Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/63 E. 2022/435 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ:
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Tazminat ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.12.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, … plaka sayılı araç sürücüsü … ın sevk ve idaresindeki ticari araç ile olay yeri … ilçe istikametinden … ili istikametine doğru seyri esnasında havanın kar yağışlı olması nedeniyle yoldan çıkarak tek taraflı trafik kazası meydana gelmiştir. Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı’na göre: Bu kazanın oluşumunda davalı … ‘ın 2918 sayılı KTK’nın 52/1-b uymamak suretiyle ihlal ettiği gerçeğiyle davalının tam kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numarasıyla soruşturma başlatılmıştır. Müvekkilimiz yolcu olarak bulunduğundan herhangi bir kusuru; bulunmamaktadır. Davacı Müvekkilin beden gücü kayıp oranı … doğumlu davacı …’nin, geçirdiği kaza nedeniyle, özürlülük ölçütüne göre alınmış beden gücü kayıp oranı Gaziosmanpaşa Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın 25.12.2018 tarihli … sayılı Adli Kurul raporuyla Özürlülük Oranı 4 27 olarak belirlenmiştir. Davacı Müvekkilin yaşına, aktif ve pasif dönem yaşam süresine, beden gücü kayıp oranına, davalı sürücünün asli kusuruna müvekkilimizin aylık geliri ve yargılama sırasında toplanacak delillere göre, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 5000 TL sürekli iş göremezlik tazimatın davalı … sigorta şirketinden tahsilini talep etme zorunluluğu doğmuştur. Kalıcı sakatlığın yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar ile davacı müvekkilin yaşının da göz önüne alınarak ve davalının kusur durumu da gözetilerek, manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faiziyle birlikte işleten ve sürücüden tahsiline karar verilmesi dileğinde bulunuyoruz ve bunun için “simgesel” bir değer olarak 50.000 TL. üzerinden peşin harç ödüyoruz. Davalı işletene ait … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe ile davalı … Sigorta Şirketine Trafik Sigortalı olması nedeniyle limite kadar maddi tazminat istenmiştir. Bu doğrultuda tarafımızdan 07.08.2018 tarihinde sigorta şirketi nezdinde başvuru yapılmış ancak bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Bu güne kadar ödeme yapılmamış olması nedeniyle Arabuluculuğa başvuru yapılmış ancak davalı tarafın anlaşmaya yanaşmaması sebebiyle bir anlaşma sağlanamamıştır.” şeklinde dava açtıkları görülmektedir.
Davalı … Sigorta vekilinin cevap dilekçesinde özetle; “İş bu yargılamaya konu mezkur olayın gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia olunan … plaka sayılı araç Müvekkil Şirket tarafından, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalanmıştır. Ancak, aracın söz konusu poliçe teminatı altına alınmış olması, teminatın tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmemektedir. Müvekkil Şirket, 2918 sayılı kanuna göre, işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitleri dahilinde teminle mükellef olup, işletenin sorumluluğunun bulunmadığı hallerde, Müvekkil Şirketin sorumluluğundan bahsedilmesi mümkün olmayacaktır. Bu nedenlerle, yargılamaya konu kazaya karışan araçların ve şahısların kusur dağılımına ilişkin olan maddi gerçeğin, Sn. Mahkemenizce İstanbul Teknik Üniversitesi, Karayolları Trafik Fen Heyeti, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi heyetinden alınacak ayrıntılı ve gerekçeli rapor tanzimi ile saptanması gerekmektedir. Ayrıca, yargılamaya konu olaya ilişkin soruşturma dosyası var ise, kusur durumunun tespiti açısından incelenmesi gerekmektedir. Davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, Davacı, kaza neticesinde yaralanmış ve gelir kaybına uğramış ise, tazminat taleplerine esas gelirlerinin Sn. Mahkeme tarafından araştırılması gerekmektedir. Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E. … K. sayılı 02.06.2005 tarihli ilamında da “Davacı kazadan önce ne kadar geliri bulunduğunu ve buna dayalı olarak gerçek zarar miktarını, Medeni Kanunun 6. maddesine göre ispatla yükümlüdür. Gerçek zararın belirlenmesi için Davacının gelirinin daha net kıstaslarla ortaya konulması gerekmektedir. Farazi olarak asgari ücretin 2,5 katı kazancı olacağından hareketle tazminat miktarı belirlenmiş olması doğru değildir.” denilmek suretiyle, Davacıların, kazadan önce ne kadar gelirinin olduğunu ve buna dayalı olarak ne kadar kazanç kaybına uğradığını somut bulgularla ispatlamasının gerektiği, farazi yöntemlerle hareket edilerek hesaplanacak olan tazminat miktarlarının usul ve yasalara aykırı olacağı açıkça vurgulanmıştır. Davacının iş göremezlik oranlarının tespitleri Adli Tıp Kurumunca yapılmalıdır. Rapor aldırılması aşamasında ise Sn. Mahkemenizin Yargıtay’ın aşağıda sunduğumuz yerleşik içtihatları doğrultusunda değerlendirilme yaparak rapor aldırması gerekmektedir. Davacının iş göremezlik dönemlerinin ne kadar olduğu ve bu döneme ilişkin gelir kaybının varlığı tespit edilmelidir. Bu bağlamda, Davacının bahsi geçen iş göremezlik ve beden gücü kaybı tazminat talepleri için, Karayolları Trafik Kanunu ve 5510 sayılı yasa hükümleri gereğince, Sosyal Güvenlik Kurumunun, Müvekkil Şirketten rücuen tazminat talebinde bulunacağı hususları da göz önüne alınarak, Davacı için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Davacıya yapılmış olan ödemeler ve masraflar sorularak tazminat taleplerinden düşülmesi gerekmektedir. Aksi halde Müvekkil Şirket mükerrer ödeme yapmak durumunda kalacaktır. Yine olayda var ise hatır taşımacılığına dair gerekli indirimlerinin Sn. Mahkemenin takdirinde olmak üzere yapılmasını talep etmekteyiz. 13.02.2011 tarihli 6111 sayılı yasa ile değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi ve 6111 sayılı yasanın geçici 1. maddesi ile trafik kazalarından kaynaklanan sağlık hizmet bedelinin tahsili özel usul ve esaslara bağlanmıştır. Bu hususta, T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından 27.08.2011 tarihli 28038 sayılı resmi gazetede yayınlanan Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik yürürlüğe girmiştir. Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi ve Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesi uyarınca “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” denilmektedir. Hal böyle iken, Müvekkil Sigorta Şirketinin tedavi masraflarını ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. ” şeklinde cevap vermiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; “Tazminat davalarında yetkili mahkeme haksız fiilin işlendiği yer mahkemesi ile davalının ikametgah adresidir. Davacı tarafça Konya ilinde dava açılmıştır. Dava Tokat Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılması gerekmektedir. Lakin Konya şirket merkez adresi ve ikamet adresi de değildir. Bu nedenle yetki itirazında bulunmaktayız. Kazanın olduğu anda hava kar yağışlı ve yerde buzdur. Burada Karayolları Genel Müdürlüğü’nün bu buzlanmayı önlemesi gerekirken böyle bir çalışması mevcut değildir. Müvekkilim şirket tarafından verilen otobüste hava şartlarına uygun şekilde lastikleri ve ekipmanı bulunmaktadır. Kazanın meydana geldiği yerde kuvvetli rüzgarlar esmektedir. Otobüsün hacmi de büyük bir alan kaplamasından dolayı bu rüzgarlardan en çok etkilenecek araçtır. Müvekkil davalı virajı dönmüş olduğu anda kuvvetli bir rüzgar esmiştir. Yerinde buz olmasından dolayı araç sürüklenmiş ve mevcut kaza meydana gelmiştir. Müvekkilimin kullandığı otobüsün hızı her ne kadar takograf kayıtlarında görüldüğü üzere yavaş olsa da mevcut çok sert esen rüzgarın etkisiyle araç kaymış ve davaya konu kaza meydana gelmiştir. Öncelikle bu hususun araştırılması gerekmektedir. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden kaza tarihinde olay yerinin mevcut hava şartlarının sorulmasını talep etmekteyiz. Mevcut kaza sert esen rüzgar sebebiyle meydana geldiğinden olay ile kusur arasındaki illeyet bağını müvekkilim açısından kesilmektedir. söz konusu olay tamamen mücbir sebeple meydana gelmiştir. davalı müvekkilime izafe edilebilecek herhangi bir kusur söz konusu değildir. Mevcut otobüs koltuklarında emniyet kemerleri bulunmaktadır. Emniyet kemelerinin takılması konusunda da yolculara uyarıda bulunulduğu gibi görsel işaretlerde mevcuttur. Lakin böyle bir kazada davacılar emniyet kemerlerini takmış olsalardı herhangi bir yaralanma mevcut olmayacaktı. Yaralanmayla ilgili olarak da bütün uyarılara rağmen kemer takmayan davacıların kusuru bulunmaktadır. Davacıların istemiş olduğu manevi tazminat miktarı afakidir. Maddi ve Manevi tazminat talepleri zenginleşme aracı olarak kullanılmak istenmektedir. Bu nedenle maddi ve manevi tazminat taleplerini kabul etmemekteyiz. Yukarıda açıklamış olduğumuz sebeplerle haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddini talep etmek zorunluluğu hasıl olmuştur.” demiştir.
Davalı … Ltd. Şti’nin cevap dilekçesinde özetle; “Davacı vekili tarafından Sayın Mahkemeniz nezdinde ikame edilen davada özetle; Müvekkil Şirket’in mülkiyetinde bulunan ve davalılardan … Sigorta A.Ş. Tarafından karayolları zorunlu trafik sigorta poliçesi tanzim edilen … plakalı aracın davalılardan …’ın sevk ve idaresinde bulunduğu esnada tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza neticesinde davacının yaralandığını, kaza neticesinde %27 oranında özürlülük raporu aldığını belirtmiştir. Davacı taraf bu özürlülük sonucunda meydana gelen beden gücü kaybına bağlı olarak şimdilik 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı … Sigorta’dan, 50.000,00 TL manevi tazminatın işleten ve sürücüden olay tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Müvekkil Şirket’e karşı açılan işbu haksız ve hukuka aykırı davanın aşağıda yaptığımız ayrıntılı açıklamalar çerçevesinde reddine karar verilmesi gerekmektedir. Her ne kadar davacı taraf maddi tazminat talepleri konusunda Müvekkil Şirket’ten herhangi bir talepte bulunmamışsa da, Müvekkil Şirket’e ait aracın zorunlu trafik sigorta poliçesi ile beraber, Karayolları Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Poliçesi de bulunmaktadır. Herhangi bir şekilde Müvekkil Şirket aleyhine bir maddi tazminat talebi olması durumunda ilgili sigorta şirketlerinden talep edilmesi gerekmektedir. Davacı tarafın dayandığı deliller dava dilekçesi ekinde tarafımıza tebliğ edilmediğinden işbu delillere karşı cevap ve beyan hakkımız saklı kalmak kaydıyla cevap dilekçemizi sunuyoruz. Davacı taraf sayın mahkemenizde ikame ettiği iş bu davada 6102 sayılı ttk.’nın 5/a maddesine uygun bir arabuluculuk son tutanağı dosyaya sunmamıştır. Her ne kadar Sayın Mahkemenizce düzenlenen 09.04.2019 tarihli tensip zaptında davacı tarafın arabuluculukta anlaşmaya varılamadığına dair son tutanağı dava dilekçesi ekinde sunduğu belirtilmişse de, dosyaya sunulan arabuluculuk son tutanağı sadece davalılardan … Sigorta ile yapılan arabuluculuk görüşmelerini kapsamaktadır. Dava öncesinde Müvekkil Şirket’e herhangi bir arabuluculuk teklifi gelmemiştir. 6102 sayılı TTK madde 5/A uyarınca konusu bir miktar paranın veya tazminatın ödenmesine dair davalarda arabuluculuk dava şartı olup, davacı taraf bu şartı tam olarak yerine getirmediğinden, Müvekkil Şirket’e karşı açılan davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekmektedir. Kabul anlamına gelmemek koşulu ile meydana gelen kazada davacının beden gücü kaybının tespit edilmesi gerekmektedir. Meydana gelen kaza neticesinde davacının beden gücü kaybı olduğu iddia edilmiştir. Davacının beden gücü kaybının tespiti gerekmektedir. Özürlülük oranının Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilmesi gerekmektedir. Nitekim davacı taraf bu özürlülük oranına bağlı olarak Müvekkil Şirket’ten manevi tazminat talebinde bulunmaktadır. Meydana gelen kazada davacının manevi tazminat taleplerini kabul etmemekle birlikte Sayın Mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda, manevi tazminatın bu özürlülük oranına göre belirleneceği dikkate alınarak Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerekmektedir. Davacının manevi tazminat talebi fahiş olup, reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davacı vekili toplamda 50.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, söz konusu tazminatın Müvekkil Şirket ile diğer davalı … müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Öncelikle belirtmek isteriz ki, Müvekkil Şirket açısından yukarıda yaptığımız açıklamalar çerçevesinde davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. Ancak davacının manevi tazminat için talep ettiği miktar oldukça yüksek olup, davacının sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet verecektir. Bu hususların yanında manevi tazminatın karşı tarafı zenginleştirecek ölçüde tayin edilmemesi gerekmektedir. Davacının tüm taleplerinin reddi talebimiz baki kalmak kaydıyla, biran için Sayın Mahkemenin Müvekkili tazminata mahkum edeceğinin kabul edilmesi durumunda hükmedilecek tazminatın hukuka uygun ve zenginleşmeye yol açmayacak nitelikte olması gerekmektedir. davanın, kasko poliçesini tanzim eden anadolu sigorta’ya ihbar edilmesini talep ediyoruz. Müvekkil Şirket mülkiyetinde bulunan … plakalı araç için 25.04.2017-25.04.2018 tarihlerini kapsar şekilde genişletilmiş kasko poliçesini yaptırmıştır. … Sigorta Şirketi tarafından yapılan Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi “Genişletilmiş Kasko” Poliçesinin ihtiyari mali mesuliyet teminatının poliçede belirtilen limitlerle teminat altına alındığını, manevi tazminat klozu altında ihtiyari mali sorumluluk sigortası genel şartlarında belirtilen manevi tazminat taleplerinin bedeni zararlar limitleri ile teminat kapsamına dahil edildiği belirtilmiştir. Tanzim edilen sigorta poliçesi ile manevi zararlar kapsama alınmış olduğundan, kabul anlamına gelmemesi kaydıyla Müvekkil Şirket aleyhine bir manevi tazminata hükmedilmesi ihtimali dikkate alınarak işbu davanın … Sigorta Şirketi’ne ihbarını talep ediyoruz. ” demiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı’na gönderildiği, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen raporda özetle; davacının iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilebileceği, tedavi giderlerinin ise 4.500,00 TL olarak değerlendirileceği, 2 ay boyunca bakıcıya ihtiyaç duyacağının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi heyetinin ek raporunda özetle; davacının kaçınılmaz tedavi giderlerinin 4500 TL olacağı, iki ay boyunca bakıcıya ihtiyaç duyacağı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Ankara ATK’ya gönderildiği, kurum tarafından tanzim edilen raporda özetle; Sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Aktüeryal hesaplama uzmanı bilirkişi Av. … tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; davacının sürekli iş göremezlik zararının 95.534,12 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Aynı bilirkişinin ek raporunda özetle; Sürekli iş göremezliği nedeniyle uğradığı maddi zararın 86.317,43 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize gönderdiği 11/01/2022 tarihli dilekçesinde ise; açmış oldukları manevi tazminattan feragat ettikleri, feragatlarının kabulü ile diğer davalı … Sigorta yönünden maddi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ettikleri görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekilinin davalılar aleyhine Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davası açtığı görülmüştür.
Konunun 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK.54.maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde, KTK.85. Maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar……………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde;”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi );”Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlendiği görülmüştür.
24.12.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, … plaka sayılı araç sürücüsü … ın sevk ve idaresindeki ticari araç ile olay yeri … ilçe istikametinden … ili istikametine doğru seyri esnasında tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, davacı …’nin, geçirdiği kaza nedeniyle yaralandığı, meydana gelen trafik kazasında aracın davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı görülmüştür.
Ayrıca konu ile ilgili olarak 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK.54.maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde, TBK’nun 56/1.maddesinde;”Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” şeklinde, (haksız fiil, doktrinde hukuka aykırı zarar verici eylem olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve uygun illiyet bağı olarak belirlenmektedir, bu durumda haksız fiilden söz edebilmek için “1) hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, 2)eylemden kaynaklı bir zararın olması, 3)zarar veren kişinin kusuru bulunması” ya da yasaca sorumlu olması” zarar ile kusur arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekir) KTK.85. maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar……………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarında sırasıyla; …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davacının iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilebileceği, tedavi giderlerinin ise 4.500,00 TL olarak değerlendirileceği, 2 ay boyunca bakıcıya ihtiyaç duyacağının bildirildiği ve ayrıca davacının sürekli iş göremezliği nedeniyle uğradığı maddi zararın 86.317,43 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 06/07/2022 tarihli duruşmadaki beyanında; ” Arabuluculuk son tutanağı düzenleme tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilmesini talep ederiz , mazeret konusunda takdir mahkemenindir, ayrıca manevi tazminat davası konusunda davalı sigorta şirketi vekilinin vekalet ücreti talebi bulunmamaktadır, ıslah dilekçemiz doğrultusunda davanın kabulünü talep ederiz.” dediği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporlarının oluşa ve hukuka uygunluğu ile dosya kapsamında bulunan belge, bilgi ve deliller birlikte değerlendirildiğinde ve ayrıca Yüksek Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı, aynı dairenin … , … sayılı ilamları, Konya BAM . HD’nin … E, … K, ve aynı dairenin … Esas, … K, sayılı 28/01/2021 tarihli ilamları, Yargıtay . HD’nin 24/02/2021 tarihli … Esas, … Sayılı ilamı, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar ile 22/06/2021 tarihli ve Yargıtay . HD’nin … Esas, … K sayılı ilamının da aynı doğrultuda olduğu, ayrıca Yargıtay . HD nin 10/01/2022 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı “… TRH 2010 adı verilen Ulusal Moralite Tablosu hazırlanmıştır, gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel veriler içerdiği göz önüne alındığında dairemizce de tazminat hesaplarında TRH 2010 tablosuna göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir…” şeklinde karar verildiği ve Yargıtay HGK’nın 02/12/2021 tarih … , … Karar sayılı ilamında da TRH 2010 tablosunun uygulanacağı yönünde oy birliği ile karar verilmiş olup) dikkate alındığında davacının 86.317,43 TL Sürekli iş göremezlik zararının temerrüt tarihi olan 11/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, (Yüksek Yargıtay . HD’nin 13/09/2021 tarih, … Esas, … Karar ve Diyarbakır BAM . HD’nin … E, … K. Sayılı ilamları da dikkate alındığında temerrüt tarihi başvuru tarihi olarak tespit edilemediğinden arabuluculuk tutanağı tanzim tarihi olan 11/03/2019 tarihi dikkate alınmıştır) dair karar verilmiştir.
Ayrıca manevi tazminatlar bakımından yapılan incelemede ise; Davacı vekilinin mahkememize gönderdiği 11/01/2022 tarihli dilekçesiyle açmış oldukları manevi tazminattan feragat ettikleri, feragatlarının kabulü ile diğer davalı … Sigorta yönünden maddi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ettikleri görülmekle;
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK 307. md.) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafından ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK 309. md.) Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (HMK 310. md.) Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. 6100 Sayılı HMK yönetmeliğinin Karar verilmiş dosyalara ilişkin işlemler başlığının 57. Maddesi ile Bölge Adliye Ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî Ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 215. Maddesi ve (HMK 311. md.) Feragat ve kabul, beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (HMK 312 md.) Vekilin davadan feragat edebilmesi için vekaletnamede buna ilişkin özel yetki bulunması gerekir. (HMK 74/1. md.) Dâvadan feragat veya dâvayı kabul veya sulh muhakemesinin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilâm harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır. (Harçlar Kanunu 22/1. md.) Anlaşmazlık, feragat nedeniyle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. (AAÜT 6. md.) Feragat edilmiş olmasından dolayı davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden genel kurallardan farklı uygulamayı gerektiren davacı lehine bir beyanı olduğu takdirde bu beyana göre işlem yapılmalıdır.
Ayrıca feragat halinde alınacak harç ise; Davadan feragat halinde nispi değil maktu harç alınır. Yargıtay . HD.’nin … Esas, … K. Sayılı 25/03/2014 tarihli kararı ile davadan feragat edilmesi halinde davacıdan nispi değil maktu karar ve ilam harcının 2/3 üne hükmedilmesi gerekir. Feragat beyanı belirtilen kurallarla birlikte değerlendirildiğinde ve Yargıtay HGK 25/01/1984, … -… , HD’nin 14/12/2010 tarihli … -… sayılı ve . HD’nin 10/02/2005, … -… sayılı ilamlarının da aynı doğrultuda olduğu anlaşıldığından davacı yanın davadan feragat ettiği anlaşıldığından davacının, davalılar … Ticaret Limited Şirketi ve …’a açtığı manevi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
A-MADDİ TAZMİNATLAR YÖNÜNDEN DAVACININ, DAVASININ KABULÜ İLE
1-Davacının 86.317,43 TL Sürekli iş göremezlik zararının temerrüt tarihi olan 11/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
B-MANEVİ TAZMİNATLAR AÇISINDAN;
1-Davacının, davalılar … Ticaret Limited Şirketi ve …’a açtığı manevi tazminat davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- MADDİ TAZMİNATLAR BAKIMINDAN; Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 5.896,34 TL karar ve ilam harcından 187,86 TL peşin harç ve 295,00 TL tamamlama harcı toplamı 482,86 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.413,48 TL harcın davalılar … Ticaret Limited Şirketi, … Sigorta Anonim Şirketi Ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
3-MADDİ TAZMİNATLAR BAKIMINDAN Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 283,66 TL ilk yargılama harcı ile 295,00 TL tamamlama harcı toplamı 578,66 TL’nin davalılar … Ticaret Limited Şirketi, … Sigorta Anonim Şirketi Ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-MADDİ TAZMİNATLAR BAKIMINDAN Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 4.191,50 TL yargılama gideri ile NEÜ DÖN. SER. SAY tarafından tanzim edilen 20/05/2019 tarihli 54,77 TL lik fatura ile NEÜ DÖN. SER SAY tarafından tanzim edilen aynı tarihli 155,00 TL lik fatura toplamı 4.401,27 TL nin davalılar … Ticaret Limited Şirketi, … Sigorta Anonim Şirketi Ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-MADDİ TAZMİNATLAR BAKIMINDAN Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
6-MADDİ TAZMİNATLAR BAKIMINDAN Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ye göre hesaplanan 12.021,27 TL vekalet ücretinin davalılar … Ticaret Limited Şirketi, … Sigorta Anonim Şirketi Ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-MANEVİ TAZMİNATLAR BAKIMINDAN; Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi gereğince alınması gereken (80,70 TL. maktu harcın 2/3’ü olarak hesap edilen) 53,80 TL nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
8-MANEVİ TAZMİNATLAR BAKIMINDAN; Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
9-MANEVİ TAZMİNATLAR BAKIMINDAN; Davacı tarafından dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
10-MANEVİ TAZMİNATLAR BAKIMINDAN; Davalılar … Ticaret Limited Şirketi Ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile Davalılar … Ticaret Limited Şirketi Ve …’a VERİLMESİNE,
11- 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalılar … Ticaret Limited Şirketi, … Sigorta Anonim Şirketi Ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/07/2022

Katip Hakim

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.