Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/487 E. 2022/405 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
Konya 8. İcra Dairesi :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte bulunan ” İtirazın iptali ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirket, 3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre … Köprüsü ve … Çevre Otoyolunun işletme hakkı sahibi; davalı ise, işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyolları kullanmış bulunan tüzel kişi olan tacirdir. İşletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyollardan geçişler 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; 15 günlük sürede geçiş ücretinin ödemesini yapmayan araç maliklerine, geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması yapılmaktadır. (Bununla birlikte geçiş tarihini izleyen 15 günlük sürede geçiş ücretini ödeyenlere 6001 sayılı Kanunun 30/7 maddesi uyarınca ceza uygulaması yapılmamaktadır.) Davalı, …, … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … plakalı araçları ile 20.04.2018-26.09.2018 tarihleri arasında ücret ödemeksizin, işletme hakkı müvekkil şirkette olan … Köprüsü ve bağlı otoyolundan ihlalli geçişler gerçekleştirmiştir. İşbu davamızın konusunu oluşturan ihlalli geçişlerden doğan müvekkil şirket alacakları, davanın ikamesine binaen, sayın mahkenize, elektronik veri olmaları hasebiyle bir önyazı ekindeki CD/DVD içerisinde sunacağımız dayanak delillerimizden de görülecektir. Delillerimiz olan, İhlalli Geçiş Kayıtları, İhlalli Geçiş Görüntüleri ve Provizyon Sorgu Sonuçlarının içinde bulunduğu CD/DVD’yi, işbu davamızın, E-Dava olarak, UYAP üstünden ikame edilmesine binaen, bir ön yazı ekinde dava dosyasına fiziksel olarak sunacağımızı sayın mahkemenin bilgisine sunarız. (Deliller, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün (KGM’nin) “Ulusal Ücret Toplama Sistemleri’nden elektronik veri olarak temin edilmekte ve sayın mahkemenize DVD/CD içerisinde sunulmaktadır.) Geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait 6001 s.k. m.30/5 hükmünün getirdiği yasal cezanın ödenmemesi üzerine yukarıda esas numarası yazılı icra takip dosyası üzerinden icra takibine girişilmiştir; davalı ise, herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle borca ve faize itiraz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddeleri uyarınca müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Delil olarak dayandığımız belgelerden, davalı borçlunun itirazının mesnetsiz olduğu ve ücretli geçiş noktasından, ücret ödemeksizin ihlalli geçiş sağlamak suretiyle, işletmeci müvekkil şirkete borçlu hale geldiği aşikardır. Önemle belirtiriz ki geçiş tutarına X diyecek olursak; 4X tutarındaki ceza tahakkuku kanunun amir hükmü hasebiyle tahakkuk etmektedir. 6001 s.k. m.30/5 emredici hükmü hasebiyle, işletmeci şirketin herhangi bir seçimlik hakkı olmayıp, geçiş ücretinin kabul edilip, cezanın reddedilmesinin hukuken kabulü mümkün değildir. Davalı itirazının sırf alacağı sürüncemede bırakmak maksatlı olduğu aşikar olup, iptali gerekmektedir. Diğer taraftan geçiş bedelinin ödendiğini ispat yükü, davalıya ait olup, davalının geçiş ücretlerini ödemediği de sabit olup; icra takibine itiraz eden davalı borçlunun itirazında haksız olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Diğer taraftan alacağın likit olduğu da görülmektedir. Bu nedenle, müvekkilimiz lehine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekir. Nitekim, konuya ilişkin olarak, ekte sunulan yüksek mahkeme kararlarının tamamında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekliliği vurgulanmıştır. Kanunu bilmemenin mazeret sayılamadığı, öngörülebilir ve bilinebilir bir amir hükmün mübrez olduğuna vurgu yapılmıştır. Ayrıca, itiraz konusu olan faiz nevi ve oranına yönelik olarak, ihlalli geçişi gerçekleştiren aracın bir ticari araç olduğu ve davalının ticari işletmesine ilişkin kullanıldığı açık olduğundan ticari işlerde uygulanan faiz nevi ve oranının talep edilmesinde de hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ortaya koyduğumuz üzere, icra takibimizin dayanağı 6001 sayılı kanunun m.30/5 hükmüdür. Bu hükme göre, müvekkilin işletmiş olduğu köprü ve otoyoldan ihlalli şekilde geçilmesi üzerine, araç sahibinden, geçiş ücretinin 4 katı tutarında ceza tahakkukuyla beraber bu meblağın talebinin yapılması mümkündür. Tahakkuk eden 4 katı tutarında ceza tamamen hukuka ve kanuna uygundur. Nitekim Anayasa Mahkemesi de yakın zamanda vermiş olduğu ilam ile tarafımız lehine karar vermiştir. İcra takibimizin ve işbu davamızın dayanağını oluşturan 6001 sayılı kanunun m.30/5 hükmünün iptali için yapılan başvuruyu reddetmiş ve söz konusu kanun hükmünün hukuka ve Anayasaya uygunluğunu tasdik etmiştir. İşbu İşbu davamız gibi, yapılan ihlalli geçişlere ilişkin başlatılan yasal takipler ve derdest davalar bakımından emsal teşkil eden, yerel mahkeme ve yüksek mahkeme kararları Sayın Mahkemenin dikkatine sunulmaktadır. Yüksek mahkeme kararlarında özetle; Belirlenen cezanın yasayla konmuş olduğu, ne mahkemenin ne davalının takdir hakkının olmadığı, 6001 s.k.’nun m.30/5 hükmü uyarınca, geçiş ücretiyle beraber 4 katı tutarında cezaya hükmedileceği, cezanın hukuka ve Anayasaya uygun olduğu, belirlenebilir ve belirlilik ilkesine de uygun olduğu, Davanın konusuz kalması durumunda dahi davanın açılmasına sebebiyet vermesinden ve icra dosyasında haksız bir şekilde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebep olmasından davacı yararına İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca %20’den az olmamak kaidesiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, Yasanın açık ifadesi karşısında cezanın idari para cezası olmadığı, İhlalli geçişler sonucu tahakkuk eden bedellerin ve cezanın tahsili için ikame edilen davada işletmeci davacı şirketin ihtiyati haciz talebinin kabulünün gerektiği, ihtiyati haciz kararının teminatsız olarak verilmesi gerektiği, Davalı tarafın ödeme olgusunu ispat etmesi gerektiği, ihlalli geçişlere binaen, işletmeci şirketlere yüklenmiş olan bir bildirim yükümlülüğünün olmadığı, araç sahiplerine ayrıca bir bildirim – ihtar – uyarı yükümlülüğünün bulunmadığı, Geçiş ücretleri ve cezalardan araç maliklerinin sorumlu olduğu, Davacı İşletmeci Şirket Lehine İcra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, Ceza miktarının Kanun düzenlemesi olduğundan davalı tarafından bilenmesi gerektiği, ‘Kanunu bilmemek mazeret sayılamaz.’ kuralı gereği tebligata gerek olmadığı, Geçiş ücretini ödediğini iddia eden tarafın bu iddiasını kanıtlaması gerekiği, otomatik ödeme talimatı vermenin borcu ödemek anlamına gelmediği, bankanın görevini yerine getirip, borcu ödeyip ödemediğini kontrol yükümlülüğünün yine, herkesin hesaplarındaki gelir giderleri kontrol yükümlülüğü kapsamında, borçlu da olduğu vurgulanmıştır. Görüldüğü üzere, sayın Bölge Adliye Mahkemesi (BAM), yapmış olduğu istinaf incelemelerinin tamamında, tarafımız lehine karar vermiş olup, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bununla beraber, tebligat yapılmasına gerek olmadığı, kanunun getirdiği bir ceza olması hasebiyle, kesinlikle uygulanacağı ve ödeme hususundaki ispat yükünün, davacı işletmeci şirkette değil, ödeme yapması gereken davalı borçlu kişi de olduğu gibi, çok önemli tespitlerde bulunmuştur. Davamızın haklılığını göstermesi açısından, işbu yüksek mahkeme kararlarını ve yerel mahkeme ilamlarını da sayın mahkemenize işbu dava dilekçemiz ekinde sunmaktayız. Yüksek mahkemenin konuya bakış açısına ilişkin olarak emsal İstinaf İncelemesi kararı üzerinden bilgi vermek gerekirse;Davamıza konu ceza tahakkuku, ihlalli geçişler sonucu ödenmeyen geçiş ücretlerinin 15 gün içerisinde ödenmemesi sonucu doğmuş olup, 6001 sayılı kanunun m.30/5 hükmü gereğince, bir idari para cezası olmayıp, ifade edilen ilgili kanunu uyarınca doğan, genel hükümler tahtında değerlendirilmesi gereken, özel bir alacaktır. Bursa BAM, . Hukuk Dairesi, … Esas, … Karar, 20.06.2018 tarihli Karar – Tebligata Gerek Olmadığı-Kanunu Bilmemenin Mazeret Sayılamayacağı – Davalı Borçlunun Köprü Geçiş Ücretini Ödediğini İspat Etmesi Gerektiği – Dava Konusu Alacağın tebliğ edilmesi gereken bir İdari Para Cezası Olmadığı – 6001 s.k. M.30/5 hükmü gereği, geçiş ücretinin 4 katı tutarında ceza uygulanması gerektiği, sunulan kararda açıkça görüldüğü üzere, tarafımızın hiçbir şekilde tebligat yapma yükümlülüğü bulunmamaktadır. 6001 sayılı kanunun m.30/5 hükmüyle, davacı müvekkil tamamen kanuna uygun uygulama yapmış ve geçiş ücretiyle beraber 4 katı tutarındaki ceza tutarını talep etmektedir. Kanunu bilmemenin mazeret sayılamayacağını, davalı borçlunun köprü geçiş ücretini ÖDEDİĞİNİ ispat külfeti altında olduğunu, dava konusu alacağın tebliğ edilmesi gereken bir ceza olmadığını ve 4 katı tutarındaki cezanın ilgili 6001 s.k.’nun m.30/5 hükmü gereği, tahakkuk ettirilmek zorunda olduğuna dair, yüksek mahkeme kararı son derece açık ve nettir. Dava; davacı tarafından işletilen köprü ve oto yolda davalıya ait … , … ve … plakalı araçların ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen toplam 490,30 TL (15,65 TL+141,95 TL+145,5 TL+187,15 TL) geçiş tutarları ile yasadan kaynaklı 4.903,00 TL cezai şartın tahsili talebi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra-inkar tazminatı istemine ilişkindir. 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30. maddesinde; geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali halinin düzendiği, 1. fıkrada ücret ödemeden geçiş yapan araç sahiplerine geçiş ücretinin 10 katı tutarında idari para cezası verileceğinin düzenlendiği, 30/5 maddesine göre; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar ve karayollarını geçiş ücretini ödemeden kullanan araç sahiplerine geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin 10 katı tutarında cezanın genel hükümlerine göre tahsil edileceğinin belirtildiği, daha açık bir ifade ile 5. fıkradaki cezanın idari para cezası olmadığı ve genel hükümlere göre tahsil edileceğinin yasadan kaynaklanan bir durum olduğu, işletmecinin tahsil ettiği tutarın % 60’ını hazine payı olarak ödeyeceği, ihlalli geçiş yapan araç sahiplerine ücretin 10 katı tutarında ceza uygulanmasının yasal düzenleme gereği olduğu. Davacı şirketin yasa tarafından kendisine verilen görevi yerine getirdiği, işletmesi devredilen köprü ve otoyollar için alınması gereken cezalı tutar için işletmeci şirket aracı görünse de yasanın açık ifadesi karşısında bunun idari para cezası olmadığı açıktır. 6100 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30/5 maddesine göre; geçiş ücretleri ve cezalardan araç maliklerinin sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Davalı, geçiş ücretini ödediğini iddia etmemektedir. Sadece HGS veya OGS kartlarının banka hesabında yeterli bakiye olduğunu iddia etmektedir. Ancak bu hesaplardan para çekildiği de iddia edilmemektedir.OGS ve HGS kartlarından para çekilmemesi halinde davalı geçiş ücretini ödemek zorundadır. On katı oranında ceza alınacağı ise Kanun düzenlemesi olduğundan davalı tarafından bilinmesi gerekir. Yani; Kanunu bilmemek mazeret sayılamaz. Bu nedenle tebligata gerek yoktur. Bundan dolayı; davalının bu husustaki itirazı yerinde değildir. Davalının Anayasa’ya aykırılık iddiası da yerinde görülmemiştir.İlk derece mahkemesi tarafından verilen karar kanuna ve dosya içeriğine uygundur.” Görüldüğü üzere sayın yüksek mahkeme tamamen tarafımızın haklılığını ortaya koymuştur. İcra İnkâr Tazminatına hükmedilmesi gerektiği ve davalı borçlunun yapmış olduğu mesnetsiz itirazın kabulünün mümkün olmadığı aşikardır. Bu nedenle işbu davayı ikame etmek zorunluluğumuz hâsıl olmuştur.” demiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Bilişim Uzmanı Bilirkişi … ‘e tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; ” Dosyada bahsi geçen … marka beyaz renkli “İhlali geçiş listesi ve sistem dökümü, meydana gelen ihlalli geçişlere ilişkin görüntüler” isimli DVD incelenmiş olup, yukarıda ekran kesitleri şeklinde ve ek olarak sunulan geçiş ihlallerini barındıran çıktı yüce mahkemenize raporlanmıştır. ” şeklinde ekli görüntüler içeren rapor tanzim ettiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Hesap Uzmanı bilirkişi … tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; ” Hukuki değerlendirme hakkı sayın mahkemenize ait olmak üzere; 6001 sayılı kanunda ve işletme protokolünde ihlalli geçiş gerçekleştiren araç sahiplerine SMS, e-posta, ihtarname veya herhangi bir şekilde bildirim yapma yükümlülüğü ile ilgili bir düzenleme bulunmadığı, Karayolları Genel Müdürlüğü sisteminde OĞS ve HGS ile ilgili açıklamalarda OGS sistemlerinden geçiş ihlali yapılması durumunda geçiş ihlali yapılan plaka üzerine 15 gün içinde OGS veya HGS abonesi olunması veya mevcut OGS veya HGS hesaplarında geçiş için yeterli bakiye olması durumunda cezalı geçiş ücreti uygulanmayacağının hüküm altına alındığı, 6001 sayılı kanunun 30/7 maddesinde geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz hükmünün olduğu, davalının bu süre zarfında hesabını kontrol ederek ihlalli geçişleri cezasız olarak ödeme imkanını kullanması gerektiği, davalı şirketin hesabını kontrol ederek cihazını sürekli müsait tutma yükümlüsü olduğu, Dosya kapsamındaki bilgiler ve bilirkişi raporuna göre davalı şirkete ait araçların ücret ödemeksizin 24.04.2018 tarihinden 26.09.2018 tarihine kadar toplamda 144 ihlali geçiş yaptıkları, 3095 Sayılı Katma Değer vergisi kanununun 24. maddesinin c bendinde faiz alacağı da KDV matrahları arasında gösterildiğinden ve yerleşik Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olması nedeniyle davacı şirketin davalı şirketten icra marifetiyle tahsil edeceği alacağından KDV tahakkuk ettirmeye ve tahsil etmeye yetkisinin bulunduğu, Tarafların tacir olması nedeniyle talep edilen asıl alacak miktarına ücret ödemeden geçiş yapılanı tarihten takibin başlatıldığı tarihe kadar 3095 sayılı yasada belirtilen oranlarda avans faizi üzerinden faiz işletilmesi gerektiği, Davalı şirkete ait araçların ticari amaçla davacı şirketin işletmesinde olan otoyollarından ücret ödemeksizin geçiş yaptığı nedenle ilgili tarihlerdeki geçiş ücreti asıl alacak toplamının 11.513,85 TL 4 kata uygulanan ceza tutarı toplamının 46.055,40 TL olduğu hesaplandığından, davacı şirketin davalı şirketten 12.10.2018 takip tarihi itibariyle ( geçiş ücreti ve gecikme cezası olmak üzere) toplam 57.569,25 TL asıl alacağının bulunduğu, Mahkemenizce iş bu asıl alacağa hakkın doğum tarihlerinden takip tarihine kadar değişen oranlarında avans faizi işletilmesi gerektiği yönünde hukuki değerlendirme yapılması halinde, iş bu asıl alacak miktarına hakkın doğum tarihinden takip tarihine kadar işlemesi gereken avans faiz miktarının 2.592,82 TL olacağı, davacı şirketin faiz alacağı üzerinden /» 18 KDV talep etme hakkı bulunduğundan 2.592,82 TL faiz alacağına işleyecek 4 18 KDV miktarının 466,71 TL olarak hesaplandığı, sonuç olarak Taleple bağlılık kuralı gereğince; Mahkemenizce yapılacak hukuki değerlendirme neticesinde davalı şirketin itirazının iptaline karar verilmesi halinde 12.10.2018 takip tarihi itibariyle 57.569,25 TL asıl alacak 2.339,99 TL işlemiş faiz 421,20 TL KDV miktarı üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerektiği” şeklinde rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporlarının taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalı aleyhine İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası açmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlendiği, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine ilamsız icra yolu ile icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın iptali davasının süresinde olduğu, mahkememiz dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporlarında sırasıyla; Dosyada bahsi geçen … marka beyaz renkli “İhlali geçiş listesi ve sistem dökümü, meydana gelen ihlalli geçişlere ilişkin görüntüler” isimli DVD incelenmiş olup, yukarıda ekran kesitleri şeklinde ve ek olarak sunulan geçiş ihlallerini barındıran çıktı ve ekli görüntüler içeren rapor tanzim ettiği yine hesap uzmanı bilirkişi … raporunda; Hukuki değerlendirme hakkı sayın mahkemenize ait olmak üzere; 6001 sayılı kanunda ve işletme protokolünde ihlalli geçiş gerçekleştiren araç sahiplerine SMS, e-posta, ihtarname veya herhangi bir şekilde bildirim yapma yükümlülüğü ile ilgili bir düzenleme bulunmadığı, Karayolları Genel Müdürlüğü sisteminde OĞS ve HGS ile ilgili açıklamalarda OGS sistemlerinden geçiş ihlali yapılması durumunda geçiş ihlali yapılan plaka üzerine 15 gün içinde OGS veya HGS abonesi olunması veya mevcut OGS veya HGS hesaplarında geçiş için yeterli bakiye olması durumunda cezalı geçiş ücreti uygulanmayacağının hüküm altına alındığı, 6001 sayılı kanunun 30/7 maddesinde geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz hükmünün olduğu, davalının bu süre zarfında hesabını kontrol ederek ihlalli geçişleri cezasız olarak ödeme imkanını kullanması gerektiği, davalı şirketin hesabını kontrol ederek cihazını sürekli müsait tutma yükümlüsü olduğu, Dosya kapsamındaki bilgiler ve bilirkişi raporuna göre davalı şirkete ait araçların ücret ödemeksizin 24.04.2018 tarihinden 26.09.2018 tarihine kadar toplamda 144 ihlali geçiş yaptıkları, 3095 Sayılı Katma Değer vergisi kanununun 24. maddesinin c bendinde faiz alacağı da KDV matrahları arasında gösterildiğinden ve yerleşik Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olması nedeniyle davacı şirketin davalı şirketten icra marifetiyle tahsil edeceği alacağından KDV tahakkuk ettirmeye ve tahsil etmeye yetkisinin bulunduğu, Tarafların tacir olması nedeniyle talep edilen asıl alacak miktarına ücret ödemeden geçiş yapılanı tarihten takibin başlatıldığı tarihe kadar 3095 sayılı yasada belirtilen oranlarda avans faizi üzerinden faiz işletilmesi gerektiği, Davalı şirkete ait araçların ticari amaçla davacı şirketin işletmesinde olan otoyollarından ücret ödemeksizin geçiş yaptığı nedenle ilgili tarihlerdeki geçiş ücreti asıl alacak toplamının 11.513,85 TL 4 kata uygulanan ceza tutarı toplamının 46.055,40 TL olduğu hesaplandığından, davacı şirketin davalı şirketten 12.10.2018 takip tarihi itibariyle ( geçiş ücreti ve gecikme cezası olmak üzere) toplam 57.569,25 TL asıl alacağının bulunduğu, Mahkemenizce iş bu asıl alacağa hakkın doğum tarihlerinden takip tarihine kadar değişen oranlarında avans faizi işletilmesi gerektiği yönünde hukuki değerlendirme yapılması halinde, iş bu asıl alacak miktarına hakkın doğum tarihinden takip tarihine kadar işlemesi gereken avans faiz miktarının 2.592,82 TL olacağı, davacı şirketin faiz alacağı üzerinden /» 18 KDV talep etme hakkı bulunduğundan 2.592,82 TL faiz alacağına işleyecek 4 18 KDV miktarının 466,71 TL olarak hesaplandığı, sonuç olarak Taleple bağlılık kuralı gereğince; Mahkemenizce yapılacak hukuki değerlendirme neticesinde davalı şirketin itirazının iptaline karar verilmesi halinde 12.10.2018 takip tarihi itibariyle 57.569,25 TL asıl alacak 2.339,99 TL işlemiş faiz 421,20 TL KDV miktarı üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerektiği şeklinde rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamı ile tüm deliler birlikte değerlendirildiğinde davalı-borçlunun davacının işlettiği yoldan ücret ödemeksizin ihlalli geçiş yaptığının sabit olduğu, bu nedenle davacının itirazın iptali davası açmakta haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Somut olayımızda davalı yan tarafından borcunu hesap edebilir konumda olduğu, başka bir ifade ile alacağın likit olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Davalı- borçlu kendisine gönderilen ödeme emrinde bilgilerden sorumlu olacağından faiz oranı belli olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmekle ve alacak likit olduğundan davanın kabulüne, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan itirazın iptali ile 57.569,25 TL asıl alacak, 2.339,99 TL faiz, 421,20 TL KDV olmak üere toplam 60.330,44 TL ise de taleple bağlılık kuralı gereğince (HMK 26) 60.300,34 TL üzerinden takibin devamına, ödeme emrinde faiz oranı belli olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, İİK 67/2. Maddesi gereğince kabul edilen 60.300,34 TL’lik alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
Davanın KABULÜNE,
1-Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile 57.569,25 TL asıl alacak, 2.339,99 TL faiz, 421,20 TL KDV olmak üere toplam 60.330,44 TL ise de taleple bağlılık kuralı gereğince (HMK 26) 60.300,34 TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA, ödeme emrinde faiz oranı belli olmadığından bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-İİK 67/2. Maddesi gereğince kabul edilen 60.300,34 TL’lik alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3- Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 4.120 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.029,78 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.089,33 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
4-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 1.091,98 TL ilk yargılama harcı,1.298,25 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.396,23 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 8.642,96 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7- 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2022

Katip Hakim

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.