Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/475 E. 2022/140 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLLERİ:
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizin … Esas sayılı (kök dosya) dosyasının 04/10/2019 tarihli duruşmasında verilen ara kararı uyarınca, Mahkememizin … Esas sayılı dosyası(kök dosya) ile birleşen Konya .Asliye Ticaret Mah.’nin … Esas … Karar sayılı dosyasının kök dosyadan tefrik edilerek mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kayıt edilen davanın yapılıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 25.05.2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin pik, sfero, çelik, alüminyum ve paslanmaz döküm işi yaptığının, davalılardan …’nın … Mahallesi … Sokak No:… … /Konya adresinde bulunan iş yerinde kardeşleri olan … ve … ile birlikte müvekkili şirkete döküm işinde kullanılmakta olan hurda hammadde tedariki, diğer davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin ise davalı … arasında hiçbir ticari ilişkisi olmayan firma olduğunu, müvekkili şirket ile davalı … arasında 2015 yılından süre gelen bir ticari alış-verişin mevcut olduğunu, taraflar arasında oluşmuş ticari teamüle göre davalı-…, kardeşleri ve iş yerinde çalışan diğer elemanlarının … Bölge Müdürlüğü tartı kantarına ait sahte tartı fişleri oluşturduklarının, işyerinde düzenledikleri sahte kartı fişleri üzerinde yazan tarih ve saat itibarıyla … Bölge Müdürlüğü tartı kantarına hammadde yüklü araç ile gittiklerinin, tartı kantarında tartılan hammaddeye ilişkin gerçek tartı fişlerini kendilerine alıp işyerinde düzenledikleri sahte tartı fişlerini müvekkili şirkete verdiklerini, bu şekilde hammadde getirdikleri her araçta yaklaşık 2 ila 5 ton eksik hammadde olmasına rağmen sahte tartı fişleri ile tam gibi gösterdikleri ve bu sahte tartı fişlerini düzenledikleri bilgisayar ve dökümanları davalı – … işyerinde tespit edilerek el konulduğunun, soruşturmanın Konya C.Başsavcılığı’nın … Sor.no’lu dosyası ile devam ettiğini, davalı-…’nın, soruşturma esnasında resmi belgede sahtecilik ve dolandırılıcılık suçunu işlediğini, … Bölge Müdürlüğü tartı kantarına ait sahte tartı fişlerini oluşturduklarını, böyle mal teslimi yaptıkları firmalara az hammadde teslim edip evrak üzerinde çok hammadde teslim etmiş gibi gösterdiklerinin kabul ve ikrar ettiğini, davalı …’nın bu kabul beyanları üzerine müvekkili şirket tarafından işyerlerinde yapılan gelen hammadde, çıkması gereken ürün oranlamasının yapıldığını ve sonuçta davalı … tarafından müvekkili şirkete 2.000 – 2.500 ton arasında eksik hammadde teslim edildiğinin tespit edildiğini, eksik teslim edilen hammaddelerin bedelinin yaklaşık 3.000.000,00 TL civarında olduğunu, hammaddelere karşılık olarak Keşidecisi davacı şirket, lehtar ve cirantosu davalı … ve davalı … Tic. Ltd. Şti olan ve Konya .İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra işlemine konu olan 5 adet çek sebebiyle davacı şirketin borçlu olmadığının tespiti ile takibin davacı şirket yönünden iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili 20.06.2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Mahkememizin … Esas sayılı (kök dosya) dosyasına sunmuş oldukları usul ve esasa ilişkin itirazlarına havi cevap dilekçelerinin içeriğini aynen tekrar ettiklerini, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olup, borcunu ödememe gayreti içerisinde olduğunu, müvekkilinin ticari hayatını bitirmeyi kendisine şiar edinen davacının, müvekkilinin ticari ilişkisi bulunan iyi niyetli üçüncü şahıslara karşı söz konusu davaları ikame etmek suretiyle müvekkilini itibarsızlaştırma çabası içerisinde olduğunu, haksız ve mesnetsiz iddialarla müvekkilini itibarsızlaştırmaya çalışan davacının dava konusu edilen çekleri iktisap eden şahısların kötü niyetli olduğuna dair bir delil ibraz edilmediğinin, davacının bu yöndeki tüm iddialarının reddinin gerektiğini, ayrıca davacı tarafın, toplam 1000 kg eksik mal teslim edildiği iddiasında iken, işbu kere birleşen dosyalarda eksik teslim edilen malın 2000-2500 kg olduğu iddiasında olup, dilekçeler arasında çelişkilerin bulunduğunu, bu hususun dahi davacının haksız ve mesnetsiz bir dava ikame ettiğinin delili olduğunu, davacı tarafın temel olarak eksik ifa nedenine dayandığını, davacı tarafın, malın tesliminden sonra vadeli çeklerin verildiğini kabul ettiğini, bu durumda çeklerin hangi tarihte teslim edilen mallar karşılığında verildiğinin ve bu mallardaki tonaj farkının (var ise) ne kadar olduğunun ispatının gerektiğini, davacının, müvekkili tarafından teslim edilen mala ilişkin fatura içeriklerine yasal sekiz günlük süre içerisinde itiraz etmediği gibi faturaya dayanak olan ve kantar fişlerinden de anlaşılacağı üzere tarafların ticari faaliyetleri boyunca kantar fişleri hususunda mutabık kaldıklarının sabit olduğundan bahisle; Davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine müvekkili lehine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Temlik eden … Tic. Ltd. Şti.vekili 22.06.20218 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davada ileri sürülen taleplerin hukuka aykırı olduğunu, davanın reddinin gerektiğini, davalı alacaklı müvekkili şirketin somut olayda davacı şirket ile temel ilişki olan ticari alışverişin tarafı olmadığı ve çeki ciro yolu ile devir alan 3.kişi konumunda olduğunun, keşideci konumunda olan davacı şirketin lehtar konumundaki davalı … ile kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri hamil konumunda bulunan davalı alacaklı müvekkili şirkete karşı ileri süremeyeceğini, davacı tarafça, davalı alacaklı müvekkili şirketinin keşidecinin zararına hareket ettiğine dair soyut bir iddia dışında hiçbir delil ileri sürülmediğinin, davalı … ile diğer davalı alacaklı müvekkili şirket arasında ticari alışveriş olmadığı yönündeki beyanının dahi gerçeklikten uzak olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2016 yılına dayandığını, dava konusu çeklerin 10.03.2018 tarihinde ticari defterlere işlendiğini ve bankaya takas sistemine konulduğunu, taraflar arasında ihtilaftan çok öncesine dayanan ticari ilişkinin fatura ve defter kayıtları ile sabit olduğundan bahisle; davalı müvekkili şirket yönünden haksız davanın reddine ve takip tedbir yolu ile durdurulduğundan davacının alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Yargılama aşamasında Av…. tarafından davalı temlik alan …’ya ait vekaletname ve vekaletname ekinde Konya .Noterliği’nin 02.07.2018 tarih … yevmiye numaralı temlik eden davalı … tarafından Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki alacağından 200.000,00 TL’lik kısmını … isimli kişiye 200.000,00 TL bedel karşılığında devir ettiğine ilişkin alacağın devri sözleşmesi(temlikname) belgesini sunduğu görülmüştür.
Davalı temlik alan … vekilinin duruşma sırasında ve davanın esasa ilişkin yazılı beyanında özetle; Somut olayda lehdar ile arasındaki def’ileri yetkili hamile karşı ileri sürmesi hukuken mümkün olmayan keşideci davacı şirket, yetkili hamil konumunda olan davalı temlik eden alacaklı … şirketinin çeki ciro yolu ile devir alırken kötü niyetli olduğunu ispat edemediğini, bilakis ispat külfeti üzerlerinde olmasa da alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında; Uyuşmazlık konusu çekler ve alış satış faturaları ile ilgili 2018 yılında ticari defterlerine yaptığı alış /satış ve ödeme / tahsilat kayıtların birbiri ile örtüştüğünün, tarafların ticari defter açılış/kapanış bakiyeleri dikkate alındığında 2017 yılı öncesinden devam eden ticaretlerinin olduğunun, her iki taraf defterinin HMK.222.maddesine göre lehe delil teşkil ettiğinin belirtildiğinin, bu değerlendirme karşısında da davalı … ile davalı … şirketi arasındaki ticari alışverişin davacının iddia ettiği borcun doğumundan çok önceye dayandığının, … şirketinin çeki ciro yolu ile devir alırken keşideci davacının zararına hareket etmediğinin açıkça ispatlandığının, hal böyle iken; davacının ileri sürdüğü borçlu olmadığı tespiti iddiasının davalı yetkili hamil temlik eden ve dolayısı ile temlik alan davalıya karşı ispat edemediği gibi davalı temlik eden yetkili hamilin ticari alış veriş neticesi çeki ciro yolu ile devir aldığının, iyiniyetli olduğunun belirlendiği hususları gözetilerek davanın reddine, davacı-keşidecinin takibin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmuş olması nedeni ile %20 inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı (kök dosya) dosyasının 04/10/2019 tarihli duruşmasında verilen ara kararı uyarınca, Mahkememizin … Esas sayılı dosyası(kök dosya) ile birleşen Konya .Asliye Ticaret Mah.’nin … Esas … Karar sayılı dosyasının kök dosyadan tefrikine karar verilmiş, karar doğrultusunda tefrik edilen dava dosyası yine mahkememizin … yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmış ve yargılamaya bu dosya üzerinden devam edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Tarafların bildirmiş oldukları delilleri ilgili yerlerden, davalı temlik eden şirketin ticari kayıtları, Konya .Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı UYAP dosyası ve Konya .İcra Müdürlüğü’nün … sayılı sayılı dosyası ilgili yerlerden dosyamız içerisine celbedilmiş ve dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosyamız içerisine celbedilen Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklı …, borçlularının … Tic. Ltd. Şti. ve … olduğu, 96.000,00 TL asıl, 264,00 TL %9,75 TL işlemiş faiz, 9.600,00 TL çek tazminatı, 288,00 TL komisyon olmak üzere toplam 106.152,00 TL alacaktan kaynaklı kambiyo senetlerine özgü icra takibi yapıldığı, takip dayanağının 03.05.2018 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli, 04.05.2018 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli, 08.05.2018 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli, 09.05.2018 keşide tarihli 16.000,00 TL bedelli ve 10.05.2018 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli çekler olduğu, 03.06.2018 tarihli karar tensip tutanağı ile; mahkememizin … Esas (kök dosya) sayılı dava dosyasında 31.05.2018 tarihli tedbir kararı gereğince paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının mahkememizce re’sen seçilen mali müşavir … ‘e tevdi edilerek; Tarafların 2017 – 2018 yılları ticari defterlerinde uyuşmazlık konuları ile sınırlı olmak üzere rapor düzenlenmesinin istenildiği; Mali müşavir … tarafından düzenlenen 10.05.2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı … işletmesinin ticari defter kayıtlarına göre; 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin yasal süresi içerisinde tasdik ettirildiğinin, ticari defterlerine yapılan kayıtların birbirini doğrular nitelikte olduğunun, HMK.222.maddesinde belirtilen kanuni şartları taşıdığı ve sahibi lehine delil olma ve ispat kuvvetine sahip olduğunun, 2018 yılında diğer davalı …’nden 157.549,86 TL tutarında fatura karşılığı hurda alışı yaptığı ve bu alışlar karşılığı 2017 ve 2018 vadeli toplam 160.100,00 TL çek ciro ettiği, ciro edilen bu çekler içerisinde … firmasına ait 5 adet 96.000,00 TL tutarlı çeklerin de olduğunun, davalı … İşletmesinin 31.12.2018 tarihinde diğer davalı …’nden 7.745,94 TL alacaklı olduğunun, diğer davalı …’nin ticari defter kayıtlarına göre; Diğer davalı …’nce dava dosyasına sunulan 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin yasal süresi içerisinde tasdik ettirildiğinin, ticari defterlerine yapılan kayıtların birbirini doğrular nitelikte olduğunun, HMK.222.maddesinde belirtilen kanuni şartları taşıdığının ve sahibi lehine delil olma ve ispat kuvvetine sahip olduğunun, …’nin 2018 yılında … işletmesine 137.400,00 TL tutarında hurda satışı yaptığı ve karşılığında 135.000,00 TL tutarında çek aldığının, …’nin ticari defter kayıtlarına göre; 31.12.2018 tarihinde … işletmesinden 7.521,74 TL alacaklı olduğunun, tarafların 31.12.2018 tarihli yıl sonu bakiyelerinin birbirini doğrulamadığının, her iki tarafın yıl sonu bakiyesinin birbirlerinden alacaklarının olduğu şeklinde olduğunun ve bu farklılığın önceki dönem devir bakiyelerinden kaynaklandığının, tarafların uyuşmazlık konusu çekler ve alış satış faturaları ile ilgili 2018 yılında ticari defterlerine yaptığı alış / satış ve ödeme / tahsilat kayıtların birbiri ile örtüştüğünün, tarafların ticari defter açılış/kapanış bakiyeleri dikkate alındığında 2017 yılı öncesinde devam eden ticaretlerinin olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının kök rapor düzenleyen mali müşavir İlhan Keten’e tevdi edilerek; Davacı tarafın bilirkişi raporunda bahsetmiş olduğu hususlara yönelik ek rapor düzenlenerek bahsedilen belgelerin rapora eklenmesinin istenildiği, mali müşavir İlhan Keten tarafından düzenlenen 29.11.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; … işletmesinin diğer alacaklı – davalı …’nden 2017 ve 2018 yıllarında beş adet fatura karşılığı 157.549,86 TL tutarında hurda malzeme satın alındığını, … işletmesinin …’nden satın aldığı ve ticari defterlerine kaydettiği mallar için düzenlenen faturaların rapor ekinde sunulduğunun bildirildiği görülmüştür.
Dava; İİK.72.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, pik, sfero, çelik, alüminyum ve paslanmaz döküm işi yaptığının, davalılardan …’nın … Mahallesi … Sokak No:… … /Konya adresinde bulunan iş yerinde kardeşleri olan … ve … ile birlikte davacı şirkete döküm işinde kullanılmakta olan hurda hammadde tedariki, diğer davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin ise davalı … arasında hiçbir ticari ilişkisi olmayan firma olduğunu, davacı şirket ile davalı … arasında 2015 yılından süre gelen bir ticari alış-verişin mevcut olduğunu, taraflar arasında oluşmuş ticari teamüle göre davalı-…, kardeşleri ve iş yerinde çalışan diğer elemanlarının … Bölge Müdürlüğü tartı kantarına ait sahte tartı fişleri oluşturduklarının, işyerinde düzenledikleri sahte kartı fişleri üzerinde yazan tarih ve saat itibarıyla … Bölge Müdürlüğü tartı kantarına hammadde yüklü araç ile gittiklerinin, tartı kantarında tartılan hammaddeye ilişkin gerçek tartı fişlerini kendilerine alıp işyerinde düzenledikleri sahte tartı fişlerini davacı şirkete verdiklerini, bu şekilde hammadde getirdikleri her araçta yaklaşık 2 ila 5 ton eksik hammadde olmasına rağmen sahte tartı fişleri ile tam gibi gösterdikleri ve bu sahte tartı fişlerini düzenledikleri bilgisayar ve dökümanları davalı – … işyerinde tespit edilerek el konulduğunun, soruşturmanın Konya C.Başsavcılığı’nın … Sor.no’lu dosyası ile devam ettiğini, davalı-…’nın, soruşturma esnasında resmi belgede sahtecilik ve dolandırılıcılık suçunu işlediğini, … Bölge Müdürlüğü tartı kantarına ait sahte tartı fişlerini oluşturduklarını, böyle mal teslimi yaptıkları firmalara az hammadde teslim edip evrak üzerinde çok hammadde teslim etmiş gibi gösterdiklerinin kabul ve ikrar ettiğini, davalı …’nın bu kabul beyanları üzerine davacı şirket tarafından işyerlerinde yapılan gelen hammadde, çıkması gereken ürün oranlamasının yapıldığını ve sonuçta davalı … tarafından davacı şirkete 2.000 – 2.500 ton arasında eksik hammadde teslim edildiğinin tespit edildiğini, eksik teslim edilen hammaddelerin bedelinin yaklaşık 3.000.000,00 TL civarında olduğunu, hammaddelere karşılık olarak Keşidecisi davacı şirket, lehtar ve cirantosu davalı … Karabaş ve davalı … Tic. Ltd. Şti olan ve Konya .İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra işlemine konu olan 5 adet çek sebebiyle davacı şirketin borçlu olmadığının tespiti ile takibin davacı şirket yönünden iptaline karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalı tarafın davanın reddine ve takip tedbir yolu ile durdurulduğundan davacının alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
2004 sayılı İİK’nun 72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir….” şeklinde, 6102 sayılı TTK.818/1-e maddesi yollaması ile TTK’nun 687.maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. (2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, TTK.689.maddesinde; “(1) Ciro, “bedeli teminattır”, “bedeli rehindir” ibaresini veya rehnetmeyi belirten diğer herhangi bir kaydı içerirse, hamil, poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir; fakat kendisi tarafından yapılan bir ciro ancak tahsil cirosu hükmündedir.2) Poliçeden sorumlu olanlar, kendileriyle ciranta arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri hamile karşı ileri süremezler; meğerki, hamil poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” şeklinde, 6102 sayılı TTK’nun 825.maddesinde;”(1) Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.(2) Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı görülmüştür.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25.03.2015 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı içtihadında;”…Öte yandan, mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (eTTK)’nun kambiyo senetlerine ilişkin hükümleri poliçe esası üzerine kurulmuştur. Kanun, kambiyo senetlerinin ortak olan hükümlerine poliçe başlığı altında yer vermiş; bono ve çek hakkında ise, ortak hükümlere yollama yapmakla yetinmiştir (eTTK. 690, 730). eTTK.nun 690. maddesi yollaması ile bonolarda da uygulanması gereken aynı yasanın 599. maddesi;“Poliçeden dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan defileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisabederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Alacağın temliki yoliyle yapılan devirlere ait hükümler mahfuzdur.” Hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, poliçede şahsi defiyi düzenleyen yukarıdaki madde metninde kural olarak, şahsi defilerin, iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceği belirtilmiş; bu kuralın tek istisnası ise, hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması yani kötüniyetle senedi iktisap etmesi gösterilmiştir. Madde hükmüyle, kanun koyucu kambiyo senetlerine özgü katı kurallar karşısında, bir kapı aralayarak, kötüniyetin ispatına olanak tanımış ve bu konuda bir sınır da koymamıştır. Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında somut olayın değerlendirilmesinde; takibe ve eldeki davaya konu bononun lehtar….’in aşamalardaki ikrarı ve davayı kabul beyanından da anlaşılacağı üzere, davacı keşideci tarafından yapılan ödeme ile bedelsiz olduğu sabittir. Bononun bedelsiz olduğuna ilişkin şahsi defiyi davacı keşidecinin kural olarak, davalı lehtara karşı ileri sürebilir ise de, hamil davalı …’e karşı ileri sürülebilmesi için kötüniyetle iktisabının ispatı gerekir.” şeklinde,
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 24/05/2016 tarih ve … Es. … Kar. sayılı ilamında; “Davacı keşideci, bedelsizlik iddiasına dayanarak menfi tespit isteminde bulunmuştur. TTK’nun 687’nci maddesine göre bedelsizlik def’i kişisel defi olup, ancak hamilin kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde hamile karşı ileri sürülebilir. Somut olayda, dava konusu çeklerin davalı lehtar tarafından davalı bankaya kredi borcundan dolayı teminat amacıyla verildiği çek teslim belgesinden anlaşılmaktadır. Davalı bankanın çeki teminat olarak alması çekin bedelsizliğini bildiğini ve davacı keşidecinin zararına hareket ettiğini göstermez. Teminat durumu davalı lehtar ile davalı banka arasında olduğundan, hamil bankanın çekleri iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini göstermez. Davacı, davalı bankanın kötüniyetini kanıtlamadıkça, bedelsizlik iddiası ile davalı bankaya karşı talepte bulunamaz. Bu nedenlerle mahkemece, davalı banka aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.” şeklinde,
Yargıtay .Hukuk Daire’sini 17/12/2015 tarih ve … Es. … Kar. sayılı ilamında;”….Somut olayda ispat külfeti, dava konusu senetlerin teminat senetleri olduğunu iddia eden davacılardadır. 6100 sayılı HMK’nın 201. maddesi uyarınca senede karşı ileri sürülen her türlü iddianın yazılı delille kanıtlanması gerekir. Yerel mahkemenin gerekçesinde yer verdiği HMK’nın 220. maddesi, belgelerle ilgili bir hüküm olup, ticari defterleri düzenlememektedir. Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması, aynı Kanun’un 222. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu itibarla somut olayda HMK’nın 220. maddesi hükmünün uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Esasen kambiyo senetlerinin tacir olan tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olmaması sonuca etkili olmayıp, kambiyo senedini hükümden düşürmez. Bu durumda mahkemece ispat yükü kendilerinde olan davacıların dava konusu senetlerin teminat senedi olduğu yönündeki iddialarını yazılı delille kanıtlamaları gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir..” şeklinde kabul edilmiştir.
Davalı temlik eden … Mimari Kalıp Sistemleri Makine ve Yapı Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı ve dosyamız da diğer davalı … aleyhine Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine geçtiği, Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip dayanağının, 03.05.2018 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli, 04.05.2018 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli, 08.05.2018 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli, 09.05.2018 keşide tarihli 16.000,00 TL bedelli ve 10.05.2018 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli çekler olduğu görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının mahkememizce re’sen seçilen mali müşavir İlhan Keten’e tevdi edilerek; Tarafların 2017 – 2018 yılları ticari defterlerinde uyuşmazlık konuları ile sınırlı olmak üzere rapor düzenlenmesinin istenildiği; Mali Müşavir İlhan Keten tarafından düzenlenen 10.05.2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı … işletmesinin ticari defter kayıtlarına göre; 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin yasal süresi içerisinde tasdik ettirildiğinin, ticari defterlerine yapılan kayıtların birbirini doğrular nitelikte olduğunun, HMK.222.maddesinde belirtilen kanuni şartları taşıdığı ve sahibi lehine delil olma ve ispat kuvvetine sahip olduğunun, 2018 yılında diğer davalı …’nden 157.549,86 TL tutarında fatura karşılığı hurda alışı yaptığı ve bu alışlar karşılığı 2017 ve 2018 vadeli toplam 160.100,00 TL çek ciro ettiği, ciro edilen bu çekler içerisinde … firmasına ait 5 adet 96.000,00 TL tutarlı çeklerin de olduğunun, davalı … İşletmesinin 31.12.2018 tarihinde diğer davalı …’nden 7.745,94 TL alacaklı olduğunun, diğer davalı …’nin ticari defter kayıtlarına göre; Diğer davalı …’nce dava dosyasına sunulan 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin yasal süresi içerisinde tasdik ettirildiğinin, ticari defterlerine yapılan kayıtların birbirini doğrular nitelikte olduğunun, HMK.222.maddesinde belirtilen kanuni şartları taşıdığının ve sahibi lehine delil olma ve ispat kuvvetine sahip olduğunun, …’nin 2018 yılında … işletmesine 137.400,00 TL tutarında hurda satışı yaptığı ve karşılığında 135.000,00 TL tutarında çek aldığının, …’nin ticari defter kayıtlarına göre; 31.12.2018 tarihinde … işletmesinden 7.521,74 TL alacaklı olduğunun, tarafların 31.12.2018 tarihli yıl sonu bakiyelerinin birbirini doğrulamadığının, her iki tarafın yıl sonu bakiyesinin birbirlerinden alacaklarının olduğu şeklinde olduğunun ve bu farklılığın önceki dönem devir bakiyelerinden kaynaklandığının, tarafların uyuşmazlık konusu çekler ve alış satış faturaları ile ilgili 2018 yılında ticari defterlerine yaptığı alış / satış ve ödeme / tahsilat kayıtların birbiri ile örtüştüğünün, tarafların ticari defter açılış/kapanış bakiyeleri dikkate alındığında 2017 yılı öncesinde devam eden ticaretlerinin olduğunun bildirildiği, mahkememiz dosyasının kök rapor düzenleyen mali müşavir İlhan Keten’e tevdi edilerek; Davacı tarafın bilirkişi raporunda bahsetmiş olduğu hususlara yönelik ek rapor düzenlenerek bahsedilen belgelerin rapora eklenmesinin istenildiği, mali müşavir İlhan Keten tarafından düzenlenen 29.11.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; … işletmesinin diğer alacaklı – davalı …’nden 2017 ve 2018 yıllarında beş adet fatura karşılığı 157.549,86 TL tutarında hurda malzeme satın alındığını, … işletmesinin …’nden satın aldığı ve ticari defterlerine kaydettiği mallar için düzenlenen faturaların rapor ekinde sunulduğunun bildirildiği, mahkemece alınan bilirkişi raporlarının ayrıntılı ve denetimine açık olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Davalı temlik eden … Tic. Ltd. Şti.yönünden yapılan değerlendirmede;
Konya .Ağır ceza Mahkemesi’nin 04/06/2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı dosyasından davalı … hakkında “özel belgede Sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık” suçlarından kamu davası açıldığı, müştekileri arasında davacının yer aldığı, nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine karar verildiği, kararın kesinleşmediği, istinaf aşamasında olduğu, bu davalının yargılama aşamalarda ki ikrarı, mahkemece yapılan tespit, mahkememizin … Es. Sayılı dosyasından toplanan bilgi belgeler ve bilirkişi raporu ile temlik alan davalı şirket hakkında herhangi bir ceza soruşturması ve davası olmaması, hususları ile yargılamada gelinen aşama da dikkate alınarak mahkememizin 01/02/2022 tarihli duruşmasında Konya . Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Es. Sayılı dosyasının sonuçlanmasının beklenilmesinden vazgeçilmiştir.
Çeklerin bedelsiz olduğuna ilişkin şahsi defiyi davacı keşidecinin kural olarak, davalı lehtar …’ya karşı ileri sürebilir ise de, hamil davalı temlik eden … Tic. Ltd. Şti.’ye karşı ileri sürülebilmesi için kötüniyetle iktisabının ispatı gerekir. Dava konusu edilen çeklerin karşılığı satın alınan malların eksik gönderildiği, davalının da bunu bilerek kötüniyetle iktisap ettiği iddiasında bulunan davacının bu iddiasını ancak HMK’nun 200 ve 201.maddeleri kapsamında senetle ispat edebileceği, davacı ile davalı … arasında karşılıklı ticari ilişkinin var olduğu, esasen bu konuda ihtilafın bulunmadığı, temlik eden üçüncü kişi konumunda … ile davalı lehtar …’nın ticari defter kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, dava konusu edilen çeklerin davalı …’nın ticari defterlerinde temlik eden … Tic. Ltd. Şti ciro edildiğinin kayıtlı olduğu, dava konusu çeklerin kambiyo senetlerinden olup kıymetli evrak vasfında, sebepten mücerret olduğu, Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 17/12/2015 tarih ve … Es. … Kar. sayılı ilamında;”Somut olayda ispat külfeti, dava konusu senetlerin teminat senetleri olduğunu iddia eden davacılardadır. 6100 sayılı HMK’nın 201. maddesi uyarınca senede karşı ileri sürülen her türlü iddianın yazılı delille kanıtlanması gerekir. Yerel mahkemenin gerekçesinde yer verdiği HMK’nın 220. maddesi, belgelerle ilgili bir hüküm olup, ticari defterleri düzenlememektedir. Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması, aynı Kanun’un 222. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu itibarla somut olayda HMK’nın 220. maddesi hükmünün uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Esasen kambiyo senetlerinin tacir olan tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olmaması sonuca etkili olmayıp, kambiyo senedini hükümden düşürmez.” şeklinde ki kabulü karşısında esasen dava konusu edilen çeklerin davalı …’nın ticari defterlerinde kayıtlı olmaması halinde dahi sonuca etki etmeyeceği, davacının 08/03/2019 tarihli dilekçesi ile delil listesinde yemin deliline dayandığı ancak dilekçeler aşaması tamamlandıktan ve delil bildirme süreleri geçtikten sonra bildirilen yemin deliline mahkememizce itibar edilmediği,(Yargıtay HGK’nun 22/06/2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 03.03.2017 T. … E. … K. sayılı içtihatları benzer doğrultudadır) davacının dava konusu edilen çeklerin karşılığında satın aldığı malların eksik gönderildiğinin temlik eden … Tic. Ltd. Şti.’ ve temlik alan davalı … tarafından kötüniyetle iktisap edildiğine yönelik iddiasını HMK’nun 200 ve 201.maddeleri kapsamında yazılı belge ile ispat edemediğinden bu davalı yönünden ispat edilemeyen davanın reddine ve mahkememizin birleşen … Es. Sayılı dosyasından 31/05/2018 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir kararı verildiği ve davacı tarafın talebi üzerine infazının yapıldığı anlaşılmakla davalı (Temlik eden … Tic. Ltd. Şti.) temlik alan … hakkında açılan davanın reddine, İİK.72/4.maddesi gereğince reddedilen ve ihtiyati tedbir kararına konu 106.152,00 TL’nin takdiren %20’si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalı temlik alan …’ya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … yönünden yapılan değerlendirmede;
6100 sayılı HMK’nun 114. Maddesinde dava şartlarının düzenlendiği, HMK’nun 114/1-ı. Maddesinde; “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması” şeklinde, HMK.115.maddesinde; “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.(3)Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” şeklinde düzenleme yapıldığı, Yargıtay . Hukuk Daire’sinin 25/06/2019 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamında;”…Derdestlik 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-ı maddesinde olumsuz dava şartı olarak düzenlenmiştir. Buna göre önceden açılmış bir dava devam etmekte iken aynı konuda yeniden dava açılamaz, buna rağmen açılırsa yeni dava usulden reddedilir. Bunun için, aynı davanın iki kere açılmış olması ve birinci ile ikinci davanın aynı olması gerekir. Aynı dava olduğunu söyleyebilmek için, birinci ile ikinci davanın taraflarının, konularının ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. Mahkeme, yaptığı, inceleme sonucunda, iki davanın taraflarının, konularının ve dava sebeplerinin aynı olduğu kanısına varırsa ikinci davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verir.(… ; İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları,2017,s.140-141)….” şeklinde kabul edildiği, Mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile mahkememize ait işbu dosyanın taraflarının (davacısının ve davalılarından …’nın), konularının ve dava sebeplerinin aynı çeklere ilişkin olduğu, dosyanın halen derdest olduğu anlaşılmakla davacı tarafından davalılardan … hakkında açılan davanın derdestlik dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ve davalı …’nın kötüniyet tazminatı talebinin İİK.72/4. maddesi gereğince şartları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı … hakkında açılan davanın 6100 sayılı HMK’nun 114/1-ı ve 115/2.maddeleri gereğince derdestlik dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından davalı (Temlik eden … Tic. Ltd. Şti.) temlik alan … hakkında açılan davanın REDDİNE,
3-İİK72/4.Maddesi gereğince reddedilen ve ihtiyati tedbir kararına konu 106.152,00 TL’nin takdiren %20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalı temlik alan … ‘ya VERİLMESİNE,
4-Davalı …’nın tazminat talebinin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.812,82 TL’den mahsubu ile bakiye 1.732,12 TL’nin kararın kesinleşmesi ve talep etmesi halinde davacıya İADESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalı (Temlik eden … Tic. Ltd. Şti.) temlik alan … tarafından sarfına mecbur kalınan 116,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak (Temlik eden … Tic. Ltd. Şti.)temlik alan …’ya VERİLMESİNE,
8-Davalı … tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
9-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’ya VERİLMESİNE,
10-Davalı (Temlik eden … Tic. Ltd. Şti.) temlik alan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 13.maddesine göre hesaplanan 14.034,44 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı (Temlik eden … Tic. Ltd. Şti.) temlik alan …’ya VERİLMESİNE,
11-Kullanılmayan gider avansı bulunması halinde kararın kesinleşmesi halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekili ve davalı Temlik Eden … Tic. Ltd. Şti.’den Temlik Alan … vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.