Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/406 E. 2023/421 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1- … -TC…., …
2-… -T.C…., …
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Dava ve haksız işgal tarihlerinde Müvekkil Kooperatifin Şantiyesindeki Müvekkil Kooperatife ait ve kuraları çektirilmediğini; oturma izinlerinin alınmadığını, toplam ( 48 ) kırk sekiz adet meskenden, ( … Sk ….) adresindeki birini, Ağustos/ 2008 Ayının ilk haftasında , müvekkilinin haksız işgal ettiklerini; tahliye etmemekte direndiklerini ; haklı sebeple ve malik sıfatıyla oturduklarından; tahliye edilemeyeceklerini ; haksız işgalci olmadıklarından Kendilerinden, haksız işgal tazminatı ( – ecrimisil ) da istenemeyeceğini, belirttiklerini, bu nedenle Tarafları davet , duruşma yapılması , yerinde keşif yapılmaksızın ,önceki, Onanan Karar’ın dayanağı olan Bilirkişi Raporundaki verilerin güncellenmesi ve delillerin toplanıp değerlendirilmesiyle iddia sabit olacağından , davamızın kabulüyle , Müvekkil Kooperatifin adresi yazılı Şantiyesindeki, fili muhdesat niteliğindeki ( fiili ) … Sk …. ( Dış kapı : 14, Birinci Kat , Daire :4-) numaralı normal meskenini haksız işgalinde tutan Davalılardan, 17.6.2011 “den, icra zoruyla tahliye edildiği 21.8.2018 ‘e kadarki dönem için 30.000,00 TL haksız işgal tazminatının, dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte alınarak Müvekkile verilmesine, fazlayı talep hakkımızın saklı tutulmasına ; yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin, müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalılar vekilinin davaya cevap dilekçesinde özetle ; Ecrimisil davalarında zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu, davacı tarafça 8 yıllık süre için ecrimisil talep edildiği, dava tarihi olan 02.11.2020 tarihinden itibaren geriye yönelik 5 yıl için ecrimisil talep edilebileceğinden 02.11.2015 tarihinden önceki ecrimisil bedeli zamanaşımına uğradığından itiraz ettiklerini, ayrıca Ecrimisil davalarının zilyetliğe veya mülkiyet hakkına dayalı olarak açılmasının mümkün olduğu, zilyetliğe dayalı davaların da 4721 sayılı MK na göre 2 aylık ve | yıllık hak düşürücü sürelere tabi olduğunu, davalıların meskeni kullanmaya başladığı tarih ile davanın açıldığı tarih itibariyle bu hak düşürücü sürelerin geçmiş olduğundan davanın reddi gerektiğini, Yine davalının kullandığı bildirilen taşınmazda tapuda ferdileşmeye gidilmediği, taşınmazın arsa vasfıyla dava dışı S$ … Konut Yapı Koop. adına kayıtlı olduğu, davacı koaperatif ile aralarında kat karşılığı sözleşme olduğu ve bu sözleşmeye göre de davacı kooperatifin arsa sahibi olan kooperatife karşı edimlerini yerine getirmediğinden sözkonusu daireler üzerinde hak sahibi de olmadığı ve bu nedenle açıları davanın hatalı olduğu, davayı açarken arsa sahibi kooperatifin de muvafakatının olması gerektiğini ancak bunun temin edilmeden dava açıldığından aktif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini cevap dilekçesinin devamında ise husumet yönünden; Davacı tarafın … ve …’ya karşı dava açtığını, ancak sözleşme ile kooperatiften daire alan kişinin … olduğunu, …’nın ise …”nın babası olduğunu ve dava ile bir alakasının olmadığını, sözkonusu dairede tahliye kararına kadar …’nın oturduğunu, açılan tüm davalarda …’nın davalı olarak gösterildiğini, Davalı …’nın davacı kooperatifin B tipi üyesi olduğunu, …’nın bu daireyle yasal bir bağlantısı olmadığından, davalı … bakımından davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek hak düşürücü süre,zamanaşımı ve husumet itirazlarımızı tekrarla, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderteri ile ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
Konya . İcra Müdürlüğü’nden … Esas sayılı dosyasından ilgili evraklar dosya arasına alınmış, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya örneği dosyamız arasına alınmış, YMM Bilirkişisinden rapor alınmış ve raporun taraflara tebliği sağlanmıştır.
YMM bilirkişisi …’nun 29/03/2023 ek raporuna göre;2) Gayrimenkul uzmanı veya teknik bilirkişi olmadığımızdan Hesaplamalarımızda Konya .Asliye Hukuk Mahkemesi … E.-… K..Sayılı dava dosyasına sunulan ekte suretini verdiğimiz 06.03.2015 tarihli Inşaat Mühendisi-Bilirkişi … tarafından hesaplanan ve mahkemenin Ecrimisil ödemesini onayladıgı 9.300 TL tutarın enflasyon endekslerine göre güncellenmesi yapılmıştır. Zamanaşımı dönemini kapsamayacak şekilde yapılan Hesaplama (25.04.2022 Tarihli kök raporumuzdakı hesaplama) 2011 Haziran ayında 9.300,00 TL olan Ecrimisileedeli Bedeli, Yİ-ÜFE hesaplamasına göre 21.08.2019 tahliye tarihine göre Ecrimisil Bedeli : 22.068,66 TL olarak hesaplanmıştır, TÜFE hesaplamasına göre 21.08.2019 tahliye tarihine göre Ecrimisil Bedeli : 20.908,19 TL olarak hesaplanmıştır, davalı tarafın itirazındaki zamanaşımı süresi dikkate ahndıgında dava tarihinden (02.11.2020) itibaren 5 yıl geriye yönelik dönem için hesaplama yapılmış ve önceki dönemlere ait hesaplama çıkarılmıştır. Buna göre ise Kasım 2015 ile Ağustos 2019 arası dönem için hesaplama yapılarak aşağıdaki gibi sonuç bıılunmuştur. 2015 Kasım ayında 9.300,00 TL olan Ecrimisil Bedeli Yİ-ÜFE hesaplamasına göre 21.08.2019 tahliye tarihine göre, Ecrimisil Bedeli : 16.729,81 TL olarak hesaplanmıştır T-UFE hesaplamasına göre 21.08.2019 tahliye tarihine göre Ecrimisil Bedeli : 14.619,72 TL olarak hesaplanmıştır. Yukarıdaki gibi hesaplamalar yapılmış olup; Yargıtay içtihadında YI-UFE hesaplamasından bahsedıldıgı için kanaatimizce de Yİ-ÜFE hesaplaması dikkate alınmalıdır. Ancak olabilir ki Sayın Mahkemenin takdiri ve tarafların itirazı olması halinde TÜFE hesaplaması da yapılarak verilmekte olduğunu, Hangi hesaplamanın dikkate alınacağı ve zamanaşımı iddiasının değerlendirilmesi mahkememizce değerlendirilmesi hususunda rapor beyan etmiştir.
Dava, “Haksız Fiilden Kaynaklanan Tazminat” davasıdır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Dava ve haksız işgal tarihlerinde Müvekkil Kooperatifin Şantiyesindeki Müvekkil Kooperatife ait ve kuraları çektirilmediğini; oturma izinlerinin alınmadığını, toplam ( 48 ) kırk sekiz adet meskenden, ( … Sk ….) adresindeki birini, Ağustos/ 2008 Ayının ilk haftasında , müvekkilinin haksız işgal ettiklerini; tahliye etmemekte direndiklerini ; haklı sebeple ve malik sıfatıyla oturduklarından; tahliye edilemeyeceklerini ; haksız işgalci olmadıklarından Kendilerinden, haksız işgal tazminatı ( – ecrimisil ) da istenemeyeceğini, belirttiklerini, bu nedenle Tarafları davet , duruşma yapılması , yerinde keşif yapılmaksızın ,önceki, Onanan Karar’ın dayanağı olan Bilirkişi Raporundaki verilerin güncellenmesi ve delillerin toplanıp değerlendirilmesiyle iddia sabit olacağından , davamızın kabulüyle , Müvekkil Kooperatifin adresi yazılı Şantiyesindeki, fili muhdesat niteliğindeki ( fiili ) … Sk …. ( Dış kapı : 14, Birinci Kat , Daire :4-) numaralı normal meskenini haksız işgalinde tutan Davalılardan, 17.6.2011 “den, icra zoruyla tahliye edildiği 21.8.2018 ‘e kadarki dönem için 30.000,00 TL haksız işgal tazminatının, dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte alınarak Müvekkile verilmesine, fazlayı talep hakkımızın saklı tutulmasına ; yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin, müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini talep ettiği görülmekle, konunun 6098 sayılı TBK.nun 49.ve devam eden maddelerinde ve KTK. 85.vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 49/1. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK’nun 51/1. maddesinde;”Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” şeklinde, KTK.85/1.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, KTK. 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK.91/1.maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK.92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);” Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı görülmüştür.
Dosya incelendiğinde; davacı kooperatif vekilinin dava dilekçesinde davalıların haksız işgalci olarak sebebiyet verdikleri tazminat miktarları olarak 30.000 TL’yi talep ettiği, söz konusu gayrimenkule ilişkin taraflar arasındaki ihtilaf nedeniyle de daha önceden Konya Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı , … Karar sayılı ilamı ile önceki taleplerinin kabul gördüğü ve davacının önceki davadan itibaren yani önceki davayı kazanıp haksız işgali sonlandırdığı tarihten davanın açıldığı tarihe kadar olan döneme ilişkin alacağı talep ederek mahkememizde dava açmış oldukları anlaşılmakla, davalı vekilinin cevap dilekçesinde önceki davaya yönelik itirazları da dile getirip tercihli üye oldukları, söz konusu gayrimenkulde haksız işgalci olmadıkları söz konusu gayrimenkulde kendi hakları olduğu, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin Mahkemesinin … Esas sayılı , … Karar dosyası dosyamız içerisine alınarak incelenmiş, dosya kapsamındaki rapor ve bilirkişiler emsal alınmak üzere mahkememiz dosyasına eklenmiş ve söz konusu veriler üzerinden davacının talep etmiş olduğu döneme ilişkin hesaplamalar yapılmıştır.
Bununla birlikte davalının zamanaşımı iddiaları da dikkate alınarak davacının talep etmiş olduğu dönem zamanaşımı süreleri de dikkate alınmak üzere bilirkişiye tevdi edilerek davacının dava konusu bir hakkı olup olmadığı olması halinde söz konusu miktarının ne kadar olduğuna ilişkin bilirkişi alınmak suretiyle alınan rapor ve yapılan itirazlar da gözetilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Dava konusu talep edilen ecrimisil bedeli olarak 16.729,81 TL’nin tahliye tarihi olan 21/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
2-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 16.729,81 TL. üzerinden) 1.142,81 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 7,80 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.135,00 TL. Harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan ve ilk oturuma davacının katılmış olması ve davalının katılmamasından dolayı 6235 sayılı Kanunu 18/A-11-13.maddesi gereğince 1.560,00 TL arabulucu ücretinin davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 574,53 TL ilk yargılama harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 600,00 TL bilirkişi gideri, 87,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 687,50 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 383,39TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
7-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen kısmı (16.729,81 TL.) üzerinden davacı için 9.200,00 TL. nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red edilen kısmı ( 13.270,19 TL.) üzerinden davalılar için 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara müştereken ve müteselsilen VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/07/2023

Katip … Hakim …