Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/687 E. 2022/264 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ:
KARAR TARİHİ:
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Alacak ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; ” Müvekkil …, … doğumlu, çok uzun yıllardır Konya’nın … köyünde ikamet etmekte olan, tam olarak okuma yazma bilmeyen yaşlı bir kişidir. Yıllar önce eşi ölüp kendisi hastalanıp kalan 4-5 adet büyükbaş hayvana tek başına bakamayacağını görerek, hayvanları satmış, yurtdışında yaşayan bir yakınının yardımı ile parayı Euro’ya çevirerek yaşlılığında kullanmayı planlayıp … … şubesine yatırmıştır. Kendisine … numaralı hesap açılmıştır. Yatırılan tutar 4.843,75 Euro’dur. Bu yatırma esnasında … … şubesinden kendisine bankacılık mevzuatı gereği verilmesi gereken Hesap Açım sözleşmesi verilmemiştir. Yine zamanaşımı hükümleri hakkında bilgilendirilmemiştir. Müvekkil 2019 yılında Akbank’ta bulunan mevduatını çekmek için şubeye başvurmuş, kendisine şubeden şifahen mevduatının TMSF’ye devredildiği bilgisi verilmiştir. Bunun üzerine …’ya vekaleten … Konya . Noterliğinin … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile mevduatın akıbeti sorulmuştur. … … şubesi cevaben Konya . Noterliğinin … yevmiye no’lu ihbarnamesi ile müvekkilin … no’lu hesabında bulunan 4.843,75 EUR mevduatın, 2013 yılı Haziran ayında TMSF’ye devredildiği bilgisini vermiştir. Söz konusu ihbarnamede, müvekkile, mevduatının zamanaşımına uğrayacağı … barkod no’lu mektup gönderilmek suretiyle bildirildiği iddia edilmiş ise de bu PTT gönderisi müvekkilin eline hiç ulaşmamıştır. TTK 5/a gereği taleplerimiz arabuluculuğâ/ başvurulmak sureti ile davalı tarafla müzakere edilmiş ancak uzlaşma sağlanamamıştır. … dosya no’lu 03.12.2019 tarihli arabuluculuk son tutanağı düzenlenmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, bankanın cevabi ihbarnamesinde uygulamasına yasal dayanak gösterdiği 2004 tarihli 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 62. Maddesinde yer alan zamanaşımı hükmü ve bu kanun hükmünü dayanak alan 1/11/2006 Tarihli Ve 26333 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Mevduat Ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine Ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat, Katılım Fonu, Emanet Ve Alacaklara İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hukuka aykırı düzenlemelerdir. Anayasa ve AİHS ile korunan mülkiyet hakkına aykırıdır. Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunundaki ilgili konulardaki düzenlemelerle açıkça çelişmekte ve bir bütün olması gereken hukuk sistemimiz içinde açıkça ayrık bir düzenleme olarak göze batmaktadır. Bu açık hukuka aykırılık konusunda doktrinde ve uygulamada birçok inceleme yayınlanmıştır. Sayın mahkemeniz bu iddialarımızı ciddi bulacak olursa bu kanun ve yönetmelik hükmündeki Anayasa’ya aykırılığın giderilmesi için Anayasa mahkemesine başvurabilecektir. Anılan Yönetmelik bankalara, mudileri hesaplarının fona devredileceği hususunda iadeli taahhütlü mektupla uyarma, internet sitesinde yayınlama ve yayınladığını 2 adet yüksek tirajlı ulusal gazetede yayınlama görevi yüklemiştir. Vakamızda da … , müvekkile mevduatının fona devredileceği ihbarını … barkod no’lu mektup ile gönderdiğini iddia etmiş ancak bu mektup müvekkile hiç ulaşmamıştır. Şifahen yapılan PTT sorgusunda iade nedeni : ADRES YETERSİZ NO:… YOK şeklindedir. Banka internet sitesinde yayınlamış, gazete ilanı yapmış olduğunu belirtmekte ise de müvekkil, yaşlı ve okuma yazması kıt bir köylüdür, gazete okumaz, internet bilmez… web sitesini veya günlük gazeteleri takip etmesi mümkün değildir. Bankanın müvekkile gönderdiği mektubun bila tebliğ iade olmasından sonra müvekkile ulaşmak için başka herhangi bir yola başvurmadığı, çaba göstermediği görülmektedir. Eğer müvekkil bankaya kredi kartı borçlusu olsa idi, banka bila tebliğ dönen bir mektupla yetinmeyeceği, müvekkile ulaşmak noktasında her yolu deneyeceği açıktır. Türk Yargıtay’ı da örnek kararlarında bankaların bu tebligat yükümlerini özensizce, öylesine, yapmış olmak için yapmaları durumunu hukuka aykırı görmüş ve benzer davalarda mağdur edilen mudilerin haklarının iadesi için içtihatların oluşturmuştur. İki adet örnek karar aşağıda sayın mahkemenizin bilgisine sunulmuştur. Davalı banka, müvekkile “ihbarda bulunma” görevini yeterince yerine getirmemiş, iadeli taahhütlü mektubun bila tebliğ dönmesinden sonra müvekkile ulaşmak için herhangi bir girişimde bulunmamış, Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligatın yapılmasına çalışmamış, dolayısıyla YÖNETMELİKTE GEÇEN TEBLİGAT KOŞULUNU SAĞLAMAMIŞTIR. Müvekkilin usülsüz olarak TMSF’ye devredilen 4.843,75 Euro tutarındaki mevduatının faiziyle birlikte müvekkile derhal iadesi gerekmektedir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; “Davacının müvekkil bankaya başvurması ile müvekkil bankanın … Şubesi tarafından davacıya … numaralı mevduat hesabı açılmıştır. Davacı 10 yılı aşkın süre boyunca mevduatına ilişkin bir talepte bulunmamıştır. Davacı, dava dilekçesinde 2019 yılında parasını çekmek için müvekkil bankaya başvurduğunu ve mevduatının TMSF’na devredildiğini o esnada öğrendiğini iddia etmiştir. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 62. maddesinde; “Bankalar nezdlerindeki mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tâbidir.” demektedir. Somut olayda, davacının mevduatından 10 yıl boyunca herhangi bir talepte bulunulmadığı için 5441 sayılı kanunun 62. Maddesi uyarınca zamanaşımına uğramış, hesapta bulunan bakiye TMSF’na devredilmiştir. Somut olayda, müvekkil banka 5441 sayılı kanunun 62. Maddesi uyarınca, zamanaşımına uğrayan hesaptaki bakiyeyi TMSF’na devredilmiştir. Müvekkil banka, anılan işlem nedeni ile herhangi bir menfaat temin etmemiştir. Yapılan işlem nedeni ile, menfaat sağlayan TMSF olduğundan, aktarılan tutarın müvekkil bankadan talep edilmesi mümkün değildir. Davacı tarafından, husumetin TMSF’na yöneltilmesi gerekirken müvekkil bankaya yöneltilmesi yerinde olmamıştır. Bu sebeple öncelikle davanın husumet nedeniyle reddini talep ederiz. Davacının mevduat hesabında 10 yıl ve üzerinde işlem yapmaması sebebiyle davacının mevduat hesabı zamanaşımına uğramıştır ve davacının bu konudan haberdar olması için davacının bildirdiği, banka kayıtlarında mevcut adresine … PTT barkod numarası ile mektup gönderilmiştir. Bunun yanı sıra müvekkil Mevduat ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat, Katılım fonu, Emanet ve Alacaklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik madde 8/2 gereğince bu durumu kendi internet sitesinde duyurmuş ve bu konuda gazete ilanı verilmiş davacı bu durumdan haberdar edilmiştir. Bu çağrılara rağmen müvekkile herhangi bir başvuruda bulunmayan davacının hesabında bulunan 4.843,75 EUR bakiye 2013 yılı Haziran ayında TMFS’na devredilmiştir. Mezkur yönetmeliğin 3. Maddesi ” İlan edilen zamanaşımına uğramış her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan Haziran ayının onbeşinci gününe kadar hak sahibi veya mirasçıları tarafından aranmayanlar, faiz ve kâr payları ile birlikte Haziran ayı sonuna kadar Fonun Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasındaki veya Fon Kurulu tarafından belirlenecek bankalar nezdindeki hesaplarına devredilir. …” demektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere müvekkil kanundan ve yönetmelikten kaynaklanan tüm yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmiştir. Bu nedenle bu konuda herhangi bir sorumluluğu bulunmayacaktır. Davacının Mevduat ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat, Katılım fonu, Emanet ve Alacaklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik gereği müvekkile yüklemiş olduğu yükümlülükleri müvekkilinin öğrenmesinin mümkün olmayacağını belirtmiştir. Davacının bu beyanının müvekkili bağlamayacağı aşikardır. Zira müvekkil kanundan kaynaklanan yükümlülüklerinin tamamını yerine getirdikten sonra karşı tarafın yaşlı veya okuma yazması var mı yok mu bunu araştırma yükümlülüğü yoktur. Bu nedenle bu konuda müvekkil bankanın herhangi bir sorumluğu söz konusu olamayacaktır. Yine davacının iddialarına göre iade edilen mektubun davacıya ulaşmak için başka bir yola başvurmadığı iddiası ise yukarıda ki açıklamalarımız ışığında haksız olduğu görülecektir. Zira müvekkil ihtarname göndermiş olduğu gibi aynı zamanda müvekkil kendi internet sitesinde bu durumu duyurmuş ve bu konuda gazete ilanı verilmiştir. Buradan da anlaşıcağı üzere davacının iddialarının yersizdir, davacı lehine karar verilmesi için mahkemeyi yanıltmaya çalışmaktadır. Bu durumda davacının sunmuş olduğu yargıtay kararlarının da dikkate alınmaması gerekmektedir.” şeklinde cevap vermiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Bankacılık-Finans bilirkişisi … tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; İlgili Kanun ve Yönetmelik hükümlerince; Davalı Banka tarafından …’ nın banka kayıtlarındaki adresine … barkod holu mektup gönderildiği, 14 Haziran 2013 tarihine kadar hak sahipleri ve mirasçıları tarafından aranmayan zaman aşımına uğrayan hesapların Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu’ na devredileceğine dair gazetelere ilân verildiği (sabah gazetesi dışındaki ilânların yayınlandığı gazete isimleri belirlenememiştir), internet sitesinde zamanaşımına uğrayan müdilerin listesinin web sitesinde ilân edildiği, Dosya kapsamına sunulan belgelerde …’ nın banka kayıtlarındaki adresine dair bilgi bulunmamakla birlikte, tarafına gönderilen … barkod nolu gönderinin adres eksikliğinden (No:… yok) açıklaması ile iade edildiği, Tebligat Kanunu hükümlerine göre davacı …’ya ulaşılması konusunda herhangi bir işlem yapılmamış olduğu tespitleri yapılmıştır.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davası açmıştır.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporunda; İlgili Kanun ve Yönetmelik hükümlerince; Davalı Banka tarafından …’ nın banka kayıtlarındaki adresine … barkod holu mektup gönderildiği, 14 Haziran 2013 tarihine kadar hak sahipleri ve mirasçıları tarafından aranmayan zaman aşımına uğrayan hesapların Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu’ na devredileceğine dair gazetelere ilân verildiği (sabah gazetesi dışındaki ilânların yayınlandığı gazete isimleri belirlenememiştir), internet sitesinde zamanaşımına uğrayan müdilerin listesinin web sitesinde ilân edildiği, Dosya kapsamına sunulan belgelerde …’ nın banka kayıtlarındaki adresine dair bilgi bulunmamakla birlikte, tarafına gönderilen … barkod nolu gönderinin adres eksikliğinden (No:… yok) açıklaması ile iade edildiği, Tebligat Kanunu hükümlerine göre davacı …’ya ulaşılması konusunda herhangi bir işlem yapılmamış olduğu bildirilmiştir.
Davalının husumet itirazı ve zamanaşımı defi bulunmaktadır, bu konuda değerlendirme yapıldığında Medeni Kanun’un 2. maddesinde; “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.
Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmü bulunmaktadır.
Davalının zamanaşımı defi yönünden somut olayımıza baktığımızda, davalı banka davacı-mudisi ile ilgili, gerekli ve yeterli özeni göstererek ulaşmak için bir gayret sarf etmediği, dosyadaki bilgilere göre Mernis Adresine ulaşma imkanı varken bile, Mernis adresine göre bile işlem yapılmamıştır. Dolaysıyla zamanaşımı definde bulunmak Medeni Kanun 2. Maddesi kapsamında iyi niyet kurallarına uymadığı sonuç ve kanaati ile itibar edilmemiştir.
Davalının husumet itirazı yönünden, bütün işlemler davalı tarafından yapıldığından TMSF’nin herhangi bir katkısı dahli olmadığından ve akdi ilişki davalı ile olduğundan husumet itirazına itibar edilmemiş ayrıca Yargıtay . HD’nin … Ezaz … Karar sayılı 05/06/2017 tarihli kararı, aynı dairenin … Esas, … Karar sayılı, 23/05/2018 tarihli kararı, yine aynı dairenin … Esas, … Karar sayılı 11/03/2021 tarihli kararının da emsal teşkil ettiği anlaşılmakla, (ayrıca bilirkişi raporu, mahkememizce yazılan müzekkereye yazılan cevabi yazıda davacının banka ile olan ilişkisinde tüketici işlemi olduğu yönünde net bir bilgi olmadığından mahkememizin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak mahkememizce esastan karar verilmiştir) Davacının davasının kabulü ile; 4.843,75 EURO’nun TMSF’ye devir tarihi olan 22/06/2013 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre devlet bankalarının EURO cinsi alacağa uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
Davacının davasının KABULÜ İLE;
1-4.843,75 EURO’nun TMSF’ye devir tarihi olan 22/06/2013 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre devlet bankalarının EURO cinsi alacağa uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.154,33 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 538,59 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.615,74 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
3-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 589,39 TL ilk yargılama harcı, 625,85 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.215,24 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
6- 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/04/2022

Katip Hakim

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.