Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/440 E. 2022/379 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
3-
TASFİYE MEMURU:
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan “Alacak” dava dosyası mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilerek yapılıp bitirilen açık yargılaması sonucunda:
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 23.11.2020 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davalı tarafa ortaklık durum belgesi, hisse senedi v.s.adı altında birtakım belgeler karşılığında, davalı şirkete 27.03.2000 tarihinde 79.815 DM yatırdığını, davalı şirket temsilcileri tarafından para yatırılırken, yatırılan para karşılığında yüksek kazanç elde edeceği ve yatırdığı paranın istendiğinde kendisine iade edileceği konusunda güven telkin edildiğini, davacının yatırdığı paraları geri istediğinde paranın iade edilmediğinden bahisle; Davacı müvekkilinin, davalı şirketle kurulmuş, geçerli bir ortaklık veya yatırım ilişkisi bulunmadığının ve TTK., SPK., Bankalar k. ve diğer mevzuata aykırı şekilde, kurulan, taraflar arasındaki, sözde ortaklık ilişkisinin, hükümsüzlüğünün tespiti ile davalı şirkete, ortak yapılacağı ve istendiği zaman geri ödeneceği vaadiyle, Bankacılık Kanunu ve SPK’ya aykırı olarak, ortaklık durum belgesi, hisse senedi vs. adı altında bir takım evraklar verilmek suretiyle, davacı müvekkilinden alınan, 79.815 DM’nin, hesap edilecek, Türk Lirası karşılığının, kısmi alacak olarak, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; Şimdilik, 500,00 TL’lik kısmının, 27.03.2000 tarihinden itibaren işleyecek, ticari faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, olmadığı takdirde, davacı müvekkilinin, 27.03.2000 tarihinden bu yana, davalı şirketin ortağı olduğunun tespiti ve sicil kaydına tescili ile bilirkişi marifeti ile hesap edilecek, kâr payı, tasfiye payı, sermaye payı, faiz getirisi vs. dahil, davacı müvekkilinin, davalı şirket uhdesinde, bugüne kadar doğmuş, her türlü hak ve alacaklarının, belirsiz alacak olarak, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla, 500,00 TL’lik bölümünün, 27.03.2000 tarihinden itibaren işleyecek, ticari faizi ile birlikte davalı … Holding A.Ş.’den tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … Holding A.Ş. ve … vekili 16.12.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dosya kapsamındaki belgelere ve SPK listelerine göre davacının şirket ortağı olduğunu, bu nedenle ihtilafın 7194 sayılı Yasanın 41.madde kapsamına girdiğinden, Resmi Gazete’de 07.12.2019 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 7194 sayılı kanunun 41.maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, davacının tüm taleplerinin, 818 sayılı Borçlar Kanunun ve/veya 6762 sayılı Ticaret Kanunu hükümlerine açıkça aykırı düştüğü gibi zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeni ile de reddedilmesinin gerektiğini, hak düşürücü ve/veya zamanaşımı savunmalarının, dürüstlük kuralı gerekçe gösterilerek reddedilemeyeceğinin, davacının diğer terditli taleplerinin de reddedilmesiin gerektiğini, … Holding A.Ş.tarafından kâr payı dağıtımına ilişkin alınmış bir Genel Kurul kararı bulunmadığından davacının kâr payı isteminin de reddedilmesinin gerektiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığından bu konudaki taleplerinin zamanaşımı nedeni ile reddinin gerektiğinden bahisle davalılar aleyhinde ikame edilen davanın esastan reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı …’a Konya .Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 17/07/2017 tarih … Esas … Karar numarası ile oğlu …’ın vasi olarak atandığı, dava dilekçesinin davalı … vasisi …’a usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davaya karşı herhangi bir cevap vermediği gibi kendisini vekil ile de temsil ettirmediği, davalı …’ın yargılama sırasında 31.10.2021 tarihinde vefat ettiği, mahkememizce Konya Sulh Hukuk Mahkemeleri’ne müzekkereler yazıldığı, müteveffa … mirasçıları tarafından mirasın reddine ilişkin dava açılıp açılmadığı, açılmış ise karar verilip verilmediği hususlarının araştırılarak karardan bir örneğinin gönderilmesinin istenildiği, Konya .Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 24.11.2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı mirasın gerçek reddi kararının 04.01.2022 tarihinde kesinleştiğinin bildirildiği, kesinleşme şerhli gerekçeli kararın UYAP sistemi üzerinden bir suretinin mahkememiz dosyasına gönderildiği, ayrıca mahkemenin aynı esaslı 07.02.2022 tarihli ek kararı ile …’ın terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesine ve tasfiye memuru olarak …’nın atanmasına karar verildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davacının UYAP Mernis ve Takbis kayıtları çıkartılmış ve davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarına ilişkin Ticaret Sicil Gazetesi suretleri dosyamız arasına alınmıştır.
Ticaret Sicil Müdürlüğünden getirtilen kayıtlara göre; … Holding A.Ş.’nin ünvanının … Holding A.Ş. olarak değiştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
Davanın açılmasından önce, 07/12/2019 gün ve 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7194 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile “25/03/1987 tarihli ve 3332 s. Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler ile 3182 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 sayılı Bankalar Kanunun da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’a Geçici 4. maddenin eklendiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyası mali müşavir bilirkişisi Necmettin Erbakan Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr…. tevdi edilerek; rapor düzenlenmesi istenmiş olup mali müşavir bilirkişisi Necmettin Erbakan Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr…. tarafından 20.04.2021 havale tarihli ayrıntılı bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Dava; Taraflar arasında geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ile ödediği bedelin iadesi ve davacının 27.03.2000 tararihinden bu yana ortağı olduğunun tespiti ve sicil kaydına tescili ile hesap edilecek hak ve alacaklarının davalı … Holding’den tahsiline yönelik alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının; davalı tarafa ortaklık durum belgesi, hisse senedi v.s.adı altında birtakım belgeler karşılığında, davalı şirkete 27.03.2000 tarihinde 79.815 DM yatırdığını, davalı şirket temsilcileri tarafından para yatırılırken, yatırılan para karşılığında yüksek kazanç elde edeceği ve yatırdığı paranın istendiğinde kendisine iade edileceği konusunda güven telkin edildiğini, davacının yatırdığı paraları geri istediğinde paranın iade edilmediğinden bahisle; Davacı müvekkilinin, davalı şirketle kurulmuş, geçerli bir ortaklık veya yatırım ilişkisi bulunmadığının ve TTK., SPK., Bankalar k. ve diğer mevzuata aykırı şekilde, kurulan, taraflar arasındaki, sözde ortaklık ilişkisinin, hükümsüzlüğünün tespiti ile davalı şirkete, ortak yapılacağı ve istendiği zaman geri ödeneceği vaadiyle, Bankacılık Kanunu ve SPK’ya aykırı olarak, ortaklık durum belgesi, hisse senedi vs. adı altında bir takım evraklar verilmek suretiyle, davacı müvekkilinden alınan, 79.815 DM’nin, hesap edilecek, Türk Lirası karşılığının, kısmi alacak olarak, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; Şimdilik, 500,00 TL’lik kısmının, 27.03.2000 tarihinden itibaren işleyecek, ticari faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, olmadığı takdirde, davacı müvekkilinin, 27.03.2000 tarihinden bu yana, davalı şirketin ortağı olduğunun tespiti ve sicil kaydına tescili ile bilirkişi marifeti ile hesap edilecek, kâr payı, tasfiye payı, sermaye payı, faiz getirisi vs. dahil, davacı müvekkilinin, davalı şirket uhdesinde, bugüne kadar doğmuş, her türlü hak ve alacaklarının, belirsiz alacak olarak, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla, 500,00 TL’lik bölümünün, 27.03.2000 tarihinden itibaren işleyecek, ticari faizi ile birlikte davalı … Holding A.Ş.’den tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davalı … Holding A.Ş. ve …’in davacı taraftan para almadığını, bankacılık mevzuatına dayanarak herhangi bir mevduat toplamadığı gibi bunun da mümkün olmadığını, aynı şekilde SPK, TTK ve BK hükümlerini ihlal etmediğini, dosya kapsamındaki belgelere ve SPK listelerine göre davacının şirket ortağı olduğunu, bu nedenle ihtilafın 7194 sayılı Yasanın 41.madde kapsamına girdiğinden, davalılar aleyhinde ikame edilen davanın 7194 SK.41 maddesi gereğince davanın esastan reddine, aksi takdirde davanın esastan reddine(zamanaşımı hak düşürücü süre)karar verilmesini talep ettiği,
Mahkememizce 7194 sayılı Kanun’un 41. maddesinin (3332 sayılı Kanun’un Geçici 4.maddesinin) Anayasa’ya aykırı olmadığı kanaatine varıldığından Anayasa Mahkemesi’ne bu düzenlemenin iptali için başvuru yapılmasının gerekli görülmediği,
Davalı tarafın; zamanaşımı def’i ve hak düşürücü sürenin geçtiğine yönelik itirazlarının;
7194 Sayılı Kanun’un 41. maddesinin (3332 sayılı Kanun’un Geçici 4. maddesinin) yürürlüğe girmesinden (07/12/2019 tarihinden) sonra yapılan değerlendirmede; 07/12/2019 gün ve 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7194 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile 3332 sayılı Kanun’a eklenen geçici 4. Maddesinde yapılan düzenleme gereğince davalı … Holding A.Ş.’ye yapılan ödemelerin pay karşılığı yapıldığı, ortaklık ilişkisinin kurulmuş sayıldığı ve ortaklık ilişkisinin kurulmadığının iddia edilemeyeceği gibi, görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği, artık yapılan açık düzenleme karşısında davalı tarafın bu itirazlarının değerlendirilmesine yer olmadığı,
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin belirlenmesi ve davacının davalı şirketin ortağı olup olmadığı ve davalı şirkete yatırılan paraları isteyip isteyemeyeceği, davacının 27.03.2000 tararihinden bu yana ortağı olduğunun tespiti ve sicil kaydına tescili ile hesap edilecek hak ve alacaklarının davalı … Holding’den tahsiline yönelik yapılan incelemede;
07/12/2019 gün ve 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7194 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile “25/03/1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler ile 3182 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 sayılı Bankalar Kanunun da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’a” Geçici 4. Madde eklenmiştir.
3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler ile 3182 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 sayılı Bankalar Kanunun da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 4. Maddesinde;”(Ek:5/12/2019-7194/41 md.) 31/12/2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez.
Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” şeklinde düzenleme yapıldığı,
Davacı tarafından terditli birinci talebi ile ilgili davalı şirkete ortak olunmadığının tespiti ve yatırılan paraların haksız fiil hükümlerine göre iadesi (istirdatı) için alacak davası açılmış ise de; 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Karanamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 41 maddesi ile yasal düzenleme yapıldığı ve 07/12/2019 tarih ve 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, davacı tarafından davalı şirkete ortak olunmadığının tespiti ve yatırılan paraların haksız fiil hükümlerine göre iadesi (istirdatı) için 23/11/2020 tarihinde dava açıldığı, hukuki yararın varlığının 6100 sayılı HMK’nun 114/1-h maddesi gereğince dava şartlarından olduğu, 6100 sayılı HMK’nun 115.Maddesinde “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, davacının kanunun yürürlüğe girmesinden sonra ortak olmadığının tespiti ile ödenen paranın iadesine yönelik talepte bulunamayacağı anlaşılmakla HMK’nın 115.maddesi gereğince davanın hukuki yarar bulunmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği,
Davacı tarafından terditli ikinci talebi ile ilgili 27.03.2000 tarihinden bu yana ortağı olduğunun tespiti ve sicil kaydına tescili ile hesap edilecek hak ve alacaklarının davalı … Holding’den tahsiline yönelik alacak davası açılmış ise de; mahkememiz dosyasından mali müşavir bilirkişisi Necmettin Erbakan Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr…. tarafından 20.04.2021 havale tarihli ayrıntılı bilirkişi raporunda davalı şirketin ortaklar pay defterinde davacının … üye kayıt numarası ile kayıtlı bulunduğu, pay defterinde üyeliğe giriş tarihi ile ilgili bilginin yer almadığının belirlendiği ayrıca davacı da olup … Tic.Aş’ye ait 1.020 adet 4.080 nominal tutarlı hisse senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşu nezdinde kaydileştirilmesi için davacı tarafından davalı şirkete teslim edildiğinin belirlendiği, davacının 27/03/2000 yılında ortak olduğunun tespit edilemediği ve ayrıca davalı şirket genel kurulları tarafından kar payı dağıtılmasına ilişkin alınmış bir kararın bulunmadığı anlaşılmakla davacı tarafın terditli ikinci talebinin reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalı şirketle geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespiti ve ödediği bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline yönelik terditli birinci talebinin hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Davacının 27/03/2000 tarihinden bu yana ortağı olduğunun tespiti ve sicil kaydına tescili ile hesap edilecek hak ve alacaklarının davalı … Holdingden tahsiline yönelik terditli ikinci talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile davacı tarafça fazladan yatırıldığı anlaşılan 26,30 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4- 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazineye İrad KAYDINA,
5-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
7- Davalı … Holding Anonim Şirketi ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT’nin 7/2.maddesine göre hesaplanan 500,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … Holding Anonim Şirketi ve …’e VERİLMESİNE,
8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı bulunması halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davalı … ve … Holding A.Ş. vekilinin yüzüne karşı, davacı ve diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07.06.2022

Başkan Üye Üye Katip

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.