Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/290 E. 2023/616 K. 20.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI – KARŞI
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI – KARŞI
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVA : Ticari Şirketin Feshi ve Tasfiyesi
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan “Ticari Şirketin Feshi ve Tasfiyesi” davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı – karşı davalı vekilinin 09.07.2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı şirketin %35 hissedarı olduğunu, diğer %65 hissenin ise müvekkili yiğenleri olan …(%32,5) ve …(%32,5)’a ait olduğunu, diğer hissedarlara ait bu hisselerin şekli bir işlem olup, hisselerin gerçek sahibinin babaları … olduğunu, …’ın şirketin hissedarı iken salt SGK’dan emekli olabilek adına hisselerini şeklen çocuklarına devrettiğini, müvekkilinin diğer şekli hissedar olan yiğenleri … ve … ile birlikte fiilen şirkette çalıştıklarını, yine diğer hissedarların babası olan …’dan aynı şekilde davalı şirkette fiilen çalıştığını, müvekkilinin davalı şirketin müdürü ve ortağı iken, diğer hissedarlar … ve …’ın ve aynı zamanda onların babası olan …’ın tehdit ve zorlamaları ile 2016 yılı Ramazan ayından bu yana şirketten uzak tutulmaya çalışıldığını, buna ilişkin müvekkili tarafından keşide edilen Konya .Noterliği’nin 17.02.2017 tarihli ihtarnamesinin mevcut olduğunu, o tarihten bu yana müvekkilinin şirketteki ortaklığından kaynaklanan haklarının verilmemesi ve konu hakkında da hiçbir somut adım atılmaması hasebi ile müvekkilinin Konya .Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve şirketin mevcut menkul mallarının taspetinin talep edildiğini, davalı şirketteki diğer iki hissedarın ve babalarının tehdit, hakaret, baskı zorlamaları ile müvekkilinin şirketten bilinçli olarak uzaklaştırılarak fiili bir durum yaratıldığı, bu boşluktan faydalanmak suretiyle dava konusu şirketin içinin diğer iki hissedar ve babaları tarafından boşaltıldığı ve şirket zararına kasıtlı olarak işler yapıldığı, şirketin fiilen tasfiye edildiğinin izahtan vareste olduğundan bahisle öncelikle şirkete tedbiren yönetici kayyımı tayin edilerek tüm iş ve işlemlerin kayyım imzası olmaksızın yapılmayacağı, yapılmış olsa dahi geçerli olmayacağına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı …’ne ait olan …, …, …, … , … , … plaka sayılı araçların trafik kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına, şirkete ait menkul mallarının 3.kişilere devir ve temlikini önleyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve yine gerektiğinde kararın infazı için taraflarına yetki verilerek Konya Nöbetçi İcra Müdürlüğü ile kararın infazının sağlanmasını, karşı tarafa tebligat yapılmaksızın delil tespiti ara kararı verilerek mevcut menkul mallarının halen şirkette bulunup bulunmadığının tespitinin sağlanmasını, davanın kabulü ile şirketin feshine ve tasfiyesine karar verilmesini, kararın kesinleşmesinden sonra yönetici kayyımın tasfiye memuru olarak iş ve işlemlere devam etmesini, şirkete tedbiren kayyım atanmamış olması durumunda ise davalı şirkete tasfiye memuru tayin edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı – karşı davacı vekili UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu 09.09.2019 havale tarihli karşı dava ve cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin Konya’da hidrolik pres ve vinç ve fason imalat yapan bir firma olduğunu, şirket ortaklarının …, … ve … olduğunu, şirketin yetkili müdürünün … olarak belirlendiğini, pay oranlarının da davacının belirttiği gibi olduğunu, …’ın şirketin büyük hissedarı olduğunu ve oğullarına devrettiğini, davacının … hakkında ileri sürdüğü iddiaların gerçek dışı olduğunu, her şirkette olduğu gibi bazı anlaşmazlıkların olmasının normal olduğunu, ancak davacının şirkete zarar vermeye başlamasının anlaşılması üzerine genel kurul istediklerini, davacının şirket işlerini yürütemediğini, şirkete sokulmadığını iddia etmesine rağmen Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından da görüleceği üzere, şirketin … tarafından yaptırılan eksper raporuna göre 3.900,000,00 TL bedele sahip fabrikanın üzerine kurulu bulunduğu taşınmazı öz yeğeni … ‘ e genel kurul yapılması amaçlı davadan bir hafta önce 895.000,00 TL bedelle satış gösterdiğini ve genel kurulu isteminin kabulünden birkaç gün sonra da … iş ilişkisi içinde olduğu … ‘ e 900.000,00 TL bedelle satış gösterdiğini, bu paralarında şirket kayıtlarında görünmediğini, bu satış işleminin diğer şirket ortaklarının genel kurul istemekte ne kadar haklı olduklarını gösterdiğini, davacının amacının şirketi çalıştırmamak ve zarara uğratmak olduğunu, davacının ileri sürdüğü tehdit hakaret olaylarının şirket ortakları ile ilgili olaylar olmadığını ve şirketi ilgilendirmediğini, iddia olunan sahtecilik, şirket hesaplarının boşaltılması, mal kaçırma, şirketin zarara uğratılması, imza yetkisinin usulsüz el değiştirilmesi, bilgi alma hakkının kısıtlanması iddialarının da doğru olmadığını, davacının davasının haksız olduğunu çünkü bu duruma kendi kusurlu hareketlerinin neden olduğunu, şirketin faaliyetlerine devam ettiğini, şirketin feshine ve tasfiyesine karar verilmesinin şirketin kapanmasına neden olacağını, bu nedenle şirket ortakları arasındaki anlaşmazlığını TTK 636/3 maddesine göre makul bir çözüme hükmedilmesi ile davacının şirketten çıkarılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Tarafların bildirmiş oldukları delilleri ilgili yerlerden dosyamız içerisine celbedilmiş ve dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacı – karşı davalı vekili Av…. tarafından mahkememiz dosyasına UYAP sistemi üzerinden sunmuş olduğu 16.11.2023 tarihli dilekçesi ile; Davadan feragat ettiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden inceleme yapılarak, feragat gereği karar verilmesini talep ettiği, davacı – karşı davalı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı – karşı davacı vekilinin mahkememiz dosyasına UYAP sistemi üzerinden sunmuş olduğu 20.11.2023 tarihli dilekçesi ile; Davadan feragat ettiklerini, feragat nedeniyle davacıdan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden inceleme yapılarak feragat gereği karar verilmesini talep ettiği, davalı – karşı davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı- karşı davalı tarafın ve yine davalı – karşı davacı tarafın davadan feragat ettiklerini bildirdikleri, davadan feragatın 6100 sayılı HMK.307 ve devam eden maddelerinde düzenlendiği, 6100 sayılı HMK.nun 310.maddesi gereğince davadan feragatın hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, HMK.309/2.maddesi gereğince davadan feragatın hüküm ifade etmesi için karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı, HMK.30.maddesi gereğince hakimin yargılamayı makul süre içerisinde ve düzenli bir biçimde yürütmek ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu anlaşılmakla davanın ve karşı davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın ve karşı davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2-Mahkememizin 10/07/2019 tarih ve 2019/290 Esas sayılı ara kararı ile verilen ihtiyati tedbirlerin KALDIRILMASINA, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin davalı – karşı davacı şirkete ve şirket yöneticilerine TEBLİĞİNE ve ayrıca araç kayıtları üzerine mahkememizce UYAP sistemi üzerinden işlenen tedbir şerhlerinin yine mahkememizce KALDIRILMASINA,
a)Kayyım olarak atanan …’ın kayyımlık görevinin bugün itibari ile sona ERDİRİLMESİNE, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde İLANINA,
b)Kayyımlık görevinin sona erdiğini derhal kendisine BİLDİRİLMESİNE,
c)Kayyımlık görevinin sona erdiği güne kadar ki kayyımlık ücretinin hesaplanarak davacı tarafça depo edilen gider avansından ÖDENMESİNE,
3-a)Harçlar Kanunu 22.maddesi gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davacı – karşı davalı …’dan alınarak hazineye irad KAYDINA,
b)Karşı dava yönünden;Harçlar Kanunu 22.maddesi gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davalı – karşı davacı … Tic. Ltd. Şti.’den alınarak hazineye irad KAYDINA,
4-Tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı bulunması halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde oy birliği ile karar verildi.20/11/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.