Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/263 E. 2022/681 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : RED

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Alacak ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı ile davalı taraf arasında çeşitli deri ürünleri (ayakkabı olmak üzere ) alımı konusunda pazarlık yapılıp anlaşmaya varıldığı, davacının bu şifahi sözleşme gereği müvekkilimize 11/05/2018 tanzim ve 05/11/2018 vade tarihli 130.000 tl lik senet verildiği, iş bu senet karşılığı davacıya ayakkabı verildiği, davalı taraf davacıya teslim etmesi gereken malları teslim etmediği, bunun ile de yetinmeyen davalı karşılığı mal olarak verilmeyen bonoyu haksız olarak Konya . İcra dairesi … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapmak sureti ile tahsil ettiği, davacının Konya . İcra dairesi … esas sayılı dosyası ile davalı tarafa ödemiş olduğu 152.712,90 tl nin Konya . İcra müdürlüğü … esas sayılı dosyasına ödenmiş olduğu tarihten itibaren mevduata uygulanacak en yüksek faiz ile davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesini yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; davaya konu bono kambiyo evrakı olduğundan kambiyo senetlerinin mücerret niteliği gereği taraflar arasındaki kambiyo ilişkisi temel borç ilişkisinden – soyutlandığını, bu sebeple, davamızda temel borç ilişkisine hiç girmeyeceklerini, davacının iddialarının yersizliğine dair beyanda bulunup deliller sunacağız. İİK madde 72/son “Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.” hükmü ile TMK madde 6 “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” açık hükümleri gereğince ispat yükü davacıda olduğunu, davacının iddiası; “Davalı ile aralarındaki ayakkabı satış sözleşmenin feshedilmiş olması sebebiyle davalıya satış bedelinin ödenmesi amacıyla verilen bononun bedelsiz kalmış olmasına rağmen davalı tarafından icra takibine konu edilmek suretiyle kendisinden tahsil edildiği” şeklinde olup davacının bu iddiası senede karşı ileri sürülmüş iddia niteliğinde olduğundan davacı paranın verilmesi lazım gelmediğini sadece yazılı belgeyle ispat yükü altında olduğunu, davacı, senedin ihdas sebebinin müvekkil tarafından talil edildiğini, ispat yükünün yer değiştirdiğini, dolayısıyla davalının alacağını ispatlaması gerektiğini iddia etmektedir. Lakin, davacının bu iddiası hukuki dayanaktan yoksun ve yersiz olduğu, davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü … E sayılı icra takibinin dayanağı olan bono, bononun lehdarı olan davacı tarafından müvekkil şirkete ciro edilerek teslim edilmiştir. Senet metnindeki “Malen/Nakten” kaydı ya da bu kaydın aksine bir iddia ileri sürülmek suretiyle senedin talili ancak bononun keşidecileri (… ve … ) ile lehdarı (…) arasındaki hukuki ilişki bakımından söz konusu olduğu, senedin ihdas sebebine ilişkin kayıt bononun cirantası olan müvekkili bağlamaz. Davacının ilk iddiası bononun davalıya teminat amaçlı verildiği, ikinci iddiası bono bedelinin davalıya ödendiği, üçüncü iddiası ise malların satış bedelini ödemek amaçlı verilen bononun bedelsiz kaldığı yönünde olduğu,gö rüldüğü üzere davacının aynı bonoya ilişkin biri diğeriyle ilgili üç farklı iddiası olduğu, davacının diğer iddiaları gibi eldeki davadaki bedelsizlik iddiası da gerçek dışı olduğu, her şeyden önce müvekkil ayakkabı imalatçısı değildir, ayakkabı imalatçısı olan davacının kendisidir. Ayakkabı imalatçısı davacıya ayakkabı imalatçısı olmayan müvekkil şirketin ayakkabı vereceği iddiası hayatın olağan akışı ilkesine aykırı asılsız bir iddiadır. Ayrıca, İİK madde 72/son “Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecbur olduğunu, “Bu sebeple, davacının bononun hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikteki madde 76/b’deki kanuni karineye aykırı tüm iddialarını ispat babında tanık dinletme vb. delil ve taleplerine muvafakat etmediklerini, tüm bu sebeplerle; hukuki dayanağı olmayan haksız davanın reddini talep ederiz. Fazlaya dair hak ve taleplerimiz baki kalmak kaydıyla haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görüldü.
11/06/2021 havale tarihli bilirkişi Mali Müşavir … raporundan özetle; Raporumda davacı ve davalı firmalara ait 2018-2019-2020-2021 yılları Ticari defter ve dosyaya ekli diğer belgeleri inceledim. Her türlü hukuki yorum ve nihai takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğunu işaret ederek varılan sonuç şu şekildedir. Davacı yan … İşletmesinin 2018-2019-2020-2021 yılları ticari defterlerinde yapılan incelemelerde, 2018 yılında İşletme Defteri Hesabına tabi olduğu, 2019-2020-2021 yıllarında Defter Beyan Esasına tabi olduğu, Davalı yan … Ticaret A.Ş. nin 2018 yılı Ticari defterlerinde yapıları incelemelerde Ticari Defterlerin açılış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu, kapanış onayına tabi 2018 yılı Yevmiye defterinin süresinde kapanış onayının yapıldığı, İki tarafın delterlerinin karşılaşurmasında. defterlerin mahiyeti itibariyle buna olanak vermediği, (Davacı yanın İşletme Hesabı defteri- Davalı yanın Bilanço Hesabına tabi olmasından dolayı) Davacı yanın Ticari defterlerinde; a- Davalı yandan toplamda 30.816,42 TL tutarlı mal/emtianın satın alınmış olduğu (6 Adet Fatura ile) b- Davacı yanın Ticari defterlerinde 6 adet satış faturası ile 30.816,42.TL tutarlı mal/Emtianın satılmış olduğu, Davalı yamn Ticari defterlerinde yazılı olan 70.000.00 TI tutarlı Çek kaydının Davacı yanın Ticari defterine (İşletme Defteri olmasından dolayı) defterin mahiyeti itibariyle kayıt edilemeyeceği, Taraflar arasında ihtilafa sebep olan/Bu davanın konusu; 11.05.2018 tanzim tarihli 05.11.2018 vade tarihli 130.000.00 VI. tutarlı senedin yazılı kaydına Davalı yanın Ticari defterlerinde rastlanmamıştır. Bunun dışında taraflar arasında bir başka Ticari işlem sonunda oluşmuş muhasebe kaydının ve ilgisinin olmadığı taraflar ticari defterlerinden görülmüştür şeklinde rapor ettiği görüldü.
27/09/2022 havale tarihli bilirkişi SMMM … ve bilirkişi Hesap Uzmanı … raporundan özetle; Davacı … ile davalı … Ticaret A.Ş, arasında ticarı ilişki bulunduğu konusunda ihtilaf olmadığı, Davaya ve takibe konu senedin … ve … tarafından 11.05.2018 tarihinde keşide edilerek 05.10.2018 tarihinde ödenmek üzere ( 130.000,00 TL bedelli) …’ a verildiği, … tarafından ciro yolu ile …’ ye devredildiği, … tarafından da ciro yolu ile davalı … Ticaret A.Ş. verildiği nedenle en son alacaklının … A.Ş. Olduğu, … A.Ş. tarafından iş bu senetle ilgili olarak Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından örnek 10 kambiyo takibi başlatıldığı, Takibe ve davaya konu senet yönünden ciro silsilesinde her hangi bir bozukluk bulunmadığı, Dosya içerisinde yer alan tarihsiz “Sözleşme Başlıklı” belgede 05.10.2018 tarihli iki adet 65.000.00 TL bedelle bonolardan dolayı …’ nin her hangi bir sorumluluğunun olmadığı davalı … Sanayi Tic.A.Ş. yetkilisi tarafından imza ile tasdik edilmiş ise de, davaya ve takibe konu senedin 05.10.2018 tarih ve 130.000,00 TL bedelli olması nedeniyle bu yöndeki hukuki değerlendirme hakkının savyın mahkemenize ait bulunduğu, S.M.M. Bilirkişi tarafından dava ve takibe konu senedin taratların ticari defterlerinde yer olmadığının beyan edildiği nedenle bu yöndeki hukuki değerlendirme hakkının sayın mahkemenize ait bulunduğu, Taraflar arasında her iki tarafında kabul beyanına göre ticari ilişki olduğu konusunda ihtilaf olmadığı, ancak söz konusu senedin ne amaç ile verildiği ve tarafların edimlerine yerine getirip getirmedikleri konusundaki hukuki değerlendirme hakkının sayın mahkemenize ait bulunduğu, Davacı … tarafından Konya .İera Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından başlatılan takip nedeniyle dosya borcunun 08.11.2018 tarihinde 131.000.00TL + 15.11.2018 tarihinde 21.712.,90 TL ödenmek suretiyle kapatıldığı ve dosyanın infaz olduğunu rapor ettikleri görüldü.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalı aleyhine “Alacak” davası açmıştır.
TMK 6. Maddesi gereğince; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
6100 Sayılı HMK’nın 190. Maddesi gereğince; “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 Sayılı HMK’nın 196. Maddesi gereğince;” (1) Delil gösteren taraf, karşı tarafın açık izni olmadıkça, o delile dayanmaktan vazgeçemez.”
26/10/2022 Tarihli duruşmada taraf vekillerinin; “Davacı vekili cevaben: Bizim en büyük delilimiz savcılık dosyasıdır, teminat senedi olduğuna ilişkin yazılı belgemiz yoktur, ayrıca her ne kadar yemin deliline dayanmış ise de bu yemin delilinden feragat ediyoruz, dedi.
HMK 196 kapsamında davalı vekilinden soruldu: Davacı vekilinin yemin delilinden feragatına açıkça muvafakat etmiyoruz, dedi.” şeklinde beyanda bulundukları görüldü.
Yargıtay . HD’nin 06/01/2014 Tarih … E. … K. Sayılı ilamı …: “… Ancak davalının alacağını bir belgeye dayanması ve belge altındaki imzanın borçlu tarafından inkar edilmemesi durumunda ispat yükü borçluya geçer. Somut olayda takip ve dava konusu bonolar altındaki imzalar borçlu davacı tarafından inkar edilmediğine göre ispat yükü davacıda olup davacı bonolar nedeniyle borçlu bulunmadığı yolundaki iddiasını aynı kuvvette yazılı belgeyle kanıtlamakla yükümlüdür.”
6100 Sayılı HMK’nın 225-239. Maddeleri arasında yemin hukuki müessesesi düzenlenmiştir. (Yargıtay . HD’nin 15/01/2018 tarihli … Esas, … Karar sayılı ilamı, …; yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Yüksek Yargıtay . HD’nin 20/09/2017 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı, …; bir kimsenin bir hususu bilmesi, onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır.)
“İspat yükünün davacı borçlu da olduğu durumlar davacı, davanın varlığını iddia ettiği hukuki ilişkinin doğduğunu ancak, başka bir nedenle bu hukuki ilişkinin geçersiz olduğunu veya son bulduğunu ileri sürmekte ise bu iddiayı ispat yükü davacıya aittir.
Bir senedin karşılıksız olduğunun ispat yükü davacıya düşer. Davacı davalının iddia ettiği alacağını ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse bu iddiada ispat yükü kendisine düşer.” (İtirazın İptali, Menfi Tespit İstirdat Tasarrufun İptali, İflas Ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları, Genişletilmiş 4. Baskı, … Yargıtay Üyesi).
Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma – … sayılı kararı ile bedelsiz senedi kullanma nedeniyle şikayette bulunulmuşsa da, özel hukuk niteliğindeki uyuşmazlık nedeniyle takipsizlik kararı verildiği ve kesinleştiği görüldü.
Somut olayımızda; “Sözleşmedir” başlıklı sözleşmede davacı …’nın sorumlu olmayacağı bonolar arasında dava konusu bononun olmadığı, davacı yan iddiaları değerlendirildiğinde TEMİNAT senedi iddiasını yazılı delille ispat edememiştir. (Yargıtay. Hukuk Dairesi’nin 02/10/2007 tarih. … E, … K. Sayılı ilamı … : Davacı senetlerin teminat amacıyla verildiği yolundaki iddiasını yazılı delil ile kanıtlaması gerekir, başka bir ifade ile ispat külfeti davacıdadır.) Dosyayı bir bütün halinde değerlendirdiğimizde davaya konu bono üzerinde NAKTEN yazılı olduğu hususu da dikkate alındığında davacı ve davalı yanın senedi TALİL ettiği anlaşılmakla; böyle bir durumda da ispat külfetinin yer değiştirmeyeceği, (Yargıtay . HD’nin 23/09/2014 Tarih …, … K. Sayılı ilamı …: Çift taraflı talilde ispat yükü yer değiştirmez) gerçeğinden hareketle davacı yan iddialarını yazılı delille ispatla yükümlü (ciro silsilesi de dikkate alındığında) ancak yazılı delille ispat edemediği yemin deliline dayandığı (davacının yemin delilinden feragat ettiği, davalı yan yemin deliline açıkça muvafakat etmediğini beyan etmiş olmakla, HMK 196) davalı yan usulüne uygun yemin ettiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı, tüm bilgi belgeler, tüm deliller, mevzuattaki düzenlemeler, Yargıtay Kararları, bilirkişi raporları, bir bütün halinde değerlendirildiğinde davacının, davalı aleyhine açtığı istirdat davasının reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının, davalı aleyhine açtığı istirdat davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 260,80TL den mahsubu ile fazla yatan, 180,10TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Davacı tarafça depo edilip kullanılmayan gider avansının bulunması halinde karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
6-AAÜT’ye göre hesaplanan 23.906,94TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
7-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2022

Katip … Hakim …