Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/365 E. 2023/338 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : RED

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı …, müvekkili olan kooperatifin ortağı olduğu, müvekkili olan kooperatif 18 konutu arsa tahsis edenlere, diğer 17 konutu ise periyodik aidat ödeyecek ortaklara verilmek üzere planlanmış programı başarılı olduğunu, 2012 yılında periyodik aidat ödeyen ortaklardan 7 kişi, 30/06/2012 de yapılan 2011 yılı olağan genel kurul toplantısında anılan kararların iptaline karar verilmesini talep etmişler, bunlardan biri … yargılama aşamalarında davasından feragat etmiş, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … E. – … K. Sayılı kararında diğer altısının gerçekten o tarihe kadar ödediklerinden başka aidat ödemeleri gerekmediğine, anılan altı kişinin açıklanan kapsamda olmak üzere imtiyazlı ortaklar olduklarına, diğer 11 ortağın ise periyodik aidat ödemekle yükümlü olduklarına karar vermiş olduğu, kararın kesinleştiği, kesin kararda genel kurul kararlarının iptaline dair tüm talepler reddedilmiştir, yani 30/06/2012’den başlamak üzere, sonraki yılların genel kurul kararlarında yazılı aidatları, adları sayılan imtiyazlı altı ortak dışındaki tüm ortakların ödeyeceklerini, davalının altı ortaktan biri olmadığını, aidat külfeti altındaki 11 ortaktan biri olduğunu, davalıya karşı Konya . İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında başlatılan ikinci takibe de itiraz etmiş olduklarını, Konya ATM … Esas sayılı dosyasında görülen ikinci itirazın iptali davasının duruşmasının 12/10/2020 de olduğunu, davanın kesin hükmü veren mahkemede olması sebebiyle beklenmesi için sebep kalmadığını, davalının önceki kararı temyiz etmeyip uzlaşarak dosya alacaklarını ödeyip ibraname aldığı halde eski borçlarının tahsiline yönelik Konya . İcra Müdürlüğünün … numaralı dosyasından başlatılan son takipte de kötüniyetle itiraz ettiklerini işbu davayı açtıklarını, davanın kabulünü, davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … numaralı takip dosyasına vaki haksız itirazının iptalini, takibin 46.150,00TL aidat asıl alacakları ile birlikte 16.890,00TL takibe kadar tahakkuk eden yasal faizi olmak üzere, toplam 63.040,00TL üzerinden ve 26/08/2020 tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanıp hesaplanarak devanını, asıl alacağın %20si olan 9.230,00TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; davacı kooperatifin fiilini üstlenen ve taahhüt veren … ‘ ya mirasçılarına iş bu davanın ihbarını, taraflar arasında görülen Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Es. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, hukuki mesnetten ari davanın reddini, dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkile verilmesini, yargılama gideri ile ücreti vekaletin de davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememiz ara kararı uyarınca resen görevlendirilen bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen 11/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “Davacı … YAPI KOOPERATİFİ’ne ait incelenen 2020 yılı yevmiye defterinin Açılış tasdikinin süresinde yapıldığı, kapanış tasdik için kanuni süresinin bulunduğu, bunun dışında ticari defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu ve ticari defterlerin kendi içerisinde birbirini teyit eder nitelikte olduğu tespit edilmiştir. Davacıya ait incelenen ticari defterlerde, Konya .İcra Müdürlüğü … . Sayılı dosyasında takip konusu olan aidat alacağı ile ilgili, davalının genel kurul kararları olmasına rağmen ödeme yapmadığı, takip tarihi itibariyle davalının davacıya takip konusu aidat borçlarından kaynaklanan 46.150,00.-TL tutarında borcu bulunduğu (Talep 46.150,00.-TL) tespit edilmiştir.” şeklinde rapor tanzim etmiştir.
Mahkememiz ara kararı uyarınca resen görevlendirilen bilirkişi SMMM … ve Nitelikli hesaplama uzmanı Mehmet İnce tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; “Davacı … KONUT YAPI KOOPERATİFİ’ne ait incelenen tüm kayıt ve belgelere göre , Kooperatife ait defter ve belgelerin usulüne uygun şekilde düzenlendiği ve taraflar yönünden delil olabilecek nitelikte bulunduğu, İcra takibine konu edilen alacak yönünden takibe dayanak yapılan genel kurul toplantılarındaki dosyadaki tüm bilgi ve belgelere göre davalı yönünden bağlayıcı olduğu ve alınan kararların iptaline yönelik her hangi bir belge bulunmadığı, mahkemenizce yapılacak hukuki değerlendirme neticesinde davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu ve alınan genel kurul kararları gereğince ödemesi gereken üye aidatlarını ödemesi gerektiği yönünde hukuki değerlendirme yapılması halinde davacı kı #fin alman genel kurul kararları gereğince hakkın doğum tarihinden başlamak üzere takip tarihine kâdar toplamda ödenmeyen 46.150,00 TL üye aidat ulacağının bulunduğu, İş bu ödenmediği belirlenen üye aidatlarına genel kurul toplantısında alınan kararlar doğrultusunda temerrüt tarihlerinin ayrı ayrı belirlenmek suretiyle takip tarihine kadar işleyecek yasal faiz miktarının 16.658,10 TL olacağı, Davacı kooperatif tarafından davalı hakkında Konya .İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasından ödenmediği gerekçesi ile başlatılan takipte istenen üye aidat dönemlerinin iş bu Konya .İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından istenen dönemlerle ilgisinin bulunmadığı ( .İcra Müdürlüğünden istenen dönemlerin daha önceki yıllara ait bulunduğu )Sonuç olarak davalının itirazının iptaline karar verilecek ise 26.08.2020 takip tarihi itibariyle davacı kooperatifin davalıdan 46.150,00 TL asıl alacak + 16.658,10 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 62.808,10 TL alacağının bulunduğu ” şeklinde rapor tanzim etmişlerdir.
Dava; ” İtirazın İptali ” davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine İtirazın İptali davası açmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlendiği,
Kötüniyet şartları bakımından;
İİK’nin 67/2. Maddesinde “… Takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine her iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red olunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminata mahkum edilir.” hükmü gereğince, itirazın iptali davasının alacaklı aleyhine sonuçlanması halinde borçlu lehine tazminata hükmedilecektir. Ancak bu tazminata hükmedilebilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekir.
Kötü Niyet Tazminatının Şartları;
A)Alacaklının borçlu hakkında icra takibinde bulunması;
B)Dava, davalı-borçlu lehine sonuçlanmalıdır;
C) Davacı, takibinde haksız ve kötü niyetli olmalıdır; ( İtirazın iptali davasının reddi halinde, talep eden borçlu lehine tazminata hüküm verilebilmesi için, icra takibinin haksızlığı yanında, ayrıca kötü niyetli olduğunun da kanıtlanması gerekir… (13. HD. 21/06/2006 T. … )) Borçlu lehine tazminata hükmedebilmek için alacaklının takibinin haksız olması yeterli değildir. Davacı- alacaklının takibe geçmede ve itirazın iptali davası açıp yürütmekte kötü niyetli olduğunun kanıtlanması gerekir.
Alacaklının kötü niyetli olduğunu davalı borçlu ispat etmelidir. Davalı, davacı/alacaklının, takip ve dava konusu alacağın hiç doğmadığını veya sona erdiğini bilmesine ya da bilebilecek durumda olmasına rağmen takip başlatıldığı ve dava açtığını ispatlamalıdır.
D) Davalı-Borçlu, talepte bulunmalıdır; borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için borçlunun tazminat talebinde bulunması gerekir. Davalı- borçlu bu talebini cevap veya cevaba cevap dilekçesinde ileri sürmek zorundadır. (HMK. M. 141) ( Yargıtay Üyesi …; İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları, Genişletilmiş 4. Baskı) birlikte değerlendirildiğinde ,
Ayrıca Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 20/01/2023 Tarihli … Esas – … Karar sayılı ilamı ile; ” Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan hukuken kooperatif olmadığının tespiti, hukuken kooperatif üyesi olunmadığının tespiti, 30/06/2012, 12/06/2013 ve 23/06/2014 tarihli kooperatif genel kurul kararlarının geçersizliğinin tespiti ve/veya iptali, genel kurul kararlarının davacıları bağlamadığının tespiti ve ödenen 20.000,00 er TL nin şimdilik 1.000,00 er TL sinin istirdadına ilişkin davada verilen kararın gerekçesinde davacıların davalı kooperatifin tercihli üye oldukları hususunda herhangi bir ihtilaf olmadığı belirtilmiş ve 30/06/2012 tarihli genel kuruldaki dava konusu 3. ve 5. maddeler, 12/06/2013 tarihli genel kuruldaki dava konusu 5, 6 ve 7. maddeler, 23/06/2014 tarihli genel kuruldaki dava konusu genel kurul kararlarının tamamı ile 12/05/2015 tarihli genel kuruldaki dava konusu genel kurul kararlarının tamamı davacıları bağlamayacağına karar verilmiş, verilen karar Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Buna göre Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının davacıları ile aynı protokolü imzalayan davalının da tercihli üye olduğunun, davacı kooperatifin 30/06/2012, 12/06/2013 ve 23/06/2014 tarihli genel kurul kararlarının tercihli üyeleri bağlamayacağının kabulü gerekir. Mahkemece davanın dayanağını teşkil eden icra takibinde takip dayanağı olarak gösterilen 12/06/2013 tarihli genel kurul kararının davacıyı bağlamayacağı, anılan genel kurul kararına dayanılarak davacıdan aidat talep edilemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerektiği, ancak mahkemece yapılan hata yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davanın esası hakkında yeniden hüküm kurularak davanın yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda reddine karar vermek gerektiği, davacının kötüniyetle icra takibi yaptığı yönünde herhangi bir delil bulunmadığından davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar vermek gerektiği” şeklinde karar verildiği anlaşılmakla,
TMK 1/3. Maddesinde; “Hâkim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.”
Anayasa’nın 138/1. Maddesinde; ” Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler.” şeklinde düzenlemeler olduğu,
Somut olayımızda; tüm dosya kapsamı, dosyadaki tüm bilgi – belgeler, tüm deliller, alınan bilirkişi raporu, tarafların iddia – savunmaları, yukarıda yapılan açıklamalar, bir bütün halinde değerlendirildiğinde, TMK 1/3 ve 6100 Sayılı HMK 297. Maddesi kapsamında Anayasa’nın 138/1 maddesi atfı ile bilirkişi davalı yanın borçlu olduğu yönünde rapor vermişse de davalının peşin bedelli üye olduğu (tercihli üye) olduğu dosya kapsamı ve mezkur istinaf dairesi kararı da dikkate alındığında bilirkişi raporuna itibar edilmemiştir. Davacı yanın kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının, davasının reddine, davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine dair Mahkememizce oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının, davasının REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 896,67-TL’nin yatıran tarafa İADESİNE,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 10.086,40-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 600,00TL’nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça depo edilip kullanılmayan gider avansının bulunması halinde karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
8-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6325 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/06/2023

Katip … Hakim …