Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/249 E. 2023/536 K. 16.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN : … -…
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından başlatılan icra takibine konu edilmiş olan; dava konusu üç adet senetteki imzaların müvekkili davacıya ait olmaması nedeniyle, davacının borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu senetlerin iptaline ve Konya . İcra Müdürlüğü … E. Nolu dosyadan başlatılan takibin durdurulması ve dosyaya girecek paranın davalıya ödenmemesi için öncelikle teminatsız olarak bu talepleri kabul edilmediği takdirde uygun görülecek teminat karşılığı ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinden özetle; Konya . İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosya üzerinde bulunan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, fazlaya dair talepte bulunma hakkımız saklı kalmak kaydı ile davacı tarafın haksız ve dayanaksız olan menfi tespit davasının reddini yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememiz ara kararı uyarınca dosyaya kazandırılan imza örnekleri ile birlikte imza incelemesi için İstanbul ATK’ya tevdii ile düzenlenen 05/10/2022 tarihli rapordan özetle; İnceleme konusu senetlerde atılı borçlu imzaları ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı hususlarını bildirir rapor tanzim etmişlerdir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiştir.
Dava; Menfi Tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalı aleyhine Menfi Tespit davası açmıştır.
2004 sayılı İİK’nın 72. Maddesinde; “(Değişik: 18/2/1965-538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (1) (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1)Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.
Tür değiştirme, TTK’nın 180. Maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 180. Maddesinde; “(1) Bir şirket hukuki şeklini değiştirebilir. Yeni türe dönüştürülen şirket eskisinin devamıdır.

Aynı kanunun 190. Maddesinde; ” (1) Ortakların kişisel sorumlulukları hakkında 158 inci ve iş sözleşmelerinden doğan borçlar hakkında 178 inci madde uygulanır. ”
Yine aynı kanunun 158. maddesinde; ” (1) Devrolunan şirketin borçlarından birleşmeden önce sorumlu olan ortakların sorumlulukları birleşmeden sonra da devam eder. Şu şartla ki, bu borçlar birleşme kararının ilanından önce doğmuş olmalı veya borçları doğuran sebepler bu tarihten önce oluşmuş bulunmalıdır. (2) Devrolunan şirketin borçlarından doğan, ortakların kişisel sorumluluğuna ilişkin istemler, birleşme kararının ilanı tarihinden itibaren üç yıl geçince zamanaşımına uğrar. Alacak ilan tarihinden sonra muaccel olursa, zamanaşımı süresi muacceliyet tarihinden başlar. Bu sınırlama, devralan şirketin borçları dolayısıyla şahsen sorumlu olan ortakların sorumluluklarına uygulanmaz. (3) Kamuya arz edilmiş olan tahvil ve diğer borç senetlerinde sorumluluk itfa tarihine kadar devam eder; meğerki, izahname başka bir düzenleme içersin.” şeklinde düzenlemeler olduğu,
Bu düzenlemeler karşısında davalı yanın taraf ehliyeti kalmadığı yönündeki itiraza itibar edilmemiştir.
Mahkememiz ara kararı uyarınca dosyaya kazandırılan imza örnekleri ile birlikte imza incelemesi için İstanbul ATK’ya tevdii ile düzenlenen ve hükme esas alınan raporda; İnceleme konusu senetlerde atılı borçlu imzaları ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı hususlarını bildirir rapor da dikkate alındığında,
TMK 1/3. Maddesinde; “Hâkim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.”
Anayasa’nın 138/1. Maddesinde; ” Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler.” düzenlemeler olduğu,
Somut olayımızda; tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu, dosyadaki tüm bilgi – belgeler, tüm deliller, tarafların iddia – savunmaları, yukarıda yapılan açıklamalar, bir bütün halinde değerlendirildiğinde, TMK 1/3 ve 6100 Sayılı HMK 297. Maddesi kapsamında Anayasa’nın 138/1 maddesi atfı ile davacının, Konya 8. İcra Müdürlüğünün 2010/7726 Esas sayılı dosyasından davalı-alacaklıya borçlu olmadığının tespitine, karar kesinleştiğinde evrak asıllarının ilgili birimlere iadesine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından davalı-alacaklıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Karar kesinleştiğinde evrak asıllarının ilgili birimlere İADESİNE,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 269,85-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 215,45-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 1.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan sarfına mecbur kalınan ilk yargılama harcı olan 206,20-TL ve 3.154,25-TL atk faturası, tebligat, posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.360,45‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
7-Tarafların dava başında yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, bağımsız ve tarafsız Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından KESİN olmak üzere karar verildi.16/10/2023

Katip … Hakim …