Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
BAŞKAN:
ÜYE :
ÜYE :
KATİP:
DAVACILAR : 1-
2-
DAVACI –
3-
4-
5-R
6-
VEKİLİ:
DAVALI :
VEKİLİ:
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ:
KARAR TARİHİ:
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılmış bulunan “Genel Kurul Kararının İptali” davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu 31.03.2020 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin 14.01.2008 tarihinde kurulmuş olan …Kooperatifine çeşitli tarihlerde üye olduklarını, Müvekkillerinin gerek direkt peşin satış yapılmak suretiyle gerekse kalan aidatlar peşin ödenmek suretiyle o tarihteki yönetim kurulu kararlarıyla peşin bedelli ortak olarak kaydedildiklerini, ancak Kooperatifin 01.03.2020 tarihli genel kurul toplantısında davacı müvekkillerinin peşin bedelli üyeliklerine ilişkin alınan Yönetim Kurul kararlarının iptaline karar verildiğini verilen bu kararların, iyiniyet kurallarına ve yerleşik yargı içtihatlarına aykırı olması nedeniyle; 01.03.2020 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan “3.Madde ve Ek-2 nolu önerge, 6. maddenin c ve d bendi ile Ek-4 nolu önerge, Ek B maddeleri”ne ilişkin kararların iptaline, davacı müvekkillerinin davalı kooperatife peşin bedelli üyeliklerinin ayrı ayrı tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargılama aşamasında davacı …vefat ettiği, davacılar vekili tarafından vekaletname sunularak murisin mirasçılarının davaya dahil edildiği görülmüştür.
Davalı vekili UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu 31.06.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; 01.03.2020 tarihinde yapılan toplantıda alınan söz konusu kararlarda hukuka ve iyi niyet kurallarına aykırılık bulunmadığı gibi davacıların da iptal davası açabilecek kişiler arasında yer almadığını, davacılar tarafından iddia edilen hususların gerçeği yansıtmadığını, işbu davanın öncelikle özel dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE karar verilmesinin gerektiğini, Kooperatifler Kanunu’nun 53’üncü maddesinde “Bir genel kurul kararının iptal edilebilmesi amacıyla kararın Kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu ispat edilmelidir” denildiğini, davacıların iptalini istediği genel kurul kararları ile ilgili böyle bir aykırılık söz konusu olmayıp davacılar tarafından da kararların hangi kanun maddelerine ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğu hususunda gerekçeli olarak açıklama yapılmadığını, kötü niyetli olarak genel kurul kararların iptalinin istendiğinden bahisle; Davacıların genel kurul kararlarının iptaline ilişkin davalarının öncelikle özel dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması davanın esasına girilmesi halinde ise haksız ve hukuka aykırı olan davanın esastan reddine, davacıların peşin bedelle ortak olmadıklarının ve normal statüde ortaklıklarının ayrı ayrı tespitine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Tarafların bildirmiş oldukları delilleri ilgili yerlerden dosyamız içerisine celbedilmiş, mahkememizce Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; Davalı …Kooperatifi’ne ait genel kurul tutanakları, hazirun listesi, imza sirküsü/yetki belgeleri, genel kurul toplantılarına katılanları gösteren üye listeleri ve ana sözleşmesinin onaylı birer suretinin gönderilmesinin istenildiği, Konya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; Davalı kooperatifin 01.03.2020 tarihli olağan genel kurul toplantısına ilişkin iptali istenilen genel kurul tutanakları ile hazirun cetveli ve diğer tüm belgelerin onaylı örneklerinin gönderilmesinin istenildiği, ilgili kurumlardan gelen yazı cevapları dosyamıza eklendiği ve dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve tanık beyanları alınmıştır.
Mahkememizin 12.01.2021 tarihli duruşmada dinlenen davacı tanığı …beyanında; Ben davacılardan …in eşini ve …i tanırım diğer davacıyı tanımam, davalı kooperatifi bilirim, bende davalı kooperatifte üyeyim, davacılar da kooperatif üyesidirler, benim üyeliğim kooperatife iş yapma karşılığı verilmiştir, ben çoğunlukla kooperatifin genel kurul toplantılarına katılırım, birkaç kez katılmamış olabilirim, 01/03/2020 tarihli genel kurula katıldım, bu genel kurulda çok ciddi tartışmalar yaşandı, şuan ki yönetimde bulunan …hükumet komiserinin yanına gelerek tutanaklara bir kısım ilaveler yapıldı, bu ilavelerin oylaması yapılmadı, yapılmış gibi gösterdi, bir kısım tartışılan hususların da daha sonraki genel kurulda değerlendirilmesine karar verildi, davacıların peşin bedelli üyeliklerinin alınması hususu kesinlikle oylamaya sunulmadı sözlü olarak bu hususun gelecek genel kurulda kararlaştırılması karara alındı, ancak tutanaklara tam tersi yazılmış daha sonra gördük, kesinlikle bu husus oylanmadı ve karara bağlanmadı, ben davacıların peşin bedelli üye olduklarını toplantılarda öğrendim, davacılarla ilgili karar öncesinde tartışıldı, tartışmalar nedeniyle gelecek kongreye bırakılmasına karar verilmişti ancak daha sonra tutanaklara tam tersi şekilde geçirmişler, 2014 – 2015 yıllarında genel kurulda yönetime peşin bedelli üye alabileceği hususunda toplantılarda yetki verilmişti, ancak verilen bu yetkilerde tutanaklara yansıtılmamış, bildiklerim bundan ibarettir, bana 2020 yılında yapılan dava konusu edilen genel kurul toplantısına ilişkin toplantı tebligatları yapılıp yapılmadığını hatırlamayorum, genelde tebligat yapılmazdı, …’in kendisinin toplantıya katılıp katılmadığını bilmiyorum, demiştir.
Mahkememizin 12.01.2021 tarihli duruşmada dinlenen davacı tanığı …beyanında; Ben kooperatifin kurucu genel başkanıyım, davacıları tanırım ben 2015 yılında kooperatifin yöneticisiydim davacıların peşin bedelli üyeliklerini ben yaptım, yönetim karar defterine işledim ve davacılarla ilgili kararlaştırılan bedelleri teslim aldım, alınan bu bedeller ve peşin bedelli üye kayıtlarını tutulan yasal defterlere işledim, 2015 yılında yapılan genel kurul toplantısında genel kurulca yönetime yetki verildi, bu da elimizde bir kısım daire vardı bu dairelerin peşin bedelli üye veya iş karşılığı olarak değerlendirmek için 150.000 TL den aşağı olmamak üzere tarafımıza yetki verilmişti, ancak o günkü genel kurul tutanaklarına işlendiğini zannediyordum, sonrada öğrendim ki böyle bir karar tutanaklara işlenmemiş, ancak daha sonraki tüm genel kurullarda bunlar anlatılıp tekrar edildi tüm üyeler bilgilendirildi, taki 2020 yılının 3. ayına kadar yapılan genel kurula kadar hiçbir problem olmadı, yeni gelen yönetim böyle bir karar aldı, ben bu kararın iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum, genel kurul benim işyerimde yapıldı, ben diğer işlerimle de ilgilendiğim için oylamaya sunulup sunulmadığını bilmiyorum, ancak kendi aleyhine alınan kararlara da davacıların itiraz etmeyeceklerini zannetmiyorum, aynı şekilde bu karardan bende olumsuz etkilendim, bana 2020 yılında yapılan dava konusu edilen genel kurul toplantısına ilişkin toplantı tebligatları yapıldı, …’in 2020 yılında yapılan dava konusu edilen genel kurula katılmadı ancak çocukları katıldı, demiştir.
Mahkememizin 12.01.2021 tarihli duruşmada dinlenen davacı tanığı …beyanında; Ben davacıları tanırım ben de kooperatif üyesiyim, ben kooperatifin peşin bedelli üyesi değildim, kooperatifin kuruluşundan itibaren kooperatif üyesi ve normal aidatlarımı ödedim, aslında benim üyeliğim ilk başlarda babamın üzerineydi ben ondan devralarak üyeliğimi devam ettirdim, …in eşiyle birlikte çalıştığımız için onların üyelik pozisyonlarını anlattığı kadarıyla biliyorum, diğer iki davacının kooperatife üye olduklarını biliyorum, …in üyeliğinden önce kooperatif genel kurulundan 150.000 TL den aşağı olmamak üzere daire satımı konusunda genel kuruldan yönetim kuruluna yetki verilmiştir, ben o genel kurula katıldım, oylama yapıldı ve bu şekilde karar çıktı, bu karara istinaden de yönetim kurulu daire satımı yaptı, davacı …de bu şekilde daireyi almış, ben davacıların davalı kooperatife ne kadar ödeme yaptığını bilmiyorum, ben dava konusu edilen 2020 Mart ayındaki toplantıya katıldım, toplantı sırasında davacıların peşin bedelli üyeliklerinin kaldırılmasına yönelik karar verilmiş, ben bu karar verildiği sırada çay içiyordum, oylamaya sunulup sunulmadığını, davacılarının itirazlarının olup olmadığını, tutanağa geçirilirken itirazların geçirilip geçirilmediğini bilmiyorum, ben yönetim kurulunan 150.000 TL den aşağı olmamak üzere satış yapılabileceğine dair genel kurulun toplantı tarihi tam hatırlamıyorum, ancak genel kurulda bulundum, bana 2020 yılında yapılan dava konusu edilen genel kurul toplantısına ilişkin toplantı tebligatları yapıldı, …’in 2020 yılında yapılan dava konusu edilen genel kurula katılmadı ancak çocukları katıldı, demiştir.
Mahkememizin 12.01.2021 tarihli duruşmada dinlenen davacı tanığı …beyanında; Davacı …babam olur, diğer davacıları da tanırım, davalı kooperatife babamın üyeliği vardır, ilk 2012 yılında babam kooperatife üye olmuştu, 2015 yılında da peşin bedelli olarak üyeliğini devam ettirdi, 2020 yılının Mart ayında yapılan toplantıya babam ile birlikte katıldım, toplantıda babam ve diğer davacıların peşin bedelli üyeliklerinin kaldırılmasına ilişkin karara itiraz ettik, hatta …in eşi …söz aldı, itirazlarını söyledi, bizde …e destek olduk, … toplantıya katılmadı, ancak çocukları katıldı, hatta çocuklarından bir tanesi vekaletnamesinin olmadığını söyledi, kooperatif yöneticisi de İsmail de oy kullanamayacaklarını ancak toplantıyı izleyebileceklerini söyledi, toplantıda bu konuda bilirkişi raporu alındıktan sonra yeniden değerlendirilmesi kararlaştırıldı, ancak daha sonra tutanaklara farklı şekilde işlenmiş, biz bunu daha sonra tutanakları gördüğümüzde fark ettik, bize toplantı tebligatları yapıldı, diğerlerine yapılıp yapılmadığını bilmiyorum, daha sonradan da kooperatif tarafından babama iki kez ihtar gönderildi, ayrıca davacıların dava konusu etmiş oldukları ek b maddesi genel kurulda okundu ancak oylamaya sunulmadı, kargaşa oldu, diğer maddelerde oylamaya sunulmadı, vaktin geç olduğu söylendi, demiştir.
Mahkememizin 12.01.2021 tarihli duruşmada dinlenen davalı tanığı …beyanında; Ben davacıları tanırım, bende davalı kooperatifin üyesiyim, dava konusu edilen 2020 yılının mart ayında yapılan genel kurulda bende vardım, davacıların peşin bedelli üyeliklerinin kaldırılmasına yönelik karara olumlu oy kullandım, davacıların peşin bedelli üyeliklerinin kaldırılmasına ilişkin konu gündeme geldiğinde tartışmalar yaşandı, daha sonraki genel kurulda değerlendirilmesine yönelik karar alınıp alınmadığını bilmiyorum, o gün bahsedilen karar alınmıştı, davacıların tutanaklara itirazlarının geçirilip geçirilmediğini hatırlamıyorum, toplantının yapılacağı tarih benim tarafıma tebliğ edildi, … o günkü toplantıya kendi katılmadı, ancak çocuklarından iki kişi vardı, …oğluyla birlikte katıldı, …eşi katıldı, ben 2014 yılında kooperatif üyeliğine girdim, ben 2015 yılında yapılan genel kuruldaki kararla yönetim kuruluna peşin bedelli üyelik verildiği hususunun ve peşin bedelli üyeliklerin yapıldığını daha sonradan öğrendim, tam ayrıntılı bilgiye sahip değilim, dava konusu edilen toplantıda ek b maddesi oylamaya sunuldu, bende olumlu yönde oy kullandım, demiştir.
Mahkememizin 12.01.2021 tarihli duruşmada dinlenen davalı tanığı …beyanında; Ben …i tanırım, …i tanımam …’in de çocuklarını tanırım, ben 2008 yılından bu yana davalı kooperatif üyesiyim, peşin bedelli üyelikle ilgili genel kurullarda hiçbir karar alınmadı, hatta biz kooperatif yöneticisine başvurup biraz daha fazla ödeme yapıp biran önce inşaatları bitirip daireyi almak istedik, ancak genel kurullarda böyle bir karar verilmedi, verilmiş olsaydı ben alırdım, davacılara da peşin bedelli üyelik verilmedi, eski kooperatif başkanı bir kısım yerleri peşin bedelli olarak almış satmış biz bu hususu en son 2020 yılının Mart ayında yapılan genel kurulda öğrendik, genel kurul sırasında üyelerin hiçbirisi peşin bedelli üyelikleri kabul etmedi, buna ilişkin genel kurulda karar alındı, bu kararın oylamaya sunulup sunulmadığını tam olarak bilmiyorum, ancak bu konu gündeme geldiğinde diğer üyelerin hiçbirisi bende dahil peşin bedelli üyelikleri kabul etmedik, peşin bedelli üyeliklerin kaldırılmasına yönelik herhangi bir karar alınmadı, oylamaya sunulmadı, zaten daha önce böyle peşin bedelli bir üyelik durum söz konusu olmadığı için bunun varlığını da hiçbir üye istemedi, kaldırılmasına yönelik de herhangi bir karar alınmadı, toplantı günü ve yeri bana bildirildi, demiştir.
Mahkememizin 12.01.2021 tarihli duruşmada dinlenen davalı tanığı …beyanında; Ben davalı kooperatifin 01/03/2020 tarihli toplantısında hükümet komiseri olarak görev yaptım, toplantı sırasında biraz sözlü tartışmalar yaşandı ve toplantı oldukça uzun sürdü, toplantıdaki gündem maddelerini tek tek hatta atlamamak için iki kez okutarak tutanaklara geçtim, oylamalar yapıldı, itirazları olanların itirazlarının bulunup bulunmadığını tek tek sordum, tutanağa geçirtilmek istenen beyanların olup olmadığını tek tek sordum, ve usulüne uygun şekilde toplantıyı tamamlayarak tutanağı tamamladım, hatırladığım kadarıyla kararların bir çoğu da oy birliği ile alındı, toplantı tutanağında alınan tüm kararlar oylamaya sunuldu ve ona göre tutanağa geçirildi, hiçbir usulsüzlük yapılmadı, çağrıya ilişkin tutanaklardaki PTT kayıtlarını elden yapılan tüm tebligatları ben değerlendirdim, çağrının yapıldığını gördüm, ancak çağrının olması halinde bunları toplantı tutanağına genelde geçiririz, ancak bu genel kurulda eksik çağrı yoktu diye hatırlıyorum, ben tebligatların üyelere usulüne uygun şekilde tebliğ edilip edilmediğine yönelik inceleme görevim yoktur sadece PTT den gelen kayıtlar elden tebliğ kayıtları incelenmek suretiyle iadeli taahhütlü tebligatların çıkartılıp çıkartılmadığına bakarız bende yapmış olduğum incelemede çağrıyla ilgili herhangi bir eksikliğin olmadığını hatırlıyorum, tutanak sonundaki kaydın tutulmadan evvel tekrardan okunarak kayıtları tutuldu, ben tutanak tutulurken tutanaktaki kayıtları bizzat takip ettim, demiştir.
Mahkememiz dosyasının mahkememizce re’sen seçilen Yeminli Mali Müşavir …tevdi edilerek; Her üç davacı için tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda kooperatifin tutmakla yükümlü olduğu defterlerde yerinde inceleme yapılmak suretiyle ayrıca tanık beyanları da değerlendirilmek suretiyle rapor düzenlenmesinin istenildiği, Yeminli Mali Müşavir …tarafından düzenlenen 14.09.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacı taraftan …’e genel kurul daveti ve gündemin ulaşmadığı ve usulüne uygun tebligat yapılmadığı konusundaki incelemeler sonucunda PTT gönderi listesinde davacının isminin ve adresinin yazılı olduğu ancak PTT uygulamasında yapılan yanlışlıkla tebligatın ulaşmadığı ve bunda davalı kooperatifin ve yönetim kurulunun bir kusurunun olmadığı, yine farklı yollarda genel kurulda haberdar olduğu ve genel kurula iki oğlunun da katıldığını ancak vekaleten katılmadıklarını, sadece izleyici olarak katıldıklarını, 18.02.2020 tarihli İsmail Demirbaşçı tarafından hazırlanan raporun içeriğine göre; davacıların peşin bedelli üyeliklerinin ayrı ayrı incelendiği ve raporda bu üyelerin genel kurulda peşin bedelli üyelikten çıkarılarak normal üye olması konusunda görüşülmesinin gerektiğini, bu üyelerin yapılan eskalasyon sonucu hala borçlarının bulunduğu ve ayrıca aidat ödemeleri gerektiği konusunda önerilerde bulunulduğunu, dolayısıyla söz konusu rapor ve rapor içeriğindeki tespitler davacılar açısından bir yaptırım/yükümlülük önerisi getirdiğinden en az 15 gün önceden tüm ortaklara tebliğ edilmesi ve ortakların bu konularda hazırlık yapabilmesine imkan ve fırsat verilmesinin gerektiğini, söz konusu raporun genel kurulda da oylamaya sunularak kabul edildiğini(her ne kadar muhalif şerhlerinin işlenmediği iddiası olsa da) gerçeği ortada olduğuna göre, söz konusu raporun ortakların tetkikine sunulmaması hem mevzuat hem de iyi niyet kurallarına aykoru olduğunun değerlendirildiğini, diğer davacı …ve …in de toplantıda temsil edildiği ancak muhalefet şerhlerinin toplantı tutanağına geçirilmediği, itirazlarının dikkate alınmadığı ve tutanağın bir oldu bittiye getirtilerek kapatıldığına ilişkin iddialar karşısında tanık ifadelerine bakıldığını, tanık ifadelerinde de birbiriyle çelişen ifadelerin olduğunu ve bakanlık temsilcisi …da beyanında tek tek maddelerin müzakere edilerek tutanağın kapatıldığı belirtildiğinden iş bu durumun mahkemenin takdirinde olduğunu, davacıların itiraz ettiği önergelerin Ek-1, Ek-2 ve Ek-4 no’lu önergeler olduğunu, bu önergeler ile getirilen düzenlemelerin iptalinin talep edildiğini, söz konusu bu üç önergeden Ek-1 ve Ek-4 no’lu önergelerin teklif etme nisabı mevzuata göre yeterli görüldüğünü, Ek-2 no’lu önergenin teklif nisabının yetersiz görüldüğünü ve her üç önergenin de toplantı esnasında ki gündeme alınmaya ilişkin “kabul nisabı”(toplantıya katılanların yarıdan bir fazlasının onayı) her ne kadar toplantı tutanaklarında oy birliği ile yapılmış görünse de tanık ifadelerinin bazılarında böyle bir oylama yapılmadığı, muhalefet şerhlerinin tutanağı geçirilmediğinden bahsedildiğini, bunun yanısıra bakanlık temsilcisi olan görevli memurun beyanında ise tek tek tüm maddelerin oylamaya sunulduğu ve itiraz olup olmadığının da sorulduğunun ifade edildiğini, muhasebe kayıtları incelendiğinde; davacıların peşin bedelli üyeliğe ilişkin yönetim kurulu kararlarına göre 2015 ve 2016 yıllarına aidat tahakkuku yapıldığı ancak bu aidat tahakkuklarının normal üyeliklerinden farklı olarak yüksek tutarda olduğu dolayısıyla bunlara normal aidat denemeyecek tutarda, sadece söz konusu kararlardaki tutarlarının belirli taksitlerle diğer üyelerden farklı olarak ödediklerinin görüldüğünü, bu yüzden davacıların cari hesap kayıtlarında diğer üyeler gibi özellikle aylık bazlı aidat tahakkuklarının mevcut olmadığını, sadece 2020 yılı başından itibaren muhtemelen 01.03.2020 tarihli genel kurulla birlikte aylık bazda aidat tahakkukunun yapılmaya başlandığını, davacılara 2015 ve 2020 yılları arasında ödeme emri gönderilmediği ve kendilerinden işnaat firmasına katılım ve aidat istenmediğinin de dosya incelemesinde anlaşıldığını, davalı kooperatifin gerek üye sayısının az olması (2019 yılında 36, 2020’de 35 kişi) ve gerekse aralarındaki watshap grup yazışma kayıtlarına bakıldığında ve 01.08.2019 tarihli 14.01.2008-30.06.2019 tarihleri arası faaliyetlerine ilişkin ilk denetim raporundaki peşin bedelli üyeliklere ilişkin bilgilere bakıldığında, davacıların hepsinin de peşin bedelli üye olduklarının aslında bilindiği, 01.03.2020 tarihli genel kurulda bu bilginin ortaya çıkmasının mümkün olmadığının, yapılan esasa ilişkin incelemeler sonucu; davacıların üçünün de peşin bedelli üyeliklerinin kabulünün gerektiği, bu bilginin aslında genel kurula resmi olarak gelmese bile birçok ortamda paylaşılmış olabileceğinin, kooperatif üyeleri arasında watshap grubu gibi ortak alanların olduğu, bu durumun birden bire 01.03.2020 tarihindeki genel kurulda veya onun hemen öncesinde ortaya çıkmasının muhtemel olmadığının, zira 2015 ile 2020 arasında 5 yıllık bir süreçten bahsedildiğinde bu ortakların peşin bedelli üye olduklarının sonradan ortaya çıkma ihtimalinin olmadığının, yapılan inceleme ve değerlendirmelere sonucu; davacılar tarafın talebindeki 01.03.2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 3.madde ve Ek-2 no’lu önergenin iptalinin gerektiği, bu önergenin zaten tek bir imza ile genel kurul toplantısına ve gündeme ilave edildiğinin, usul ve şekil açısından da mevzuata aykırı olduğunun tespit edildiğini, davacı tarafın 01.03.2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 6.maddenin c ve d bendi ile Ek-1 no’lu önerge ile eklenen 7.maddenin Ek Madde B maddesinde geçen “peşin bedelli üyeliklere ilişkin yönetim kurulu kararlarının iptaline” ilişkin kararın da iptalinin gerektiği, ancak burada davacılar tarafın itiraz ettiği ve iptalini talep ettiği “6.madde d)Ortaklık aidatlarının belirlenmesi” bölümünde; İsmail Demirbaşçı’nın sözlü teklifi ile tablodaki aidat ödemelerinin Mart – Haziran/2020 arası ilk 4 ay için daire tiplerine göre ayrı ayrı belirlendiği aidat ödeme tablosu yer aldığını, kooperatifin faaliyetleri için bu maddenin iptaline gerek olmadığı sadece davacılar açısından değerlendirildiğinde peşin bedelli üyeliklerinin kabulü halinde bu aidatların ödenmesinden muaf tutulmaları gerektiğinin, davacılardan …, …ve …in davaya konu yönetim kurulu kararları ile eski yönetim kurulu tarafından peşin bedelli üye olarak kaydedildiklerini, ancak burada bir sorumluluklarının olmadığını, esas sorumlusunun bu kararları 5 yıldır genel kurula getirmeyen eski yönetim kurulunun olduğunu ve kooperatifin bu eski yönetim kuruluna rüc’u etmesi gerektiği, davacıların her birisinin peşin bedelli üye olarak kayıtları alınmasının gerektiği, buna ilişkin genel kurul toplantısında alınan ilgili tüm kararların mevzuata ve iyi niyet kurallarına aykırı olacağının bildirildiği görülmüştür.
Davanın; davalı …Kooperatifi’nin 01/03/2020 tarihli genel kurul toplantısında davacılar …T.C.kimlik numaralı …, …T.C.kimlik numaralı …, …T.C.kimlik numaralı … yönünden alınan iptal davasına konu “3.madde ve Ek-2 no’lu önerge, 6.maddenin c ve d bendi ile Ek-4 no’lu önerge, Ek B maddeleri”ne ilişkin Genel Kurul Kararlarının iptali ve davacıların davalı kooperatife peşin bedelli üyeliklerinin ayrı ayrı tespiti istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacıların, 14.01.2008 tarihinde kurulmuş olan …Kooperatifine çeşitli tarihlerde üye olduklarını, davacıların gerek direkt peşin satış yapılmak suretiyle gerekse kalan aidatlar peşin ödenmek suretiyle o tarihteki yönetim kurulu kararlarıyla peşin bedelli ortak olarak kaydedildiklerini, ancak Kooperatifin 01.03.2020 tarihli genel kurul toplantısında peşin bedelli üyeliklerine ilişkin alınan Yönetim Kurul kararlarının iptaline karar verildiğini, verilen bu kararların, iyiniyet kurallarına ve yerleşik yargı içtihatlarına aykırı olması nedeniyle; 01.03.2020 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan “3.Madde ve Ek-2 nolu önerge, 6. maddenin c ve d bendi ile Ek-4 nolu önerge, Ek B maddeleri”ne ilişkin kararların iptaline, davacı müvekkillerinin davalı kooperatife peşin bedelli üyeliklerinin ayrı ayrı tespitine karar verilmesini talep ve dava ettikleri, davalı tarafın davanın reddine karar verilmesini talep ettiği,
Davanın; davaya konu davalı …Kooperatifi’nin 01/03/2020 tarihli genel kurul toplantısında davacılar …T.C.kimlik numaralı …, …T.C.kimlik numaralı …, …T.C.kimlik numaralı … yönünden alınan iptal davasına konu “3.madde ve Ek-2 no’lu önerge, 6.maddenin c ve d bendi ile Ek-4 no’lu önerge, Ek B maddeleri”ne ilişkin Genel Kurul Kararlarının iptali ve davacıların davalı kooperatife peşin bedelli üyeliklerinin ayrı ayrı tespiti istemine ilişkin olduğu,
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45.maddesinde;”Genel kurul olağan ve gerektiğinde olağanüstü olarak toplanır. Olağan toplantının her hesap devresi sonundan itibaren 6 ay içinde ve en az yılda bir defa yapılması zorunludur. (Ek cümle: 18/6/2017-7033/9 md.) Ancak, usul ve esasları ilgili Bakanlıkça yapılacak düzenlemede gösterilmek üzere; kooperatif üst kuruluşuna ortak olunması ve genel kurul toplantısının gündemine konuyla ilgili madde konulması şartıyla, olağan genel kurul toplantıları en fazla üç hesap dönemini kapsayacak şekilde ve birleştirilerek yapılabilir. Genel kurul, anasözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı anasözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantılarında ortakların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır. Genel kurul toplantı tarihi, yeri ve gündemi toplantıdan en az 15 gün önce ilgili bakanlığa ve mülki idare amirliğine yazılı olarak bildirilir. Genel kurulun sevk ve idaresi, ortaklar veya üst kuruluş temsilcileri arasında seçilen başkan ve üyeler tarafından sağlanır.” şeklinde, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 46.maddesinde; “Toplantı çağrısına ve ilana gündem yazılır. Anasözleşmenin değiştirilmesi bahis konusu ise, yapılacak ilanda değiştirilecek maddelerin numaralarının yazılması ile yetinilir. Dörtten az olmamak üzere ortakların en az 1/10’u tarafından genel kurul toplantısından en az 20 gün önce yazılı olarak bildirilecek hususların gündeme konulması zorunludur. Gümdemde olmayan hususlar gürüşülemez. Ancak, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/10’unun gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklifte bulunmaları halinde, hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkında karar alınması, genel kurulun yeni bir toplantıya çağrılması ve kanun, anasözleşme ve iyiniyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali, yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi ile ilgili hususlar, genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınır.” şeklinde, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 51.maddesinde; “Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça Genel Kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur. Kooperatifin dağılması veya diğer bir kooperatifle birleşmesi ve anasözleşmenin değiştirilmesi kararlarında fiilen kullanılan oyların 2/3 ü çoğunluğu gereklidir. Anasözleşme, bu kararların alınması için oy çoğunluğu hakkında daha ağır hükümler koyabilir.” şeklinde, yine 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53.maddesinde; “Aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.1. Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri;2. Yönetim Kurulu; 3. Kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her biri; Bozma davasının açıldığı ve duruşmanın yapılacağı gün, Yönetim Kurulu tarafından usulen ilan olunur. Birinci fıkrada yazılı bir aylık hak düşüren sürenin sona ermesinden önce duruşmaya başlanılamaz. Birden fazla bozma davası açıldığı takdirde, davalar birleştirilerek görülür. Mahkeme, kooperatifin isteği üzerine muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesine karar verebilir. Teminatın mahiyet ve miktarını belirtmek mahkemeye aittir. Bir kararın bozulması bütün ortaklar için hüküm ifade eder.” şeklinde düzenleme yapıldığı,
Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 06/05/2014 tarih ve …Es. …Kar. Sayılı ilamında;”… 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında, yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin red oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir. Aynı madde hükmü uyarınca, genel kurulda alınan kararların, yasaya, anasözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla, toplantıda bulunan ortaklar red oyu kullanıp, alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın iptali için toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde dava açabilir. …Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45/2. ve anasözleşmenin 28. maddesi emredici nitelikte ise de, aynı Yasanın 53. maddesinde çağrıda usulsüzlük halinin genel kurula bu nedenle katılamayan ortaklara bu toplantıda alınan kararların iptali davası açma hakkı verildiğine göre, kanun koyucunun çağrıda usulsüzlük halinde bunun müeyyidesini yokluk olarak kabul etmediği anlaşılmaktadır…
Çağrının usulsüzlüğünü iddia eden taraf, genel kurul toplantısında alınan kararların yasaya, anasözleşmeye veya iyiniyet kurallarına aykırılık iddialarından birine ya da hepsine dayanması ve iddiasını ispat etmesi zorunludur. Çağrıdaki usulsüzlük, alınan kararların salt bu nedenle iptali ya da yokluğu sonucunu doğurmamaktadır. …. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45/2. maddesi, “Genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantısında ortakların en az 1/4′ ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır.” hükmünü; aynı Kanun’un 51/1. maddesi ise “Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça, genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur” hükmünü; anasözleşmenin 33. maddesinin 1. fıkrası, “Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuları görüşebilmesi için, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması şarttır. İlk ve müteakip toplantılarda aynı nisap aranır” hükmünü; 2. fıkrada ise “Genel kurulda kararlar, ortakların en az 1/4’nün hazır olması şartıyla oylama sırasındaki mevcudun yarıdan fazlasının oyu ile alınır” hükmünü içermektedir. Anılan hükümler emredici nitelikte olup, bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, yok hükmünde olup, bu kararlar baştan beri hüküm ifade etmezler ve bunların yok hükmünde olduğunun tespiti için açılacak davalarda genel kurulda muhalefette bulunmuş olma şartı aranmayacağı gibi, bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olmaları da dinlenmeleri yönünden zorunlu değildir. Toplantıya katılan bir üyenin çağrı usulsüzlüğüne dayanmasının TMK’nın 2. maddesindeki iyiniyet kurallarına aykırı olduğunun ve salt bu çağrı usulsüzlüğüne dayanan böyle bir davacının süresinde açması gereken iptal davasının toplantı ve karar nisabı bulunmak kaydıyla reddi gerektiği de gözetilmelidir..” şeklinde kabul edildiği,
Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden ve Konya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden dava konusu 01.03.2020 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısına ilişkin tüm bilgi ve belgeler celbedildiği, mahkemizce tarafların tanık beyanları alınarak, mahkememiz dosyasının mahkememizce re’sen seçilen Yeminli Mali Müşavir …tevdi edildiği, her üç davacı için tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda kooperatifin tutmakla yükümlü olduğu defterlerde yerinde inceleme yapılmak suretiyle ayrıca tanık beyanları da değerlendirilmek suretiyle rapor düzenlenmesinin istenildiği, Yeminli Mali Müşavir …tarafından düzenlenen 14.09.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacı taraftan …’e genel kurul daveti ve gündemin ulaşmadığı ve usulüne uygun tebligat yapılmadığı konusundaki incelemeler sonucunda PTT gönderi listesinde davacının isminin ve adresinin yazılı olduğu ancak PTT uygulamasında yapılan yanlışlıkla tebligatın ulaşmadığı ve bunda davalı kooperatifin ve yönetim kurulunun bir kusurunun olmadığı, yine farklı yollarda genel kurulda haberdar olduğu ve genel kurula iki oğlunun da katıldığını ancak vekaleten katılmadıklarını, sadece izleyici olarak katıldıklarını, 18.02.2020 tarihli İsmail Demirbaşçı tarafından hazırlanan raporun içeriğine göre; davacıların peşin bedelli üyeliklerinin ayrı ayrı incelendiği ve raporda bu üyelerin genel kurulda peşin bedelli üyelikten çıkarılarak normal üye olması konusunda görüşülmesinin gerektiğini, bu üyelerin yapılan eskalasyon sonucu hala borçlarının bulunduğu ve ayrıca aidat ödemeleri gerektiği konusunda önerilerde bulunulduğunu, dolayısıyla söz konusu rapor ve rapor içeriğindeki tespitler davacılar açısından bir yaptırım/yükümlülük önerisi getirdiğinden en az 15 gün önceden tüm ortaklara tebliğ edilmesi ve ortakların bu konularda hazırlık yapabilmesine imkan ve fırsat verilmesinin gerektiğini, söz konusu raporun genel kurulda da oylamaya sunularak kabul edildiğini(her ne kadar muhalif şerhlerinin işlenmediği iddiası olsa da) gerçeği ortada olduğuna göre, söz konusu raporun ortakların tetkikine sunulmaması hem mevzuat hem de iyi niyet kurallarına aykoru olduğunun değerlendirildiğini, diğer davacı …ve …in de toplantıda temsil edildiği ancak muhalefet şerhlerinin toplantı tutanağına geçirilmediği, itirazlarının dikkate alınmadığı ve tutanağın bir oldu bittiye getirtilerek kapatıldığına ilişkin iddialar karşısında tanık ifadelerine bakıldığını, tanık ifadelerinde de birbiriyle çelişen ifadelerin olduğunu ve bakanlık temsilcisi …da beyanında tek tek maddelerin müzakere edilerek tutanağın kapatıldığı belirtildiğinden iş bu durumun mahkemenin takdirinde olduğunu, davacıların itiraz ettiği önergelerin Ek-1, Ek-2 ve Ek-4 no’lu önergeler olduğunu, bu önergeler ile getirilen düzenlemelerin iptalinin talep edildiğini, söz konusu bu üç önergeden Ek-1 ve Ek-4 no’lu önergelerin teklif etme nisabı mevzuata göre yeterli görüldüğünü, Ek-2 no’lu önergenin teklif nisabının yetersiz görüldüğünü ve her üç önergenin de toplantı esnasında ki gündeme alınmaya ilişkin “kabul nisabı”(toplantıya katılanların yarıdan bir fazlasının onayı) her ne kadar toplantı tutanaklarında oy birliği ile yapılmış görünse de tanık ifadelerinin bazılarında böyle bir oylama yapılmadığı, muhalefet şerhlerinin tutanağı geçirilmediğinden bahsedildiğini, bunun yanısıra bakanlık temsilcisi olan görevli memurun beyanında ise tek tek tüm maddelerin oylamaya sunulduğu ve itiraz olup olmadığının da sorulduğunun ifade edildiğini, muhasebe kayıtları incelendiğinde; davacıların peşin bedelli üyeliğe ilişkin yönetim kurulu kararlarına göre 2015 ve 2016 yıllarına aidat tahakkuku yapıldığı ancak bu aidat tahakkuklarının normal üyeliklerinden farklı olarak yüksek tutarda olduğu dolayısıyla bunlara normal aidat denemeyecek tutarda, sadece söz konusu kararlardaki tutarlarının belirli taksitlerle diğer üyelerden farklı olarak ödediklerinin görüldüğünü, bu yüzden davacıların cari hesap kayıtlarında diğer üyeler gibi özellikle aylık bazlı aidat tahakkuklarının mevcut olmadığını, sadece 2020 yılı başından itibaren muhtemelen 01.03.2020 tarihli genel kurulla birlikte aylık bazda aidat tahakkukunun yapılmaya başlandığını, davacılara 2015 ve 2020 yılları arasında ödeme emri gönderilmediği ve kendilerinden işnaat firmasına katılım ve aidat istenmediğinin de dosya incelemesinde anlaşıldığını, davalı kooperatifin gerek üye sayısının az olması (2019 yılında 36, 2020’de 35 kişi) ve gerekse aralarındaki watshap grup yazışma kayıtlarına bakıldığında ve 01.08.2019 tarihli 14.01.2008-30.06.2019 tarihleri arası faaliyetlerine ilişkin ilk denetim raporundaki peşin bedelli üyeliklere ilişkin bilgilere bakıldığında, davacıların hepsinin de peşin bedelli üye olduklarının aslında bilindiği, 01.03.2020 tarihli genel kurulda bu bilginin ortaya çıkmasının mümkün olmadığının, yapılan esasa ilişkin incelemeler sonucu; davacıların üçünün de peşin bedelli üyeliklerinin kabulünün gerektiği, bu bilginin aslında genel kurula resmi olarak gelmese bile birçok ortamda paylaşılmış olabileceğinin, kooperatif üyeleri arasında watshap grubu gibi ortak alanların olduğu, bu durumun birden bire 01.03.2020 tarihindeki genel kurulda veya onun hemen öncesinde ortaya çıkmasının muhtemel olmadığının, zira 2015 ile 2020 arasında 5 yıllık bir süreçten bahsedildiğinde bu ortakların peşin bedelli üye olduklarının sonradan ortaya çıkma ihtimalinin olmadığının, yapılan inceleme ve değerlendirmelere sonucu; davacılar tarafın talebindeki 01.03.2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 3.madde ve Ek-2 no’lu önergenin iptalinin gerektiği, bu önergenin zaten tek bir imza ile genel kurul toplantısına ve gündeme ilave edildiğinin, usul ve şekil açısından da mevzuata aykırı olduğunun tespit edildiğini, davacı tarafın 01.03.2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 6.maddenin c ve d bendi ile Ek-1 no’lu önerge ile eklenen 7.maddenin Ek Madde B maddesinde geçen “peşin bedelli üyeliklere ilişkin yönetim kurulu kararlarının iptaline” ilişkin kararın da iptalinin gerektiği, ancak burada davacılar tarafın itiraz ettiği ve iptalini talep ettiği “6.madde d)Ortaklık aidatlarının belirlenmesi” bölümünde; …sözlü teklifi ile tablodaki aidat ödemelerinin Mart – Haziran/2020 arası ilk 4 ay için daire tiplerine göre ayrı ayrı belirlendiği aidat ödeme tablosu yer aldığını, kooperatifin faaliyetleri için bu maddenin iptaline gerek olmadığı sadece davacılar açısından değerlendirildiğinde peşin bedelli üyeliklerinin kabulü halinde bu aidatların ödenmesinden muaf tutulmaları gerektiğinin, davacılardan …, …ve …in davaya konu yönetim kurulu kararları ile eski yönetim kurulu tarafından peşin bedelli üye olarak kaydedildiklerini, ancak burada bir sorumluluklarının olmadığını, esas sorumlusunun bu kararları 5 yıldır genel kurula getirmeyen eski yönetim kurulunun olduğunu ve kooperatifin bu eski yönetim kuruluna rüc’u etmesi gerektiği, davacıların her birisinin peşin bedelli üye olarak kayıtları alınmasının gerektiği, buna ilişkin genel kurul toplantısında alınan ilgili tüm kararların mevzuata ve iyi niyet kurallarına aykırı olacağının bildirildiği, mahkememizce bilirkişi raporunun ayrıntılı ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alındığı,
Davalı kooperatifin 2019 yılına ait 01/03/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısının 23 kişinin asaleten 7 kişinin vekaleten temsil edilmek suretiyle yapıldığı, toplam 35 kayıtlı üyesinin olduğu, 1163 sayılı KK’nun 45.maddesi ve anasözleşmenin 28. Maddesine uygun toplantı ve karar nisabının yeterli olduğu görülmüştür.
Davacıların iptal ve mutlak butlan sebebi yaptığı 01/03/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısının 3. Maddesi ek 2 nolu önerge, 6. maddesi c ve d bendi ile Ek 4 nolu önerge ve Ek B maddesinde alınan kararlara ilişkin olduğu görülmüştür.
Davacılardan …’in talepleri yönünden yapılan değerlendirme de; Davalı kooperatifin 01/03/2020 tarihli toplantı çağrı daveti ve gündemin davacıya 24/01/2020 tarihli PTT gönderisi ile gönderildiği, dinlenen tanık beyanına göre toplantıya oğlunun katıldığı, dolayısıyla davacının toplantıdan haberdar olduğu, artık çağrının usulsüzlüğünü ileri sürmenin iyiniyetle bağdaşmadığı, iptal talebine konu genel kurul kararının 3. Madde ek 2 nolu önerge ve 6. Madde c ve d bendi ile Ek 4 nolu önerge yönünden toplantıya katılıp alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirme dava şartını yerine getirmediği, her ne kadar bilirkişi raporunda gündeme madde ilavesine ilişkin 3. Madde ek 2 nolu önergenin tek bir imza ile genel kurul toplantısına ve gündeme ilave edilmesi nedeniyle usul ve şekil açısından mevzuata aykırı olduğu bildirilmiş ise de iptal için dayanılan 1163 sayılı KK.nun 46/3.maddesindeki kurallar emredici kurallar olmadığından ve bu nedenle yoklukla malul sayılmayacağından (Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 10/09/2013 tarih ve …Es. …Kar. Sayılı ilamı benzer doğrultudadır) ve 6.maddenin c bendinin üyelikten ayrılanların geri ödemesi, bir kısım üye borçlarının güncellenmesi ve d bendinin üyelik aidatı ile ilgili olduğu, ek 4 nolu önerge yönünden alınmış bir kararın olmadığından davacının bu talebinin yerinde olmadığı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi hükmü gereğince, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda oldukları, Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkca ya da zımnen benimsemesinin gerektiği, (Yargıtay .Hukuk Dairesinin 24/01/2013 tarih ve …Es. …Kar. Sayılı ilamı benzer doğrultudadır), davacının davalı kooperatif yönetim kurulu’nun 10/05/2015 tarih ve 04 karar. nolu kararı ile peşin bedeli üyesi olarak kabul edildiği, 2015-2016 yılları arasında yönetim kurulu kararı ile davacı dışında başkalarının da peşin bedelli üyelik kaydının yapıldığı, yönetim kurulunun peşin bedelli üyelikler konusunda genel kurulca yetkilendirilmediği ve genel kurulca da bu konuda her hangi bir karar alınmadığı ancak 2015 yılından bu tarafa davalı kooperatifçe davacıdan herhangi bir aidat talebinde bulunulmadığı, bir kısım kooperatif kayıtlarında peşin bedelli üyeliklere ilişkin çeşitli kayıtların olduğu, davacının peşin bedelli üye olunduğunun kooperatif üyeleri tarafından bilindiği ancak her hangi bir işlemin yapılmadığı dolayısıyla kooperatifçe davacının peşin bedelli üyeliğinin zımni olarak kabul edildiği, davacının davalı kooperatifin peşin bedelli üyesi olduğu, daha sonra genel kurul kararıyla peşin bedelli üye olan davacının kazanılmış hakkını ihlal eder şekilde karar alınamayacağı, böyle bir karar alınmış olsa dahi davacı yönünden yok hükmünde olduğu, (Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 29/06/2015 tarih ve …Es. …Kar. Sayılı ilamı benzer doğrultudadır.), davalı kooperatifin 01/03/2020 tarihli toplantısında yapılan 2019 yılına ilişkin olağan genel kurulunda alınan Ek 1 nolu önerge ile eklenen 7. Maddesinde bulunan “Ek Madde B” maddesinin davacı yönünden yoklukla malül (mutlak butlanla batıl) olduğu,
Davacılardan …ve …yönünden yapılan değerlendirmede; Davalı kooperatifin 01/03/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısına davacı …in bizzat, davacı …vekaleten eşi tarafından temsil edilmek suretiyle katıldıkları, genel kurul tutanaklarında alınan kararların oy birliği ile alındığı yazılı olsa da dinlenen bir kısım tanıkların toplantıda kargaşa çıktığını, tartışmalar yaşandığını, bir kısım tanıkların oylama yapılmadığını beyan etmeleri, ayrıca davacıların kendilerinin aleyhine olan peşin bedelli üyeliklerinin kaldırılmasına ilişkin karara olumlu oy kullanmaların hayatın olağan akışına aykırı olması karşısında bu davacıların toplantıya katıldıkları ve toplantıda red oyu kullandıkları ve muhalefet ettikleri ancak bunun tutanaklara geçirilmediğinin mahkememizce kabul edildiği, (Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/04/2014 tarih ve …Es. …Kar. Sayılı ilamı benzer doğrultudadır), davacılar tarafından açılan davanın 1163 sayılı KK’nun 53. Maddesi gereğince süresi içerisinde açıldığı, iptal talebine konu genel kurul kararının 3. Madde ek 2 nolu önergenin 1163 sayılı KK’nun 46/3. Maddesine aykırı şekilde tek bir imza ile gündeme alındığı, oy birliği ile kabul edildiği, 1163 sayılı KK.nun 46/3.maddesindeki kurallar emredici kurallar olmadığından ve bu nedenle yoklukla malul sayılmayacağından (Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 10/09/2013 tarih ve …Es….Kar. Sayılı ilamı benzer doğrultudadır) ancak iptalinin talep edilebileceği, ek 2 nolu önergenin denetim raporu mahiyetinde olduğu, 1163 sayılı KK’nun 24. Maddesi kapsamında toplantı tarihinden 15 gün önce üyelerin incelenmesine sunulması gerektiği, bu usule uyulmadığı bu nedenle anılan kararın kanuna ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, 6.maddenin c bendinin üyelikten ayrılanların geri ödemesi, bir kısım üye borçlarının güncellenmesi ve d bendinin üyelik aidatı ile ilgili olduğu, ek 4 nolu önerge yönünden alınmış bir kararın olmadığı, bu kararların kanun ve iyiniyet kurallarına aykırı olmadığı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi hükmü gereğince, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda oldukları, Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkca ya da zımnen benimsemesinin gerektiği, (Yargıtay .Hukuk Dairesinin 24/01/2013 tarih ve …Es. …Kar. Sayılı ilamı benzer doğrultudadır), davacılardan …in davalı kooperatif yönetim kurulu’nun 12/11/2015 tarih ve …karar.nolu kararı ile, davacı …davalı kooperatif yönetim kurulu’nun 26/11/2015 tarih ve 06 karar.nolu kararı ile, peşin bedelli üye olarak kabul edildiği, 2015-2016 yılları arasında yönetim kurulu kararı ile davacılar dışında başkalarınında peşin bedelli üyelik kaydının yapıldığı, yönetim kurulunun peşin bedelli üyelikler konusunda genel kurulca yetkilendirilmediği ve genel kurulca da bu konuda her hangi bir karar alınmadığı ancak 2015 yılından bu tarafa davalı kooperatifçe davacılardan herhangi bir aidat talebinde bulunulmadığı, bir kısım kooperatif kayıtlarında peşin bedelli üyeliklere ilişkin çeşitli kayıtların olduğu, davacıların peşin bedelli üye olduklarının kooperatif üyeleri tarafından bilindiği ancak her hangi bir işlemin yapılmadığı dolayısıyla kooperatifçe davacıların peşin bedelli üyeliklerinin zımni olarak kabul edildiği, davacıların davalı kooperatifin peşin bedelli üyesi oldukları, daha sonra genel kurul kararıyla peşin bedelli üye olan davacıların kazanılmış hakkını ihlal eder şekilde karar alınamayacağı, böyle bir karar alınmış olsa dahi davacılar yönünden yok hükmünde olduğu, (Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 29/06/2015 tarih ve …Es. …Kar. Sayılı ilamı benzer doğrultudadır.), davalı kooperatifin 01/03/2020 tarihli toplantısında yapılan 2019 yılına ilişkin olağan genel kurulunda alınan Ek 1 nolu önerge ile eklenen 7. Maddesinde bulunan “Ek Madde B” maddesinin davacılar yönünden yoklukla malül (mutlak butlanla batıl) olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-Davacılardan …’in davalı kooperatifin 01/03/2020 tarihli toplantısında yapılan 2019 yılına ilişkin olağan genel kurulunda alınan 3. Madde ile Ek 2 nolu önerge ve 6. Madde c ve d bendi ile Ek 4 nolu önergenin iptaline yönelik talebinin REDDİNE,
2-Davacılardan …ve …in davalı kooperatifin 01/03/2020 tarihli toplantısında yapılan 2019 yılına ilişkin olağan genel kurulunda alınan 3. Madde ile Ek 2 nolu önergesinin iptaline yönelik talebinin kabulü ile davalı kooperatifin 01/03/2020 tarihli toplantısında yapılan 2019 yılına ilişkin olağan genel kurulunda alınan 3. Madde ile Ek 2 nolu önergesinin bu davacılar yönünden İPTALİNE,
3- Davacılardan …ve …in davalı kooperatifin 01/03/2020 tarihli toplantısında yapılan 2019 yılına ilişkin olağan genel kurulunda alınan 6. Madde c ve d bendi ile Ek 4 nolu önergesinin iptaline yönelik talebinin REDDİNE,
4- Davacılar …, …ve …in davalı kooperatifin 01/03/2020 tarihli toplantısında yapılan 2019 yılına ilişkin olağan genel kurulunda alınan Ek B maddesinin iptaline ilişkin talebinin kabulü ile davalı kooperatifin 01/03/2020 tarihli toplantısında yapılan 2019 yılına ilişkin olağan genel kurulunda alınan Ek 1 nolu önerge ile eklenen 7. Maddesinde bulunan “Ek Madde B” maddesinin yoklukla malül (mutlak butlanla batıl) olduğunun TESPİTİNE,
5- Davacılar …, …ve …in davalı kooperatifin peşin bedelli üyesi olduklarının TESPİTİNE,
6-Harçlar Kanunu gereğince;
a)Davacı … yönünden; alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
b)Davacı …yönünden; alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
c)Davacı müteveffa …mirasçıları yönünden; alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
7-Davacılar tarafından sarfına mecbur kalınan 334,20 TL ilk yargılama harcı, (2 adet x 89,60 TL = 179,20 TL)179,20 TL tedbir harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ile 225,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.938,40 TL yargılama giderinin kabul ve reddedilen kısımlar dikkate alınmak ve hakkaniyet gereği takdiren yarı oranında olan 969,20 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE, geri kalan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
9-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ne göre davacı … için hesaplanan 4.080,00 TL, davacı …için hesaplanan 4.080,00 TL, davacı …için hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …den, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …den tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
11-Kullanılmayan gider avansı bulunması halinde kararın kesinleşmesi halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2021
Başkan Üye Üye Katip
* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.