Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/467 E. 2021/552 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : GÖREVSİZLİK

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kağıt imalatı işiyle uğraştığını, davacı şirketin davalı borçlu ile ticari ilişkide bulunduğunu ve para karşılığı mal sattığını, 19.03.2014 tarihli Seri …, Sıra No: …sayılı fatura, 17.04.2014 tarihli Seri …, Sıra No: …, 18.04.2014 tarih Seri …, Sıra No:…, 21.04.2014 tarihli Seri …, …, 02.05.2014 tarih Seri …, Sıra No: …, 07.05.2014 Tarihli Seri …, Sıra No:…ve 15.05.2014 tarihli Seri …, Sıra No:…faturalarda, davalı şirkete verilen mallar ve miktart belli olup bu bedelin ödenmediğini bedelin ödenmemesi üzerine müvekkil şirket tarafından Konya . İcra Dairesinin …E sayılı dosyası ile alacağının tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafında süresi içinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde “ Takip konusu alacak nedeniyle karşı tarafa bir. borcu bulunmadığını, borcu var olsu dahi zamanaşımına uğradığını” belirterek takibe itiraz ettiğini, davalının itirazının yalnızca icra takibini uzatma amacı güttüğünü yapmış olduğu itirazın iptalinin gerektiğini, bahsi geçen malların davalıya teslim edildiğini, Müvekkilinin ise fatura alacağından dolayı alacağını halen alamadığını, müvekkili şirketin yaptığı icra takibine karşı davalı tarafından yapılan itiraz davayı uzatma amacı taşıyıp hukuki mesnetten yoksun olduğunu, açmış oldukları itirazın iptali davasının kabulü ile takibin devamına karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmedikleri, müvekkilinin davacı yana böyle bir borcunun bulunmadığını, yapılan icra takibinin kötü niyetli olduğunu açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın SMMM bilirkişi …tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; davalı yanın davacıya, davaya konu faturalardan dolayı 24.805,92 TL tutarında borcunun bulunduğu bildirilmiştir.
Aynı bilirkişinin mahkememize ibraz ettiği bilirkişi ek raporda özetle; Davalı ….19.02.2014 tarihinde işe başladığı, 18/06/2014 Tarihinde işi bıraktığı, Esnaf Sanatkarlar odası birliği veya Konya Ticaret odasında kaydının bulunmadığı, 2014 hesap yılı açısından mal alış toplamı 27.084,73.-TL, mal satış toplamı 36.607,11 TL olduğundan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmadığı için esnaf ve sanatkâr sayıldığı, tacir sayılma şartlarının oluşmadığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı ve davalının vergi mükellefi olup olmadığının araştırılarak; vergi mükellefi ise vermiş olduğu 2019 – 2020 yılına ait vergi beyannamelerinin onaylı suretinin çıkartılarak mahkememize gönderilmesinin istenildiği görülmüştür.
Mahkememiz ara kararı uyarınca Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı ve davalının Esnaf olarak odaya kayıtlı olup olmadığının, Oda kaydının ne zaman yapıldığının, Oda kaydının halen devam edip etmediğinin ve Oda kaydı sona ermişse ne zaman sona erdiğinin araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen yazıda davalının herhangi bir tacir kaydına rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Konya Esnaf ve Sanatkarlar Birliğince gönderilen müzekkere cevabında ise davalının herhangi bir esnaf ve sanatkar bilgisine rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine ” İTİRAZIN İPTALİ” davası açmıştır.
Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK’nın 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK’nın 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK’nın 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nın 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği, Aynı zamanda TTK 4. Maddesinde ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi[3] sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır. ” denildiği yine TTK 5. Maddesinde ise; ” (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.
(3) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
((4) Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder.” hükmünün bulunduğu, ve Ticaret Mahkemelerinin görev alanını belirleyen HGK 10.02.2016 tarihli, …-…E, …Sayılı İlamı bulunduğu dikkate alındığında ve dosya içerisinde mevcut Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen yazıda davalının herhangi bir tacir kaydına rastlanılmadığının bildirildiği ve Konya Esnaf ve Sanatkarlar Birliğince gönderilen müzekkere cevabında ise davalının herhangi bir esnaf ve sanatkar bilgisine rastlanılmadığının bildirildiği ayrıca dosya içindeki bilgi ve belgeler ile bilirkişi …yaptığı inceleme neticesinde ek raporunda belirttiği üzere davalının esnaf ve sanatkar sayıldığı, TACİR SAYILMA ŞARTLARININ OLUŞMADIĞININ TESPİT EDİLDİĞİ ) görülmekle dava konusu uyuşmazlığın Ticaret Mahkemeleri’nin görev alanında olmadığı anlaşıldığından mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2021

Katip … Hakim …