Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/372 E. 2022/269 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :1-
VEKİLİ :
DAVALI :2-
VEKİLİ :
DAVA :İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 02/09/2019 tarihli dilekçesiyle; 28.05.2018 tarihinde …’a ait olan ve …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı iş makinesinin …’in kullandığı bisiklete çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, gerçekleşen kazada bisiklet sürücüsü …’in yaralanarak malul kaldığını, trafik kazası tespit tutanağına göre iş makinesi sürücüsü …’in 2918 sayılı KTK’nın 57/l1-a (kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak) maddesini ihlal ettiğinden kusurlu olduğunu, ayrıca iş makinesinin sigortasının bulunmadığını, kaza sonrasında malul kalan …’in davacıya başvuru üzerine 04/02/2019 tarihinde 74.586,00 TL tazminat ödendiğini, ödenen tazminatı iş makinesi sürücüsünden tahsil etmek amacıyla Konya . İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından borca itiraz edilerek takibin durduğunu, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla yargılama safhasında ortaya çıkabilecek tazminattan indirim sebeplerinin bulunması halinde hak sahibinin gerçek zararının tespit ettirilerek tespit edilen gerçek zarar tutarından kusur ve her türlü indirim tutarlarının düşüldükten sonra 75.229,69 TL’nin davalılardan tahsili için Konya . İcra Dairesi’nin … E. esas sayılı icra dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın iptali ile alacağın tahsilini teminen davalı …’a ait olan -… plakalı iş makinesinin trafik kaydına üçüncü kişilere devir ve satışının önlenmesi için tedbir konulması ile takibin devamına, ayrıca davalıların alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı … vekilinin 18/10/2019 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …’in … Sokağın başından … Sokağa çıkmadan solundan gelen kazazede elektrikli bisikletliyi görerek durduğunu, müvekkilinin diğer davalı …’a bağlı çalıştığını ve iş makinesinin sigortasının yapılmadığı için tazminatın işçi olan müvekkilinden rücu edilmesi talebinin yerinde olmadığını, müvekkilinin kazada kusurunun bulunmadığını olsa dahi tam olmadığını, kazada yaralanan …’in özürlülük oranının tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması ve dosyada hesap raporu alınması gerektiğini beyan ederek davanın reddine, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin 18/10/2019 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkili … adına kayıtlı aracı kullanan …’in kusurlu bulunduğunu iddia etmiş ise de bu iddiaların gerçeğe uygun olmadığını ve kusuru kabul etmediklerini, dava konusu kazanın bisiklet sürücüsü …’ in kusurlu hareketi nedeniyle yaşandığını, davacı tarafça bisiklet sürücüsü …’in sürekli kısmi iş göremezlik zararı olduğunun iddia edildiğini ancak bu zararın uzman hekim bilirkişi tarafından hazırlanacak rapor ile tespit edileceğini, mahkeme tarafından davanın kabulüne karar verilse bile dava konusu alacağın varlığı ve miktarı yargılama sırasında belli olacağından icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Konya . İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu’nun … sayılı dosyası istenmiş, ilgili hastanelerden tedavi evrakları istenmiş, şahıs hakkında maluliyet ve kusur raporu hazırlanması için ilgili hastanelerde muayene ettirilmiş, 24/02/2020 tarihinde keşif yapılmış ve makine mühendisi bilirkişisinden rapor, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi başhekimliğinden maluliyete ilişkin 3 kişilik heyet raporu, İstanbul ATK Başkanlığından maluliyete ilişkin rapor alınmış ve raporların taraflara tebliği sağlanmıştır.
Makine Mühendisi bilirkişisi …’nun 15/04/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; Kazanın oluşumunda … Plakalı iş makinesi operatörü …’in asli kusurlu olduğu ve %100 oranında tam kusurlu olduğu, elektrikli bisiklet sürücüsü …’in kusursuz olduğu, elektrikli bisiklet sürücüsünün olay esnasında, başında kaskı-dizinde dizlik ve elinde eldivenlerinin olmadığının mevcut delillerden anlaşıldığı, dava konusunun elektrikli bisiklet sürücüsünün dava konusu trafik kazasında yaralanması sonucu “yaralanma tazminatı” ile ilgili dava olduğu, bu husus ile ilgili indirim hakkının mahkemeye ait olduğu rapor edilmiştir.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliğinden maluliyete ilişkin 28/01/2021 tarihli heyet raporu ile ; 11/10/2008 tarih ve 27021 s. Resmi Gazete’de yayınlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerine göre ; kişinin yaşına göre sürekli iş göremezlik oranının % 3.3 olduğu, 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre ; kişinin yaşına göre sürekli iş göremezlik oranının % 3.3 olduğu, mevcut arızasının iyileşme süresinin 12 ayı bulacağını bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirecek iste çalışmayacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, kişide dosya kapsamında fatura edilmiş SGK tarafından karşılanmayan özel hastane ve tedavi masraflarının olduğunu bu faturaların 2.095,00 TL olduğu, ancak bu tür bir yaralanmada bir takım fatura edilemeyen masrafların olacağını, kaçınılmaz giderlerin yapılan masrafların niteliği yapıldıkları tarih ve yerler tam olarak bilinmediğinden, kişi yaranın ağırlık ölçüsü yapılan amileyat sayılı, tedavi kişinin yerleşim yerine ve hastaneye olan uzaklığı sosyoekonomik kültürel durumu gibi unsurlar dikkate alınarak tahmini takribi genel bir miktar belirlenmesi daha bilimsel ve objektif olacağı dikkate alındığında ayrı ayrı kaleme alınmasının mümkün olmadığı, yaralanmanın ağırlık ölçüsü dikkate alındığında bu tür giderlerin 5.000,00 TL. olarak değerlendirildiğini, (bu tutarın 2.000,00 TL.si ulaşım gideri, 3.000,00 TL.si refakatçi özel beslenme vs. gideri olarak değerlendirildiği, bu değerlendirme yapılırken yaranın ağırlık ölçüsü kişinin tedavi olduğu merkezle yerleşim yeri gibi unsurların göz önüne alındığını), şahsın toplam yaptığı harcamaların 7.095,00 TL olduğu, mevcut arızasının iyileşme süresinin 12 ayı bulacağı, bu sürenin ilk 4 aylık kısmında bir başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duyacağı rapor edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 30/12/2021 tarihli raporuna göre; …’in 28.05.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: E cetveline göre: %3.3 (yüzdeüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir.
Davanın, İİK.67.maddesine bağlı itirazın iptali davası olduğu görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; 28.05.2018 tarihinde …’a ait olan ve …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı iş makinesinin …’in kullandığı bisiklete çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, gerçekleşen kazada bisiklet sürücüsü …’in yaralanarak malul kaldığını, trafik kazası tespit tutanağına göre iş makinesi sürücüsü …’in 2918 sayılı KTK’nın 57/l1-a (kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak) maddesini ihlal ettiğinden kusurlu olduğunu, ayrıca iş makinesinin sigortasının bulunmadığını, kaza sonrasında malul kalan …’in davacıya başvuru üzerine 04/02/2019 tarihinde 74.586,00 TL tazminat ödendiğini, ödenen tazminatı iş makinesi sürücüsünden tahsil etmek amacıyla Konya . İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından borca itiraz edilerek takibin durduğunu, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla yargılama safhasında ortaya çıkabilecek tazminattan indirim sebeplerinin bulunması halinde hak sahibinin gerçek zararının tespit ettirilerek tespit edilen gerçek zarar tutarından kusur ve her türlü indirim tutarlarının düşüldükten sonra 75.229,69 TL’nin davalılardan tahsili için Konya . İcra Dairesi’nin … E. esas sayılı icra dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın iptali ile alacağın tahsilini teminen davalı …’a ait olan … plakalı iş makinesinin trafik kaydına üçüncü kişilere devir ve satışının önlenmesi için tedbir konulması ile takibin devamına, ayrıca davalıların alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmekle davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı görülmektedir.
Ancak Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Dava … zarar verene ödediği tazminatın zarar sorumlusundan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14-b maddesinde … amacıyla oluşma nedeninden bahsedilir ve devamı maddelerinde ödediği miktar oranında alacaklının yerine halefiyet ilkesine göre hak sahibi olacağı kabul edilir. Dolayısıyla bu halefiyet hakkıyla rücu haklarına sahiptir, bu durum … yönetmeliği 17/2 fıkrası gereğidir. Dolayısıyla Gücence Hesabının zarar görene yaptığı ödemelerde herhangi bir poliçe veya sigorta kaydından kaynaklanmamaktadır. Bu nedenlerde söz konusu sigorta işlemlerinin TTK hükümlerinden çok Genel hükümler ve Borçlar Kanununa dayandırılması kanaatine varılmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 tarih … Esas – … Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde kabul edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı gibi davacının Güvence Hesabı olduğu, davalının gerçek kişi olduğu, tacir olmadığı, ve her iki tarafın da ticari işletme ile ilgili hususlardan da olmadığı, eldeki davanın haksız fiilden kaynaklı zararın rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine dayalı itirazın iptali davası olduğu davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar sayılı içtihatları ile; Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Karar, İstanbul Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Antalya BAM . HD’nin … Esas, … Karar, Adana Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Gaziantep Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Sayılı karaları da; davamız konusu ile aynı mahiyetteki davalarda uyuşmazlık konusu haksız fiilden kaynaklandığı için halefiyet ilkeleri de nazara alınarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik içtihat ve kararları içermektedir. Yine Yargıtay . HD’nin merci tayinine ilişkin olmasa dahi Asliye Hukuk Mahkemelerince görülen davamız ile benzer mahiyetteki davalarda göreve ilişkin herhangi bir bozma kararı verilmemiştir ( Yüksek Yargıtay . Hukuk Dairesi(nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar) yine Yargıtay . HD’nin 23/01/2017 tarih ve … -… sayılı; 23/01/2017 tarih ve … -… sayılı; Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 29/12/2016 tarih ve … -… sayılı; 20/05/2019 tarih ve … -… sayılı; 16/10/2019 tarih ve … -… sayılı ve Ankara BAM . HD’nin 04/04/2019 tarih ve … … sayılı kararlarında da belirtildiği gibi dava niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklanmaktadır, Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 05/11/2015 tarih ve … Es. … Kar.,Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 17/12/2015 tarih ve … Es. … Kar., Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 09/06/2016 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamlarının da aynı doğrultuda olduğu görülmüştür.
Ayrıca Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ilk derece mahkemesi olarak … Esas, … Karar sayılı ilamının Konya BAM . H.D’nin … Esas, … Karar sayılı 14/12/2020 tarihli ilamı ile Yargıtay . HD’nin 16/09/2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı (BAM arasındaki görüş ayrılığını gideren emsal kararı) ilamlarının benzer şekilde kabul edildiği, TTK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, (Y. HGK 10.02.2016, … -… E, … Sayılı İlamının da aynı doğrultuda olduğu görülmüş, (… ; Ticaret Mahkemesi’nin görev alanını belirleyen ilam)) Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi (görev konusunun mahkemece her zaman resen dikkate alınabileceği yasal mevzuat gereği olduğu gibi Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Karar sayılı 22/06/2021 tarihli ilamının da benzer nitelikte olduğu anlaşılmakla) ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davacının davasının DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın yetkili ve görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç, arabuluculuk ücreti, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/04/2022

Katip Hakim