Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/247 E. 2022/341 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : RED

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Menfi tespit ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalı taraf ile gerçekleştirilen Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk görüşmelerinden herhangi bir sonuç alınamamış olup huzurdaki davayı açma zarureti hasıl olmuştur. Davalı tarafından, davacı müvekkil aleyhine Konya , İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı dosyası ile takibe girişilmiş ve akabinde bu takipteki 31.11.2018 vadeli 85.000 TL bedelli çek, Konya . İcra Ceza Mahkemesı nin … E. numaralı dosyası ile şikayete konu edilmiştir, Çek üzerindeki imza ve diğer yazılar müvekkile ait değildir. Müvekkil ile davalı alacaklı arasında ticari ya da ticari olmayan herhangi bir ilişki de mevcut değildir ve hatta müvekkilimiz alacaklı ve davalı olan şahsiyeti de tanımamaktadır. Müvekkilimiz davalıdan nakden yahut da malen herhangi bir şey almamıştır. Dolayısıyla müvekkilim ile davalı arasında herhangi bir alacak borç ilişkisi bulunmamaktadır. Şimdi anlatılan tüm bu sebeplerle, kıymetli evrak her ne kadar illeten mücerret ise de, evrakta ki imzanın tespiti kanaatımızce zaruridir. Böyle olmasa idi evrak altına imza atılmaz, evrakın borçlu kısmında isim yazar ve evrak bu şekli ile tedavüle konu edilirdi. Anlatılan sebeplerle, bahse konu dosya ile ilgili imzaya ve borca açıkça itiraz ediyoruz. Davalı tarafça bu çekler tamamen kötü niyetli olarak ve farklı yollarla ele geçirilmiştir. İcra mahkemelerinin kısıtlı yetkiye sahıp mahkemeler olması nedeniyle iş.bu davayı açmak zarüreti hâsıl olmuştur. Açılan dava ile davalının ağır kusurlu ve kötü niyetli olduğunun saptanması ve müvekkilin ise haciz ve hapis cezası tehdidinden kurtulması amaçlanmaktadır. Müvekkilimizin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığının ve çekteki imzanın müvekkilin eli ürünü olmadığının tespiti gerekmektedir. Müvekkilin mevcut ekonomik durumu ile yargılama harç ve giderlerini karşılaması mümkün değildir. Müvekkilin mevcut sosyal ve ekonomik durumuna ilişkin sunacağımız belgede dikkate alınarak adli yardımdan yararlandırılmasını talep etme ve bu davayı açma zorunluluğu hasıl olmuştur.” demiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; ” Mahkemenizde mezkür sayılı dosya ile davacı tarafından müvekkil aleyhine Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyalarından başlatılan takiplerde ki çekte İmzanın kendisine ait olmadığı gerekçesi ile menfi tespit davası ikame edilmiştir. öncelikle belirtmek isteriz ki her takip ayrı bir borç sebebi olması nedeni ile her takip için iş bu davanın tefrik edilmesi gerekmektedir. İş bu davanın konusu 1 adet çeke dayalı menfi tespit olup, bu çekler ayrı ayrı takiplere konu edilmek ile artık tek dava konusu yapılamaz. Her bir takip için yasa da belirtilen menfi tespit davasının ayrı ayrı açılması gerekmektedir. Bu nedenler de her bir takip için iş bu davanın tefrik edilmesini talep ederiz. açılan dava da müvekkilin davacı ile ciro silsilesine görede anlaşılacağı üzere bir ticareti olmamış çek ciranta süleyman toktan müvekkile geçmiştir. Davacı yan her ne kadar dosya kapsamında davalı müvekkil ile bir ticari olmadığından bahisle borçlu olmadığını iddia etse de müvekkil de davacıyı tanımamaktadır. Müvekkilin ciranta … İle ile ticareti olmuş ve nihayetinde çek bu kişiden müvekkile geçmiştir. davacı yan hakkında yapılan takiplrde ki imzasını inkar etmediği gibi söz konusu takiplerde dosya borcuna taahhütte bulunarak borcu kabul etmiştir. iş bu dava bu nedenle medeni kanun 2.maddesine aykırı olarak ikame edilmiştir. Davacı çek keşidecisi hakkında her bir çek için ayrı ayrı başlatılan Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı İcra dosyalarında davacıya ödeme emri gönderilmiş olup, davacıya gönderilen ödeme emrinde iş bu takipte 5 gün içerisinde İmza inkarında bulunmaması halinde imzanın kendisine ait olacağına dair ihtar ödeme emrinde yer almaktadır. 2004 Sayılı İİK’nun İlamsız Takiplerin anlatıldııı ödeme emri ve itiraz başlıklı 60.maddesinde “..Takibin dayandığı senet altındaki imza kendisine ait değilse yine bu yedi gün içinde bu cihetin ayrıca ve açıkça bildirilmesi; aksi halde icra takibinde senedin kendisinden sadır sayılacağı,…” Yine aynı yasanın Kambiyo Takiplerinin anlatıldığı Ödeme Emri başlıklı 168.Maddesinde “..Takip müstenidi kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi; aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın bu fasıl gereğince yapılacak icra takibinde kendisinden sadır sayılacağı…” Görüleceği üzere imza inkarı konusu yasa da ayrı ayrı yerlerde belirtilmiştir. İş bu huzurda ki davaya konu çeklerin dahil olduğu ödeme emirleri davacıya tebliğ olunmak İle davacı tarafından süresi, içerisinde herhangi bir imza inkarında bulunulmamış ve bulunulmadığı gibi de yasada karine teşkil eden artık imzalar davacıya ait olduğu da bu netice ile bulunulmadığı gibi de yasada karine teşkil eden artık imzalar davacıya ait olduğu da bu netice ile sabittir. Davacı taraf aynı takibe ilişkin olarak artık bir daha imza inkarında bulunamaz. Bu nedenlerle de davacı başvurusunun reddi gerekir. çekın yer aldığı bankanın çekte yer alan karşılıksızdır kaşesi üzerinde imzasının uyuşmadığı kaydı bulunmamaktadır. Uygulamada bankalar çek keşidecisinin kendilerinde bulunan imza örnekleri ile çekte yer alan imzanın uyuşmaması durumunda çok titiz davranmaktadırlar. Şayet imzanın uyuşmaması halinde bankalar çek arkasına karşılıksızdır ibaresini taşıyan kaşe vurmamaktadırlar. Her iki takibe konu çek üzerinde imzanın uyuşmadığına dair böyle bir kayıt yoktur. Bu nedenle de imza davacıya ait gözükmektedir. Bunun yanında davacının 3.bir şahsa vekalet verme ihtimalide bulunmaktadır. Bu nedenle de sayın mahkemeniz tarafından öncelikle takibe konu çeklerin yer aldığı ONB Finansbank Nalçacı Şubesinden davacının kullandığı bu çek hesabına sunulan bir 3.şahsa imza yetkisini içerir vekaletname verip vermediği varsa böyle bir vekaletin gönderilmesinin müzekkere ile yazılmasını talep ederiz. Şayet böyle bir vekaletname bulunması durumunda davacının bu vekaleti sayın mahkemenizden gizlemesi ihtimalinde ise davacının dürüst olmadığı ve iş bu talebinin kötüniyetli olduğu ise açıkça ortaya çıkacaktır. Bu durumda da iş bu davanın reddi gerekmektedir. Davacı hakkında karşılıksız. çek keşide etmekten dolayı suç duyurusunda bulunduğumuz Konya .İcra Ceza Mah. … Esas sayılı dosyalarından da davacının bu iddiaları çek üzerinde ki imzanın uyuşması sebebi ile kabu! edilmemiş ve davacı karşılıksız çek keşide etmekten ceza almıştır. açılan dava hukuka uygun olmayıp reddi gerekir. İddialar gerçek dışı, asılsız ve mesnetsizdir. Davacı çeke dayalı borcunu ödemekten imtina etmektedir. Davacı, icra takibini semeresiz kılmak ve borçtan kurtulmak maksadı ile iş bu davayı açmıştır. HMK’nun 201 maddesi uyarınca senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak nitelikte bulunan hukuki işlemler tanıkla ispat olunamaz. İş bu sebeple tanık dinletilmesine muvafakatimiz yoktur. Somut olayda emre yazılı senette yer alan imzasını inkâr etmiş değildir. Senet sebepten mücerret olmakla, davacının ileri sürdüğü iddiaların varlığını yazılı delille ispat yükü altında olduğunun kabulü gereklidir. Davacının davasının reddi gerekmektedir. Haksız açılan davadan dolayı da lehimize 620 oranında tazminata hükmedilmesi gerekir. iş bu çek ciro yolu ile müvekkile ulaşmakla çeki ciro yolu ile devralan müvekkilin imzaları kontol yükümlülüğü bulunammaktadır. Müvekkil dilekçemizin giriş kısmında da belirtmiş olduğumuz üzere dava ve takip konusu her iki çeki ciro yolu ile … isimli şahıstan almıştır. Bu şahsında çeki Davacı …’den aldığı çek üzerinden gözükmektedir. Bu bakımdan müvekkilin huzurunda atılmayan imzadan dolayı sorumluluğu hakkaniyet uygun düşmeyecektir. Bu konuda müvekkilin davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile ne tazminattan nede yargılama giderlerinden dolayı bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Son olarak imzanın davacıya ait olmaması ihtimali durumunda davacının ve diğer ciranta …’un nitelikli dolandırıcılık suçu işlediği sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu konuda ki suç duyurusunda bulunma hakkımızı saklı tutmaktayız.” demiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın ATK ya imza incelemesi amacıyla gönderildiği ATK tarafından tanzim edilen raporda özetle; ” Fotokopi belgeler, bilgisayar ortamında hazırlanmış belgeler, faks çıktısı ve karbon suret belgelerde bazı tanı unsurları kayba uğrayabileceği gibi bu tür belgelerin sair usullerle elde edilebilme olasılığının da bulunduğu; ayrıca belgeye imza, yazı ya da artefakt gibi harici unsurlar eklenebileceğinden fotokopi belgeler üzerinde inceleme yapılması sakıncalı olup genel olarak belge asılları üzerinde inceleme yapılmasının gerekli olduğundan; inceleme konusu çek aslı temin edilerek mevcutlar ile birlikte kurumumuza gönderilmesinin gerektiği hususunu bildirir rapordur.” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Bankanın mahkememize göndermiş olduğu çeke ilişkin olarak 06/04/2022 tarihli cevabi yazısında … Seri Nolu çek ekte tarafınıza sunulan vekaletnameye istinaden teslim edilmiş olup, çek teslim tutanağı da yazımız ekinde tarafınıza sunulmuştur şeklinde vekaletname örneğinin de gönderildiği, vekaletname fotokopisinde “…ÇEK TAAHHÜTNAMESİ İMZALAMAYA…” vekaletnamede yetki olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalı aleyhine “Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)” davası açmış, davalı yan yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir.
Mahkememizce yapılan tetkikler neticesinde her ne kadar açılan menfi tespit davası imza inkarına dayalı ise de: davaya konu çek davacı …’in vermiş olduğu vekaletnameye göre işlem yapıldığından ( Yüksek Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı (özü; … Çek taahhütnamesi imzalama hususunda yetki verildiği görülmüş olup adı geçen kişiye ÇEK KEŞİDE ETME YETKİSİ verildiğinden kabulü gerekir…) iş bu Yargıtay ilamı da dikkate alındığında davacının davasının reddine, davalı yan %20 tazminat talebinde bulunmuşsa da takip tedbiren durdurulmadığından şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının şartları oluşmayan tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Dosyada ADLİ YARDIM TALEBİNİN KABULÜNE KARAR VERİLDİĞİNDEN ve dava reddedildiğinden suç üstü ödeneği tarafından karşılanan toplam 348,90 TL nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 11.642,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı bulunması halinde ilgilisine İADESİNE,
7- 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
Dair, davalı vekilinin yüzüne, davacı yanın yokluğunda karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/05/2022

Katip … Hakim …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.