Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/545 E. 2023/6 K. 06.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN :
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL KISMEN RED

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı-borçluların Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazlarının iptaline ve takibin devamınI, borçluların takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen (sigorta tazminatının ödendiği 18.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek) değişen oranlardaki reeskont avans faizi ile ödemelerine, borçluların %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemelerine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava açmıştır.
Davalı vekili tarafından sunulan 12/12/2019 tarihli cevap dilekçesinden özetle; Zararın meydana gelmesinde davacı sigorta şirketinin sigortalısı dava dışı şirket kusurludur. zira; 6102 sayılı ttk nın 863. maddesi uyarınca yükleme ve boşaltma başlıklı madde 863-(1) sözleşmeden, durumun gereğinden veya ticari teamülden aksi anlaşılmadıkça; gönderen, eşyayı, taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyarak, istifleyerek, bağlayarak, sabitleyerek yüklemek ve aynı şekilde boşaltmak zorundadır. taşıyıcı, ayrıca yüklemenin işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlü olduğunu, diğer davalı … emtiaların römorka yüklendiği esnada yükleyici saray lojistik firmasına emtiaları bağlamaları, korunaklı şekilde taşınmasının sağlanması uğruna ilgili tedbirleri almaları için uyarı ve söylemlerde bulunmuş ise de gönderici olan dava dışı saray lojistik emtiaları sal kasa tarzı tıra yüklerken müvekkilinin uyarılarını dikkate almadığını, traktörleri sabitleyecek bir bağ kurmamış ve bir önlem almadığını, dava dışı saray lojistik tedbirlerin alınamamasının sebebini de araçların sıfır olduğu, bağlanması halinde çizilebilme riskinin olduğunu belirterek traktörleri taşıma güvenliğine uygun biçimde römorka koymamış, uygun bir şekilde istifleme ve bağlayarak sabitlemeden imtina ettiklerini, yükleyici ve göndericiler uyarılmasına rağmen dava dışı saray lojistik firması bu uyarıya uymadığı, her zaman bu şekilde yükleme yaptıklarını beyan ettikleri akabinde traktörleri öylece yükleyip bıraktıklarını bu sebeplerle müvekkili yönünden pasif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddini, haksız ve hukuka aykırı davanın müvekkili yönünden esastan reddini yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 16/12/2019 Tarihli cevap dilekçesinden özetle; Davacı tarafça ikame edilen dava Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında alacağa ilişkin icra takibi sonrası haklı itirazlarımız sonucunda durdurulan icra takibine olan itirazın iptali davası olduğunu, …, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası münderecatında olan ve Konya . Noterliğinin 23.06.2016 tarih ve … yevmiye numaralı Kira Sözleşmesi ile … plakalı çekici ve … plakalı römorku diğer davalı …’dan 23.06.2016 tarihinde 2 yıl süre ile kiraladığını, söz konusu kiralama uzun süreli kiralama olduğu, … dava dışı … Lojistik şirketinin taşıma işini yaptığını, icra takibine ve ilgili işbu itirazın iptaline gerekçe edilen alacak, 23.12.2017 tarihli maddi hasarlı trafik kazası nedeni ile zarara uğrayan emtialara ilişkin Saray Lojistik Ltd. şirketine ödenen sigorta bedeli olduğunu, kazada traktörlerin yüklü olduğu römork devrilmediği, sadece emtialar sabitlenmediği için zarar gördüğünü, ilgili tek taraflı ve maddi hasarlı trafik kazası ağır bir kaza olmayıp, çekici ve römorkun devrilmediği bir kaza olduğunu, bu sebepledir ki dava dışı saray lojistik tarafından yüklenen traktörler sabitlendiğini, korunaklı hale getirilmiş ve ilgili ambalajlama yapılmış olsa idi ve traktörlerin römorktan düşmeyeceği, ilgili zararın ortaya çıkmayacağını, kaza sonrası emtiaların zararlarına ilişkin olarak dava dışı şirketin müterafik kusurunun olup olmadığının tespit edilmesi ve zararın tamamından müvekkilimin sorumlu tutulmayarak, davacı sigorta şirketinin sigortalısı dava dışı şirketin kusuruna isabet edecek tutara ilişkin hakkaniyet indirimi yapılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 28/09/2021 tarihli delil dilekçesinde; Mahkemeniz dosyasının 15.09.2021 tarihli celsesinde tanıklarımızın bildirilmesi istenilmiş olup, tanıklarımızı bildirmekte ve tanıkların duruşmada hazır edeceğini bildirdikleri şeklinde dilekçe sunmuştur.
Davacı vekilinin 09/01/2020 tarihli cevaba cevap dilekçesinden özetle; Tacir sıfatını haciz davalı taşıyıcının iddialarını yazılı belge ispat etmesi gerektiğinden ve iddialarını destekleyecek yazılı bir belge/delil sunmadığından davalının itirazlarının reddini talep etmiştir.
Davacı vekili 21/02/2020 tarihli cevaba cevap dilekçesinden özetle; Taşıma işi ile iştigal eden davalı taşıyıcı tacirin iddialarını yazılı belge ispat etmesi gerekirken hiç bir iddiasını yazılı belge ile ispat edemediği, taşıma evrakları üzerinde davalı tarafın yüke ilişkin çekincesine dair hiçbir ihtirazi şerh bulunmadığı, gerek yasal mevzuat hükümleri gerekse yerleşmiş emsal içtihatlar doğrultusunda davalının tanık dinletilmesi talebine muvafakat etmediğimizi şimdiden bildirdiği, dava konusu emtialar davalıların kusurları sonucu meydana gelen trafik kazası nedeniyle hasarlandığı, kazaya karışan başkaca bir olay veya etmen bulunmadığı, trafik kazası tutanağına göre sürücü tek başına ve asli olarak kusurlu olduğu, davalılar söz konusu hasardan, TTK madde 875 ve devamı hükümleri ile madde 887 hükmü çerçevesi de gözetilerek TBK madde 49 ve devamı hükümlerine göre sorumlu olduğu, davalının yazılı belge ile ispat edilemeyen itirazlarının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 24/01/2020 tarihli ikinci cevap dilekçesinden özetle; Fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydı ile; Haksız ve hukuka aykırı davanın müvekkilim yönünden reddine, kötü niyetli takipten dolayı %20den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkilime verilmesine, Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 12/12/2019 tarihli ikinci cevap dilekçesinden özetle; Haksız ve hukuka aykırı davanın müvekkilim yönünden pasif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddini, haksız ve hukuka aykırı davanın müvekkilim yönünden esastan reddine, Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilinin 25/05/2022 tarihli ihbar dilekçesi sunduğu, davanın ihbar ve dahil edilmesini talep ettiğimiz şirketin adı; … Ticaret A.Ş. adresi ise; … Cad.No:… … … /İstanbul olduğunu, mahkememizin 28/09/2022 tarihli duruşması ile bildirilen şirkete (… Tic. Aş) davanın ihbar edildiği görüldü.
Ankara . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında bilirkişi heyeti Müfettiş Dr. … , Aktüerya … ve Makina Mühendisi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; “Davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki aracı ile seyir sırasında yola gereken dikkatini vermemesi, hızını kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmaması, sevk ve idare hatasıyla aracının direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu trafik kazasının meydana gelmesine sebep olduğu, kazanın meydana gelmesinde % 100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu, Taşımaya konu traktörlerin, araca taşıma güvenliğine uygun biçimde konulmasının, istiflenmesinin, bağlanarak, sabitlenerek yüklenmesinin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 863. maddesi gereği gönderenin sorumluluğunda olduğu, yerleşik Yargıtay İçtihatlarında; yüklemenin taşıyıcıya ait olmadığı durumlarda, taşıyıcının nezaret sorumluluğu olduğu, hatalı yükleme, istifleme ve ambalaja karşı çıkması gerektiği, hasarın yükleme hatasından kaynaklanması halinde taşıyıcının yüklemeye nezaret görevi bulunması nedeniyle bir müterafik kusurundan söz edilebileceği görüşünü benimsediği, Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerden; hasar gören traktörlerin sabitlenmediğinin anlaşıldığı, davalı tarafın, sözlü olarak traktörlerin sabitlenmesini talep ettiğini ileri sürse de, bu konuda taşıma senedine herhangi bir çekince koymadığı veya gönderenden tüm sorumluluğu kabul ettiğine ilişkin yazılı bir belge almadığı, Her ne kadar dava dosyasında yer alan eksper raporunda; hasar gören traktörler sabitlense dahi hasarın yine de meydana geleceği görüşü ileri sürülse de, aracın yaklaşık 70 metre sürüklenmiş olmasına karşın devrilmemesi ve 3 adet traktörün dorse üzerinden yere düşmüş oldukları göz önüne alındığında, traktörlerin sabitlenmemesinin de hasarın oluşmasında etkisinin olduğu görüşüne varıldığından, hasarın oluşmasında gönderen ve taşıyıcının müterafik sorumluluğu bulunduğu, hasarın meydana gelmesinde traktörleri sabitlemeyen gönderici dava dışı Hattat Traktör Sanayi ve Ticaret A.Ş. firmasının %10 oranında, taşıyıcının ise %90 oranında katkısının bulunduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 880. maddesi gereği, tazminatta esas alınacak değerin; eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki fark olarak hesaplanması gerektiği, bilirkişi kurulumuzca tazminata esas alınacak değerin; 165.615,97 TL, vinç hizmeti, nakliye bedeli ve muafiyet tenzilinin yapılması akabinde tazmin tutarının 168.315,97 TL olarak hesaplandığı, (3 adet traktörün onarım bedelinin olay tarihi itibarıyla 262.551,18 TL olduğu, onarım bedellerinin traktörlerin piyasa değerlerini aşmasıyla onarımın ekonomik ve pert-total olduğu, 3 adet traktörün rayiç değerlerinin 260.615,97 TL, sovtaj değerlerinin 95.000,00 TL olduğu) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 882. maddesinde taşıyıcının sorumluluğunun sınırlandırılmasına yönelik hükümlerin, yine aynı kanunun 886. maddesinde ise; sorumluluğu sınırlama hakkının kaybına ilişkin hükümlerin yer aldığı, …’ın sevk ve idaresindeki aracı ile seyir sırasında yola gereken dikkatini vermemesi, hızını kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmaması sonucu sevk ve idare hatasıyla aracının direksiyon hakimiyetini kaybetmesinin. TTK’nun 886. maddesinde yer alan; “Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz” hükmü kapsamında değerlendirilmesinin gerektiği görüşüne varıldığından, taşıyıcının TTK’nun 882. maddesi kapsamındaki sorumluluğun sınırlandırılmasından faydalanamayacağı, Bu kapsamda 168.315,97 TL olarak hesaplanan tazmin tutarının; % 10’u olan 16.831,59 TL tutarındaki kısmının dava dışı … Ticaret A.Ş. firmasının, %90’nı olan 151.484,38 TL tutarındaki kısmının taşıyıcının sorumluluğunda olduğu, sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.” şeklinde rapor tanzim etmişlerdir.
Dava “İtirazın İptali” davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davası açmıştır.
Taşıma hukukuna ilişkin olarak TTK’da 850 – 930 maddeleri arasında düzenlenme yapılmıştır. uzun süreli kira sözleşmesinden kaynaklı işleten sıfatlarının olmadığını iddia etmişlerse de, bu iddianın değerlendirilmesinde kira ilişkisi olması halinde; işletenin kayıt maliki mi kiracı mı sorumlu olacaktır? bu konuda öğreti ve Yüksek Yargıtay uygulamalarına baktığımızda kiracının işleten kabul edilebilmesi bir takım şartların varlığına bağlıdır, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet olması, ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması şartları aranmaktadır, ( Yargıtay HGK’nın 06/03/2002 tarih, … E, … K sayılı ve 24/03/2004 tarih, … E, … K sayılı kararlarında ilke olarak; sicilde malik görünen kişi karine olarak aracın işleteni sayılmaktadır, bunun sebebi trafik kazasından sorumlu olan şahsın kolayca belirlenmesi ve zarar görenin zararının en kısa sürede giderilmesini sağlamaktır. Belirtmek gerekir ki sicilde malik görünen kişi her zaman aracın işleteni olmayabilir bu durumda araç sahibi aracın üzerinde fiili hakimiyeti bulunmadığı, araç için bir başkasının harcamalarda bulunduğunu veya araç üzerindeki ekonomik çıkarın bir başkasına ait olduğunu, işleten sıfatının bulunmadığını kanıtlayabilirse SORUMLULUKTAN KURTULABİLİR) uzun süreli kira sözleşmesinin ne kadar sürede uzun süreli kira sözleşmesi olacağı konusunda “öğreti ve Yargıtay Kararlarında da yeknesaklık yoktur, doktrin üç günden fazla süreli kiraları uzun süreli sayabilir, Yargıtay . Hukuk Dairesi 7 günlük kira sözleşmesinin uzun süreli olmayacağını kabul etmiş, Yargıtay . Hukuk Dairesi 30 ar günlük süreler ile kiracıların işleten olduğunu kabul etmiş, diğer dairelerde bu dairenin daha uzun süre olması gerektiği görüşü vardır, Yüksek Yargıtay . Hukuk Dairesi 3 aylık kira sözleşmesi ile aracı devreden kişinin işleten olduğunu kabul etmiştir, Yargıtay . HD’nin üç aylık kiralamanın uzun süreli olabileceği yönünde karar vermiştir, Yargıtay 1 yıl süreli kira sözleşmelerinin uzun süreli olduğunda tereddüt etmemektedir.” “Yargıtay uzun süreli kira sözleşmesinin işleten sıfatını devredebilmesi için 3. Kişileri bağlayabilecek biçimde güçlü kanıtlara bağlanmasını aramaktadır, bu nedenle sözleşmenin noterde yapılması veya adi sözleşme ise diğer bir takım deliller ile desteklenmiş olmasını aramaktadır.” (KTK’ya Göre Hukuki Sorumluluk Tazminat Sigorta ve Rücu Yayınları 9. Baskı … kitabından sayfa 40-42 arasından alınmış bilgidir). Mevzuat gereği motorlu araçlar tescile tabidir, bu durumda kaydi malik işleten konusunda kesin bir karine değilse de onun kim olduğunu tespit eden güçlü bir kanıttır, diğer taraftan kaydi malik mutlak işleten değildir, kaydi malik olmasa bile üçüncü kişiler işleten olabilir, zira bu durumu engelleyici amir bir yasal düzenleme yoktur, kira sözleşmesinin 3. Kişiler yönünden hukuki sonuç doğurması için resmi şekilde yapılması gerektiği yönünde Yüksek Yargıtay Kararları da vardır, tüm bu açıklamalar ışığında bir kuşku olması halinde kaydi malikin işleten olduğu sonucuna varılmalıdır. Somut olayımızda ise noter sözleşmesi ile 2 yıllığına kiralandığına ilişkin resmi belge ile tesvik edilmiş kira sözleşmesinin olduğu ayrıca faturada ibraz edildiğinden işletenin sorumlu olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davalı … yönünden pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Tüm dosya kapsamı, tüm deliller bilirkişi raporu bir bütün halinde değerlendirildiğinde davalı …’ın 151.484,38TL’den ödeme tarihinden itibaren (bilanço hesabına göre vergisel işlem yaptığında tacir sayıldığından) avans faizi ile birlikte sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Diğer taraftan davacı yanın alacağı bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden (eldeki dava rücu davası olduğu, yargılamayı gerektirdiği) başka bir ifade ile alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir. Tüm dosya kapsamı, tüm deliller bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile; Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan itirazın iptali ile davalı … yönünden, 151.484,38TL’nin ödeme tarihi olan 18/05/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine, Davalı … yönünden pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
2-Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile davalı … yönünden, 151.484,38TL’nin ödeme tarihi olan 18/05/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte DEVAMINA,
3-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Davalı … yönünden pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE,
6-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 10.347,90-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 3.724,79TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 6.623,11‬-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 23.722,66TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’nin 3/2 maddesi gereği hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
9-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 10.660,24TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
10-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 3.724,79-TL Peşin/nisbi Harcı, ve icra dosyasına olmak üzere toplam 3.769,19‬TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
11-Davacı tarafından yapılan; 3.451,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.451,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 2.397,06-TL lik kısmanın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
12-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6325 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince 916,74TL’nin davalıdan, geri kalan kısmının ise davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/01/2023

Katip Hakim