Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/731 E. 2022/20 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte bulunan ” İtirazın iptali ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Ltd. Şti. ile davalı … Tic, Ltd. Şti. arasında 18.07.2016 tarihinde bir yapı denetim sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre; … Mah. … Sok. No:… (. Giriş) … (: Giriş) … adresinde bulunan ve tapunun … pafta, … ada, … parsel numarasında kayıtlı arsa/arazi üzerine yapılacak bodrum katları dahil 10 kat, toplam 9337 m2 inşaat alanına sahip … YİBF nolu yapının, projelerinin incelenmesi ruhsata ve eklerine uygun olarak yapılmasının denetlenmesi hizmeti müvekkil tarafından davalıya verilecek, davalının da müvekkiline 114.060,00 TL ödeyeceğini, sözleşme hükümlerine göre müvekkili üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, yapı denetim hizmetini tümüyle ifa ettiğini, davalı şirketin söz konusu sözleşmeye konu inşaat için inşaat ruhsatı aldığını, inşaat işini bitirdiğini, iskan ruhsatı alma aşamasına gelindiğini, sözleşmeye göre müvekkili şirket tüm vazifelerini yerinde ve zamanında yaptığını, davalı şirketin ise sözleşmede kararlaştırılan bedeli ödemediğini, kanuna ve yapı denetimine ilişkin sair mevzuata göre, yapı denetim firmasının hakediş bedeli inşaatın seviyesine göre yapıldığını, şu an itibari ile de inşaatın 95/100’ünün tamamlandığını, müvekkilinin kanun gereğince de sözleşme bedelini hak ettiğini, davalı tarafın sözleşmede kararlaştırılan 114.060,00 TL’den bir miktar ödeme yaptığını, yapılan ödemeler düşüldüğünde 91.248,00 TL müvekkilin davalıdan alacağının kaldığını, 91.248,00 TL alacağın tahsili için 01.08.2018 tarihinde Konya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını ve davalının bu ödeme emrine haksız olarak ve hiçbir gerekçe göstermeksizin itiraz ettiğini, bu nedenle de takibin durduğunu, müvekkilinin alacağını tahsil edemediğini, davalının haksız olarak yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı dava dilekçesinde, müvekkili şirket ile aralarında 18.07.2016 tarihinde YAPI DENETİM SÖZLEŞMESİ imzalandığını, kendilerinin bütün edimlerini yerine getirdiklerini, yapı denetim hizmetini tümüyle ifa ettiklerini fakat kalan bakiye alacakları olan 91.248,00-tl nin ise ödenmediğini, bunun tahsili için takip yaptıklarını fakat takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğunu belirterek itirazın iptali için işbu davayı açtığını, açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davanın reddinin gerektiğini,
davacının sözleşme ile taahhüt ettiği hizmeti tam ve eksiksiz olarak vermediğini, davacı tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetler tam ve eksiksiz olarak ifaa edilmediğini, müvekkilinin zarara uğratıldığını, dava konusu edilen sözleşmeye ilişkin inşaatın halen %80 seviyesinde olduğunu, sebeple taraflar arasındaki sözleşme gereği davacın eksik işleri bulunmadığını, yapı denetimi sözleşmesi inşaat ruhsatı alımı ile başlayıp iskan ruhsatı alınana kadar devam edeceğini, bu sözleşmenin taraflara haklar ve borçlar yükler yapı denetim şirketi inşaatın seviyesi ile ilgili hak ediş yapacağını ve bu hak edişlerin çevre ve şehircilik bakanlığı hesabına ödeneceğini, davacının sözleşmeye uygun hak ediş yapmadığından ve eksik işleri bulunduğundan müvekkilinin davacıya ödemesi gereken bir miktarın bulunmadığını, davacının öncelikle inşaatın durumu ile ilgili hak ediş yapmalı ve inşaatın bitimine kadar olan edimlerini ifa etmesi gerektiğini, kanun gereği inşaat yapım ruhsatı alındığında sözleşme bedelinin %20 sinin peşin olarak ödendiğini, davacının yapmış olduğu hak edişlerde ödenmediğini bu sebeple davacının eksik işleri sebebi ile müvekkilden alacağı bulunmadığını, açılan davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın SMMM bilirkişi … tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; davacı yasal defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda takip ve dava tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının olmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca mahallinde resen seçilen bilirkişiler eşliğinde 12/06/2019 tarihinde keşif icra edildiği, keşif neticesinde dosyanın İnşaat Mühendisi … ile Fen Bilirkişisi … tevdi edildiği, bilirkişilerin müşterek raporunda özetle; dava konusu inşaata davacı tarafından hazırlanan Konya Selçuklu Belediyesi tarafından onaylanan 1 ve 2 numaralı istihkaklar ile KDV dahil toplam 22.812,15 TL ödendiği, dava konusu inşaatın yapım seviyesinin %85 olup buna göre KDV dahil toplam alacağının 74.139,52 TL olduğunun tespit edildiğini rapor ettikleri görülmüştür.
Mahkememiz ara kararına göre keşif neticesinde oluşturulan heyete SMMM bilirkişi … de eklenerek rapor tanziminin istenildiği, heyet tarafından tanzim edilen raporda özetle: davaya konu icra dosyasından toplam bedeli olan 91.248,00 TL olan inşaat yapı denetim hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili takip tarihi itibariyle davalının davacıya takip konusu inşaat yapı denetim hizmet sözleşmesinden kaynaklanan borcunun bulunmadığının tespit edildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca mahkememiz dosyasının Ankara . Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiği, bilirkişi heyetinin raporunda özetle; Dava konusu inşaat kapsamında, kalan yapı denetim hizmet bedeli borcunun 84.257,09 TL olduğu, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanuna göre söz konusu yapı denetim hizmet bedeli borcundan yapı sahiplerinin sorumlu olacağı, Raporumuzun önceki bölümünde izah edildiği üzere; davacı defterlerinde kayıtlı olan 7 adet faturanın 18.07.2016 tarihli Sözleşme kapsamında düzenlenmiş olması halinde, davacının alacağının kalmayacağı bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporlarının taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalı yana İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davası açmış, davalı yan yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir.
Konu ile alakalı olarak;
İcra İnkar Tazminatı yönünden;
İtirazın iptali davasında, borçlunun itirazsında haksız olduğu mahkemece tespit edilir ise, borçlu hükmolunan borç miktarının yüzde yirmisinden aşağı olmayacak şekilde tazminata mahkum edilir. Buna “icra inkar tazminatı” denir
İcra İnkar Tazminatı Şartları;
1-Geçerli bir ilamsız genel icra takibi olmalıdır.
2-Borçlu yedi günlük süre içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalıdır.
3-Bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunmalıdır.
4-Talep Şartı.
5-İtirazın kötü niyetle yapılmış olması (itirazın haksızlığına karar verilen borçlunun iyi niyetle ya da kötü niyetle itiraz etmiş olmasına bakılmaz. Ancak ödeme emrine itiraz eden borçlunun velisi, vasisi, kayyımı veya mirasçısı ise bu halde borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için, bu kimselerin ödeme emrine kötü niyetle itiraz ettiklerinin ispat edilmiş olması gerekir. )
6-Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi (mahkeme, itirazın iptali davası hakkında yaptığı inceleme sonucunda, borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın haksız olduğuna karar vermesi gerekir, haksızlık itirazın yapıldığı tarihe göre belirlenir)
7- Alacak (takip konusu alacağın miktarı bellidir. Yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarını belirlemek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinebilecek durumdadır. Alacağın gerçek miktarını tespit etmek için alacaklı ve borçlunun anlaşmalarının veya böyle bir anlaşma olması bir mahkeme kararına gerek yoktur. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda ise alacak likit olacaktır… Alacakların var olup olmadığı, hangi miktar alacağın var olduğu, tarafların anlaşması ya da mahkeme kararını gerekli kıldığından… Açılan itirazın iptali davasında davacının davayı kazanması halinde dahi borçlu icra inkar tazminatına mahkum edilemez. )
Yargıtay Üyesi … (İtirazın İptali Menfi Tespit Ve İstirdat Tasarrufun İptali, İflas Ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları Genişletilmiş 4. Baskı Kitabı )
Yukarıdaki açıklamalar ışığında davacının talebinin yargılama ve bilirkişi raporu neticesinde tespit edildiğinden bir başka ifade ile likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
Davalı yanın kötü niyet tazminat talebi yönünden ise; (İİK’nin 67/2. Maddesinde “… Takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine her iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red olunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminata mahkum edilir.” hükmü gereğince, itirazın iptali davasının alacaklı aleyhine sonuçlanması halinde borçlu lehine tazminata hükmedilecektir. Ancak bu tazminata hükmedilebilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekir.
Kötü Niyet Tazminatının Şartları;
A)Dava, davalı-borçlu lehine sonuçlanmalıdır;
B) Davacı, takibinde haksız ve kötü niyetli olmalıdır; ( İtirazın iptali davasının reddi halinde, talep eden borçlu lehine tazminata hüküm verilebilmesi için, icra takibinin haksızlığı yanında, ayrıca kötü niyetli olduğunun da kanıtlanması gerekir… (. HD. 21/06/2006 T. 8001/10277)) Borçlu lehine tazminata hükmedebilmek için alacaklının takibinin haksız olması yeterli değildir. Davacı- alacaklının takibe geçmede ve itirazın iptali davası açıp yürütmekte kötü niyetli olduğunun kanıtlanması gerekir.
Alacaklının kötü niyetli olduğunu davalı borçlu ispat etmelidir. Davalı, davacı/alacaklının, takip ve dava konusu alacağın hiç doğmadığını veya sona erdiğini bilmesine ya da bilebilecek durumda olmasına rağmen takip başlatıldığı ve dava açtığını ispatlamalıdır.
C) Davalı-Borçlu, talepte bulunmalıdır; borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için borçlunun tazminat talebinde bulunması gerekir. Davalı- borçlu bu talebini cevap veya cevaba cevap dilekçesinde ileri sürmek zorundadır. (HMK. M. 141) ( Yargıtay Üyesi … ; İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları, Genişletilmiş 4. Baskı).)
İİK’nin 67/2. Maddesinde “… Takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine her iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red olunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminata mahkum edilir.” hükmü gereğince, itirazın iptali davasının alacaklı aleyhine sonuçlanması halinde borçlu lehine tazminata hükmedilecektir. Ancak bu tazminata hükmedilebilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlendiği, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine ilamsız icra yolu ile icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın iptali davasının süresinde olduğu, mahkememiz dosyasına kazandırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu inşaat kapsamında, kalan yapı denetim hizmet bedeli borcunun 84.257,09 TL olduğu, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanuna göre söz konusu yapı denetim hizmet bedeli borcundan yapı sahiplerinin sorumlu olacağı, Raporumuzun önceki bölümünde izah edildiği üzere; davacı defterlerinde kayıtlı olan 7 adet faturanın 18.07.2016 tarihli Sözleşme kapsamında düzenlenmiş olması halinde, davacının alacağının kalmayacağı bildirilmiş olup, mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporunun hukuka, oluşa ve dosya kapsamına uygunluğu ile davacı tarafın alacağı yargılamayı gerektirip, bilirkişi marifetiyle tespit edildiğinden icra inkar tazminatının reddine, davalı yanın kötü niyet tazminatı yönünden ise davacının haksız ve kötüniyetle icra takibi yaptığının ispat edilememesi nedeniyle kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek, davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile; Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan itirazın iptali ile 84.257,09 TL üzerinden 01/08/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin reddine, davalının şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine, dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
2-Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile 84.257,09 TL üzerinden 01/08/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3- Şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
4- Davalının şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 5.755,60 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.558,29 TL’nin mahsubu ile geriye kalan 4.197,31 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
6- Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 1.599,39 TL ilk yargılama harcının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7- Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 7.210,70 TL yargılama gideri ile 314,00 TL keşif harcı toplam 7.524,70 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8- Davalının yaptığı yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
9- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 11.753,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
11- Davacı tarafından dava başında depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/01/2022

Katip … Hakim …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.