Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/345 E. 2022/38 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Tazminat ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/08/2015 günü dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan dava dışı … adına kayıtlı … plakalı araçta maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazanın ardından aracı hareket ettirmeye çalıştıkları anda aracın arka kısmındaki plakanın sürtmesi nedeniyle plakayı almak için aracın dörtlülerini yakarak aracı durdurduklarını, araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …’ün plakayı almak için araçtan indiğini, arkadan gelen davalı …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın müvekkiline çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, davacı müvekkilinin yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını, Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dava dosyası kapsamında alınan raporda … plakalı araç sürücüsü …’ın “Kavşaklar tüneller, rapmalar, köprüler ve bağlantı yollarında ve buralara, yerleşim birimleri içinde beş metre ve yerleşim birimleri dışında yüz metre mesafede, duraklamak yasaktır” kuralını ihlal etmesi nedeniyle kazada birinci derece kusurlu olduğunu, … plakalı otomolib sürücüsü …’in de “Sürücüler, aksine bir karar alınıp işaretlenmemişse yönetmelikte belirtilen hız sınırlarını aşmamak zorundadır” kuralını ihlal etmesi nedeniyle kazada ikinci derecede kusurlu bulunduğunu, davacı …’ün 15/02/1995 doğumlu olup kaza tarihinde 20 yaşında olduğunu, … Temizlik şirketinde işçi olarak çalıştığını, aylık net gelirinin 1.500,00 TL olduğunu, kazaya bağlı olarak müvekkilinin işine geri dönemediğini, kaza nedeniyle müvekkilinin vücudunun çeşitli yerlerinde kırık oluştuğunu ve uzun süre sol kol ve bağacğını kullanamadığını, bir çok defa ameliyat geçirmek durumunda kaldığını, İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından … Sigortaya karşı dava açıldığını, müvekkilinin yapılan muayenesinde %23,2 oranında kazanma gücü kaybı olduğunu, iyileşme sürecinin 18 aya kadar uzayabileceğinin, tedavi giderleri toplamının ise 6.000 TL olduğunun bildirildiği, aynı zamanda davacı müvekkilinin 18 ay süre ile başkasının bakımına muhtaç durumda kaldığı, ağır yaralanana daha sonra uzun süre tedavi gören ve neticede hayatı boyunca yürüme ve koşma gibi fiziksel faaliyetlerinde önemli ölçüde aksama yaşamaya maruz kalan müvekkilinin manevi zararının oldukça büyük olduğu, bu durum da göz önüne alınarak müvekkiline 50.000,00 TL manevi tazminat ödenmesini talep ettikleri, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle … Sigorta şirketince sigortalandığını, bu nedenle maddi tazminatlarından sigorta şirketinin de sorumlu olduğunu, açmış oldukları davanın kabulü ile 100,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik, 100,00 TL tedavi ve bakım giderleri olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın davalı … yönünden olay tarihinden itibaren sigorta şirketi yönünden ise sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müvekkillerine verilmesine ayrıca 50.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı …’ten alınarak müvekkiline verilmesi ile yargılama gideri ve ücreti vekaletin de davalılara hükmedilmesini talep ettikleri görümektedir.
Davalı …’in cevap dilekçesinde özetle; aleyhine açılan davayı kabul etmediğini, açılan davanın haksız ve kötüniyetli olduğunu, kazanın meydana gelmesinde asli kusurlunun … olduğunu, kendisinin takip mesafesini korumasına rağmen düşen plakayı almak amacıyla …’ün yola atlamasıyla kazanın meydana geldiğini, kendisinin hiçbir kusuru olmamasına rağmen kendisine ikame edilen davayı kabul etmediğini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yana hükmedilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı … Sigorta vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davaya usul yönünden itirazlarının bulunduğunu, dava şartının yerine getirilmemesi nedeniyle davanın usul yönünden reddinin gerektiğini, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunulması gerektiğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olacağını, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun olmaması halinde işletene düşen bir sorumluluğun da olmayacağını, kusur oranının belirlenebilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesinin gerektiğini, maluliyetin tazminat gerektirip gerektirmediği konusunda da araştırma yapılmasının gerektiğini, kazazedenin hastaneye sevkinin sağlanarak maluliyet hususunda rapor tanzim etirilmesinin, aksi halde müvekkili şirketin maddi tazminata hükmedilmemesini talep ettikleri, açılan davanın reddi ile yapılan yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacı yana hükmedilmesini talep ettikleri görülmektedir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın kusur oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’na gönderildiği, kurumun düzenlemiş olduğu raporda özetle; Davalı sürücü …’in %70 oranında kusurlu olduğu , davacı yaya …’ün ise %30 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın aktüerya alanında uzman bir bilirkişiye tevdi ile rapor tanziminin istenildiği, bilirkişinin raporunda özetle; davacının geçici iş göremezlik devresinde uğradığı zararın 9.250,66 TL, sürekli iş göremezlik devresinde uğradığı zararın 165.961,89 TL, bakıcı giderlerinden doğan maddi zararının 19.737,40 TL, kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının ise 4.200,00 TL olduğunun bildirildiği, faiz başlangıç tarihinin sigorta yönünden 17/08/2017 tarihi, davalı … yönünden ise 17/08/2015 tarihi olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan bilirkişi raporlarının dosyanın taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmektedir.
Mahkememizin 09/10/2019 tarihli celsesinde hazır olan davacı asilin maluliyete ilişkin gözlemi yapıldı.
Yapılan gözlemde; ” Davacı asilin sol kolunun bilek ön kısmı ile orta kısmı ve dış kısmında yaralanmaların olduğu, arka kısmında tahmini 20 Cm yi geçen bir yaralanmanın ön kısmında 10 cm lik bir yaralanma ve yaralanmaların çıplak gözle ve bariz şekilde görülebilecek nitelikte olduğu, sol ayaktaki yaralanmaya ilişkin de sadece asilin kendi ifadesine göre diz kapağından yukarıya doğru ortalama 20 cm yaralanma olduğunu ifade ettiği, karın bölgesine ilişkin kısmında da yaralanmaların olduğu sol karın bölgesinde 10-15 cm civarında bir yaralanmanın olduğu görüldü. Asilin ifadesine göre aşağı kısımlarında da yaralanmanın olduğu söylendi.” belirtildiği görüldü.
Mahkememizce verilen 09/10/2019 tarihli … Esas, … Karar sayılı ilama göre 100 TL geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararı ile 100 TL tedavi ve bakım giderleri olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın (davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 17/08/2017 tarihinden itibaren geçerli olmak ve kaza tarihinde geçerli olan ZMMS limiti ile sınırlı olmak üzere, davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 17/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verildiği görülmüştür.
Davacı asilin mahkememize verdiği dilekçe ile mahkememiz kararını istinaf ettiği, dosyanın Konya BAM . HD’ye gönderildiği, . HD tarafından … Esas, … Karar 17/09/2020 tarihinde kararın kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememize gönderilen dosyanın … Esas sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Karayolları Fen Heyetine tevdi edilmesi için İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiği, bilirkişi heyetinin raporunda özetle; davaya konu kazanın meydana gelmesinde davacı …’ün %30 oranında, davalı …’in ise %70 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Davacı asilin 22/02/2021 tarihli mahkememize ulaştırmış olduğu imzalı dilekçesi ile davacıya 17.000 TL ödeme yaptığını, davayı kazandığında davacıya ödediği paraların iadesini talep ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili, davalı aleyhine Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davası açmış, davalılar yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmişlerdir.
Konunun 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK.54.maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde, KTK.85. Maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar……………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi );”Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlendiği, 17/08/2015 günü dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan dava dışı … adına kayıtlı … plakalı araçta maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazanın ardından aracı hareket ettirmeye çalıştıkları anda aracın arka kısmındaki plakanın sürtmesi nedeniyle plakayı almak için aracın dörtlülerini yakarak aracı durdurduklarını, araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …’ün plakayı almak için araçtan indiğini, arkadan gelen davalı …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın müvekkiline çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan son bilirkişi raporunda özetle; davaya konu kazanın meydana gelmesinde davacı …’ün %30 oranında, davalı …’in ise %70 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizdeki dosya kapsamına göre değerlendirme yapıldığında; dosyadaki tüm bilgi, belge, deliller, bilirkişi raporlarına göre bilirkişi raporunun hukuka, oluşa ve dosya kapsamına uygunluğu ile maddi tazminat yönünden mahkememizce daha önce karar verilip, kesinleştiği anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığı kararı verilerek mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Mahkememizce daha önce verilen manevi tazminata yönelik karar kaldırılmıştır. Kaldırma kararına uygun bilirkişi heyetinden çelişkiyi gideren rapor alınmıştır.
Bu hususta dikkate alınarak manevi tazminat bakımından ise davacı meydana gelen kaza nedeniyle zor günler yaşadığını ve bununla birlikte manevi zarara uğradıklarını, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, haksız eylemin ağırlığı, kusur durumu ve diğer hususlar dikkate alınarak aynı zamanda”hükmedilcek bu para, zarara uğrayandan manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amcına göre belirlenmelidir, takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır” (Yüksek Yargıtay . HD’nin 06/06/1999 Tarih, … ; . HD’nin 18/06/1998 tarih, … ), “hükmedilcek bu para, zarara uğrayandan manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amcına göre belirlenmelidir, takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır” (Yüksek Yargıtay . HD’nin 06/06/1999 Tarih, … ; . HD’nin 18/06/1998 tarih, … ), Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebi ile duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde bulundurularak hak ve nesafet çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır, zira TMK’nın 4. Maddesinde kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre takdir edeceği öngörülmüştür.( Yüksek Yargıtay . HD’nin 23/02/2015 Tarih … Esas … Karar) anılan emsal kararların da dikkate alınması ve Yüksek Yargıtay . HD’nin 23/02/2015 Tarih … Esas … Karar yine HGK’nın 23/06/2004 tarihli, … -… sayılı kararında “22.06.1966 günlü ve … sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır” şeklinde hüküm geçtiği, anılan emsal kararların da dikkate alınması ve kaza tarihi ile karar tarihi arasında geçen süre de dikkate alınarak manevi tazminatlar bakımından davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş olup, ayrıca anılan emsal kararlar olay tarihi ile karar tarihi arasındaki geçen süre de dikkate alınmış manevi tazminatlar bakımından mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1- MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN; mahkememizce daha önce maddi tazminata yönelik kesin karar verildiğinden, Davacının davası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN; davacının davasının Kısmen Kabul, Kısmen Reddi ile; 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3- Maddi tazminatlar yönünden; Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının 857,30 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatan 776,60 TL’nin davacıya İADESİNE,
4- Manevi tazminatlar yönünden; Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.024,65 TL karar ve ilam harcının …’ten tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 945,00 TL ilk yargılama harcı ve 51,70 TL tedbir talebi harcı olmak üzere toplam 996,70 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahlisi ile davacıya verilmesine VERİLMESİNE,
6-Manevi tazminatlar bakımından;Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 2.084,00 TL yargılama giderinin …’ten alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
8-Maddi tazminatlar bakımından; Daha önce karar verilip karar kesinleştiğinden taraflara ücreti vekalet takdirine YER OLMADIĞINA,
9-Manevi tazminatlar bakımından; Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne MANEVİ TAZMİNATLAR YÖNÜNDEN İSTİNAF YOLU AÇIK, MADDİ TAZMİNATLAR YÖNÜNDEN KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/02/2022

Katip Hakim

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.