Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/107 E. 2022/602 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine mahkememize açılan “Maddi ve Manevi Tazminat” davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu 02.03.2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın yaya olarak yürüdüğü … Cad.üzerinde 28.06.2018 tarihinde kaldırımdan yolun karşısına geçmek için adımını yola attığı esnada davalı … yönetiminde ki, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’ye … numaralı ZMMS kapsamında sigorta poliçeli olan … Plaka nolu aracın çarpması sonucu ağır yaralandığını, müvekkili …’ın yaşanan bu kazada kusursuz olduğunu, her ne kadar hem kaza tutanağında hem de ceza dosyasında kısmi kusur müvekkiline verilse de müvekkilinin yaşanan kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davalı araç sürücüsünün kontrolsüz ve hızlı bir şekilde araç sürdüğü ve tüm kusurun kendisine ait olduğunun, yaşanan bu kaza sonrasında müvekkilinin uzun süre yoğun bakımda kaldığını ve sayısız ameliyatlara girerek yaşam mücadelesi verdiğini, bu süreçte gerek müvekkilinin gerekse ailesinin çok ciddi şekilde maddi ve manevi anlamda yıprandığını, müvekkili …’ın bu olay sonrasında tek başına yolda yürüyemez hale geldiğini ve psikolojisinin bozulduğunu ve psikolojik tedavi gördüğünü, halende tedavi gördüğünü, müvekkilinin kafatasının olay sebebi ile kırıldığını, şuan yüzünde ve kafatasının yan tarafında büyük bir oranda dikiş ve ameliyat izinin bulunduğunu, çok uzak mesafeden dahi bu izin açık bir şekilde gözüktüğünden bahisle; Fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; Davanın kabulü ile; 6100 sayılı HMK’nın 107.Maddesi uyarınca belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatında müddeabihi artırma haklarımız saklı kalarak; Şimdilik 500,00TL maddi tazminatın (50.007T1. kalıcı iş göremezlik, 400,00T1L geçiçci iş göremezlik ve 50.00TL önaörülemeyen tedavi diderleri) sigorta şirketi yönünden teminat limitleri dahilinde sigortaya başvuru tarihinden diğer davalı yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı …’tan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi-(… Sigorta A.Ş.) vekili UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu 24.04.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava şartı yerine getirilmediğinden iş bu davanın usulden reddinin gerektiğini, Sigortacılık Kanunu 30/13 maddesi gereğince, dava açılabilmesi için, sigortacılık yapan kuruluşla uyuşmazlığa düşen kişinin, uyuşmazlığa konu teşkil eden olay ile ilgili olarak sigortacılık yapan kuruluşa gerekli başvuruları yapmış ve talebinin kısmen ya da tamamen olumsuz sonuçlandığını belgelemiş olmasının gerektiğini, KTK.’da 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren ve sigorta şirketine müracaat usulleri ile tazminat hesap yöntemlerini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına bağlayan yasal düzenleme kapsamında, Genel Şartlarda öngörülen bilgi ve belgelerle başvuru yapılmış olmasının gerektiğini, KTK.Madde 97; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” şeklinde olduğunu, davacının sağlık raporu olmaksızın müvekkili şirkete başvurduğunu, davacının her ne kadar maluliyet oranının alınacak raporla tespit edilmesini istemiş olsa da, sağlık raporunun, başvuru ve dava şartı olduğundan davacının talebi hukuka aykırı olduğunu, Sigortacılık Kanunu gereğince başvuru şartlarına uyulmadan dava açıldığından; davanın, dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davada talep edilen tazminatların zamanaşımına uğradığından, davanın zamanaşımı nedeniyle de reddini talep ettiklerini, davacının iddia ettiği maluliyet oranının ve maluliyetinin kaza ile ilgisinin ispatlanmasının gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkili şirketin maddi tazminat talepleri açısından, poliçe limitleri dâhilinde ve sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında davacının zararlarını gidermekle yükümlü olduğunu, kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkili şirket nezdinde 17.05.2018-17.05.2019 başlangıç ve bitiş tarihli … no’lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, bu poliçedeki kişi başı sakatlık ve ölüm teminatlarının ise kaza tarihi itibariyle kişi başına 360.000,00 TL olduğunu, Trafik Sigortası Genel Şartları A.1.maddesi uyarınca sigortacının, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğunun, zorunlu sigorta limitlerine göre temin edileceğini, ayrıca manevi tazminat ve tedavi talepleri teminat dahilinde olmadığını, müvekkil şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde, sigortalısı araç sürücünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, kabul etmemekle birlikte geçici iş görmezlik tazminatı ve tedavi giderleri taleplerinin poliçe teminatı dışında olduğunu, davacının müvekkil şirkete tazminat için bir başvuruda bulunmuş ise de bu başvurunun sağlık raporu olmadığı için geçerli bir başvuru olmadığından, davacının tazminatının dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu nedenle davacıya tazminat ödenmesine karar verilmesi halinde, ödenecek tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin gerektiğini, davacının ticari faiz talebinin hukuka aykırı olduğundan bahisle; Davacının müvekkil şirkete yaptığı başvuruda gerekli belgeler bulunmadığından, başvuru ve dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmesini, yaya olan davacının kusurunun kaza tutanağı ile sabit olduğundan, haksız davanın esastan reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde kusur hesabı yapılmasını ve hesaplamada indirim uygulanmasını ve haksız davanın esastan reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … vekili 06.05.2020 tarihinde UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu dilekçesinde özetle; Davada talep edilen tazminatların zamanaşımına uğramış olduğundan zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin … aracı ile normal hızda seyir halinde iken davacı …’ın kontrolsüz karşıdan karşıya geçiş yapması neticesinde yaralanmalı trafik kazası sonucunda, Konya .Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılamanın sürdüğünü, alınan Adli Tıp Kurumu raporunda müvekkili …’ın asli kusurlu, diğer karşı taraf …’ın ise tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, Ceza Mahkemesinde alınan kusura ilişkin raporları kabul etmediklerini, yeniden olay yerinde keşif yapılarak kusur incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, Hukuk Hakiminin 6098 sayılı B.K 74.maddesine göre ceza dosyasındaki maddi olgularla bağlı ise de, kusur raporuyla bağlı olmadığını, Hukuk Mahkemesindeki davacının zararı ile olay arasındaki müvekkili ile diğer davalı arasındaki kazada kusur derecesinin yeniden belirlenmesinin gerektiğini, manevi tazminatın bir zenginleşme aracı da olmadığından davacı tarafça talep edilen 100.000,00 TL manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiyeler tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Tarafların bildirmiş oldukları deliller ilgili yerlerden celbedilmiş, Konya .Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas (Eski Esas No:… Esas)sayılı UYAP dosyası, SGK kayıtları, kazaya karışan … plakalı aracın trafik kayıtları, davacının tedavi evrakları, hasar dosyası ve poliçe, davacı ile davalı …’ın mali ve sosyal durumlarına ilişkin zabıta tahkikatları yaptırılmış ve dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememiz dosyasının tarafların kusur oranlarının tespiti bakımından Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderildiği, Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 14.12.2020 tarih ve … sayılı raporunda; Davalı sürücü …’ın %75 oranında, davacı yaya …’ın %25 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacının maluliyete ilişkin olarak N.E.Ü.Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği’nde görevli Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr…. , Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Uzmanı Dr.Öğr.Üyesi … , Adli Tıp Anabilim Dalı Uzmanı Prof.Dr…. tarafından düzenlenen 28.04.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda; Davacının … doğumlu olup olay tarihinde 13 yaş içerisinde olduğunu, şahsın meslek grup numarasının 1 (düz işçi) olduğu, davacının yaşına (E cetveline) göre sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) oranının %42 olduğunun, davacının mevcut yaralanmasının emsallerine göre iyileşme süresinin 12 ayı bulacağının, bu sürenin ilk 4 ayında bir başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duyacağının, bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirecek işte çalışamayacağının, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesinin gerektiğinin, kişide dosya kapsamında fatura edilmiş SGK tarafından karşılanmayan tedavi masraflarının olmadığını, ancak bu tür bir yaralanmada bir takım fatura edilemeyen masrafların olacağının, bu harcamaların SGK ödeme kapsamı dışında olduğunu, kaçınılmaz giderlerin yapılan masrafların niteliği, yapıldıkları tarih ve yerler dikkate alındığında ayrı ayrı kaleme alınmasının mümkün olmadığının, yaralanmanın ağırlık ölçüsü de dikkate alındığında bu tür giderlerin 9.000,00 TL olarak değerlendirildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Aktüeryal Hesaplama Bilirkişisi Av.Arb…. tarafından düzenlenen 25.06.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacının geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 14.739,83 TL, sürekli iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 606.564,52 TL olduğu ve kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının 6.750,00 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının kök rapor düzenleyen Aktüeryal Hesaplama Bilirkişisi Av.Arb…. tevdi edilerek; Güncel Yargıtay kararları Konya BAM .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın kararlarının ihtimalli olarak değerlendirilerek ek rapor düzenlenmesinin istenildiği, Aktüeryal Hesaplama Bilirkişisi Av.Arb…. tarafından düzenlenen 25.02.2022 havale tarihli ek bilirkişi raporunda; TRH-2010 Mortalite Tablosu ve Progressif Rant Yöntemine Göre; Davacının geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 14.739,83 TL, sürekli iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 925.590,84 TL olduğu ve kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının 6.750,00 TL olduğunun bildirildiği, PMF – 1931 Yaşama Tablosu ve Progressif Rant Yöntemine Göre; Davacının geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 14.739,83 TL, sürekli iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 773.199,60 TL olduğu ve kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının 6.750,00 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının kök rapor düzenleyen Aktüeryal Hesaplama Bilirkişisi Av.Arb…. tevdi edilerek; 01 Temmuz 2022 tarihli asgari ücret oranlarındaki artışlar dikkate alınmak suretiyle alternatifli ek rapor düzenlenmesinin istenildiği, Aktüeryal Hesaplama Bilirkişisi Av.Arb…. tarafından düzenlenen 10.10.2022 havale tarihli ek bilirkişi raporunda; Davacının geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 14.739,83 TL, sürekli iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının TRH-2010 Erkek Mortalite Tablosuna göre; 1.188.394,33 TL, PMF-1931 Yaşama Tablosuna Göre 991.327,25 TL olduğu ve kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının 6.750,00 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin davayı ıslah ettiği ve ıslah harcını mahkemeler veznesine yatırdığı anlaşılmıştır.
Dava; Trafik kazasına bağlı maddi – manevi tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, yaya olarak yürüdüğü … Cad.üzerinde 28.06.2018 tarihinde kaldırımdan yolun karşısına geçmek için adımını yola attığı esnada davalı … yönetiminde ki, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’ye … numaralı ZMMS kapsamında sigorta poliçeli olan … Plaka nolu aracın çarpması sonucu ağır yaralandığını, yaşanan bu kazada kusursuz olduğunu, yaşanan bu kaza sonrasında uzun süre yoğun bakımda kaldığını ve sayısız ameliyatlara girerek yaşam mücadelesi verdiğini, bu süreçte kendisinin ve ailesinin çok ciddi şekilde maddi ve manevi anlamda yıprandığından bahisle; Fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; Davanın kabulü ile; 6100 sayılı HMK’nın 107.Maddesi uyarınca belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatında müddeabihi artırma haklarımız saklı kalarak; Şimdilik 500,00TL maddi tazminatın (50.007T1. kalıcı iş göremezlik, 400,00T1L geçiçci iş göremezlik ve 50.00TL önaörülemeyen tedavi diderleri) sigorta şirketi yönünden teminat limitleri dahilinde sigortaya başvuru tarihinden diğer davalı yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı …’tan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalı tarafın davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Konunun 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK.54.maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde, TBK’nun 56/1.maddesinde;”Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” şeklinde, KTK.85.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK.92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik sonrası); “Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler, b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler, c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler, e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler. g) (Ek bent: 14/04/2016-6704 S.K. 4. mad.) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri, h) (Ek bent: 14/04/2016-6704 S.K. 4. mad.) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri, i) (Ek bent: 14/04/2016-6704 S.K. 4. mad.) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik sonrası); “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik sonrası); “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”şeklinde düzenlemeler yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi’nin başvuru yapılmadığından dava şartının bulunmadığına yönelik itirazının; davalı sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulan 04/06/2020 tarihli hasar dosyası evraklarından davacının dava açmadan önce davalı sigorta şirketine KTK 97.maddesi kapsamında başvuru yaptığından davalının itirazına itibar edilmemiştir.
Davalıların zamanaşımı def’ine yönelik itirazlarının; KTK’nun 109.maddesi kapsamında yerinde olmadığından itibar edilmemiştir.
Davacının, yaya olarak yürüdüğü … Cad.üzerinde 28.06.2018 tarihinde kaldırımdan yolun karşısına geçmek için adımını yola attığı esnada davalı … yönetiminde ki, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’ye … numaralı ZMMS kapsamında sigorta poliçeli olan … Plaka nolu aracın çarpması sonucu ağır yaralandığı, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketine 17.05.2018 başlangıç 17.05.2019 bitiş tarihleri arasında … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 14.12.2020 tarih ve … sayılı raporunda; Davalı sürücü …’ın %75 oranında, davacı yaya …’ın %25 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, mahkememizce kusur raporunun Konya .Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Es.sayılı dosyasından alınan raporlar ile kaza tespit tutanağında belirtilen tespite uygun, ayrıntılı ve denetime elverişli olması nedeniyle tarafların kusur oranları yönünden hükme esas alınmıştır.
Davacının maluliyete ilişkin olarak N.E.Ü.Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği’nde görevli Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr…. , Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Uzmanı Dr.Öğr.Üyesi … , Adli Tıp Anabilim Dalı Uzmanı Prof.Dr…. tarafından düzenlenen 28.04.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda; Davacının … doğumlu olup olay tarihinde 13 yaş içerisinde olduğunu, şahsın meslek grup numarasının 1 (düz işçi) olduğu, davacının yaşına (E cetveline) göre sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) oranının %42 olduğunun, davacının mevcut yaralanmasının emsallerine göre iyileşme süresinin 12 ayı bulacağının, bu sürenin ilk 4 ayında bir başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duyacağının, bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirecek işte çalışamayacağının, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesinin gerektiğinin, kişide dosya kapsamında fatura edilmiş SGK tarafından karşılanmayan tedavi masraflarının olmadığını, ancak bu tür bir yaralanmada bir takım fatura edilemeyen masrafların olacağının, bu harcamaların SGK ödeme kapsamı dışında olduğunu, kaçınılmaz giderlerin yapılan masrafların niteliği, yapıldıkları tarih ve yerler dikkate alındığında ayrı ayrı kaleme alınmasının mümkün olmadığının, yaralanmanın ağırlık ölçüsü de dikkate alındığında bu tür giderlerin 9.000,00 TL olarak değerlendirildiğinin bildirildiği, maluliyetin varlığı ve oranının haksız fiil tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre yapılması gerektiği, buna ilişkin Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 20/09/2022 tarih ve … Es. … Kar. sayılı ilamında; ” …Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.” şeklinde kabul edildiği,
Konya Bölge Adliyesi Mahkemesi .Hukuk Dairesi’nin 24/09/2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamında; “Adli tıp kurumunca düzenlenen raporlarda da belirtildiği üzere; 11 Ekim 2018 tarih ve 27021 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği özellikle trafik kazalarına bağlı olmak üzere tazminat davalarında mahkemelerce bilhassa istenilen ve bu konu ile ilgili değerlendirmelerde tüm bilirkişi kurumlarca kullanılan bir cetveldir. Bu cetvelde vücuttaki her bir sisteme ait hastalık veya arızalar için puanlar yer almakta olup, bu sayede çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybına bağlı bir oran verilebilmektedir. Malulen emekli olma işlemleri ile ilgili olan 3 Ağustos 2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ise yönetmelikteki tanımıyla kişinin “çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğinin” değerlendirilmesi için düzenlenmiştir. Yönetmelik ekindeki listelerde hangi hastalık veya arızaların bu kapsamda sayılabileceği listelenmiş, kapsama girmeyenler için ise herhangi bir oran belirtilmemiştir. Bu bağlamda belli bir tarihteki bir olaya bağlı çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının değerlendirilmesinde Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin kullanılması teknik olarak mümkün değildir. Zira 2013 tarihli yönetmelik malulen emeklilik ile ilgili baremleri içermekte olup maluliyet oranının tespitine yönelik belgeleri ve cetvelleri içermemektedir. Bu nedenle, söz konusu yönetmelik yukarıda açıklandığı gibi maluliyet tespiti için uygun olmadığından “11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”ne göre ve usule uygun heyet teşkili suretiyle rapor alınarak sonucuna göre karar vermek gerektiği” şeklinde kabul edildiği,
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas 2019/40 sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun zorunlu trafik sigortasına ilişkin 90 ve 92. maddelerinde yer alan, “Trafik Sigortası Genel Şartları” ifadelerinin iptal edildiği, kazanın gerçekleştiği 28/06/2018 tarihi itibariyle uygulanması gereken özürlülük ölçütü yönetmeliği hükümlerinin Anayasa Mahkemesinin iptal kararı nedeniyle uygulanmayacağı, Maluliyet tespit işlemleri yönetmeliği’nin maluliyet tespiti açısından uygulanmasının teknik olarak mümkün olmaması nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri gereğince N.E.Ü.Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği’nde görevli Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr…. , Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Uzmanı Dr.Öğr.Üyesi … , Adli Tıp Anabilim Dalı Uzmanı Prof.Dr…. tarafından düzenlenen 28.04.2021 tarihli raporu ile tespit edilen davacının maluliyet oranına ilişkin raporu mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Aktüerya Hesaplama Bilirkişisi Av.Arb…. tarafından düzenlenen 25.06.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacının geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 14.739,83 TL, sürekli iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 606.564,52 TL olduğu ve kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının 6.750,00 TL olduğunun bildirildiği, mahkememiz dosyasının kök rapor düzenleyen Aktüeryal Hesaplama Bilirkişisi Av.Arb…. tevdi edilerek; Güncel Yargıtay kararları Konya BAM .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın kararlarının ihtimalli olarak değerlendirilerek ek rapor düzenlenmesinin istenildiği, Aktüeryal Hesaplama Bilirkişisi Av.Arb…. tarafından düzenlenen 25.02.2022 havale tarihli ek bilirkişi raporunda; TRH-2010 Mortalite Tablosu ve Progressif Rant Yöntemine Göre; Davacının geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 14.739,83 TL, sürekli iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 925.590,84 TL olduğu ve kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının 6.750,00 TL olduğunun bildirildiği, PMF – 1931 Yaşama Tablosu ve Progressif Rant Yöntemine Göre; Davacının geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 14.739,83 TL, sürekli iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 773.199,60 TL olduğu ve kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının 6.750,00 TL olduğunun bildirildiği, mahkememiz dosyasının kök rapor düzenleyen Aktüeryal Hesaplama Bilirkişisi Av.Arb…. tevdi edilerek; 01 Temmuz 2022 tarihli asgari ücret oranlarındaki artışlar dikkate alınmak suretiyle alternatifli ek rapor düzenlenmesinin istenildiği, Aktüeryal Hesaplama Bilirkişisi Av.Arb…. tarafından düzenlenen 10.10.2022 havale tarihli ek bilirkişi raporunda; Davacının geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının 14.739,83 TL, sürekli iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının TRH-2010 Erkek Mortalite Tablosuna göre; 1.188.394,33 TL, PMF-1931 Yaşama Tablosuna Göre 991.327,25 TL olduğu ve kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının 6.750,00 TL olduğunun bildirildiği,
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 23/06/2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamında; “Dava, çift taraflı trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını açıklayıp geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş, tazminatın belirlenmesi amacı ile bilirkişiden rapor alınmış, alınan raporda davacının kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmesinde 1931 tarihli PMF yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış, mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır. Gerçek zarar miktarı; hak sahibinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Buna göre davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde kabul edildiği ve yüksek mahkemenin bu kararının artık uygulama halini aldığı, yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02/12/2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı içtihadında;” ….56. Yukarıda da açıklandığı üzere gerçek zarar hesabının özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesaplama olması nedeniyle gerçeğe en yakın verilerin kullanılması gerekliliği karşısında bakiye ömür süresinin belirlenmesinde ülkemize özgü ve güncel verileri içeren TRH 2010 yaşam tablosunun esas alınması yerindedir.” şeklinde kabul edildiği, Aktüerya Hesaplama Bilirkişisi Av.Arb…. tarafından her iki yaşam tablosuna göre 25.06.2021 havale tarihli rapor ile 10.10.2022 havale tarihli ek bilirkişi raporunun düzenlendiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun içtihadı ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanan uygulamaları doğrultusunda Aktüerya bilirkişisinin“TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” ile hazırlanan aktüerya raporu mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili tarafından 14/05/2022 tarihinde talep artırımı ve 19/10/2022 tarihinde ıslah dilekçesi sunduğu ve tamamlama harçlarını mahkememiz veznesine yatırdığı görülmüştür.
Belirsiz alacak davası olarak açılan trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında HMK’un 107.maddesi gereğince bir kez talep artırımında bulunulabileceği, mahkememizce davacının birinci talep artırımı dilekçesinin talep artırımı, ikinci dilekçesini ıslah olarak değerlendirilmiştir.
Davacının talebiyle bağlı kalınarak davacının 14.739,83 TL geçici iş göremezlik, 991.327,25 TL sürekli iş göremezlik, 6.750,00 TL kaçınılmaz tedavi giderine bağlı zararının olduğu, davalı sigorta şirketinin ZMMS sigortası kapsamında sigortalısının kusuru oranında ve kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumluluğunun bulunduğu, diğer davalılardan …’ın kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü ve işleteni olması nedeniyle oluşan zararlardan sorumluluğunun bulunduğu, davacının KTK.97.maddesi gereğince dava açmadan önce davalı sigorta şirketine 13.03.2019 tarihinde başvurduğu, davalı sigorta şirketince … nolu hasar dosyasının açıldığı, davacıya herhangi bir ödemenin yapılmadığı, hükmedilecek tazminata kazaya karışan aracın ticari araç olmaması nedeniyle yasal faiz uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar mahkememizin 08.11.2022 tarihli duruşma zabtının kısa kararının 1 no’lu maddesinde hüküm kurulurken; Davalı … Sigorta AŞ.-(… Sigorta Aş) yönünden temerrüt tarihinin 26.03.2019 olarak karar verilmesi gerekirken davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinin 26.09.2019 olduğu şeklinde hüküm kurulduğu, HMK.’nun304.maddesinde; (1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yapıldığı, mahkememizin kısa kararının hüküm kısmının 1. maddesindeki yapılan yanlışlığın maddi hatadan kaynaklandığı ve düzeltilmesinin kısa kararla çelişki oluşturmayacağından kısa kararın hüküm kısmının 1.maddesinin aşağıdaki şekilde düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı …’ın yaralanması nedeniyle uzun süre tedavi süreci geçirdiği, acı çektiği ve sağlık bütünlüğünün bozulduğu, yaralanmasına bağlı olarak kişilik haklarının zarara uğradığı, acı çektiği bu nedenle davacının manevi zarara uğradığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, haksız eylemin ağırlığı, kusur durumu ve diğer hususlar dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-Davacı … için 14.739,83 TL geçici iş göremezlik, 991.327,25 TL sürekli iş göremezlik, 6.750,00 TL kaçınılmaz tedavi gideri zararına bağlı olmak üzere toplam 1.012.817,08 TL maddi tazminatın davalılardan … yönünden olay tarihi olan 28/06/2018 tarihinden, davalı … Sigorta AŞ.-(… Sigorta Aş) yönünden temerrüt tarihi olan 26/03/2019 tarihinden itibaren işletilecek YASAL faizi ile birlikte (davalı … Sigorta Aş.(… Sigorta A.Ş.)’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli poliçe limiti olan sakatlanma ve ölüm hali güvence miktarı 360.000,00 TL’ lik ve sağlık gideri güvence miktarı olan 360.000,00 TL’lik miktar ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 28/06/2018 tarihinden itibaren işletilecek YASAL faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
4-Maddi tazminat yönünden; Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 69.185,53 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL (peşin alınan 343,26 TL’den manevi tazminat talebi için alınan peşin harcın mahsubundan sonra kalan), 2.712,54 TL tamamlama harcı ile 745,02 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.511,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 65.673,57 TL harcın (davalı … Sigorta Anonim Şirketi(… Sigorta A.Ş.)’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli poliçe limiti olan sakatlanma ve ölüm hali güvence miktarı 360.000,00 TL’ lik ve sağlık gideri güvence miktarı olan 360.000,00 TL’lik miktar ile sınırlı olmak üzere ve harcın 22.547,61 TL’sinden sorumlu tutulmak kaydıyla ) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
5-Manevi tazminat yönünden; Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.415,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 288,86 TL’nin (peşin alınan 343,26 TL’den maddi tazminat talebi için alınan peşin harcın mahsubundan sonra kalan) mahsubu ile bakiye 3.126,64 TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
6-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.360,00 TL arabulucu ücretinden kabul red oranına göre hesaplanan 1.298,89 TL’sinin (davalı … Sigorta Anonim Şirketi(… Sigorta A.Ş.)’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli poliçe limiti olan sakatlanma ve ölüm hali güvence miktarı 360.000,00 TL’ lik ve sağlık gideri güvence miktarı olan 360.000,00 TL’lik miktar ile sınırlı olmak üzere ve arabulucu ücretinin 466,23 TL’sinden sorumlu tutulmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen, geri kalan 61,11 TL’sinin ise davacıdan 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
7-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 405,46 TL ilk yargılama harcı, 2.712,54 TL tamamlama harcı ile 745,02 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.863,02 TL’nin (davalı … Sigorta Anonim Şirketi(… Sigorta A.Ş.)’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli poliçe limiti olan sakatlanma ve ölüm hali güvence miktarı 360.000,00 TL’ lik ve sağlık gideri güvence miktarı olan 360.000,00 TL’lik miktar ile sınırlı olmak üzere ve harcın 3.574,16 TL’sinden sorumlu tutulmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 1.100,00 TL bilirkişi ücreti, 323,00 TL adli tıp fatura bedeli ve 545,30 TL tebligat ile müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.968,30 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.879,86 TL’nin (davalı … Sigorta Anonim Şirketi(… Sigorta A.Ş.)’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli poliçe limiti olan sakatlanma ve ölüm hali güvence miktarı 360.000,00 TL’ lik ve sağlık gideri güvence miktarı olan 360.000,00 TL’lik miktar ile sınırlı olmak üzere ve yargılama giderlerinin 674,76 TL’sinden sorumlu tutulmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, geri kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
10-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ne göre hesaplanan 129.025,37 TL vekalet ücretinin (davalı … Sigorta Anonim Şirketi(… Sigorta A.Ş.)’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli poliçe limiti olan sakatlanma ve ölüm hali güvence miktarı 360.000,00 TL’ lik ve sağlık gideri güvence miktarı olan 360.000,00 TL’lik miktar ile sınırlı olmak üzere ve vekalet ücretinin 56.408,58 TL’sinden sorumlu tutulmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
11-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
12-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a VERİLMESİNE,
13-Taraflarca depo edilip kullanılmayan gider avansının bulunması halinde karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … Sigorta A.Ş vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08.11.2022

Başkan Üye Üye Katip

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.