Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/468 E. 2021/436 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA :
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan “Davalı …’nin 23.06.2019 tarihli Olağan Genel Kurul Kararının İptali” davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 03/10/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline davalı kooperatif tarafından 2008 yılı olağan genel kurul toplantısında peşin maktu bedelle, kararda belirtilen bedeller karşılığında üyelik verilmesine karar verildiğini, söz konusu kararda kooperatif bitene kadar proje dışı yapılabilecek otoparkın yer altına alınması ile tapu kayıtlarının bireyselleştirilmesi v.b. masraflar hariç herhangi bir ödeme talebinde bulunulmayacağına oy birliği ile karar verildiğini, davalı kooperatifin daha önce alınmış genel kurul kararına rağmen müvekkili …’e Konya .Noterliği tarafından …yevmiye numaralı ihtarname ile 23/06/2019 tarihli genel kurul kararı gereği 2013 ila 2018 yılları arasındaki genel gider tutarının üye başına düşen miktarının hesaplanarak tahsil edilmesi, aksi halde kooperatiften ihracının yapılarak müvekkili aleyhine icrai ve hukuki yasal sürece başlanılacağının ihtar edildiğini, her ne kadar kooperatif üyeliğinden ihracının yapılacağı ihtar edilmiş ise de, söz konusu ihtarın hukuki geçerliliğinin söz konusu olmadığını, ihtarnamede üyeliğin kendiliğinden düşeceğinin bildirilmesinin ana sözleşmeye ve kanuna aykırı olduğunu, davalı kooperatifin, müvekkili aleyhine karar aldığı 23.06.2019 tarihli olağan genel kurul toplantısını usule ve hukuka aykırı şekilde yaptığını, 23.06.2019 tarihli genel kurul toplantısının müvekkiline herhangi bir şekilde tebliğ edilmediğini, müvekkilinin bu nedenle toplantıda alınan kararlardan habersiz olduğunun, kendisine gönderilen ihtarname ile toplantıdan ve alınan kararlardan haberdar olduğunu, daha öncesinde de usule aykırı olarak toplantının yapıldığını ve toplantıda alınan karara müvekkili adına Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. sayılı dosyası ile genel kurul kararının iptali için dava açıldığını ve davanın halen derdest olduğundan bahisle; davalı …’nin 23.06.2019 tarihli Olağan Genel Kurul Kararının İptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 01/11/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Kooperatifler Kanununun 53.maddesi Genel Kurul’un iptalinin toplantı tarihinden itibaren 1 aylık süre içerisinde yapılabileceğinin düzenlendiğini ancak davacının toplantı tarihi olan 23/06/2019 tarihinden çok sonra davayı açtığını, bu nedenle davanın süresinde açılmadığını, bu sebeple yasanın aradığı süre içerisinde açılmayan işbu davanın usulden reddinin gerektiğini, her ne kadar davacının dava dilekçesinde peşin üye olduğu gerekçesiyle genel kurulda alınan kararların kendisi için geçerli olmadığının, bu sebeple anılan genel kurulun iptalini istemekte ise de; davacının peşin ödemeli üye olmadığını, davacının iptalini istediği kararın kooperatif genel giderlerine ilişkin olduğunu ve tüm üyelerin genel giderlerden sorumlu olduğunu, davacının peşin bedelli üye olduğu düşünülse bile genel gider ödemelerinden sorumluluğunun devam ettiğini, bu sebeple davanın reddinin gerektiğinden bahisle; haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Tarafların bildirmiş oldukları deliller, Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı UYAP dosyası, Konya .Noterlik Makamına ait 24.07.2019 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamenin tebligat şerhli fotokopisi, …Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden davalı …’nin kuruluşundan bu güne kadarki tüm genel kurul kararları, özellikle iptali istenen davalı kooperatif tarafından 23.06.2019 tarihinde gerçekleştirildiği belirtilen genel kurul toplantısının tüm dayanak belgeleri ile birlikte bütün evrakların (üyelere yapılan tebligat, hazirun cetveli, toplantı tutanakları v.b.), imza sirküleri, yetki belgeleri, varsa kooperatif üye listesinin ve kooperatif ana sözleşmesi,Konya . Asliye Ticaret mahkemesi’nin …esas sayılı UYAP dosyası dosyamız içerisine celp edilmiş ve dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda mahkememiz dosyasının SMMM bilirkişi …ve kooperatifler konusunda uzman bilirkişi Dr. Öğr. Üyesi …’e tevdi edilerek heyet raporu düzenlenmesinin istenildiği; SMMM bilirkişi …ve kooperatifler konusunda uzman Dr.Öğr.Üyesi … tarafından düzenlenen 08/06/2021 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda; Dosya içerisinde yer alan davalı kooperatifin 27.09.2009 tarihinde yapılan 2008 yılı olağan genel kurul toplantısının 14/32.maddesinde “K1 Blok Zemin Kat 4 no’lu dairenin … ve …32.000,00 TL karşılığında…. peşin maktu bedelle üyelik verilmesine ve dairelerin özellikleri üyelerle aynı standartta olmasına oy çokluğu ile karar verildi. İleride oluşabilecek imalat farklılıkları üyelere nasıl yansıtılıyorsa peşin üye olan üyelerine de aynı ölçüde yansıtılacaktır. Ayrıca bundan sonra kooperatif bitinceye kadar proje dışı yapılabilecek otoparkın yer altına alınması ile tapu ferdileşmesi v.b.masraflar hariç herhangi bir ödeme talebinde bulunulmamasına” şeklinde bir kararın yer aldığının tespit edildiğini, kooperatiflerde eşitlik ilkesinden ayrılmak istendiğinde söz konusu hususun mutlaka genel kurul kararıyla gerçekleştirilmesi gerektiğini, bunun dışında Kooperatif Kanunun 42/6 maddesine göre peşin ödemeli üyeliğin ancak genel kurul kararıyla tesis edilebileceğini, davalı kooperatifin 2008 yılı olağan genel kurul toplantısında aralarında davacının da bulunduğu pek çok kişinin peşin ödemeli üye olarak kooperatife kabul edildiklerinin anlaşıldığını, dolayısıyla 2008 yılı genel kurul toplantısında alınan 14/32. nolu karar çerçevesinde davacının peşin ödemeli üye olup olmadığı hususunun mahkeme heyetinin takdirinde olduğunu, davalı kooperatifin 23.06.2019 tarihli 2018 yılı olağanüstü genel kurul toplantı tutanağının 5.maddesinde ise “Gündem gereği bugüne kadar yapılan genel gider ödemelerinin eşitleme ile aidat borçlarını ödemeyen üyelerden tahsil edilmesi müzakereye açıldı. Yapılan müzakereler sonucu bugüne kadar yapılan genel gider ödemelerinin eşitleme ile ödemeyen üyelerden eşit şekilde tahsil edilmesine oy birliği ile karar verilmiştir. İstifa ederek 3.yılını dolduran üyelerin durumu müzakereye açıldı. Yapılan müzakereler sonucu, istifa ederek 3.yılını dolduran üyelerin 2-3 yılı geçmemek üzere ödemelerin yapılmasına oy birliği ile karar verilmiştir. İhraç edilen üyelerin aidatlarının iadesinde erken oturma bedelleri ile genel giderlerin tutarlarının hesaptan düşülerek 3 yıl sonra ödenmesine oy birliği ile karar verilmiştir.” şeklinde karar verildiğinin anlaşıldığını, mahkeme heyeti tarafından davacının sabit fiyatlı üye olduğu ve söz konusu durumun davacı açısından kazanılmış hak niteliğinde olduğu kanaatine ulaşılması halinde 23.06.2019 tarihinde alınan 5.gündem maddesinde alınan genel kurul kararıyla davacının kazanılmış hak niteliğinde olan sabit fiyatlı üyeliğini ortadan kaldırılıp kaldırılamayacağı hususunun mahkeme heyetinin takdirinde olduğunu, ortakların usulüne uygun bir şekilde tesis edilen sabit fiyatlı üyeliklerini kaldıran genel kurul kararları bazı Yargıtay kararlarına göre yokluk/butlan müeyyidesine tabi olduğundan söz konusu kararın hükümsüzlüğünün ileri sürülmesi için ortakların bu yöndeki genel kurul kararına muhalefet etmelerinin de gerekli olmadığını, bu çerçevede söz konusu kararın yok hükmünde/butlanla malul olup olmadığı veya iptalinin gerekip gerekmediğinin mahkeme heyetinin takdirinde olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Dava; Davalı …’nin 23.06.2019 tarihli Olağan Genel Kurul Kararının İptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, davalı kooperatif tarafından 2008 yılı olağan genel kurul toplantısında peşin maktu bedelle, kararda belirtilen bedeller karşılığında üyelik verilmesine karar verildiğini, söz konusu kararda kooperatif bitene kadar proje dışı yapılabilecek otoparkın yer altına alınması ile tapu kayıtlarının bireyselleştirilmesi v.b. masraflar hariç herhangi bir ödeme talebinde bulunulmayacağına oy birliği ile karar verildiğini, davalı kooperatifin daha önce alınmış genel kurul kararına rağmen Konya .Noterliği tarafından …yevmiye numaralı ihtarname ile 23/06/2019 tarihli genel kurul kararı gereği 2013 ila 2018 yılları arasındaki genel gider tutarının üye başına düşen miktarının hesaplanarak tahsil edilmesi, aksi halde kooperatiften ihracının yapılarak aleyhine icrai ve hukuki yasal sürece başlanılacağının ihtar edildiğini, her ne kadar kooperatif üyeliğinden ihracının yapılacağı ihtar edilmiş ise de, söz konusu ihtarın hukuki geçerliliğinin söz konusu olmadığını, ihtarnamede üyeliğin kendiliğinden düşeceğinin bildirilmesinin ana sözleşmeye ve kanuna aykırı olduğunu, davalı kooperatifin, aleyhine karar aldığı 23.06.2019 tarihli olağan genel kurul toplantısını usule ve hukuka aykırı şekilde yaptığını, 23.06.2019 tarihli genel kurul toplantısının kendisine herhangi bir şekilde tebliğ edilmediğini, toplantıda alınan kararlardan habersiz olduğundan; davalı …’nin 23.06.2019 tarihli Olağan Genel Kurul Kararının İptaline karar verilmesini talep ettiği, davalı tarafın davanın reddine karar verilmesini talep ettiği,
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53/1.maddesinde;”Aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.1. Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri; 2. Yönetim Kurulu;  3. Kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her biri;  Bozma davasının açıldığı ve duruşmanın yapılacağı gün, Yönetim Kurulu tarafından usulen ilan olunur. Birinci fıkrada yazılı bir aylık hak düşüren sürenin sona ermesinden önce duruşmaya başlanılamaz. Birden fazla bozma davası açıldığı takdirde, davalar birleştirilerek görülür.  Mahkeme, kooperatifin isteği üzerine muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesine karar verebilir. Teminatın mahiyet ve miktarını belirtmek mahkemeye aittir.  Bir kararın bozulması bütün ortaklar için hüküm ifade eder.” şeklinde düzenleme yapıldığı,
Yargıtay . Hukuk Dairesinin 06/05/2014 tarih ve …Es. …Kar. Sayılı ilamında; “….1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında, yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin red oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir. Aynı madde hükmü uyarınca, genel kurulda alınan kararların, yasaya, anasözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla, toplantıda bulunan ortaklar red oyu kullanıp, alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın iptali için toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde dava açabilir. Bir üyenin iptal davasının bir aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılması, katılıp ta genel kurulda yapılan oylamada red oyu vermemesi, muhalefet şerhini yazdırmaması halinde, HMK’nın 114/2. madde hükmü yollaması ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. ve anasözleşmenin 38. madde hükmünde aranan dava şartlarının gerçekleşmediği gözetilerek, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir.
Kooperatiflerde genel kurul toplantısına çağrının usulsüz yapılması veya yapılmaması halinin müeyyidesinin bu toplantıda alınan kararların yokluğu mu, yoksa iptal edilebilirliği mi olduğu hususu Türk ve yabancı doktrinde tartışmalı olup, çoğunluk düşüncesi, hukuki işlemlere güvenlik getirme amacı da dikkate alınarak bu nevi sakatlıkların müeyyidesinin iptal edilebilirlik olduğu yönündedir.
Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45/2. ve anasözleşmenin 28. maddesi emredici nitelikte ise de, aynı Yasanın 53. maddesinde çağrıda usulsüzlük halinin genel kurula bu nedenle katılamayan ortaklara bu toplantıda alınan kararların iptali davası açma hakkı verildiğine göre, kanun koyucunun çağrıda usulsüzlük halinde bunun müeyyidesini yokluk olarak kabul etmediği anlaşılmaktadır.
Çağrının usulsüzlüğünü iddia eden taraf, genel kurul toplantısında alınan kararların yasaya, anasözleşmeye veya iyiniyet kurallarına aykırılık iddialarından birine ya da hepsine dayanması ve iddiasını ispat etmesi zorunludur. Çağrıdaki usulsüzlük, alınan kararların salt bu nedenle iptali ya da yokluğu sonucunu doğurmamaktadır.
Diğer yandan, genel kurul toplantısına çağrılması gereken ortakların çağrılmaması ve gelmemeleri halinde, toplantı ve karar nisabını etkiliyorsa bu durum, kararın yok sayılmasını gerektirir. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi, açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45/2. maddesi, “Genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantısında ortakların en az 1/4′ ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır.” hükmünü; aynı Kanun’un 51/1. maddesi ise “Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça, genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur” hükmünü; anasözleşmenin 33. maddesinin 1. fıkrası, “Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuları görüşebilmesi için, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması şarttır. İlk ve müteakip toplantılarda aynı nisap aranır” hükmünü; 2. fıkrada ise “Genel kurulda kararlar, ortakların en az 1/4’nün hazır olması şartıyla oylama sırasındaki mevcudun yarıdan fazlasının oyu ile alınır” hükmünü içermektedir. Anılan hükümler emredici nitelikte olup, bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, yok hükmünde olup, bu kararlar baştan beri hüküm ifade etmezler ve bunların yok hükmünde olduğunun tespiti için açılacak davalarda genel kurulda muhalefette bulunmuş olma şartı aranmayacağı gibi, bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olmaları da dinlenmeleri yönünden zorunlu değildir. Toplantıya katılan bir üyenin çağrı usulsüzlüğüne dayanmasının TMK’nın 2. maddesindeki iyiniyet kurallarına aykırı olduğunun ve salt bu çağrı usulsüzlüğüne dayanan böyle bir davacının süresinde açması gereken iptal davasının toplantı ve karar nisabı bulunmak kaydıyla reddi gerektiği de gözetilmelidir.
Genel kurul toplantısına çağrılması gereken ortakların çağrılmamasının toplantı ve karar nisabını etkilemediği, üyenin toplantıya gelmediği ve çağrılmadığı ya da çağrılmasında usulsüzlük bulunduğu sonucuna varılması halinde, bu haller yokluğu değil, iptali gerektiren hallerden olup, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesine göre, çağrılmayan ve genel kurula gelmeyen ortağa genel kurulda alınan kararlara ret oyu vermesi ve muhalif kalıp, keyfiyeti tutanağa geçirtme koşulları aranmaksızın iptal davası açma hakkı bahşeder. Ancak, iptal davasının yukarıda anılan hüküm gereğince toplantıyı kovalayan bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılması ve bu davada da iptali istenen kararın aynı madde hükmüne göre yasaya, anasözleşmeye veya iyiniyet kurallarına aykırı olduğunun iddia edilip, kanıtlanmış olması gerekir…” şeklinde kabul edildiği,
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda mahkememiz dosyasının SMMM bilirkişi …ve kooperatifler konusunda uzman bilirkişi Dr. Öğr. Üyesi …’e tevdi edilerek heyet raporu düzenlenmesinin istenildiği; SMMM bilirkişi …ve kooperatifler konusunda uzman Dr.Öğr.Üyesi … tarafından düzenlenen 08/06/2021 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda; Dosyaya ekli 23/06/2019 tarihli genel kurul hazirun listelerinde davacının davacının isminin yer almadığı, yine genel kurula çağrı listelerinde davacıya genel kurul çağrısının posta yolu ile veya elden yapıldığını gösterir her hangi bir belgenin tespit edilemediğini, davalı kooperatifin 27.09.2009 tarihinde yapılan 2008 yılı olağan genel kurul toplantısının 14/32.maddesinde “K1 Blok Zemin Kat 4 no’lu dairenin … ve …32.000,00 TL karşılığında…. peşin maktu bedelle üyelik verilmesine ve dairelerin özellikleri üyelerle aynı standartta olmasına oy çokluğu ile karar verildi. İleride oluşabilecek imalat farklılıkları üyelere nasıl yansıtılıyorsa peşin üye olan üyelerine de aynı ölçüde yansıtılacaktır. Ayrıca bundan sonra kooperatif bitinceye kadar proje dışı yapılabilecek otoparkın yer altına alınması ile tapu ferdileşmesi v.b.masraflar hariç herhangi bir ödeme talebinde bulunulmamasına” şeklinde bir kararın yer aldığının tespit edildiğini, kooperatiflerde eşitlik ilkesinden ayrılmak istendiğinde söz konusu hususun mutlaka genel kurul kararıyla gerçekleştirilmesi gerektiğini, bunun dışında Kooperatif Kanunun 42/6 maddesine göre peşin ödemeli üyeliğin ancak genel kurul kararıyla tesis edilebileceğini, davalı kooperatifin 2008 yılı olağan genel kurul toplantısında aralarında davacının da bulunduğu pek çok kişinin peşin ödemeli üye olarak kooperatife kabul edildiklerinin anlaşıldığını, dolayısıyla 2008 yılı genel kurul toplantısında alınan 14/32. nolu karar çerçevesinde davacının peşin ödemeli üye olup olmadığı hususunun mahkeme heyetinin takdirinde olduğunu, davalı kooperatifin 23.06.2019 tarihli 2018 yılı olağanüstü genel kurul toplantı tutanağının 5.maddesinde ise “Gündem gereği bugüne kadar yapılan genel gider ödemelerinin eşitleme ile aidat borçlarını ödemeyen üyelerden tahsil edilmesi müzakereye açıldı. Yapılan müzakereler sonucu bugüne kadar yapılan genel gider ödemelerinin eşitleme ile ödemeyen üyelerden eşit şekilde tahsil edilmesine oy birliği ile karar verilmiştir. İstifa ederek 3.yılını dolduran üyelerin durumu müzakereye açıldı. Yapılan müzakereler sonucu, istifa ederek 3.yılını dolduran üyelerin 2-3 yılı geçmemek üzere ödemelerin yapılmasına oy birliği ile karar verilmiştir. İhraç edilen üyelerin aidatlarının iadesinde erken oturma bedelleri ile genel giderlerin tutarlarının hesaptan düşülerek 3 yıl sonra ödenmesine oy birliği ile karar verilmiştir.” şeklinde karar verildiğinin anlaşıldığını, mahkeme heyeti tarafından davacının sabit fiyatlı üye olduğu ve söz konusu durumun davacı açısından kazanılmış hak niteliğinde olduğu kanaatine ulaşılması halinde 23.06.2019 tarihinde alınan 5.gündem maddesinde alınan genel kurul kararıyla davacının kazanılmış hak niteliğinde olan sabit fiyatlı üyeliğini ortadan kaldırılıp kaldırılamayacağı hususunun mahkeme heyetinin takdirinde olduğunu, ortakların usulüne uygun bir şekilde tesis edilen sabit fiyatlı üyeliklerini kaldıran genel kurul kararları bazı Yargıtay kararlarına göre yokluk/butlan müeyyidesine tabi olduğundan söz konusu kararın hükümsüzlüğünün ileri sürülmesi için ortakların bu yöndeki genel kurul kararına muhalefet etmelerinin de gerekli olmadığını, bu çerçevede söz konusu kararın yok hükmünde/butlanla malul olup olmadığı veya iptalinin gerekip gerekmediğinin mahkeme heyetinin takdirinde olduğunun bildirildiği,
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi gereğince Kooperatif genel kurul kararının Yasa, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptallerinin talep edilebilmesi için, genel kurulda alınan kararların, yasaya, anasözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla, toplantıda bulunan ortaklar red oyu kullanıp, alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın iptali için toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde dava açılması gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre olduğu, Genel kurul toplantısına çağrılması gereken ortakların çağrılmamasının toplantı ve karar nisabını etkilemediği, üyenin toplantıya gelmediği ve çağrılmadığı ya da çağrılmasında usulsüzlük bulunduğu hallerde, çağrılmayan ve genel kurula gelmeyen ortağa genel kurulda alınan kararlara ret oyu vermesi ve muhalif kalıp, keyfiyeti tutanağa geçirtme koşullarının aranmayacağı, dava konusu edilen davalı kooperatifin 23/06/2019 tarihli genel kurulu hakkında davacı tarafça genel kurulun çağrı yapılmadan kanuna ve ana sözleşmeye aykırı şekilde yapıldığını, genel kurul yapıldığından ihtarnamenin tebliği ile haberdar olduğunun iddia edilerek 23/06/2019 tarihli davalı kooperatifin genel kurul kararlarının iptalinin talep edildiği, dava konusu genel kurul kararına karşı açılacak iptal davasının 23.06.2019 tarihinden itibaren bir ay içerisinde açılmasının gerektiği, ancak işbu davanın 03.10.2019 tarihinde açıldığı, davacının 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53.maddesinde düzenlenen 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde genel kurul kararına karşı iptal davası açmadığı anlaşılmakla davanın hakdüşürücü sürenin geçmesi nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hakdüşürücü sürenin geçmesi nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.