticari kredi çektiğini, bu krediye istinaden murise … poliçe nolu hayat sigortası yapıldığını, bahse konu ticari krediden kaynaklı borçlu olmadıklarını, muris …’ın davalı bankadan ticari kredi çekerken davalı banka tarafından da hayat sigortası yapıldığını, murisin tüm ödemelerini ona göre yaptığını, davalı bankanın her ne kadar muristen üçer aylık dönemlerde hizmet komisyonu alındığını iddia etmiş ise de, 6.000,00 TL sigorta bedelinin ödendiğini, davalı bankanın sonra eren muris …’a ait kredili sigortasının yenilenmesi için muhatap mirasçılara bildirim, bilgilendirme yapılmayarak asgari özen yükümlülüğünün yerine getirmediği ve zarara uğratıldıklarından bahisle; Muris …’a ait … hesap nolu hesabı ile ticari krediden kaynaklı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava ettiği, davacı vekilinin 30.12.2020 tarihinde sistem üzerinden mahkememize göndermiş olduğu dilekçesi ile; Her ne kadar dava dilekçesinde dava değerinin 100.000,00 TL olarak belirtilmiş ise de, muris … ile davalı banka arasında imzalanan sözleşme miktarının 2.200.000,00 TL olduğundan, dava değerinin 2.200.000,00 TL yükselttiklerini beyan etmiş ve eksik harcı 30.12.2020 tarihinde mahkememiz veznesine yatırdığı, davalı tarafın davanın reddine karar verilmesini talep ettiği,
Davanın, Genel Kredi Sözleşmesine dayanan ve Hayat sigortası teminat altına alınan kredi borcundan kaynaklı menfi tespit davası olduğu, İİK.72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir….” şeklinde düzenleme yapıldığı, 6102 sayılı TTK’nun 1487.maddesinde;” (1) Hayat sigortası ile sigortacı, belli bir prim karşılığında, sigorta ettirene veya onun belirlediği kişiye, sigortalının ölümü veya hayatta kalması hâlinde, sigorta bedelini ödemeyi üstlenir.(2) Hayatı sigorta edilen kimse, ilk primin ödenmesinden önce ölmüşse sigorta sözleşmesi geçersizdir.” şeklinde, TTK’nun 1493/7.maddesinde;”7) Sigortacıdan edimi istem ve tahsil yetkisi, aksi kararlaştırılmadıkça, lehtara aittir.” şeklinde,
Hazine Müsteşarlığının 13/03/2015 tarih ve 29294 sayılı Resmi gazetede yayımladığı Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliğinin Bilgilendirme Yükümlülüğü başlıklı 7. maddesinde;” (1) Kredi ile bağlantılı olarak yapılacak sigortalar konusunda, kredi sözleşmesi yapılmadan önce, kredi kuruluşu tarafından kredi kullanana bilgi verilir. Söz konusu bilginin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Müsteşarlıkça tespit edilir.(2) Kredi kuruluşunun aracı olduğu kredi bağlantılı sigorta sözleşmelerine ilişkin bilgilendirme yazılı olarak yapılır. Kredi kullanan tarafından imzalanan bilgi formunun bir örneği kredi kuruluşu veya şirket tarafından saklanır.(3) Ancak, kişilerin fiziki olarak karşı karşıya gelmesinin söz konusu olmadığı hallerde veya işin mahiyetinin gerektirdiği durumlarda elektronik ortamda veya ilgilinin bilgi formuna erişimini mümkün kılan benzeri araçlarla bilgilendirme yapılabilir. Bu durumda, ispat yükümlülüğü kredi kuruluşuna aittir. (4) Kredi kuruluşunun aracı olduğu kredi bağlantılı sigortalarda verilecek olan bilgi formunun şekil ve asgari içeriği Müsteşarlıkça tespit edilir.(5) Şirket, kredi kuruluşunun bu Yönetmelik kapsamındaki bilgilendirme yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmesini temin etmek üzere her türlü tedbiri alır.(6) Kredi kuruluşunun aracı olduğu kredi bağlantılı sigortalarda 28/10/2007 tarihli ve 26684 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik kapsamında düzenlenen Bilgilendirme Formları verilmez.(7) Kredi kuruluşunun aracı olmadığı poliçelerde Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik kapsamında işlem tesis edilir.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı görülmüştür.
Yargıtay . Hukuk Dairesi Başkanlığının 21/06/2021 tarih ve … Es…. Kar. Sayılı ilamında; “Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan Hayat Sigortası Hazine Müsteşarlığı’nın 17.01.2009 tarih ve 27113 sayılı Resmi Gazete’de yayınladığı Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin 5. maddesinin 2. fıkrasında zorunlu sigortalarda kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğunun kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun ise kredi kuruluşuna ait olacağı düzenlenmesi yer almaktadır. Her ne kadar mahkemece; hayat sigortasını yenilenme yükümlülüğünün tacir olan bankaya ait olduğu gerekçesiyle menfi tespit talebinin kabulüne karar verilmiş ise de; kredi sözleşmesi nedeniyle hayat sigortası yapılmasındaki amaç, banka yönünden kredi borcunun teminat altına alınması olduğu kadar, hayat sigortası belli bir prim borcu getirmekle birlikte, sigortalının da menfaatinedir. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde, her iki tarafın da hak ve menfaatlerinin gözetilip korunması esas alınmalıdır. Nitekim, kredi sözleşmeleriyle bağlantılı sigortaların yapılması halinde sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehdarların hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla çıkarılan, Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliğinin ilgili hükmünde, kredi süresi içerisinde sigorta poliçesini yenileme sorumluluğunun kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun da kredi veren bankaya ait olduğu açıkça belirtilmiştir. Hal böyle olunca, davalı bankanın ilk yıl yapılan hayat sigortasının yenilenmesine ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirmediği, murisin ise sigortanın yenilenip yenilenmediğini takip etmediği hususları göz önüne alındığında tarafların müterafik kusurlu oldukları kabul edilip, mahkemece tarafların kusur oranları takdir edilmek suretiyle, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” şeklinde kabul edildiği görülmüştür.
Davacıların murisi … ile davalı banka arasında 27/04/2016 tarihli Genel Kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 3.11.ve devam eden maddelerinde sigortaya ilişkin hükümlerin bulunduğu, sözleşmenin 11.6. Maddesinde “süreleri biten sigortalar Banka tarafından bu madde hükümlerine göre yenilenir. Ancak bu husus Banka için mecburiyet teşkil etmeyecektir. Sigortaların Banka tarafından yenilenmemesinden dolayı Bankanın hiçbir sorumluluğu yoktur” şeklinde düzenleme yapıldığı, dava konusu edilen 06/03/2018 tarihinde davalı banka tarafından davacıların murisine kullandırılan 1.345.000,00 TL bedelli kredinin daha önce kullanılan kredi borçlarına tahsilat yapılarak kapatıldığı, 06/03/2018 tarihli kullanılan kredi için … poliçe numaralı Yıllık Güvenli Hayat Kredi Koruma Grup Poliçesi düzenlendiği, davalı banka tarafından “Yıllık Güvenli Hayat Kredi Koruma Sigorta Bilgi Formu” düzenlenmek suretiyle müteveffanın bilgilendirildiği, bilgi formunun 25. Maddesinde “Yenilemeli olarak düzenlenen sigortalarda, kredi vadesi boyunca, yenileme sorumluluğu kredi kullanana, sigorta sözleşmesinin yenilenmesine ilişkin bildirim yapma sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir” şeklinde bildirim yükümlülüğüne ve yenileme sorumluluğuna ilişkin hususun belirlendiği, “Yıllık Güvenli Hayat Kredi Koruma Grup Poliçesi Başvuru Formu” düzenlendiği, forma sigorta bilgilerinin, sigortalının yenileme beyanının yer aldığı, sigortalı müteveffanın yenileme beyanına sigortanın yenilenmesini istemediğini beyan ederek imzaladığı ve “sigorta poliçesinin yenilenmemesini talep ediyorum.” ibaresini el ile yazdığı, yine “Yıllık Güvenli Hayat Kredi Koruma Sigortası Katılım Sertifikası”nın düzenlendiği, sertifikaya göre sigorta başlangıç tarihinin 27/03/2018 tarihi, bitiş tarihinin 27/03/2019 tarihi, kaza sayılmayan vefat teminatının 1.345.000,00 TL, dain-i mürtehin’in davalı banka olduğu, muris …’ın 01/07/2019 tarihinde vefat ettiği, bankacı bilirkişi Emekli Banka Yönt. … tarafından düzenlenen 01.03.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davalı banka tarafından tahsis edilen kredi limiti için gayrimenkul ipotekleri tesis edildiğinin, Hayat Sigortası kredi için teminat koşulu sağlamakla birlikte ihtiyari bir sigorta olduğunun, …’a düzenlenen Yıllık Güvenli Hayat Kredi Koruma Grup Poliçelerinde, Genel Bilgiler ve Uyarılar başlığı altında “Yenileme olarak düzenlenen sigortalarda, kredi vadesi boyunca, yenileme sorumluluğu kredi kullanana, sigorta sözleşmesinin yenilenmesine ilişkin bildirim yapma sorumluluğunun ise kredi kuruluşuna ait olduğunun” belirtildiğinin, … nolu sigorta poliçesinde, el yazısı ile “sigorta poliçemin yenilenmemesini talep ediyorum” şeklinde müşteri beyanının yer aldığının, sigorta poliçesinin müşteri beyanına göre ilgili şirketten yenilenmediği görülmekle birlikte, konu sigortanın Daini Mürtehin Banka gösterilmek üzere müşteri tarafından farklı bir şirket aracılığıyla da yaptırabileceği ancak dosya kapsamında farklı bir şirket aracılığıyla yenilenen bir sigorta poliçesinin bulunmadığının, güncel durumda açıkta olan riskler için banka nezdinde sigorta teminatı olmadığının, … nolu hesabına yatırılan 6.000,00 TL tutardan, dosya kapsamına sunulan Masraf ve Komisyon listelerinde dönemsel hizmet komisyonu adı altında yer alan komisyon tahsilatının yapılmış olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davacıların 01/04/2019 tarihinde müteveffanın sigorta sözleşmesinin uzatılması maksadıyla 6.000,00 TL ödemesine rağmen sigorta sözleşmesinin uzatılmadığını, davalı bankanın özen yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle davacıların haksız bir borç altına girdiğine yönelik iddiada bulundukları, ancak bilirkişi raporundan da anlaşılacağı gibi yapılan 6.000,00 TL’lik ödemenin yeni bir sigorta poliçesi için değil bankanın komisyon alacağı için bu tahsilatın yapıldığı, hayat sigortası yapılmasının belli bir prim borcu olmakla birlikte sigortalının menfaatine olduğu, aynı şekilde kredi borcu teminat altına alınmakla bankanın da menfaatine olduğu, Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliğinin Bilgilendirme Yükümlülüğü başlıklı 7. Maddesi kapsamında ihtiyari sigortalarda kredi süresi içerisinde sigortayı yenileme sorumluluğunun kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun ise kredi kuruluşuna ait olduğu, davalı banka tarafından “Yıllık Güvenli Hayat Kredi Koruma Sigorta Bilgi Formu” düzenlenmek suretiyle müteveffa …’ın bilgilendirildiği, davalı bankaca düzenlenen “Yıllık Güvenli Hayat Kredi Koruma Grup Poliçesi Başvuru Formu” nda müteveffanın yenileme beyanına sigortanın yenilenmesini istemediğini beyan ederek imzaladığı ve “sigorta poliçesinin yenilenmemesini talep ediyorum.” ibaresini el ile yazdığı, davacıların imzaya yönelik herhangi bir itirazlarının olmadığı ancak yazının sonradan davalı bankaca ilave edildiğini ve yazı incelemesini talep ettiği, yenilememe beyanının el ile yazılacağına dair herhangi bir yasal hükmün bulunmaması ve böyle bir hususun varlığı halinde dahi neticeyi değiştirmeyecek olması karşısında mahkememizce yazı incelemesi yapılmadığı, müteveffanın hayat sigortası süresinin bittikten sonra yenileme süresi boyunca yenilenmesini talep etmediğinden davalı bankanın bildirim yükümlülüğünü de ihmal etmediği, dava konusu edilen kredi sözleşmesine istinaden hayat sigortasının yenilenmemesinde davalı bankaya yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığı, Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 02/07/2020 tarih ve … Es…. Kar. Sayılı ilamının da benzer doğrultuda olduğu, aksinin davacılar tarafından ispat edilemediği, anlaşılmakla davanın reddine, davacı tarafın talebi üzerine mahkememizin 27.02.2020 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir kararı verildiği, davalının istinafı üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 06/11/2020 tarih ve … Es…. Kar. Sayılı ilamı ile ihtiyati tedbir ara kararının kaldırılarak yeniden 100.000,00 TL dava değeri ile sınırlı ihtiyati tedbir kararı verildiği, bu nedenle İİK.72/4. Maddesinde düzenlenen tazminatın şartları oluştuğundan, İİK.72/4.maddesi gereğince reddedilen ve ihtiyati tedbir kararına konu 100.000,00 TL’lik kısmın takdiren %20’si oranında kötüniyet tazminatının davacılardan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar tarafından açılan davanın REDDİNE,
2-İİK72/4.Maddesi gereğince reddedilen ve ihtiyati tedbir kararına konu 100.000,00 TL’lik kısmın takdiren %20’si oranında kötüniyet tazminatının davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.707,75 TL harç ile 35.862,75 TL tamamlama harcı toplamı 37.570,50 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafça fazladan yatırıldığı anlaşılan 37.489,80 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacılara İADESİNE,
4-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından sarfına mecbur kalınan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 117,75 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 266,35 TL yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
7-Davalı tarafından sarfına mecbur kalınan 54,40 TL istinaf karar harcının Konya Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 06/11/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı doğrultusunda talep halinde davalıya İADESİNE,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiklerinden AAÜT’nin 13.maddesine göre hesaplanan 103.425,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
9-Kullanılmayan gider avansı bulunması halinde kararın kesinleşmesi halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18.01.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.