Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/372 E. 2021/437 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Davalı ….Kooperatifi’nin 25.03.2018 tarihli Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan “Davalı …25.03.2018 tarihli Genel Kurul Kararının İptali” davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı 25.04.2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı kooperatifin 25.03.2018 tarihli genel kurul kararlarının yasa, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, kooperatifin gerçek durumunun gizlendiğini, kooperatifin çok üyeli olmasının, imar, arsa sahibi, yüklenici firma ve üyelik sorunları nedeniyle sağlıklı şekilde denetlenmediğini, bu konuda bir kısım başvuruların da sonuçsuz kaldığını, bu karmaşık durumdan faydalanarak, kooperatifin hayati konularında birçok önemli hukuki ve mali konunun gizlendiğini, üstü örtülmüş ve kooperatifi zarara uğratıcı işlemlere yol açıldığını, kooperatifin gereği gibi denetlenemediğini, kooperatifin mülkiyetinde olan bir kısım taşınmazların karar olmaksızın satımlarının gerçekleştirildiğini, bu konuda gerçek mali durumun ortaya konulmadığını, üyelerin gereği gibi bilgilendirilmediğini, bu tür işlemlerin yetkisiz olarak yapıldığını, sırf bu tür usulsüzlüklerin gizlenmek maksadıyla gerçeğe aykırı raporlar tanzim edildiğini, bilançolar oluşturulduğunu, yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına açık aykırılıkların söz konusu olduğunu, nitelikli çoğunluk olmamasına rağmen kooperatifin mal varlığı içerisinde bulunan taşınmazların satımı ve devri veya m2 birim fiyatının 10. TL’den az olmamak üzere satışı yönünde açıkça yasaya aykırı kararların alındığını, toplantı çağrısının usulüne uyulmadığı gibi kooperatif üyesi olmayan kişilerle toplantının yapıldığını, vekaletnamelerin usulüne uygun olmadığı gibi vekaletli katılanların bu sayı ve oranının kanun ve yönetmeliğe aykırı olduğunu, gelen kurul hazirun cetvelinde üye olmayan kişilerin gösterildiği gibi kooperatiften istifa suretiyle ayrılmış üyelerin hazirun cetvelinde gösterildiklerini, işbu hazirun cetvelinin kanunun aradığı şartlarda olmadığını, toplantıya katılan üyelerin muhalefet şerhleri sunmasına izin verilmediğini, dolayısıyla alınan tüm kararların hukuka aykırı olduğunu, genel kurul’a sunulan kooperatif bilançosunun gerçeğe aykırı olup, suç teşkil edecek şekilde düzenlendiğini, yönetim kurulu faaliyet raporunun yasanın aradığı koşullardan ve içerikten yoksun olup, gerçeğe aykırı olduğunu, genel kurul kararlarının 4. ve 5. maddesinde belirtilen hususlar için nitelikli karar alma çoğunluğunun bulunmadığını, kararın geçersiz olduğunu, kooperatif tarafından bugüne kadar toplanan paranın karşılığı konut yapılmadığını, yaklaşık 6.000.000 TL kayıp zimmetinde olduğunu, bu hususun açığa çıkarmamak için bilanço değerleri ve kalemlerinin kasten gizlendiğini, 2014 ve 2015 tarihli genel kurulların iptali için de dava açıldığını, yöneticilerin usulsüzlüklerine dair C.Başsavcılığı soruşturmasının halen devam ettiğini, M.6’da kararlaştırılan hususların kanuna açıkça aykırı olduğunu, 1.etap şeklinde bir ayrım olmamasına rağmen aidatların farklılaştırıldığını, üyelerden fark adı altında istenilen bedeller ile çıkan yada çıkacak üyelerin dairelerinin 150.000 TL’ye satılmasına dair kararın da amir hükümlerine aykırı olduğunu, bu tür karar almak için de nitelikli çoğunluğun gerektiğinden bahisle 25.03.2018 tarihli genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili 07.06.2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı …genel kurul tutanağında da kayıtlı olduğu üzere genel kurula katıldığını ve bilanço ile ilgili maddenin görüşülmesinden sonra kendi isteği ile tüm kararlara muhalefet ettiğini bildirerek salondan ayrıldığı için bu davada itiraz ettiği bilanço dışındaki hususlarla alakalı davacı sıfatının bulunmadığını, açılan davanın haksız ve mesnetsiz olup, dava dilekçesinde dile getirilen bütün iddiaların gerçek dışı olduğunu, bu sebeplerle davayı ve davacıların asılsız iddialarını kabul etmediklerini, davacı …kooperatifin eski yönetim kurulu başkanı olduğunu, kendi döneminde sergilediği kötü ve şaibeli yönetim dolayısıyla doğal olarak yapılan seçimde mevcut yönetime yerini kaptırmanın acısıyla yıllardır kavga çıkarın, işlerin önüne taş koyan, toplantılara gelen insanları manipule etmeye çalışan şahsın, müvekkili kooperatife birçok icra dosyasından dolayı evvelden beri borçlu olup, (Konya .İcra Müdürlüğü’nün …, …, …., ….) müvekkili ile aralarında husumet bulunduğunu, davacı tarafça ileri sürülen iddiaların kötü niyetli olduğunu, haksız ve mesnetsiz ve uydurma iddiaları kabul etmediklerini, genel kurul toplantısı için 239 üyeye taahhütlü davetiye gönderildiğini, ancak 127 üyenin katılımı ile genel kurulun toplandığını, alınan kararlar açısından da yeterli çoğunluğun sağlandığından bahisle; davacı tarafça ileri sürülen bütün iddia ve taleplerin şahsi saiklerle ileri sürüldüğünü ve herhangi bir hukuki ve somut zemini olmayan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Tarafların bildirmiş oldukları deliller, Konya C.Başsavcılığı’nın …Sor.sayılı UYAP dosyası, Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı UYAP dosyası sistem üzerinden, Konya .İcra Müdürlüğü’nün …Esas, …Esas, ….Esas ve ….Esas sayılı dosyaları, Konya Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden davalı …..kuruluşundan bu güne kadarki tüm genel kurul kararları, özellikle iptali istenen davalı kooperatif tarafından 25.03.2018 tarihinde gerçekleştirildiği belirtilen genel kurul toplantısının tüm dayanak belgeleri ile birlikte bütün evrakların (üyelere yapılan tebligat, hazirun cetveli, toplantı tutanakları v.b.), imza sirküleri, yetki belgeleri, varsa kooperatif üye listesinin ve kooperatif ana sözleşmesi dosyamız içerisine celbedilmiş, tanık beyanları alınmış ve dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosyamız içerisine UYAP sistemi üzerinden celbedilen Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E.-….Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacılarının …, …., …, davalısının …olduğu, bu dosya birleşen Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….Esas ….Karar sayılı dosyasının davacılarının …, …, davalısının ….olduğunu, asıl …Esas sayılı davada davacılar tarafından 15.06.2014 tarihli genel kurul kararlarının iptalinin, birleşen …Esas sayılı davada ise 14.06.2015 tarihli genel kurul kararlarının iptalinin istenildiği, asıl …Esas sayılı davada davacıların davasının kabulüne karar verilerek; davalı …15.06.2014 tarihli genel kurul kararının iptaline, birleşen … Esas sayılı davada ise; davacıların davasının reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacı tanığı …mahkememizin 29.01.2019 tarihli duruşmasında; Ben davalı kooperatifin yaklaşık 2005 yılından bu tarafa üyesiyim, 25/03/2018 tarihli genel kurulun yapıldığı yerde aynı saatte düğünde varmış, ben bu genel kurula katıldım, herhangi bir kavga olmadı, ancak düğünden dolayı kalabalıktı, kim oy kullandı, kim oy kullanamadı göremedim. Daha önceden genel kurul yapılacağına dair çağrı kağıdı geldi. Ancak genel kurulun yapıldığı yer oldukça kalabalık olduğundan bir de düğünden dolayı biran önce ayrılmamız söylendi, ben de zaten erken çıktım, ben kendi oyumu kullandın, ancak dışardan birilerinin oy kullanıp kullanmadığını bilmiyorum, görmedim. Ben toplantı sırasında mualif olanların muhalefetlerini tutanağa geçirtip geçirtmediğini bilmiyorum, demiştir.
Davacı tanığı ….mahkememizin 29.01.2019 tarihli duruşmasında; Ben 2006 yılından bu yanadır davalı kooperatifin üyesiyim, 25/03/2018 tarihli Genel Kurula katıldım, Genel Kurul’da oy kullandım, oy kullanma sırasında herhangi bir baskı yapılmadı. ZAten toplantının yapıldığı yerde düğün vardı, toplantı biraz uzayınca biran önce tamamlanması istendi, herkes kendi görüşünü söyledi. Ancak tutanaklar daha sonra düzenlendi, ben tutanakların düzenlendiğini görmedim. Ben dışardan birilerinin oy kullanıp kullanmadığını bilmiyorum, yine hazirun cetvelinde veya oy kullananlarda daha önceden üye olup istifa edenlerin bulunup bulunmadığını, oy kullanıp kullanmadığını bilmiyorum, toplantı sırasında herhangi bir kavga olmadı, demiştir.
Davacı tanığı …mahkememizin 25.06.2019 tarihli duruşmasında; Ben 2006 yılından bu tarafa davalı kooperatifin üyesiyim, 25/03/2018 tarihli kooperatif genel kurula katıldım, herhangi bir şekilde oy kullanmama kimse engel olmadı, oy kullandım, tartışma her genel kurulda olduğu gibi gene yaşandı, Genel kurul yapılacağına dair tarafıma çağrı kağıdı geldi, dışarıdan başka birilerinin oy kullanıp kullanmadığını bilmiyorum, Genel kurulun yapıldığı yerde düğün vardı, düğüncüler bizi sıkıştırıyor dediler ve erken çıkmamız söylendi, ben de oy kullandım, çıktım. Düğüne gelenlerden kooperatif üyesi olmayıp da oy kullanan kişilerin olup olmadığını bilmiyorum, demiştir.
Davacı tanığı …mahkememizin 25.06.2019 tarihli duruşmasında; Ben yaklaşık 40 aydır davalı kooperatifin üyesiyim, 25/03/2018 tarihli genel kurula katıldım, oy kullandım, oy kullanmama kimse engel olmadı, genel kurula katılacağım çağrı kağıdı ile tarafıma bildirilmiştir, genel kurulda küçük çaplı tartışmalar yaşandı, genel kurulun yapıldığı yerde düğün vardı, zaman zaman işletme sahibi gelerek genel kurulun yapıldığı yerde düğün olduğunu, biran önce toplantıyı tamamlamamız gerektiğini söyledi, kooperatifin üyesi olmayan kişilerin oy kullanıp kullanmadığını ben bilmiyorum, ben zaten genel kurula katılanların birçoğunu tanımıyorum, en son tutanakların tutulduğunda çoğumuz çıkmıştı, mualiflerin beyanlarının tutanağa geçirilip geçirilmediğini bilmiyorum, demiştir.
Davacı tanığı …mahkememizin 25.06.2019 tarihli duruşmasında; Ben 2006 yılından bu tarafa davalı kooperatifin üyesiyim, 25/03/2018 tarihli kooperatif genel kurula katıldım, genel kurul toplantısı çağrı kağıdı ile tarafımıza bildirildi, toplantı sırasında oy kullandım, oy kullanmama kimse engel olmadı, her genel kurulda olduğu gibi genel kurulda tartışmalar yaşandı, ben kendim oy kullandım, dışarıdan başka birilerinin oy kullanıp kullanmadığını bilmiyorum, tutanaklar yazılırken ben yoktum, mualiflerin beyanlarının tutanağa yazılıp yazılmadığını bilmiyorum, demiştir.
Davalı tanığı …mahkememizin 25.06.2019 tarihli duruşmasında; Ben 2007 veya 2008 yılından bu tarafa davalı kooperatifin üyesiyim, 25/03/2018 tarihli kooperatif genel kurula katıldım, Genel kuruldan önce tarafımıza çağrı kağıdı geldi, genel kurul toplantısı düğün salonunda yapılmıştı, ben genel kurulun başından sonuna kadar toplantıda bulundum, genel kurul sırasında düğün için gelenlerin hiçbiri salona alınmadı. Hükümet komiseri vardı, herhangi bir tartışma yaşanmadı. Oy kullanma sırasında herhangi bir engelleme ile karşılaşmadık, bütün tutanaklar tam ve eksiksiz olarak tutuldu. Herhangi bir sıkıntı yaşanmadı. Davacılarda genel kurul sırasında oradaydılar, onların da oy kullanmalarına engel hiçbir şey görmedim, birkaç kez toplantı sırasında söz aldılar. Ben davacıların beyanlarının tutanağa geçirilip geçirilmediğini bilmiyorum, oradaki görevli muhtemelen almıştır, demiştir.
Davalı tanığı …mahkememizin 25.06.2019 tarihli duruşmasında; Ben 2008 yılından bu tarafa davalı kooperatifin üyesiyim, 25/03/2018 tarihli kooperatif genel kurula katıldım, Genel kuruldan önce tarafımıza çağrı kağıdı geldi, genel kurul toplantısı düğün salonunda yapılmıştı, ben genel kurulun başından sonuna kadar toplantıda bulundum, genel kurul sırasında düğün için gelenlerin hiçbiri salona alınmadı. Toplantıdan sonra da ben oradaydım, toplantı yaptığımız yerde toplantıdan sonra düğün gerçekleşti. Herhangi bir tartışma yaşanmadı, herkesin beyanları tutanağa geçirildi, hatta benim katıldığım en sorunsuz genel kurul toplantısıydı, davacı …genel kurula katıldı, oyunu kullandı, zaman zaman genel kurulda konuştu ancak ne konuştuğunu şuan hatırlamıyorum, genel kurul ve oylama sırasında herhangi bir engelle karşılaşmadık, demiştir.
Davalı tanığı …mahkememizin 25.06.2019 tarihli duruşmasında; Ben 2006 yılından bu tarafa davalı kooperatifin üyesiyim, 25/03/2018 tarihli kooperatif genel kurula katıldım, Genel kuruldan önce tarafımıza çağrı kağıdı geldi. Daha önceki genel kurullarda tartışma yaşandığı için 2018 yılındaki genel kurul farklı bir yerde yapıldı. Polis eşliğinde yapıldı. Herhangi bir sorun yaşanmadı. Oy kullanma sırasında herhangi bir engelleme ile karşılaşmadık. Ben toplantının sonuna kadar durdum, ancak toplantıyı yönetenler zabıt hazırlarken ben oradan ayrıldım, hangi beyanların tutanağa geçirilip geçirilmediğini bilmiyorum, ama toplantı sırasında herkes konuşabildi, herhangi bir engelleme ile karşılaşmadı, demiştir.
Dava, davalı …25.03.2018 tarihli Genel Kurul Kararının İptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, davalı …25.03.2018 tarihli Genel Kurul Kararının İptaline karar verilmesini talep ettiği, davalının davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 51.maddesinde; “Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça Genel Kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur. Kooperatifin dağılması veya diğer bir kooperatifle birleşmesi ve anasözleşmenin değiştirilmesi kararlarında fiilen kullanılan oyların 2/3 ü çoğunluğu gereklidir. Anasözleşme, bu kararların alınması için oy çoğunluğu hakkında daha ağır hükümler koyabilir.” şeklinde, yine 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53.maddesinde; “Aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.1. Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri;2. Yönetim Kurulu; 3. Kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her biri; Bozma davasının açıldığı ve duruşmanın yapılacağı gün, Yönetim Kurulu tarafından usulen ilan olunur. Birinci fıkrada yazılı bir aylık hak düşüren sürenin sona ermesinden önce duruşmaya başlanılamaz. Birden fazla bozma davası açıldığı takdirde, davalar birleştirilerek görülür. Mahkeme, kooperatifin isteği üzerine muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesine karar verebilir. Teminatın mahiyet ve miktarını belirtmek mahkemeye aittir. Bir kararın bozulması bütün ortaklar için hüküm ifade eder.” şeklinde düzenleme yapıldığı,
Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 06/05/2014 tarih ve …Es. …Kar. Sayılı ilamında;”… 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında, yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin red oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir. Aynı madde hükmü uyarınca, genel kurulda alınan kararların, yasaya, anasözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla, toplantıda bulunan ortaklar red oyu kullanıp, alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın iptali için toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde dava açabilir. …Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45/2. ve anasözleşmenin 28. maddesi emredici nitelikte ise de, aynı Yasanın 53. maddesinde çağrıda usulsüzlük halinin genel kurula bu nedenle katılamayan ortaklara bu toplantıda alınan kararların iptali davası açma hakkı verildiğine göre, kanun koyucunun çağrıda usulsüzlük halinde bunun müeyyidesini yokluk olarak kabul etmediği anlaşılmaktadır…
Çağrının usulsüzlüğünü iddia eden taraf, genel kurul toplantısında alınan kararların yasaya, anasözleşmeye veya iyiniyet kurallarına aykırılık iddialarından birine ya da hepsine dayanması ve iddiasını ispat etmesi zorunludur. Çağrıdaki usulsüzlük, alınan kararların salt bu nedenle iptali ya da yokluğu sonucunu doğurmamaktadır. …. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45/2. maddesi, “Genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantısında ortakların en az 1/4′ ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır.” hükmünü; aynı Kanun’un 51/1. maddesi ise “Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça, genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur” hükmünü; anasözleşmenin 33. maddesinin 1. fıkrası, “Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuları görüşebilmesi için, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması şarttır. İlk ve müteakip toplantılarda aynı nisap aranır” hükmünü; 2. fıkrada ise “Genel kurulda kararlar, ortakların en az 1/4’nün hazır olması şartıyla oylama sırasındaki mevcudun yarıdan fazlasının oyu ile alınır” hükmünü içermektedir. Anılan hükümler emredici nitelikte olup, bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, yok hükmünde olup, bu kararlar baştan beri hüküm ifade etmezler ve bunların yok hükmünde olduğunun tespiti için açılacak davalarda genel kurulda muhalefette bulunmuş olma şartı aranmayacağı gibi, bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olmaları da dinlenmeleri yönünden zorunlu değildir. Toplantıya katılan bir üyenin çağrı usulsüzlüğüne dayanmasının TMK’nın 2. maddesindeki iyiniyet kurallarına aykırı olduğunun ve salt bu çağrı usulsüzlüğüne dayanan böyle bir davacının süresinde açması gereken iptal davasının toplantı ve karar nisabı bulunmak kaydıyla reddi gerektiği de gözetilmelidir..” şeklinde kabul edildiği,
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda mahkememiz dosyasının SMMM …tevdi edilerek rapor düzenlenmesinin istenildiği, SMMM …tarafından düzenlenen 18.04.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davalı kooperatife ait incelenen ticari defterlerin açılık tasdiklerinin zamanında yapıldığını, 2010, 2011, 2013 yılları yevmiye, 2011, 2013 yılları karar defterlerinin kapanış tasdiklerinin de süresinde yapıldığını, 2014 yılı yevmiye ve defter-i kebir defterleri, 2012 envanter ve 2013 yılı genel kurul toplantı ve müzakere defterlerinin yazdırılmadığını, bunun dışında yazdırılan ticari defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu ve ticari defterlerin kendi içerisinde birbirini teyit eder nitelikte olduğunun tespit edildiğini, 25.03.2018 tarihli 2017 yılı olağan genel kurul kararlarına ilişkin olarak takdiri mahkememize sunulmak üzere; davalı kooperatifin hazirun listesine bakıldığında kayıtlı 239 ortaktan 74 ortağın asaleten, 53 ortağın vekaleten, toplamda 127 ortağın katıldığını, toplantı yeter sayısının sağlandığını, gündemin 2.maddesinde “Divan Başkanlığına Süleyman Toprak’ın seçildiği, katip üyeliklerine ise …ve ….oy birliği ile seçildikleri, gündeme madde ilavesi teklifi olup olmadığı soruldu, madde ilavesi teklifi gelmedi” denildiğini, kooperatifin ana sözleşmesine bakıldığında; 33/2.maddesinde genel kurul kararlarının ortaklarından en az 1/4’ünün hazır bulunması şartıyla oylama sırasındaki mevcudun yarıdan fazlasının oyu ile alınacağının düzenlendiğini, davalı kooperatifin anasözleşmesine aykırı bir hükümün düzenlenmediğini, divan başkanı ve katip üyelerinin seçilmesi için toplantıda mevcut oyların, diğer bir ifadeyle 127 oyun yarısından bir fazlası olan 64 oyun yeterli olduğunu, yapılan incelemede bu çoğunluğun sağlandığının anlaşıldığını, gündemin 3.maddesi ile ilgili olarak; “Kooperatifler Kanunu 51. ve 53.maddeleri gereğince 25.03.2018 tarihinde yapılan 2017 yılı genel kurul toplantısında bilançonun, yönetim ve denetim kurulunun ibralarında toplantı ve karar yeter sayılarına ulaşıldığının tespit edildiğini, gündemin 4.maddesi ile ilgili olarak; davacının iddiasına göre genel kurulun bu kararı nitelikli çoğunluğa göre karara bağlamasının gerektiğinden, gündem maddesindeki bu kararın geçersizliğinin iddia edildiğini, Kooperatifler Kanununda ve ….ana sözleşmesinde taşınmazların satışına ilişkin nitelikli karar alma çoğunluğunun arandığına yönelik herhangi bir hükümün bulunmadığını, Kooperatifler Kanununun 51.maddesi ve …Ana Sözleşmesi’nin 33/2’ye göre bu kararın nitelikli çoğunlukla değil, mevcut oyların yarıdan fazlasıyla alınmasının gerektiğini, ilk olarak Koopetifler Kanununda aranan toplantı yetersayısı tüm ortaklara göre değil, toplantıya katılan mevcut ortakların sayısına göre belirleneceğini, yani toplantı yeter sayısının 239’a göre değil 25.03.2018 tarihinde genel kurul toplantı salonunda bulunan ortak sayısına (127)göre belirleneceğini, kooperatife ait taşınmazın satımında Kooperatifler Kanunun 51. ve 52 maddesi kapsamına girmediğinden nitelikli çoğunluğun aranmadığını, gündemin 5.maddesi ile ilgili olarak; iptali istenen 25.03.2018 tarihli genel kurul tutanağından gündemin 3.maddesinde davacılar, kooperatifte 5-6 yıldır herhangi bir üretim yapılmadığını iddia ettiklerini, şayet durumun böyle olması halinde kooperatif üyelerinden toplanan paraların bilanço açıklarının kapatılması için toplanmış olacağını, zira inşaat harcamaları için toplanmamış olacağını, şayet mahkeme genel kurulda 5 no’lu gündem maddesi gereğince toplanmak istenen 30.000,00 TL – 40.000,00 TL’yi ek ödeme olarak kabul ederse, söz konusu kararın kabulü için nitelikli çoğunluğa ihtiyaç duyulacağını, bu halde genel kurulca ek ödeme yükümlerinin ihdası hakkında alınacak kararlar için bütün ortakların 3/4’ünün onayının gerektiğini, listeye kayıtlı toplam 239 üye olduğu genel kurula katılan 127 üyeden 80 üyenin söz konusu karara olumlu oy verdiği düşünüldüğünde söz konusu kararın nitelikli çoğunlukla 3/4 alınmadığının anlaşılacağını, gündemin 6.maddesi ile ilgili olarak; Söz konusu kararın oy birliği ile alındığını, herhangi bir itiraz ve muhalefet şerhinin bulunmadığını, Genel Kurulda bu yetki kararının Kooperatifler Kanununun 51.maddesi ve …ana sözleşmesi 33/2.maddesi gereğince mevcut oyların yarıdan fazlası ile alınabileceğini, söz konusu çoğunluğun sağlandığını, gündemin 7.maddesi ile ilgili olarak; Kooperatifler Kanununun 17/2.maddesinde;”Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir” gündemin 7.maddesinde hesaplaşmanın 3 yıl sonunda yapılmasının kararlaştırıldığını, Kooperatifler Kanunu 17/2’ye göre bu sürenin 3 yıla kadar uzatabileceğini, bu nedenle gündemde yer alan 3 yıla kadar uzatma kararının kanuna aykırı olmadığını, bu kararın Kooperatifler Kanunu’nun 51. ve Belkoop Yapı Kooperatifi ana sözleşmesi 33/2 maddesi gereğince mevcut oyların yarıdan fazlası ile alınabileceğini, nitekim gündemin bu maddesinin oy birliği ile alındığını, dolayısıyla gündemin 7.maddesinde kanuna ve ana sözleşmeye aykırılığın bulunmadığının, toplantı gündemi dışında davacının iddia ettiği hukuki ve cezai sorumluluk hallerinin mahkemenin takdirinde olduğunun bildirildiği, mahkememizce bilirkişi raporunun ayrıntılı ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alındığı,
Dava dosyamıza celbedilen tüm bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tanık beyanlarına göre; 25.03.2018 tarihinde yapılan davalı kooperatifin 2017 yılı genel kurulunun kayıtlı 239 ortaktan 74 ortağın asaleten, 54 ortağın vekaleten toplamda 127 ortağın katılarak yapıldığı, 1163 sayılı K.K’nun 45/3.maddesinde öngörülen toplantı yeter sayısının sağlandığı, 25/03/2018 tarihli genel davalı kooperatifin genel kurul toplantı gündeminin 4. Maddesinde 2 adet dairenin dükkana dönüştürülmesinin karar altına alındığı, gündemin 5. Maddesinde üyelerden 30.000,00-40.000,00 TL aidat toplanmasına ilişkin karar alındığı anılan her iki kararında 1163 sayılı KK.’nun 51. Ve 52. Maddelerinde düzenlenen nitelikli çoğunluğu gerektiren kararlardan olmadığı, toplantıda alınan kararların toplantı ve karar yeter sayısına uygun olarak yapılarak karar alındığı, alınan kararların yasa ve ana sözleşme ile iyi niyet prensiplerine aykırı olmadığı, üye olmadığı halde toplantıya katılanların olduğunun, bilançoların ve raporların incelenmesine izin verilmediği veya muhalefet şerhlerinin yazdırılmasına izin verilmediği yönündeki iddialarının davacı tarafından ispat edilemediği, anılan kararların kanunun emredici hükümlerine aykırı olmadığı, butlan sebeplerinin bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı bulunması halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı asil …ve davalı kooperatif vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2021

Başkan Üye Üye Katip

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.