Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1049 E. 2022/179 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ:
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte bulunan ” İtirazın iptali ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile davalı firma arasında Kurumsal Lisans Bakım Devir Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili firmanın davalı yana karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı firmanın ise söz konusu sözleşme kapsamında borç ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle Beyoğlu . Noterliği’nce … yevmiye ihtarnamesi keşide edilerek davalının muaccel olan borcunu ödemesinin kendilerine ihtar edildiğini, müvekkili tarafından Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi yapıldığını, davalı yanın bu takibe itiraz ettiğini, davalı yanın itirazında haksız olduğunu, davalı yan tarafından 7000 Euro ödeme yapıldığını, bunlar göz önüne alınarak davalı yanın itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde”; Davacının davası haksız ve hukuki mesnetten yoksundur. Cevap dilekçemize ekli 09.10.2018 tarihli Konya . İcra Müdürlüğüne (… E.sayılı dosya) hitaben yazılmış İtiraz dilekçemizde açıkça “ Alacaklı gözüken, muaccel olmamış borç için icra takibi yapmıştır. Takip geçersiz olup, en geniş manada itiraz ediyoruz” beyanı ile yapılan icra takibine itiraz edildiği açıkça zikredilmiştir. Müvekkil şirket ile davacı (alacaklı) Detay Danışmanlık şirketi arasında bir hizmet sözleşmesi bulunduğu doğrudur. Bu sözleşme kapsamında davacı şirket müvekkil şirkete SAP programı Lisans Devir Sözleşmesi kapsamında “kesintisiz hizmet” verilmesini sağlayacak ve müvekkil şirket de bu hizmetin bedelini ödeyecektir. Taraflar arasındaki ticari ilişki “cari hesap” şeklinde kurulmuş ve devam etmektedir. Müvekkil şirket halihazırda da bu hizmeti davacıdan almaktadır. Davacı şirket, müvekkil şirkete Beyoğlu . Noterliğinin 25 eylül 2018 tarih ve … yevmiye sayısı ile bir ihtarname keşide etmiştir. İşbu ihtarnamede davacı; “Bu noktada müvekkil firmaya var olan 19.913,70 EURO borcunuzu müvekkil firmaya ait hesap bilgilerine işbu ihtarı tebliğ almanızın akabinde 3 gün içerisinde derhal ödemenizi ve durumun tarafımıza bildirilmesini” ihtar ederiz şeklinde bir bildirimde bulunmuştur. Bu süre Borçlar Kanunu 117-125 maddeleri anlamında tanınmış yasal bir süre olup, sürenin son gününe dek beklenmesi gerekmektedir. Bu süre beklenmeden yapılan takip, muaccel olma Şartını geçersiz kılmaktadır. Müvekkil şirket bahse konu ihtarnameyi 28.09.2018 tarihinde tebellüğ etmiştir. Davacı vekili, işbu ihtarnamenin gönderilmesinin hemen akabinde , borcun muaccel olması için gereken 3 günlük süreyi beklemeden (02.10.2018 tarihinde muaccel alacaktır) 01.10.2018 tarihinde Konya . İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatmıştır. Bizzat davacı vekili ile yapılan görüşmede “ ihtarnamede tanına süre beklenmeden yasal takibe geçilmiş olmasının “etik olmadığı” hususu zikredilmiş, yasa gereğince yapılan takibin “muaccel “olmamış — alacağa dayandığı gerekçesiyle itiraz edileceği hususu bildirilmiştir. Müvekkil şirket davacıya olan borcuna değil, haksız ve geçersiz nedene dayalı olarak başlatılan İcra Takibine itiraz etmiştir. Yapılan itiraz hukuka uygun ve geçerli nedeni olan bir itirazdır. Bu nedenle davacı beyan ve iddialarına en geniş anlamda itiraz ediyoruz, hiç birini kabul etmiyoruz. Yapılan itiraz muaccel olmamış alacak nedeniyle takibin geçersizliğine ilişkin olup, alacağın varlığına bir itiraz niteliğinde değildir. Davacı, müvekkil şirkete tanıdığı 3 günlük muacceliyet süresine riayet etmeden, tebligatın müvekkile ulaşmasından 2 gün sonra müvekkil hakkında icra takibi başlatmıştır. Davacı açıkça Kötü niyetlidir. Müvekkili zor durumda bırakmak için icra takibi yapmıştır. Davacının , Kötü niyetli bu eylemi nedeniyle “Alacağın 420 si tutarında İnkar tazminatı” ödenmesine ilişkin talebinin reddi gerekmektedir. Ayrıca kötü niyetli eylemi nedeniyle davacı aleyhine 420 Kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ediyoruz. Davacının haksız yasal takibi nedeniyle yapılan itiraz geçerli olup, takibin durmasına sebebiyet vermiştir. Davacı da bu hatası hedeniyle icra dosyasında her hangi bir işlem yapmamıştır. Müvekkil şirket bu arada devam eden cari hesap ilişkisi ve sözleşme kapsamında davacıya ödemelerini yapmaya gayret etmektedir. Bir kısım ödemeler yapmıştır. Davacının işbu davada ileri sürdüğü tüm iddia ve beyanları , haksız olarak başlatmış olduğu ve muaccel olmayan alacağa dayalı icra takibinden kaynaklanmaktadır. Bu iddiamız bizzat davacının göndermiş olduğu İhtarname ve bu ihtarnamenin müvekkilve tebellüğ edildiği tarihe bakılarak çok kolay bir biçimde ispat edilmiştir. (ekli tebellüğ belgesi) Davacının yapmış olduğu haksız icra takibi tam da bu haklı gerekçe ile durmuştur. Müvekkilce icra dosyasına yapılan İtiraz gerekçesi yerinde olup, haksız takibin iptaline karar verilmesi gerekmektedir. ” şeklinde cevap vermiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, bilirkişinin raporunda özetle; Dosyaya sunulan faturalar toplam tutarı (dava tarihi itibarı ile 19)913,70 EURO-138.314,58 TL) dava tarihinden sonraki işlemlerden sonra yıl sonu bakiyesi 128.871,67 TL(21.3_70,55 EURO) tutarın Davacı … Tic. A.Ş.nin! davalı … Tic. A.Ş. nden alacaklı olduğu görüş ve kanaatime varılmıştır ” şeklinde rapor tanzim ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Hesap Uzmanı Bilirkişi … tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; Davalı/borçlu şirket tarafından takip tarihinden sonra dava tarihinden önce davacı/alacaklı şirkete 9.10.2018 tarihinde ( 49.224,00 TL) 7.000,00 Euro ödeme yaptığından, iş bu ödemenin 09.10.2018 tarihi itibariyle bulunan 155.319,33 TL borçtan B.K.nun 100 maddesi gereğince mahsup edildiğinde 09.10.2018 ödeme tarihi itibariyle bakiye TL cinsi borcun 106.095,33 TL olacağı ve bu miktarında Euro cinsi karşılığının 15.190,84 Euro olacağa, 15.190,84 Euro asıl alacağa 09,10.2018 tarihinden 28.11.2018 ödeme tarihine kadar 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesindeki açıklamalar doğrultusunda faiz işletildiğinde, a) Davacvalacaklı şirketin 28.11.2018 dava tarihi itibariyle 90.277,66 TL alacağının bulunduğu ve bu alacağın dava tarihi itibariyle Euro karşılığının 15.190,84 Euro olacağı nedenle, Davalı/borçlu tarafın itirazında haksız olduğu yönünde değerlendirme yapılması halinde takibin niteliği de dikkate alınarak takibin 28.11.2018 dava tarihi itibariyle 15.190,84 Euro üzerinden devamına ve dava tarihinden ödeme tarihine kadar iş bu alacağa 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesinde belirtilen devlet bankalarınca Euro cinsi alacağa birer yıllık evrelerde uygulanan en yüksek mevduat faiz oranı üzerinden faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiği, İcra Müdürlüğü tarafından dava tarihinden sonra Talsi! harcı matrahı olarak (19,913,70 Euro — 7.000,00 Euro — 12.913,70 Euro * nun dikkate alınması gerektiği” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili, davalı aleyhine İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası açmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlendiği, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine ilamsız icra yolu ile icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın iptali davasının süresinde olduğu, mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporlarında ise Dosyaya sunulan faturalar toplam tutarı (dava tarihi itibarı ile 19)913,70 EURO-138.314,58 TL) dava tarihinden sonraki işlemlerden sonra yıl sonu bakiyesi 128.871,67 TL(21.3_70,55 EURO) tutarın Davacı … Tic. A.Ş.nin! davalı … Tic. A.Ş. nden alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varıldığı, bir diğerinde ise Davalı/borçlu şirket tarafından takip tarihinden sonra dava tarihinden önce davacı/alacaklı şirkete 9.10.2018 tarihinde ( 49.224,00 TL) 7.000,00 Euro ödeme yaptığından, iş bu ödemenin 09.10.2018 tarihi itibariyle bulunan 155.319,33 TL borçtan B.K.nun 100 maddesi gereğince mahsup edildiğinde 09.10.2018 ödeme tarihi itibariyle bakiye TL cinsi borcun 106.095,33 TL olacağı ve bu miktarında Euro cinsi karşılığının 15.190,84 Euro olacağa, 15.190,84 Euro asıl alacağa 09,10.2018 tarihinden 28.11.2018 ödeme tarihine kadar 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesindeki açıklamalar doğrultusunda faiz işletildiğinde, a) Davacvalacaklı şirketin 28.11.2018 dava tarihi itibariyle 90.277,66 TL alacağının bulunduğu ve bu alacağın dava tarihi itibariyle Euro karşılığının 15.190,84 Euro olacağı nedenle, Davalı/borçlu tarafın itirazında haksız olduğu yönünde değerlendirme yapılması halinde takibin niteliği de dikkate alınarak takibin 28.11.2018 dava tarihi itibariyle 15.190,84 Euro üzerinden devamına ve dava tarihinden ödeme tarihine kadar iş bu alacağa 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesinde belirtilen devlet bankalarınca Euro cinsi alacağa birer yıllık evrelerde uygulanan en yüksek mevduat faiz oranı üzerinden faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiği, İcra Müdürlüğü tarafından dava tarihinden sonra Talsi! harcı matrahı olarak (19,913,70 Euro — 7.000,00 Euro — 12.913,70 Euro * nun dikkate alınması gerektiğinin bildirildiği görülmüştür.
Konuyla alakalı olarak ilgili maddeler TTK 89-101. Maddeler arasında düzenlenmiştir.
Ayrıca TTK 94/1,2 Maddesinde ” Hesap devresi hakkında sözleşme veya ticari teamül yoksa, her takvim yılının son günü taraflarca hesabın kapatılması günü olarak kabul edilmiş sayılır.” hükmü bulunduğu, yine TTK’nın 97/1. Maddesinde ise;” – (1) Cari hesaba geçirilen alacak ve borç kalemleri ayrılmaz bir bütün oluşturur. Cari hesabın kesilmesinden önce taraflardan hiçbiri, alacaklı veya borçlu sayılamaz. Tarafların hukuki durumunu ancak sözleşmenin sonundaki hesabın kesilmesi belirler. ” şeklinde düzenlemeler bulunmaktadır.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi rapor/ları, tüm dosya kapsamı, tüm deliler ve Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar sayılı 17/01/2013 tarihli ilamı (özü; dava konusu alacak faturaya dayalı cari hesap alacağı olup, LİKİT (muayyen, belirlenebilir) nitelikte bulunduğundan İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir…) ile Yargıtay HGK’nın … Esas, … Karar sayılı ilamlarının da benzer nitelikte olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile; Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan itirazın iptali ile 19.913,70 EURO üzerinden takip tarihi olan 28/09/2018 tarihinden itibaren (taleple bağlı kalınarak) 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre devlet bankalarına EURO cinsi alacağa uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte takibin devamına, (takip sonrası yapılan 7.000 EURO nun icra müdürlüğü tarafından infaz sırasında dikkate alınmasına), hükmedilen 19.913,70 EURO’nun %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine (Ayrıca Konya BAM . HD’nin … Esas, … Karar sayılı 22/12/2021 tarihli karar da dikkate alınarak yargılama giderlerine ilişkin hesaplama yapılmıştır) dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
2-Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile 19.913,70 EURO üzerinden takip tarihi olan 28/09/2018 tarihinden itibaren (taleple bağlı kalınarak) 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre devlet bankalarına EURO cinsi alacağa uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte TAKİBİN DEVAMINA, (takip sonrası yapılan 7.000 EURO nun icra müdürlüğü tarafından infaz sırasında dikkate alınmasına)
3- Hükmedilen 19.913,70 EURO’nun %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 9.448,26 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.362,07 TL’nin mahsubu ile bakiye 7.086,19 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
5-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 2.403,17 TL ilk yargılama harcı, 2.844,45 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 5.247,62 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 17.089,89 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2022

Katip … Hakim …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.