Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/151 E. 2021/447 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ:
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL KISMEN RED

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Tazminat ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/09/2010 tarihinde saat 12:10 sıralarında … …ilçesi’nde …istikametinden …mahallesinde bulunan şantiyeye gitmekte olan davacı müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu ve maliki … olan …yönetimindeki …plakalı araçla …poliçe nosu ile davalı … tarafından sigortalanan maliki davalı … olan ve sürücüsü … olan …plakalı aracın karıştığı trafik kazası meydana geldiğini, …plakalı davalı … yönetimindeki aracın, davacı müvekkilinin içinde bulunduğu …plaka sayılı aracın şeridine tecavüzü sonucu kazanın meydana geldiğini, davalı … nın asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde bir kusuru olmadığını, ifade tutanakları, fezleke vs. belgelerden, kaza tespit tutanağından da bu durumun anlaşılacağını anlaşılmaktadır. Kazanın oluşumuna dikkatsiz ve tedbirsizliği nedeniyle karşı araç sürücüsü sebep olduğunu, müvekkilinin yaralanmasına ve özürlü bir hale gelmesine sebebiyet verildiğini, müvekkilinin …Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 15.03.2017 tarihli engelli sağlık kurulu raporunda belirtildiği üzere kaza neticesinde oluşan hipertrofik skar teşhisine dayalı olarak %95 oranında sürekli özürlü kaldığını, meydana gelen fonksiyon kaybı sebebiyle müvekkilinin günlük hayatında toplum içerisinde sıkıntılar yaşandığını, kazadan bu yana uzun ve sıkıntılı bir tedavi süreci geçirdiğini, müvekkilinin kazanın meydana geldiği tarihte sigortalı olarak asgari ücret karşılığında “…Şantiyesinde çaycı olarak çalıştığını, şu anda ise …Büyükşehir Belediyesi’nde greyder operatörü olarak çalıştığını, Kaza sonucu yüzünde meydana gelen kalıcı hasar nedeniyle yıllardır toplum içerisine çıkarken zorlandığını, dikkat çektiğinden çoğu ortamdan utanarak uzaklaşmak zorunda kaldığını, aradan uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen hala insan içine çıkarken tedirginlik yaşadığını, bu yüzündeki izler sebebiyle tazminat ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin bu süreçte gördüğü tedavi sırasında çok acılar çektiğini ve aynı zamanda belgelendiremediği (ilaç, tedavi, bakıcı vs. masrafları) pek çok tedavi masrafı olduğunu, işgücü kaybına uğradığını, bu sebeplerle uğradığı geçici ve sürekli işgöremezlik zararlarının da davalılarca karşılanması gerektiğini, davalı … şirketi tarafından davacı müvekkilin haricen yapmış olduğu başvuru neticesinde 34.700 TL maddi tazminat ödemesi yapılmış ise de, davacı müvekkilin uğradığı zarar ve kalıcı özür oranı dikkate alındığında Ödenen tazminatın oldukça düşük olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin maddi ve manevi mağduriyetinin bir nebze olsun giderilmesi için sonuç ve talep kısmındaki hususlarda karar verilmesi talebiyle iş bu davayı açma zorunluluğunun doğduğunu açılan davanın kabulünü talep ettikleri görülmüştür.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının 27/09/2010 tarihinde kaza geçirdiğini, kaza tarihinin oldukça eski olduğunu, müvekkiline yöneltilecek bir husumet bulunmadığını, aynı zamanda talep sahibine bir ödeme yapıtlığını ve müvekkili şirketin ibra edildiğini, ibranamenin geçersiz sayılması mümkün olmadığından davanın reddinin gerektiğini, ibranamenin/ödemenin geçersiz sayılması ile varsa bakiye zarara ilişkin miktarın tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, ATK dan dosyaya rapor kazandırılması gerektiğini, ayrıca maluliyetin varlığının ve oranının tespiti gerektiğini, bakıcı giderleri ve tedavi giderlerinden sorumlu olmadıklarını açılan davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusurunun bulunmadığını, davacının kaza neticesinde uğramış olduğu zarardan dolayı taraflardan 20.000,00 TL talep etmiş olduğunu, müvekkilinin kazada kusuru bulunmaması nedeniyle ve söz konusu meblağı fahiş bulması nedeniyle ödemediğini, açılan davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın NEÜ Adli Tıp Kurumu’na tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin maluliyet raporunda özetle; davacıya verilecek toplam tedavi masraflarının 2.000,00 TL olduğu, rekonstrüktif ameliyat-yara skarı revizyonu 500,00 TL kaçınılmaz giderler olmak üzere 2.500,00 TL olduğunu, bu miktara 1 ay süre ile kazanç kaybının da eklenmesinin uygun olacağını, giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının Selçuk Üniversitesi Adli Tıp Kurumu’na tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin maluliyet raporunda özetle; davacıda meydana gelen arızanın %5,1 oranında kalıcı sakatlık (sürekli iş göremezlik) arızasının, yumuşak doku yaralanması arızasının emsallerine göre iyileşme süresinin 1aya kadar uzayabileceği (geçici iş göremezlik) davacının tedavi giderlerinin (yol, yemek, lokanta vs) 2.000,00 Tl olacağının aynı zamanda davacının bu süreç içerisinde bakıcı ihtiyacı olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına Adli Tıp Kurumu tarafından ibraz edilen oransal kusur tespiti raporunda özetle; sürücü …’nın %100 oranında, sürücü …ise kusursuz olduğunun bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca …’nun SED araştırmasına göre; aylık gelirinin 2.200,00 TL olduğu, başkaca bir gelirinin olmadığı, üzerine kayıtlı aracının bulunmadığı yönünde tutanak tanzim edildiği görülmüştür.
…’ın SED araştırmasına göre; aylık 2.500,00 TL gelirinin bulunduğu, iki adet aracının ve 100.000 TL değerinde tarlasının bulunduğu, müteahit olarak görev yaptığı görülmüştür.
…’nın SED araştırmasında ise; emekli olduğu 1.400 TL gelirinin bulunduğu, ek gelirinin olmadığı, üzerine kayıtlı Ford marka araç olduğu ilkokul mezunu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizin 12/02/2020 tarihli duruşmasında davacı vekili; Mazerete bir diyeceğimiz yoktur, maddi tazminata ilişkin talebimizden sigorta şirketi ile anlaştığımızdan feragat ettik, manevi tazminat yönünden davamızın devamına karar verilmesini, kusur raporu alınmasını talep ederiz, ayrıca … vefat etmiş şu an yeni öğrendim mirasçılarını davaya dahil edip etmediği hususunda müvekkilimle görüşüp yazılı beyanda bulunacağım.” dediği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili 27/09/2010 tarihinde saat 12:10 sıralarında … ….ilçesi’nde …istikametinden …mahallesinde bulunan şantiyeye gitmekte olan davacı müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu ve maliki … olan …yönetimindeki …plakalı araçla ….poliçe nosu ile davalı … tarafından sigortalanan maliki davalı … olan ve sürücüsü … olan …plakalı aracın karıştığı trafik kazası meydana geldiğini, …plakalı davalı … yönetimindeki aracın, davacı müvekkilinin içinde bulunduğu …plaka sayılı aracın şeridine tecavüzü sonucu kazanın meydana geldiğini, meydana gelen kazadan dolayı maddi ve manevi tazminat taleplerinin olduğunu bildirmiş, davalılar yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir.
Konunun 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK.54.maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde, KTK.85. Maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde;”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi );”Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlendiği görülmüştür. 27/09/2010 tarihinde saat 12:10 sıralarında … …ilçesi’nde …istikametinden …mahallesinde bulunan şantiyeye gitmekte olan davacı müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu ve maliki … olan …yönetimindeki …plakalı araçla …poliçe nosu ile davalı … tarafından sigortalanan maliki davalı … olan ve sürücüsü … olan …plakalı aracın karıştığı trafik kazası meydana geldiğini, …plakalı davalı … yönetimindeki aracın, davacının içinde bulunduğu …plaka sayılı aracın şeridine girmesi neticesinde kazanın meydana geldiğini, …plakalı aracın ….poliçe nosu ile davalı … tarafından sigortalandığını, ayrıca konu ile ilgili olarak 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK.54.maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde, TBK’nun 56/1.maddesinde;”Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” şeklinde, (haksız fiil, doktrinde hukuka aykırı zarar verici eylem olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve uygun illiyet bağı olarak belirlenmektedir, bu durumda haksız fiilden söz edebilmek için “1) hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, 2)eylemden kaynaklı bir zararın olması, 3)zarar veren kişinin kusuru bulunması” ya da yasaca sorumlu olması” zarar ile kusur arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekir) KTK.85. maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarında; Maluliyete ilişkin olarak davacıda meydana gelen arızanın %5,1 oranında kalıcı sakatlık (sürekli iş göremezlik) arızasının, yumuşak doku yaralanması arızasının emsallerine göre iyileşme süresinin 1aya kadar uzayabileceği (geçici iş göremezlik) davacının tedavi giderlerinin (yol, yemek, lokanta vs) 2.000,00 Tl olacağının aynı zamanda davacının bu süreç içerisinde bakıcı ihtiyacı olmadığının bildirildiği oransal kusur raporunda ise; sürücü …’nın %100 oranında, sürücü …ise kusursuz olduğunun bildirilmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize ibraz etmiş olduğu 30/09/2021 tarihli dilekçe ile davalı … Sig. A.Ş. ile haricen anlaşma sağlanmış olduğundan MADDİ TAZMİNATA ilişkin açmış olduğumuz davadan tüm davalılar yönünden feragat ediyoruz. Davamızın MANEVİ TAZMİNAT yönünden devamına karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı … vekilinin mahkememize ibraz ettiği”davacı vekiline yapılan ödeme ile müvekkil şirket ibra edilmiş ve huzurdaki davadan feragat edilmiştir.” şeklinde beyan dilekçesi gönderdiği bunun üzerine feragatı kabul ettiği görülmüştür.
Davalı … vekili Av. …’un dilekçesinde özetle; davacı yanın maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, feragat nedeniyle lehlerine ilam vekalet ücretine hükmolunmasını talep ettikleri görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına ibraz edilen feragat dilekçelerinin ayrıntılı incelenmesi neticesinde maddi tazminatlar açısından mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dosyada manevi tazminatlar bakımından yapılan incelemede ise; davacı …’nun meydana gelen kaza nedeniyle zor günler geçirdiğini, yüzünde bir takım sabit izler kaldığını ve kaza nedeniyle maddi ve manevi olarak da zarara uğradığını, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, haksız eylemin ağırlığı, kusur durumu ve diğer hususlar dikkate alınarak aynı zamanda”hükmedilcek bu para, zarara uğrayandan manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amcına göre belirlenmelidir, takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır” (Yüksek Yargıtay . HD’nin 06/06/1999 Tarih, …; . HD’nin 18/06/1998 tarih, …), “hükmedilcek bu para, zarara uğrayandan manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amcına göre belirlenmelidir, takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır” (Yüksek Yargıtay . HD’nin 06/06/1999 Tarih, …; . HD’nin 18/06/1998 tarih, …), Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebi ile duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde bulundurularak hak ve nesafet çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır, zira TMK’nın 4. Maddesinde kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre takdir edeceği öngörülmüştür.( Yüksek Yargıtay . HD’nin 23/02/2015 Tarih …Esas …Karar) anılan emsal kararların da dikkate alınması ve Yüksek Yargıtay . HD’nin 23/02/2015 Tarih …Esas …Karar yine HGK’nın 23/06/2004 tarihli, …sayılı kararında “22.06.1966 günlü ve …sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır” şeklinde hüküm geçtiği, anılan emsal kararların da dikkate alınması ve kaza tarihi ile karar tarihi arasında geçen süre de dikkate alınarak manevi tazminatlar bakımından davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş olup, ayrıca anılan emsal kararlar olay tarihi ile karar tarihi arasındaki geçen süre de dikkate alınarak manevi tazminatlar bakımından mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
A-Maddi Tazminat Yönünden;
1-Davacının, davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
B- Manevi Tazminat Yönünden;
1-Davacının, davalılar … (vefat) mirasçıları …, …, … ve … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının 15.000,00 TL üzerinden kaza tarihi olan 27/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Maddi tazminat yönünden; dava feragatla bitmiş olduğundan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 39,53 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 71,73 TL’nin mahsubu ile bakiye 32,20 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Manevi tazminat yönünden; Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.024,65 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 988,75 TL harcın davalılar … (vefat) mirasçıları …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
4-Maddi tazminat yönünden; Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Manevi tazminat yönünden; yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından (SED araştırma tutanakları KEP üzerinden gönderilerek KEP üzerinden yanıtlanmıştır) bu konuda hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
6-Davacı tarafından dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7-Maddi tazminat yönünden; Davalıların vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
8-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … (vefat) mirasçıları …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ndan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin ve diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile maddi tazminatlar yönünden KESİN, manevi tazminatlar yönünden Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2021

Katip … Hakim …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.