Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/678 E. 2023/403 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – T.C…., …
: 2- … – T.C….
3- … – T.C….
4- … – T.C….,
VEKİLLERİ :
DAVALI : … -TC…. …
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile müvekkili aleyhinde Konya .İcra Dairesi … E sayılı dosya ile Konya .İcra Dairesi … E sayılı dosyalar üzerinden icra takibi başlatılmış olup, anılan takiplerin hiç bir yasal dayanağının olmadığı gibi müvekkilinin davalıya böyle bir borcu da bulunmadığını, ticari uyuşmazlığa zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu ancak uzlaşma sağlanamadığını, davalı tarafından başlatılan Konya .İcra Dairesi … E sayılı icra dosyasına konu 9.204,51TL borç hiç bir yasal gerekçeye dayanmayan icra tehdidi altında davalıya ödenmek zorunda kalınmıştır. İş bu sebeple anılan dosya kapsamında davalıya ödenen TL yönünden istirdat kararı verilmesini talep etmiş, Taraflar arasındaki sözleşmeye konu 7.500,00TL değerindeki ikinci bono ise Konya .İcra Dairesi … E sayılı icra takibine konu edilmiş olup , aşağıda ayrıntısı ile izah edileceği üzere , davalıya hiç bir borcunun olmaması sebebiyle menfi tespit kararı verilerek anılan icra takibinin iptali yönünde karar verilmesini talep etmiş, bu nedenlerle Konya .İcra Dairesi … E sayılı dosya sebebiyle icra tehdidi altında davalıya ödenen 9.204,51TL TL’nin istirdanına karar verilerek anılan bedelin ödeme tarihi olan 26/03/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Müvekkilin, davalıya Konya ….İcra Dairesi … E sayılı icra takibine konu bono bedeli olan 7.500,00TL borçlu olmadığının tespit edilmesine ve takibinin iptaline , Davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile takibe konu bono bedellerinin % 20’sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine , Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; davacının, takibe konu edilen kambiyo senedindeki imzasına hiçbir itirazda bulunmayıp takibe konu edilen senedin bedelsiz olduğu (şartlı verildiği ve şartın gerçekleşmediği) gerekçesiyle menfi tespit ve istirdat talebinde bulunduğunu, Davacının iddialarının dinlenebilme olanağının bulunmadığını, öncelikle arz etmek gerekirse, davacının imzasını inkâr etmediği ve iradesinin fesada uğratıldığı yönünde bir iddiasının da olmadığı dikkate alındığında; iş bu davada ispat yükü tamamen davacıda olup, davacının iddialarını yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini, davacının tanık dinletmesine kesinlikle muvafakatlerinin bulunmadığını, öncelikle davacının iddialarını ispat etmesi gerektiği, bu haliyle davaya konu senetlerin hukuken geçerli olduklarını, bu sebeplerle huzurdaki davanın reddedilmesini talep ettiğini, davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacının iddialarını sadece yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, tanık dinletilmesine muvafakatimizin olmadığını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacının %20 icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Hadim Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyaları istenilmiş, Konya …. İcra Müdürlüğünün … ve …, Esas sayılı dosyaları istenilmiş, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası arasında bulunan ilgili belgeler, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından ilgili belgeler dosya arasına alınmış, Hadim Tapu Müdürlüğü’nden ilgili belgeler istenmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Dava, “Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)” davasıdır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Davalı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile müvekkili aleyhinde Konya ….İcra Dairesi … E sayılı dosya ile Konya ….İcra Dairesi … E sayılı dosyalar üzerinden icra takibi başlatılmış olup, anılan takiplerin hiç bir yasal dayanağının olmadığı gibi müvekkilinin davalıya böyle bir borcu da bulunmadığını, ticari uyuşmazlığa zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu ancak uzlaşma sağlanamadığını, Yukarıda esası verilen davalar aşamasında , davalı tarafından başlatılan Konya ….İcra Dairesi … E sayılı icra dosyasına konu 9.204,51TL borç hiç bir yasal gerekçeye dayanmayan icra tehdidi altında davalıya ödenmek zorunda kalınmıştır. İş bu sebeple anılan dosya kapsamında davalıya ödenen TL yönünden istirdat kararı verilmesini talep etmiş, Taraflar arasındaki sözleşmeye konu 7.500,00TL değerindeki ikinci bono ise Konya ….İcra Dairesi … E sayılı icra takibine konu edilmiş olup , aşağıda ayrıntısı ile izah edileceği üzere , davalıya hiç bir borcunun olmaması sebebiyle menfi tespit kararı verilerek anılan icra takibinin iptali yönünde karar verilmesini talep etmiş, bu nedenlerle Konya ….İcra Dairesi … sayılı dosya sebebiyle icra tehdidi altında davalıya ödenen 9.204,51TL TL’nin istirdanına karar verilerek anılan bedelin ödeme tarihi olan 26/03/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Müvekkilin, davalıya Konya ….İcra Dairesi … E sayılı icra takibine konu bono bedeli olan 7.500,00TL borçlu olmadığının tespit edilmesine ve takibinin iptaline , Davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile takibe konu bono bedellerinin % 20’sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine , Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği, davanın İİK.72. maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK.72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir….” şeklinde, 6102 sayılı TTK.778/1-d maddesi yollaması ile TTK. 677. Maddesinde; “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.” şeklinde, TTK. 778/1-a maddesi yollaması ile TTK’nun 687.maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. (2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, 6102 sayılı TTK’nun 825.maddesinde;”(1) Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.(2) Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir.
Dosya incelendiğinde; mahkememizce davacı vekilinin yemin teklifinin davalı vekilinin beyanı üzerine davalının gelmeyeceğini belirttiği anlaşılmakla, HMK’nın ilgili hükümlerince yemin delilinin nihai bir delil olduğu, yemin teklifine karşı yemin etmemenin sorumluluğu sabit olduğu ve usulen yemin teklifine karşı olumsuz cevap verilince yapılacak başkaca bir hüküm kalmayarak aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiş olup, aynı zamanda her ne kadar yemin kesin delil olmuş ise de; karar aşamasında dosya incelemeye alındığında dava konusu senetlerin taraflar arasındaki bir arazinin alım satımına ilişkin olduğu, taraflar arasında adi yazılı satış sözleşmesi vadi olduğu, söz konusu yazılı vadi sözleşmenin mahkememize sunulduğu, tanık beyanları ve davaya konu senede ilişkin satışa yönelik tapu tescil davaları mahkememiz dosyasına getirildiği ve taraflar arasındaki satış işleminin gerçekleşmemesi nedeniyle senetlerin karşılığının bulunmadığı anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuş olup, aynı zamanda dava konusu senetlere ilişkin icra takipleri yapılıp davacıdan tahsilatlar elde edildiğinden Yargıtayın ilgili kararları uyarınca açılan menfi tespit davalarında verilen karar olumlu olmasına bağlı olarak, takibe yönelik kötü niyet tazminatı da verileceğinden, tazminata ilişkin de aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
Davacının davasının GEREK HMK’nın İLGİLİ HÜKÜMLERİ UYARINCA DAVALI TARAFIN YEMİN DELİLİNE YERİNE GETİRMEDİĞİ GEREKSE DE; DOSYA KAPSAMINDA İNCELENEN DELİLLER DOĞRULTUSUNDA DAVASININ KABULÜ İLE;
1-Davacının Konya …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile yine Konya …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyalarından borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının Konya …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası nedeniyle ödemiş olduğu 9.204,51 TL’nin ödeme tarihi olan 26/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının Konya …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ödemiş olduğu 11.051,95 TL’nin ödemenin yapıldığı 31/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının Konya …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası nedeniyle uğramış olduğu zarar nedeniyle ödemiş olduğu bedel üzerinden takip çıkışı olan 7.000,00 TL’nin %20’si olan 1.400,00 TL’nin icra tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının Konya …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası nedeniyle uğramış olduğu zarar nedeniyle ödemiş olduğu bedel üzerinden takip çıkışı olan 7.500,00 TL’nin %20’si olan 1.500,00 TL’nin icra tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihi itibariyle ( dava değerinin 23.156,46 TL olduğunun kabulü ile) alınması gereken 1.581,81 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 285,28 TL ve 60,65 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 345,93 TL harcın mahsubu ile kalan 1.235,88 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
7-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalıdan tahsili ile Hazine’ye irad KAYDINA,
8-Davacı tarafından yapılan 336,08 TL ilk yargılama harcı, 60,65 TL tamamlama harcı 127,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 524,23 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (dava değerinin 23.156,46 TL olduğunun kabulü ile) davacı vekili için 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2023

Katip … Hakim …