Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/281 E. 2021/438 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2
3-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
3-
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN:
VEKİLİ :
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine açılan “Maddi ve Manevi Tazminat” davasına mahkememizce 31/10/2017 tarih ve …esas …karar sayılı ilamı ile kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, davacı taraf ile davalı … şirketi …’nin istinaf incelemesi talepleri neticesinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 02/07/2020 tarih ve …esas …karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek, dosya mahkememize iade edilmekle yukarıdaki esas sıra numarasına kaydı yapılarak davanın yapılıp bitirilen açık yargılama sonucunda;
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin 04.11.2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 27.07.2015 tarihinde davalı …’in sevk ve idaresindeki …plakalı öğrenci servis aracı ile seyir halinde iken açık olan arka kapısıyla müvekkili …’un sevk ve idaresindeki üç tekerlekli tescilsiz ve plakasız aracına çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda müvekkili …ve oğlu …yaralandığını, …yanında bulunan 8 aylık hamile eşi …’un vefat ettiğini ve …’nun da kaza neticesinde annesinin ölmesi nedeniyle mecburi olarak dünyaya geldiğini, küçük …’nun kaza anı ve doğum arasında geçen sürede oksijensiz kalması nedeniyle ciddi bir şekilde zarara uğradığını, doktorlar tarafından …’nun normal bir çocuk ve yetişkin olamayacağının ifade edildiğini, …kaza sonucunda kemiğinin kırıldığını ve ameliyat olduğunu, tedavisinin uzun süre devam ettiğini, ruhi olarak ciddi sıkıntılar çektiğini, müvekkili …hem eşini kaybettiğini hem de dört çocuğuna hem annelim hem babalık yapmak zorunda kaldığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkilleri …için 200.000,00 TL, … için 100.000,00 TL, …için 80.000,00 TL, …için 60.000,00 TL ve …için 60.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, her bir müvekkili için ise 1.000,00’er TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekilinin 16.03.2016 tarihli dilekçesi ile; Davalı … şirketi ile müvekkillerinin desteği olan …’un vefatı nedeniyle talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin sulh sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye istinaden davalı … şirketi tarafından 15.03.2016 tarihinde müvekkillerine 169.800,00 TL ödeme yapıldığını, ayrıca bu talebe ilişkin vekalet ücretinin de davalı tarafından ödendiğini, sözleşmeye göre sadece müvekkillerinin desteği …’un vefatı nedeniyle talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatı talebinden feragat ettiklerini, diğer taleplerinin baki kaldığını talep ve beyan etmiştir.
Davacılar vekilinin 29.06.2016 tarihli dilekçesi ile; Davacı … için dava dilekçesinde belirttiği 1.000,00 TL’lik maddi tazminat talebini 1.437,00 TL olarak, … ile ilgili dava dilekçesinde belirttiği 1.000,00 TL’lik maddi tazminat talebini 181.999,65 TL olarak, …ile ilgili dava dilekçesinde belirttiği 1.000,00 maddi tazminat talebini 3.969,89 TL olarak arttırmış ve tamamlama harcını mahkememiz veznesine yatırmıştır.
Mahkememizce davacı tarafın dava dilekçesinde davacılardan …, … ve …için 1.000,00’er TL maddi tazminat talep ettiği, bunun ne kadarının destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olduğu ve ayrıca bütün davacılar için istediği manevi tazminatın her vakıa için ne kadar manevi tazminat talebi bulunduğu konusunda ek açıklama alınmış,
Davacılar vekili 26.08.2016 tarihli dilekçesi ile;
– Davacı … için istenen 200.000,00 TL manevi tazminatın 140.000,00 TL’sinin eşinin vefatı, 50.000,00 TL’sinin kızı …’nun erken doğma, sakat kalma ve annesiz büyüme sebebine, 5.000,00 TL’sinin oğlu …yaralanması ve 5.000,00 TL’sinin de kendisinin yaralanması sebebi ile,
– … için istenen 100.000,00 TL manevi tazminatın 80.000,00 TL’sinin annesinin vefatı, 20.000,00 TL’sinin kendisinin erken doğması ve sakat kalması sebebi ile,
– …için istenen 80.000,00 TL manevi tazminatın 60.000,00 TL’sinin annesinin vefatı, 10.000,00 TL’sinin kendisinin yaralanması sebebi ile,
– …için istenen 60.000,00 TL’nin 50.000,00 TL’sinin annesinin ölümü, 5.000,00 TL’sinin kardeşi …ve 5.000,00 TL’sinin kardeşi …’nun yaralanması sebebi ile,
– …için istenen 60.000,00 TL’nin 50.000,00 TL’sinin annesinin ölümü, 5.000,00 TL’sinin kardeşi …ve 5.000,00 TL’sinin kardeşi …’nun yaralanması sebebi ile tazminat talebinin bulunduğunu bildirmiştir.
Davacılar vekili 24.07.2017 tarihli dilekçesi ile; Dava açarken davacılar …, … ve …için istediği 1.000,00’er TL maddi tazminatın 50,00’şer TL’sinin destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile ilgili olduğunu beyan etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; …plakalı aracın kaza tarihinde müvekkili şirket tarafından sigorta örtüsü altında bulunduğunu, kazaya karışan araçların kusur oranı ve müterafik kusur durumlarının tespit edilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesini, davacı … ve …’nun tedavi giderleri, bakıcı giderleri ve geçici iş göremezliğe ilişkin taleplerinin 25.02.2011 tarihli 6111 sayılı yasa gereğince müvekkili şirket tarafından karşılanmasının mümkün olmadığını belirterek müvekkili aleyhine açılan davanın reddini talep ve beyan etmiştir.
Davalı …. ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …’e izafe olunan kusur oranını kabul etmediklerini, davacı …’ün ağır kusurlu olduğunu, müvekkillerinin kaza nedeni ile çok üzüntülü olduklarını, davacılara maddi ve manevi yönden yardıma hazır olduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Tarafların bildirmiş oldukları delilleri ilgili yerlerden dosyamız içerisine celbedilmiş, davacılar ile davalı …’in sosyal ve ekonomik durum araştırması yaptırtılmış, sigorta poliçesi sureti, araç kaydı, davacıların tedavi evrakları, Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosyası, sulh sözleşmesi dosyamız içerisine celbedilmiş ve dosyamızda bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Dosyamız içerisine celbedilen Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosyasının incelemesinde; mağdurun …, müştekinin …, sanığın …, isnat edilen suçun taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma olduğu, yargılamasının devam ettiği, keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda; …plakalı araç sürücüsü …’in birinci derecede, üç tekerlekli motosiklet sürücüsü …ikinci derecede kusurlu olduğunun bildirildiği, Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinden alınan 15.02.2016 tarih …sayılı raporda; …’in asli, …’un tali kusurlu olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce kazaya karışan …plakalı aracın sigorta poliçesi ve trafik kaydı celp edilerek incelenmiş, kaza tarihi itibariyle aracın …. adına kayıtlı olduğu ve …poliçe numarası ile 12.09.2014 – 12.09.2015 tarihleri arasında davalı … şirketi tarafından sigorta örtüsü altına alındığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce ön inceleme aşamasında toplanan deliller ön inceleme duruşması icra edilmek suretiyle değerlendirildiğinde; taraflar arasında 27.07.2015 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda davacıların miras bırakanı …’un vefat ettiği, davacılar …ve …yaralandıkları konularında ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın meydana gelen kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranları, zarar miktarı ile davalı … şirketinin geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinden sorumlu olup olmadığı konularında olduğu tespit edilmiştir.
Tespit edilen ihtilaflı hususların çözümlenmesi amacıyla dosyamız hekim, kusur ve tazminat konularında uzman bilirkişilere verilerek raporlar alınmıştır.
Hekim bilirkişi tarafından tanzim edilen 23.01.2017 tarihli raporda; davacı …’ün yaralanmasının kalıcı sakatlık niteliğinde olmadığı, 6111 sayılı kanun kapsamında tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığı, fatura edilemeyen tedavi giderlerinin 300,00 TL olduğu, iyileşme süresinin 15 gün’ü bulacağı ve bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiğinin bildirildiği,
Davacı …’in yaralanmasının kalıcı sakatlık niteliğinde olmadığı, 6111 sayılı kanun kapsamında tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığı, fatura edilemeyen tedavi giderlerinin 1.000,00 TL olduğu, iyileşme süresinin 1,5’ay’ı bulacağı ve bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiğinin bildirildiği,
Mağdur …’da %15.2 oranında kalıcı sakatlık meydana geldiği, şahsın 6 yaşına girince çocuk psikiyatrisi tarafından zeka seviyesi tespiti yapılarak sonucun tekrar değerlendirilmesinin uygun olduğu, 6111 sayılı kanun kapsamında tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığı, fatura edilemeyen tedavi giderlerinin 10.000,00 TL olduğu, iyileşme süresinin 18 ayı bulacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Kusur oranının belirlenmesi amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan 30.05.2016 tarih 4281 sayılı raporda; müteveffa …’un ölümünden dolayı …’in %80, …’un %10, …’un %10, davacı …’un yaralanmasından dolayı davalı …’in %100, davacı …’un yaralanmasından dolayı davalı …’in %90, davacı …’un ebeveynlerinin ise %10 oranında kusurlu olduklarının bildirildiği anlaşılmıştır.
Tazminat konusunda tanzim edilen 14.06.2017 tarihli raporda; meydana gelen kazadan dolayı davacı …’un geçici iş göremezlikten dolayı 500,25 TL, tedavi ve bakım giderlerinden dolayı 936,75 TL olmak üzere toplamda 1.437,00 TL maddi tazminat alacağının bulunduğu,
Davacı …’un geçici iş göremezlikten dolayı 1.350,67 TL, tedavi ve bakım giderlerinden dolayı 2.619,22 TL olmak üzere toplamda 3.969,89 TL maddi tazminat alacağının bulunduğu,
Davacı …’un geçici iş göremezlikten dolayı 19.779,97 TL, iş gücü kaybı nedeniyle 127.115,41 TL, tedavi ve bakım giderlerinden dolayı 35.104,27 TL olmak üzere toplamda 181.999,65 TL maddi tazminat alacağının bulunduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 31/10/2017 tarih ve …Esas …Karar sayılı kararı kaldırılmasına karar verilerek, dosyamızın mahkememize iade edildiği, iade edilen dava dosyasının mahkememizin …Esas sıra numarasına kaydı yapılarak, taraflara duruşma günü ve saatini bildirir meşruhatlı davetiyeler tebliğ edilmiş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 02.07.2020 tarih ve …esas …karar sayılı ilamı doğrultusunda eksiklikler giderilmiştir.
Davacıların ..Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevki yapılarak; Kaza tarihinde geçerli olan Maluliyet İşlemleri Yönetmeliğine göre maluliyetlerine yönelik üçlü bilirkişiden oluşan heyetten rapor düzenlenmesi istenilmiş;
-Davacı … yönünden; Adli Tıp A.B.D.Prof.Dr…., Adli Tıp A.B.D.Arş.Gör…., Adli Tıp A.B.D.Arş.Gör….tarafından düzenlenen 27.11.2020 tarih ve …no’lu heyet raporunda; mağdur davacı …’un 27.07.2015 tarihinde trafik kazası geçirdiği, kaza neticesinde vücudunda muhtelif sayı ve ebatta yumuşak doku yaralanması meydana geldiği, pansuman yapılarak konservatif tedavi edildiği, yaralanmasının araz bırakmadan iyileştiği, şahsın mevcut arızasının; 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yayımlanan “Çalışma Gücü ve Maslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre; Kalıcı Sakatlık (Sürekli İş Göremezlik) niteliğinde olmadığı, yumuşak doku yaralanması arızasının emsallerine göre iyileşme süresinin 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceğinin, kişinin bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceğini, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilebileceğinin bildirildiği görülmüştür.
-Davacı … yönünden; Adli Tıp A.B.D. Prof. Dr. …, Fiziksel Tıp ve Reh. A.B.D. Prof. Dr. Funda Levendoğlu, Fiziksel Tıp ve Reh. A.B.D. Doç. Dr. …tarafından düzenlenen 30.11.2020 tarih ve 29306 no’lu heyet raporunda; mağdur davacı …’un 27.07.2015 tarihinde trafik kazası geçirdiği, kaza neticesinde sol ayak bileğinde burkulma, sol omzunda kırık meydana geldiği, kısa bacak atel yapıldığı, kola bandaja uygulanarak konservatif tedavi uygulandığı, bilateral omuz eklemi hareketlerinin normal sınırlarda olduğu, sol klavikula kırığında kaynamanın yeterli olduğu, şahsın arızasının; 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre; kalıcı sakatlık (sürekli iş göremezlik)niteliğinde olmadığı, Klavikula kırığı arızasının emsallerine göre iyileşme süresinin 1.5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceğini, kişinin bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceğini, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilebileceğinin bildirildiği görülmüştür.
-Davacı … yönünden; Adli Tıp A.B.D. Prof. Dr. …, Fiziksel Tıp ve Reh. A.B.D. Doç. Dr. …ve Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Has. Dr. Öğr. Üyesi …tarafından düzenlenen 27.11.2020 tarih ve …no’lu heyet raporunda; 27.07.2015 tarihinde annesinin trafik kazası geçirdiği, kaza sırasında anne karnında olduğu, kaza neticesinde 32 haftalık olarak doğduğu, doğumunun zorlu olduğu, doğduğunda 5-10 dk oksijensiz kaldığı, kalp ve akciğerlerinde problem olduğunun söylendiği, doğumdan sonra yoğun bakımda kaldığı, şu an gelişiminde herhangi bir sıkıntı olmadığı, anaokuluna gittiği babası tarafından beyan edilen küçüğün kilosu 31.5 cm ( >97 persantil), boyu 130 cm ( >97 persantil) olduğu, bilateral el parmak abdüktörleri 4+/5, diğer alt ve üst ekstremite kas güçleri 5/5 olduğu, uygulanan gelişim testinde zihinsel gelişiminin yaşıtlarıyla uyumlu olup normal zihinsel gelişim derecesinde olduğu anlaşılan şahsın yaralanmasının; 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayhı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre; kalıcı sakatlık (sürekli iş göremezlik) niteliğinde olmadığı, annesinin yaralanması nedeniyle 32 haftalık iken doğumu gerçekleşen ve bu nedenle yoğun bakım tedavisi görmek zorunda kalan kişinin iyileşme süresinin 3 (üç) aya kadar uzayabileceğini, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilebileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının hekim bilirkişisine tevdi edilerek; Davacıların tedavi giderlerine (kalem kalem ayrıntılı) yönelik rapor düzenlenmesinin istenildiği, Adli Tıp Uzmanı bilirkişi …tarafından tanzim edilen 08/04/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda;
-Davacı …oğlu …doğumlu … yönünden; 27/07/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yumuşak doku travmasına neden olan yaralanmasının; Yumuşak doku travmasına neden olan arızalarının iyileşme süresinin 15 (on beş) güne kadar uzayabileceği, bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirici işte çalışamayacağı, bu sürenin geçici işgöremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, fatura edilmeyen ve belgeye bağlanamayan kaçınılmaz tedavi masraflarının bulunacağı, bu harcamaların SGK ödeme kapsamı dışında olduğu, kişide tespit edilen yaralanmanın ağırlık ölçüsü, iyileşme süresi, bir bütün halinde düşünüldüğünde, bu tür giderlerin günümüz koşullarında 700,00 (yediyüz) TL olarak değerlendirildiği, bu giderin SGK tarafından karşılanmayacağı, giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağının bildirildiği görülmüştür.
-Davacı … oğlu …doğumlu … yönünden; 27/07/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sol klavikula nondeplase kırığına neden olan yaralanmasının; Sol klavikula kırığına neden olan arızalarının iyileşme süresinin 1,5 (bir buçuk) aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirici işte çalışamayacağı, bu sürenin geçici işgöremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, fatura edilmeyen ve belgeye bağlanamayan kaçınılmaz tedavi masraflarının bulunacağı, bu harcamaların SGK ödeme kapsamı dışında olduğu, kişide tespit edilen yaralanmanın ağırlık ölçüsü, iyileşme süresi, bir bütün halinde düşünüldüğünde bu tür giderlerin günümüz koşullarında 2.000,00 (ikibin) TL olarak değerlendirildiği, bu giderin SGK tarafından karşılanmayacağı, giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağının bildirildiği görülmüştür.
-Davacı … kızı …doğumlu … yönünden; 27.07.2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı hipoksik iskemik bulgular tespit edilen ve 27.07.2015 tarihinde çekilen beyin Difüzyon MR’ında her iki lateral ventrikül içinde bilateral globus pallidus düzeyinde ve serebellumda çok sayıda hemoroji ile uyumlu nodüler sinyal değişiklikleri saptanan yaralanmasının; 23.07.2017 tarihli bilirkişi raporunda iyileşme süresinin 18 aya kadar uzayabileceği, 27.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda ise iyileşme süresinin 3 ay olduğunun belirtildiği. 32 haftalık bebeğin travmadan yaklaşık bir yıl sonra yapılan değerlendirmesinde herhangi bir sekel tarif edilmediği, bebeğin iyileşmiş olduğunun anlaşıldığının, 20.11.2020 tarihinde yapılan değerlendirmesinde, herhangi bir patoloji tarif edilmediği görülmekle, hipoksik iskemiye ve her iki lateral ventrikül içinde bilateral globus pallidus düzeyinde ve serebellumda çok sayıda hemorojiye neden olan yaralanması, çocuğun prematür doğması, yoğun bakım ihtiyacı göstermesi ve merkezi sinir sistemini etkileyen bir yaranma olması gibi yaralanma ağırlık ölçüsünü arttıran nedenler ile daha önce bilirkişiler tarafından belirtilen iyileşme süreleri de dikkate alındığında, fatura edilmeyen ve belgeye bağlanamayan kaçınılmaz tedavi masraflarının bulunacağı, bu harcamaların SGK ödeme kapsamı dışında olduğu, bebekte tespit edilen yaralanmanın ağırlık ölçüsü, iyileşme süresi, bir bütün halinde düşünüldüğünde, bu tür giderlerin günümüz koşullarında 10.000,00 (onbin) TL olarak değerlendirildiği, bu giderin SGK tarafından karşılanmayacağı, giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının aktüerya bilirkişisi …tevdi edilerek rapor düzenlenmesinin istenildiği, aktüerya bilirkişisi Av.Arb….tarafından tanzim edilen 17.05.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda;
-Davacı … yönünden; geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 750,41 TL, sürekli iş göremezlik devresinde uğradığı maddi zararının bulunmadığı, iyileşme süresinde bakıcı giderinden doğan maddi zararının hesaplanamadığını, kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının 700,00 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
-Davacı … yönünden; geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 1.350,73 TL, sürekli iş göremezlik devresinde uğradığı maddi zararının bulunmadığı, iyileşme süresinde bakıcı giderinden doğan maddi zararının hesaplanamadığı, kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının 1.800,00 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
-Davacı … yönünden; geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 2.701,46 TL, sürekli iş göremezlik devresinde uğradığı maddi zararının bulunmadığı, iyileşme süresinde bakıca giderinden doğan maddi zararının hesaplanamadığı, kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının 9.000,00 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının 08.06.2021 tarihli duruşmasının 1 no’lu ara kararı ile; Dosyamızın …Görev Yapan Adli Tıp Uzmanı Bilirkişiye tevdi ile; Tüm dosya kapsamı irdelenmek suretiyle davacının iyileşme süresinde bakıcıya ihtiyaç duyup duymayacağı, duyacak ise süresinin belirlenmesinin istenilmesine karar verildiği, ara karar gereğince dosyamızın Adli Tıp Uzmanı bilirkişi Uzm.Dr….tarafından düzenlenen 28.06.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda;
-Davacı …oğlu …doğumlu … yönünden; 27.07.2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yumuşak doku travmasına neden olan yaralanmasının; Yumuşak doku travmasına neden olan arızalarının iyileşme süresinin 15 (onbeş) güne kadar uzayabileceği, bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirici işte çalışamayacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, iyileşme süresi boyunca bakıcıya ihtiyacı bulunmadığı, fatura edilmeyen ve belgeye bağlanamayan kaçınılmaz tedavi masraflarının bulunacağı, bu harcamaların SGK ödeme kapsamı dışında olduğu, kişide tespit edilen yaralanmanın ağırlık ölçüsü, iyileşme süresi, bir bütün halinde düşünüldüğünde bu tür giderlerin günümüz koşullarında 700,00 TL olarak değerlendirildiği bu giderin SGK tarafından karşılanmayacağı giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağının bildirildiği görülmüştür.
-Davacı … oğlu …doğumlu … yönünden; 27.07.2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sol klavikula nondeplase kırığına neden olan yaralanmasının; Sol klavikula kırığına neden olan arızalarının iyileşme süresinin 1,5 (bir buçuk) aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirici işte çalışamayacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, iyileşme süresi boyunca bakıcıya ihtiyacı bulunmadığı, fatura edilmeyen ve belgeye bağlanamayan kaçınılmaz tedavi masraflarının bulunacağı, bu harcamaların SGK ödeme kapsamı dışında olduğu, kişide tespit edilen yaralanmanın ağırlık ölçüsü, iyileşme süresi, bir bütün halinde düşünüldüğünde bu tür giderlerin günümüz koşullarında 2.000,00 TL olarak değerlendirildiği bu giderin SGK tarafından karşılanmayacağı giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağının bildirildiği görülmüştür.
-Davacı … Kızı …doğumlu … yönünden; 27.07.2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı hipoksik iskemik bulgular tespit edilen ve 27.07.2015 tarihinde çekilen beyin Difüzyon MR’ında her iki lateral ventrikül içinde bilateral globus pallidus düzeyinde ve serebellumda çok sayıda hemoroji ile uyumlu nodüler sinyal değişiklikleri saptanan yaralanmasının; 23.07.2017 tarihli bilirkişi raporunda iyileşme süresinin 18 aya kadar uzayabileceği, 27.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda ise iyileşme süresinin 3 ay olduğunun belirtildiği, 32 haftalık bebeğin travmadan yaklaşık bir yıl sonra yapılan değerlendirmesinde herhangi bir sekel tarif edilmediği, bebeğin iyileşmiş olduğunun anlaşıldığı, 20.11.2020 tarihinde yapılan değerlendirmesinde, herhangi bir patoloji tarif edilmediği görülmekle, hipoksik iskemiye ve her iki lateral ventrikül içinde bilateral globus pallidus düzeyinde ve serebellumda çok sayıda hemorojiye neden olan yaralanması, çocuğun prematür doğması, yoğun bakım ihtiyacı göstermesi ve merkezi sinir sistemini etkileyen bir yaranma olması gibi yaralanma ağırlık ölçüsünü arttıran nedenler ile daha önce bilirkişiler tarafından belirtilen iyileşme süreleri de dikkate alındığında iyileşme süresinin 12 (oniki) aya kadar uzadığının kabulü gerektiği, fatura edilmeyen ve belgeye bağlanamayan kaçınılmaz tedavi masraflarının bulunacağı, bu harcamaların SGK ödeme kapsamı dışında olduğu, bebekte tespit edilen yaralanmanın ağırlık ölçüsü, iyileşme süresi, bir bütün halinde düşünüldüğünde, bu tür giderlerin günümüz koşullarında 10.000,00 (onbin) TL olarak değerlendirildiği, bu giderin SGK tarafından karşılanmayacağı, giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağını, bebeğin iyileşme süresi boyunca yani 12 (oniki) ay tam zamanlı bakıcı ihtiyacı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının aktüerya bilirkişisi …tevdi edilerek varsa bakıcı giderlerinden kaynaklanan tazminat miktarının hesaplanmasının istenildiği, aktüerya bilirkişisi Av.Arb….tarafından tanzim edilen 28.07.2021 havale tarihli ek bilirkişi raporunda;
-Davacı … ve … yönünden; Adli Tıp Uzmanı Dr….tarafından düzenlenmiş 28.06.2021 tarihli Bilirkişi Uzman Hekim Raporu’nda davacılar … ve …’un, iyileşme süresi boyunca bakıcıya ihtiyaçları bulunmadığı bildirildiğinden, bakıcı gideri nedeni ile yapılacak bir maddi zarar hesabı bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
-Davacı … yönünden; Adli Tıp Uzmanı Dr. …tarafından düzenlenmiş 28.06.2021 tarihli Bilirkişi Uzman Hekim Raporu’nda davacı …’un 12 (oniki) ay tam zamanlı bakıcı ihtiyacı olduğu bildirildiğinden, davacı … Karukurt’un 16.073,24 TL bakıcı gideri maddi zararının bulunduğunun bildirildiği görülmüştür.
Dava; trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafın, 27.07.2015 tarihli trafik kazası nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; … için 200.000,00 TL, … için 100.000,00 TL, …için 80.000,00 TL, …için 60.000,00 TL ve …için 60.000,00 TL manevi tazminatın davalılar Mustafa Irmak Taşımacılık Şirketi ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, her bir davacı için ise 1.000,00’er TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davacılar vekilinin 16.03.2016 tarihli dilekçesi ile; Davalı … şirketi ile davacıların desteği olan …’un vefatı nedeniyle talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin sulh sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye istinaden davalı … şirketi tarafından 15.03.2016 tarihinde müvekkillerine 169.800,00 TL ödeme yapıldığını, ayrıca bu talebe ilişkin vekalet ücretinin de davalı tarafından ödendiğini, sözleşmeye göre sadece müvekkillerinin desteği …’un vefatı nedeniyle talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatı talebinden feragat ettiklerini, diğer taleplerinin baki kaldığını talep ve beyan ettiği, davacılar vekilinin 29.06.2016 tarihli dilekçesi ile; Davacı … için dava dilekçesinde belirttiği 1.000,00 TL’lik maddi tazminat talebini 1.437,00 TL olarak, … ile ilgili dava dilekçesinde belirttiği 1.000,00 TL’lik maddi tazminat talebini 181.999,65 TL olarak, …ile ilgili dava dilekçesinde belirttiği 1.000,00 maddi tazminat talebini 3.969,89 TL olarak arttırdığını beyan ettiği, mahkememizce davacı tarafın dava dilekçesinde davacılardan …, … ve …için 1.000,00’er TL maddi tazminat talep ettiği, bunun ne kadarının destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olduğu ve ayrıca bütün davacılar için istediği manevi tazminatın her vakıa için ne kadar manevi tazminat talebi bulunduğu konusunda ek açıklama alınmış, davacılar vekili 26.08.2016 tarihli dilekçesi ile; Davacı … için istenen 200.000,00 TL manevi tazminatın 140.000,00 TL’sinin eşinin vefatı, 50.000,00 TL’sinin kızı …’nun erken doğma, sakat kalma ve annesiz büyüme sebebine, 5.000,00 TL’sinin oğlu …yaralanması ve 5.000,00 TL’sinin de kendisinin yaralanması sebebi ile, … için istenen 100.000,00 TL manevi tazminatın 80.000,00 TL’sinin annesinin vefatı, 20.000,00 TL’sinin kendisinin erken doğması ve sakat kalması sebebi ile, …için istenen 80.000,00 TL manevi tazminatın 60.000,00 TL’sinin annesinin vefatı, 10.000,00 TL’sinin kendisinin yaralanması sebebi ile, …için istenen 60.000,00 TL’nin 50.000,00 TL’sinin annesinin ölümü, 5.000,00 TL’sinin kardeşi …ve 5.000,00 TL’sinin kardeşi …’nun yaralanması sebebi ile, …için istenen 60.000,00 TL’nin 50.000,00 TL’sinin annesinin ölümü, 5.000,00 TL’sinin kardeşi …ve 5.000,00 TL’sinin kardeşi …’nun yaralanması sebebi ile tazminat talebinde bulunduklarını, davacılar vekili 24.07.2017 tarihli dilekçesi ile; Dava açarken davacılar …., … ve …için istediği 1.000,00’er TL maddi tazminatın 50,00’şer TL’sinin destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile ilgili olduğunu beyan ettiği, davalı tarafın davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri, konunun 6098 sayılı TBK.nun 49.ve devam eden maddelerinde ve KTK.85. vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 49/1.maddesinde;”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK’nun 51/1. maddesinde;”Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” şeklinde, TBK. 53.maddesinde;”Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:1. Cenaze giderleri.2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.” şeklinde, TBK.55/1.maddesinde;”Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, KTK.85/1.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, KTK. 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde,KTK.91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK.92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);” Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, 27.07.2015 tarihinde davalı …’in sevk ve idaresindeki 12.09.2014 – 12.09.2015 tarihleri arasında ….poliçe numarası ile davalı … şirketine ZMMS ile sigortalı olan mülkiyeti davalı …. adına kayıtlı …plakalı öğrenci servis aracı ile seyir halinde iken açık olan arka kapısıyla davacı …’un sevk ve idaresindeki üç tekerlekli tescilsiz ve plakasız aracına çarpması sonucu yaralamalı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiği, kaza neticesinde davacı …’ün ve oğlu davacı …’in yaralandığı, davacı …’ün 8 aylık hamile eşi …’un vefat ettiği ve diğer davacı …’nun da kaza neticesinde annesinin ölmesi nedeniyle mecburi olarak dünyaya geldiği, mahkememizce ön inceleme aşamasında toplanan deliller ön inceleme duruşması icra edilmek suretiyle değerlendirildiğinde; taraflar arasında 27.07.2015 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda davacıların miras bırakanı …’un vefat ettiği, davacılar …ve ….yaralandıkları konularında ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın meydana gelen kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranları, zarar miktarı ile davalı … şirketinin geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinden sorumlu olup olmadığı konularında olduğu tespit edilmiş, tespit edilen ihtilaflı hususların çözümlenmesi amacıyla dosyamız hekim, kusur ve tazminat konularında uzman bilirkişilere verilerek raporlar alındığı, hekim bilirkişi tarafından tanzim edilen 23.01.2017 tarihli raporda; davacı …’ün yaralanmasının kalıcı sakatlık niteliğinde olmadığı, 6111 sayılı kanun kapsamında tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığı, fatura edilemeyen tedavi giderlerinin 300,00 TL olduğu, iyileşme süresinin 15 gün’ü bulacağı ve bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiğinin bildirildiği, davacı …’in yaralanmasının kalıcı sakatlık niteliğinde olmadığı, 6111 sayılı kanun kapsamında tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığı, fatura edilemeyen tedavi giderlerinin 1.000,00 TL olduğu, iyileşme süresinin 1,5’ay’ı bulacağı ve bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiğinin bildirildiği, mağdur …’da %15.2 oranında kalıcı sakatlık meydana geldiği, şahsın 6 yaşına girince çocuk psikiyatrisi tarafından zeka seviyesi tespiti yapılarak sonucun tekrar değerlendirilmesinin uygun olduğu, 6111 sayılı kanun kapsamında tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığı, fatura edilemeyen tedavi giderlerinin 10.000,00 TL olduğu, iyileşme süresinin 18 ayı bulacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiğinin bildirildiği, kusur oranının belirlenmesi amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan 30.05.2016 tarih 4281 sayılı raporda; müteveffa …’un ölümünden dolayı …’in %80, …’un %10, …’un %10, davacı …’un yaralanmasından dolayı davalı …’in %100, davacı …’un yaralanmasından dolayı davalı …’in %90, davacı …’un ebeveynlerinin ise %10 oranında kusurlu olduklarının bildirildiği, tazminat konusunda tanzim edilen 14.06.2017 tarihli raporda; meydana gelen kazadan dolayı davacı …’un geçici iş göremezlikten dolayı 500,25 TL, tedavi ve bakım giderlerinden dolayı 936,75 TL olmak üzere toplamda 1.437,00 TL maddi tazminat alacağının bulunduğu, davacı …’un geçici iş göremezlikten dolayı 1.350,67 TL, tedavi ve bakım giderlerinden dolayı 2.619,22 TL olmak üzere toplamda 3.969,89 TL maddi tazminat alacağının bulunduğu, davacı …’un geçici iş göremezlikten dolayı 19.779,97 TL, iş gücü kaybı nedeniyle 127.115,41 TL, tedavi ve bakım giderlerinden dolayı 35.104,27 TL olmak üzere toplamda 181.999,65 TL maddi tazminat alacağının bulunduğunun bildirildiği, mahkememizin 31/10/2017 tarih ve …Esas ….Karar sayılı kararı ile; Davalı … şirketi tarafından sigorta örtüsü altına alınan …plakalı aracın davalı … sevk ve idaresinde iken 27.07.2015 tarihinde davacı …’ün kullanmakta olduğu plakasız ve tescilsiz üç tekerlekli motosiklete çarptığı ve meydana gelen kaza sonucunda davacı … ve oğlu …yaralandıkları, kaza anında hamile olan davacı …’ün eşi, diğer davacıların Annesi …’un vefat ettiği ve davacı …’nun zorunlu olarak öngörülen doğum gününden önce doktorların müdahalesi sonucu doğumun gerçekleştiği, erken doğumdan dolayı davacı …’nun %15,2 oranında kalıcı sakatlık (sürekli iş göremezlik), …’un 1,5 ayda iyileşecek şekilde, davacı …’ün ise 15 günde iyileşecek şekilde yaralandıkları, kazanın meydana gelmesine davalı …’in dikkatsiz ve tedbirsiz davranışı ile sebebiyet verdiği, bu nedenle davalı …’in kusurlu davranışı, davalı Ltd. Şti.’nin işleten ve sigorta şirketinin ise 2918 sayılı yasanın 85 ve 91. maddeleri nazara alındığında işleten ile aralarındaki akdi ilişkiden dolayı kaza tarihinde geçerli ZMSS poliçesi limiti ile sınırlı olmak üzere kaza sonucu oluşan zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları mahkememizce kabul edilerek kusur ve hekim bilirkişiden alınan raporlar doğrultusunda davacıların maddi tazminata yönelik zararlarının belirlenmesi için hesap bilirkişisinden rapor alınmış, alınan raporlar dosya kapsamına uygun, denetime açık ve hükme esas alınabilecek mahiyette olduğu kabul edilerek TBK’nun 49. maddesine dayalı davacı tarafın maddi tazminat talepleri, yargılama sırasındaki DYK tazminatı ile ilgili feragatleri göz önünde bulundurulmak suretiyle ve ayrıca kaza sonucu eşini kaybeden, kendisinin ve çocuklarının yaralanması sebebi ile davacı …’ün, annelerini kaybeden, kendilerinin ve kardeşinin yaralanmasından dolayı davacılar …ve …’nun, yine aynı şekilde annelerini kaybeden ve kardeşlerinin yaralanması sebebi ile davacılar …ve …TBK’nun 56. maddesine dayalı manevi tazminat taleplerinin tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları, yaralanmaların mahiyeti, …’un ölümü gözönünde bulundurulmak, hak ve nesafet ölçüleri gözetilmek suretiyle talebin kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı taraf ile davalı … şirketi …’nin istinaf incelemesi talepleri neticesinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 02/07/2020 tarih ve …esas …karar sayılı ilamının; “Davacı yan geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı ile bakıcı ve tedavi giderlerinin tazminini talep etmiş, mahkemece dava konusu edilen zararların kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak mahkemenin hükmüne esas aldığı maluliyete ilişkin bilirkişi rapor, bilgisine başvurulan bilirkişi uzman tıp hekimi ise de tek kişinin hazırlamış olduğu sözkonusu raporun yukarıda açıklanan nitelikteki kurum ve heyetlerce düzenlenmemiş olması ve kendisine tevdi olunan görevin uzmanlık alanına girmediğini, uzman başka bir bilirkişi ile işbirliğine ihtiyaç duyduğunu bir hafta içinde görevlendirmeyi yapan mahkemeye bildirmesi gerektiği, HMK’nin 266. maddesinde ise bilirkişinin kendisine tevdi olunan görevi bizzat yerine getirmekle yükümlü olup, görevinin icrasını kısmen yahut tamamen başka bir kimseye bırakamayacağı halde mahkemeye böyle bir bildirimde bulunulmadığı ve mahkemece bir görevlendirme yapılmaksızın, bilirkişi tarafından başka bir doktordan görüş alınarak raporunu hazırlamış olması bakımından usulüne uygun olmadığından hükme esas alınamaz.
Sözkonusu raporun hükme dayanak yapılarak, davacının taleplerinin değerlendirmesi de bu durumda doğru olmayacaktır.
Mahkemece bu yönlerden hiçbir delil toplanmamıştır. 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen delillerin “hiçbirinin” toplanmaması ile anlaşılması gerekenin uyuşmazlığın çözülmesi için taraflarca gösterilen delillerden hiç birinin toplanmaması ya da deliller bütünü ile çözüme ulaşılabilecek hallerde bu bütünü oluşturan delillerden “birinin” toplanmamış olması halleri olduğu söylenebilir. Bu anlamda hakimin belirli bir yargıya vararak karar vermesinde etkili/esaslı nitelikteki deliller sözedilmekte olup bu özellikte delillerden “birinin” toplanmamasını da 353/I-a-6. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira somut olayda olduğu gibi davacının uğradığı zararın belirlenmesi için maluliyetinin belirlenmesi zorunlu olup yukarıda anılan araştırma ile delil toplanmaması ve bu delillerin değerlendirilmemiş olması halinde yargı sistemimiz bakımından benimsenmiş olan dar istinaf sisteminden uzaklaşılarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmemiş olan konularda ilk defa istinaf mahkemesince bir delile ilişkin olarak tartışma yapılarak yargıya varılacaktır ki bu da iki dereceli yargılama olan istinaf yargı sistemi ile bağdaşmayacaktır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için yukarıda açıklanan delillerin toplanmaması ve bu delillere ilişkin her hangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca kabulüne ve ilk derece mahkemesinin kararının anılan gerekçelerle kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan kaldırma kararı göz önüne alınarak davalı … vekilinin sair ve davacılar vekilinin tüm istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.”gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek, dosyamızın mahkememize iade edildiği, iade edilen dava dosyasının mahkememizin ….Esas sıra numarasına kaydının yapılarak, taraflara duruşma günü ve saatini bildirir meşruhatlı davetiyeler tebliğ edildiği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 02.07.2020 tarih ve …esas …karar sayılı ilamı doğrultusunda eksikliklerin giderildiği,
Mahkememizce davacıların ….Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevki yapılarak; Kaza tarihinde geçerli olan Maluliyet İşlemleri Yönetmeliğine göre maluliyetlerine yönelik üçlü bilirkişiden oluşan heyetten rapor düzenlenmesinin istenildiği, Davacı … yönünden; Adli Tıp A.B.D.Prof.Dr…., Adli Tıp A.B.D.Arş.Gör…., Adli Tıp A.B.D.Arş.Gör….tarafından düzenlenen 27.11.2020 tarih ve ….no’lu heyet raporunda; mağdur davacı …’un arızasının Kalıcı Sakatlık (Sürekli İş Göremezlik) niteliğinde olmadığı, arızasının emsallerine göre iyileşme süresinin 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceğinin bildirildiği, davacı … yönünden; Adli Tıp A.B.D. Prof. Dr. …, Fiziksel Tıp ve Reh. A.B.D. Prof. Dr. …, Fiziksel Tıp ve Reh. A.B.D. Doç. Dr. …tarafından düzenlenen 30.11.2020 tarih ve 29306 no’lu heyet raporunda; mağdur davacı …’un arızasının kalıcı sakatlık (sürekli iş göremezlik)niteliğinde olmadığı, arızasının emsallerine göre iyileşme süresinin 1.5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceğini, kişinin bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceğini, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilebileceğinin bildirildiği, mağdur davacı … yönünden; Adli Tıp A.B.D. Prof. Dr. …, Fiziksel Tıp ve Reh. A.B.D. Doç. Dr. …ve Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Has. Dr. Öğr. Üyesi …tarafından düzenlenen 27.11.2020 tarih ve …no’lu heyet raporunda; mağdur davacı … arızasının kalıcı sakatlık (sürekli iş göremezlik) niteliğinde olmadığı, annesinin yaralanması nedeniyle 32 haftalık iken doğumu gerçekleşen ve bu nedenle yoğun bakım tedavisi görmek zorunda kalan kişinin iyileşme süresinin 3 (üç) aya kadar uzayabileceğini, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilebileceğinin bildirildiği, mahkememiz dosyasının hekim bilirkişisine tevdi edilerek; davacıların tedavi giderlerine (kalem kalem ayrıntılı) yönelik rapor düzenlenmesinin istenildiği, Adli Tıp Uzmanı bilirkişi Uzm.Dr….tarafından tanzim edilen 08/04/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacı …oğlu …doğumlu … yönünden; 27/07/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yumuşak doku travmasına neden olan yaralanmasının; Yumuşak doku travmasına neden olan arızalarının iyileşme süresinin 15 (on beş) güne kadar uzayabileceği, bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirici işte çalışamayacağı, bu sürenin geçici işgöremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, fatura edilmeyen ve belgeye bağlanamayan kaçınılmaz tedavi masraflarının bulunacağı, bu harcamaların SGK ödeme kapsamı dışında olduğu, kişide tespit edilen yaralanmanın ağırlık ölçüsü, iyileşme süresi, bir bütün halinde düşünüldüğünde, bu tür giderlerin günümüz koşullarında 700,00 (yediyüz) TL olarak değerlendirildiği, bu giderin SGK tarafından karşılanmayacağı, giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağının bildirildiği, davacı … oğlu …doğumlu … yönünden; 27/07/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sol klavikula nondeplase kırığına neden olan yaralanmasının; Sol klavikula kırığına neden olan arızalarının iyileşme süresinin 1,5 (bir buçuk) aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirici işte çalışamayacağı, bu sürenin geçici işgöremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, fatura edilmeyen ve belgeye bağlanamayan kaçınılmaz tedavi masraflarının bulunacağı, bu harcamaların SGK ödeme kapsamı dışında olduğu, kişide tespit edilen yaralanmanın ağırlık ölçüsü, iyileşme süresi, bir bütün halinde düşünüldüğünde bu tür giderlerin günümüz koşullarında 2.000,00 (ikibin) TL olarak değerlendirildiği, bu giderin SGK tarafından karşılanmayacağı, giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağının bildirildiği, davacı … kızı 2015 doğumlu … yönünden; 27.07.2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı hipoksik iskemik bulgular tespit edilen ve 27.07.2015 tarihinde çekilen beyin Difüzyon MR’ında her iki lateral ventrikül içinde bilateral globus pallidus düzeyinde ve serebellumda çok sayıda hemoroji ile uyumlu nodüler sinyal değişiklikleri saptanan yaralanmasının; 23.07.2017 tarihli bilirkişi raporunda iyileşme süresinin 18 aya kadar uzayabileceği, 27.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda ise iyileşme süresinin 3 ay olduğunun belirtildiği. 32 haftalık bebeğin travmadan yaklaşık bir yıl sonra yapılan değerlendirmesinde herhangi bir sekel tarif edilmediği, bebeğin iyileşmiş olduğunun anlaşıldığının, 20.11.2020 tarihinde yapılan değerlendirmesinde, herhangi bir patoloji tarif edilmediği görülmekle, hipoksik iskemiye ve her iki lateral ventrikül içinde bilateral globus pallidus düzeyinde ve serebellumda çok sayıda hemorojiye neden olan yaralanması, çocuğun prematür doğması, yoğun bakım ihtiyacı göstermesi ve merkezi sinir sistemini etkileyen bir yaranma olması gibi yaralanma ağırlık ölçüsünü arttıran nedenler ile daha önce bilirkişiler tarafından belirtilen iyileşme süreleri de dikkate alındığında, fatura edilmeyen ve belgeye bağlanamayan kaçınılmaz tedavi masraflarının bulunacağı, bu harcamaların SGK ödeme kapsamı dışında olduğu, bebekte tespit edilen yaralanmanın ağırlık ölçüsü, iyileşme süresi, bir bütün halinde düşünüldüğünde, bu tür giderlerin günümüz koşullarında 10.000,00 (onbin) TL olarak değerlendirildiği, bu giderin SGK tarafından karşılanmayacağı, giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağının bildirildiği, mahkememiz dosyasının aktüerya bilirkişisi ….tevdi edilerek rapor düzenlenmesinin istenildiği, aktüerya bilirkişisi Av.Arb….tarafından tanzim edilen 17.05.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacı … yönünden; geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 750,41 TL, sürekli iş göremezlik devresinde uğradığı maddi zararının bulunmadığı, iyileşme süresinde bakıcı giderinden doğan maddi zararının hesaplanamadığını, kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının 700,00 TL olduğunun bildirildiği, davacı … yönünden; geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 1.350,73 TL, sürekli iş göremezlik devresinde uğradığı maddi zararının bulunmadığı, iyileşme süresinde bakıcı giderinden doğan maddi zararının hesaplanamadığı, kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının 1.800,00 TL olduğunun bildirildiği, davacı … yönünden; geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 2.701,46 TL, sürekli iş göremezlik devresinde uğradığı maddi zararının bulunmadığı, iyileşme süresinde bakıca giderinden doğan maddi zararının hesaplanamadığı, kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının 9.000,00 TL olduğunun bildirildiği, mahkememiz dosyasının 08.06.2021 tarihli duruşmasının 1 no’lu ara kararı ile; dosyanın …Görev Yapan Adli Tıp Uzmanı Bilirkişiye tevdi ile; Tüm dosya kapsamı irdelenmek suretiyle davacının iyileşme süresinde bakıcıya ihtiyaç duyup duymayacağı, duyacak ise süresinin belirlenmesinin istenilmesine karar verildiği, ara karar gereğince dosyamızın Adli Tıp Uzmanı bilirkişi Uzm.Dr….tevdi edildiği, Uzm.Dr….tarafından düzenlenen 28.06.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacı …oğlu …doğumlu … yönünden; iyileşme süresi boyunca bakıcıya ihtiyacı bulunmadığı, davacı … oğlu …doğumlu … yönünden; iyileşme süresi boyunca bakıcıya ihtiyacı bulunmadığı, davacı … Kızı …doğumlu … yönünden; iyileşme süresi boyunca yani 12 (oniki) ay tam zamanlı bakıcı ihtiyacı olduğunun bildirildiği, mahkememiz dosyasının aktüerya bilirkişisi …tevdi edilerek varsa bakıcı giderlerinden kaynaklanan tazminat miktarının hesaplanmasının istenildiği, aktüerya bilirkişisi Av.Arb…tarafından tanzim edilen 28.07.2021 havale tarihli ek bilirkişi raporunda; davacı … ve … yönünden; iyileşme süresi boyunca bakıcıya ihtiyaçları bulunmadığından bakıcı gideri nedeni ile yapılacak bir maddi zarar hesabının bulunmadığını, davacı … yönünden; 16.073,24 TL bakıcı gideri maddi zararının bulunduğunun bildirildiği, mahkemece alınan tüm raporların ayrıntılı ve denetimine açık olması nedeniyle hükme esas alındığı, davacılar vekilinin 16.03.2016 tarihli dilekçesi ile; Davalı … şirketi ile davacıların desteği olan …’un vefatı nedeniyle talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin sulh sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye istinaden davalı … şirketi tarafından 15.03.2016 tarihinde davacılara 169.800,00 TL ödeme yapıldığını, ayrıca bu talebe ilişkin vekalet ücretinin de davalı tarafından ödendiğini, sözleşmeye göre sadece davacıların desteği …’un vefatı nedeniyle talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatı talebinden feragat ettiklerini, diğer taleplerinin baki kaldığını, talep ve beyan ettiği, davacılar vekilinin 29.06.2016 tarihli dilekçesi ile; Davacı … için dava dilekçesinde belirttiği 1.000,00 TL’lik maddi tazminat talebini 1.437,00 TL olarak, … ile ilgili dava dilekçesinde belirttiği 1.000,00 TL’lik maddi tazminat talebini 181.999,65 TL olarak, …ile ilgili dava dilekçesinde belirttiği 1.000,00 maddi tazminat talebini 3.969,89 TL olarak arttırdığını beyan ettiği ve tamamlama harcını mahkememiz veznesine yatırdığı,
Davalılar … ile … vekili tarafından davacılar …, …, …, … ve … ile davalılar … ile … arasında imzalanan 06.12.2017 tarihli ilamdan dolayı anlaşma protokolünün sunulduğu, söz konusu davacılar …, …, …, … ve … ile davalılar … ile … arasında imzalanan 06.12.2017 tarihli ilamdan dolayı anlaşma protokolü gereğince davacıların manevi tazminata yönelik taleplerinin konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
Davacılar vekilinin 16.03.2016 tarihli dilekçesi ile; davalı … şirketi ile davacıların desteği olan …’un vefatı nedeniyle talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin sulh sözleşmesinin yapıldığı ve, 09.03.2016 tarihli makbuz ve ibraneme başlıklı sözleşmeyi dosyaya sundukları, söz konusu 09.03.2016 tarihli makbuz ve ibraneme başlıklı sözleşme gereğince davacıların destekten yoksun kalma tazminatına yönelik taleplerinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı …’un 750,41 TL geçici iş göremezlik, 700,00 TL Kaçınılmaz tedavi giderine bağlı toplam 1.450,41 TL maddi zararının olduğu, davacı vekilinin 24/07/2017 tarihli dilekçesi ile bu davacı yönünden 50,00 TL’nin destekten yoksun kalma talebi olduğunu beyan ettiği, 29/06/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini 1.437,00 TL’ye çıkardığı, (1.437,00-50,00=1.387,00 TL) taleple bağlı kalınarak davacının 1.387,00 TL geçici iş göremezlik ve kaçınılmaz tedavi gideri zararına bağlı zararının olduğu,
Davacı …’un 1.350,73 TL geçici iş göremezlik, 1.800,00 TL kaçınılmaz tedavi giderine bağlı toplam 3.150,73 TL maddi zararının olduğu, davacı vekilinin 24/07/2017 tarihli dilekçesi ile bu davacı yönünden 50,00 TL’nin destekten yoksun kalma talebi olduğunu beyan ettiği, 08/09/2016 tarihli dilekçesi ile 750,00 TL sakatlık, 250,00 TL Tedavi gideri olarak açıkladığı, 29/06/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini sakatlık için talebini 3.069,89 TL, tedavi gideri için talebini 900,00 TL olmak üzere toplam 3.969,89 TL’ye çıkardığı, (3.969,89-50,00=3.919,89 TL), davacının bakım gideri olmadığı, taleple bağlı kalınarak davacının 1.350,73 TL geçici iş göremezlik ve 900,00 TL kaçınılmaz tedavi gideri olmak üzere toplam 2.250,73 TL geçici iş göremezlik ve kaçınılmaz tedavi gideri zararına bağlı zararının olduğu,
Davacı …’un 2.701,46 TL geçici iş göremezlik, 9.000,00 TL kaçınılmaz tedavi gideri, 16.073,24 TL bakıcı giderine bağlı toplam 27.774,70 TL maddi zararının olduğu, davacı vekilinin 24/07/2017 tarihli dilekçesi ile bu davacı yönünden 50,00 TL’nin destekten yoksun kalma talebi olduğunu beyan ettiği, 08/09/2016 tarihli dilekçesi ile 500,00 TL sakatlık, 250,00 TL Tedavi gideri, 250,00 TL bakıcı gideri olarak açıkladığı, 29/06/2017 tarihli ıslak dilekçesi ile taleplerini sakatlık için talebini 146.895,38 TL, tedavi gideri için talebini 9.000,00 TL, bakıcı için talebini 26.104,27 TL olmak üzere toplam 181.999,65 TL’ye çıkardığı, (181.999,65-50,00=181.949,65 TL), davacının sürekli iş göremezlik zararı olmadığı, taleple bağlı kalınarak davacının 2.701,46 TL geçici iş göremezlik, 16.073,24 TL bakıcı gideri ve 9.000,00 TL kaçınılmaz tedavi gideri olmak üzere toplam 27.774,70 TL geçici iş göremezlik, bakıcı ve kaçınılmaz tedavi gideri zararına bağlı zararının olduğu,
Kazanın meydana gelmesine davalı …’in dikkatsiz ve tedbirsiz davranışı ile sebebiyet verdiği, bu nedenle davalı …’in kusurlu davranışı, davalı …’nin işleten ve sigorta şirketinin ise 2918 sayılı yasanın 85 ve 91. maddeleri nazara alındığında işleten ile aralarındaki akdi ilişkiden dolayı kaza tarihinde geçerli ZMSS poliçesi limiti ile sınırlı olmak üzere kaza sonucu oluşan zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
A) Davacı … adına açılan davada;
1-Davacının 50,00 TL destekten yoksun kalma tazminatına yönelik talebinin konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının 1.387,00 TL geçici iş göremezlik ve kaçınılmaz tedavi gideri zararına bağlı maddi tazminatın (davalı … şirketinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli olan poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a VERİLMESİNE,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
4-Davacının manevi tazminata yönelik talebinin konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
B) Davacı … adına açılan davada;
1-Davacının 50,00 TL destekten yoksun kalma tazminatına yönelik talebinin konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının 2.250,73 TL geçici iş göremezlik ve kaçınılmaz tedavi gideri zararına bağlı maddi tazminatın (davalı … şirketinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli olan poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a VERİLMESİNE,
3- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
4-Davacının manevi tazminata yönelik talebinin konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
C) Davacı … adına açılan davada;
1-Davacının 50,00 TL destekten yoksun kalma tazminatına yönelik talebinin konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının 27.774,70 TL geçici iş göremezlik, bakıcı ve kaçınılmaz tedavi gideri zararına bağlı maddi tazminatın (davalı … şirketinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli olan poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a VERİLMESİNE,
3- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
4-Davacının manevi tazminata yönelik talebinin konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
D) Davacı … adına açılan davada;
1- Davacının 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatına yönelik talebinin konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının manevi tazminata yönelik talebinin konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
E) Davacı … adına açılan davada;
1-Davacının 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatına yönelik talebinin konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının manevi tazminata yönelik talebinin konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-a)Maddi tazminat yönünden; Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.145,78 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL (peşin alınan 8.624,14 TL’den manevi tazminat talebi için alınan peşin harcın mahsubundan sonra kalan), 629,85 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 657,55 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.488,23 TL harcın (davalı … şirketinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli olan poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
b)Manevi tazminat yönünden; Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 8.596,44 TL (peşin alınan 8.624,14 TL’den maddi tazminat talebi için alınan 27,70 TL peşin harcın mahsubundan sonra kalan) harçtan mahsubu ile davacı tarafça fazla yatırılan 8.537,14 TL harcın kararın kesinleşmesi ve istek halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacılar tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 164,40 TL ilk yargılama harcı (iade harcın mahsubundan sonra kalan), 629,85 TL tamamlama harcı toplamı 794,25 TL’nin (davalı …’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere ve harcın 734,95 TL’sinden sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
4-Davacılar tarafından sarfına mecbur kalınan 4.250,00 TL bilirkişi ücreti, 211,00 TL Adli Tıp Kurumu fatura bedeli, 739,50 TL tebligat ve posta masrafı, davacılar vekilinin 17.10.2016 havale tarihli dilekçesi ekinde sunulan davacıların hasta muayene masraflarına ilişkin fatura bedeli toplamı olan 376,00 TL, …Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği tarafından düzenlenen 30.11.2020 tarih ve 4184 no’lu fatura bedeli 8,05 TL ve 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 5.670,25 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 258,36 TL’sinin(davalı …’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere)davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderlerinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı …tarafından sarfına mecbur kalınan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 51,70 TL tehir-i icra karar harcı olmak üzere toplam 137,40 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 114,34 TL yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı …Ş.’ye VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davalı …üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Diğer davalılar … ve … tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
7-Davacılar tarafından sarfına mecbur kalınan 31,40 TL istinaf karar harcının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 02/07/2020 tarih ve …esas …karar sayılı ilamı doğrultusunda talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
8-Davalı …tarafından sarfına mecbur kalınan 3.197,90 TL istinaf karar harcının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 02/07/2020 tarih ve …esas …karar sayılı ilamı doğrultusunda talep halinde davalı …’ye İADESİNE,
9-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ne göre hesaplanan davacı … için 1.387,00 TL, davacı … için 2.250,73 TL, davacı … için 4.166,21 TL vekalet ücretinin (davalı …Ş.’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere)davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
10-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden maddi tazminat yönünden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ne göre hesaplanan 50,00 TL’nin davacı …’dan, 1.719,16 TL’nin davacı …’dan, 18.601,37 TL’nin davacı …’dan alınarak kendilerini vekille temsil eden davalılara VERİLMESİNE,
11-Yargılama sırasında Destekten Yoksun Kalma Tazminatına yönelik davalı …tarafından ödeme yapılması, davacılar vekilinin destekten yoksun kalma tazminatına yönelik ücreti vekalet ile ilgili beyanı nazara alınarak davacılar ve davalıların lehine ücreti vekalet taktirine yer OLMADIĞINA,
12-Yargılama sırasında Manevi Tazminatına yönelik davalılar … ve … tarafından ödeme yapılması, davacılar vekilinin manevi tazminatına yönelik ücreti vekalet ile ilgili beyanı nazara alınarak davacılar ve davalıların lehine ücreti vekalet taktirine yer OLMADIĞINA,
13-Taraflarca dava başında depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … ve … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı ve ihbar olunanın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.