Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/319 E. 2021/507 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ:
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15.07.2017 günü saat 19.26 sıralarında sigortalı araç sürücüsü …, idaresindeki …plaka sayılı otomobil ile …Caddesi No:…sayılı …Sitesi karşısında bulunan araç park yerinden çıkmak istediği sırada, aynı caddede seyreden müvekkili yönetimindeki elektrikli bisikletin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında, müvekkili …’un ağır şekilde yaralandığını ve çalışma gücünün azaldığını, sigortalı araç sürücüsü …hakkında, taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Soruşturma ve …Karar sayılı dosyasında kovuşturmaya yer olmadığın dair karar karar verildiği, kazaya karışan ve …adına kayıtlı olan …plaka sayılı otomobilin, …Sigorta A.Ş. tarafından 31.10.2016 başlangıç ve 31.10.2017 bitiş tarihli olarak düzenlenmiş …nolu Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığından, davalının sorumluluğuna gidildiğini, …Numune Hastanesi’nde tedavi gören ve gerekli ameliyatı yapılan müvekkil hakkında düzenlenmiş tıbbi raporlarda; …Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenmiş 15.07.2017 tarihli Genel Adli Muayene Raporu’nda; “sağ el 2. Parmak fleksör yüzde 3×1 cm kesi, sağ el 2. Parmak falarıks yüzde 2×1 cm kesi, sağ femurda 4×4 cm abrazyon” Konya Numune Hastanesi tarafından düzenlenmiş 07.02.2018 tarih ve …nolu Engelli Sağlık Kurulu Raporu’nda; “opere dar kanal (lomber), L1- 2-3-4 vertebralarında porterior vida konmuş (4 seviye)” arızasına bağlı olarak 615 oranında sürekli engelli olduğu, şeklinde tespitler yapıldığını, Suriye vatandaşı olan müvekkilinin, 20.02.1967 doğumlu olup kaza tarihinde işçi olarak çalıştığını ve asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiğini, yaralanmasına bağlı olarak efor kaybına uğrar şekilde çalışma gücü azalıp ve sürekli sakat hale gelen müvekkilinin zararının tazminine karar verilmesini talep ettiklerini, sigorta şirketine gerekli başvuru yaptıklarını ve bu kapsamdaki belgelerin tebliğine rağmen, 15 gün içerisinde yazılı olarak cevap verilmemiş ve tazminat ödemesinin de yapılmadığını, açılan davanın kabulünü talep ettikleri görülmüştür.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın yapılan başvuruyu eksiksiz yapmasının gerektiğini, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespitini talep ettikleri, teminat hesabı bakımından çalışma gücünden kayıp oranı değil özürlülük ölçütü hesabının esas alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca teminat dışı olduğunu, geçici iş göremezlik talebi bakımından müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının bisiklet sürücüsü olduğunu, bu durumda kullanılan aracın durumuna göre kask ya da emniyet kemeri kullanıp kullanmadığının tespit edileceğini, davacının mürafik kusurunun tazminat tutarından düşülmesi gerektiğini, açılan davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın kusur tespiti için Ankara ATK ya tevdi edildiği, tanzim edilen raporda özetle; sürücü … %100 oranında kusurlu olduğu, sürücü …kusursuz olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Maluliyet tespiti için İstanbul ATK ya tevdi edildiği, kurum tarafından tanzim edilen raporda;”Mevcut belgelere göre; kişide C5-T1, T8-9, L1-5 interverterbal disklerde protrüzyonların olduğu, 13.10.2017 tarihinde opere edilerek laminektomi ve L1-5 posterior segmental enstrumentasyon yapıldığı ancak kaza tarihli belgelerinin ve grafilerinin incelenmesinde disk hernisi tespit edildiğine dair herhangi bir kayıt olmadığı, disk hernisinin dava konusu trafik kazası dışında herhangi bir eylem sırasında da ortaya çıkabileceği dikkate alındığında kişinin hastalığı ile kaza arasında illiyet kurulamadığı cihetiyle;
1-…ve ….oğlu, 1967 doğumlu …’un 15.05.2017 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından malüliyet tayinine mahal olmadığı,
2-İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilinin 09/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ibraz ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalılar aleyhine Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davası açmış, davalılar yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir.
Konunun 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK.54.maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde, KTK.85. Maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde;”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi );”Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlendiği görülmüştür.
15.07.2017 günü sigortalı araç sürücüsü …idaresindeki …plaka sayılı otomobil müvekkili yönetimindeki elektrikli bisikletin çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kazaya karışan ve …adına kayıtlı olan …plaka sayılı otomobilin, …Sigorta A.Ş. tarafından 31.10.2016 başlangıç ve 31.10.2017 bitiş tarihli olarak düzenlenmiş …nolu Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı görülmüştür.
Ayrıca konu ile ilgili olarak 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK.54.maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde, TBK’nun 56/1.maddesinde;”Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” şeklinde, (haksız fiil, doktrinde hukuka aykırı zarar verici eylem olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve uygun illiyet bağı olarak belirlenmektedir, bu durumda haksız fiilden söz edebilmek için “1) hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, 2)eylemden kaynaklı bir zararın olması, 3)zarar veren kişinin kusuru bulunması” ya da yasaca sorumlu olması” zarar ile kusur arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekir) KTK.85. maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporlarında; sürücü … %100 oranında kusurlu olduğu, sürücü …kusursuz olduğu, Mevcut belgelere göre; kişide C5-T1, T8-9, L1-5 interverterbal disklerde protrüzyonların olduğu, 13.10.2017 tarihinde opere edilerek laminektomi ve L1-5 posterior segmental enstrumentasyon yapıldığı ancak kaza tarihli belgelerinin ve grafilerinin incelenmesinde disk hernisi tespit edildiğine dair herhangi bir kayıt olmadığı, disk hernisinin dava konusu trafik kazası dışında herhangi bir eylem sırasında da ortaya çıkabileceği dikkate alındığında kişinin hastalığı ile kaza arasında illiyet kurulamadığı cihetiyle;
1-…ve …oğlu, 1967 doğumlu …’un 15.05.2017 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından malüliyet tayinine mahal olmadığı,
2-İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Ayrıca dava ile alakalı olarak HMK’nın 176. Maddesinde;
MADDE 176- (1) Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.
(2) Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.
MADDE 177- (1) Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.
(2) (Ek:22/7/2020-7251/18 md.)(1) Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.
(3) Islah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir.
MADDE 178- (1) Islah eden taraf, ıslah sebebiyle geçersiz hâle gelen işlemler için yapılan yargılama giderleri ile karşı tarafın uğradığı ve uğrayabileceği zararları karşılamak üzere hâkimin takdir edeceği teminatı, bir hafta içinde, mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Aksi hâlde, ıslah yapılmamış sayılır.
(2) Karşı tarafın zararının kesin olarak tespit edilmesinden sonra, mahkeme veznesine yatırılan miktar eksikse tamamlattırılır, fazla ise iade edilir. Islahın etkisi
MADDE 179- (1) Islah, bunu yapan tarafın teşmil edeceği noktadan itibaren, bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğurur.
(2) Ancak ikrar, tanık ifadeleri, bilirkişi rapor ve beyanları, keşif ve isticvap tutanakları, yerine getirilmiş olan veya henüz yerine getirilmemiş olmakla beraber, karşı tarafın yerine getireceğini ıslahtan önce bildirmiş olması koşuluyla, yeminin teklifi, reddi veya iadesi ıslah ile geçersiz kılınamaz.
(3) Şu kadar ki, ıslahtan sonra yapılacak tahkikat sonucuna göre, bu işlemlerin göz önünde tutulması gerekmiyorsa, bunlar da yapılmamış sayılır.
Davanın tamamen ıslahı
MADDE 180- (1) Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.
Kısmen ıslah
MADDE 181- (1) Kısmen ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verilir. Bu süre içinde ıslah edilen işlem yapılmazsa, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.
Kötüniyetli ıslah
MADDE 182- (1) Islahın davayı uzatmak veya karşı tarafı rahatsız etmek gibi kötüniyetli düşüncelerle yapıldığı deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ıslahı dikkate almadan karar verir. Ayrıca hâkim, kötüniyetle ıslaha başvuranı, karşı tarafın bu yüzden uğradığı bütün zararlarını ödemeye ve beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına mahkûm eder, hükümlerinin bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizdeki dosya kapsamına göre değerlendirme yapıldığında; dosyadaki tüm bilgi, belge, deliller, bilirkişi rapor/larına göre Yüksek Yargıtay . HD’nin …Esas, …Karar sayılı ilamı, aynı dairenin …, …sayılı ilamları, Konya BAM . HD’nin …E, …K, ve aynı dairenin …Esas, …K, sayılı 28/01/2021 tarihli ilamları, Yargıtay . HD’nin 24/02/2021 tarihli …Esas, …Sayılı ilamı, Yargıtay . HD’nin …Esas, …Karar ile 22/06/2021 tarihli ve Yargıtay . HD’nin …Esas, …K sayılı ilamının da aynı doğrultuda olduğu anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile; davacının, davalı … Sigorta AŞ aleyhine açtığı tazminat davası nedeniyle (geçici iş göremezlik nedeni ile uğranılan maddi zarar) 1.053,04 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davacıya verilmesine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Davacının, davalı … Sigorta AŞ aleyhine açtığı tazminat davası nedeniyle (geçici iş göremezlik nedeni ile uğranılan maddi zarar) 1.053,04 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davacıya VERİLMESİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 71,93 TL karar ve ilam harcından 35,90 TL peşin harç ve 3,57 TL ıslah harcı toplamı 39,47 TL’nin mahsubu ile bakiye 32,46 TL harcın davalı …’nden tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
3-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 77 TL ilk yargılama harcı ve 3,57 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 80,57 TL’nin davalı …’nden tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 1.524,58 TL yargılama gideri ile NEÜ DÖN. SER. SAY tarafından tanzim edilen 01/09/2020 tarihli 87 TL bedelli fatura, 07/09/2020 tarihli 50 TL bedelli fatura, 09/12/2019 tarihli, 342 TL bedelli fatura, 09/12/2019 tarihli 50 TL bedelli fatura, 07/10/2020 tarihli 134 TL bedelli fatura, 07/10/2020 tarihli, 93 TL bedelli fatura, 07/10/2020 tarihli 50 TL bedelli fatura toplamı 2.330,58 TL nin davalı …’nden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 1.053,04 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, bağımsız ve tarafsız Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından KESİN olmak üzere karar verildi. 19/11/2021
Katip … Hakim …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.