Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/347 E. 2022/512 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLLERİ :
DAVACI : 3-
VEKİLLERİ :
DAVACI : 4-
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Tazminat” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden …’in eşi … ve …’in babası olan müteveffa muris …’in trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, …’in 26/09/2017 tarihinde … plaka sayılı otomobilin neden olduğu tek taraflı trafik kazasının meydana geldiğini, trafik kazası nedeniyle …’in bilinci kapalı şekilde Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirildiğini ve burada yoğun bakımda yatmakta iken vefat ettiğini, davalı sürücü … aleyhine soruşturma başlatıldığını ve Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının halen derdest olduğunu, kaza tespit tutanaklarında müteveffanın kusurlu olduğunun belirtildiğini ancak asli kusurlunun … olduğunu, …’in müteveffaya çarparak duramadığını ve müteveffayı metrelerce sürüklediğini, destekten yoksun kalma tazminatı için ise desteğin kusurunun davacı müvekkilini etkilemeyeceğini, Yargıtay içtihatlarında da durumun böyle olduğunu, müteveffanın ölümü ile müvekkili …’in müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını, kendisinin ev hanımı olduğunu ve evin geçimini müteveffanın karşıladığını, müvekkili …’in dava tarihi itibariyle 68 yaşında olduğunu ve yeniden evlenme ihtimalinin bulunmadığını, müteveffanın ise emekli olduğunu, aynı zamanda mucit olup devlet desteği de aldığını, kazaya tam kusuru ile sebebiyet veren … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından yapıldığını, davalı sigorta şirketine 08/11/2017 tarihinde destekten yoksun kalma tazminatı ile tedavi giderleri için başvuruda bulunulduğunu, buna rağmen davalı sigorta şirketinin kendilerine ödeme yapmadığını, poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile maddi tazminat davalarını sigorta şirketine de yöneltmek zorunluluğunun doğduğunu, bu sebeple belirsiz alacak davası açtıklarını, davalarının kabulü ile müvekkilinin uğramış oludğu maddi zarara ilişkin şimdilik 500 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,l müvekkili … için 50,000 TL, … için 24.000 TL ve … için 24.000 TL olmak üzere toplamda 98.000 TL manevi tazminatın davalı …’den tahsilini talep etmek için iş bu davayı açtıklarını, davanın kabulü ile yapılan yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalılara hükmedilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş.’nin cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, vefat eden …’in eşi ve çocuklarının tazminat haklarının olmadığını, başvuran tarafın talepleri için trafik sigortası genel şartlarında belirlenen usul ve esaslara göre tazminat hesap edilmiş ve müvekkili şirket tarafından başvurana ödenmek istendiğini fakat karşı taraftan ibraya ilişkin dönüş olmadığından ödeme yapılamadığını, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın ATK trafik ihtisas dairesine gönderilmesinin gerektiğini, müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması gerektiğini aksi takdirde asgari ücret olarak hesap yapılmasının gerektiğini, trafik sigortası genel şartları gereğince tazminat hesaplamasının Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen esas ve usullere uygun olarak yapılmasının gerektiğini, davacılar tarafından sigortalının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan kaza tarihindeki poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, faizin de dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, manvi tazminatta da herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını, bu nedenle açılan davanın reddi ile yapılan yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davacı yana hükmedilmesini talep ettikleri görülmektedir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Ankara Adli Tıp Kurumu’na tevdi edildiği, tarafların oransal kusur durumunun belirlenmesinin istenildiği görülmüş, bilirkişilerin raporunda özetle; Davalı Sürücü …’in %40 oranında, davacıların Murisi …’in %60 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca mahkememiz dosyası Aktüeryal Hesaplama Bilirkisi … tevdii edilmiş bilirkişinin raporunda özetle; …’in destekten yoksun kalma tazminatının 37.750,39 TL olduğu, davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden dava dilekçesindeki talep ile bağlı kalınarak faiz başlangıç gününün davanın açıldığı 16/05/2018 tarihi olduğu, davalı sürücü … yönünden ise temerrüdün oluştuğu tarih haksız fiil tarihi dikkate alınarak faiz başlangıç gününün kazanın meydana geldiği tarih olan 26/09/2017 tarihi olduğu, Konya İl Emniyet Müdürlüğü’nün 05/06/2018 tarihli yazı cevabında sigortalı aracın ticari kullanım amaçlı kamyonet olduğu anlaşıldığından faiz türünün talep gibi avans faizi olarak kabul edilmesi gerektiği, kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan zararın ise hekim bilirkişiden alınması gerektiğinin rapor edildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporlarının dosyanın taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacılar vekilinin 24/06/2019 tarihli tamamlama harcı ekli ıslah dilekçesi ibraz ettiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen … Esas, … Karar sayılı 02/10/2019 tarihli karar uyarınca; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; a)maddi tazminat açısından; Davacı … için destekten yoksun kalma tazminatı olan 37.750,39 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı ve faiz başlangıç tarihi 16/05/2018, davalı … için faiz başlangıç tarihi 26/09/2017 olmak üzere) avans faizi ile birlikte davacıya verilmesine, kaçınılmaz tedavi giderleri yönünden davanın reddine, manevi tazminat açısından … için 15.000,00 TL … için 7.500,00 TL ,… için 7.500,00 TL’nin olay tarihi olan 26/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … alınıp davacılara verilmesine dair hüküm kurulmuştur.
Mahkememiz kararının 22/01/2020 tarihli istinaf dilekçesi üzerine Konya BAM . HD’ye gönderildiği, 3 HD’nin … Esas, … Esas numarası ile 17/09/2020 tarihinde kaldırıldığı görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının kusur raporu tanzimi için İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerine tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin raporunda özetle; …’in %60 oranında, Sürücü …’in ise %40 oranında tali kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına bilirkişi Av. … tarafından ibraz edilen raporda; davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatının 44.071,63 TL olduğu bildirilmiştir.
Aynı bilirkişinin ek raporunda özetle; davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatının 63.607,58 TL olduğu bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili Müvekkillerinden …’in eşi … ve …’in babası olan müteveffa muris …’in trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, …’in 26/09/2017 tarihinde … plaka sayılı otomobilin neden olduğu tek taraflı trafik kazasının meydana geldiğini, trafik kazası nedeniyle …’in bilinci kapalı şekilde Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirildiğini ve burada yoğun bakımda yatmakta iken vefat ettiğini, davalı sürücü … aleyhine soruşturma başlatıldığını ve Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının halen derdest olduğunu, kaza tespit tutanaklarında müteveffanın kusurlu olduğunun belirtildiğini ancak asli kusurlunun … olduğunu, …’in müteveffaya çarparak duramadığını ve müteveffayı metrelerce sürüklediğini, destekten yoksun kalma tazminatı için ise desteğin kusurunun davacı müvekkilini etkilemeyeceğini, Yargıtay içtihatlarında da durumun böyle olduğunu, müteveffanın ölümü ile müvekkili …’in müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını, kendisinin ev hanımı olduğunu ve evin geçimini müteveffanın karşıladığını, müvekkili …’in dava tarihi itibariyle 68 yaşında olduğunu ve yeniden evlenme ihtimalinin bulunmadığını, müteveffanın ise emekli olduğunu, aynı zamanda mucit olup devlet desteği de aldığını, kazaya tam kusuru ile sebebiyet veren … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından yapıldığını, davalı sigorta şirketine 08/11/2017 tarihinde destekten yoksun kalma tazminatı ile tedavi giderleri için başvuruda bulunulduğunu, buna rağmen davalı sigorta şirketinin kendilerine ödeme yapmadığını, poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile maddi tazminat davalarını sigorta şirketine de yöneltmek zorunluluğunun doğduğunu, bu sebeple belirsiz alacak davası açtıklarını, davalarının kabulü ile müvekkilinin uğramış oludğu maddi zarara ilişkin şimdilik 500 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,l müvekkili … için 50,000 TL, … için 24.000 TL ve … için 24.000 TL olmak üzere toplamda 98.000 TL manevi tazminatın davalı …’den tahsilini talep etmek için iş bu davayı açtıklarını, davanın kabulünü talep ettikleri görülmüş, davalı sigorta şirketi yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir, konunun 6098 sayılı TBK.nun 49.ve devam eden maddelerinde ve KTK.85. vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 49/1.maddesinde;”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK’nun 51/1. maddesinde;”Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” şeklinde, TBK. 53.maddesinde;”Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:1. Cenaze giderleri.2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.” şeklinde, TBK.55/1.maddesinde;”Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, KTK.85/1.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, KTK. 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde,KTK.91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK.92.maddesinde; “Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler, b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler, c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler, e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler. g) (Ek bent: 14/04/2016-6704 S.K. 4. mad.) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri, h) (Ek bent: 14/04/2016-6704 S.K. 4. mad.) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri, i) (Ek bent: 14/04/2016-6704 S.K. 4. mad.) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde; “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı …’in 26/09/2017 tarihinde … plaka sayılı otomobilin neden olduğu tek taraflı trafik kazasının meydana geldiğini, trafik kazası nedeniyle …’in vefat ettiği, tek taraflı trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü …’in kullanmış olduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyelerine Tevdi Edildiği, Bilirkişi Heyetinin Raporunda daha önce tanzim edilen kusur raporunda belirtilen oranların aynı olduğunun tespiti ile …’in %60 oranında, Sürücü …’in ise %40 oranında tali kusurlu olduğunun belirtildiği, davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatının 44.071,63 TL olduğu, ek raporda ise davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatının 63.607,58 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyası ile alakalı olarak (YARGITAY . Hukuk Dairesi’nin 21/03/2017 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ve Konya Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 24/09/2020 tarih tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamında;”….. “Usuli kazanılmış hak” kavramı Yargıtay uygulamaları ve öğretide kabul görmüş usul hukukunun vazgeçilmez ana temellerinden olup, bir davada kesinleşen kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu gibi, bu usul kuralı davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve uyulması zorunlu olan hakkı ifade eder.” şeklinde kabul edildiği, mahkememizin 02/10/2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararına karşı davalı … ve … Sigorta tarafından istinaf talebinde bulunulduğu , diğer tarafların istinaf talebinde bulunmadığı anlaşılmakla davalılar yönünden usulü kazanılmış hak doğduğu ilk karardan daha aleyhe karar verilemeyeceği, davalılar açısından da ilk kararın usuli kazanılmış hak oluşturduğu dikkate alınarak) bilgileri bulunmaktadır.
Somut olayımızda; dosya kapsamı, kaldırma kararı, kaldırma kararı kusur oranının değişmemesi, sadece davalıların kanun yoluna götürdüğü anlaşılmakla davalılar açısından kazanılmış hak oluşturduğu sonuç ve kanaati ile mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporlarının hukuka ve oluşa uygunluğu da dikkate alındığında davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; maddi tazminat açısından; Davacı … için destekten yoksun kalma tazminatı olan 37.750,39 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı ve faiz başlangıç tarihi 16/05/2018, davalı … için faiz başlangıç tarihi 26/09/2017 olmak üzere) avans faizi ile birlikte davacıya verilmesine, Kaçınılmaz tedavi giderleri yönünden davanın reddine dair karar verilmiş olup, davacı yanın fazlaya ilişkin isteminin usulü kazanılmış hak olması nedeniyle fazlaya ilişkin istemin de reddine karar verilmiştir.
Ayrıca manevi tazminat bakımından ise davacı …’in eşi olan müteveffa …’in yaşamını yitirmesi nedeniyle zor günler geçirdiklerini ve eşini kaybetmenin derin acısı ile birlikte manevi zarara uğradıklarını, tarafların (eşi ve çocuklarının) sosyal ve ekonomik durumları, haksız eylemin ağırlığı, kusur durumu ve diğer hususlar dikkate alınarak aynı zamanda”hükmedilcek bu para, zarara uğrayandan manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amcına göre belirlenmelidir, takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır” (Yüksek Yargıtay . HD’nin 06/06/1999 Tarih, … ; . HD’nin 18/06/1998 tarih, … ), “hükmedilcek bu para, zarara uğrayandan manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amcına göre belirlenmelidir, takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır” (Yüksek Yargıtay . HD’nin 06/06/1999 Tarih, … ; . HD’nin 18/06/1998 tarih, … ), Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebi ile duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde bulundurularak hak ve nesafet çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır, zira TMK’nın 4. Maddesinde kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre takdir edeceği öngörülmüştür.( Yüksek Yargıtay . HD’nin 23/02/2015 Tarih … Esas … Karar) anılan emsal kararların da dikkate alınması neticesinde davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; … için 15.000,00 TL, … için 7.500,00 TL , … için 7.500,00 TL’nin olay tarihi olan 26/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
A)Maddi tazminat açısından
1-Davacı … için destekten yoksun kalma tazminatı olan 37.750,39 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı ve faiz başlangıç tarihi 16/05/2018, davalı … için faiz başlangıç tarihi 26/09/2017 olmak üzere) avans faizi ile birlikte davacıya VERİLMESİNE,
2-Kaçınılmaz tedavi giderleri yönünden davanın REDDİNE,
B)Manevi tazminat açısından
1-… için 15.000,00 TL
2-… için 7.500,00 TL
3- … için 7.500,00 TL’nin olay tarihi olan 26/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınıp davacılara VERİLMESİNE,
4-Maddi tazminat yönünden; Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.578,72 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.682,14 TL nin mahsubu ile bakiye 896,58 TL harcın (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli olan poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
5-Islah harçlarının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Manevi tazminat yönünden; Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.049,00 TL karar ve ilam harcının davalı …’den tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
7-Davacılar tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 1.782,34 TL ilk yargılama harcının (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitiyle ve toplam miktarın 409,93 TL sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
8-Davacılar tarafından sarfına mecbur kalınan 5.286,35 TL yargılama giderinin (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitiyle ve toplam miktarın 1.215,86 TL sinden sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
9-Davalılar … Sigorta A.Ş. Ve … tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
10-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ne göre hesaplanan davacı … için 9.200,00 TL vekalet ücretinin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli olan poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
11-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ne göre hesaplanan davacı … için 9.200,00 TL, davacı … için 7.500,00 TL ve … için 7.500,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacılara VERİLMESİNE,
12-Davalı … A.Ş. Kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL’nin davacı …’den alınarak davalı … A.Ş.’ye VERİLMESİNE,
13-Davacı tarafça dava başında depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı ve sigorta şirketi vekili yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2022

Katip Hakim

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.