Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/439 E. 2023/263 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : RED

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Taraflar arasında 17/03/2020 tarihinde imzalanan sözleşme çerçevesinde; silikon bardak altlığı, siyah kaplama dışı metalize çift renk baskılı krom saat, mavi plastik tek renk baskılı tükenmez kalem, tekli ahşap tek gümüş baskılı roller kalem, mavi ve kırmızı renklerde tek renk nakışlı mikro kumaş şapka promosyon ürünlerinin üretilmesi hususunda anlaşıldığı, ancak davalı tarafından müvekkili tarafından üretilen ürünlerin bedeli ödenmediği, müvekkili firma; promosyon ürünleri üretmekte olup üretmiş olduğu ürünlerin üzerinde firmalara ait logo ve unvanlar yer aldığı, davalı firmanın logosunun ve ticaret unvanın yer aldığı ürünlerin müvekkili olan şirketçe başka bir firmaya satılabilmesi mümkün olmadığı, bu sebeple davacı firma, sözleşme hükümlerine uyarak usulüne uygun şekilde ürünleri zamanında üretip teslimat için karşı yana defalarca başvurmuş ve ürünleri karşı yanın iş yerine gönderdiği, ancak; karşı yan ifa için herhangi bir adım atmamış, ifadan kaçındığı bu sebeple davayı açtıklarını davanın kabulünü, davalı borçlu aleyhine Konya . İcra Dairesi … E. sayılı dosyası ile girişilen icra takibine yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ve takibin devamını, davalı aleyhine 420 den az olmamak üzere İcra İnkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinden özetle; yargılama sırasında resen tespit edilecek nedenlerle; müvekkil şirket aleyhine açılan haksız davanın reddine, Davacı/alacaklının davaya konu iİcra takibini başlatmasında kötü niyetli olması nedeniyle davaya konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememiz ara kararı uyarınca resen görevlendirilen bilirkişi SMMM … , hukukçu bilirkişi Dr. … ve aktüerya bilirkişisi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporundan özetle; 1. Davacıya ait incelenen 2020 yılı ticari defterlerde, davalı yanına kesmiş olduğu 2 Adet 34.364 TL mal/hizmet fatura tutarını iade fatura olarak geri aldığı, ticari defter ve kayıtlara göre davalı yan taraftan alacağı olmadığı tespit edilmiştir. 2. Davalıya ait incelenen 2020 yılı ticari defterlerde, davacı yanın kesmiş olduğu 2 Adet 34.364 TL mal/hizmet fatura tutarını iade fatura olarak geri kestiği, 26.03.2020 tarihinde Kredi kartı 3.000 TL ödeme yaptığı, defter ve kayıtlara göre davacı yan taraftan 3.000 TL alacağı bulunduğu tespit edildiği, 3. Dava konusu uyuşmazlıkta taraflar a zleşmenin 17.03.2020 tarihli olduğu ve uyuşmazlık konusu işin teslim süresinin 25 iş günü olduğu belirtilmektedir. Buna göre sözleşmeye göre ürünlerin 21.04.2020 tarihine kadar teslim edilmesi gerekmektedir. Ayrıca taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacının ürünleri teslime hazır olduğunda davacının davalı tarafından verilen elektronik adrese bildirimde bulunacağı, sözleşme bedelinin de söz konusu bildirimden bir hafta sonra muaccel hale geleceği kararlaştırılmıştır. Ancak sözleşmede davalının elektronik adresine yer verilmemiştir. Dava dosyası içerisinde söz konusu sözleşme maddesi çerçevesinde davacının ürünleri teslime hazır olduğuna ilişkin davalının elektronik adresine yapılmış bir bildirime rastlanmamıştır. 4. Dava dosyası içerisinde dava konusu ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediği, teslim edilmişlerse de ne zaman teslim edildikleri hususunda bir belge yer almamaktadır. Davacı vekili de davalının ürünleri teslim almayarak temerrüde düştüğünü ileri sürmektedir. Dava dosyası içerisinde yer alan davacı şirkete hitaben düzenlenen 27.05.2020 tarihli servis ve teslim formu başlıklı belge içerisinde 100 adet saatin yanlış ürün geldiği için iade edildiği bilgisi yer almaktadır. Söz konusu belgede davacı çalışanının ismi olduğu ileri sürülen … ismi ve bir adet imza yer almaktadır. Söz konusu belgeden davalı tarafından belgeye konu olan saatlerin teslim alındığı ancak sözleşmeye uygun olmadıkları iddiasıyla davacıya iade edildikleri anlaşılmaktadır. 5. Davalı tarafından davacının sözleşmeye aykırı hareket ettiği ileri sürülerek teslim edilmeyen ürünler yönünden sözleşmenin kısmen feshedildiği anlaşılmaktadır. Davacının sözleşmeyi feshinin haksız olup olmadığı hususu mahkemenin takdirindedir. 6. Yukarıda yer verilen bilgi ve belgeler çerçevesinde davacının 17.03.2020 tarihli sözleşmede belirtilen ürünleri süresi içerisinde ve sözleşmeye uygun bir şekilde teslim edip etmediği hususu mahkemenin takdirindedir.” şeklinde rapor tanzim etmişlerdir.
Aynı bilirkişi heyeti tarafından sunulan 08/02/2023 tarihli bilirkişi ek raporundan özetle; davalının ürünleri teslim almadığı ve bedelini ödemediği, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalının temerrüde düştüğü hususlarının ihtar edildiği görülmekle 17.03.2020 tarihli sözleşmede belirtilen ürünleri süresi içerisinde ve sözleşmeye uygun bir şekilde teslim edip etmediği hususu mahkemenin takdirinde olup, Kök raporda sehven “Davalı 2020 yılı ticari defterleri uyarınca davacı tarafından düzenlenen 2 Adet fatura karşılığında 34.364,00 TL mal/hizmet aldığı, Kredi kartı ile 3.000TL ve 2 Adet 34.364 TL iade faturası ile beraber toplam 37.364 TL ödeme yaptığı, 2020 yılı sonu itibariyle davacı yan tarafından 3.000 TL alacağı bulunmadığı tespit edilmiştir.” denilmiş ise de sehven alacağı bulunduğu yazılması gerekirken bulunmadığının yazıldığı, ancak davalı tarafın 26.03.2020 tarihinde Alina Prom. K.Kartı ile yapılan 3.000 TL ödeme kaydının davacı yan tarafın ticari defter ve kayıtlarında gözüktüğü, Ayrıca taraflar arasında akdedilen 17.03.2020 tarihli sözleşmede belirtilen ürünlerin, sözleşme kuralları uyarınca ve sözleşmede belirtilen teknik şartlarda üretilip üretilmediği hususunun teknik inceleme gerektirdiği ve heyete dâhil bilirkişilerin uzmanlık alanlarında teknik inceleme yapma yetki ve uzmanlığının olmadığı, takdir ve değerlendiresi sayın mahkemenize ait olmak üzere, kök rapordaki diğer görüş, hesaplama ve sonuca ilişkin kanaatimizin baki olduğu hususlarında heyet olarak düzenlenen ek rapor, saygı ile sunulur.” şeklinde rapor tanzim etmişlerdir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporlarının taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiş olduğu görüldü.
Dava; ” İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)” davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davası açmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlendiği,
Kötüniyet şartları bakımından;
İİK’nin 67/2. Maddesinde “… Takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine her iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red olunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminata mahkum edilir.” hükmü gereğince, itirazın iptali davasının alacaklı aleyhine sonuçlanması halinde borçlu lehine tazminata hükmedilecektir. Ancak bu tazminata hükmedilebilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekir.
Kötü Niyet Tazminatının Şartları;
A)Alacaklının borçlu hakkında icra takibinde bulunması;
B)Dava, davalı-borçlu lehine sonuçlanmalıdır;
C) Davacı, takibinde haksız ve kötü niyetli olmalıdır; ( İtirazın iptali davasının reddi halinde, talep eden borçlu lehine tazminata hüküm verilebilmesi için, icra takibinin haksızlığı yanında, ayrıca kötü niyetli olduğunun da kanıtlanması gerekir… (. HD. 21/06/2006 T. … )) Borçlu lehine tazminata hükmedebilmek için alacaklının takibinin haksız olması yeterli değildir. Davacı- alacaklının takibe geçmede ve itirazın iptali davası açıp yürütmekte kötü niyetli olduğunun kanıtlanması gerekir.
Alacaklının kötü niyetli olduğunu davalı borçlu ispat etmelidir. Davalı, davacı/alacaklının, takip ve dava konusu alacağın hiç doğmadığını veya sona erdiğini bilmesine ya da bilebilecek durumda olmasına rağmen takip başlatıldığı ve dava açtığını ispatlamalıdır.
D) Davalı-Borçlu, talepte bulunmalıdır; borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için borçlunun tazminat talebinde bulunması gerekir. Davalı- borçlu bu talebini cevap veya cevaba cevap dilekçesinde ileri sürmek zorundadır. (HMK. M. 141) ( Yargıtay Üyesi … ; İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları, Genişletilmiş 4. Baskı)
TMK 1/3. Maddesinde; “Hâkim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.”
Anayasa’nın 138/1. Maddesinde; ” Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler.” şeklinde düzenlemeler olduğu,
Somut olayımızda; davacı yan, davalıdan alacaklı olduğu iddiası ile icra takibinde bulunmuştur. Bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davacı yanın alacağının bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmakla; davacı yanın ürünlerle ilgili teknik inceleme talebine itibar edilmemiştir. Davacı yanın kötüniyeti olduğu ispat edilemediğinden bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir. Tüm dosya kapsamı, dosyadaki tüm bilgi – belgeler, tüm deliller, alınan bilirkişi rapor/ları, tarafların iddia – savunmaları, yukarıda yapılan açıklamalar, bir bütün halinde değerlendirildiğinde, Mahkememizce benimsenen hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, TMK 1/3 ve 6100 Sayılı HMK 297. Maddesi kapsamında Anayasa’nın 138/1 maddesi atfı ile davacının, davasının reddine, davalının tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine dair Mahkememizce oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının, davasının REDDİNE,
2-Davalının tazminat talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 7,81-TL eksik harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı tarafça depo edilip kullanılmayan gider avansının bulunması halinde karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7-Davalı tarafından yapılan sarfına mecbur kalınan 150,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin 6325 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, bağımsız ve tarafsız Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından KESİN olmak üzere karar verildi. 10/05/2023

Katip Hakim