Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/137 E. 2022/177 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ :
BİRLEŞEN KONYA .ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … E. – … K. SAYILI DOSYA
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine mahkememize açılmış bulunan “Alacak” davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 30.04.2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 18.05.2015 tarihli bayilik(dağıtıcılık) sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin konusunun davalının … marka ile üretimini yaptığı 19 litrelik damacana şişelerdeki suyun bayi tarafından siparişi, satışı, tali bayi satışı olduğunun, taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkilinin sözleşmeyi haklı olarak feshettiği tarih olan 24.12.2018 tarihine kadar yürürlükte kaldığının, sözleşmede müvekkilinin, sözleşme konusu ve davalının ürettiği suyun münhasır tek satıcısı olarak kararlaştırıldığının, müvekkilinin bölgesinde, davalıya ait 19 litrelik damacana şişelerdeki suyunun tanıtımını yaptığını ve kötü olan imajını düzeltmek için önemli yatırımlar yaptığını ve … markasını tanınır hale getirdiğini, davalı şirketin 2018 yılında müvekkilinin satışlarını engelleyici tavırlar içine girdiğini, davalının müvekkili ile sözleşme imzalayan tali bayilere doğrudan su satmaya başladığının ve davalının, müvekkilinin müşterilerine doğrudan su satmaya başlayarak sözleşmeyi iki şekilde ihlal ettiğinin, davalının, müvekkilinin müşterilerine ve tali bayilerine daha düşük fiyattan su vererek müvekkilinin zararını daha da arttırdığının, bu halde müvekkilinin, su satamaz hale geldiğinin, davalının sözleşmeyi ihlal etmesi üzerine müvekkilinin sözleşmeyi feshettiğinin, müvekkilinin mahrum kalınan kâr ve denkleştirme tazminatı olarak iki türlü zararının söz konusu olduğunun, davalının, müvekkili şirketten alacağı olduğu iddiası ile Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattığının, müvekkilinin de davalıdan alacağı olduğu iddiası ile borca itiraz ettiğinin, işbu davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının, gerek mahrum kalınan kâr, gerek portföy tazminatının, davalının ticari defterlerinin bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağından, her iki talepleri bakımından da belirsiz alacak davası açılmasının icap edildiğinden bahisle; Her türlü fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; 15.000,00 TL mahrum kalınan kârdan mütevellit zararlarının tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 10.000,00 TL denkleştirme (müşteri/portföy)tazminatı alacaklarının tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 20.06.2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Vaki davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının, konusu mahrum kalınan kâr ve denkleştirme tazminatı olan davaların belirsiz alacak davası olarak açılamayacağının, sözde alacağın, belirlenebilir bir alacak iken, belirsiz alacak davası olarak açılmış vaki davanın reddinin gerektiğinin, müvekkilinin …A.Ş.’nin Ocak/2015 yılında kurulduğunu, … Büyükşehir Belediye’sinin bir şirket olduğunun, ilgili şirketin, davaya konu ilişkinin teması olan su satış ve üretim haricinde, Türkiye çapında enerji yatırımları, hidroelektrik santralleri kurulum ve işletmesi ile de alakadar olduğunun, müvekkilinin, sahibi olduğu … markasını, kuruluşundan sonra … Holding’ten satın aldığının, … markasının, … Holding bünyesinde, 90’lı yıllardan bu yana, Türkiye genelindeki geniş dağıtım ve ticari hacmi ile su satışı sektöründe önde gelen markalardan bir tanesi olduğunun, …’yu, müvekkilinin satın almasıyla beraber, ticari lansmanında … Büyükşehir Belediyesi’nin logo katkısı ve güven duygusunu da kazandığını, bu sayede tüm satıcıları ve dağıtıcılarına katkılar verdiğinin, davacı tarafın, sözleşmeyi Konya .Noterliği’nin … yevmiye numaralı, 25.12.2018 tarihli ihtarnamesi ile haksız feshine kadar devam ettiğini, işbu sözleşmenin iki yıl süreli olup, taraflardan birinin süresinde fesih beyanı bulunmadıkça yenilenmiş sayılacağının, sözleşmenin başlangıç ve haksız fesih ile bitiş tarihlerinin 18.05.2015 ila 25.12.2018 olduğunun, haksız fesih olmasa idi, sözleşmenin bitiş tarihinin ise 18.05.2019 olacağının, işbu feshe ilişkin müvekkilince Konya .Noterliği’nin … yevmiye numarası ile 04.01.2019 tarihinde davacı ve davacı yetkilisi/sahibi … ‘a ihtarname gönderildiğinin, …’nun yaklaşık 20 yıldır, yalnız Konya İli sınırlarında değil, neredeyse tüm Türkiye’de tanınan, meşhur bir marka olduğunun, bu markanın tanınır kılınması hususunda davacının hiçbir katkısının bulunmadığının, davacının, … markası için reklam niteliğinde yapmış olduğu hiçbir çalışmasının bulunmadığının, davacı tarafın 2015-2016-2017-2018 satışlarından bahsettiğinin, bu satışlarına pet koli satışlarını da dahil ettiğinin, taraflarca imza edilen sözleşmenin yalnızca damacana dağıtımına dair olduğunun, davacının, kazanç elde etmek için, bayisi bulunduğu müvekkilinden, müşterilene ulaştırmak üzere elbette kimi zaman da pet koli(tek kullanımlık bardak su) de satın aldığını, bu konunun mevcut dava ile hiçbir alakasının bulunmadığını, davacının kendini haklı gösterme çabasına, pet koli satışlarını da dahil etme arzusunda olduğunun, müvekkiline ödemesi yapılmamış olan 160.514,90 TL bakiye borcunun bulunduğunun, bu hal ile sözleşmenin temelini ve özelinde 5.14. numaralı maddesini açıkça ihlal edildiğinin, müvekkilinin hiçbir su dağıtımı ağının bulunmadığının, herhangi bir yere dağıtım yapacak taşıta da sahip olmadığının, davacı bayinin iş ve işleyişine engel bir halinin, onun işlerine zarar verecek bir faaliyetinin bulunmadığının, müvekkilinin, davacı ile sözleşmesi sürer iken, davacının su temin edemediği, bu konuda eksik, yetersiz kaldığı yerlere yaptığı su satışları haricinde bir satışının bulunmadığının, yapılan satışlarda da damacanaları müvekkilinin ilgili şirketlere götürmediğinin, şirketlerin, bayiden damacana alamadıkları için, müvekkilinin deposuna gelerek su aldıklarını, dağıtıcılığın hiçbir şekilde söz konusu olmadığından bahisle; Sözleşme ile hüküm altına alınmış cezai şartlara ilişkin tazminat hakları ve sair tüm tazminat hakları ile, davacıya teslim edilen sebil, damacana paletleri, fatura alacaklarına ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, belirsiz alacak olarak açılan davanın reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde, sözleşmenin pek çok hükmünü ihlal eden davacının davasının reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. – … K.sayılı dosyada davacı vekili 14.05.2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Borçlu şirketin müvekkiline olan borcunu ödememesi nedeniyle davalı aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı itirazı üzerine de takibin durdurulduğunu, davalının ödemediği borcunun cari hesap ektresinden kaynaklandığını, haksız şekilde itirazda bulunduğunu belirterek; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine, takibin devamına, kötü niyetli davalı aleyline %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. – … K.sayılı dosyada davalı vekili 28.06.2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; İşbu davanın Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında dava ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının, itirazın iptali davasını açtığını, itirazın iptali davalarında, takibin devamına yönelik bir karar verilmesi gerektiği için, itiraza uğramış takibe konu alacağın ancak dava konusu yapılabileceğinin, dolayısı ile davacının ancak takibe dayanak teşkil eden cari hesaptan kaynaklı alacağını talep edebileceğinin, davacının teslim ettiğinden daha yüksek miktarda fatura kestiğinin, davacının dava konusu bedel kadar mal teslim etmediğinin ancak teslim ettiğinden daha fazla miktarda fatura kestiğinin, taraflar arasında mal satım sözleşmesinin bulunduğunun, davacının malı teslim ettiğini ispatla yükümlü olduğunun, dava konusu faturaların tarafların ticari defterlere kayıtlı olmasının da, malın teslimine delil teşkil etmeyeceğinin, taraflar arasında sözleşmede öngörüldüğü şekil ile bir hesap mutabakatının da yapılmadığının, davacının, taraflar arasındaki sözleşmeyi ihlal ettiğinin ve müvekkilinin zararına sebebiyet verdiğinin, davacının sözleşmeyi ihlâl etmesi üzerine müvekkilinin de sözleşmeyi haklı sebeple feshettiğinin, davacının sözleşmeyi ihlal etmesi sebebiyle müvekkilinin davacıya borçlu değil bilakis alacaklı olduğunun, dava konusu alacağın ihtilaflı olması nedeniyle, davacının icra ve inkâr tazminatı talebinin de haksız olduğundan bahisle; davacının davasının esastan reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmıştır.
Tarafların bildirmiş oldukları deliller ilgili yerlerden celbedilmiş, Konya .İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası, Konya .Noterlik Makamının 24.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliğ şerhli fotokopisi, Konya .Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası, dosyamız içerisine celbedilmiş ve dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememiz dosyası içerisine celbedilen Konya .İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklısının … A.Ş., borçlusunun … Tic. A.Ş.olduğu, 160.514,90 TL asıl alacak olmak üzere fer’ileri ile birlikte toplam 163.602,06 TL alacaktan kaynaklı ilamsız icra takibi başlatıldığı, Örnek 7 ödeme emrinin borçlu şirkete 11.02.2019 tarihinde tebliğ edildiği, süresi içerisinde borçlu vekilinin 12.02.2019 tarihli itiraz dilekçesi ile; Müvekkili aleyhine yapılan takibe, borca ve fer’ilerine itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği, 04.03.2022 tarihinde borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının mahkememizce re’sen seçilen SMMM bilirkişi … , SMMM bilirkişi … ve hesap bilirkişisi Av.Arabulucu … tevdi edilerek iddia ve savunmalar doğrultusunda rapor düzenlemelerinin istenildiği, SMMM bilirkişi … , SMMM bilirkişi … ve hesap bilirkişisi Av.Arabulucu … tarafından düzenlenen 22.04.2021 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda; Asıl dava için; Davacı … A.Ş. Davalı … A.Ş.’nin kendi tali bayisi ve kurumsal müşterilerine mal sattığını iddia ettiğinin ve davalının ticari defterlerinde bu durum tespit edilmiş ise de; Taraflar arasında akdedilen sözleşmede davalı … A.Ş.’nin tali bayilere ve davacının müşterilerine su satamayacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığının, buna göre davacı … A.Ş. tarafından yapılan feshin haklı eyleme dayalı bir fesih olmadığının, davacı … A.Ş.tarafından yapılan fesihin, haklı eyleme dayalı bir fesih olmaması nedeniyle; TTK.122/3 maddesi gereği davacının, kâr mahrumiyeti ve denkleştirme tazminatı talebinin yerinde olmadığının, birleşen dava için; Davacı … A.Ş. ve davalı … A.Ş.’nin ticari defterlerinin incelenmesinde; Davacı şirketin davalı şirketten 160.514,90 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğinin, bu nedenle davacı … A.Ş.’nin, davalı … A.Ş.’den 160.514,90 TL asıl alacak miktarı talebinin yerinde olduğunun, davalı … A.Ş.’nin işbu borç nedeniyle temerrüt tarihinin 08.01.2019 tarihi olduğunun(cevabi ihtarnamenin tebliğ tarihi) ve bu tarihten itibaren takip tarihine kadar talep edebileceği işlemiş avans faiz miktarının 1.800,85 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda mahkememiz dosyasının bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor düzenlemelerinin istenildiği, SMMM bilirkişi … , SMMM bilirkişi … ve hesap bilirkişisi Av.Arabulucu … tarafından düzenlenen 22.04.2021 havale tarihli bilirkişi heyet ek raporunda; Davacı/birleşen davanın davalısı şirketin ticari defterlerinde su satışlarına ilişkin giderlerin ayrıştırılmamış olduğundan(760-Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri ile 770-Genel Yönetim Giderleri hesaplarında şirketin tüm satışlarına ilişkin giderler ayrıştırılmadan birlikte takip edilmiş olduğundan) ve su satışı için yapılan giderleri ayrıştırılıp ayrıca tespit edilemeyeceğinden su satışlarından elde edilen net kârın ticari defter kayıtlarından hesaplanabilmesinin mümkün olmadığının, davalı/birleşen davanın davacısı şirketin ticari defter kayıtlarından hangi satışlarının davacı/birleşen davanın davalısı şirketin bölgesindeki şahıs yada şirketlere yapılmış olduğunun tespiti mümkün olmamakla birlikte, hangi alıcısına satmış olduğu mallardan dolayı ne kadar kâr etmiş olduğunun tespitinin de mümkün olmadığının, zira kayıtlardan fiyatların müşterilere göre değişken olduğunun anlaşıldığının, öncelikle, davacı şirket vekili tarafından bu itiraz maddesinde belirtilmiş olan oranların kârlılık oranları değil, davacı/birleşen davanın davalısı şirketin yıllar itibariyle toplam satışları içerisindeki su satışlarının oranları olduğunun, dolayısıyla davacı şirket vekilinin itiraz dilekçesinde son dört yılın kârlılık oranları ve ortalaması diye bulmuş olduğu %24,85 rakamının kârlılık oranları olmadığının, kök raporda davacı/birleşen davanın davalısı şirketin 4 yıllık ayrıntılı Gelir Tablolarının sunulduğunun, şirketin 2015 ve 2018 yıllarında zarar beyan etmiş olduğunun açıkça görüldüğünün, davalı/birleşen davanın davacısı şirketin ticari defter kayıtlarından hangi satışlarının davacı/birleşen davanın davalısı şirketin bölgesindeki şahıs yada şirketlere yapılmış olduğunun tespitinin mümkün olmadığının, davacı vekilinin müvekkilinin 160.514,90 TL borçlu olduğunu kabul etmediklerini ifade etmiş ise de; Kök raporda sunulmuş olan bu tespitin her iki tarafın da ticari defterlerinin incelenmesi sonucu kayıtlarından yapılmış tespitler olduğunun, bununla birlikte her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı cari hesap ilişkisinin dökümlerinin kök raporda sunulduğunun, davalı/birleşen davanın davacısı şirketin, müvekkili şirkete teslim ettiği su miktarından fazla fatura düzenlenmiş olduğu iddiası ile ilgili olarak ticari defter kayıtlarından bir tespit yada değerlendirme yapabilmenin mümkün olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekilini 11.10.2021 tarihli adli yardım talepli olarak ıslah dilekçesi sunduğu, mahkememizin 18.10.2021 tarihli ara karar evrakı ile davacı tarafın adli yardım talebinin reddine karar verildiği, mahkememizce 02.11.2021 tarihinde muhtıra düzenlendiği, davacı tarafça muhtırada belirtilen 8.623,25 TL eksik harcın 23.11.2021 tarihinde mahkememiz veznesine yatırıldığı görülmüştür.
Davanın, ana davada 18.05.2015 tarihli bayilik(dağıtıcılık) sözleşmesinin feshinden dolayı mahrum kalınan kâr kaybı ve denkleştirme/portföy/müşteri tazminatından kaynaklı alacak, birleşen dosyada İİK.67.maddesi gereği itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, davalı ile aralarında18.05.2015 tarihli bayilik(dağıtıcılık) sözleşmesinin imzalandığının, sözleşmenin konusunun davalının … marka ile üretimini yaptığı 19 litrelik damacana şişelerdeki suyun bayi tarafından siparişi, satışı, tali bayi satışı olduğunun, taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafın feshettiği tarih olan 24.12.2018 tarihine kadar yürürlükte kaldığının, sözleşmede davacının, sözleşme konusu ve davalının ürettiği suyun münhasır tek satıcısı olarak kararlaştırıldığının, davacı bölgesinde, davalıya ait 19 litrelik damacana şişelerdeki suyunun tanıtımını yaptığını ve kötü olan imajını düzeltmek için önemli yatırımlar yaptığını ve … markasını tanınır hale getirdiğinin, davalı şirketin 2018 yılında davacının satışlarını engelleyici tavırlar içine girdiğini, davalının davacı ile sözleşme imzalayan tali bayilere doğrudan su satmaya başladığının ve davalının, davacının müşterilerine doğrudan su satmaya başlayarak sözleşmeyi iki şekilde ihlal ettiğinin, davalının, davacının müşterilerine ve tali bayilerine daha düşük fiyattan su vererek davacının zararını daha da arttırdığının, bu halde davacının, su satamaz hale geldiğinin, davalının sözleşmeyi ihlal etmesi üzerine davacının sözleşmeyi feshettiğinin, davacının mahrum kalınan kâr ve denkleştirme tazminatı olarak iki türlü zararının söz konusu olduğunun, davalının, davacı şirketten alacağı olduğu iddiası ile Konya 12.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattığının, davacının da davalıdan alacağı olduğu iddiası ile borca itiraz ettiğinin, işbu davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının, gerek mahrum kalınan kâr, gerek portföy tazminatının, davalının ticari defterlerinin bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağından, her iki talepleri bakımından da belirsiz alacak davası açılmasının icap edildiğinden bahisle; Her türlü fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; 15.000,00 TL mahrum kalınan kârdan mütevellit zararlarının tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 10.000,00 TL denkleştirme (müşteri/portföy)tazminatı alacaklarının tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davalı tarafın davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. – … K.sayılı dosyada davacının; Borçlu şirketin davacıya olan borcunu ödememesi nedeniyle davalı aleyhine Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı itirazı üzerine de takibin durdurulduğunu, davalının ödemediği borcunun cari hesap ektresinden kaynaklandığını, haksız şekilde itirazda bulunduğunu belirterek; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine, takibin devamına, kötü niyetli davalı aleyline %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettiği, Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. – … K.sayılı dosyada davalının; İşbu davanın tarafları ve konusu aynı olan Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Ana davada davanın 18.05.2015 tarihli bayilik(dağıtıcılık) sözleşmesinin feshinden dolayı mahrum kalınan kâr kaybı ve denkleştirme/portföy/müşteri tazminatından kaynaklı alacak, birleşen dosyada davanın İİK.67.maddesi gereği itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Ana dava yönünden yapılan değerlendirmede;
Davaşı şirket ile davalı şirket arasında 18/05/2015 tarihli “Bayilik(Dağıtıcılık) Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 2. Maddesinde sözleşme konusunun, 3.maddesinde Tanımların, 4. Maddesinde sözleşme süresinin, 5. Maddesinde bayinin yükümlülüklerinin, 6. Maddesinde diğer hükümlerin düzenlendiği, Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 28/09/2016 tarih ve … Es… Kar. Sayılı ilamında; “Tek satıcılık sözleşmesi; üretici ile tek satıcı arasındaki ilişkileri düzenleyen, üreticinin mallarını belirli bir bölgede tekel şeklinde satmak üzere tek satıcıya göndermeyi üstlendiği, tek satıcının da kendisine gönderilen malların sürümünü artırmak için kendi adına ve hesabına faaliyette bulunduğu, taraflar arasında sürekli borç ilişkisi doğuran isimsiz bir sözleşmedir.Belirsiz süreli tek satıcılık sözleşmesinin TMK’nun 23. maddesi ve TMK’nun 2. maddesi gereğince dürüstlük kuralına uymak suretiyle taraflarca tek taraflı irade beyanıyla ve herhangi bir sebebe dayanmak zorunda olmaksızın ileriye dönük olarak feshi mümkündür. Bu yola olağan fesih yolu denilmektedir. Olağan fesih hakkının nasıl kullanılacağı ve ihbar süresinin nasıl belirleneceği kanunda düzenlenmediğinden, bu konuda sözleşmede de bir hüküm yoksa, süre hakim tarafından belirlenecektir. Tek satıcılık sözleşmesinin adi ortaklığa bazı yönlerden benzerliğine dayanılarak TBK’nun 640. maddesindeki 6 aylık feshi ihbar süresinin bu ilişkide de uygulanması mümkün ise de bu süre somut olayın özelliği bakımından daha da uzun olabilir. Belirsiz süreli tek satıcılık sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa fesih ihbar süresi olarak verdiği sürenin, verilmesi gereken süreden kısa olması halinde fesih haksız hale gelir ve sözleşme hemen sona ermiş olur. Tek satıcılık sözleşmesinin olağanüstü feshi ise, belirli veya belirsiz süreli sözleşmelerin haklı sebeplere dayanılarak ileriye etkili şekilde ve ihbar süresi verilmeden derhal sona erdirilmesidir. Ancak taraflar arasında ortaya çıkan her sorun haklı sebep sayılamaz. Bu konuda haklı sebebin yerinde olup olmadığını takdir yetkisi TMK’nun 4. maddesi gereğince hukuka ve hakkaniyete göre hakime aittir. Haklı sebebin takdirinde sözleşmenin tarafları arasında çıkan sorun ile buna uygulanacak yaptırım arasında orantılılık ilkesine riayet edilmeli ve olağanüstü fesih son çare olarak düşünülmelidir. Olağan fesih yolunu kullanan tarafın karşı tarafın bu fesih nedeniyle uğradığı zararı tazmin etmesi gerekmektedir. Olağan fesih yolunu kullanırken yeterli ihbar süresini vermeyerek veya olağanüstü fesih yolunu kullanırken dayandığı sebep haklı bulunmadığı için sözleşmeyi haksız olarak feshetmiş olan taraf diğer tarafın fiili zararı ve kar mahrumiyeti zararından sorumlu olur. Ayrıca gerekli koşulları varsa portföy tazminatı da ödenecektir. Öte yandan fesih; sürekli bir borç ilişkisini ileriye etkili olarak sona erdiren bozucu yenilik doğuran bir haktır. Kullanılmalarıyla yeni bir hukuki durumun ortaya çıkmasına yol açan haklara yenilik doğuran haklar denir. Yenilik doğuran haklar; kurucu, değiştirici ve bozucu yenilik doğuran haklar olarak kısımlara ayrılır. Yenilik doğuran haklar kullanılmakla tükenen haklardır ve kullanılmalarından sonra bu hakkın kullanılmasına ilişkin işlemin geri alınması mümkün değildir. Yenilik doğuran hakkın kullanılmasıyla ortaya çıkan hukuki sonuç herkes için geri dönülmez bir biçimde meydana gelir. Bu nedenle fesih beyanı da karşı tarafa ulaştıktan sonra artık geri alınamaz. İhbar süreli fesih bakımından da fesih hakkı, fesih beyanı karşı tarafa ulaştığı andan itibaren geçerli olmak üzere kullanılmıştır. Artık geriye alınamaz ancak bu hakkın etkilerini meydana getirmesi belli bir süre sonraya bırakılmıştır.” şeklinde kabul edildiği, buna göre tek satıcılık sözleşmesinin Unsurları; a) Belirli bir bölgede satış tekeli sağlanması, b) Sürekli borç doğuran bir sözleşme olması, c)Tek satıcının bir yandan kendi adına ve hesabına sözleşme konusu malları satması diğer yandan üreticinin dağıtım ağıyla bütünleşmesi, d)Tek satıcının dağıtım ve sürümü arttırıcı faaliyette bulunma yükümlülüğü şeklinde sıralanabileciği, (Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi . HUkuk Dairesi’nin 11/12/2020 tarih ve … Es … Kar. Sayılı ilamı) taraflar arasında düzenlenen Sözleşme bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraflar arasında ki sözleşmenin tek satıcılık sözleşmesi mahiyetinde olduğu, davacı tarafından Konya .Noterliği’nin 24/12/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarı ile tek taraflı olarak sözleşmenin feshedildiği, fesih ihtarının davalı şirkete 25/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, esasen bu konuda taraflar arasında da bir ihtilafın olmadığı, ihtilafın davacının sözleşmeyi feshi nedeniyle denkleştirme tazminatı ve kar mahrumiyetini davalıdan talep edip edemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Denkleştirme(Porföy) tazminatının 6102 sayılı TTK’nun 122. Maddesinde düzenlendiği, TTK’nun 122. maddesinde;”Madde 122- (1) Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra; a) Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa, b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir. (2) Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz. Sözleşme ilişkisi daha kısa bir süre devam etmişse, faaliyetin devamı sırasındaki ortalama esas alınır. (3) Müvekkilin, feshi haklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmişse veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmişse, acente denkleştirme isteminde bulunamaz. (4) Denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemez. Denkleştirme istem hakkının sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren bir yıl içinde ileri sürülmesi gerekir. (5) Bu hüküm, hakkaniyete aykırı düşmedikçe, tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sürekli sözleşme ilişkilerinin sona ermesi hâlinde de uygulanır.” şeklinde düzenlendiği, portföy(denkleştirme tazminatı acentelik (davamızda tek satıcılık) sözleşmesi sona erdikten sonra bu ilişkinin devamı boyunca tek satıcının kişisel gayreti ile oluşturduğu müşteri çevresinden akidinin halen yararlanması, tek satıcının yararlanmaması nedeniyle uğradığı kaybın karşılığını oluşturduğu, bu tazminatın talep edilebilmesi için kanun maddesinde düzenlenen bütün koşulların birlikte gerçekleşmesi gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin sona ermesinin yeterli olduğu, hangi sebeple sona erdiğinin olağanüstü veya olağan sebeple sona ermiş olmasının bir herhangi bir öneminin bulunmadığı, ancak sözleşmenin sona ermesinde tek satıcının kusurlu bir davranışının olmaması gerektiği (Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 01/03/2017 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamı) dosyadan düzenlenen 22.04.2021 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda davalı şirketin davacıya tekel hakkı tanınan bölgede başkaca su satışlarının tespiti karşısında satış yapmama yükümlülüğünü ihlal eden davalının bu eylemi nedeniyle davacı tarafından sözleşmenin 5.15.maddesi gereğince sözleşmenin haklı nedenle ileriye dönük feshedildiği, davacının diğer şartların varığı halinde denkleştirme(Portföy) tazminatını davalıdan talep edebileceği gibi 6098 sayılı TBK’nun 112.maddesi kapsamında sözleşme süresinin fesihten sonra kalan kısmı için kar mahrumiyetinden kaynaklı müspet zararını da talep edebileceği, (Yargıtay .Hukuk Dairesinin 25/06/2018 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamı), davacının denkleştirme alacağının tek satıcının kendi çabasıyla kazandırdığı yeni müşteri çevresinden müvekkilin elde ettiği ve etmesi muhtemel gelirler ile tek satıcının sözleşme devam etseydi elde edeceği net gelirin belirlenmesi ve tek satıcının 1 yılda elde edeceği gelir kaybının belirlenerek hakkaniyet denetiminin yapılarak hesaplanan denkleştirme alacağının yasal üst sınırı aşıp aşmadığının denetimi yapılmak suretiyle tek satıcının denkleştirme alacağının belirlenmesi gerektiği, (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesi’nin 08/04/2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamı), dosyadan düzenlenen 22.04.2021 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacı şirketin ticari defterlerinde ve vergi beyannamelerinde ki kayıtlara göre davacının satışlarının sadece su satışları olmadığı, toplam satışları içerisindeki su satışlarının yüzdesi şirketin karlılığına orantılandığında 2015 yılında 8.481,44 TL zarar, 2015 yılında 593,81 T0L kar, 2017 yılında 7.441,93 TL kar, 2018 yılında 80.277,17 TL zarar ettiği, ORTALAMASINDA; 2.400.928,94 TL net satış, 75.629,78 TL zarar, 596.734,39 TL satış içindeki su satışları, 20.069,29 TL su satışlarından zarar ettiğinin bildirildiği, davacı şirketin tek satıcılık sözleşmesinin feshi nedeniyle gelir kaybının olmayacağı, denkleştirme(portföy) tazminatının şartlarından olan ücret kaybının bulunmadığı,
Davacının sözleşme süresinin fesihten sonra kalan kısmı için kar mahrumiyetinden kaynaklı müspet zararı talebi yönünden 6098 sayılı TBK’nun 112.maddesinde; Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenleme yapıldığı, Yargıtay Hukuk Dairesi’nin 25/06/2018 tarih ve … Es… Kar. Sayılı ilamında;”…Davalı-birleşen dosyada davacının, davacı-birleşen dosyada davalının yetkili tek satıcılık bölgesi içinde kalan alan içerisinde davacı-birleşen dosyada davalıdan izin almaksızın üçüncü kişiye satış yapması sebebiyle davacı-birleşen dosyada davalının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği anlaşılmaktadır. Böyle bir halde davacı-birleşen dosyada davalı, satış yapmama yükümlülüğünü ihlal eden davalı-birleşen dosyada davacıdan, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK.’nun 96 vd. maddeleri uyarınca tazminat (zararını) isteyebilir. Ancak davacı-birleşen dosyada davalı, müspet zarar içerisinde kalan kar mahrumiyeti dışındaki diğer zarar kalemlerini ispat edememiştir. Bu durumda yalnızca kar mahrumiyetine ilişkin zararını isteyebilir.” şeklinde kabul edildiği, dosyadan düzenlenen 22.04.2021 havale tarihli bilirkişi heyet raporu içeriğinden davacının sözleşmenin feshinden önceki sürede su satışları nedeniyle zarar ettiği tespit edildiğinden sözleşmenin fesihten sonra kalan kısmı için kar elde edemeyeceği için sözleşme süresinin fesihten sonra kalan kısmı için kar mahrumiyetinden kaynaklı müspet zararının bulunmadığı, denkleştirme tazminatı ve kar mahrumiyetin varlığının davacı tarafından ispatlanamadığı,
Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. – … K.sayılı dosyadan yapılan değerlendirmede;
Davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlendiği, Konya .İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında; Alacaklı … A.Ş.tarafından, borçlu … Tic. A.Ş.aleyhine 160.514,90 TL asıl alacak olmak üzere fer’ileri ile birlikte toplam 163.602,06 TL alacaktan kaynaklı ilamsız icra takibi başlatıldığı, Örnek 7 ödeme emrinin borçlu şirkete 11.02.2019 tarihinde tebliğ edildiği, süresi içerisinde borçlu vekilinin 12.02.2019 tarihli itiraz dilekçesi ile; Müvekkili aleyhine yapılan takibe, borca ve fer’ilerine itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği, 04.03.2022 tarihinde borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, mahkememiz dosyasının mahkememizce re’sen seçilen SMMM bilirkişi … , SMMM bilirkişi … ve hesap bilirkişisi Av.Arabulucu … tevdi edilerek iddia ve savunmalar doğrultusunda rapor düzenlemelerinin istenildiği, SMMM bilirkişi … , SMMM bilirkişi … ve hesap bilirkişisi Av.Arabulucu … tarafından düzenlenen 22.04.2021 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda davacı … A.Ş. ve davalı … A.Ş.’nin ticari defterlerinin incelenmesinde; Davacı şirketin davalı şirketten 160.514,90 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğinin, bu nedenle davacı … A.Ş.’nin, davalı … A.Ş.’den 160.514,90 TL asıl alacak miktarı talebinin yerinde olduğunun, davalı … A.Ş.’nin işbu borç nedeniyle temerrüt tarihinin 08.01.2019 tarihi olduğunun(cevabi ihtarnamenin tebliğ tarihi) ve bu tarihten itibaren takip tarihine kadar talep edebileceği işlemiş avans faiz miktarının 1.800,85 TL olduğunun bildirildiği, mahkemece alınan bilirkişi raporlarının ayrıntılı ve denetimine açık olması nedeniyle hükme esas alındığı, Davalı – borçlunun Konya .İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasına konu 162.315,75 TL’lik alacağa yönelik itirazında haksız olduğu anlaşılmakla, birleşen dosyadan açılan davanın kısmen kabulüne, davalının bu dosyada ve birleşen dava dosyasında İİK.67/2.maddesi gereğince takibe konu alacakların %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/01/2020 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı dosyasından açılan DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
3-Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 160.514,90 TL asıl alacak, 1.800,85 TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 162.315,75 TL’lik alacağa yönelik davalının itirazının İPTALİ ile bu miktar alacak ve asıl alacağa icra takip tarihi olan 29/01/2019 tarihinden itibaren işletilecek değişen oranlarda AVANS faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
4-İİK’nun 67/2. Maddesi gereğince kabul edilen 162.315,75 TL’lik alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
6-Ana davada Harçlar Kanunu gereğince; Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 426,94 TL harç ile 8.623,25 TL tamamlama harcı toplamı 9.050,19 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafça fazladan yatırıldığı anlaşılan 8.969,49 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7-Ana davada;6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 660,00 TL (1.320,00 TL ÷ 2 = 660,00 TL) arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazineye İrad KAYDINA,
8-Ana davada; Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Ana davada; Davalı … Anonim Şirketi tarafından sarfına mecbur kalınan 100,00 TL yargılama giderinin davacı … Tic. A.Ş.’den tahsili ile davalı … Anonim Şirketi’ne VERİLMESİNE,
10-Ana d0avada; Davalı … Anonim Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 43.547,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Anonim Şirketi’ne VERİLMESİNE,
11-Ana davada; Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı bulunması halinde ilgilisine İADESİNE,
12-Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dosyasında
Harçlar Kanunu gereğince; Alınması gerekli 11.175,66 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.741,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.434,46 TL harcın davalı … Ticaret Anonim Şirketi’nden tahsili ile Hazine’ye gelir KAYDINA,
13-Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dosyasında; 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 660,00 TL (1.320,00 TL ÷ 2 = 660,00 TL) arabulucu ücretinden kabul ret oranına göre hesaplanan 654,81 TL’sinin davalı … Ticaret Anonim Şirketi’nden, geri kalan 5,19 TL’sinin ise davacı … Anonim Şirketi’nden 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince tahsili ile Hazine’ye gelir KAYDINA,
14-Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dosyasında
; Davacı … Anonim Şirketi tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 2.792,00 TL ilk yargılama harcının davalı … Ticaret Anonim Şirketi’nden tahsili ile davacı … Anonim Şirketi’ne VERİLMESİNE,
15-Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dosyasında; Davalı … Ticaret Anonim Şirketi tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
16-Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dosyasında; Davacı … Anonim Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 19.370,00 TL vekalet ücretinin davalı … Ticaret Anonim Şirketi’nden tahsili ile davacı … Anonim Şirketi’ne VERİLMESİNE,
17-Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dosyasında; Davalı … Ticaret Anonim Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 1.286,31 TL vekalet ücretinin davacı … Anonim Şirketi’nden tahsili ile davalı … Ticaret Anonim Şirketi’ne VERİLMESİNE,
18-Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dosyasında;Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı bulunması halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, Davacı-mahkememiz dosyası ile birleşen Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dava dosyası davalı vekili ile davalı-mahkememiz dosyası ile birleşen Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas… Karar sayılı dava dosyası davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08.03.2022

Başkan Üye Üye Katip

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.