Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/308 E. 2022/10 K. 10.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR 1-
2-
3-
4-
5-
6-
7-
8-
9-
10-
11-
12-
13-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
MÜTEVEFFA :

DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 05/09/2020 tarihli dilekçesiyle; Davacıların murisi olan …’in … ortaklık numarası ile davalı … Ekicileri Kooperatifine 1967 yıllarında 500,00 TL taahhüt ile ortak olduğunu ve taahhüt bedelini ödediğini, muris …’in vefat nedeniyle davalı tarafından ölüm gerekçesi ile 25/06/2003 tarihinde ortaklıktan çıkarıldığını, davalı tarafından ortaklıktan çıkarma kararının davacılara usulüne uygun tebliğ edilmediğini, yapılan işlemin usule aykırı olması nedeniyle ortaklıktan çıkarma işleminin tam anlamıyla gerçekleşmediğini, bu nedenle 5 yıllık zaman aşımı süresinin başlamadığını, davacılara miras alacaklarının davalı tarafından ödenmediğini, beyan ederek davacı mirasçıların ortaklık sıfatının devam ettiğinin tespiti ile dava tarihine kadar doğmuş olan alacaklarının tespitine, bu talepleri kabul edilmediği takdirde, fazlaya ilişkin dava ve alacak hakları saklı kalmak kaydıyla alacağın belirli hale gelmesine kadar şimdilik 2,00 TL’lik kısmının ortaklıktan çıkarma sebebi ile doğan bütün kanuni alacakların temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin 07/10/2020 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davacılar tarafından dava konusu edilen taleplerin zaman aşımına uğradığını bu nedenle talebin reddinin gerektiğini, müvekkili … Ekicileri Kooperatifi’nin 1952 yılında o tarihte yürürlükte bulunan 865 Sayılı Ticaret Kanunu uyarınca kurulduğunu ve 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu uyarınca faaliyetlerine halen devam etmekte olan bir çiftçi kooperatifi olduğunu, davacıların murisinin kooperatif ortaklığının ölümle sona erdiğini ve davacılar lehine ortaklığın devam ettiği yönünde hüküm kurulmasının hukuken mümkün olmadığını, kooperatif ana sözleşmesinde ölüm nedeni ile ortaklığın sona ermesi halinde mirasçılara tebliğ zorunluluğunun bulunmadığını, muris hakkında yapılan işlemin teknik anlamda bir ortaklıktan çıkarma işlemi değil ortaklığın ölümle sona erdiğinin tespiti olduğunu, müvekkil kooperatifin ana sözleşmesinde ortaklığın ölümle sona ermesi haline ilişkin olarak mirasçılara tebliğ edilme mecburiyeti bulunmadığını beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… Ekicileri Kooperatifi Başkanlığı’ndan ilgili belgeler, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden ilgili belgeler, Ankara . Asliye ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak tarım kooperatifleri konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmış, Mahkememizce Mali Müşavir bilirkişiden rapor alınmış, raporların taraflara tebliği sağlanmıştır.
Davalı tarafın defter ve belgelerinde inceleme yapan Mali Müşavir Bilirkişi …’in 04/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; Davalı … Ekicileri Kooperatifi’ne ait incelenen ticari defter ve belgelerde … T.C kimlik numaralı …’in 21/11/1953 tarihinde ortak olduğu, 25/06/2003 tarihinde ölüm sebebiyle ortaklığının sona erdiği, Kooperatifte şahsi alacağı olan 1.95 TL dışında varlıklar üzerinde alacağı olmadığı rapor edilmiştir.
Ankara . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasına sunulan SMMM bilirkişisi …’nun 22/06/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre ; Dava tarihi itibariyle ölen ortağın ortaklık hak ve yükümlerinin devam ettiği, Bu hak ve yükümlerin mirasçılar tarafından devam ettirilip ettirilmeyeceğinin bildirilmesine ilişkin ihtarın davacılara gönderilmesinden sonraki üç ay içerisinde ana sözleşmenin 11. Maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiği, Dosya kapsamında davacıların çıkma payı alacağının hesaplanmasına yarayan belge ve kayıtlar bulunmadığı, Bu nedenle davacıların çıkma payı alacağının hesaplanmasının mümkün olmadığını, Davacılar ortaklık haklarını ana sözleşmenin 11. Maddesine göre tasfiye etmek istediklerinde, davacıların talep edebileceği miktar; Ölen ortağın tüm ödemeleri, alacakları ile ayrıldıkları yıl bilançosunda yer alan gelir-gider farkından bir ortağa düşen olumlu veya olumsuz farkın toplamı kadar alacakları olacağını, Bu alacak ayrılınan yıl bilançosunun genel kurulda kabul edildikten itibaren geçecek bir aylık sürenin sonundan itibaren muaccel olacak ve muacceliyet tarihinden itibaren yasal faiz uygulanağını, … kooperatifleri uygulamasındaki … kesintilerinin esasen bir sermeye kesintisi olduğunu, geçmiş yıllar uygulamalarında ortağın ürün bedelinden yapılan kesintilerin ortağın sermaye hesabına kayıt edildiğini, Bu nedenle ölen ortağın ortaklığa kabul sırasında yaptığı ödemenin yegâne ödeme olarak kabul edilmesinin doğru olamayabileceğinin değerlendirildiğini, Murisin ortaklığı süresinde … Fabrikaları A.Ş veya şeker fabrikalarının özelleştirilmesinden sonra murisin ürün teslim ettiği kurum veya kuruluşlardan teslim edilen ürün bedelleri ve bu bedeller üzerinden kesilen … tutarının belirlenmesi, varsa esasen bir sermaye unsuru olan … tutarlarının da davacılar alacağı olarak değerlendirilmesi gerektiği rapor edilmiştir.
Dava, ” Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle Üyelikten Çıkarılma İşleminin İptali ile Üyeliğin Halen Devam Ettiğinin Tespiti” davasıdır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Davacıların murisi olan …’in … ortaklık numarası ile davalı … Ekicileri Kooperatifine 1967 yıllarında 500,00 TL taahhüt ile ortak olduğunu ve taahhüt bedelini ödediğini, muris …’in vefat nedeniyle davalı tarafından ölüm gerekçesi ile 25/06/2003 tarihinde ortaklıktan çıkarıldığını, davalı tarafından ortaklıktan çıkarma kararının davacılara usulüne uygun tebliğ edilmediğini, yapılan işlemin usule aykırı olması nedeniyle ortaklıktan çıkarma işleminin tam anlamıyla gerçekleşmediğini, bu nedenle 5 yıllık zaman aşımı süresinin başlamadığını, davacılara miras alacaklarının davalı tarafından ödenmediğini, beyan ederek davacı mirasçıların ortaklık sıfatının devam ettiğinin tespiti ile dava tarihine kadar doğmuş olan alacaklarının tespitine, bu talepleri kabul edilmediği takdirde, fazlaya ilişkin dava ve alacak hakları saklı kalmak kaydıyla alacağın belirli hale gelmesine kadar şimdilik 2,00 TL’lik kısmının ortaklıktan çıkarma sebebi ile doğan bütün kanuni alacakların temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya incelendiğinde davacıların davalı kooperatif şirketine üye olan murislerinin ölümünden sonra mirasçı sıfatıyla kendilerine hukuka uygun bildirimde bulunmadan murislerine kooperatif üyeliğinden çıkarma işleminin usulsüz olduğu ve iptali için söz konusu davayı açmış oldukları aksi takdirde üyelik hakları sonlandırılmışsa murislerin üyelikten çıkarıldığı tarihe kadar hak etmiş oldukları semereleri talep etmiş oldukları anlaşılarak davacıların terditli bir dava açtıkları görülmüştür. Yapılan incelemelerde ve bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda davacıların iddialarında haklı olduğu zira davacıların murisinin 1997 yılında öldüğü muris ölümünden 2003 yılına kadar davalı kooperatif şirketinin hiçbir işlem yapmadığı, 2003 yılında murisi kooperatif üyeliğinden çıkardıkları anlaşılmakla yapılan işlemlerin usulsüz olduğu, zira murisin ölümünden sonra müteveffanın ortaklıktan çıkarıldığının kooperatifler kanununun ilgili maddesi uyarınca ihbar edilip muris davacılara herhangi bir ödemenin yapılmadığı anlaşılmaktadır, zira ortaklıktan çıkmalarda ortaklara veya davamızdaki gibi ortağın yasal varislerine söz konusu ihraç kararı tebliğ edilir , bu tebliğden sonra ortaklar itiraz için dava açma hakları sak olur, dosya kapsamı incelendiğinde davalı kooperatif şirket herhangi bir üyeliğine son verilmesine ilişkin bir ihbarda bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davalı kooperatifin ortağının ölümünü öğrendikten sonra mirasçılara 3 ay içerisinde herhangi bir bildirimde bulunmadığı bu nedenle halefi yet ilkesi gereğince ölen ortağın ortaklık hak ve yükümlülüklerinin mirasçılara geçeceği yasanın bilinen hükümlerindendir,
Yukarıda açıklanan izahatlerle davacıların murisinden kendilerine miras yoluyla intikal eden ortaklık haklarının devam ettiği bu nedenle murislerin davalı kooperatife halen üye oldukları mahkememizce tespit edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacıların davasının KABULÜ ile; davacıların ortaklığının davalı kooperatifi … Kooperatifine ortaklık sıfatlarının halen devam edip sürdüğünün tespitine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile kalan 26,30 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
3-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.400,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalıdan alınarak Hazineye İrad KAYDINA,
4-Davacılar tarafından yapılan 116,60 TL ilk yargılama harcı, 1.256,50 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.373,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacılar vekili için 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
6-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacılara iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacılara İADESİNE,
Dair ; davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/01/2022

Katip Hakim