Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/358 E. 2023/23 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :… …
KATİP :… …

DAVACI :… – …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA :Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 05/10/2020 tarihli dilekçesiyle; davacı ile davalı arasında “165 adet kullanılmamış … dik damar esnek tahkimat ve müştemilatı ile 20 adet madenci baş lambasının” satışı konusunda 22.11.2019 tarihli sözleşme düzenlendiğini, sözleşmenin 6. m.sine göre; işin teslim süresinin ön peşinat bedelinin ödenmesine müteakip 60-70 gün olduğu, Çin-Türkiye nakliye süresinin ortalama 35 gün olduğu, Sözleşmenin 7. m.sine göre ise malzemelerin hazır olduğunda yüklenici firmanın alıcı firmadan yetkili kişileri üretici firmaya götürecek olup, teknik ve miktar onayına müteakip yükleme yapılacağını, vize ve doğal sebeplerden dolayı üreticiye gidilememesi halinde de malzemelerin yükleme işi yapılacak olup, alıcıdan bir kişinin gelmesinin beklenmeyeceğini, davacı şirketin ön peşinat olarak davalının hesabına 152.000.-USD yatırdığı, ancak, aradan üretim ve nakliye süresi de geçmiş olmasına karşın, sözleşmeye konu malzemelerin üretim yeri olan Çin’ den (üretilip üretilmediğinin de belli olmadığı) yüklenmediği, davacıya sözleşmede belirlenen süre içerisinde de teslim edilmediğini, sözleşmede üretim ve teslim süreleri taraflarca birlikte kararlaştırıldığını ancak davalı şirketin süresi içerisinde borcu ifa etmediğini, sözleşmeye aykırı davrandığını, bu nedenlerle, sözleşmenin feshinin karşı tarafa bildirilmesi ve ön ödeme miktarının müvekkili şirkete iadesi için davacı şirket tarafından Zonguldak . Noterliğinin 12.03.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, davalı şirketin 06.04.2020 tarihli Konya . Noterliğinin … sayılı ihtarnamesi ile malın kabul işlemlerinin başlanmasına ilişkin cevap verilmediği gerekçesi (sözleşme m.7′ ye göre alıcıdan bir kişinin gelmesi beklenmeyecektir hükmüne karşın) ile yükleme işleminin yapılmadığını, sözleşmeden doğan teslim yükümlülüğünün gereğini yerine getirmediğini kabul ettiğini beyan ettiğini, ayrıca davacının ön ödeme olarak davalıya ödediği miktarı da iade etmeyeceğini belirttiğini, davalının satılanın devri için belirli süre konulmuş olan ticari satış sözleşmesinde, satıcı davalının temerrüde düşmüş, alıcı davacı da devir isteminden vazgeçtiğini derhal satıca davacıya bildirdiğini, dava açılmadan evvel arubuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, borcun ifa edilmemesinden doğan zararların tazmini istemi saklı kalmak kaydıyla şimdilik alıcı davacının ödediği ön ödeme miktarının tahsili için dava açtıklarını, borçlunun mal kaçırma ihtimali bulunduğundan, davacının alacağının tahsilinin imkansız hale gelmemesi bakımından öncelikle teminatsız veya mahkemece uygun görülecek teminat karşılığı davacının ön ödeme olarak ödediği ve iadesini talep ettiği 152.000,00.-USD karşılığı, borçlunun, borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini talep ettiklerini beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; 152.000,USD’ alacağın şimdilik 2.000,USD’ sinin fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının temerrüt tarihi olan ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 10.4.2020 tarihinden devlet bankalarınca USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranında faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine ve borçlunun, borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin 05/11/2020 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından sunulan arabuluculuk tutanağının davacının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle müvekkili şirketin uğradığı zararların tazmini için görüşülen tutanak olduğunu, davacı tarafından dava konusu ön peşinat bedelinin ödenmesine ilişkin arabuluculuğa başvurduğuna dair, arabuluculuk tutanağının bir haftalık kesin süre içerinde sunulmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkil şirket ile davacı arasında 22.11.2019 tarihli … Ticaret A.Ş. Dik Damar Esnek Tahkimat Sözleşmesi akdedildiğini, davacı tarafın göndermiş olduğu ön peşinat bedeli çinli firmaya aktarıldığı hemen üretime başlandığını, sözleşme konusu tahkimat üretilmiş, bu durum davacı tarafa haber verildiğinde davacı taraf sessiz kalarak, edimini ifa etmeyerek malın Türkiye’ye getirilmesini imkansız hale getirdiğini, davacının iddiasının aksine sözleşme yükümlülüklerinin davacı tarafından yerine getirilmediğini, bu nedenle müvekkili şirketin zarara uğradığını ve müvekkili şirketin uğramış olduğu zararların tazmini için arabuluculuğa başvurulduğunu ve davacının dosya kapsamına sunmuş olduğu 06.08.2020 tarih ve … dosya numaralı arabuluculuk anlaşmama tutanağı düzenlendiğini, her ne kadar sözleşmenin 7. Maddesinde vize ya da doğal sebeplerle Çin’e gidilemeyecek olması belirtilmişse de bununla ilgili müvekkili tarafına yazılı veya sözlü bilgi verilmediğini, teslimatın gerçekleştirilememesinin tamamen davacının sözleşme hükümlerindeki edimlerini yerine getirmemesinden kaynaklandığını, müvekkili şirketin davacıdan gelecek haberi beklediği ve bu süreçte Çin’deki üretici firmaya karşı itibarı zedelendiğini, müvekkil şirket adına Konya . Noterliğinin 06.04.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı tarafa kalan bedel ödendiği takdirde yükleme işlemlerine başlanacağı, aksi halde sözleşmenin hükümsüz kalmasına davacı taraf kusurlu davranışları nedeniyle sebep olduğundan müvekkili şirketin uğramış olduğu maddi ve manevi zararların tazmini için yasal yollara başvuracakları ihtar olunduğunu, ihtarın davacı şirkete 13.04.2020 tarihinde tebliğ olunduğunu ancak sözleşme konusu malın, Ocak 2020 tarihinden itibaren üretici firmada hazır bir şekilde bekletildiğini, davacı tarafça keşide edilen Zonguldak . Noterliği … yevmiye numaralı ve 22.03.2020 keşide tarihli ihtarnamenin müvekkili şirket tarafından 10.04.2020 tarihinde tebellüğ edildiği, işbu ihtara karşı Konya . Noterliğinin 13.04.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflarından cevap verildiğini, 15.04.2020 tarihinde davacı vekiline e-tebliğ edildiğini, beyan ederek arabuluculuk tutanağının kesin süre içerinde sunulmamış olması nedeniyle davanın usulden reddine, işbu davanın aynı zamanda esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası istenmiş, Konya . Noterliğinden ilgili belgeler, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden ilgili belgeler, Zonguldak 2. Noterliğinden ilgili belgeler, Konya Vergi Dairesi Başkanlığı Selçuk Vergi Dairesi Müdürlüğünden ilgili belgeler istenmiş, Davalı tarafın ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak rapor, Zonguldak . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyası ile davacı tarafın ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak rapor ve Ticaret Hukuku Mevzuatı Nitelikli Hesaplamalar Bilirkişisinden rapor alınmış, raporların taraflara tebliği sağlanmıştır.
Davalı tarafın defter ve belgelerinde inceleme yapan S.M.M.M. Bilirkişi … 04/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; Alıcı” sıfatıyla davacı şirket ile “Yüklenici” sıfatıyla davalı şirket arasında 22.11.2019 tarihinde düzenlenen sözleşmeye göre davacı tarafından davalı şirkete 152.000 USD ön peşinat bedeli ödenmiş olduğu, Ödenmiş olan ön peşinat bedelinin davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ön peşinat bedeli dışında başka bir ödeme kaydının defter kayıtlarında bulunmadığı, Davalı şirketin uyuşmazlık dönemine ait ticari defterlerinin HMK 222. Maddesindeki şartları taşıdığı, Davalı şirketin sözleşmedeki ürünlerin üretiminin tamamlanıp teslimata hazır hale getirilmesi ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğu, Davacı tarafın teslimata hazır ürünler için kalan sözleşme bedelini ödememekle feshinin haklı sebeple olmadığı, Sözleşmenin fesih maddesi gereğince davacı tarafın ödemiş olduğu ön peşinat bedelini iade talep edemeyeceği rapor edilmiştir.
Davacı tarafın ticari defter ve belgelerinde talimat yoluyla inceleme yaptırılmış, Zonguldak . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasına sunulan M.M. bilirkişisi … 04/10/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre ; Davacının Defter kayıtlarında Davalının Cari Hesabına göre , 31.12.2020 tarihinde Davacının Davalıdan 152.000,00 USD karşılığı 1.115.756.00 TL Alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
Ticaret Hukuku Mevzuatı Nitelikli Hesaplamalar Bilirkişisi … 21/06/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; Taraflar arasında “… Ticaret A.ş. … Sözleşmesi” isimli 22.11.2019 tarihli bir sözleşme imzalandığı, taraflar arasındaki işbu sözleşmenin satış sözleşmesi olduğu, dolayısıyla işbu uyuşmazlıkta satış sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, alıcının ödediği 152.000.-USD peşinatı iade edilip edilmemesinden kaynaklandığı, her iki tarafın ticarî defterlerinin incelenmesinden ve tarafların da kabulünde olduğu üzere, alıcı/davacı, Sözleşmenin 5. maddesine uygun olarak satıcı davalıya 152.000-USD peşinat ödediği, uyuşmazlığın, bu bedelin alıcıya iade edilip edilmeyeceğinden kaynaklandığı, taşınır satış sözleşmesinde satıcının borcu satış konusu malın mülkiyetini geçirmek amacıyla zilyetliğini alıcıya devretmekle yükümlü olduğu, alıcının borcu da satış bedelini ödemek ve kendisine sunulan satılanı devralmak olduğu, dava konusu uyuşmazlıkta satış konusu malın Çin’den ithalatının yapılmadığı, her iki tarafın kabulünde olduğu, davacı, satış konusu malın davalı tarafından süresinde teslim edilmediğini, bu sebeple sözleşmenin feshedildiğini ve peşinatın iadesinin gerektiğini ileri sürdüğü, davalı ise, malın teslim edilememesinin sebebinin, sözleşmenin 7. maddesinde kararlaştırılan yükümlülüğün davalı tarafından yerine getirilmemesi olduğunu iddia ettiği, yine davalı sözleşmeye göre teslimatın yapılabilmesi için ödemenin tamamlanmasının şart olduğunu ancak davacının ödemeyi tamamlamaması sebebiyle de davacının malın teslimini talep edemeyeceğini ileri sürdüğünü, öncelikle Sözleşmenin 7. maddesinde davacı/alıcıya yüklenen yükümlülüğün ve bu yükümlülüğünün hukukî niteliğinin ve ihlâlinin sonuçları üzerinde durmanın gerekli olduğunu, maddeye göre, satış konusu mal, üretildiği ülkede alıcı tarafından kontrol ve onayından sonra gemiye yükleneceği, davalı/satıcı bu yükümlülüğün davacı/alıcı tarafından yerine getirilmediğini iddia ettiği, davacı/alıcı 4 kişinin ismini bildirdiği, ancak bu kişilerin Çin’e seyahati için gerekli girişimlerde bulunup bulunmadığı ya da gerekli evrakları temin edip etmediği hususunda taraflar arasında ihtilâf bulunduğu, bu konuda takdirin mahkemede olduğunu, mahkeme bu maddenin alıcı tarafından ihlal edildiği/ yerine getirilmediği kanaatinde olursa, bu ihlâlin sonuçları üzerinde de durmanın gerekli olduğunu, Peşinat 152.000.-USD’nin satıcıya ödendiği hususunda taraflar arasında bir ihtilâf bulunmadığı, sözleşmede kalan bakiyenin (539.037-USD), karşı liman yükleme evrakları ile birlikte ödemesi kararlaştırıldığı, dosyada satış konusu malın gemiye yüklendiğine dair bir bilgi ve belge ve hatta iddia bulunmadığı, davalı, 06.04.2020 tarihli ihtarnamede (T.T. 13.04.2020) sözleşmede kararlaştırılan bedeli 7 gün içinde yatırmasını, bu bedel yatırıldığında yükleme işlemlerine başlanacağını, aksi hâlde sözleşmenin hükümsüz kalmasına sebebiyet verileceğini ihtâr ettiği, bu ihtar ve içeriğinden sözleşme bedelinin tamamı ödenmediği için, satış konusu malın yüklenmediğinin anlaşıldığını, mahkeme sözleşmedeki ifadeyi alıcının ödeme yapabilmesi için yükleme evraklarının kendisine ibraz edilmesi gerektiği şeklinde yorumlayabileceğini, bu hâlde, satıcının yükleme yapılmadan bakiye alacağı isteyememesinin gerekeceği, mahkeme yükleme yapılmadan alıcının bakiye satış bedelini ödemesi gerektiği şeklinde yorumlayabileceği, bu hâlde, alıcı bakiye bedeli ödemeden teslimi talep edemeyeceği, davacı ihtarnamesinde, karşı edimin süresinde ifa edilmediğini, bu aşamadan sonra ifanın bir yararının kalmadığını, sözleşmenin hükümsüz kaldığını ve bu sebeple peşinatın iadesini talep ettiği, davacı işbu huzurda görülen davada peşinatı istediğine göre, davacının beyanlarından davacının sözleşmeden dönme iradesinin çıkarılabileceğini, davalının 11.04.2020 tarihli ihtarnamesinde peşinatın sözleşmenin 11. maddesi gereğince iade edilmeyeceğini davacıya bildirdiği, sözleşmeden dönmenin şartları TBK m. 123 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, buna göre taraflardan birinin sözleşmeden dönebilmesi için, temerrüde düşen borçluya uygun bir süre vermesi ve bu süre sonunda temerrüde düşen borçlunun borcunu ifa etmemesi hâlinde seçimlik hak olarak sözleşmeden dönebilmesinin mümkün olduğu, Alıcının sözleşmeden dönebilmesi için, sözleşmeye göre kendi edimini ifa edip (TBK m. 97) karşı tarafı temerrüde düşürüp, temerrütten sonra da satıcıya uygun bir süre vermesi gerektiği, mahkeme sözleşmeye göre alıcının kendi edimlerini yerine getirdiği kanaatine varması hâlinde, satıcının (davalının) edimini süresinde ifa etmemesi (ki sözleşmede (m. 6) bu süre peşinatın ödenmesinden sonra 60 veya 70 gün + 35 gün olarak kararlaştırılmıştır) halinde davacıya uygun bir süre vermesi gerektiği, dosyada davacı alıcının davalı satıcıya bir süre verdiğine dair bir belge ya da beyan bulunmadığı, davacı/alıcı dilekçesinde ediminin kendisi için yararsız kaldığından bahisle sözleşmeden dönme ve ödediği peşinat iade istediği, bu şartlar altında alıcı/davacı açısından sözlemeden dönmenin şartlarının yerine gelip gelmediği mahkeme takdirinde olduğunu, Mahkeme davacının, satıcının temerrüdü sebebiyle sözleşmeden döndüğünün kabulüne karar verilmesi hâlinde, TBK m. 125/3 uygulanabileceğini, bu madde hükmünün “Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler” şeklinde olduğunu, aynı şekilde satıcının da sözleşmeden dönebilmesi için edimin ifa edip, mütemerrit borçluya uygun bir süre vermesi gerektiği, satıcı/davalı, hem 06.04.2020 tarihli hem de 13.04.2020 tarihli ihtarnamede alıcının malı teslim almaması sebebiyle alıcının sözleşmeyi ihlâl ettiğini iddia ettiğini, alıcının malı teslim almaması, alıcının temerrüdü hükümlerine (TBK m. 106 vd) tâbi olduğu, örneğin alıcının temerrüdü hâlinde satıcı tevdi mahalli tayin ettirerek borcundan kurtulabileceği (TBK m. 107). Alıcının malı teslim almaması, tek başına satıcıya sözleşmeden dönme hakkı vermediğini, Mahkeme sözleşmenin 7. maddesindeki alıcıya yüklenen kontrol edimini “ifaya hazırlık fiillerine katılma borcu” olarak değerlendirirse, bu hâlde alıcının bu edimi yerine getirmemesi, borçlunun temerrüdü olarak değerlendirilebileceğini, ancak davalı satıcının, alıcının 7. maddesindeki edimini yerine getirmesi için bir süre vermediği, buna ilişkin dosyada bir bilgi ya da belge olmadığı, davalı satıcı, alıcıya bakiye bedelin ödenmesi için 7 günlük süre verdiği, davalı satıcı 06.04.2020 tarihli ihtarnamesi ile bakiye bedelin ödenmesi için davacı alıcıya 7 günlük süre verdiği bu ödemeden sonra yükleme işlemlerine başlanacağını aksi hâlde sözleşmenin hükümsüz kalmasından dolayı zarardan alıcının sorumlu olacağını ihtar ettiğini, davacının bu ihtarının sözleşmenin 5. maddesi ile birlikte değerlendirmek gerektiği, Mahkeme söz konusu hükmü, yükleme yapılmadan satıcının para isteyemeyeceği şeklinde yorumlarsa, davalı satıcının ihtarı haksız; yükleme yapılmadan da alıcının bakiye bedelini ödemesi gerektiği şeklinde yorumlarsa bu takdirde davalı satıcının ihtarını haklı olarak değerlendirilebileceğini, eğer davalı satıcı ihbarında haklı olduğu kanaatine varılırsa bu takdirde satıcı sürenin sonunda sözleşmeden dönebileceğini, davalı satıcının sözleşmenin 11. maddesi gereğince peşinatın alıcı tarafından istemeyeceğini ileri sürdüğü, maddede alıcının (1) siparişini iptal etmesi ya da (2) ödemenin tamamını yapmaması fesih sebebi sayılmış ve bu hâlde alıcının ödediği peşinatın, satıcıya gelir olarak kalmasının kararlaştırıldığını, alıcının siparişini yaptığı ve peşinatını ödediğini, alıcının satış bedelinin tamamını ödemek zorunda olup olmadığı, satıcının bunu sözleşmeye göre isteyip isteyemeyeceğinin satış bedelinin tamamının ödenmesine ilişkin değerlendirmelere tâbi olduğu rapor edilmiştir.
Davanın, Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası olduğu görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında “165 adet kullanılmamış ZRY32/40L dik damar esnek tahkimat ve müştemilatı ile 20 adet madenci baş lambasının” satışı konusunda 22.11.2019 tarihli sözleşme düzenlendiğini, sözleşmenin 6. m.sine göre; işin teslim süresinin ön peşinat bedelinin ödenmesine müteakip 60-70 gün olduğu, Çin-Türkiye nakliye süresinin ortalama 35 gün olduğu, Sözleşmenin 7. m.sine göre ise malzemelerin hazır olduğunda yüklenici firmanın alıcı firmadan yetkili kişileri üretici firmaya götürecek olup, teknik ve miktar onayına müteakip yükleme yapılacağını, vize ve doğal sebeplerden dolayı üreticiye gidilememesi halinde de malzemelerin yükleme işi yapılacak olup, alıcıdan bir kişinin gelmesinin beklenmeyeceğini, davacı şirketin ön peşinat olarak davalının hesabına 152.000.-USD yatırdığı, ancak, aradan üretim ve nakliye süresi de geçmiş olmasına karşın, sözleşmeye konu malzemelerin üretim yeri olan Çin’ den (üretilip üretilmediğinin de belli olmadığı) yüklenmediği, davacıya sözleşmede belirlenen süre içerisinde de teslim edilmediğini, sözleşmede üretim ve teslim süreleri taraflarca birlikte kararlaştırıldığını ancak davalı şirketin süresi içerisinde borcu ifa etmediğini, sözleşmeye aykırı davrandığını, bu nedenlerle, sözleşmenin feshinin karşı tarafa bildirilmesi ve ön ödeme miktarının müvekkili şirkete iadesi için davacı şirket tarafından Zonguldak . Noterliğinin 12.03.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, davalı şirketin 06.04.2020 tarihli Konya . Noterliğinin … sayılı ihtarnamesi ile malın kabul işlemlerinin başlanmasına ilişkin cevap verilmediği gerekçesi (sözleşme m.7′ ye göre alıcıdan bir kişinin gelmesi beklenmeyecektir hükmüne karşın) ile yükleme işleminin yapılmadığını, sözleşmeden doğan teslim yükümlülüğünün gereğini yerine getirmediğini kabul ettiğini beyan ettiğini, ayrıca davacının ön ödeme olarak davalıya ödediği miktarı da iade etmeyeceğini belirttiğini, davalının satılanın devri için belirli süre konulmuş olan ticari satış sözleşmesinde, satıcı davalının temerrüde düşmüş, alıcı davacı da devir isteminden vazgeçtiğini derhal satıca davacıya bildirdiğini, dava açılmadan evvel arubuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, borcun ifa edilmemesinden doğan zararların tazmini istemi saklı kalmak kaydıyla şimdilik alıcı davacının ödediği ön ödeme miktarının tahsili için dava açtıklarını, borçlunun mal kaçırma ihtimali bulunduğundan, davacının alacağının tahsilinin imkansız hale gelmemesi bakımından öncelikle teminatsız veya mahkemece uygun görülecek teminat karşılığı davacının ön ödeme olarak ödediği ve iadesini talep ettiği 152.000,00.-USD karşılığı, borçlunun, borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini talep ettiklerini beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; 152.000,USD’ alacağın şimdilik 2.000,USD’ sinin fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının temerrüt tarihi olan ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 10.4.2020 tarihinden devlet bankalarınca USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranında faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine ve borçlunun, borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dosya incelendiğinde davamızın konusunun taraflar arasında yapılan ticari sözleşmenin fesih edilmesi , dolayısıyla sözleşme gereğince davacı tarafın ödemiş olduğu ön peşinatın iade edilip edilmeyeceği sözleşmenin yerine getirilmemesinde kimin kusur olduğu, kusurun alacaklıdan kaynaklanması halinde alacaklının ödemiş olduğu bedelin cezai şart şeklini alarak alacaklı tarafa ödenip ödenmeyeceği konusundan oluşmaktadır. Davacı açmış olduğu davada ödemiş olduğu ön peşinat olan bedelin bir kısmı olan 2.000,00 USD’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla mahkememizde dava açmış olduğu görüldü.
Yapılan incelemelerde taraflar arasında bir kısım sanayi malzemesi tedariki ve satışı konusunda 22/11/2019 tarihinde sözleşme yapılmış olduğu, Mahkememizce de yapılan incelemede Borçlar Kanunu uyarınca taraflar arasında ahlak ve adaba aykırı olmamak ve yasalara aykırı olmamak koşuluyla taraflar arasında serbestçe düzenlemelerin yapılabileceği tarafların yine aynı koşullarda söz konusu anlaşmaların şartlarını belirleyebileceği ve söz konusu sözleşmenin taraflarının tacir olması durumunda tarafların vadetmiş olduğu edimlerini yerine getirmek zorunda oldukları ve yapılan sözleşmenin de TTK’nın ilgili maddeleri uyarınca yapılacak değişikliklerin ancak rıza i ve tarafların birbirlerine ihbar yükümlülüklerini yerine getirdikten sonra hüküm doğuracağı kabul edilmekle mahkememiz dosyasında incelenen ticari sözleşmede herhangi bir aksaklık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın nedeni dosya kapsamında yapılan incelemelerde taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca malın tesliminin ön peşinatın ödenmesinden itibaren 60-70 gün içerisinde tamamlanacak olduğu ve dosya kapsamında davalının söz konusu süre içerisinde malı teslim etmediği, davacı tarafında süresinde teslim edilmediği iddiasıyla sözleşmeyi fesih ettiği ve akabinde ödemiş olduğu ön peşinatın iadesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Ancak davalı taraf yapılan sözleşme uyarınca ön peşinatın ödenmesinden sonra malın temin edileceği Çin de bulunan imalatçı fabrikadan siparişlerin hazırlanıp gemiye yüklenmeden önce davacı tarafından görevlendirilecek bir kişinin Çin’e giderek davalı firma ile beraber malları yüklenmesine onay vermesi gerektiği şartının bulunduğu ve davacının sözleşmenin 7.maddesinin yerine getirilmemesi nedeniyle malın yüklenmediği talep halinde malın hemen gönderilebileceğinin davacının göndermiş olduğu ihtarnameye cevabı ihtarnamede bildirmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında taraf vekillerinin mahkememize sunmuş olduğu ihtarnamelerde davacı ve davalı tarafların söz konusu iddia ve savunmalarında yukarıda belirttiğimiz durumları birbirlerine ihtar etmiş oldukları anlaşılmakla yapılan incelemede taraflar arasında yapılan sözleşmenin 7.maddesinde her ne kadar alıcı (davacının) bir yetkili kişiyi yükleme bölgesine göndereceği ve yüklemenin bundan sonra yapılacağı şartı bulunsa da sözleşmenin devamında söz konusu alıcının göndermekle yükümlü olduğu kişiyi göndermemesine rağmen yüklemenin yapılması gerektiği şartı gözüktüğünden davalının yüklemeye ilişkin zamanında edimini yerine getirmediği kanaati hasıl olmuştur.
Zira yapılan sözleşmedeki incelemede sözleşmenin tamamlanması için ön peşinat olan bedelin %30 u olan kısmının siparişle beraber verilmesi gerektiği ki bu peşinat davamızın konusu olup ödenmiş olduğu yatırıldığına ilişkin dekontlardan anlaşılmakla kalan bakiye miktarının sözleşmeyle satın alınan malları gemiye yüklenmesi ve yükleme belgelerinin alıcı yani davacıya gönderilmesi ile bakiyenin ödenmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Olayımızda yapılan incelemelerde davalı tarafın sözleşmenin 7.maddesindeki temsilcinin gelmemesi nedeniyle malı yüklemediği ve bu durumunda zaten davalı tarafından da malın yüklenmediğinin kabulü ile taraflar arasındaki yapılan sözleşmenin tamamlanması için davalının yüklemeyi yapması edimini kendi üzerinde olmasına rağmen sözleşme içeriğindeki süre zarfında malın teslim edilmediği anlaşılmakla teslimatta yerine getirilmemesinden davalı yanın sorumlu olduğu mahkememizce kanaat edildiğinden Borçlar Kanunu uyarınca herkes üzerine düşen sorumluluğunu yerine getirmeden sağlayacağı menfaati elde edemeyeceğinden ve sözleşmenin tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirmekle sona ereceğinden taraflar arasında yapılan sözleşmenin tam olarak yerine getirilmediği yani malın teslim edilmemesi nedeniyle davacı tarafın davalı tarafa ihtar suretiyle haklı şekilde sözleşmeyi fesih etmiş olduğu anlaşılmakla taraflar arasında artık yapılan sözleşmenin bir hükmünün kalmadığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davalı tarafın taraflar arasında yapılan sözleşmenin 11.maddesine dayanarak bu sözleşmedeki madde uyarınca alıcının siparişi iptal etmesi, ön peşinat bedelinden sonra kalan işin bedelini ödememesi durumunda alıcının sözleşmeyi fesih etmiş sayılacağı, ve ödemiş olduğu ön peşinatın geri alınmayacağı maddesine dayanarak davacı tarafından davalıya gönderilen peşinatın iade edilmeyeceği bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiği iddiası değerlendirildiğinde yapılan sözleşmede ifanın davalı tarafından zamanında yerine getirilmediği dikkate alınarak söz konusu sözleşmenin fesihinden dolayı davalı tarafın kusurlu olduğu kanaatiyle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
Davacının davasının KABULÜ ile;
1-Davacının talep etmiş olduğu 2.000,00 USD’nin fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının ihtar tarihi olan 10/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına,
2-Karar tarihi itibariyle (ve dava değerinin 15.514,14 TL olduğunun kabulü ile) alınması gereken 1.059,77 TL. nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 264,95 TL harcın mahsubu ile kalan 794,82 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
3-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 327,15 TL ilk yargılama harcı, 2.447,75 TL bilirkişi ücreti tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.774,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekilleri için (dava değerinin 15.514,14 TL olduğunun kabulü ile) 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde ilgili taraflara iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen ilgili taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/01/2023

Katip … Hakim …