Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/471 E. 2021/749 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ:
DAVACILAR :
5-
6-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ:
DAVALI : 3-
VEKİLİ :
MÜTEVEFFA:

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ:
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Tazminat ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … kullandığı, davalı …. Ltd Şti’in maliki olduğu ve diğer davalı ….’nin sigortaladığı … plakalı aracın 24.02.2018 tarihinde …’ın kullanmakta olduğu … plakalı araca çarpması sonucu …’ın vefat ettiğini, müteveffanın müvekkilleri …’ın eşi, … ve …’ın babası, diğer müvekkiller … ve …’ın oğlu olduğunu, kaza neticesinde ölenin oğlu … ve bir diğer müvekkili ölenin kız kardeşi … basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, …’ın gözünden ameliyat olduğunu ve neticesinde kendisine 45 gün istirahat verildiğini, kaza nedeniyle davalı araç sürücüsü …hakkında Konya . Ağır Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile taksirle ölüme neden olma suçundan dava açıldığını, Davalı … tam ve asli kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini, davalı sürücünün çok süratli bir şekitde hızını dahi düşürmeksizin ve “DUR” işaret levhasına uymaksızın tali yoldan ana yola girdiğini ve seyir halinde olan müvekkillerin yolculuk ettiği araca çarptığını, kaza neticesinde bir takım müvekkillerinin desteği …’ın vefat ettiğini, ölenin eşi müvekkili …’ın BTM ile giderilebilir, ölenin oğlu … ve ölenin kız kardeşi bir diğer müvekkil … ise BTM ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, kaza sonrası alınan adli muayene raporuna göre de kazaya tam kusurla şebebiyet veren …’ın 0,59 promil alkollü olduğunu, soruşturma aşamasında incelenen güvenlik kamerası kayıtları ve aldırılan bilirkişi raporu neticesinde davalı … taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçunu işlediğini, müteveffa ile birlikte yolculuk eden diğer müvekkillinin de alınan ifadelerinde kendilerinin normal bir hız ile seyir ettikleri sırada bir anda tali yoldan ana yola giren davalı … kullandığı aracın araçlarına sürücü kapısı tarafından çarptığını beyan ettiklerini, kaza nedeniyle müvekkillerinde büyük manevi ve maddi kayıplar olduğunu, olayın yaşanması ile tüm aile fertleri açısından telafisi imkânsız bir acı yaşanmasına sebep olunduğunu, davalılar tarafından bu zamana kadar aileye yardımcı olunmadığını, taziye de dahi bulunulmadığını, müvekkili … hayat arkadaşı, eşi, dostu, arkadaşı …’ı kaybettiğini ve yapayalnız kaldığını, bu elim kazada hayatını kaybeden …’ın yokluğu daha çok küçük yaşta olan çocukları bakımından da büyük elem ve ıstıraba neden olduğunu, ölenin anne ve babası diğer müvekkillerimiz … ve …’ın ise tek erkek evlatlarının kaybına uğradıklarını, ölenin kız kardeşi …’ın ise abisini kaybetmekle birlikte kazada göz bölgesinden ağır yaralandığını ve ameliyat olmak zorunda kaldığını, yaşının da genç olduğunu ve ameliyat neticesinde göz çevresinde kalıcı iz kalmasından oldukça endişe ettiğini, görme kaybı olduğunu, kendisine 45 gün yatakta istirahat rapor verildiğini, bu süreçte eğitimine de ara vermek zorunda kaldığını, müvekkillerinin çektiği ıstırabın hiçbir şekilde telafisi ve tazmininin imkânı olmadığını, ölenin eşi müvekkil … için 30.000 TL, ölenin oğlu müvekkil … için 20.000 TL, ölenin diğer oğlu … için 20,000 TL, ölenin babası … için 10.000 TL ve ölenin annesi … için 10.000 TL ve kazada yaralanarak gözünden ameliyat olan ölenin kız kardeşi … için 10.000 TL manevi olmak üzere toplam 100.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalı … şirketi hariç diğer iki davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettikleri, destekten yoksun kalma tazminatı yönünden müteveffa hayatta iken her işini kendisi yapabilen, evin pazar ve market ihtiyaçlarını tek başına yapan, eczaneye gidip ilaç alan kısacası evin tüm ihtiyaçlarını gideren ve eşi olan müvekkili …’a hiçbir iş bırakmadan ona maddi ve manevi olarak en büyük destek olan kişi olduğunu, …’ın kendisine her anlamda destek olan hayat arkadaşının büyük acısının yanı sıra maddi anlamda da ciddi bir kayıp yaşadığını, …’ın maddi hiçbir gelirinin bulunmadığını, ölenin çocukları … … ve … de bu elim kaza neticesinde babalarmın desteğinden bir ömür boyu yararlanamayacaklarını, ölenin anne babasının da tek oğullarının kaybı ile hayatlarındaki en büyük destekçilerini, tek erkek evlatlarını kaybettiklerini, müteveffanın ölümünden önce …AŞ’de çalıştığını, net maaşının 3480 TL olduğunu, bu kaza ile ölenin eşinin, çocukları ve anne babası olan müvekkillerinin maddi kayıplarının fazla olduğunu, bu nedenle şimdilik, ölenin eşi müvekkil … için 10.000 TL, ölenin oğlu … için 10.000 TL, ölenin diğer oğlu … için 10.000 TL, ölenin babası … için 5.000 TL, ölenin annesi … için 5.000 TL toplam 40.000 TL maddi tazminatın faiziyle birlikte her üç davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettikleri, müvekkillerinden …’ın söz konusu trafik kazasında basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, -kaza neticesinde orbita tabanında kırık meydana geldiğini ve hemen ameliyata alındığını, düzenli olarak özel araçla kontrol için hastaneye götürüldüğünü, kaza nedeniyle, ölenin eşi olan müvekkilimizin maddi kayıplarının, tedavi, bakım ve yol giderleri olduğunu, ölenin kız kardeşi müvekkil … için 1.000 TL maddi tazminatın faiziyle birlikte her üç davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettikleri, davalı … şirketine 09.04.2018 tarihli dilekçemiz başvurduklarını, başvurunun 13.04.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, kendilerine herhangi bir ödemede bulunulmadığını, …’ı kaybeden Ölenin eşi, müvekkilimiz … için 10.000 TL, ölenin oğlu … için 10.000 TL, ölenin diğer oğlu … için 10.000 TL, ölenin babası … için 5.000 TL, ölenin annesi … için 5.000 TL ve ölenin kız kardeşi olmakla birlikte aynı kazada yaralanan ve gözünden ameliyat olmak zonunda kalan diğer müvekkilleri … için 1000 TL olmak üzere toplam 41.000 TL maddi tazminatın her üç davalıdan Müşterek ve müteselsilen tahsiline, ölenin eşi … için 30.000 TL, ölenin oğlu müvekkilimiz … için 20.000 TL, ölenin diğer oğlu … için 20.000 TL, ölenin babası … için 10.000 TL ve ölenin annesi … için 10.000 TL ve kazada yaralanarak gözünden ameliyat olan ölenin kız kardeşi … için 10.000 TL olmak üzere toplam 100.000 TL manevi tazminatın davalı … şirketi hariç diğer iki davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın dilekçesinde müvekkilinin kusurundan dolayı kazanın meydana geldiğini ve müvekkilinin kaza esnasında alkollü olduğunun bildirildiğini fakat ne ceza davasında ne de şuan bu davanın görüldüğü asliye ticaret mahkemesinde müvekkilin tam ve asli kusurlu olduğu hususunda herhangi bir rapor veya delil bulunmadığını, soruşturma aşamasında alınan kusur raporu hatalı ve eksik olduğunu ve taraflarınca kabul edilmediğini, kovuşturma aşamasında kaza mahallinde keşif yapılacak olup kusur oranları yeniden belirleneceğini, müteveffanın ve araçta bulunanların kemerlerini takıp takmadıklarının tespiti, müteveffanın oğlu davacı …’ın ön koltukta annesinin kucağında olup olmadığının tespiti, müvekkilin ve davacıların araçlarının hızlarının tespiti, müvekkilin alkol oranının kazaya sebebiyet verecek kadar yüksek olup olmadığının tespiti gibi hususların henüz yerine getirilmediğini, Konya . Ağır Ceza Mahkemesi …E. Sayılı dosyasında ceza yargılaması devam ettiğini, müteveffanın otopsi raporundan müteveffa kemer takmayarak kazanın neticelerinin ağırlaşmasına sebebiyet verdiğini, yine müteveffanın oğlu davacı …’ın kaza anında ön koltukta annesinin kucağında oturup oturmadığının da tespitini talep ettiklerini, müvekkilinin bir tane bira içmesine karşın alkol promil oranının 0,59 çıkması hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğunu, müvekkilinin belirtilen miktarda tazminatı ödemesinin mümkün olmayacağını, herhangi bir gelirinin olmadığını, açılan davanın reddini talep etmişlerdir.
Davalı …. Tic. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın müvekkili firma yönünden mesnetsiz olup reddine karar verilmesi gerektiğini, davalılardan …’ in dava konusu trafik kazası esnasında sürücüsü olduğu … plakalı aracın müvekkili firma adına kayıtlı olduğunu, müvekkili firmanın faaliyetleri yürüten ve bu alanda ticari faaliyet gösteren bir firma olduğunu, uzun süreli kiralama veya rehni gibi hallerde kiracının, ariyet veya rehin alan kişi olduğunu, 2918 Sayılı Kanunun 3. Maddesi gereğince Uzun süreli kira sözleşmelerinde kiracı işleten sıfatını kazandığını, davalılardan …’ın kazaya karışan … plakalı aracı 26.09.2017 tarihinde müvekkil firmadan kiralamış olup, o günden bu tarihe kadar kiralık olduğunu, mevcut durum sebebiyle müvekkil firma ile davalı … arasında uzun süreli kiralama ilişkisi mevcut olup, işleten sıfatı kiracı-davalı … ‘ a ait olduğunu, açılan davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı … Şirketi Vekili Cevap dilekçesinde özetle; davacının belirtmiş olduğu aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olmadığını, açılan davanın reddinin gerektiğini, aracı kiraladıkları için sorumluluklarının bulunmadığını, davacı yanın şirkete tazminat talebiyle yaptığı başvuru üzerine şirketleri nezdinde … numaralı hasar dosyası açıldığını, dosyaya sunulan belgeler incelendiğinde araç sürücüsünün …ve sigortalı araç işletenin ….ltd.şti. olduğunun tespit edildiğini, ceza dosyasında …’ın aracının uzun süreli olarak kiraladığının tespit edildiğini, sigortalının kusuru ve sorumlu olmadığından trafik sigorta poliçesi olarak taraflarınca da sorumlu olmayacağını aracın uzun süreli kiralık olarak kuallanılması durumunda işletenin değişikliği olacağı hususunun da açık olduğunu, sürekli maluliyet tespiti yapılana kadar geçici iş göremezlik zararından ve bakıcı giderinden sorumluluklarının bulunmadığını, kendilerinden talep edilecek faiz türünün yasal faiz olacağını, açılan davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı … Siorta AŞ tarafından 16/12/2019 tarihli dilekçe ile … numaralı hasar dosyası açılarak davacılar …’In vefatı sonucunda …, … ile …’ın destekten yoksun kalma tazminatı sebebiyle 360.000 TL asıl alacak olmak üzere ferileri dahil 403,741,00 TL üzerinden sulh olunduğuna dair dilekçe gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Ankara ATK ya kusur oranının tespiti için gönderildiği, ATK tarafından tanzim edilen raporda özetle; davacı murisi sürücü …’ın kusursuz olduğu, davalı sürücü …’ın ise %100 oranında tam kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın NEÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na gönderildiği, bilirkişi heyetinin raporunda özetle; davacıya verilecek tedavi masraflarının 2000 TL olduğu, bu miktara üç ay boyunca kazanç kaybının ve bakıcı giderinin de eklenmesinin uygun olacağını, bu hesaplanan giderlerin SGK tarafından karşılanmayacağını, giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağının bildirildiği görülmüştür.
Heyet tarafından düzenlenen ek raporda özetle; davacının SGK tarafından karşılanamayan tedavi masraflarının 2.000 TL olduğu, davacının iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin ilk 1 ayında bir başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duyacağının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Aktüerya Hesaplama Bilirkişisi Av. … tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; davacı …’ın geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının olmadığı, sürekli sakatlık devresinde uğradığı maddi zararının 50.605,15 TL, bakıcı giderinden doğan maddi zararının ise 4.352,73 TL, kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının ise 2.000 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın aynı bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin ek raporunda özetle; …’ın destekten yoksun kalma zararının 227.389,17 TL, …’ın 69.514,76 TL, …’ın 79.691,49 TL, …’ın 94.129,36 TL, …’ın 127.217,47 TL olduğu bildirilmiştir.
Aynı bilirkişinin ek raporunda özetle; …’ın destekten yoksun kalma zararının kalmadığı, …’ın 65.488,59 TL, …’ ın destekten yoksun kalma zararının 74.096,41 TL olduğu, …’ın destekten yoksun kalma zararının 74.407,56 TL, annesi …’ın destekten yoksun kalma zararının ise 101.365,53 TL olduğu görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilinin 18/03/2020 tarihli ıslah dilekçesi ibraz ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalılar aleyhine Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davası açmış, davalılar yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir.
Konunun 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK.54.maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde, KTK 3/3 maddesinde” İşleten : Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” hükmü bulunmaktadır. KTK.85. Maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, yine KTK’nın 85/5. Maddesinde “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi Sorumludur.” ile KTK’nun 92.maddesinde;”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi );”Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlendiği görülmüştür.
…’ın kullandığı, …. Ltd Şti’in maliki olduğu ve ….’nin sigortaladığı … plakalı aracın 24.02.2018 tarihinde …’ın kullanmakta olduğu … plakalı araca çarpması sonucu …’ın vefat ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ayrıca konu ile ilgili olarak 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK.54.maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde, TBK’nun 56/1.maddesinde;”Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” şeklinde, (haksız fiil, doktrinde hukuka aykırı zarar verici eylem olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve uygun illiyet bağı olarak belirlenmektedir, bu durumda haksız fiilden söz edebilmek için “1) hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, 2)eylemden kaynaklı bir zararın olması, 3)zarar veren kişinin kusuru bulunması” ya da yasaca sorumlu olması” zarar ile kusur arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekir) KTK.85. maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarında sırasıyla; davacı murisi sürücü …’ın kusursuz olduğu, davalı sürücü …’ın ise %100 oranında tam kusurlu olduğu, davacı …’ın geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararının olmadığı, sürekli sakatlık devresinde uğradığı maddi zararının 50.605,15 TL, bakıcı giderinden doğan maddi zararının ise 4.352,73 TL, kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının ise 2.000 TL olduğu …’ın destekten yoksun kalma zararının 227.389,17 TL, …’ın 69.514,76 TL, …’ın 79.691,49 TL, …’ın 94.129,36 TL, …’ın 127.217,47 TL olduğu, …’ın destekten yoksun kalma zararının kalmadığı, …’ın 65.488,59 TL, …’ ın destekten yoksun kalma zararının 74.096,41 TL olduğu, …’ın destekten yoksun kalma zararının 74.407,56 TL, annesi …’ın destekten yoksun kalma zararının ise 101.365,53 TL olduğu bildirilmiştir.
Davacı … (…) yargılama sırasında evlenmiştir.
Mahkememiz dosya kapsamı dosyadaki tüm bilgi, belge, deliller ile bilirkişi raporları ve emsal nitelikteki Yüksek Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı, aynı dairenin … , … sayılı ilamları, Konya BAM . HD’nin … E, … K, ve aynı dairenin … Esas, … K, sayılı 28/01/2021 tarihli ilamları, Yargıtay . HD’nin 24/02/2021 tarihli … Esas, … Sayılı ilamı, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar ile 22/06/2021 tarihli ve Yargıtay . HD’nin … Esas, … K sayılı ilam da değerlendirildiğinde: maddi tazminatlar açısından mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre davanın kısmen kabul kısmen reddine ayrıca davalı … Şti uzun süreli kira sözleşmesinden kaynaklı işleten sıfatlarının olmadığını iddia etmişlerse de, bu iddianın değerlendirilmesinde kira ilişkisi olması halinde; işletenin kayıt maliki mi kiracı mı sorumlu olacaktır? bu konuda öğreti ve Yüksek Yargıtay uygulamalarına baktığımızda kiracının işleten kabul edilebilmesi bir takım şartların varlığına bağlıdır, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet olması, ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması şartları aranmaktadır, ( Yargıtay HGK’nın 06/03/2002 tarih, … E, … K sayılı ve 24/03/2004 tarih, … -… E, … K sayılı kararlarında ilke olarak; sicilde malik görünen kişi karine olarak aracın işleteni sayılmaktadır, bunun sebebi trafik kazasından sorumlu olan şahsın kolayca belirlenmesi ve zarar görenin zararının en kısa sürede giderilmesini sağlamaktır. Belirtmek gerekir ki sicilde malik görünen kişi her zaman aracın işleteni olmayabilir bu durumda araç sahibi aracın üzerinde fiili hakimiyeti bulunmadığı, araç için bir başkasının harcamalarda bulunduğunu veya araç üzerindeki ekonomik çıkarın bir başkasına ait olduğunu, işleten sıfatının bulunmadığını kanıtlayabilirse SORUMLULUKTAN KURTULABİLİR) uzun süreli kira sözleşmesinin ne kadar sürede uzun süreli kira sözleşmesi olacağı konusunda “öğreti ve Yargıtay Kararlarında da yeknesaklık yoktur, doktrin üç günden fazla süreli kiraları uzun süreli sayabilir, Yargıtay . Hukuk Dairesi 7 günlük kira sözleşmesinin uzun süreli olmayacağını kabul etmiş, Yargıtay . Hukuk Dairesi 30 ar günlük süreler ile kiracıların işleten olduğunu kabul etmiş, diğer dairelerde bu dairenin daha uzun süre olması gerektiği görüşü vardır, Yüksek Yargıtay . Hukuk Dairesi 3 aylık kira sözleşmesi ile aracı devreden kişinin işleten olduğunu kabul etmiştir, Yargıtay . HD’nin üç aylık kiralamanın uzun süreli olabileceği yönünde karar vermiştir, Yargıtay 1 yıl süreli kira sözleşmelerinin uzun süreli olduğunda tereddüt etmemektedir.” “Yargıtay uzun süreli kira sözleşmesinin işleten sıfatını devredebilmesi için 3. Kişileri bağlayabilecek biçimde güçlü kanıtlara bağlanmasını aramaktadır, bu nedenle sözleşmenin noterde yapılması veya adi sözleşme ise diğer bir takım deliller ile desteklenmiş olmasını aramaktadır.” (KTK’ya Göre Hukuki Sorumluluk Tazminat Sigorta ve Rücu Yayınları 9. Baskı … kitabından sayfa 40-42 arasından alınmış bilgidir). Mevzuat gereği motorlu araçlar tescile tabidir, bu durumda kaydi malik işleten konusunda kesin bir karine değilse de onun kim olduğunu tespit eden güçlü bir kanıttır, diğer taraftan kaydi malik mutlak işleten değildir, kaydi malik olmasa bile üçüncü kişiler işleten olabilir, zira bu durumu engelleyici amir bir yasal düzenleme yoktur, kira sözleşmesinin 3. Kişiler yönünden hukuki sonuç doğurması için resmi şekilde yapılması gerektiği yönünde Yüksek Yargıtay Kararları da vardır, tüm bu açıklamalar ışığında bir kuşku olması halinde kaydi malikin işleten olduğu sonucuna varılmalıdır. Somut olayımızda ise üç gün süreli ve 1 yıl süreli adi yazılı iki tane araç kiralama sözleşmesi olduğu ve ibraz ettiği, başlangıç tarihlerinin aynı olduğu, bitiş tarihlerinin farklı olduğu ( 26/09/2017 başlangıç 29/09/2017 ve 26/09/2017-26/09/2018) adi yazılı araç kiralama sözleşmesinin uzun süreli olduğu hususu Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere (vergi beyanı, ödeme belgeleri, KABİS’e yazılan müzekkere cevabında diğer davalı … kendisinde kira sözleşmesinin olmadığını beyan etmiştir, diğer taraftan davalı … LTD ŞTİ diğer yan delillerle de fatura vergi beyannamesi, KABİS kayıtları vs) iddiasını ispat edememiştir. Tüm bu açıklamalar çerçevesinde dosya kapsamı ve diğer deliller de değerlendirildiğinde için bu yöndeki savunmaya itibar edilmemiştir. Davalı … LTD, ŞTİ nin uzun süreli kiralayan sıfatının bulunmadığı, bir başka ifade ile işleten sıfatının devam ettiği, sonuç ve kanaati ile diğer davalı ile müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmakla, yine mahkememize kazandırılan bilirkişi raporuna göre davacının geçici iş göremezlik tazminatı bulunmadığından reddine karar verilmiş, ayrıca destekten yoksun kalma tazminatı yönünden bilirkişi raporları, yargılama sırasında davalı … şirketi destekten yoksun kalma tazminatlarına ilişkin davacılara ödemede bulunduğundan garametten hesaplama yaptırılmış olup nihai olarak iş bu rapor dikkate alınarak hüküm tesis edilmiş olup, davacı vekilleri her ne kadar değer artırım dilekçesindeki meblağları talep etmişlerse de (sigorta şirketi dışındaki davalılardan) bu durum ödemenin hiç yapılmamış gibi olacağı başka bir ifade ile kısmi tekerrür ödemeye neden olacağından bu yöndeki taleplere itibar edilmemiş, garametten hesapta ödemeden kaynaklı (yargılama sırasında) davacı … …’a (eşi) destekten yoksun kalma tazminatı çıkmadığından karar verilmesine yer olmadığına hükmetmek gerekmiş olup, davacılar vekilleri değer artırım dilekçesinde ve sonraki beyanlarında yasal faiz talep ettiklerinden (taleple bağlı kalınarak HMK 26. Maddesi) yasal faize hükmedilmiş olup, (ayrıca ödemenin yargılama sırasında yapıldığından kabul edilmeyen miktar üzerinden ödeme nedeniyle Yüksek Yargıtay . HD’nin … Esas, … K, 18/06/2019 tarihli emsal kararı da dikkate alınarak davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair emsal karar da bulunduğundan davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir) aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Ayrıca manevi tazminat bakımından ise davacılar …, …, …, …, …, …’ın murisi …’ın 24.02.2018 tarihinde geçirmiş olduğu kaza nedeniyle vefat ettiğini, bir kısım davacıların oğlu, bir kısım davacıların annesi, babası ve …’ın, eşi …’ın kullanmakta olduğu … plakalı aracın karıştığı kaza sonucu vefatı nedeniyle yaşanan elim olay neticesinde tüm murislerinin zor günler geçirdiğini, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, haksız eylemin ağırlığı, kusur durumu ve diğer hususlar dikkate alınarak aynı zamanda “hükmedilecek bu para, zarara uğrayandan manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amcına göre belirlenmelidir, takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır” (Yüksek Yargıtay . HD’nin 06/06/1999 Tarih, … ; . HD’nin 18/06/1998 tarih, … ), “hükmedilcek bu para, zarara uğrayandan manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amcına göre belirlenmelidir, takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır” (Yüksek Yargıtay . HD’nin 06/06/1999 Tarih, … ; . HD’nin 18/06/1998 tarih, … ), Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebi ile duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde bulundurularak hak ve nesafet çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır, zira TMK’nın 4. Maddesinde kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre takdir edeceği öngörülmüştür.( Yüksek Yargıtay . HD’nin 23/02/2015 Tarih … Esas … Karar) anılan emsal kararların da dikkate alınması ve Yüksek Yargıtay . HD’nin 23/02/2015 Tarih … Esas … Karar yine HGK’nın 23/06/2004 tarihli, … -… sayılı kararında “22.06.1966 günlü ve … sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır” şeklinde hüküm geçtiği görülmekle davacıların, davasının kısmen kabul kısmen reddi ile ayrıca anılan emsal kararlar olay tarihi ile karar tarihi arasındaki geçen süre de dikkate alınarak mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-MADDİ TAZMİNATLAR BAKIMINDAN;
A-Davacı …’ın davalılar aleyhine açtığı, maddi tazminat davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile sürekli sakatlık nedeniyle 50.605,15 TL, bakıcı giderleri nedeniyle 4.352,73 TL kaçınılmaz tedavi giderleri nedeniyle 2.000 TL olmak üzere toplam 56.957,88 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp (davalı … şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı ve temerrüt tarihi olan 26.04/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 24/02/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte olmak kaydı ile) alınıp davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
B-Davacı baba …’ın davalılar …, … aleyine açtığı destekten yoksun kalma tazminatı nedeniyle 94.129,36 TL talep edilmişse de yargılama sırasında davalı … şirketi tarafından ödeme yapıldığından bakiye 74.407,56 TL’nin davalılar …ve …’nden kaza tarihi olan 24/02/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınıp, davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
C-Davacı anne …’ın davalılar …, … aleyhine açtığı destekten yoksun kalma tazminatı nedeniyle 127.217,47 TL talep edilmişse de yargılama sırasında davalı … şirketi tarafından ödeme yapıldığından bakiye 101.365,53 TL nin davalılar …ve …’nden kaza tarihi olan 24/02/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
D-Davacı oğlu …’ın davalılar …, … aleyhine açtığı destekten yoksun kalma tazminatı nedeniyle 69.514,76 TL talep edilmişse de yargılama sırasında davalı … şirketi tarafından ödeme yapıldığından bakiye 65.488,59 TL’nin davalılar …ve …’nden kaza tarihi olan 24/02/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
E-Davacı oğlu …’ın davalılar …, … aleyhine açtığı destekten yoksun kalma tazminatı nedeniyle 79.691,49 TL talep edilmişse de yargılama sırasında davalı … şirketi tarafından ödeme yapıldığından bakiye 74.096,41 TL nin davalılar …, …’nden kaza tarihi olan 24/02/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
F-Davacı eş … (…)’ın davalılar …, … Aleyhine açtığı destekten yoksun kalma tazminatı nedeniyle 227.389,17 TL talep edilmişse de yargılama sırasında davalı … şirketi tarafından ödeme yapılmakla bakiye destekten yoksun kalma tazminatı kalmadığından bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
G-Davacıların, davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açtıkları destekten yoksun kalma tazminatı nedeniyle yargılama sırasında, ödendiği taraf vekillerinin beyanından anlaşılmakla, davalı … şirketi (Neova Sigorta yönünden) KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-MANEVİ TAZMİNATLAR BAKIMINDAN;
Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
A-Davacı … (…) (eşi)’ın davalılar …, … aleyhine açtığı manevi tazminat nedeniyle 25.000,00 TL nin kaza tarihi olan 24/02/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınıp davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
B-Davacı …’ın (oğlu) davalılar …, … aleyhine açtığı manevi tazminat nedeniyle 20.000,00 TL nin kaza tarihi olan 24/02/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar …, …’nden tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
C-Davacı …’ın (oğlu) davalılar …, … aleyhine açtığı manevi tazminat nedeniyle 20.000,00 TL nin kaza tarihi olan 24/02/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar …, …’nden tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
D-Davacı …’ın (baba) davalılar …, … aleyhine açtığı manevi tazminat nedeniyle 10.000,00 TL nin kaza tarihi olan 24/02/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar …, …’nden tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
E-Davacı …’ın (anne) davalılar …, … aleyhine açtığı manevi tazminat nedeniyle 10.000,00 TL nin kaza tarihi olan 24/02/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar …, …’nden tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
F-Davacı …’ın (kız kardeşi) davalılar …, … aleyhine açtığı manevi tazminat nedeniyle 5.000,00 TL nin kaza tarihi olan 24/02/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar …, …’nden tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3- Maddi tazminat yönünden;Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 25.432,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 481,59 TL’nin mahsubu ile bakiye 24.951,31 TL harcın davalılar …, …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
4-Maddi tazminatlar yönünden davacı … Açısından ;Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.890,79 TL karar ve ilam harcının davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
5- Manevi tazminat yönünden … Açısından; Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 341,55 TL karar ve ilam harcının davalılar …, …’nden tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
6- Maddi tazminat yönünden; Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 4.457,58 TL yargılama gideri, 26/03/2020 tarihli 571,42 TL tutarlı ıslah harcı, 26/03/2020 tarihli 1.183,80 TL tutarlı ıslah harcı, 16/12/2021 tarihli 652,30 TL tutarlı başvurma harcı (15/12/2021 tarihli celse gereği) ve 581,79 TL ilk yargılama gideri ile NEÜ Dön. Ser. Say tarafından kesilen 100 TL tutarlı fatura toplamı olan 7.546,88 TL’nin davalılar …, …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Maddi tazminatlar yönünden Açısından ;Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 38.841,01 TL karar ve ilam harcının davalılar …, …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
8- Maddi tazminat yönünden … açısından; Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 987,5 TL yargılama giderinin davalılar …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9- Manevi tazminat yönünden; yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
10- Davacı tarafından dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
11- Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 8.204,52 TL vekalet ücretinin davalılar …, … Limited Şirket ve …’den (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
12- Davacı … (baba) kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 10.472,97 TL vekalet ücretinin davalılar davalılar …, …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
13- Davacı … (anne) kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 13.579,73 TL vekalet ücretinin davalılar davalılar …, …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
14- Davacı … (oğlu) kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 9.313,52 TL vekalet ücretinin davalılar davalılar …, …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
15- Davacı … (oğlu) kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 10.432,53 TL vekalet ücretinin davalılar davalılar …, …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
16- Davacı … (…)’ın yargılama sırasında alacağını almış olduğundan taraflara ücreti vekalet takdirine YER OLMADIĞINA,
17- Davacılar …, …, …, …, …’ın yargılama sırasında alacakları destekten yoksun kalma tazminatının davalı … tarafından ödendiği anlaşıldığından … yönünden taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
18- Davacı … (…) kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
19- Davacı … (oğlu) kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
20- Davacı … (oğlu) kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
21- Davacı … (baba) kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
22-Davacı … (anne) kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
23- Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 5.000 TL vekalet ücretinin davalılar …, …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
24- Davalılar …, … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden reddedilen miktar üzerinden (…(…) için 5.000 TL) AAÜT’ye göre hesaplanan 5.000 TL vekalet ücretinin davacı … (…)’ dan tahsili ile davalılar …, …’ne VERİLMESİNE,
25- Davalılar …, … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden reddedilen miktar üzerinden … için 5.000 TL) AAÜT’ye göre hesaplanan 5.000 TL vekalet ücretinin davacı …’ dan tahsili ile davalılar …, …’ne VERİLMESİNE,
Dair, davacılar vekillerinin ve davalı … Şirketi vekili ile … yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2022

Katip … Hakim …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.