Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/572 E. 2021/460 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılmış bulunan “İtirazın İptali” davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mersin Adliyesi Hukuk Mahkemesi Ön Büro kanalıyla mahkememize sunmuş olduğu 05.07.20218 havale dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ticari faaliyetleri kapsamında, davalı borçlu firmaya bir kısım (meyve)malların satışını gerçekleştirdiğini, davalı borçlu şirketin iş bu davaya konu edilen faturalardan doğan toplam 301.064,84 TL (fer’ileri hariç) borcunu ödemediğini, müvekkili şirketin söz konusu faturalardan doğan borcunu ödemesi hususunda davalı borçlu şirketten müteaddit defalar talepte bulunmuş ise de bugüne kadar olumlu bir netice elde edemediğinden, müvekkili şirket tarafından davalı borçlu aleyhine Konya .İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasından takibe konu faturalardan doğan 301.064,84 TL asıl alacak ve bu alacağa icra takip tarihi itibariyle işlemiş olan 14.710,37 TL faiziyle birlikte toplam 315.775,21 TL alacakları nedeniyle ilamsız icra takibinin başlatıldığını, ancak davalı (borçlu)şirketin, söz konusu takip dosyasına herhangi bir ödeme yapmadığı gibi haksız ve yersiz olarak takibi durdurmak ve sürüncemede bırakmamak amacıyla borca, faize ve fer’ilerine itiraz ettiğini, yapılan bu itiraz neticesinde Konya .İcra Müdürlüğü’nün takibin durdurulması yönünde karar verdiğinden bahisle; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haklı davalarının kabulü ile; davalı(borçlu)nın haksız vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalı(borçlu)nın haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz etmiş olması nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememizin 10.08.2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesinin gerektiğini, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında ticari faaliyetleri kapsamında bir takım alım-satım işlemlerinin gerçekleştiğini, bu minvalde gerçekleşen ticaretin neticesinde müvekkili şirketin zaman zaman davacı şirkete zaman zaman da davacı şirketle organik bağı bulunan diğer bir şirket olan …Ltd.Şti. İle ticari faaliyetlerini gerçekleştirdiğini, davacı şirketin ticari faaliyeti içerisinde olarak işletme biriminin Mersin İlinde Gelinlik Mağazası işlettiğini, davacı şirketin tekstil işi ile iştigal ettiğini, müvekkili şirketinin Konya halinde merkezi olmak üzere narenciye işi üzerinde faaliyet gösterdiğini, davaya konu edilen faturaların dava konusu narenciye alım satımına ilişkin olduğunu, öte yandan davacı şirket ile birlikte ticari faaliyetini sürdüren …Ltd.Şti.’de narenciye alım satım faaliyeti içerisinde olduğunu, …Ltd.Şti.’nin …adına kurulmuş tekstil şirketi olduğunu, …aynı zamanda …Ltd. Şti.’nin şirket yetkilisi …yanında sigortalı olarak çalıştığını, … …Ltd.Şti.’nde muhasebeci olarak çalıştığını, …müvekkili şirketin muhasebe birimini, ödemelerde, …Ltd.Şti.’ne yönlendirerek hileli davranışlarıyla işbu davaya zemin hazırladığını, müvekkili şirketin 11.10.2017 tarihinde …Ltd. Şti.’ne 90.000,00 TL ödeme yapıldığını, dava konusu 315.775,20 TL üzerinden olmasına rağmen, Vergi Dairesince resmi anlamda belgelendirilen BA-BS formunda müvekkili şirket ile davacı arasında ticari alış verişin 298.084,00 TL olarak gözüktüğünü, resmi olarak müvekkili şirketin doğrudan …Ltd. Şti.’ne 98.000,00 TL ödemesinin delillendirildiğini, müvekkili şirketin …Ltd.Şti. İle …Ltd.Şti.arasındaki ticari ilişkilere ilişkin ödemelerin 98.000,00 TL’lik kısmının …Ltd. Şti’ne, diğer kısımlarının ise yine …Ltd. Şti. adına …Ltd.Şti.’ne yapıldığını, 27.12.2017 tarih ve …’ye ait …çek no’lu keşidecisi … Şti. Hesap numarasına 12.395,00 TL tutarlı çek ödeme aracı olarak davacı tarafa müvekkili şirket tarafından cirolanarak verildiğini, yine 25.11.2017 tarih ve …Bankası’na ait …çek no’lu 15.000,00 TL çek ödeme aracı olarak davacı tarafa müvekkili şirket tarafından cirolanarak verildiğinden bahisle; davacının haksız ve kötü niyetli açmış olduğu davanın reddine, yine kötü niyet ile yapılan icra takibi nedeniyle davacının aleyhine %20’den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmıştır.
Tarafların bildirmiş oldukları delilleri ilgili yerlerden dosyamız içerisine celbedilmiş, Konya .İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası dosyamız içerisine celbedilmiş, tarafların ticari kayıtları, ilgili Vergi Dairelerinden; dava konusu BS ve BA formları, davalı tarafından davacı tarafa yapıldığı iddia edilen ödemelere ilişkin banka kayıtları ilgili yerlerden dosyamız içerisine celbedilmiş ve dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememiz dosyası içerisine celbedilen Konya .İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının …, borçlusunun … Şti. olduğu, 301.064,84 TL asıl alacak olmak üzere fer’ileri ile birlikte toplam 315.775,21 TL alacaktan kaynaklı icra takibinin başlatıldığı, Örnek:7 ödeme emrinin 02.04.2018 tarihinde borçlu şirkete tebliğ edildiği, borçlu şirket vekilinin 05.04.2018 tarihinde ödeme emrine, borca ve takibe itiraz ettiği ve itiraz üzerine 05.04.2018 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı şirketin adresinin bulunduğu mahal mahkemesine talimat yazılarak, dava konusu davacı şirketin 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, Bağımsız Denetçi-Mali Müşavir …tarafından düzenlenen 25.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda; İcra takip tarihi olan 27.03.2018 tarihi itibariyle davacının davalıdan 211.064,84 TL alacaklı olduğunun, davacının davalıdan icra takip tarihi itibari ile 211.064,84 TL alacaklı olduğunun takdiri halinde icra takip tarihine kadar asıl alacağa işlemiş faiz tutarının 9.759,57 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının SMMM bilirkişi …tevdi edilerek; Davacı tarafın ticari defterler kayıtları da değerlendirilmek suretiyle davaya konu icra dosyası alacağına yönelik rapor düzenlenmesinin istenildiği, SMMM bilirkişi …tarafından düzenlenerek dosyaya sunulan 28.09.2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davalı şirketin 2017-2018 yılları ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, 2017-2018 yılları yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin de süresinde yapıldığı, bunun dışında incelenen ticari defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu ve ticari defterlerin birbirini teyit eder nitelikte olduğunun tespit edildiğini, taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğunu, Konya 6.İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasında takip konusu olan toplam bedeli 301.064,84 TL tutarındaki faturaların tamamının davalının ticari defterlerinde yer aldığını, dava konusu edilen faturalara ilişkin davalı tarafından yapılan kısmi ödemelerden sonra takip tarihi itibari ile davalının davacıya takip konusu faturadan kaynaklanan 67,87 TL tutarında bakiye borcunun bulunduğunun tespit edildiğini, davalı şirketin ticari defterlerine göre takip konusu faturaların davacının davalıya yaptığı 10.06.2017 tarih 496 yevmiye numaralı 11.000,00 TL tutarlı EFT, 20.10.2017 tarih 743 yevmiye numaralı 90.000,00 TL tutarlı HAVALE, 30.10.2017 tarih 756 yevmiye numaralı 200.000,00 TL tutarlı EFT işlemleri ile ödediğini, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda davalının dosyaya eklediği toplam bedeli 211.064,00 TL olan 19 adet tediye makbuzunun davalının ticari defterlerinde yer aldığının tespit edildiğini, davalının ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda; taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir yevmiye maddelerine göre davacının davalıya 211.064,00 TL – 67,87 TL = 210.996,13 TL borcunun bulunduğunun tespit ediliğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının 23.02.2021 tarihli duruşmasının 2 ve 3 no’lu ara kararı ile davacı şirkete ve davacı vekiline; Davalı tarafça dosyaya sunulan ödeme belgeleri ile davalı şirket vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde sunmuş olduğu belgenin tebliğ edilerek belge altındaki imzalara itirazlarının olup olmadığı hususunda tebliğden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde beyanda bulunmaları, beyanda bulunmadıkları takdirde belge içeriklerine ve altındaki imzaları kabul etmiş sayılacağı hususunun ihtarına karar verildiği, mahkememiz ara kararı doğrultusunda davacı şirkete ve vekiline ayrı ayrı; Davalı tarafça mahkememiz dosyasına sunulan 11/10/2017,19/11/2017,30/11/2017, 10/12/2017, 17/12/2017, 22/12/2017, 21/01/2018, 24/01/2018, 30/12/2017, 08/01/2018, 14/01/2018, 17/01/2018, 28/02/2018, 26/01/2018, 02/02/2018, 08/02/2018, 13/02/2018, 18/02/2018, 24/02/2018 tarihli tediye makbuzları ile …Şti….imzalı belgelerin meşruhatlı davetiye ekinde gönderilerek; Söz konusu belge altındaki imzalara itirazlarının olup olmadığı hususunda tebliğden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde beyanda bulunmalarının, beyanda bulunmadıkları takdirde belge içeriklerine ve altındaki imzaları kabul etmiş sayılacakları hususunun ihtar edildiği, meşruhatlı davetiyelerin davacı şirkete ve davacı vekiline tebliğ edildiği, süresi içerisinde davacı şirket ve vekili tarafından tebligat ekinde gönderilen belgelere karşı herhangi bir cevap ve beyanda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Davanın, İİK.67.maddesi gereğince faturaya dayalı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, davalıdan olan alacağının tahsili için Konya .İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak davalı (borçlu)şirketin, söz konusu takip dosyasına herhangi bir ödeme yapmadığı gibi haksız ve yersiz olarak takibi durdurmak ve sürüncemede bırakmamak amacıyla borca, faize ve fer’ilerine itiraz ettiğini, yapılan bu itiraz neticesinde Konya .İcra Müdürlüğü’nün takibin durdurulması yönünde karar verdiğinden bahisle; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haklı davalarının kabulü ile; davalı(borçlu)nın haksız vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalı(borçlu)nın haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz etmiş olması nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği, davacı vekilinin mahkememiz dosyasına Mersin Adliyesi Hukuk Mahkemesi Ön Büro kanalıyla mahkememize sunmuş olduğu 07.09.20218 havale cevaba cevap dilekçesi ile; Davalı tarafça davacı şirkete 90.000,00 TL ödemenin yapıldığını, 90.000,00 TL’lik kısmın mahsup edilmeksizin icra takibinin başlatıldığını, Konya .İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasından 90.000,00 TL’lik kısım yönünden feragat edildiğinin bildirildiği, davalının, davacının haksız ve kötü niyetli açmış olduğu davanın reddine, yine kötü niyet ile yapılan icra takibi nedeniyle davacının aleyhine %20’den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği, davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlendiği, Konya .İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı sayılı dosyasından davacı-alacaklı … tarafından, davalı-borçlu … Şti.aleyhine 301.064,84 TL asıl alacak olmak üzere fer’ileri ile birlikte toplam 315.775,21 TL alacaktan kaynaklı icra takibinin başlatıldığı, Örnek:7 ödeme emrinin 02.04.2018 tarihinde borçlu şirkete tebliğ edildiği, borçlu şirket vekilinin 05.04.2018 tarihinde ödeme emrine, borca ve takibe itiraz ettiği ve itiraz üzerine 05.04.2018 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafından süresi içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı,
Mahkememiz dosyasının 23.02.2021 tarihli duruşmasının 2 ve 3 no’lu ara kararı ile davacı şirkete ve davacı vekiline; Davalı tarafça dosyaya sunulan ödeme belgeleri ile davalı şirket vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde sunmuş olduğu belgenin tebliğ edilerek belge altındaki imzalara itirazlarının olup olmadığı hususunda tebliğden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde beyanda bulunmaları, beyanda bulunmadıkları takdirde belge içeriklerine ve altındaki imzaları kabul etmiş sayılacağı hususunun ihtarına karar verildiği, mahkememiz ara kararı doğrultusunda davacı şirkete ve vekiline ayrı ayrı; Davalı tarafça mahkememiz dosyasına sunulan 11/10/2017,19/11/2017,30/11/2017, 10/12/2017, 17/12/2017, 22/12/2017, 21/01/2018, 24/01/2018, 30/12/2017, 08/01/2018, 14/01/2018, 17/01/2018, 28/02/2018, 26/01/2018, 02/02/2018, 08/02/2018, 13/02/2018, 18/02/2018, 24/02/2018 tarihli tediye makbuzları ile …Şti….imzalı belgelerin meşruhatlı davetiye ekinde gönderilerek; Söz konusu belge altındaki imzalara itirazlarının olup olmadığı hususunda tebliğden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde beyanda bulunmalarının, beyanda bulunmadıkları takdirde belge içeriklerine ve altındaki imzaları kabul etmiş sayılacakları hususunun ihtar edildiği, meşruhatlı davetiyelerin davacı şirkete ve davacı vekiline tebliğ edildiği, süresi içerisinde davacı şirket ve vekili tarafından tebligat ekinde gönderilen belgelere karşı herhangi bir cevap ve beyanda bulunulmadığı,
Davacı şirketin adresinin bulunduğu mahal mahkemesine talimat yazılarak, dava konusu davacı şirketin 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, Bağımsız Denetçi-Mali Müşavir …tarafından düzenlenen 25.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda; İcra takip tarihi olan 27.03.2018 tarihi itibariyle davacının davalıdan 211.064,84 TL alacaklı olduğunun, davacının davalıdan icra takip tarihi itibari ile 211.064,84 TL alacaklı olduğunun takdiri halinde icra takip tarihine kadar asıl alacağa işlemiş faiz tutarının 9.759,57 TL olduğunun bildirildiği, mahkememiz dosyasının SMMM bilirkişi …’a tevdi edilerek; Davacı tarafın ticari defterler kayıtları da değerlendirilmek suretiyle davaya konu icra dosyası alacağına yönelik rapor düzenlenmesinin istenildiği, SMMM bilirkişi …tarafından düzenlenerek dosyaya sunulan 28.09.2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davalı şirketin 2017-2018 yılları ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, 2017-2018 yılları yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin de süresinde yapıldığı, bunun dışında incelenen ticari defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu ve ticari defterlerin birbirini teyit eder nitelikte olduğunun tespit edildiğini, taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğunu, Konya .İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasında takip konusu olan toplam bedeli 301.064,84 TL tutarındaki faturaların tamamının davalının ticari defterlerinde yer aldığını, dava konusu edilen faturalara ilişkin davalı tarafından yapılan kısmi ödemelerden sonra takip tarihi itibari ile davalının davacıya takip konusu faturadan kaynaklanan 67,87 TL tutarında bakiye borcunun bulunduğunun tespit edildiğini, davalı şirketin ticari defterlerine göre takip konusu faturaların davacının davalıya yaptığı 10.06.2017 tarih 496 yevmiye numaralı 11.000,00 TL tutarlı EFT, 20.10.2017 tarih …yevmiye numaralı 90.000,00 TL tutarlı HAVALE, 30.10.2017 tarih 756 yevmiye numaralı 200.000,00 TL tutarlı EFT işlemleri ile ödediğini, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda davalının dosyaya eklediği toplam bedeli 211.064,00 TL olan 19 adet tediye makbuzunun davalının ticari defterlerinde yer aldığının tespit edildiğini, davalının ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda; taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir yevmiye maddelerine göre davacının davalıya 211.064,00 TL – 67,87 TL = 210.996,13 TL borcunun bulunduğunun tespit ediliğinin bildirildiği,
Mahkememizce her iki tarafın ticari defterlerinde bilirkişiler vasıtasıyla inceleme yapıldığı, her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulduğu ve sahibi lehine delil olma vasfında olduğu, takibe konu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak davalı tarafça dosyaya sunulan tediye makbuzları ile bir kısım banka yoluyla yapılan ödemelerin davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı şirkete ve davacı vekiline; davalı tarafça dosyaya sunulan ödeme belgeleri ile davalı şirket vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde sunmuş olduğu belgenin tebliğ edilerek belge altındaki imzalara itirazlarının olup olmadığı hususunda tebliğden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde beyanda bulunmaları, beyanda bulunmadıkları takdirde belge içeriklerine ve altındaki imzaları kabul etmiş sayılacağı hususunun ihtar edilmesine rağmen süresi içerisinde hiçbir beyanda bulunmadıkları gibi belgeler altındaki imzayı da inkar etmedikleri, mahkememizce takibe konu olan ve her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olan fatura konusu malların bedellerinin davalı tarafından ödendiğinin kabul edildiği,
Davacı tarafça Konya .İcra Müdürlüğünün …Es. Sayılı dosyasından 90.000,00 TL’lik alacaktan feragat ettiklerinin bildirildiği, Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 04/04/2018 tarih ve …Es. …Kar. Sayılı ilamında;”İİK 67. maddesine göre, itirazın iptali davasının dava şartlarından biri, haciz yolu ile yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunmasıdır. Alacaklı tarafından 23/12/2015 tarihli beyan ile icra takibinden feragat edildiği bildirilmiştir. Bu durumda itirazın iptali davasının dayanağını teşkil eden icra takibi ortadan kalktığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.” şeklinde belirtildiği gibi itirazın iptali davasının dava şartlarından birinin geçerli bir takibin bulunması olduğu, davacı tarafça feragat edilen 90.000,00 TL’lik alacak kısmı yönünden icra takibi ortadan kalktığından bu kısım yönünden dava şartının bulunmadığı, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/son maddesinde; Diğer kanunlarda bulunan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğunun düzenlendiği, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği anlaşılmakla davacı tarafından açılan davanın 90.000,00 TL’lik kısmının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacının dava konusu bakiye kısım 225.775,21 TL olan takibe konu alacağının varlığını ispat edemediğinden reddine, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin davacı tarafça takibe geçmekte kötüniyetin varlığı ispatlanamadığı ve tazminatın şartları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan davanın 90.000,00 TL’lik kısmının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Davacı tarafından açılan davanın bakiye kısmının REDDİNE,
3-Davalının tazminat talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 5.392,66 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafça fazladan yatırıldığı anlaşılan 5.333,36 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
7-a)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden; Davacı tarafından açılan davanın 90.000,00 TL’lik kısmının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiğinden; AAÜT’nin 7/2. ve 13. maddelerine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
b)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden; Davacı tarafından açılan davanın bakiye (225.775,21 TL) kısmının reddine karar verildiğinden; AAÜT’nin 13.maddesine göre hesaplanan 24.254,26 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/10/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.