Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/389 E. 2022/631 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
Konya . İcra Dairesi : …

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : RED

Mahkememizde görülmekte bulunan ” İtirazın iptali ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; “Müvekkil, Konya . İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile davalı taraftar alacağı süt bedelinin tahsili amacı ile İlamsız (Ömek 7-) icra takibi başlatmıştır. Davalı tarafından 28.05.2019 tarihinde icra dosyasına itiraz edilmiş ve takip durmuştur. Bunlar sonraki hukuki süreç olan arabuluculuk bürosuna başvurulmuş ve buradan da neticeye varılamamıştır. Buna ilişkin arabuluculuk tutanaklarının onaylı bir suretini dilekçemiz ekinde Müvekkil, davalı adına müstahsillerden (süt üreticisi çiftçiler) topladıkları sütleri davalı kooperatife teslim etmekte ve davalı taraftan aldığı paralar ile Müstahsillerin süt ücretlerini ödemektedir. Ancak son dönemde 01.03.2019 15.04.2019 tarihleri arasında Müstahsillerden toplanarak davalı kooperatife teslim edilen sütlerin ücreti, müvekkillerce müstahsillere ödenmesine rağmen, davalı tarafından müvekkile halen ödenmemiştir. Müvekkilin, davalı kooperatife teslim ettiği süt miktarı müvekkilce teslim edilen makbuzlarda mevcut olup, dosyanıza delil olarak sunulacaktır. Müvekkil ile davalı kooperatif arasında gerçekleştirilen bu durumun tespitine ilişkin müvekkilin banka hesabı olan … Bankası … Şubesi … Taraflar arasında borç ilişkinin bir diğer ispatı ise davalı kooperatif tarafından … Üt A.Ş. ne satılmış bunun karşılığında, … Süt şirketi tarafından davali kooperatife yapılmıştır çek ödemeleridir. Davalı kooperatif … Süt A.Ş. den aldığı çeklerle müvekkile teslim edilen, davalı kooperatiften müvekkile geçen, müvekkilce tahsil edilen yada ciro edilen çeklerin de bilgileri Mahkemenize sunulacak olup, ilgili kurumlardan gerekli bilgilerin celp edilmesini talep etmekteyiz. Davalı tarafa ait ticari deflerin son 3 yıllık bölümünün , müvekkil vasıtası ile yapılan ödemelere ilişkin kayıtların ve buna bağlı düzenlenmiş müstahsil makbuzlarının incelenmesi talep etmeyiz. Haksız olarak icra dosyasına itiraz eden davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep ederiz” dediği görülmektedir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; ” öncelikle sayın mahkemeye müvekkil birliğin çalışma şekli ve müstahsiller ile süt alıcı fabrikalar arasındaki pozisyonu ile sistemi tanımlamak isteriz. şöyle ki; süt üreticileri çiftçilerin ürettikleri sütler, müvekkil birliğin anlaşmalı olduğu nakliyeciler aracılığı ile toplanır ve süt alıcı fabrikalara direkt olarak nakledilir. yani tek bir litre süt bu araçlardan müvekkil birliğe ait bir depoya vb. indirilmeden, üreticilerden toplanıp direkt olarak süt alıcısı fabrikanın depolarına indirilir. bu sütler ile ilgili olarak birlik, sütleri alan fabrikalara bu sütleri fatura eder. fabrikalar belirli vadelerde fatura bedellerini müvekkil birliğe öder. müvekkil birlik bu gelen tutarlardan, düzenlenmiş olan müstahsil makbuzları karşılığı tutarı ve nakliye firmasının ayrıca fatura ettiği nakliye tutarını öder. ancak müvekkil birlik müstahsil makbuzlarını düzenlerken üyelerinin bağkur kesintilerini ve stopaj kesintilerini yapar ve bu kesintiler sonrasında müstahsillere ödeme yapılması için nakliyeci firmaya (üreticilere aktarılması için) öder. Bu noktaya dikkat etmek gerekir. nakliyeci vermiş olduğu nakliye hizmeti karşılığı tutar için kendi nakliye faturasını düzenler. çünkü nakliyeci firmanın vermiş olduğu hizmet yalnızca nakliye hizmetidir. bunun yanı sıra müstahsillere yapılacak ödemeler için de kolaylık olması açısından yine nakliye firması ayrıca bir ödeme kanalı olarak kullanılmaktadır. Yani müvekkil birliğin müstahsillere (yani üyelerine) ödemesi gereken süt bedellerini nakliyeciye ödemek gibi bir zorunluluğu yoktur. çünkü nakliye firmaları süt satıcısı değildir. müvekkil birlik süt üreticilerinin ücretlerinin yerlerine ulaşması amacı ile nakliyeciyi yalnızca bir kanal olarak değerlendirmektedir. aslında bu ödemeler müstahsillere müvekkil birlik tarafından yapılmaktadır. Dolayısı ile, müstahsiller (süt üreticileri) ürettikleri sütleri aslında müvekkil birliğe vermektedirler. nakliye firması, müvekkil birlik adına sadece sütleri toplayıp alıcı fabrikaya nakleden, müvekkil birliğin nakliyecisi konumundadır. yalnızca nakliye hizmeti vermektedir. Sistemin bir üst maddede anlatılan şekilde işlemesi nedeni ile nakliyeci firma, müvekkil birliğe verdiği nakliye hizmeti nedeni ile nakliye faturası düzenler. süt alıcısı firma süt bedelini ödediğinde de bu nakliye bedeli nakliyeci firmaya yapılmaktadır. bunun yanı sıra müvekkil birliğin üyesi süt üreticilerinden birlik tarafından toplanan sütlerin karşılığında, müvekkil birlik müstahsil makbuzları düzenler ve bu makbuzların toplamı kadar tutarı, çiftçilere dağıtılması için nakliyeciye (birlik adına üyelere dağıtması için) vermektedir. Bu noktanın çok iyi anlaşılması gerekmektedir. bu bir zorunluluk değildir. bu kolaylık sağladığı için tercih edilen bir yöntemdir. süt bedelleri aslında müvekkil birlik tarafından, müstahsillere düzenlenen müstahsil makbuzları karşılığında ödenmektedir. nakliyeci burada sadece bu ödemeleri çiftçilere, birlik adına ulaştırmaktadır. yani sütler birlik tarafından direkt olarak müstahsillerden alınmakta ve müstahsil makbuzu karşılığı ödemeleri yapılmaktadır. Sistemin daha iyi anlaşılabilmesi için sistemi farazi rakamlarla örneklemek isteriz. örnekte kullanılacak miktar ve rakamlar farazi rakamlardır. örneğin müvekkil birliğin 5 adet üyesi olsun. bu üyelerin bir ayda toplam 100 ton süt ürettiklerini varsayalım. bu 100 ton süt davacı nakliye firması tarafından üreticilerden müvekkil birlik adına toplanır ve birliğin anlaşmalı olduğu süt alıcısı olan fabrikaya direkt nakledilir. bu aşamadan sonra müvekkil birlik 100 ton süt için alıcı fabrikaya fatura düzenler. sütün litre fiyatının 2 tl olduğunu varsayalım. birlik fabrikaya 200 tl süt faturası keser. fabrika belirli vade sonrasında bu 200 tl yi birlik hesabına havale veya çek gibi evraklar ile öder. birlik bu 200 tl den (örneğin) 15 tl nakliye ücretini nakliye firmasına öder. nakliye firması 15 tl için nakliye faturası düzenler. geriye kalan 185 tl için birlik örnekteki beş adet üreticiye müstahsil makbuzları düzenler. bu makbuzlar düzenlenirken üye üreticilerin bağkur kesintileri ve stopaj düşülür. örneğin bu kesintiler toplamının 5 tl olduğunu düşünelim. geriye kalan 180 tl, örnekteki beş süt üreticisine kendi miktarlarına (müstahsil makbuzlarında belirlidir) göre ödensin diye, nakliyeci firmaya aktarılır. nakliyeci firma topladığı sütlerin karşılığı tutarları makbuzlara göre üreticilere dağıtır. Bazen de süt alıcısı fabrika aldığı nakliye dahil sütler için toplu olarak çek vermektedir. bu çekten nakliye ücretini ayırmak birlik için kolay olmadığı için, bu çek nakliye firmasına verilir. nakliye firması bu çekin tahsilinden nakliye ücretini kendi alır, kalanı da müstahsillere birliğin düzenlediği makbuzlara göre yine birlik adına ulaştırır. bunu da yukarıdaki örnekteki rakamlar ile anlatacak olursak, fabrika 200 tl lik süt ücretinin, stopaj ve bağkur ödemeleri ile ilgili olan 5 tl yi müvekkil birliğe nakit olarak aktarır. kalan 195 tl lik kısmını ise çek olarak müvekkil birliğe verir, birlik bu çeki nakliye firmasına verir, nakliye firması tahsilatı yapıp buradan kendisine ait olan 15 tl lik nakliye ücretini alır ve kalan 180 tl yi de yine müstahsil makbuzlarına göre müstahsillere aktarır. Burada nakliyeci firma, nakliye hizmeti dışında müstahsil ödemeleri ile ilgili olarak da adeta birliğin ödeme aktarım memuru gibi çalışmaktadır. çünkü düzenli olarak bu üreticilerden süt toplamakta ve üreticilerin çiftliklerine düzenli olarak gitmektedir. onlara ulaşımı kolaydır. bu sistem birliğin de süt üreticisi olan üyelere ulaşımı kolaylaştırmaktadır. Ayrıca genelde bu süt toplayıcı firmalar çiftçilere yem vb. gibi şeyler de satmaktadırlar. dolayısı ile süt üreticisi çiftçiler ile bu nakliye firması arasında da mahsuplaşmalar da ödemelerin bu kanal ile yapılması ile kolaylaşmaktadır. Bunların dışında müvekkil birlik süt alıcısı fabrikaya komisyon faturası düzenler. bu fatura karşılığı bunlardan tamamen ayrı bir biçimde müvekkil birliğe ödenir. buradan birliğin giderleri, çalışanların ücretleri vb. Ödenir. Yukarıdaki anlatımlardan hareket ile davacı şirket müvekkil birlik adına çalışan bir nakliye firması konumundadır. davacı şirket, müvekkil birliğe yalnızca nakliye hizmeti vermiş olup, herhangi bir şekilde süt satmak vb. yetkisi yoktur. zaten tek bir litre süt faturası da düzenlememiştir / düzenleyemez. sadece nakliye faturası düzenlemiş ve ödemelerini almıştır. Bahsedildiği gibi, davacı şirket müvekkil birliğin anlaşmalı nakliyecisi konumundadır. müvekkil birlik bu tür nakliyeci (sütü toplayan nakliye şirketleri) ile anlaşmalar yapmaktadır. müvekkil birlik davacı şirket gibi bir çok nakliye firması ile çalışmaktadır. Davacı şirketin ikame ettiği itirazın iptali davasının temelindeki konya . icra müdürlüğü nezdinde başlattığı … esas sayılı takip incelendiğinde 137.798 lt süt için belirlediği 1,70 tl litre ücretinden 234.256,60 tl lik kısmı süt satıcısıymış gibi talep ettiği anlaşılmaktadır. davacının söz konusu talebinin hiçbir hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Davacı şirket kesinlikle bir süt satıcısı değildir. müvekkil birlik ile davacı şirket arasında kesinlikle bir süt alım-satım ilişkisi yoktur. davacı şirket sadece anlaşmalı bir nakliyecidir. davacı şirketin müstahsillerin hakkı olan süt bedelleri ile ilgili herhangi bir talep, dava, takip veya başkaca yasal yola başvurma hakkı yoktur. öncelikle davanın bu kısmı ile ilgili olarak herhangi bir tahkikata dahi gerek kalmadan davanın direkt olarak reddi gerekir. Yine ilgili takip dosyası incelendiğimde davacı şirketin ayrıca 20.041,99 tl gibi bir tutar için nakliye bedeli adı altında takip yaptığı görülecektir. davalı müvekkil birlik davacı şirketten nakliye hizmeti almıştır, ancak bunun karşılığında tüm alacakları ödenmiştir. müvekkil birliğin davacıya tek bir kuruş dahi nakliye borcu bulunmuyorken dava ikame etmesi tamamen haksız kazanç amaçlıdır. Davacı şirketin “süt bedeli” adı altında bir talepte bulunması son derece garip bir taleptir. çünkü süt bedellerinin gerçek hak sahipleri birliğin üyeleri olan müstahsillerdir. her ne kadar birlik adına ödemeleri dağıtması için bu ücretler daha önceden, ödeme sisteminde mahsuplaşma kolaylığı olması için, nakliyeciye veriliyor olsa da, davacı firma artık tasfiye halinde bir firma konumunda olduğundan, bu noktadan sonra müstahsillerin hakkı olan ve onlara ödenecek tek bir kuruş artık davacı firmaya verilemez. bu bedeller, artık birlik tarafından direkt olarak müstahsillere ödenecektir. Nakliye ücretleri ise davacı şirkete zaten ödenmiş olup, davacı şirketin müvekkil birlikten hiçbir alacağı bulunmamaktadır. Sayın mahkemenin bir konuda önemle dikkatini çekmek isteriz. davacı şirket konya . icra dairesi nezdinde başlattığı … esas sayılı takip dosyasına tek bir fatura dahi sunmamıştır. icra dairesi de hiçbir belge, ekstre, fatura dahi sunmayan davacı şirketin takibini bu tuhaf ve hayali hesaplama dahilinde başlatmıştır. bu dahi tüm gerçeği ortaya koyan bir başka göstergedir. Sayın mahkemeden müvekkil birlik muhasebe kayıtlarını inceletmesini özellikle talep ediyoruz. davacı şirketin gerçek dışı iddiaları muhasebe kayıtlarında açıkça ortaya koyulacaktır. Yukarıda bahsedildiği gibi davalı müvekkil birliğin davacı nakliyeci firmaya herhangi bir borcu yoktur. alınan nakliye hizmeti kapsamında tüm ödemeler yapılmıştır. İzah edildiği üzere genel anlamda sistemin işleyişi, verilen süt bedellerinin alıcı fabrikalardan birliğin eline ulaşması sonrasında nakliye firmalarına verilen nakliye hizmetinin ödenmesi şeklindedir. taraflar arasında yazılı olmayan ancak mutat sözleşme ilişkisi bu şekildedir. bu sistem başından beri tüm nakliyeciler için hep bu şekilde süregelmiştir. Davalı müvekkil birliğin varoluş amacı ve hukuki yapısı düşünüldüğünde de, bu sistemin dışında başka bir sitem ile çalışılmasının mümkün olmayacağı açıktır. müvekkil birliğin tek geliri süt alıcısı fabrikalara kesilen komisyon ödemeleri ve üye aidatlarıdır. birlik bu ödemeler ile personel ve diğer giderlerini ancak karşılayabilmektedir. birliğin nakliye veya süt bedellerini fabrikalardan gelen bedeller üzerinden ödemesi sistemsel bir zorunluluktur. nakliye firmaları da bu sistemi çok iyi bilmekte, kabullenmekte ve müvekkil birlik ile bu şartlarda çalışmaktadırlar. davacı şirket de müvekkil birlik ile bu şartlar dahilinde çalışmaktadır. yani nakliye bedellerini fabrikalardan ödeme yapıldıktan sonra almaktadır. bu durum müvekkil birliğin davacı şirket ile ilgili geçmişe dönük kayıtları incelendiğinde görülecektir. Bu sistem dahilinde davacı şirkete son ödeme 21.06.2019 tarihinde yapılan 10.288,11 tl lik ödeme ile yapılmış ve cari hesap sıfırlanmıştır. yani davanın ikame edildiği tarih itibari ile müvekkil birliğin davacı şirkete hiçbir borcu bulunmamaktadır. bu nedenle açılan dava haksız, kötü niyetli ve mesnetsiz bir davadır. Davacı şirketin bedellerin süt alıcısı fabrikadan alındığı, buna rağmen kendisine ödenmediği yönündeki iddiası tamamen gerçek dışı bir iddiadır. Yine yukarıda anlatıldığı üzere, nakliye ücretleri, düzenlenen nakliye faturaları karşılığında süt alıcısı fabrikalardan ödeme yapıldığı zaman, davacı nakliyeci firmaya ödenmektedir. Davacı şirketin dava konusu dönem ile ilgili olarak süt bedellerinin süt alıcısı firmadan müvekkil birliğe ödendiği, ancak müvekkil birliğin nakliye ödemelerini yapmadığı yönündeki iddiası tamamen gerçek dışıdır. kayıtlar incelendiğinde bu gerçek net olarak görülecektir. davalı müvekkil birliğin, dava tarihi itibari ile tek bir kuruş dahi borcu yoktur. Bu açıklamalar ışığında davacı nakliye şirketinin 254.298,59 tl tutarında dava ikame etmesi, ve özellikle müstahsillere ödenmesi gereken süt bedellerini de talep etmesi gerçekten akıl, mantık ve hukuk dışıdır. Davacı şirket ile süt alıcısı fabrika arasında, davacı nakliye şirketinin yetkilisi fatih korkmaz’ın şüpheli olarak soruşturulduğu bir soruşturma dosyası mevcuttur. Davacı nakliye şirketi kullandığı nakliye aracı içerisine ayrı bir düzenek ile bir su tankı yaptırdığı, fabrikaya verdiği sütlere su kattığı ve bu şekilde haksız kazanç elde ettiği yönünde soruşturma dosyası mevcuttur. davacı şirket yetkilisi bu sebep ile konya cumhuriyet başsavcılığı nezdinde 2019/21589 soruşturma numaralı dosya altında soruşturulmaktadır. sayın mahkemenin bu soruşturma dosyasını celbini saygı ile talep ederiz. bu dosya davacı şirketin ticari ve etik yaklaşımını ortaya koyacaktır. İlgili soruşturma dosyası içerisinde davacı nakliye şirketi, toplama ve boşaltma yaptığı tankerli aracına ayrı bir bölme yaptırdığı, bu şekilde fabrikaya verdiği sütlere su kattığı ve bu nedenle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddiası ile soruşturulmaktadır. dosya içerisinde davacı şirket yetkilisinin ikrarı da mevcuttur. Bu soruşturma dosyası incelendiğinde davacı şirketin haksız kazanç elde etme konusundaki yaklaşımı görülecektir. böylelikle, bu dava içerisinde de tek bir kuruş dahi alacağı yokken bu dava üzerinden haksız kazanç elde etmek istemesi anlam kazanacaktır ve davacı şirketin kötü niyeti açıkça anlaşılacaktır. Davacı şirket tüm delillerini davalı müvekkil birliğin kayıt ve defterlerine hasretmiştir. müvekkil birliğin defter ve kayıtlarında yapılacak inceleme sonrası görülecektir ki, davacı şirketin müvekkil birlikten tek kuruş alacağı yoktur. dava bu nokta itibari ile tekemmül etmiş olacaktır. Davacı şirket tüm dilekçesi boyunca davayı davalı müvekkil birliğin defter ve kayıtlarına hasretmiştir. davalı müvekkil şirket çok net olarak sayın mahkemenin defter ve kayıtları inceletmesini talep etmektedir. Bu inceleme sonrası davacı şirketin tek bir kuruş dahi alacağı olmadığı net olarak görülecektir. bu nokta itibari ile davacı şirket başkaca delil ortaya koyamaz. İlgili defter ve kayıtların incelenmesi sonrası dosya tekemmül edecek ve davacı şirketin haksız kazanç çabası net olarak ortaya çıkacaktır.” demiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Hukukçu Bilirkişi … , SMMM bilirkişi … ve Bankacı Bilirkişi … tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin raporunda özetle; Davalı ticari defter ve kayıtlarına göre davacı yan ticari defter kayıtlarına alacağı bulunmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davası açmış, davalı yan yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir.
Mahkememizin 23/11/2022 tarihli duruşmasında davalı …’ya yemin davetiyesi tebliğe çıktığı, davalının mahkememiz duruşmasında ” davacı yan ile 01/03/2019 tarihi ile 15/04/2019 tarihleri arasındaki ticari ilişki nedeniyle, davalı nam ve hesabına, davacı yanca süt üreticilerinin kendi parası ile ödeme yapmadığına ve davacı yanın nakliye ücreti alacağı olmadığı konusunda yemin ederim.” şeklinde yemin ettiği görülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nın 225-239. Maddeleri arasında yemin hukuki müessesesi düzenlenmiştir. (Yargıtay . HD’nin 15/01/2018 tarihli … Esas, … Karar sayılı ilamı, özü; yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Yüksek Yargıtay . HD’nin 20/09/2017 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı, özü; bir kimsenin bir hususu bilmesi, onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır.)
Mahkememiz dosyasına kazandırılan heyet bilirkişi raporunda ise davalı ticari defter ve kayıtlarına göre davacı yan ticari defter kayıtlarına alacağı bulunmadığının tespit edildiği bildirilmekle, mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporunun hukuka ve oluşa uygunluğu ile denetime açık olduğu anlaşılmakla, diğer taraftan davacı yanın yemin deliline dayandığı, davalı yan yetkilisi usulüne uygun yemin eda ettiği anlaşılmakla, davacı yan davasını ispat edemediğinden ve davalı yanın da icra inkar tazminatı talep ettiği ve talep aşımı karar verilemeyeceği anlaşıldığından, davacının davasının reddine, davalı yanın icra-inkar tazminat talep ettiği anlaşılmakla (6100 sayılı HMK’nın 26. Maddesi gereği) talep aşımı karar verilemeyeceğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalı yanın icra-inkar tazminat talep ettiği anlaşılmakla (6100 sayılı HMK’nın 26. Maddesi gereği) talep aşımı karar verilemeyeceğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 3.071,30 TL den mahsubu ile fazla yatan 2.990,60 TL harcın davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
6-Davacı tarafça depo edilip kullanılmayan gider avansının bulunması halinde karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7- AAÜT’ye göre hesaplanan 38.601,80 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
8-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince DAVACIDAN alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2022

Katip … Hakim …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.