Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM :… …
KATİP :… …
DAVACI :… – … …
VEKİLİ :
DAVALI :… – … …
VEKİLLERİ :
DAVA :İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 17/04/2018 tarihli dilekçesiyle; …’nün Ankara ilinde akvaryum süs balıkları aksesuar ithalat ve ihracat işi ile uğraştığını, davalı …’nın ticari temsilcisi konumunda olan …’ün 2016 yılı şubat ve mart aylarında …’nün iş yerine gelerek Konya’da … Pet-Shop isimli iş yerini kardeşi … ile birlikte işlettiklerini ve …’nın üzerine kayıtlı bu iş yerinde ticari temsilci olarak işleri yürüttüğünü …’ye beyan ettiğini, … Pet Shop mağazası için bir kısım alışveriş yapacağını ve karşılığında bono senedi vereceğini beyan ettiğini, …’nün bono karşılığında mal satışını uygun gördüğünü ve farklı tarihlerde mal satışları yapıldığını, İcra takibine konu bono ve halen takibe konulmamış bono senedi karşılığında mal satışı yapıldığını, bono senetlerinin tamamının … tarafından düzenlendiği ve düzenlenme anında tüm unsurlarıyla birlikte tanı olarak doldurulduğunu, …’ün davalı …’nın iş yeri yetkilisi ve ticari temsilcisi olduğunu beyan etiğinden dolayı …’nün düzenlenen senetleri, …’ün, hem …’yı temsilen hem de kendi adına asaleten “çift imzalı” şekilde imzalaması akabinde …’ten teslim aldığını, senetlerin bir çoğundan görüleceği üzere …’nın iş yeri kaşelerinin … tarafından bono senetlerinin borçlu kısmına basıldığı, senet metinlerinde …’nın kaşesinin bile bulunması …’ün …’nın temsilcisi olduğunu açıkça gösterdiğini, faturaların … adına düzenlenmesi, faturayı ve fatura dayanağı malları …’ün … adına teslim almasının …’ün … adına hareket ettiğinin ve … adına malları satın aldığının en açık delili olduğunu, ayrıca belirtilmelidir ki; …, …’nın üvey kardeşi olup aralarında aile bağı bulunduğunu, davalı alıcının, irsaliyeli faturalara itiraz etmediği gibi bunları ticari defterlerine de kaydettiğini, daha sonra fatura bedelini ödememiş, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde imzaya itiraz ederek takibi durdurduğunu, her ne kadar … ticaret siciline …’ü temsilci olarak kaydetmese de örnek Yargıtay kararında da belirtildiği üzere yine de temsilcisinin işlemlerinden sorumlu olduğunu, …’nın kaşesini …’e kullandırmasıyla bu ilişkiyi açıkça kabul ettiğini, … ve …, eylem birliği içinde hareket ederek piyasayı dolandırmaya çalıştıklarını, Söz konusu olayla alakalı olarak söz konusu olayla ilgili şikayeti de içeren Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma no’lu dosyasının sonucunun beklenmesini talep ettiklerini, …’nın imzaya itirazı sonucu takibin durduğunu ve … aleyhine Konya . İcra Hukuk Mahkemesi … E. … K. ile %20 icra inkar tazminatına hükmedildiğini, … aleyhine hükmedilen söz konusu tazminatın tahsilinin dava sonuna kadar tehirine karar verilmesini talep ettiklerini beyan ederek davalının Konya . İcra Dairesi … E. sayılı takip dosyası nedeniyle Konya . İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu imzaya ve borca itiraz talebi nedeniyle bu mahkemece verilen … E. … K. ve 22.06.2017 tarihli kararıyla verilen takibin durdurulmasına dair kararın kaldırılmasına, Alacağın tahsiline ve %20’den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Konya . İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu imzaya ve borca itiraz talebi nedeniyle bu mahkemece verilen … E. … K. sayılı ve 22.06.2017 tarihli kararıyla inkar tazminatı kararının dava sonuna kadar tahsilinin durdurulmasına ve bu hususla ilgili olarak Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına kararın gönderilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin 09/05/2018 tarihli tavzih dilekçesi ile ; Davalı …’nın Konya . İcra Hukuk Mahkemesi … E. sayılı dosyasıyla takibe karşı imzaya ve borca itiraz talebiyle açmış olduğu davada … yönünden takibin durdurulmasına karar verilmiş olup takibin devamını sağlamak üzere iş bu itirazın iptali davasının açıldığını, talep doğrultusunda imzaya itiraz nedeniyle borçlu yönünden icranın durdurulmasına karar verildiğinden İcra Hukuk Mahkemesi’nin icranın durdurulmasına dair kararın kaldırılmasına, borçlunun itirazının iptaline ve alacağın tahsiline karar verilmesini, davanın itirazın iptali davası olduğunu ve borçlunun imzaya itirazı nedeniyle İcra Hukuk Mahkemesince takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğundan borçlunun bu itirazının iptaline İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararının kaldırılmasına ve inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, icra inkar tazminatının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla icraya konulmuş olup tazminat ve ceza yönünden dava sonuna kadar tahsilinin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, tanık …’nın dinlenmesini talep ettiklerini beyan ederek alacağın tahsiline, itirazın iptaline ve inkar tazminatına hükmedilmesini ve Konya . İcra Hukuk Mahkemesi dosyası ile verilen takibin durdurulmasına ve inkar tazminatına dair kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin 09/05/2018 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle …’nün dava dilekçesinde ki beyanlarının, …’ün müvekkili … ticari temsilcisi olduğu ve müvekkilin nam ve hesabına mal almak istediği ve müvekkili nam ve hesabına bono vermek istediği iddiaları doğru olduğu kabul edilecek olsa dahi görüldüğü üzere müvekkilin bu olaylar sırasında bu iş ve işlemlere ilişkin, …’ün ticari temsilcisi olduğu, kendi adına mal satın alacağı, bono vereceği gibi iş ve işlemlerden bilgisi, haberi ve/veya rızası olduğuna dair hiç iddia ve beyanı olmadığını, …’ün davacıdan satın almış olduğu malların müvekkiline ait iş yerine hiçbir zaman getirilmemiş ve hiçbir şekilde müvekkiline ait dükkâna girmediğini, davacının hiçbir somut bilgi ve belgeye dayanmadan …’nün malları sattıkları …’ün müvekkilinin “Ticari temsilcisi’ olduğunu iddia ve beyan ettiğini ve mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, dava dışı …’ün mahkemeye hitaben yazdığı dilekçenin kendi dilekçelerinin ekinde olduğu dava konusu senetler Üzerindeki imzaların kendisine ait olduğunu ancak “…” yı temsilen” kendine ait olmadığını, davalı ile yapmış olduğu alış verişin … ile ve sahibi olduğu iş yeri … PET’ ile hiçbir alakası olmadığını beyan ettiğini, müvekkili hakkında açılmış bulunan davanın reddine, takibinde ve davasında haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası istenmiş, Konya . İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası istenmiş, Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası istenmiş, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden ilgili belgeler, Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına müzekkere yazılarak icra takibinin sadece takip borçlusu … yönünden durdurulması istenmiş, tarafların ticari defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmış, raporun taraflara tebliği sağlanmıştır.
Tarafların defter ve belgelerinde inceleme yapan S.M.M.M. bilirkişi … 12/09/2019 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı …’ye ait incelenen 2016 ve 2017 yılları yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, bunun dışında ticari defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun şekilde tutulduğu ve ticari defterlerin kendi içerisinde birbirini teyit eder nitelikte olduğu tespit edildiği, Davalı …’ya ait incelenen 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin, 6100 sayılı kanunun 222.Maddesi hükmü kapsamında, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış kaydının usulüne uygun olarak yapıldığı, kapanış onayının yapılmasının gerekliliğinin kanun kapsamına alınmadığının anlaşıldığı, ancak işletme defteri niteliği itibari ile tek taraflı kayıt sistemine dahil olduğundan, bu defterden taraflar arasındaki ticari ilişkilerin sonuçları raporlanamayacak, ticari deftere sadece gider ve maliyetler ile hasılat kaydı yapılabileceğini, davacı … dava dilekçesinde talep ettiği 31.089,16 TL alacak ile ilgili 2016 ve 2017 yılları ticari defterinde yapılan incelemede davalı adına kesilen faturalar nakit olarak girildiği ve davalı …’nın borcunun olmadığı tespit edildiği, davalı …’nın 2016 ve 2017 yılları işletme defterinde davacının kesmiş olduğu 4 Adet İrsaliyeli Fatura ile ilgili kayıt bulunmadığı, rapor edilmiştir.
Davanın, İİK.67.maddesine bağlı itirazın iptali davası olduğu görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; …’nün Ankara ilinde akvaryum süs balıkları aksesuar ithalat ve ihracat işi ile uğraştığını, davalı …’nın ticari temsilcisi konumunda olan …’ün 2016 yılı şubat ve mart aylarında …’nün iş yerine gelerek Konya’da … Pet-Shop isimli iş yerini kardeşi … ile birlikte işlettiklerini ve …’nın üzerine kayıtlı bu iş yerinde ticari temsilci olarak işleri yürüttüğünü …’ye beyan ettiğini, … Pet Shop mağazası için bir kısım alışveriş yapacağını ve karşılığında bono senedi vereceğini beyan ettiğini, …’nün bono karşılığında mal satışını uygun gördüğünü ve farklı tarihlerde mal satışları yapıldığını, İcra takibine konu bono ve halen takibe konulmamış bono senedi karşılığında mal satışı yapıldığını, bono senetlerinin tamamının … tarafından düzenlendiği ve düzenlenme anında tüm unsurlarıyla birlikte tanı olarak doldurulduğunu, …’ün davalı …’nın iş yeri yetkilisi ve ticari temsilcisi olduğunu beyan etiğinden dolayı …’nün düzenlenen senetleri, …’ün, hem …’yı temsilen hem de kendi adına asaleten “çift imzalı” şekilde imzalaması akabinde …’ten teslim aldığını, senetlerin bir çoğundan görüleceği üzere …’nın iş yeri kaşelerinin … tarafından bono senetlerinin borçlu kısmına basıldığı, senet metinlerinde …’nın kaşesinin bile bulunması …’ün …’nın temsilcisi olduğunu açıkça gösterdiğini, faturaların … adına düzenlenmesi, faturayı ve fatura dayanağı malları …’ün … adına teslim almasının …’ün … adına hareket ettiğinin ve … adına malları satın aldığının en açık delili olduğunu, ayrıca belirtilmelidir ki; …, …’nın üvey kardeşi olup aralarında aile bağı bulunduğunu, davalı alıcının, irsaliyeli faturalara itiraz etmediği gibi bunları ticari defterlerine de kaydettiğini, daha sonra fatura bedelini ödememiş, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde imzaya itiraz ederek takibi durdurduğunu, her ne kadar … ticaret siciline …’ü temsilci olarak kaydetmese de örnek Yargıtay kararında da belirtildiği üzere yine de temsilcisinin işlemlerinden sorumlu olduğunu, …’nın kaşesini …’e kullandırmasıyla bu ilişkiyi açıkça kabul ettiğini, … ve …, eylem birliği içinde hareket ederek piyasayı dolandırmaya çalıştıklarını, Söz konusu olayla alakalı olarak söz konusu olayla ilgili şikayeti de içeren Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma no’lu dosyasının sonucunun beklenmesini talep ettiklerini, …’nın imzaya itirazı sonucu takibin durduğunu ve … aleyhine Konya . İcra Hukuk Mahkemesi … E. … K. ile %20 icra inkar tazminatına hükmedildiğini, … aleyhine hükmedilen söz konusu tazminatın tahsilinin dava sonuna kadar tehirine karar verilmesini talep ettiklerini beyan ederek davalının Konya . İcra Dairesi … E. sayılı takip dosyası nedeniyle Konya . İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu imzaya ve borca itiraz talebi nedeniyle bu mahkemece verilen … E. … K. ve 22.06.2017 tarihli kararıyla verilen takibin durdurulmasına dair kararın kaldırılmasına, Alacağın tahsiline ve %20’den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Konya . İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu imzaya ve borca itiraz talebi nedeniyle bu mahkemece verilen … E. … K. sayılı ve 22.06.2017 tarihli kararıyla inkar tazminatı kararının dava sonuna kadar tahsilinin durdurulmasına ve bu hususla ilgili olarak Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına kararın gönderilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmekle davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı görülmektedir.
Davacının 13/12/2019 tarihinde vefat ettiği, mahkememizce vefat nedeniyle HMK ‘nın ilgili maddeleri uyarınca davacı vekiline süre vererek davacının murislerinin davayı takip edip etmeyecekleri konusunda beyanları istenmiş olup davacı vekilince müteveffanın varisi olan …’nün davacı olarak davaya devam ettiği ,diğer murislerinin ise reddi miras yoluna gittiği anlaşılmakla bu tarihten sonra davacı olarak … kabul edilerek ve sunmuş olunan yeni vekalet uyarınca yargılamaya devam edilmiştir.
Dosya incelendiğinde davacı vekilince Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası nedeniyle Konya . İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasınca imzaya ve borca itiraz talebi neticesinde verilen durdurma kararı kaldırılması ve takibin devamı talebi istenmiş olduğu anlaşılmakla Mahkememizce yapılan yargılamada öncelikli olarak davaya ilişkin diğer dosyalar mahkememizce getirtilmiş, yapılan incelemelerde imzaların davalı …’ya ait olmadığı anlaşılmakla davacı vekilince dosya kapsamında verilen beyan dilekçelerinde söz konusu imzaların davalının üvey kardeşi tarafından davalı tarafından verilen yetkiye istinaden atıldığı, dolayısıyla davalının da borçlu olduğu iddiaları mahkememizce dosya kapsamındaki belgelerle ve alınan bilirkişi raporları ile incelenmiştir.
Öncelikli olarak dosya kapsamında alınan taraflar arasındaki defter incelemelerinde davaya konu senetlerin tarafların ticari defterlerinde ayrı ayrı kayıtlı olmadığı, bilirkişi raporlarında tespit edilmiştir. Bununla birlikte davacı vekilinin davaya konu malları davalıya teslim ettiğine ilişkin herhangi bir evrakta yine yapılan bilirkişi incelemelerinde tespit edilememiştir.
Davacı vekilinin özellikle dava dışı …’ün davalının gerek kardeşi olması gerekse temsilcisi olduğu iddiaları mahkememizce değerlendirme konusu yapılıp dava dışı … hakkındaki savcılık dosyaları da incelendiğinde dava dışı …’ün davaya konu ve bunun haricindeki diğer ceza dosyalarındaki ticari işleri kendi adına yaptığını beyan ettiği ve davalı ile arasında herhangi bir iş alışverişi olmadığını beyan ettiği savcılıkta bulunan ifadelerden okunmuştur.
Davalının …’ün kendisi adına sözleşme yaptığından mal teslim aldığından daha doğrusu alışveriş yaptığından kendisine ait dükkana herhangi bir mal gelmediği için söz konusu olaylardan haberi olmadığını iddia etmiştir.
Bununla birlikte davacı vekilince davaya konu senetlerin imza harici kısımları kendisinin doldurduğu iddiası da davalı tarafından gündeme getirilmiştir. Yapılan değerlendirmelerde Türk Borçlar Kanununun 504/3.maddesine göre Ticari Temsilcilik çeşitli şartlara bağlanmış olup söz konusu şartların yine aynı kanun 551.maddesine göre özel yetkilerle donatılmış olması ve buna ilişkin temsilciye yetki verilmesi gerektiği anlaşılmakla dosya kapsamında yapılan incelemelerde davalı vekilinin dava dışı 3.kişi olan …’e herhangi bir yetki vermediği, ve bu durumun davacı tarafından da ispat edilemediği anlaşılmıştır.
Söz konusu bütün değerlendirmeler yapıldığında öncelikli olarak davalı ile davacının bir araya hiçbir zaman gelmediği, dava konusu senetlerdeki imzaların davalıya ait olmadığı, zaten davacı tarafın da davaya ilişkin senetlerin davalının temsil yetkisi verdiği dava dışı 3.bir kişi tarafından yapıldığı ancak sez konusu kişinin davalıyı temsil yetkisine sahip olup olmadığı mahkememizce değerlendirildiğinde söz konusu malların davalının muhtesine geçmediği, anlaşılmakla ve yapılan defter incelemelir doğrultusunda davalının davacıya herhangi bir borcu olmadığı ve davacının da iddialarını somut delillerle ispatlayamadığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş, davacının da kötü niyetinin de bulunup bulunmadığı konusunda yeterli ve somut delil olmadığından davalı vekilinin de talep etmiş olduğu kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-İspatlanamayan kötü niyet tazminatının REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 530,93 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafından fazladan yatırıldığı anlaşılan 450,23 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili için (dava değerinin 31.089,16 TL olduğunun kabulü ile) 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/12/2022
Katip … Hakim …