Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/25 E. 2023/125 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : RED

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile aleyhine yürüttükleri icra takibine itiraz ettiğini, borcun, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye dayandığını, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, 28.08.2012 tarihli sözleşmeyle kararlaştırdıkları taahhütlerinin bir kısmını müşteri çek ve senetleriyle ödediğini, davacıya toplamda 70.116,00 TL ödeme yaptığını, yapılan ödemelerin sözleşmeyle kararlaştırılan miktardan 5.116,00 TL daha fazla olduğunu, bunun nedeninin davacının 39.000,00 TL’lik bonoyu bankaya tahsile koyduğundan ve eksik ödeme banka tarafından kabul edilmeyeceğinden fazlasıyla ödendiğini, ayrıca sözleşmede kararlaştırıldığı üzere davacının … plakalı aracın devir işlemlerini gerçekleştirmesine rağmen … plakalı aracın devrini gerçekleştirmediğini, davalının sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirdiğini, davanın reddine ve haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle davacı aleyhine dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların bildirmiş oldukları deliller ilgili yerlerden, banka kayıları, trafik kayıtları ve Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası dosyamız içerisine celbedilmiştir.
Dosya içerisine celbedilen Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklının …, borçlunun … olduğu, 28/08/2012 tarihli sözleşmeye istinaden ilamsız icra yoluyla icra takibi yapıldığı, 31/10/2014 tarihinde borçlu … tarafından borca, takibe ve faize itiraz ettiği ve aynı tarihte takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin davalı aleyhine açtığı işbu dava üzerine Konya Asliye .Hukuk Mahkemesinin 26/01/2016 tarih ve …Esas …Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dava dosyası mahkememize gönderilmiş olup Mahkememizin 2016/463 Esas sırasına kaydı yapıldığı anlaşılmakla, Konya .Asliye Ticaret Mahkemesince verilen …E- …K sayılı 26.10.2016 tarihli kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacı vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş olup, Mahkememizce verilen 26/10/2016 tarih ve …Esas …sayılı kararı Yargıtay . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 16/10/2019 tarih ve …Esas …Karar sayılı ilamıyla bozularak dosya mahkememize iade edilmekle, dava mahkememizin …esasına kaydı yapıldığı anlaşıldı.
SMMM Bilirkişi …tarafından Mahkememize sunulan 25/01/2021 havale tarihli bilirkişi raporundan özetle; “1-davalı yan … işletmesinin ticari defterlerinde yerinde yapılan incelemeler neticesinde 2012- 2013 yılında işletme defteri hesabına tabi olduğu, 2014 yılında ise ticari defterlerin açılış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu kapanış onayına tabi olan 2014 yılı yevmiye defterinde süresinde kapanış onayının yapıldığı, bununla beraber ticari defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun bir şekilde tutulduğu (ttk md. 64/1) ticari defterlerin kendi içinde birbirini teyit eder nitelikte olduğu tespit edilmiştir. 2-davalı yanın 2012-2013 yılları ticari defterlerinin işletme defteri olduğu, bu itibarla sadece gelir/gider kaydının yazıldığı, 3-2014 yılında davalı yanın bilanço hesabına tabi olmasından dolayı yevmiye defterine iş/işlemlerinin kaydedildiği, taraflar arasında yapılan/yazılan sözleşmede adı geçen ödeme işlemlerinin/kalemlerinin davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı yazılı olmadığı, 4-… ve 42 bıt plaka sayılı araçların yazılı kaydının davalının ticari defterlerinde olmadığı, 5-davalı … tarafından davacı yana, 31.12.2013 tediye tarihli 39.000,00 tl emrühavalesine yazılı senet, 30.10.2013 tarihli 3.000,00 tl tutarlı bank asya çeki ((28.08.2012 sözleşmeye istinaden verildi )yazılı) 28.07.2013 tarihli 1.250 tl tutarlı … hazır yemek emrühavalesine yazılı senet, 20.08.2013 tarihli 866,00 tl tutarlı senet, 07.07.2013 tarihli 5.000,00 tl tutarlı …bankası çeki, 27.09.2012 tarihli 6.000,00 tl tahsil edilmiştir. belge, 28.08.2012 tarihli yapı kredi bankası dekontu 10.000.00 tl (… -… araçlar ve dükkan devri için yatan) 28.02.2013- 31.03.2013 tl ye ilişkin 5.000,00 tl ye ilişkin belge ile toplam : 70.116,00 tl ödenmiş olduğu, 6-davalı yanca, davacı …“a yapılan ödemelerin, taraflar arasında düzenlenen 28.08.2012 tarihli sözleşmeye istinaden yapıldığı/ödendiği, 7-Bunun dışında taraflar arasında bir başka ticari işlem sonunda oluşmuş muhasebe kaydının ve bilgisinin olmadığı, dosya kapsamından tespit edilmiştir.” şeklinde rapor tanzim etmiştir.
SMMM Bilirkişi …tarafından Mahkememize sunulan 12/08/2022 havale tarihli bilirkişi ek raporundan özetle; “1-Davalı yan … İşletmesinin Ticari defterlerinde yerinde yapılan incelemeler neticesinde 2012- 2013 yılında İŞLETME DEFTERİ hesabına tabi olduğu, 2014 yılında ise Ticari Defterlerin açılış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu Kapanış onayına tabi olan 2014 yılı Yevmiye defterinde süresinde kapanış onayının yapıldığı, bununla beraber Ticari defterlerin Muhasebe usul ve esaslarına uygun bir şekilde tutulduğu (TTK md. 64/1) ticari defterlerin kendi içinde birbirini teyit eder nitelikte olduğu tespit edilmiştir. 2-Taraflar arasında ihtilaf konusu olan 31.12.2013 vade tarihli 39.000,00 TI tutarlı senedin, taraflar arasında imza edilen 28.08.2012 tarihli sözleşme de yazılı olmadığı ilgili sözleşmede yukarıda da detaylı yazıldığı/verildiği şekliyle Çek – Nakit – Araç Plaka sayılarının yazılı olduğu, Taraflar arasında düzenlenen 28.08.2012 tarihli Davalı ve Davacının İsim imzasının yer aldığı sözleşmeden okunmuştu. 3-Taraflar arasında imzalanan sözleşmede 65.000,00 TL tutarın tarafından 70.116,00 TL nin ödendiği [Belgelendirilmiş olduğu) dosya kapsamından görülmüştür.” şeklinde rapor tanzim etmiştir.
Dava; “İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)” davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davası açmıştır.
Davacı vekilinin davalı aleyhine açtığı işbu dava üzerine Konya Asliye .Hukuk Mahkemesinin 26/01/2016 tarih ve …Esas …Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dava dosyası mahkememize gönderilmiş olup Mahkememizin …Esas sırasına kaydı yapıldığı anlaşılmakla, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin …E. – …sayılı karar ilamı ile; Konya .Asliye Ticaret Mahkemesince verilen …E- …K sayılı 26.10.2016 tarihli kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacı vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş olup, Mahkememizce verilen 26/10/2016 tarih ve …Esas …sayılı kararı Yargıtay . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 16/10/2019 tarih ve …Esas …Karar sayılı ilamıyla bozularak dosya mahkememize iade edilmekle, dava mahkememizin …esasına kaydı yapıldığı,
SMMM Bilirkişi …tarafından Mahkememize sunulan 25/01/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; “1-davalı yan … işletmesinin ticari defterlerinde yerinde yapılan incelemeler neticesinde 2012- 2013 yılında işletme defteri hesabına tabi olduğu, 2014 yılında ise ticari defterlerin açılış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu kapanış onayına tabi olan 2014 yılı yevmiye defterinde süresinde kapanış onayının yapıldığı, bununla beraber ticari defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun bir şekilde tutulduğu (ttk md. 64/1) ticari defterlerin kendi içinde birbirini teyit eder nitelikte olduğu tespit edilmiştir. 2-davalı yanın 2012-2013 yılları ticari defterlerinin işletme defteri olduğu, bu itibarla sadece gelir/gider kaydının yazıldığı, 3-2014 yılında davalı yanın bilanço hesabına tabi olmasından dolayı yevmiye defterine iş/işlemlerinin kaydedildiği, taraflar arasında yapılan/yazılan sözleşmede adı geçen ödeme işlemlerinin/kalemlerinin davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı yazılı olmadığı, 4-… ve 42 bıt plaka sayılı araçların yazılı kaydının davalının ticari defterlerinde olmadığı, 5-davalı … tarafından davacı yana, 31.12.2013 tediye tarihli 39.000,00 tl emrühavalesine yazılı senet, 30.10.2013 tarihli 3.000,00 tl tutarlı bank asya çeki ((28.08.2012 sözleşmeye istinaden verildi )yazılı) 28.07.2013 tarihli 1.250 tl tutarlı … hazır yemek emrühavalesine yazılı senet, 20.08.2013 tarihli 866,00 tl tutarlı senet, 07.07.2013 tarihli 5.000,00 tl tutarlı …bankası çeki, 27.09.2012 tarihli 6.000,00 tl tahsil edilmiştir. belge, 28.08.2012 tarihli yapı kredi bankası dekontu 10.000.00 tl (… -… araçlar ve dükkan devri için yatan) 28.02.2013- 31.03.2013 tl ye ilişkin 5.000,00 tl ye ilişkin belge ile toplam : 70.116,00 tl ödenmiş olduğu, 6-davalı yanca, davacı …“a yapılan ödemelerin, taraflar arasında düzenlenen 28.08.2012 tarihli sözleşmeye istinaden yapıldığı/ödendiği, 7-Bunun dışında taraflar arasında bir başka ticari işlem sonunda oluşmuş muhasebe kaydının ve bilgisinin olmadığı, dosya kapsamından tespit edilmiştir.” şeklinde rapor tanzim ettiği,
Kötüniyet şartları bakımından;
İİK’nin 67/2. Maddesinde “… Takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine her iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red olunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminata mahkum edilir.” hükmü gereğince, itirazın iptali davasının alacaklı aleyhine sonuçlanması halinde borçlu lehine tazminata hükmedilecektir. Ancak bu tazminata hükmedilebilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekir.
Kötü Niyet Tazminatının Şartları;
A)Alacaklının borçlu hakkında icra takibinde bulunması;
B)Dava, davalı-borçlu lehine sonuçlanmalıdır;
C) Davacı, takibinde haksız ve kötü niyetli olmalıdır; ( İtirazın iptali davasının reddi halinde, talep eden borçlu lehine tazminata hüküm verilebilmesi için, icra takibinin haksızlığı yanında, ayrıca kötü niyetli olduğunun da kanıtlanması gerekir… (. HD. 21/06/2006 T. …)) Borçlu lehine tazminata hükmedebilmek için alacaklının takibinin haksız olması yeterli değildir. Davacı- alacaklının takibe geçmede ve itirazın iptali davası açıp yürütmekte kötü niyetli olduğunun kanıtlanması gerekir.
Alacaklının kötü niyetli olduğunu davalı borçlu ispat etmelidir. Davalı, davacı/alacaklının, takip ve dava konusu alacağın hiç doğmadığını veya sona erdiğini bilmesine ya da bilebilecek durumda olmasına rağmen takip başlatıldığı ve dava açtığını ispatlamalıdır.
D) Davalı-Borçlu, talepte bulunmalıdır; borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için borçlunun tazminat talebinde bulunması gerekir. Davalı- borçlu bu talebini cevap veya cevaba cevap dilekçesinde ileri sürmek zorundadır. (HMK. M. 141) ( Yargıtay Üyesi …; İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları, Genişletilmiş 4. Baskı),
Mahkememizin 01/03/2023 tarihli duruşmasında davacı vekilinin “yemin delilinden feragat ediyoruz, yemin delili olmaksızın davamızı ispat ettiğimizi düşünürüz, aşamalardaki tüm beyanları tekrarla davamızın kabulune karar verilsin dedi. ” şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.
Mahkememizin 01/03/2023 tarihli duruşmasında davalı vekilinin “yemin delilinde feragata bizde açıkça muvafakat ediyoruz, aşamadaki beyanlarımı tekrar ederiz, davanın reddine karar verilsin” şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.
6100 Sayılı HMK’nın 196. Maddesi; “Delil gösteren taraf, karşı tarafın açık izni olmadıkça, o delile dayanmaktan vazgeçemez.” düzenlemesi olduğu anlaşılmıştır.
Yine Mahkememizin 08/12/2021 tarihli duruşmasında Davacı Asıl Beyanında; Davalı benim eskiden sigortalı olarak çalışanımdı, ben mecburen işyerimi davalıya devretmek zorunda kaldım, zira işyerindeki hasılatı sürekli kendisi almaktaydı, davalı ile işyeri devri haricinde herhangi bir ticari ilişkim olmadı, …Ambalaj Türkiye geneline iş yapan bir firmadır, devirden önce ben de çalıştım, devirden sonra davalı da çalıştı, davalı borcunu ödemediği vakit akdeniz ambalaj beni aramaktaydı, ben de davalıya borcunu öde diye telefon açmaktaydım, ben … plaka sayılı aracı kendisine teslim ettim ancak resmi devrini vermemiştim, diğer aracın devrini verdim, SSK kamu alacağı nedeniyle Beyşehir Antalya yolu üzerinde davalı üzerindeyken yakalanmış, kamu alacağının tahsili için bu araç satıldı. Birlikte çalışırken oluşan borçtan kaynaklı bu araç haczedilip satılmıştır,

HMK 31 kapsamında davacı asile beyanındaki işyeri devri haricinde herhangi bir ticari ilişki olmadığı beyanı ile savunmada da geçen 39.000TL borç verildi iddiası nedeniyle aradaki çelişki giderilmesi için soruldu: …’in malzeme aldığı firmaya olan borcunun ödenmesi için nakten 39.000TL parayı kendisine verdim karşılığında senedi aldım o senedi de bankaya tahsile koydum yani …’in ticaretteki önünü açmış oldum. 39.000TL İş yerinin devrinden kaynaklı bir ödeme değildir,dedi.
Davacı Vekili: Beyanlara ilişkin diyeceğimiz yoktur, davamızın kabulüne karar verilsin, dedi.
Davalı Vekili: Beyanlardaki aleyhe olan hususları kabul etmiyoruz, davacının müvekkil ile işyeri devir haricinde bir ticari ilişkisi olmamıştır, diğer taraftan sözleşmede geçen ikinci aracı fiilen teslim etmekle birlikte işyeri borcundan kaynaklı haczedilip satıldığından kaynaklı müvekkile devir işlemi yapılmamıştır, başka bir ifade ile sözleşmedeki edimlerini davacı yerine eksik getirmiştir, müvekkilim ödeme belgeleri ile sabit olmak üzere fazla ödeme yapmıştır, dedi.” şeklinde beyanları da dikkate alındığında,
Davacının; davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile aleyhine yürüttükleri icra takibine itiraz ettiğini, borcun, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye dayandığını, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği, davalının davanın reddine ve haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle davacı aleyhine dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği, davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlendiği, davalı tarafından davacı aleyhine Konya .İcra Müdürlüğünün …Es.sayılı dosyasından ilamsız icra yoluyla icra takibine geçtiği, takip dayanağının 28/08/2012 tarihli sözleşme olduğu, 31/10/2014 tarihinde borçlu … tarafından borca, takibe ve faize itiraz ettiği ve aynı tarihte takibin durdurulmasına karar verildiği, taraflar arasında 28/08/2012 tarihli ” iş yeri Devir Teslim Tutanağı” başlıklı iş yeri devri sözleşmesi yapıldığı, sözleşme gereğince davacının …çarşısı . Blok … Sok.No:… adresinde bulunan işyerini 28/08/2012 tarihine kadarki alacak ve borçlarıyla birlikte ayrıca davacıya ait şirket adına olan … ve … plakalı araçları 65.000,00 TL bedelle davalıya devrettiği ve 65.000,00 TL’lik ödeme planı hazırlandığı, davalının dosyamız arasına celbedilen ve davacı tarafça kabul edilmeyen bir kısım belgelerden sözleşmeye istinaden bir kısım ödemeleri yaptığı, Trafik tescil müdürlüğünden gelen yazıya göre davacının da … plakalı aracı devrettiği ancak …plakalı aracın davalıya devredilmediği, 6098 sayılı TBK.’nun 97. Maddesinde; “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” şeklinde, TBK. 98. maddesinde;”Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmede, taraflardan birinin borcunu ifada güçsüzlüğe düşmesi ve özellikle iflas etmesi ya da hakkındaki haciz işleminin sonuçsuz kalması sebebiyle diğer tarafın hakkı tehlikeye düşerse bu taraf, karşı edimin ifası güvence altına alınıncaya kadar kendi ediminin ifasından kaçınabilir. Hakkı tehlikeye düşen taraf, ayrıca uygun bir sürede istediği güvence verilmezse sözleşmeden dönebilir.” şeklinde düzenleme yapıldığı, taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince davacının devretmekle yükümlü olduğu … plakalı aracı davalıya devretmediği, devretmeyi teklif ettiğini de ispat edemediği, davacının kendi borcunu ifa etmeden davalıdan alacağını talep edemeyeceği ve somut olayımızda; davacı yanın isticvabında, işyeri devir haricinde ticari ilişkilerinin olmadığı beyanı – ikrarı, devir etmesi gereken aracı devir yapmaması (… plaka sayılı araç, davacı beyanı ile sabit), bilirkişi raporunda, 39.000,00TL’lik ödemenin sözleşmeye ilişkin raporu (25/01/2021 tarihli rapor sonuç kısmının 6. Nolu bendi), 70.116,00TL’nin ödenmiş olması (davacı yanın yemin deliline dayanmaktan feragat etmesi, davalı yanın feragata açıkça muvafakat etmesi de değerlendirilerek) ve davacı yanın yapılan ödemeler ve devretmesi gereken aracı devir yapmadığı hususlar ve dosya kapsamına göre haksız ve kötüniyet olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine, İİK.67/2 maddesi gereğince reddolunan 46.000,00 TL’nin takdiren %20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK.67/2 maddesi gereğince reddolunan 46.000,00 TL’nin takdiren %20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 336,57-TL’nin davacı tarafa İADESİNE,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde ilgili taraflara iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen ilgili taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2023

Katip … Hakim …