Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/353 E. 2023/33 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL, KISMEN RED

Mahkememizde görülmekte bulunan ” İtirazın iptali ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının Konya . İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile aleyhine yürüttüğükleri 13.792,94 TL tutarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen alacağa itiraz ettiğini, davalının itirazının kötü niyetli olduğunu ve itirazında haksız olduğunu, müvekkilince kendisinden talep edilen işlerin tamamının bitirildiğini ve karşılığında kendisine eksik ödeme yapıldığını, davalı şirketin taraflarınca yollanan ödeme emrine itiraz ettiğini, müvekkiline herhangi bir borcunun bulunmadığını öne sürdüğünü, ibraz edilen faturalar ve belgelerden de davalının borcunun bulunduğunun sabit olacağını, davacının ödeme emrine itiraz ettiğini ve itirazında ise haklılığına dair bir belge sunmadığını, davalının itirazında haksız olduğunu, açmış oldukları itirazın iptali davasının kabulü ile takip konusu alacağın da %20 sinden az olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesi ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalı yana hükmedilmesini talep ettikleri görülmektedir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin iş yerinde kullanmak üzere davacı şirket tarafından üretilen indiksiyon ısıtma sertlik verme makinesi aldığını, söz konusu makinelerin davacı şirketin tavsiyesiyle başka bir firmadan alınmış bulunduğunu, ayrıca bu makinelerin kurulumu ve çalıştırılmasının davacı şirket tarafından yapıldığını ve müvekkile teslim edildiğini, davacı şirketin müvekkiline bu işlemlerin karşılığında 2000 USD işçilik faturası kestiğini, müvekkilinin de 02.06.2016 tarihli … seri numaralı faturayla bu bedeli ödediğini, müvekkili şirketin söz konusu makinelerle ilgili olarak servis talebi olduğunda ise; davacı şirketin servise gelmeden önce müvekkile ön teklif gönderdiğini, müvekkili şirketin teklifi kabul edip bedelini ödemesi durumunda davacı şirketin, müvekkilin işyerine gelerek gerekli hizmeti verdiğini, hatta müvekkil şirket servis için gelecek olan elemanların otel ücretlerini dahi ödediğini, müvekkili tarafından yapılan otel ücreti ödemelerini ve yine 01.02.2017 tarihli … seri numaralı kesilen ve ödenen işçilik faturasından bunun sabit olacağını, davacı tarafın buna rağmen iddia ettikleri alacaklarını icra takibine koymuş ve tarafımızca da bu takipteki borca ve fer’ilerine itiraz edildiğini, müvekkilinin davacı yana bir borcunun bulunmadığını, açılan davanın reddini talep ettikleri görülmektedir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nden bilirkişi raporu aldırıldığı, davacı yanın ticari defterinin incelenmesinin istenildiği, bilirkişi raporunda özetle; 01/03/2017 tarihli, … nolu toplam 4.141,80 TL fatura yönünden takibin devam edebileceği ancak 06/03/2017 tarihli … nolu toplam 9.554,15 TL fatura yönünden ise hizmet tesliminin maddi belgesine rastlanılamadığı dolalasıyla bu anlamda fatura yönünden teslime dair davacı yanın ispatı halinde davadan talep edebileceğinin rapor edildiği görülmüştür.
Davalı yanın ticari defter incelemesi için dosyanın SMMM bilirkişi … tevdii edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; davalı yanın davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığının dosya kapsamından tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının SMMM bilirkişi … ‘e ek rapor için tevdii edildiği, bilirkişinin ek raporunda özetle; 2018 yılında taraflar arasında borç/alacak bakiyesinin olmadığının davalı yan … Tic. Ltd. Şti’nin 2018 yılı ticari defterlerinden görüldüğü bildirilmiştir.
Dosya kapsamına kazandırılan tüm bilirkişi raporlarının taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen 12/02/2020 tarih ve … Esas … sayılı kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 15/09/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak dosyanın Mahkememize iade edildiği anlaşıldı.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 15/09/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı sonrasında Makine Mühendisi Bilirkişi … ve SMMM bilirkişi … tarafından düzenlenen 18/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “01.07.2019 tarihli bilirkişi … tarafından hazırlanan davacı yan tarafın ticari defter ve belgeleri inceleme raporunda; 2017 yılına ait envanter defterinin tasdik süresi sonrasında işleme işlem gördüğü (tasdik süresi aşılmıştır.) Defterlerin bu haliyle sahibi leh/aleyhine delil teşkil edip/edemeyeceği hususunda takdirin yüce mahkemede olduğu değerlendirilmiştir. Dava konusu 01.03.2017 tarih … nolu 4.141,80 TL , 06.03.2017 tarih ve … nolu 9.554,15 TL faturaların açık fatura olarak kayıt edildiği, ticari defter ve kayıtlara göre 13.695,95 TL davalı yan taraftan alacağı olduğu tespiti yapılmıştır. 12.07.2019 tarihli bilirkişi … tarafından hazırlanan davalı yan tarafın ticari defter ve belgeleri inceleme raporunda; Dava konusu 01.03.2017 tarih … nolu 4.141,80 TL , 06.03.2017 tarih ve … nolu 9.554,15 TL faturaların davalı yan tarafın ticari defter ve kayıtlarında bulunmadığı, ticari defter ve kayıtlara göre davacı yan tarafa borcu bulunmadığı tespiti yapılmıştır. Davacı inductotherm faturasında, kontrol board tamiri düzenlendiği, fatura tarihi firmasının 06/03/2017 tarih … sıra nolu yapıldığı ve kdv dahil 9.554,15TL bedelli faturanın bariyle yapılan işin bedelinin piyasa rayiçlerine uyumlu olduğu, Davacı inductotherm firmasının 01/03/2017 tarih 014753 sıra nolu faturasında, servis ücreti-yol masrafı yapıldığı ve kdv dahil 4.141,80TL bedelli faturanın düzenlendiği, fatura tarihi itibariyle konaklama/yol masrafı ile ilgili harcamanın da piyasa rayiçlerine uyumlu olduğunu” bildirir raporlarını mahkememize sunmuşlardır.
Mahkememizin 03/11/2021 Tarihli duruşmasında isticvap edilen davalı şirket yetkilisi … beyanında; “Davacı tarafla ticari ilişkimiz şöyle oldu 17.000 Euro’ya başkasından aldırttılar makineyi, 2000Dolar karşılığında servis verecek denildi biz parayı gönderdik bir sene sonra bize servis verdiler, makineye düzenek yaptık 100.000TL para harcadık, 5 gün içinde devreye alacaklardı, alamadılar, bize 5 gün içerisinde geldiler ama 2 günü başka güne gittiler, 3 gün bize hizmet verebildiler, onlar gitti devreye alamadıkları yani çalıştıramadıkları için 3 ay sonra yine geldiler 3 gün daha kaldılar, biz bu makineyi devreye aldık dediler biz size 2 gün daha fazla servis verdik, bize 1000 dolar daha ödeyeceksiniz dediler ve biz 1000 doları yatırdık hesaplarına, onlar gittiler ve faturalar gelmeye başladı, ben de buna noterden itiraz ettim, bundan sonra da süreç başladı. Servis raporları makineleri devreye almak için (çalıştırmaya) hazırlanmış servis raporlarıdır, bu raporlara istinaden 2000 dolar ve tahminime göre 1000 dolar ödeme yaptım, çalışma sistemleri de talepte bulunduktan sonra ödeme yapmamızı isterler, hesaplarına ödeme geçtikten sonra tamir için (devreye almak için) gelirler, daha fazla hizmet verdikleri için de 1000 dolar daha fazla talep ettiler, onu da ödedim. Yani benim şirketimin o düzenlenen faturalara ilişkin borcum yoktur, davacı yanın Konya’daki bütün yol, otel yeme içme bütün masraflarını benim yetkilisi bulunduğum şirket tarafından ödendi, davacı yan konusunda tek yetkili olduğu için de istedikleri taleplerini tamamen tarafımızca karşılanmıştır, daha sonra bu makineyi başka bir kişiye yaptırmak istedim o da yapamadı ben bu makineyi 100000TL zararla sattım, dedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekilinin 12/11/2021 Tarihli sunmuş olduğu beyan dilekçesinden özetle; davalı şirket yetkilisi beyanında, müvekkil şirketten hizmet almış olduklarını açıkça ikrar etmiştir. davalı şirket tarafından ödenmiş olan tutar yalnızca 02.06.2016 ve 01.02.2017 tarihli faturalara ilişkin olup, davalı şirketin huzurdaki davaya konu 01.03.2017 ve 06.03.2017 tarihli faturalara ilişkin ödemeleri haksız olarak gerçekleştirmedikleri hususu sabit olduğu, davalı şirket yetkilisinin beyanından da açıkça anlaşıldığı üzere müvekkil şirket tarafından verilen hizmete ilişkin olarak davalı şirket yetkililerince imzalanarak onaylanan servis formları kapsamında düzenlenen 01.03.2017 ve 06.03.2017 tarihli faturaların ödenmesi gerektiği hususu izahtan varestedir. Bu kapsamda, davalı şirket yetkilisi tarafından müvekkil şirkete başkaca borçlarının olmadığı iddiası haksız ve mesnetsiz olduğundan kabulü mümkün değildir. Beyan ile maddi vakıa çelişmekte olduğundan şirket yetkilisinin anlatımlarının hükme esas alınmaması gerektiği kanaatinde olduklarını, dosya kapsamı incelendiğinde takdir olunacağı üzere müvekkil şirket, söz konusu faturaları, sağlamış olduğu hizmete ilişkin haklı olarak davalı şirkete kesmiş ve fakat davalı şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı şekilde ödeme yapılmadığı, davalı tarafın “control board tamiri ve servis ücreti” hizmetlerini almadığına dair iddiası gerçeği yansıtmadığını, Davalı şirket yetkilisinin, 01.03.2017 ve 06.03.2017 tarihli faturaların kesilmesinin kaynağı olan control board tamiri ve servis ücreti hizmetlerini almadığına ilişkin iddialarının gerçekle bağdaşır bir yanı bulunmamaktadır. Şöyle ki, müvekkil şirketçe hazırlanan 001694 sıra nolu servis raporunda, 22.02.2017 – 28.02.2017 – 01.03.2017 – 02.03.2017 tarihlerinde davalı şirkete hizmet verildiği ve davalı şirketin sorununun hangi hizmetlerin verilerek çözümlendiği belirttiğini, … ve … seri numaralı servis raporları ve davalı şirketin itiraz ettiği faturalar aynı tarihlere aittir. Davalı şirketin yöneticisinin imzasının bulunduğu … seri numaralı servis raporu ve … seri numaralı servis raporu aynı tarihe ait olduğuna göre bahsi geçen faturalara itiraz etmek kötü niyetli bir davranış olduğunu, bu kapsamda, davalı şirket yetkilisince de ikrar olunduğu üzere, davacı müvekkilin, davalı şirkete sağlamış olduğu hizmet kapsamında hazırlamış olduğu ve davalı şirket yetkililerinin onay ve imzası ile mutabakat sağlanan servis formlarına ilişkin kesin faturaların davalı şirketçe haksız ve mesnetsiz olarak ödemelerinin yapılmadığının kabulü ile haklı davamızın kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.
Dava; “İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)” davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine Tazminat İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası açmıştır.
Mahkememizce verilen 12/02/2020 tarih ve … Esas … sayılı kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 15/09/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak dosyanın Mahkememize iade edildiği,
Avukatlık Kanunu’nun 3. Maddesi; “(Değişik: 30/1/1979 – 2178/1 md.)Avukatlık mesleğine kabul edilebilmek için : a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, b) Türk hukuk fakültelerinden birinden mezun olmak veya yabancı memleket hukuk fakültesinden mezun olup da Türkiye hukuk fakülteleri programlarına göre noksan kalan derslerden başarılı sınav vermiş bulunmak,c) Avukatlık stajını tamamlayarak staj bitim belgesi almış bulunmak, d) (Ek : 2/5/2001 – 4667/3 md.; Mülga: 28/11/2006-5558/1 md.) e) Levhasına yazılmak istenen baro bölgesinde ikametgahı bulunmak, f) Bu Kanuna göre avukatlığa engel bir hali olmamak gerekir.”
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3. Maddesi; “(1) Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, bu Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi, niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur.” gereğince,
Davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlendiği,
Kötüniyet şartları bakımından;
İİK’nin 67/2. Maddesinde “… Takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine her iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red olunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminata mahkum edilir.” hükmü gereğince, itirazın iptali davasının alacaklı aleyhine sonuçlanması halinde borçlu lehine tazminata hükmedilecektir. Ancak bu tazminata hükmedilebilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekir.
Kötü Niyet Tazminatının Şartları;
A)Alacaklının borçlu hakkında icra takibinde bulunması;
B)Dava, davalı-borçlu lehine sonuçlanmalıdır;
C) Davacı, takibinde haksız ve kötü niyetli olmalıdır; ( İtirazın iptali davasının reddi halinde, talep eden borçlu lehine tazminata hüküm verilebilmesi için, icra takibinin haksızlığı yanında, ayrıca kötü niyetli olduğunun da kanıtlanması gerekir… (. HD. 21/06/2006 T. … ) Borçlu lehine tazminata hükmedebilmek için alacaklının takibinin haksız olması yeterli değildir. Davacı- alacaklının takibe geçmede ve itirazın iptali davası açıp yürütmekte kötü niyetli olduğunun kanıtlanması gerekir.
Alacaklının kötü niyetli olduğunu davalı borçlu ispat etmelidir. Davalı, davacı/alacaklının, takip ve dava konusu alacağın hiç doğmadığını veya sona erdiğini bilmesine ya da bilebilecek durumda olmasına rağmen takip başlatıldığı ve dava açtığını ispatlamalıdır.
D) Davalı-Borçlu, talepte bulunmalıdır; borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için borçlunun tazminat talebinde bulunması gerekir. Davalı- borçlu bu talebini cevap veya cevaba cevap dilekçesinde ileri sürmek zorundadır. (HMK. M. 141) ( Yargıtay Üyesi … ; İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları, Genişletilmiş 4. Baskı)
Konu ile alakalı olarak;
İcra İnkar Tazminatı;
İtirazın iptali davasında, borçlunun itirazsında haksız olduğu mahkemece tespit edilir ise, borçlu hükmolunan borç miktarının yüzde yirmisinden aşağı olmayacak şekilde tazminata mahkum edilir. Buna “icra inkar tazminatı” denir
İcra İnkar Tazminatı Şartları;
1-Geçerli bir ilamsız genel icra takibi olmalıdır.
2-Borçlu yedi günlük süre içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalıdır.
3-Bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunmalıdır.
4-Talep Şartı.
5-İtirazın kötü niyetle yapılmış olması (itirazın haksızlığına karar verilen borçlunun iyi niyetle ya da kötü niyetle itiraz etmiş olmasına bakılmaz. Ancak ödeme emrine itiraz eden borçlunun velisi, vasisi, kayyımı veya mirasçısı ise bu halde borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için, bu kimselerin ödeme emrine kötü niyetle itiraz ettiklerinin ispat edilmiş olması gerekir. )
6-Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi (mahkeme, itirazın iptali davası hakkında yaptığı inceleme sonucunda, borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın haksız olduğuna karar vermesi gerekir, haksızlık itirazın yapıldığı tarihe göre belirlenir)
7- Alacak (takip konusu alacağın miktarı bellidir. Yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarını belirlemek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinebilecek durumdadır. Alacağın gerçek miktarını tespit etmek için alacaklı ve borçlunun anlaşmalarının veya böyle bir anlaşma olması bir mahkeme kararına gerek yoktur. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda ise alacak likit olacaktır… Alacakların var olup olmadığı, hangi miktar alacağın var olduğu, tarafların anlaşması ya da mahkeme kararını gerekli kıldığından… Açılan itirazın iptali davasında davacının davayı kazanması halinde dahi borçlu icra inkar tazminatına mahkum edilemez. )
Yargıtay Üyesi … (İtirazın İptali Menfi Tespit Ve İstirdat Tasarrufun İptali, İflas Ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları Genişletilmiş 4. Baskı Kitabı ,
Somut olayımızda; davacı yan, takip öncesi faiz talebinde bulunmuşsa da takip öncesi borçluyu temerrüde düşüren herhangi bir hukuksal işlemin olmadığı (ihtarname…) gibi dayanak fatura alacağı olduğundan TTK 1530 şartları da oluşmadığından takip öncesi faize hükmedilmemiştir. Davacı yan KÖTÜNİYET TAZMİNAT talebinde bulunmuşsa da; itirazın iptali davasında, dava davacı lehine sonuçlandığında %40 kötüniyet tazminat düzenlemesi olmadığından, (22/08/2022 tarihli davacı yan dilekçesi ile talepte bulunmuş ise de) bu yöndeki talepleri reddedilmiştir. dava dilekçesindeki talepler dikkate alındığında alacağın kaynağı fatura olduğundan ve fatura likit olduğundan, Yüksek Yargıtay . H.D’nin 16/01/2017 tarih, … ; … sayılı kararı da dikkate alındığında %20 icra – inkar tazminatına hükmedilmiştir. Davacı yan Avukatlık Kanunu’nun 3. Maddesi gereği 2 misli vekalet ücreti talebinde bulunmuşsa da işbu madde de talep edildiği gibi bir düzenleme olmadığından bu maddeye göre değerlendirme yapılmamıştır. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 3. Maddesine göre değerlendirme yapıldığında, davanın mahiyeti, kapsamı, safahatı değerlendirildiğinde misli ile takdir edilecek vekalet ücretinin olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
E defterlerde klasik onaylama işlemi olması gerekmediğinden, delil olma özelliğini kaybetmemiştir. Netice itibariyle, tüm dosya kapsamı, kaldırma kararı, bilirkişi raporları, tüm deliller bilgi – belgeler hep birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan itirazın iptali ile 13.695,95 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmedilen 13.695,95TL nin %20’si olan 2.739,19‬TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
2-Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile 13.695,95 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Hükmedilen 13.695,95TL nin %20’si olan 2.739,19‬TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 935,57-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 235,55-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 700,02-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL Başvuru Harcı, 235,55-TL Peşin Harcı, olmak üzere toplam 271,45TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 3.207,98-TL İstinaf öncesi ve sonrası yapılan posta masrafları ve 148,60-TL İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcı olmak üzere toplam 3.356,58‬-TL yargılama giderlerinin kabul red oranına göre hesaplanan 3.332,74-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, geri kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalı tarafından sarfına mecbur kalınan 405,50-TL İstinaf öncesi ve sonrası yapılan posta masrafları ile 148,60-TL İstinaf Kanun Yoluna Başvurma harcı olmak üzere toplam 554,1‬-TL yargılama giderlerinin kabul red oranına göre hesaplanan 3,93-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, geri kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 96,99-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde ilgili taraflara iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen ilgili taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, bağımsız ve tarafsız Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından KESİN olmak üzere karar verildi.18/01/2023

Katip Hakim