Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/526 E. 2022/540 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA :İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 21/10/2019 tarihli dilekçesiyle; 24.05.2017 tarihinde … sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklet ile aynı istikamette seyir halinde olan … sevk ve idaresindeki motosiklete arkadan çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu …’in yaralanarak malul kaldığını, trafik bilirkişi inceleme raporuna göre kazanın oluşumunda sürücü …’ın kusurlu olduğu ve ayrıca motosikletin ZMM sigortasının bulunmadığının tespit edildiğini, kazada malul kalan …’in davacıya karşı maluliyet tazminatı talebiyle dava açtığını, davacının 84.666,12 TL maluliyet tazminatının 19/03/2019 tarihinde …’e ödendiğini, davacının ödediği tazminatı davalıdan tahsil amacıyla Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla hak sahibinin gerçek zararının tespit ettirilerek tespit edilen gerçek zarar tutarından kusur ve her türlü indirim tutarlarının düşüldükten sonra 84.666,12 TL’nin davalıdan tahsiline, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, ayrıca davalının alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalıya dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmiş, davalı süresinde davaya cevap vermemiş, kendisini bir vekil ile de temsil ettirmemiştir.
Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası istenmiş, … Başkanlığından ilgili belgeler, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliğinden maluliyete ilişkin 3 kişilik heyet raporu ve ek rapor, Ankara Adli Tıp Kurumundan kusura ilişkin rapor ve tazminat bilirkişisinden rapor alınmış ve raporların taraflara tebliği sağlanmıştır.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliğinden maluliyete ilişkin 23/06/2020 tarihli heyet raporu ile ; 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, şahsın sürekli iş göremezlik oranının %19 olduğu, mevcut arızasının iyileşme süresinin 9 ayı bulacağını bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirecek iste çalışmayacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, kişinin dosya kapsamında fatura SGK tarafından karşılanmayan tedavi masraflarının olmadığını, ancak bu tür bir yaralanmada bir takım fatura edilemeyen masrafların olacağını, bu harcamaların SGK ödeme kapsamı dışında olduğunu, kaçınılmaz giderlerin yapılan masrafların niteliği yapıldıkları tarih ve yerler tam olarak bilinmediğini, yaralanmanın ağırlık ölçüsü dikkate alındığında bu tür giderlerin 5.000,00 TL olarak değerlendirildiğini, (bu tutarın 1.000,00 TL.si ulaşım gideri, 4.000,00 TL.si refakatçi özel beslenme vs. gideri olarak değerlendirildiği, bu değerlendirme yapılırken yaranın ağırlık ölçüsü kişinin tedavi olduğu merkezle yerleşim yeri gibi unsurların göz önüne alındığını), mevcut arızasının iyileşme süresinin 9 ayı bulacağı, bu sürede % 100 malul sayılacağı, kişinin 9 aylık sürede 4 ay süre ile bir başasının bakımına ihtiyaç duyacağı rapor edilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 16/07/2020 tarihli raporuna göre ; davalı sürücü …’ın % 100 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’in kusursuz olduğu rapor edilmiştir.
Tazminat Hesaplama Bilirkişisi … 26/08/2020 havale tarihli raporuna göre ; 24/05/2017 günü meydana gelen trafik kazasında yaralanan ve %19 oranında sürekli sakat kalan 3.kişi konumundaki …’in 24/05/2017-01/01/1932 tarihleri arasındaki süre ile sınırlı sürekli sakatlığı nedeniyle uğradığı maddi zararının 43.645,09 TL olduğu, davacı tarafından yapılan ödeme tutarı ile hesaplanan tazminat tutarı arasındaki farkın ödemeye esas alınan 11/03/2019 tarihli maluliyet tazminatı raporunda %36 sürekli sakatlık oranı üzerinden hesaplama yapılmış olmasına rağmen eldeki davada sürekli sakatlık oranının %19 a düşmüş olmasından kaynaklandığı rapor edilmiştir.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliğinden maluliyete ilişkin 21/12/2021 tarihli heyet raporu ile ; 11/10/2008 tarih ve 27021 s. Resmi Gazete’de yayınlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerine göre ; kişinin yaşına göre sürekli iş göremezlik oranının % 58 olduğu, şahsı tedavi eden hekimler tarafından verilmiş herhangi bir geçici iş göremezlik ya da istirahat raporuna dosya kapsamında rastlanılmamakla birlikte mevcut yaralanmasının emsallerine göre iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği 9 aylık süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirecek işte çalışamayacağını, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu süre zarfında kişinin %100 oranında malul olduğunun kabulünün gerekeceği, kişinin dosya kapsamında fatura SGK tarafından karşılanmayan tedavi masraflarının olmadığını, ancak bu tür bir yaralanmada bir takım fatura edilemeyen masrafların olacağını, bu harcamaların SGK ödeme kapsamı dışında olduğunu, kaçınılmaz giderlerin yapılan masrafların niteliği yapıldıkları tarih ve yerler tam olarak bilinmediğini, yaralanmanın ağırlık ölçüsü dikkate alındığında bu tür giderlerin 4.500,00 TL olarak değerlendirildiğini, (bu tutarın 1.000,00 TL.si ulaşım gideri, 3.500,00 TL.si refakatçi özel beslenme vs. gideri olarak değerlendirildiği, bu değerlendirme yapılırken yaranın ağırlık ölçüsü kişinin tedavi olduğu merkezle yerleşim yeri gibi unsurların göz önüne alındığını), iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin 4 ayında bir başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duyacağı rapor edilmiştir.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliğinden maluliyete ilişkin 14/03/2022 tarihli heyet raporu ile ; Davacı …’in 24.05.2017 tarihinde uğradığı trafik kazası neticesinde yaralandığı, sağ frontal kemikte parçalı deplese fraktür, sol frontal bölgede 15 mm ebadında nodüler kontüzyon, nazal kemikte, sol maksillar sinüs anterior, posterior ve lateral duvarda, sol orbita inferior ve lateral duvarda, sol zigomatik arkta fraktür, solda temporal ve paryetal kemikte fraktür, dalak rüptürü geliştiği, şahıs adına düzenlenen 10.06.2020 tarihli maluliyet raporunun 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği, 29.11.2021 tarihli Maluliyet raporun 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği göre hesaplandığı, tarafımızca düzenlenen 2 rapor arasındaki sürekli göremezlik oran farklılığının yönetmelik farklılığından kaynaklandığı rapor edilmiştir.
Davanın, İİK.67.maddesine bağlı itirazın iptali davası olduğu görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; 24.05.2017 tarihinde … sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklet ile aynı istikamette seyir halinde olan … sevk ve idaresindeki motosiklete arkadan çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu …’in yaralanarak malul kaldığını, trafik bilirkişi inceleme raporuna göre kazanın oluşumunda sürücü …’ın kusurlu olduğu ve ayrıca motosikletin ZMM sigortasının bulunmadığının tespit edildiğini, kazada malul kalan …’in davacıya karşı maluliyet tazminatı talebiyle dava açtığını, davacının 84.666,12 TL maluliyet tazminatının 19/03/2019 tarihinde …’e ödendiğini, davacının ödediği tazminatı davalıdan tahsil amacıyla Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla hak sahibinin gerçek zararının tespit ettirilerek tespit edilen gerçek zarar tutarından kusur ve her türlü indirim tutarlarının düşüldükten sonra 84.666,12 TL’nin davalıdan tahsiline, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, ayrıca davalının alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmekle davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı görülmektedir.
Ancak Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Dava Güvence Hesabının zarar verene ödediği tazminatın zarar sorumlusundan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14-b maddesinde Güvence Hesabının amacıyla oluşma nedeninden bahsedilir ve devamı maddelerinde ödediği miktar oranında alacaklının yerine halefiyet ilkesine göre hak sahibi olacağı kabul edilir. Dolayısıyla bu halefiyet hakkıyla rücu haklarına sahiptir, bu durum … yönetmeliği 17/2 fıkrası gereğidir. Dolayısıyla Gücence Hesabının zarar görene yaptığı ödemelerde herhangi bir poliçe veya sigorta kaydından kaynaklanmamaktadır. Bu nedenlerde söz konusu sigorta işlemlerinin TTK hükümlerinden çok Genel hükümler ve Borçlar Kanununa dayandırılması kanaatine varılmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 tarih … Esas – … Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde kabul edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı gibi davacının … olduğu, davalının gerçek kişi olduğu, tacir olmadığı, ve her iki tarafın da ticari işletme ile ilgili hususlardan da olmadığı, eldeki davanın haksız fiilden kaynaklı zararın rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine dayalı itirazın iptali davası olduğu davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar sayılı içtihatları ile; Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Karar, İstanbul Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Antalya BAM . HD’nin … Esas, … Karar, Adana Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Gaziantep Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Sayılı karaları da; davamız konusu ile aynı mahiyetteki davalarda uyuşmazlık konusu haksız fiilden kaynaklandığı için halefiyet ilkeleri de nazara alınarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik içtihat ve kararları içermektedir. Yine Yargıtay . HD’nin merci tayinine ilişkin olmasa dahi Asliye Hukuk Mahkemelerince görülen davamız ile benzer mahiyetteki davalarda göreve ilişkin herhangi bir bozma kararı verilmemiştir ( Yüksek Yargıtay . Hukuk Dairesi(nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar) yine Yargıtay . HD’nin 23/01/2017 tarih ve … -… sayılı; 23/01/2017 tarih ve … -… sayılı; Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 29/12/2016 tarih ve … -… sayılı; 20/05/2019 tarih ve … -… sayılı; 16/10/2019 tarih ve … -… sayılı ve Ankara BAM . HD’nin 04/04/2019 tarih ve … … sayılı kararlarında da belirtildiği gibi dava niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklanmaktadır, Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 05/11/2015 tarih ve … Es. … Kar.,Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 17/12/2015 tarih ve … Es. … Kar., Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 09/06/2016 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamlarının da aynı doğrultuda olduğu görülmüştür.
Ayrıca Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ilk derece mahkemesi olarak … Esas, … Karar sayılı ilamının Konya BAM . H.D’nin … Esas, … Karar sayılı 14/12/2020 tarihli ilamı ile Yargıtay . HD’nin 16/09/2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı (BAM arasındaki görüş ayrılığını gideren emsal kararı) ilamlarının benzer şekilde kabul edildiği, TTK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, (Y. HGK 10.02.2016, … -… E, … Sayılı İlamının da aynı doğrultuda olduğu görülmüş, (… ; Ticaret Mahkemesi’nin görev alanını belirleyen ilam)) Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi (görev konusunun mahkemece her zaman resen dikkate alınabileceği yasal mevzuat gereği olduğu gibi Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Karar sayılı 22/06/2021 tarihli ilamının da benzer nitelikte olduğu anlaşılmakla) ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davacının davasının DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın yetkili ve görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde re’sen davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç, arabuluculuk ücreti, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/10/2022

Katip Hakim