Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/34 E. 2021/456 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:
KARAR TARİHİ:
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ :
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan “İtirazın İptali” davasının yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 27/03/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Konya . İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasında alacak konusu hakkında davalı ile ara buluculuk yolu ile uzlaşma görüşmesi yapıldığını ancak uzlaşmanın sağlanamadığını, bu nedenle icra dosyasına yapılan itirazın iptali için dava açtıklarını, davalı tarafından imal edilen ve müvekkil şirkete satılan iki adet römork üzerinde bulunan ancak çalışmayan klimaks tartı sistemi bedeli olan 5.310 EURO nun tahsili konusunda yapılan icra takibine itiraz edildiğini, bu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı tarafın tartı sistemlerinin çalışmadığını bildiğini, römorklar üzerinde bulunan iki tartı sisteminin çalıştırılması için davalı tarafın yönlendirdiği servis yetkililerinin geldiğini, tartı sistemlerini incelediklerini ancak çalıştıramadıklarını, çalışmayan ve iş görmeyen tartı sistemlerinin bedellerinin davalıdan tahsili için takip başlatıldığını, bu takibe yapılan itirazın iptali için dava açtıklarını iddia ederek davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafından yapılan itiraz nedeniyle %20 icra tazminatının davalıdan alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin dosyaya 29/04/2019 tarihli cevap süresi uzatım dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin 09/05/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava konusu klimaks tartı sistemini … … isimli şahıstan satın alarak kendi imal ettiği römorka monte ettiğini, tartı sisteminin imalatçısı olan … …’a davanın ihbar edilmesini istediklerini, müvekkil ile davacı arasında yapılan mal satışının 05/08/2016 tarihinde olduğunu, davacının talebinin usul yönünden zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının Euro alacağına ilişkin icra takibi başlattığını ancak satım işleminde tamamen Türk Lirasının kullanıldığını, davacı tarafından müvekkiline yapılan ödemenin TL üzerinden yapıldığını, dava konusu cihazlara yetkili servis gelmeden önce müdahale edildiğinin servis raporunda mevcut olduğunu, arızanın imalattan kaynaklı olmayıp davacı tarafından kaynaklandığını iddia ederek davanın reddini, icra takibi ve dava nedeniyle davacı aleyhine asgari olarak takibe konu asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Konya . İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı takip dosyası dosyamız içerisine celp edilmiş, dava konusu makineler üzerinde keşif icra edilmesi ve bilirkişi raporu aldırılması için Denizli Acıpayam . Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmış, talimat mahkemesi tarafından rapor ve ek rapor alınmış, raporların taraflara tebliği sağlanmıştır.
Dava konusu mallar üzerinde talimat yoluyla keşif yaptırılmış, Acıpayam . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Talimat sayılı dosyasına sunulan Makine Mühendisi bilirkişisi …09/12/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre ; Dava konusu Römork tartı sistemlerinin ayıplı mal olduğu konusunda bir kanaatinin oluşmadığını, tartı sisteminin belirlenecek eksikleri giderildiğinde, herhangi bir kısa devre elektrik akımına veya yıldırım darbesine maruz kalmamış ise tekrar kullanılabilir duruma getirilebileceğini, kullanımından kaynaklanan sorunların olduğunu, kullanıcıların tartı sistemi konusunda yeterli bilgi sahibi olmadığını, her ne şartta olursa olsun kullanmak istenmiyormuş gibi bir anlayışın hakim olduğunu, …firması tarafından kalibrasyon ve doğrulama için …elemanlarına gerekli ve yeterli zaman ve ortam verilmediğini bu nedenle …firmasının tali kusurlu olduğunu, servis hizmeti veren imalatçı veya ithalatçı firma …firmasının kalibrasyon veya doğrulama konusunda garanti süresi içerisinde yeterli hassasiyeti göstermediği ve karşılıklı olarak imza altına alınan servis formları veya raporlar düzenlemeyerek kullanıcılara gerekli ve yeterli yazılı sözlü eğitim vermeyerek kullanıcı firmayı kısmen mağdur ettiğini, bu nedenle asli kusurlu olduğunu, tartı sisteminin …firmasına satışını yapan …-… firmasının tartı sistemleri konusunda tartı sistemlerinin satışını yapmak ve sistemi römork üzerine montaj yapılmasına yardım etmek dışında bir dahili bulunmadığını, imalatını yaptığı römorkların teknik özelliklerini arttırmak amacıyla tartı sisteminin satışına aracılık etmesi sebebiyle …firmasının mağduriyetinden müteselsilen sorumlu olduğunu, tartı sistemleri konusunda sistemin arızasını giderecek yeterli teknik bilgiye sahip olmadığı kanaatine varıldığını bu nedenle tali kusurlu olduğu yönünde görüş beyan etmiştir.
Makine Mühendisi bilirkişisi …16/03/2021 tarihli ek bilirkişi raporuna göre; Dava konusu tartı sistemleri hakkında ayıplı mal kanaatine varılamadığı yönünde görüş beyan etmiştir.
Davanın, İİK.67.maddesine bağlı itirazın iptali davası olduğu görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Davacının Konya . İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasında alacak konusu hakkında davalı ile ara buluculuk yolu ile uzlaşma görüşmesi yapıldığını ancak uzlaşmanın sağlanamadığını, bu nedenle icra dosyasına yapılan itirazın iptali için dava açtıklarını, davalı tarafından imal edilen ve davacı şirkete satılan iki adet römork üzerinde bulunan ancak çalışmayan klimaks tartı sistemi bedeli olan 5.310 EURO nun tahsili konusunda yapılan icra takibine itiraz edildiğini, bu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı tarafın tartı sistemlerinin çalışmadığını bildiğini, römorklar üzerinde bulunan iki tartı sisteminin çalıştırılması için davalı tarafın yönlendirdiği servis yetkililerinin geldiğini, tartı sistemlerini incelediklerini ancak çalıştıramadıklarını, çalışmayan ve iş görmeyen tartı sistemlerinin bedellerinin davalıdan tahsili için takip başlatıldığını, bu takibe yapılan itirazın iptali için dava açtıklarını iddia ederek davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafından yapılan itiraz nedeniyle %20 icra tazminatının davalıdan alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmekle davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı görülmektedir.
Dava dosyasını incelediğimizde yargılamaya hakim olan ilkeler niteliği dikkate alındığında HMK ‘nın yargılamaya hakim ilkeleri gözetilerek HMK’nın 24-25-ve 26.maddeleri dikkate alındığında ve yargılamanın esasında tarafların iddialarını kendilerini ispatlamaya mükellef olduklarını ve söz konusu iddialarını inandırıcı gözle görünür somut ve hukuka uygun delillerle kendilerinin lehine hak çıkacak tarafa ait olduğu dikkate alındığında davacının iddialarını mahkememiz dosyasında somut olarak ispatlayamadığı gibi dosya kapsamında bilirkişi raporu incelendiğinde davacı tarafın keşif sırasında bilirkişilere yeterince destek olmadığı aksine davasını ispatlamaya yarar delillerinin sunmasında hiçbir eyleme katılmadığı anlaşıldığından bütün deliller kapsamında davacının iddiaları soyut kalmıştır.
Davacı ayrıca yemin deliline başvurduğuna ilişkin dava dilekçesinde yemin kaydı bulunmadığından kendisine yemin teklifi edilmemiştir.
Dosya kapsamına uygun görülerek dava konusu mallar üzerinde inceleme yapan bilirkişinin raporu ve ek raporu ayrıntılı ve denetime açık olması nedeniyle hükme esas alındığı, bilirkişi raporunda dava konusu malların ayıplı olmadığının belirtildiği, başkaca araştırılacak husus kalmadığından ispat edilemeyen davacının davasının reddine karar vermekle beraber davalı tarafın da cevap dilekçesinde talep etmiş olduğu haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle talep etmiş olduğu kötü niyet tazminatının da davacı tarafın kötü niyetinin ispatlanmadığından davanın kötü niyet tazminat talebinin reddi gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının talep etmiş olduğu kötü niyet tazminatının hükmedilmesinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli; 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 364,66 TL harç ve Denizli . İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasından alınan 181,25 TL peşin harç olmak üzere toplam 545,91 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafça fazladan yatırıldığı anlaşılan 486,61 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafından yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı ve İhbar Olunan tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
7-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili için (dava değerinin 31.966,20 TL. olduğunun kabulü ile) 4.794,93 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde ilgili taraflara iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen ilgili taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, ihbar olunanın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/10/2021

Katip … Hakim …