Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/347 E. 2022/369 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : RED
Mahkememizde görülmekte bulunan ” Tazminat ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davacı müvekkil …, 13/06/2016 tarihinde dava dışı ilehmet …’un sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklet ile … Caddesi … Caddesini takiben … Caddesi İstikametine seyir sırasında olay yeri olan No:… sayılı yol bölümünde yaya kaldırımı üzerinden karşıya, yani otobüs durağında bekleyen minibüse binmek üzere karşıya geçmek isterken çarptığı, olay nedeniyle davacı müvekkilin BTM ile giderilemeyecek ve vücudunda kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanması ile sonuçlanan trafik kazası meydana gelmiştir. Meydana gelen kaza nedeniyle 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu kapsamında başvuruda bulunulmuş ve anlaşma sağlanamadığına dair 19/0472019 tarihli ekte sunulan dava şartı arabuluculuk son tutanağı düzenlenmiştir. ‘Konu ile ilgili Konya . Asliye Ceza Mahkemesinde yargılama yapılıp … Esas, … Karar sayılı ilamı ile motosiklet sürücüsü dava dışı …’un mahkumiyetine dair karar verilerek karar kesinleşmiştir. Trafik kazası nedeniyle yaralanan davacı müvekkil …, kazadan sonra uzunca bir süre tedavi görmüş, tedavisi N.E.Ü. Meram Tıp Fakültesinde yapılmıştır. En son Konya Numune Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu tarafından müvekkile 026 oranında maluliyet rapor vermiştir. 2918 sayılı KTK’nun 97.maddesi gereğince davalı şirkete yapılan başvuru neticesinde davaya konu trafik kazası nedeniyle davacı müvekkil …’a 20.732,00TL (eksik ödeme) ödeme yapılmıştır. Dava şartı olan Arabuluculuğa başvuru yapılmış ancak herhangi bir anlaşmaya varılamamıştır. Arabuluculuk son tutanağı ekte sunulmuştur. Davacı müvekkil olay nedeniyle maddi zarara uğramıştır. Maddi zararı davalı … yönünden kalıcı maluliyetten kaynaklı zarardır. Maddi zararın ne kadar olduğunu bu aşamada tayin ve tespiti mümkün olmadığından maddi zarara ilişkin davanın belirsiz miktarlı alacak davası olarak görülmesini talep ediyoruz. Bu anlamda fazlaya ilişkin haklarımıza saklı tutuyoruz.” şeklinde dava açılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;” ek maluliyet tazminatı talebi bakımından başvuru şartı yerine getirilmemiştir. şöyle ki; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. Maddesinde, 26.04.2016 yürürlük tarihli 6704 sayılı torba yasa ile yapılan değişiklik ile “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü ile ZMSS genel şartları işaret edilmiş olup, bu kapsamdaki maddi zararların söz konusu düzenleme dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Yine, 26.04.2016 yürürlük tarihli 6704 sayılı torba yasa ile değişiklik yapılan, Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde “zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir.” hükmü ile, açık bir şekilde, dava yoluna gidilmeden önce, ilgili sigorta şirketine başvuru zorunluluğu getirilmiştir. Davacı taraf, müvekkil …’na başvuru yapmış, başvuru neticesinde 08.01.2019 tarihinde 20.732,00TL maluliyet tazminatı ödenmiştir. Davacı tarafından 03.02.2019 tarihli ibraname imzalanmıştır. Ödenen tazminatın yetersiz olduğu gerekçesi ile ek tazminat talep edilmesine rağmen bu konuda müvekkil Kuruma herhangi bir başvuru yapılmamıştır. Davacı tarafın ek tazminat ödenmesi talebinin öncelikle Müvekkil kuruma iletilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın, usul ve yasaya aykırı olarak ikame edilen davasında ek tazminat ödenmesi talebi ile ilgili olarak, başvuru şartı yerine getirilmediğinden dava şartı yokluğu nedeniyle usulen red kararı verilmesi gerekmektedir. Görevli Mahkeme “asliye Hukuk Mahkemeleri”dir. Huzurdaki dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olup, söz konusu uyuşmazlık “ticari ilişki” niteliğinde değildir. Haksız fiile dayalı olarak tazminat talep edilmektedir. Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 31.12.2012 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı kararında da görüleceği üzere, huzurdaki davanın genel hükümler çerçevesinde “Asliye Hukuk Mahkemeleri” tarafından görülmesi gerekmektedir. esasa ilişkin beyanlarımız Davaya konu trafik kazası, 13.06.2016 tarihinde, … sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikletin karıştığı kazada yaya … yaralanmıştır. Davacı taraf, sürekli maluliyeti bulunduğundan müvekkil …’ndan tazminat talep etmiştir. Davacının tazminat talebi üzerine, … Hasar numaralı dosya oluşturulmuş ve gerekli incelemeler yapılarak 08.01.2019 tarihinde 20.732,00TL tazminat ödenmiştir. Tazminat hesaplamasında, davacı tarafın % 26 maluliyeti bulunduğu esas alınarak hesaplama yapılmıştır. Yapılan tazminat hesaplamasında TRH tablosu kullanılmış ve %1,8 teknik faiz uygulanmıştır. Davacı tarafın kazanın oluşumunda asli kusurlu olması nedeniyle kusur indirimi yapılmıştır. Kazaya ilişkin olarak sunulan evrakların tetkiki neticesinde ve davacı tarafından ibranamenin imzalanması sonucunda tazminat ödemesi yapılmıştır. İbranamenin geçerliliği noktasında, KTK Md.111, “Bu kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına dair olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir,” hükmü uygulama alanı bulacaktır. Yukarıda da açıklandığı üzere, müvekkil kurum tarafından, mevzuata uygun olarak inceleme yapılmış olduğundan yapılan ödemenin yetersizliği söz konusu değildir. Davanın reddi gerekmektedir. Ödeme tarihindeki veriler esas alınarak yapılacak hesaplama ile ödemenin yeterli olduğu tespit edilecektir. Kabul anlamına gelmemek kaydıyla; Tazminat hesaplaması yapılacak ise, öncelikle davacının, Adli Tıp Kurumu veya mahkemenizce takdir edilecek resmi ve yetkili bir hastane tarafından, ilgili yönetmelik esasları çerçevesinde muayene edilmesi sağlanarak usul ve yasaya uygun olarak düzenlenmiş, şahsın trafik kazasından kaynaklanan arazlar nedeniyle kesin ve kalıcı maluliyetini gösterir rapor aldırılması gerekmektedir. Meydana gelen kazada, söz konusu araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi için uzman bilirkişiler tarafından rapor düzenlenmelidir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları madde A.6.b.’de “Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri” teminat dışı bırakılmıştır. Bu nedenle, davacı tarafın, kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığı, kusuru var ise yüzde olarak kusurunun açıkça tespit edilmesi gerekmektedir. Zira, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil kurumun sorumlu olduğunun kabul edilmesi ihtimalinde, sorumluluk tescilsiz aracın kusuru ile sınırlı olacaktır. Taraflar tacir olmadığından ve taraflar arasında ticari bir iş de bulunmadığından, davacı tarafın avans faiz oranı ile birlikte hesaplama yapılması talebi de reddedilmelidir. … bir sigorta şirketi ve tacir olmadığından, talep konusu tazminat haksız fiilden kaynaklandığından ve taraflar arasında ticari bir iş de bulunmadığından avans faizi ödenmesine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırılık teşkil edecektir. Tazminata hükmedilmesi halinde, davacı tarafın “kaza tarihinden itibaren” faize hükmedilmesine yönelik talebi usul ve yasaya aykırı olduğundan reddi gerekmektedir. Dava sonucunda müvekkil … tarafından davacı tarafa tazminat ödenmesi ihtimalinde, tescilsiz motosikletin maliki ve kazaya karışan sürücüsüne, … Yönetmeliği madde 17 fıkra 2 “Hesap, ödediği tazminat miktarınca hukuken zarar gören kişi yerine geçer.” hükmü gereğince rücu etme hakkına sahiptir. Davanın kabulüne karar verilmesi ihtimalinde, davacının müvekkil kuruma, ek tazminat için başvuru yapılmaksızın dava yoluna gitmiş olmasında müvekkil kurumun kusuru bulunmadığından yargılama giderleri ile ferilere hükmedilmemesi gerekmektedir. …’nın sorumluluğu, 13.06.2016 tarihinde geçerli olan teminat limiti (310.000,00TL) ve tescilsiz aracın kusur oranı ile sınırlıdır. Tazminat ödenmesine hükmedilmesi halinde, bu sınırların aşılması hukuka aykırılık teşkil edecektir.” şeklinde cevap verilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca meydana gelen kazada tarafların oransal kusur durumunun tespiti için dosyanın ATK ya gönderildiği, kurum tarafından düzenlenen raporda; Sürücü …’un %25 oranında, yaya …’un ise %75 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Necmettin Erbakan Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’na maluliyet tespiti için gönderildiği, heyet tarafından tanzim edilen raporda özetle; toplam tedavi giderlerinin 5.000 TL olarak değerlendirildiği, davacının iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin ilk 4 ayında bir başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duyacağı yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Aktüerya Hesap Bilirkişisi Av. …’e tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; “Bilirkişi olarak tüm hesaplamayı dosya içindeki belge, bilgilerden hareketle yapmıştır. İşbu Rapor, tazminat talebinin hukuken oluşup oluşmadığına dair bir değerlendirme içermeyip yalnızca trafik kazası sonucu yaralanan … için Pmf1931 ve Trh-2010 Yaşam Tabloları kullanılarak yapılan 08.01.2009 tarihine göre(… Ödeme tarihi) geçici iş göremezlik(maluliyet),kalıcı iş göremezlik tazminatlarının, bakıcı giderinin ve faturalandırılamayan tedavi giderleri tazminatlarının hesabına ilişkindir. Delillerin takdiri ve değerlendirmesi Mahkemenin Sayın Hakimine ait olmak üzere: Pmf 1931 Yaşam Tablosuna göre yapılan hesaplamada: … için yapılan hesaplama da; … ödeme yaptığı 08.01.2009 tarihi itibari ile davacıya yapılan ödeme 9.356,39TL fazla olduğundan davacının tazminat alacağının olmadığı kanaatine varılmıştır. Trh2010 Yaşam Tablosuna göre yapılan hesaplamada: … için yapılan hesaplama da; … ödeme yaptığı 08.01.2009 tarihi itibari ile davacıya yapılan ödeme 8.327,29TL fazla olduğundan davacının tazminat alacağının olmadığı kanaatine varılmıştır. Hesaplanan tazminat tutarları Pmf1931 ve trh2010 yaşam Tabloları esas alınarak, Yargıtay kararlarında belirlediği çerçeveye uygun olan yaklaşımla düzenlenmiştir.” şeklinde rapor tanzim etmiştir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davası açmış, davalı yan yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir.
Mahkememiz dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporlarında sırasıyla
Sürücü …’un %25 oranında, yaya …’un ise %75 oranında kusurlu olduğu, davacının toplam tedavi giderlerinin 5.000 TL olarak değerlendirildiği, davacının iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin ilk 4 ayında bir başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duyacağı y trafik kazası sonucu yaralanan … için Pmf1931 ve Trh-2010 Yaşam Tabloları kullanılarak yapılan 08.01.2009 tarihine göre(… Ödeme tarihi) geçici iş göremezlik(maluliyet),kalıcı iş göremezlik tazminatlarının, bakıcı giderinin ve faturalandırılamayan tedavi giderleri tazminatlarının hesabına ilişkindir. Delillerin takdiri ve değerlendirmesi Mahkemenin Sayın Hakimine ait olmak üzere: Pmf 1931 Yaşam Tablosuna göre yapılan hesaplamada: … için yapılan hesaplama da; … ödeme yaptığı 08.01.2009 tarihi itibari ile davacıya yapılan ödeme 9.356,39TL fazla olduğundan davacının tazminat alacağının olmadığı kanaatine varılmıştır. Trh2010 Yaşam Tablosuna göre yapılan hesaplamada: … için yapılan hesaplama da; … ödeme yaptığı 08.01.2009 tarihi itibari ile davacıya yapılan ödeme 8.327,29TL fazla olduğundan davacının tazminat alacağının olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporlarının hukuka, oluşa uygunluğu ve denetime açık olması da dikkate alındığında ve yine somut olayımızda davalı tarafından ödemede bulunduğu hatta fazla ödemede bulunduğunun bilirkişi raporları ve dosya kapsamından da sabit olduğu anlaşılmakla davacının davasının reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından, 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile eksik 36,30 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı bulunması halinde ilgilisine İADESİNE,
6- 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, bağımsız ve tarafsız Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından KESİN olmak üzere karar verildi. 07/06/2022

Katip Hakim

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.