Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/283 E. 2022/714 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :
Konya 5. İcra Dairesi :

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ:
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ:
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte bulunan ” İtirazın iptali ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ” Müvekkil banka ile … Tic. Ltd. Şti. arasında 04.04.2018 tarihinde Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmeleri imzalanmıştır. Davalı borçlu … ise ilgili sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. İmzalanan sözleşme gereğince Konya İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parsel B blok … nolu bağımsız bölümde bulunan Mesken niteliğinde taşınmaz müvekkil banka lehine ipotek verilmiştir. Sözleşmeye istinaden kredi kullanılmış ancak sözleşme yükümlülükleri ihlal edilerek borç ödenmemiştir. Bu nedenle, borçlu şirketin ve müteselsil kefil …’in sözleşmede belirtilen adreslerine, Konya . Noterliğinin 04.12.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilmiştir. Ayrıca borçlu şirketin sözleşmedeki adresine Konya . Noterliğinin 22.01.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilmiştir. Müvekkil banka ile davalı borçlu arasında imzalanan sözleşmede yer alan “Kanuni İkametgâh” maddesi uyarınca ihtarname tebliğ yapılmış sayılmıştır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tağhi sayılır. Sözleşme yükümlülükleri yerine getirilmediğinden Konya . İcra Müdürlüğü’nün …-E sayılı dosyası ile borçlu şirket ve ipotek veren müteselsil kefil Samet Güven aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmıştır. Ayrıca takip konusu alacağın rehin tutarı ile karşılanmayacağı belirgin olduğundan tüm alacak için tahsilde tekerrür olamamak kaydıyla ile Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.02.2020 tarih ve … D. İş … -K sayılı İhtiyati Haciz kararı ile birlikte Konya . İcra Müdürlüğü’nün … -E sayılı dosyasıyla borçlu şirket ve müteselsil kefiller aleyhinde genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatılması zorunluluğu hâsıl olmuştur. Buna ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ….04.2001 tarih ve … E … -K sayılı ilamında; “…takip konusu alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının belirgin olması karşısında, tüm alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile haciz yolu ile takip yapılmasında usulsüzlük bulunmamasına, itirazın iptali veya kaldırılması davaları sırasında değerlendirilebilecek alacak hesaplamasının takibin şekline yönelik şikâyetin yargılaması sırasında yapılmasının mümkün bulunmamasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenin Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır…” denilmektedir. Yargıtay .Hukuk Dairesi 30.05.2019 tarih ve … -E … -K sayılı ilamında “..45. maddesi gereğince rehin ile temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı, yalnız rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir. Ancak rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebilir. Öte yandan Hukuk Genel Kurulu’nun ….4.2001 gün ve … E. … K, sayılı kararında “….özellikle takip konusu alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının belirgin olması karşısında, tüm alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile haciz yolu ile takip yapılmasında usulsüzlük bulunmadığı…” da açıklanmıştır. O halde mahkemece, dava konusu aracın pert olduğu gözetilerek Hukuk Genel Kurulu’nun ….4.2001 gün ve … E. … K. sayılı ilamı kapsamında bir değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir…” denilmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 07.06.1995 tarih ve … E … -K sayılı ilamında ise; “Aynı alacak için değişik takip yollarına başvurulmasında Yasal bir engel mevcut değildir. Asıl olan tahsilde tekerrür olmamasının sağlanması olduğuna göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken; önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.” denilmektedir. Takip konusu alacağın rehin tutarı ile karşılanmayacağı belirgindir. İpoteğe konu taşınmaz için 06.04.2018 tarihinde müvekkil bankaya sunulmak üzere … A.Ş. tarafından çevre fiyat araştırması da yapılarak Gayrimenkul Değerleme Raporu hazırlanmıştır. Gayrimenkul Değerlendirme Raporuna göre ilgili meskenin rapor tarihindeki piyasa değeri 265.000-TL’dir. Konya . İcra Müdürlüğü tarafından seçilen bağımsız bilirkişiler marifetiyle hazırlanan 16.03.2020 tarihli kıymet takdiri raporunda taşınmaz değerine etki eden olumlu ve olumsuz tüm unsurlar değerlendirilmiş taşınmaza 310.000-TL kıymet takdir edilmiştir. Ayrıca İİK’nun 45. maddesi asıl borçlular için getirilmiş bir kural olup müteselsil kefiller hakkında uygulanmamaktadır. 6098 sayılı TBK’nın 586. maddesinde ise, “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi taahhüt etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde bulunması gerekir.” denilmektedir. Bu nedenle alacak rehinle teminat altına alınmış olsa bile müteselsil kefil … hakkında haciz yolu ile takip yapılmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Borçlu şirketin sözleşmede belirtilen adresine Konya . Noterliği’nin 22.01.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilmiştir. İhtarname sonuçsuz kaldığından kanunun ilgili maddesinde öngörülen koşullar oluşmuştur. Buna ilişkin Yargıtay .Hukuk Dairesi 01.10.2015 tarih ve … -E … -K sayılı ilamında; “..6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun müteselsil kefalet başlıklı 586.maddesi uyarınca; alacaklı, asıl borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden müteselsil kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Takip dayanağı kredi sözleşmesinin asıl borçlusunun … Ltd. Şti., muteriz borçlu … ‘ın ise kredi sözleşmesinin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduğu belirlenmiştir. İİK.nun 68/b maddesi gereğince; sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur.Yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese (bila tebliğ olsa bile) ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır. Somut olayda, Ankara ….Noterliği nin 04.06.2014 tarihli hesap kat ihtarının, borçlu şirketin kredi sözleşmesindeki adresine gönderildiği görülmüştür. Buna göre ihtarnamenin adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilecektir. Bu durumda takip tarihinden önce alacaklı tarafından asıl borçluya ihtarname gönderildiğine ve ihtar sonuçsuz kaldığına göre, müteselsil kefil olan muteriz borçlu yönünden TBK.nun 586.maddesinde öngörülen takip koşulunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir.” denilmektedir. Usulüne uygun olarak gönderilen ödeme emrini tebliğ alan davalı borçlular 14.07.2020 tarihinde haksız gerekçelerle borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmiş ve takibi durdurmuştur. İcra takibinin durdurulması nedeni ile 20.07.2020 tarihinde dava şartı olan zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuştur. Ancak anlaşma sağlanamaması nedeni ile son tutanak 27.07,2020 tarihinde tanzim edilmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle davalıların haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamı için mahkemenizde işbu davayı açma zarureti hâsıl olmuştur. ” şeklinde dava açılmıştır.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; ” Davacı banka tarafından mükerrer takip yapılmış olup, takip 300.000 tl asıl alacak yönünden iptal edilmiştir. Davacı Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile müvekkiller aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatmıştır. Ancak davacı banka, davacı müvekkillere karşı aynı genel kredi sözleşmesi uyarınca bir de davaya konu edilen Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takip yoluna başvurmuştur. Ancak İİK. M.45/1; “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir. Ancak rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoliyle takip edebilir.” ’hükmünü haiz olup, hükme göre önce rehne başvurma zorunluluğu vardır. Yani alacağı için; hem ipotek tesis edilmiş olan alacaklı takip başlatırken iki yoldan birini seçmekte özgürdür. Ancak bu seçimi sağlayıp ilk takibi başlattıktan sonra ikincisini başlatması yasaya aykırı düşmektedir. Bu husustaki yerleşik Yargıtay içtihatları da bu yöndedir. Nitekim tarafımızca bu hususta Konya . İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile iş bu davaya konu edilen Konya. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı takibin iptali talep edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu müvekkil … İnşaat yönünden şikayetimiz kabul edilmiş ve takibin 300.000 TL asıl alacak yönünden iptaline karar verilmiştir. Karar sureti ektedir . İtirazın iptali davasının ön koşulu geçerli bir takip bulunmasıdır. Bu nedenle geçerli bir takip bulunmadığından ve müvekkil aleyhine hukuka aykırı olarak mükerrer takip yapıldığından davanın reddi gerekmektedir. Davalı Müvekkil … yönünden kefilliğin şartları gerçekleşmemiş olup, ortada geçerli bir kefalet sözleşmesi yoktur. Davaya konu edilen Genel Kredi Sözleşmesine bakıldığında, tüm sözleşmenin ve kefilliklerin tek bir kişi tarafından doldurulduğu açıkça anlaşılmaktadır. Müvekkiller tarafından kefilliklerine ilişkin hiçbir kısım kendi el yazısı ile doldurulmamıştır. Bu nedenle kanunen geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmadığından davalı müvekkil …’in de sözleşmeden herhangi bir sorumluluğu bulunmaktadır. Diğer kefiller Ahmet Güven ve Samet Güven yönünden, icra dosyasından yapılan usulsüz tebligatlar nedeniyle geç haberdar olunup borca itirazımız süresinde yapılmamış sayıldığından, bu davada itirazlarımız ileri sürülememekteyse de kefaletlerine ilişkin tüm itiraz haklarımızı saklı tutuyoruz. Davalı Müvekkil …’in eş rızası alınmamış olup, kefalet sözleşmesi geçersizdir. Davacı bankanın takibe dayanak gösterdiği Genel Kredi Sözleşmesine bakıldığında, kefil olarak görünen müvekkil …’in eşinin muvafakatinin alınmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Ancak kefilliğin geçerli olabilmesi için eş rızasının alınması gerekmektedir. Her ne kadar davacı tarafça mükerrer takip yapılmışsa da, mahkemenizce aksi kanaatte olunması halinde dahi davacı tarafça icra takibi ile haksız taleplerde bulunulmuştur. Yapılan takipte alacak miktarları net bir şekilde gösterilmemiştir. Yine davacı tarafından başlatılan takipte asıl alacak olarak gösterilen kısımda işletilmiş faiz bulunmaktadır. Davacı tarafça hukuka ve sözleşme hükümlerine aykırı olarak faize faiz işletilmiştir. Bu hususların açığa çıkabilmesi için alanında uzman bankacı bilirkişiden rapor aldırılması gerekmektedir. Alınacak rapor neticesinde bankanın haksız olarak talep ettiği miktarlar da ortaya çıkacaktır. Yine davacı tarafça her ne kadar ipoteğe konu taşınmazın değerinin 310.000 TL tespit edildiği ve bunu aşan alacağının olduğu beyan edilmişse de, tarafımızca kıymet takdirine itiraz edilmiştir. İtirazımız Konya . İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile görülmekte olup, taşınmazın gerçek kıymeti belirlenecektir. Davalı müvekkiller, aleyhlerine yapılan ilamsız icra takibine karşı açıklanan nedenlerle haklı olarak itiraz etmiştir. Müvekkillerin haklı itirazına rağmen, kötü niyetle ve haksız olarak açılan bu itirazın iptali davasının reddi ile alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ediyoruz.” şeklinde cevap vermişlerdir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın SMMM bilirkişi …, Hukukçu bilirkişi … ile Bankacı bilirkişi … tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin raporunda özetle; “Dosya içerisinde mevcut ve Davacı Bankadanı temin edilen belgeler T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 17.03.2021 tarihli 2 no’lu celsesinde “Davanın konusu ve kapsamı da dikkate alınarak dosyanın 1 bankacı 1 nitelikli hesap bilirkişisi (sözleşme hukuku uzmanı) 1 mali müşavir alanında uzman bir bilirkişiye tevdii ile tüm deliller ve dosya kapsamı da dikkate alınarak hukuki ve denetime elverişli bir rapor düzenlenmesinin istenilmesine” kararı doğrultusunda incelenmiş olup, Davacı Banka tarafından Davalılar … Ltd.Şti ve …’ e keşide edilmiş 3 ayrı kat ihtarnamesinin mevcut olduğu ve kat ihtarnamelerinin Davalılara tebliğ edilemediği, Borçlu … Ltd. Şti. açısından Sözleşme hükümlerine göre temerrüt oluştuğu, kefilin temerrütünün oluşabilmesi için kat ihtarnamesi tebliğinin şart olması nedeniyle Davalı Müteselsil Kefil açısından temerrüt oluşmadığı, TBK 484 maddesi gereği davalı …’in şirket ortağı olması nedeniyle eş rızasının aranmasının gerek olmadığı, 04.12.2019 tarihli … yevmiye no’lu kat ihtarnamesinin geçerli kabul edilmesi durumunda Davacı Bankanın takip tarihi olan 17.02.2020 itibariyle Davalı … Ltd. Şti.’den alacaklı olduğu toplam tutarın 480.126,37 TL, Davalı …’den alacaklı olduğu toplam tutarın 456.784,00 TL olduğu, 30.12.2019 tarihli … yevmiye no’lu kat ihtarnamesinin geçerli kabul edilmesi durumunda Davacı Bankanın takip tarihi olan 17.02.2020 itibariyle Davalı … Ltd. Şti.’den alacaklı olduğu toplam tutarın 470.837,15 TL, Davalı …’den alacaklı olduğu toplam tutarın 457.244,46,00 TL olduğu 22.01.2020 tarihli … yevmiye no’lu kat ihtarnamesinin geçerli kabul edilmesi durumunda Davacı Bankanın takip tarihi olan 17.02.2020 itibariyle Davalı … Ltd. Şti.’den alacaklı olduğu toplam tutarın 462.681,53 TL, Davalı …’den alacaklı olduğu toplam tutarın 457.244,46,00 TL olduğu tespitleriyle” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Aynı bilirkişi heyeti ek raporunda; “Davacı Banka tarafından Davalılar … Ltd.Şti ve …’ e keşide edilmiş 3 ayrı kat ihtarnamesinin mevcut olduğu ve kat ihtarnamelerinin Davalılara tebliğ edilemediği, Borçlu … Ltd. Şti. açısından Sözleşme hükümlerine göre temerrüt oluştuğu, kefilin temerrüdünün oluşabilmesi için kat ihtarnamesi tebliğinin şart olması nedeniyle Davalı Müteselsil Kefil açısından temerrüt oluşmadığı, 04.12.2015 tarihli … yevmiye no’lu kat ihtarnamesinin geçerli kabul edilmesi durumunda davacı Bankanın takip tarihi olan 17.02.2020 itibariyle Davalı … Ltd. Şti.’den alacaklı olduğu toplam tutarın 141.538,87 TL, Davalı …’den alacaklı olduğu toplam tutarın 456.784,00TL olduğu, 30.12.2019 tarihli … yevmiye no’lu kat ihtarnamesinin geçerli kabul edilmesi durumunda davacı bankanın takip tarihi olan 17.02.2020 Itibariyle Davalı … Ltd. Şti.’den alacaklı olduğu toplam tutarın 154.089,65 TL, Davalı …’den alacaklı olduğu toplam tutarın 457.244,46,00 TL olduğu, 22.01.2020 tarihli … yevmiye no’lu kat ihtarnamesinin geçerli kabul edilmesi durumunda davacı Bankanın takip tarihi olan 17.02.2020 itibariyle Davalı … Ltd. Şti.’den alacaklı olduğu toplam tutarın 151.445,53 TL, Davalı …’den alacaklı olduğu toplam tutarın 457.244,46,00TL olduğu,” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Aynı bilirkişi heyeti 2. Ek raporunda”taraf vekillerinin itirazları ve mahkemeniz dosyasına sunulan yeni beyanlar nazara alınarak, mahkemeniz dosyasına sunulan 28.03.2022 tarihli 1.ek rapordaki tespitlerimiz aynen geçerlidir.” demişlerdir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalılar aleyhine Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davası açmış, davalılar vekili yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi ibraz etmiştir.
Mahkememiz dosyasına ibraz edilen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda; Davacı Banka tarafından Davalılar … Ltd.Şti ve …’ e keşide edilmiş 3 ayrı kat ihtarnamesinin mevcut olduğu ve kat ihtarnamelerinin Davalılara tebliğ edilemediği, Borçlu … Ltd. Şti. açısından Sözleşme hükümlerine göre temerrüt oluştuğu, kefilin temerrüdünün oluşabilmesi için kat ihtarnamesi tebliğinin şart olması nedeniyle Davalı Müteselsil Kefil açısından temerrüt oluşmadığı, 04.12.2015 tarihli … yevmiye no’lu kat ihtarnamesinin geçerli kabul edilmesi durumunda davacı Bankanın takip tarihi olan 17.02.2020 itibariyle Davalı … Ltd. Şti.’den alacaklı olduğu toplam tutarın 141.538,87 TL, Davalı …’den alacaklı olduğu toplam tutarın 456.784,00TL olduğu, 30.12.2019 tarihli … yevmiye no’lu kat ihtarnamesinin geçerli kabul edilmesi durumunda davacı bankanın takip tarihi olan 17.02.2020 Itibariyle Davalı … Ltd. Şti.’den alacaklı olduğu toplam tutarın 154.089,65 TL, Davalı …’den alacaklı olduğu toplam tutarın 457.244,46,00 TL olduğu, 22.01.2020 tarihli … yevmiye no’lu kat ihtarnamesinin geçerli kabul edilmesi durumunda davacı Bankanın takip tarihi olan 17.02.2020 itibariyle Davalı … Ltd. Şti.’den alacaklı olduğu toplam tutarın 151.445,53 TL, Davalı …’den alacaklı olduğu toplam tutarın 457.244,46,00TL olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Konu ile alakalı olarak İİK 45. Maddesinde” Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoliyle takip edebilir.” hükmünün bulunduğu görülmüştür. ” hükmü bulunmaktadır.
Ayrıca İİK 68/b maddesinde ise” Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. (Değişik son cümle: 17/7/2003-4949/… md.) Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi hâlinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi hâlinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır. Süresi içinde gönderilen hesap özetinin muhtevasına, alındığından itibaren bir ay içinde itiraz etmeyen krediyi kullanan taraf, hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir.
(1) Kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri ile ihtarnameler ve krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzlar bu Kanunun 68 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgelerden sayılırlar. Krediyi kullanan taraf, itiraz etmediği hesap özetinin dayandığı belgelerde kendisine izafe edilen imzayı kabul etmiş sayılır. Bu hüküm bu Kanunun 150/a maddesinin söz konusu olduğu hallerde de aynen uygulanır. (Ek fıkra: 17/7/2003-4949/… md.) Krediyi kullanan tarafın kredi hesabının kesilmesine veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarname içeriğine itiraz etmiş olması, kredi hesabının kesilmesi ve borcun ödenmesine ilişkin ihtarnameden önce tebliğ edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşmiş bulunan faiz tahakkuk dönemlerine ilişkin hesap özetlerinin muhtevasına itiraz edilmemiş olmasının sonuçlarını ortadan kaldırmaz. Bu durumda, önceki dönemlere ilişkin kesinleşmiş hesap özetleri hakkında ikinci fıkra hükümleri uygulanır.
” hükümleri bulunmaktadır.
Somut olayımızda; davalılardan … Ltd. Şti. Asıl borçlu olduğu, davalı … vekili bila tarihli beyan dilekçesinde tek borç için, ancak birden fazla adres bildirdiğinden ve davalılar herhangi bir hak kaybına uğramaması için bütün adreslere ihtarname gönderildiği şeklinde beyanı karşısında en güncel kat ihtarı mahkememizce kabul edilip değerlendirme yapılmıştır.
Davalı … Ltd. Şti yönünden 300.000 TL lik meblağ iptal edildiğinden bu hususa dikkat edilerek hüküm kurulmuştur.
Davalı …’e kat ihtarı tebliğ edilmediğinden, temerrüt oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davalı … asıl borçlu şirketin ortağı olduğundan, eş rızası aranamayacağından bu yöndeki savunmaya itibar edilmemiştir.
Krediden kaynaklı bir alacak olduğundan genel kredi alacak likittir, icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Ayrıca davalı yan kötüniyeti ispat edemediğinden kötüniyez tazminatına hükmedilmeyerek ve Yüksek Yargıtay . H.D’nin 24/03/2015 tarih, …; … ve . H.D’nin 10/03/2014 tarih, … sayılı ilamları da dikkate alındığında ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile; davacının Konya .İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyası nedeniyle davalılar … Ticaret Limited Şirketi ve … aleyline açtığı itirazın iptali davası nedeniyle; itirazın iptali ile davalılar …’den 443.843,22 TL asıl alacak, 532,61 TL BSMV, 2.216,39 TL diğer masraf alacağı olmak üzere toplam 457.244,46 tl ( davalı … Ticaret Limited Şirketi için 143.843,22 TL asıl alacak, 2.445,33 TL akdi faiz, 122,27 TL BSMV, 2.685,07 TL temerrüt faizi, BSMV 134,25 TL, 2.216,39 TL diğer masraf alacağı olmak üzere) toplam 151.446,53 TL den sorumlu olmak kaydı ile) üzerinden takip tarihinden itibaren değişen oranlarda temerrüt faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmedilen 457.244,46 TL nin %20’si olan 91.448,89 TL icra inkar tazminatının davalı …’den ( … Ticaret Limited Şirketi ‘nin miktarın 30.289,30 TL sinden sorumlu olmak kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalıların kötüniyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
2-Davacının Konya .İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyası nedeniyle davalılar … Ticaret Limited Şirketi ve … aleyline açtığı itirazın iptali davası nedeniyle; İTİRAZIN İPTALİ İLE davalılar …’den 443.843,22 TL asıl alacak, 532,61 TL BSMV, 2.216,39 TL diğer masraf alacağı olmak üzere TOPLAM 457.244,46 TL ( davalı … Ticaret Limited Şirketi için 143.843,22 TL asıl alacak, 2.445,33 TL akdi faiz, 122,27 TL BSMV, 2.685,07 TL temerrüt faizi, BSMV 134,25 TL, 2.216,39 TL diğer masraf alacağı olmak üzere) toplam 151.446,53 TL den sorumlu olmak kaydı ile) üzerinden takip tarihinden itibaren değişen oranlarda temerrüt faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3- Hükmedilen 457.244,46 TL nin %20’si olan 91.448,89 TL icra inkar tazminatının davalı …’den ( … Ticaret Limited Şirketi ‘nin miktarın 30.289,30 TL sinden sorumlu olmak kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalıların kötüniyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 31.234,36 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.548,08 TL nin mahsubu ile eksik 25.686,28 TL (…’in tamamından, … Ticaret Limited Şirketi’nin ise 8.476,00 TL sinden sorumlu olmak kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
6- Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 5.610,28 TL ilk yargılama harcının …’in tamamından, … Ticaret Limited Şirketi’nin ise 1.851,00 TL sinden sorumlu olmak kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7- Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 3.162,50 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre hesaplanan 3.099,00 TL sinin davalılardan (davalı … Ticaret Limited Şirketi’nin sadece 1.022,67 TL sinden sorumlu olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8- Davalıların yaptığı yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
9- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 67.014,22 TL vekalet ücretinin davalılardan ( davalı … Ticaret Limited Şirketi’nin sadece 22.114,69 TL sinden sorumlu olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
10- Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 9.029,26 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’e VERİLMESİNE,
11- Davalı … Ticaret Limited Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 47.075,81 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Ticaret Limited Şirketi’ne VERİLMESİNE,
12- Davacı tarafından dava başında depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
13-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu …/A-13.maddesi gereğince 1.294,43 TL sinin davalılardan (davalı … Ticaret Limited Şirketi’nin sadece 427,16 TL sinden sorumlu olması kaydıyla) geri kalanının ise davacıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2022

Katip Hakim

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.