Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 28/08/2020 tarihli dilekçesiyle; Davacı ile davalı arasında alım satım ilişkisi olduğu ve davacının farklı tarihlerde davalıya ürün satışı yaptığını, bu satış bedelleri toplamının 62.122,60 TL olduğunu ve satışlara ilişkin davacı tarafından düzenlenen faturaların mevcut olduğunu, davalı tarafın bu faturalara karşılık sadece 4.426,24 TL ödeme yaptığını, davacı defterlerinde kayıtlı bulunan davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ve borçlu tarafından itiraz ve iade edilmemiş faturalardan doğan alacak miktarının 57.695,82 TL olduğunu, davalı hakkında ödenmeyen borç için 10/03/2020 tarihinde icra takibi başlatıldığını, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasındaki icra takibinin davalının 16/06/2020 tarihli itirazı üzerine durduğunu, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, takip konusu alacağın likit fatura alacağı olduğunu ve likit alacağa itiraz eden borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek davanın kabulüne, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile devamına, likit alacağa itiraz eden borçlu aleyhine dava konusu miktarın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin 09/10/2020 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde iddia ettiği hususları kabul etmediklerini, taraflar arasında davaya konu faturalarla ilgili bir alım-satım ilişkisi olmadığını, davaya konu faturalarda teslim edildiği iddia edilen malzemelerin davalı firmaya hiçbir zaman teslim edilmediğini, müvekkilinin ticari defterlerinde davaya konu faturaların yer almadığını, malzemelerin davalı tarafından teslim alındığına dair hiçbir kayıt ve belgenin davalı firma kayıtlarında bulunmadığını, müvekkili şirketin ne davacının gönderdiği faturalardan ne de faturaya konu ürünlerden haberi bulunmadığını, davacının söz konusu ürünleri müvekkili şirketin teslim aldığına dair iddiasını ispat etmesi gerektiğini, taraflar arasında hiçbir zaman dava konusu faturalarda belirtilen ürünlerin satışına dair bir sözleşme yapılmadığını, dava dilekçesindeki söz konusu faturalara karşılık gelen ürünlerin belirtilmesi gerektiğini, dava konusu edilen faturalarda malın veya ürünlerin miktarının, fiyat ve tutarının yazmadığını, söz konusu faturaların VUK 230.maddesi gereğince bir fatura vasfını haiz olmadığını tek taraflı düzenlenen adi bir belge olduğunu beyan ederek davanın reddine, takip konusu meblağın en az %20 si oranında müvekkili lehine kötü niyet tazminata hükmedilmesine, yargılama ücreti ve ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası istenmiş, Konya Selçuk Vergi Dairesi Müdürlüğünden ilgili belgeler, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden ilgili belgeler, Selçuklu Tapu Müdürlüğünden ilgili belgeler, … bankasından ve … bankasından ve Konya . Noterliğinden ıslak imzalı belgeler istenmiş, davalı şirket temsilcisi …’nın mahkememizde imza örnekleri alınmış, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesinden imza incelemesi yaptırılmış, Davalı şirket defterleri ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor ve davacı tarafın defterleri üzerinde Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak inceleme yaptırılmış rapor alınmış, raporların taraflara tebliği sağlanmıştır.
Davalı tarafın defter ve belgelerinde inceleme yapan S.M.M.M. bilirkişi … 03/03/2021 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; defter kayıtları, belge ve beyanlardan anlaşıldığına göre tacir olan taraflar arasında ticari alım satımdan kaynaklanan bir cari hesap ilişkisi olduğu, Davalı tarafın uyuşmazlık dönemi ticari defterlerinin HMK 222. Maddesindeki şartları taşıdığı, Davaya ve takibe konu 27 adet (faturaların davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, Davaya ve takibe konu 27 adet faturaların davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olmaması, Form BA bildirimlerine konu edilmemiş olması, faturalar üzerinde teslim ve kabule ilişkin imza veya paraf bulunmaması, tebliğe ilişkin posta kaydı bulunmaması, faturalara itiraz edildiğine ya da iade edildiğine dair bir belge bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafın söz konusu faturalarla ilgili bilgisi bulunmadığı ya da faturaların kendilerine usulünce tebliğ edilmemiş olduğu, Davalı taraf ticari defter kayıtları ve diğer hususlar dikkate alındığında davacı şirketin davalı şirketten 463,20 TL alacaklı olduğu, Davaya ve takibe konu 27 adet faturaların davalı şirkete usulünce tebliğ edilmiş olduğu veya faturalara dayanak olan irsaliyelerdeki ürünlerin davalı şirkete teslim edilmiş olduğu ispatlanamadığı takdirde itirazın kısmen iptali ile takibin 463,20 TL asıl alacak üzerinden devam etmesi gerektiği rapor edilmiştir.
Davacı tarafın defter ve belgelerinde talimat yoluyla inceleme yaptırılmış, Bakırköy . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasına sunulan S.M.M.M bilirkişisi … 15/03/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı şirketin dava konusu ihtilafı kapsayan 2019 yılı defter bilgileri TTK ve VUK hükümlerine uygun olarak yasal süresi için de E BERAT larının verilmiş olduğu ve kesin delil olma vasfı taşıdığı, Satış Faturalarının açık fatura olarak keşide edilmiş olduğu ve sevk irsaliyeleri ile eşleştiği, sevk için kullanılan kargo fişleri defter kayıtları ile eşleştiği, Bildirim Satım Formlarının satış faturaları ile eşleştiği, Davacı tarafın satış faturalarının bildirimlerinin (BS) yapılmış olduğunun tespit edildiği, Davacı tarafından farklı tarihler de iade faturalarının defter kayıtlarında tespit edildiği, kısmı iade faturalarının icmali 28/10/2019 ve 26/08/2019 tarihin de müşteri faturası iadesi /iptali olarak toplam da 2.392,49 TL olarak tespit edildiği, Davacı tarafın ticari defterine göre ve bu defter kayıtlarını destekleyen satış faturalarının sevk irsaliyeleri, kargo fişleri eşleştiği,19/11/2019 tarihinde cari hesap son bakiye 57.695,82 TL olarak tespit edildiği, Davacı ile davalı arasında cari hesap ilişkisi olduğu ve davacı ticari defter kayıtlarına göre 57.695,82 TL olarak davalı – … Ltd. Şti. den alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi’nin 31/03/2022 tarihli raporuna göre; Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu belgede ” … Kargo Teslim Alan ” bölümünde ve ” … TİC. LTD. ŞTİ. ” kaşe izi üzerinde atılı imzalar ile … ve …’nın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği rapor edilmiştir.
Davanın, İİK.67.maddesine bağlı itirazın iptali davası olduğu görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Davacı ile davalı arasında alım satım ilişkisi olduğu ve davacının farklı tarihlerde davalıya ürün satışı yaptığını, bu satış bedelleri toplamının 62.122,60 TL olduğunu ve satışlara ilişkin davacı tarafından düzenlenen faturaların mevcut olduğunu, davalı tarafın bu faturalara karşılık sadece 4.426,24 TL ödeme yaptığını, davacı defterlerinde kayıtlı bulunan davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ve borçlu tarafından itiraz ve iade edilmemiş faturalardan doğan alacak miktarının 57.695,82 TL olduğunu, davalı hakkında ödenmeyen borç için 10/03/2020 tarihinde icra takibi başlatıldığını, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasındaki icra takibinin davalının 16/06/2020 tarihli itirazı üzerine durduğunu, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, takip konusu alacağın likit fatura alacağı olduğunu ve likit alacağa itiraz eden borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek davanın kabulüne, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile devamına, likit alacağa itiraz eden borçlu aleyhine dava konusu miktarın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmekle davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı görülmektedir.
Dosya incelendiğinde davalı vekilinin müvekkillerinin imzaya tek yetkili oldukları her türlü muamelerini kendileri imzaladıkları davaya konu teslim edildiği iddia edilen fatura ve malları kargoca teslimine ilişkin teslim tutanaklarındaki imzaların müvekkiline ait olmadığı iddiası üzerine dosya imza incelemesi yaptırmak üzere Adli Tıp Kurumuna gönderilerek teslim tutanağındaki imzaların davalı şirket yetkililerine ait olmadığı tespit edilmiştir.
Bununla birlikte mahkememizce taraflar arasında ticari bir ilişkinin olup olmadığına yönelik yapılan bilirkişi incelemelerinde davaya konu 17 adet faturanın her ne kadar davacının defterinde işlenmiş ise de davalı şirketin defterinde işlenmediği gönderilen faturaların bir kısmının ise iade faturası ile iade edildiği , bununla beraber dosya kapsamında her ne kadar davacı tarafın defterinde faturaya ilişkin evrak bulunsa da teslime ait somut delillerin bulunmadığı Yargıtayca yerleşik görüş olarak kabul edilen sadece faturanın kesilmesi veya faturaların karşı tarafa tebliğ edilmesinin malın teslim edilmesine kesin bir karine teşkil etmediği bilindiğinden davacının davalıya dava konusu faturalara ilişkin malları somut olarak teslim edip etmediğine ilişkin dosya kapsamında somut bir delil bulunmamaktadır.
Her ne kadar davacı malı teslim ettiğine ilişkin kargo fişleri dekontlarını delil olarak göstermiş ve imzaların üzerinde bulunan kaşelerin de davalı şirkete ait olduğu ve imzaların şirket yetkililerinin kasıtlı olarak imzalamayarak başkasınca imzalattırdıkları bu nedenle eğer kaşeler de sahte ise kargo şirketleri hakkında işlem yapılmasını talep etmiş ise de söz konusu talepler davamız konusu dışında olduğundan davacının iddiası dikkate alınmamış bununla beraber Borçlar Kanunu ve Medeni Kanunu uyarınca taraflar arasındaki sözleşmenin tam olarak ifasının , edimlerin tam olarak yerine getirildiği yani malın alıcıya teslim edilmesi gerektiği dikkate alındığından ve taraflarında ayrı ayrı tacir olduğu kabul edilerek Ticaret Kanununun ilgili maddeleri gereğince basiretli tacir olma sorumluluğu dikkat ve özen borcu bulunduğundan satıma ilişkin işlemin tam olarak tamamlanmaması veya teslimin tam olarak ispatlanamamış olması davacının iddialarının soyut olması ve iddialarını somut delillerle ispatlayamadığından davacının davasının reddine karar vermekle aynı zamanda davacının açmış olduğu davada herhangi bir kötü niyet ispatlanamadığından davalı vekilince talep edilen kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davacının talep etmiş olduğu icra inkar tazminatının REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 696,83 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafça fazladan yatırıldığı anlaşılan 616,13 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
7-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili için (dava değerinin 57.695,82 TL olduğunun kabulü ile) 8.300,46 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili, davalı vekili ile davalı şirket yetkilileri … ve …’nın yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/05/2022
Katip … Hakim …