Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/338 E. 2022/722 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :… …
KATİP :… …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :… – … …
VEKİLLERİ :
DAVA :Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 24/09/2020 tarihli dilekçesiyle; davacının Anamur’dan davalı üreticiden narenciye ürünleri satın alıp toptan satış yaptığını, davalıdan zaman içinde ürün almış ve bedellerini peşin olarak ödemiş olduğunu, davalıya borcu bulunmadığını, ancak davacının davalı tarafından borçlu gösterilerek 7 adet faturanın keşide edildiği ve davacının adresine gönderildiği, davacının 10/07/2018 tarihinde tebliği yapılan bu faturaları keşide edene böyle bir borcu olmadığını bu faturalar karşılığında mal almadığını kendisine ve şirketine böyle bir mal teslim edilmediğini belirtip, 12/07/2019 tarihinde Doğanhisar Noterliğinin … Yevmiye numara ile faturaları iade ettiğini, ancak daha sonrasında davalı tarafından, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esası ile aynı iade edilen faturaların bedel toplamı icra takibine konu edildiğini, davacının ve davalının işleri dolayısıyla defter tuttuklarını, davalının iddia olunan faturalar karşılığı mal teslim edildiğine ilişkin irsaliyesi de bulunmadığını, zira böyle bir mal tesliminin olmadığını, bu sebeple Noter marifetiyle faturaların iade edilmesine rağmen icra takibine konu edilmesi ve icra tehdidi altında bırakılmış olması mağduriyetine neden olduğunu, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek teslim edilmeyen ve alınmayan mal karşılığı keşide edilen 7 adet fatura karşılığı, davalının takibe konu etmiş olduğu 326.192,73 TL alacağın menfi tespitine, icra takibinin iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin 08/12/2020 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için Konya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ve takibin kesinleştiğini, alacağını almak için uğraşan ve mağduriyetini gidermek amacı olan davacının açılan dava ile mağdur olduğunu, müvekkilinin alacağını tahsil etmek amacıyla başlattığı icra takibindeki ödeme emrinin davacıya 09/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz süresinin 16/08/2019 tarihinde dolduğu ve bu tarih itibariyle dosyanın kesinleştiğini, davacı tarafından icra takibine itiraz edilmediğinden Konya . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına kesinleşme, sorgu ve haciz talepleri 19/08/2019 tarihinde gönderildiği, ancak talepler gönderildikten sonra dosyada herhangi bir itiraz yokken ve dosya kesinleşmişken Doğanhisar İcra Müdürlüğü tarafından 19/08/2019 tarihli … Muhabere Sayılı borca ve yetkiye itiraz dilekçesinin Uyap sistemi üzerinden dosyaya gönderildiğini, muhabere tarihi 19/08/2019 tarihi olmasına karşın Doğanhisar İcra Müdürlüğü’nce borçlu şirketin itiraz dilekçesine yapılan havale tarihi 15/08/2019 olduğunu, dur. Arada 4 gün gibi afaki bir fark bulunduğunu, muhabere evraklarının evrakın verildiği gün muhabere kayıt defterine kaydedilmesi ve yine aynı gün uyap sistemi üzerinden taranıp asıl icra dosyasına gönderilmesinin zorunlu olduğunu, söz konusu havale tarihinin gerçek olmadığını ve geçmiş tarihli olarak atıldığının açıkça belli olduğunu, itirazın süresinde olmadığı halde takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu husustaki şikayetleri Konya İcra Hukuk Mahkemesine yaptıklarını, Konya. İcra Hukuk Mahkemesi 03/01/2020 tarih … esas … kararı gereği 19/08/2019 tarihli icra takibinin durdurulması yönündeki işlemin iptaline karar verildiğini, söz konusu havale tarihinin gerçeği yansıtmadığını ve geçmiş tarihli olarak atıldığı konusunda Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na ilgili şikayetlerinin yapıldığını, söz konusu soruşturmanın Doğanhisar Cumhuriyet Başsavcılığında halen devam ettiğini, dava konusu icra takip dosyasında takibin durduğu dönemde davacı şirketin tüm aktiflerinin boşaltıldığını, davacı şirketin üzerinde kayıtlı bir araç bir taşınmaz kaydı bırakılmamış ve tüm banka hesaplarının da aynı şekilde sıfırlandığını, davacı şirketin sırf borçtan kurtulmak ve alacaklıyı zarara uğratmak kastı ile hareket etmiş olduğunu, müvekkili tarafından davacı şirkete narinciye ürün satışı gerçekleştirilmiş olup faturaların usulüne uygun olarak kesildiğini, davacının müvekkiline peşin ödeme yapmış olmasının söz konusu olmadığını, davacının peşin ödeme yaptığına ilişkin hiçbir yazılı belge ibraz etmediğini, dava konusu icra takip dosyasının takip dayanağı faturaların müvekkilinin muhasebe kayıtlarında mevcut olduğunu, ayrıca ürünlerin davacı şirkete teslimine ilişkin sevk irsaliyelerinin de cevap dilekçeleri ekinde sunduklarını, dava konusu icra takip dayanağı faturaların yurtiçi kargosu … gönderi kodu ile 05/07/2019 tarihinde davacı şirkete gönderilmiş olduğu ve teslim edildiğini beyan ederek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası istenmiş, Konya Doğanhisar Noterliğinden 12/07/2019 tarih ve … yevmiye numaralı faturaların ve eklerinin ayrıca muhatabına tebliğ mazbatalarının fotokopileri istenmiş, Doğanhisar Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, Konya . İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, tarafların tanıkları için ilgili yerlere talimat yazılarak tanık ifadeleri alınmış, davacı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmak ve rapor alınmak üzere Doğanhisar Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, Mersin Anamur Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmış, raporların taraflara tebliği sağlanmıştır.
Davacı tarafın ticari defter ve belgelerinde talimat yoluyla inceleme yaptırılmış, Doğanhisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasına sunulan S.M.M.M. Bilirkişisi … 12/04/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı şirket … Ltd. Şti Doğanhisar vd mükellefi olduğu halen faal olduğunun tespit edildiği, Şirketin 2019 defterleri incelendiğinde; Şirketin sadece Yevmiye defterinin kendisine ibraz edildiği, yevmiye defterinin süresi içinde açılış ve kapanış tasdikinin zamanında yapıldığının görüldüğü, T.T.K 6102 Sayılı kanun gereğince tutulması gereken defterler arasında bulunan Defteri Kebir ve Envanter Defterinin kendisine ibraz edilmediğini, dava uyuşmazlığına konu belirtilen faturaların davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığının tespit edildiğini, 05.06.2019 Tarihli 66707 nolu 42.459,75-TL Fatura, 07.06.2019 Tarihli … nolu 41.695,83-TL Fatura, 09.06.2019 Tarihli … nolu 43.135,69-TL Fatura, 11.06.2019 Tarihli … nolu 41.475,85-TL Fatura, 15.06.2019 Tarihli … nolu 53.137,11-TL Fatura, 17.06.2019 Tarihli … nolu 50.123,51-TL Fatura, 20.06.2019 Tarihli … nolu 54.134,99-TL Faturalar için BA formu tanzim edilmediğini, iade faturası tanzim edilmediğini, davacı … Ltd. Şti nin defter kayıt ve belgelerinde davalı … adına kayıtlı cari hesap bilgisi ve ilişkisine rastlanmadığı rapor edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defter ve belgelerinde talimat yoluyla inceleme yaptırılmış, Anamur . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasına sunulan S.M.M.M. Bilirkişisi … 14/06/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davalı … defter beyan sistemine dahil mükellefler statüsünde olduğu, defter tutma ve tasdikleri konusunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca 19.12.2012 Tarih ve 28502 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ticari defterlere ilişkin tebliğ, VUK ve TTK hükümlerine göre Defter – Beyan Sistemi üzerinden tutulan defterler, Vergi Usul Kanun’u kapsamında geçerli kanuni defter olarak kabul edildiğini, Defter – Beyan Sistemi kullanmakla yükümlü olan mükelleflerden defter tutmak zorunda olanların kâğıt ortamında tuttukları defterlerin hukuki geçerliliği bulunmadığı, defterlere ait oldukları takvim yılının son ayını takip eden dördüncü ayın sonuna kadar GİB tarafından elektronik ortamda kapanış onayı yapıldığı, Davalı … ‘ün dava konusu 7 adet fatura defter beyan sistemi üzerinden defter kayıtlarına defter tarihi ve yasal süreler içerisinde kayıt edildiğinin görüldüğü, davalı … defter beyana tabi işletme hesabı esasına göre defter tutuğundan dolayı; İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler Ba ve Bs formu verme mükellefiyetleri olmadığı, davalı … ‘ün göndermiş olduğu faturalara karşılık bir iade faturası düzenlenmediği, davalının yasal defterlerinin yerinde incelenmesi esnasında söz konusu faturaların suretleri ile faturaların üzerinde şerhedilen irsaliyeler incelenmiş, davacının davalıdan dava konusu malları almadığını beyan etmiş isede davacının davalının kestiği faturaların karşılığında kendi irsaliyelerini düzenleyerek Akşehir/KONYA vergi dairesi mükellefi … sicil nolu kalkan sebze meyve hayvancılık ticaret firmasına çilek ürünü sevk ettiğinin belirtildiği, ayrıca sevkiyat esnasında kesilen ve davacı firmanın tasarrufunda olması gereken sevk irsaliyelerinin tarihi, malın cinsi ve miktarı faturalar ile örtüştüğü, davacının kesmiş olduğu sevk irsaliyeleri toplam tonajı 147499 kg olup, davalının kestiği faturaların da toplam tonajı 147499 kg olduğu, davalının defter-beyan sistemine tabi 2.sınıf işletme defteri mükellefi olması dolayısıyla defter beyan sisteminde cari hesap takibi olmadığından herhangi bir cari hesap takibi tespit edilmediği rapor edilmiştir.
Dava, “Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)” davasıdır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının Anamur’dan davalı üreticiden narenciye ürünleri satın alıp toptan satış yaptığını, davalıdan zaman içinde ürün almış ve bedellerini peşin olarak ödemiş olduğunu, davalıya borcu bulunmadığını, ancak davacının davalı tarafından borçlu gösterilerek 7 adet faturanın keşide edildiği ve davacının adresine gönderildiği, davacının 10/07/2018 tarihinde tebliği yapılan bu faturaları keşide edene böyle bir borcu olmadığını bu faturalar karşılığında mal almadığını kendisine ve şirketine böyle bir mal teslim edilmediğini belirtip, 12/07/2019 tarihinde Doğanhisar Noterliğinin … Yevmiye numara ile faturaları iade ettiğini, ancak daha sonrasında davalı tarafından, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esası ile aynı iade edilen faturaların bedel toplamı icra takibine konu edildiğini, davacının ve davalının işleri dolayısıyla defter tuttuklarını, davalının iddia olunan faturalar karşılığı mal teslim edildiğine ilişkin irsaliyesi de bulunmadığını, zira böyle bi mal tesliminin olmadığını, bu sebeple Noter marifetiyle faturaların iade edilmesine rağmen icra takibine konu edilmesi ve icra tehdidi altında bırakılmış olması mağduriyetine neden olduğunu, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek teslim edilmeyen ve alınmayan mal karşılığı keşide edilen 7 adet fatura karşılığı, davalının takibe konu etmiş olduğu 326.192,73 TL alacağın menfi tespitine, icra takibinin iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği, davanın İİK.72. maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK.72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir….” şeklinde, 6102 sayılı TTK.778/1-d maddesi yollaması ile TTK. 677. Maddesinde; “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.” şeklinde, TTK. 778/1-a maddesi yollaması ile TTK’nun 687.maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. (2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, 6102 sayılı TTK’nun 825.maddesinde;”(1) Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.(2) Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir.
Dosya incelendiğinde davacı vekilinin davaya konu borca ve borçtan dolayı yapılan icra takibine zamanında itiraz etmemesi nedeniyle açmış olduğu menfi tespit davasına yönelik mahkememizce yapılan incelemelerde her ne kadar davaya konu faturadan kaynaklanan fatura içeriğinde belirtilen malları teslim almadığını iddia etmiş ise de davalı vekilince sunulan faturaların ve faturalarla beraber sunulan irsaliyelerin birbirlerini teyit ettiği, yapılan bilirkişi incelemelerinde de davacı vekilince bütün evrakların tam olarak teslim edilmediği, davalı tarafın ise defterlerinin tam olarak teslim ettiği, ve söz konusu alacağın defterlerinde kayıtlı olduğu, dinlenen tanıkların birbiriyle tam örtüşmese de davaya esas teşkil eden davacının dosya kapsamında bulunan faturaların ve fatura koçanlarının çalınığı iddiasını mahkemede ispatlayamadığı gibi bu konuya ilişkin herhangi bir cezaya ilişkin dosyanın bulunmadığı anlaşılmakla dosya kapsamında bulunan faturalar ve faturaların destekler irsaliye faturalarının davacı tarafından hazırlanmış olduğu dolayısıyla malların davalı tarafından teslim edildiği, kabul edilmekle davacı tarafın söz konusu faturaların birbiri ile örtüşmesine rağmen bu faturalara karşılık herhangi bir yazılı belge ile bu faturalarını ödediğini ispatlayamadığından davacının davasının reddi ile beraber dosya kapsamında yapılan incelemede davacının dava açmakla herhangi bir kötü niyetinin de ispatlanamadığından davalı tarafın talep etmiş olduğu kötü niyet tazminatı talebininde reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının ispatlanamayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 5.570,60 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafından fazladan yatırıldığı anlaşılan 5.489,90 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazineye İrad KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
7-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili için (dava değerinin 326.194,73 TL olduğunun kabulü ile) 48.667,26 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/12/2022

Katip … Hakim …